SAĞLIK - 13 Kasım 2024 Çarşamba 08:54

Karadeniz’deki karalahananın faydaları bilimsel olarak kanıtlandı

A
A
A
Karadeniz’deki karalahananın faydaları bilimsel olarak kanıtlandı

Karadeniz Bölgesi’nin sofralarının vazgeçilmezi karalahana üzerine yapılan yeni bir tıbbi araştırma, bu bitkinin sağlık üzerindeki etkilerine dair yanlış bilinenleri ortadan kaldırdı. Giresun’da 150 hasta üzerinde gerçekleştirilen araştırma, karalahananın "guatr" yaptığına dair halk arasında yaygın olan inancın gerçek olmadığını ortaya koydu. Aksine, yapılan çalışmalar, karalahananın antikanserojen, antioksidan özellikleri bulunduğunu, diyabet ve osteoporozdan korunmaya yardımcı olduğunu, ayrıca mideyi koruyucu etkilerinin de bulunduğunu gösterdi.


Karalahananın sağlık üzerindeki faydaları tespit edildi


İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Hüseyin Emre Aydın, Giresun’da gerçekleştirilen araştırmanın sonuçlarını paylaştı. Dr. Aydın, “Karalahana tüketen kişilerde kandaki değişiklikleri ve endoskopi yapılanlarda görülen farklılıkları inceledik. Yapılan çalışmalar genellikle kimyacıların analizleriyle sınırlıydı. Bizim bulgularımız ise, karalahananın antikanserojen, antioksidan, diyabetten ve osteoporozdan koruyucu etkilerinin yanı sıra mide üzerine de koruyucu etkileri olduğunu gösterdi” dedi.


Dr. Aydın, karalahananın sık tüketimiyle ilgili toplumda var olan "guatr yaptığı" inancının bilimsel bir dayanağı olmadığını vurgulayarak, “Toplumda bu algı çok yaygın. Ancak, bu bitkinin aşırı tüketiminin zararlı olduğuna dair hiçbir bilimsel veri bulunmamaktadır. Karalahananın zengin içeriği, özellikle A, C, D vitaminleri ve kalsiyum açısından önemli faydalar sağlıyor. Kemik erimesine karşı koruyucu etkisi olduğunu gördük. Ayrıca, karalahana çiğ tüketildiğinde mide ağrılarını azaltmak için de kullanılıyor” diye konuştu.


Karalahana ve mide üzerine koruyucu etkiler


Dr. Aydın, araştırmalarının sonucunda pişmiş karalahana tüketiminin olumsuz bir etkisini gözlemlemediklerini belirterek, “Pişmiş karalahananın mideye koruyucu etkileri olduğu tespit edildi. Ayrıca, karalahana ve tüketenlerde kemik erimesi oranı daha düşük görünüyor. Çiğ karalahana ise en faydalı tüketim şekli gibi görünüyor” ifadelerini kullandı.



Yöresel bitkiler üzerine daha fazla araştırma yapılmalı


Dr. Aydın, Türkiye’de yaygın olarak tüketilen yöresel bitkiler üzerine daha fazla bilimsel araştırma yapılması gerektiğine de dikkat çekerek, “Karalahana gibi sık tüketilen bir bitkinin bu kadar az araştırılması oldukça garip bir durum. Bu sadece karalahana için değil, taflan gibi yöresel bitkiler için de geçerli. Bu araştırmamız Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde nadir vaka olarak kabul edilip yayınlandı” şeklinde konuştu.



Karalahana, bağışıklık sistemi için önemli


Giresun Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Akif Şen ise, karalahananın sağlık üzerindeki olumlu etkilerine değindi. Doç. Dr. Şen, “Soğuk havaların etkisiyle özellikle karla kaplanmış karalahanalar daha lezzetli olur. C vitamini açısından oldukça zengin olan bu bitki, bağışıklık sistemine büyük fayda sağlar. Aynı zamanda K vitamini ve antioksidan özellikleri ile bilinir. Yüksek lif içeriği sayesinde bağırsak sağlığını iyileştirir ve kan şekerinin düzenlenmesine yardımcı olur” dedi.


Ev hanımı Elmas Atar ise, en az haftada bir iki defa lahana türü yemek olduğunu ifade ederek, “Lahana çorbası soframızdan eksik olmuyor mutlaka lahananın sarması, diplesi, çorbası, döşemesi yapılıyor hatta turşusunu dahi yapan oluyor. Karadenizli olup da lahana tüketmeyen olmaz ”dedi.



Karadeniz’deki karalahananın faydaları bilimsel olarak kanıtlandı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tunceli Atış eğitimi sırasında şehit olan polis için tören düzenlendi Tunceli’de atış eğitimi sırasında kazara ağır yaralanan ve kaldırıldığı hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen şehit olan Polis Memuru Yiğit Can Yiğit için cenaze töreni düzenlendi. Şehit polis memurunun naaşı, törenin ardından toprağa verilmek üzere memleketi Adana’ya gönderildi. Tunceli’de, dün merkez Atatürk Mahallesi’ndeki atış eğitim alanında arkadaşının silahından çıkan merminin isabet etmesi sonucu ağır yaralanan ve kaldırıldığı hastanede şehit olan Yiğit Can Yiğit için Özel Harekat Şube Müdürlüğünde cenaze töreni düzenlendi. Törene, Tunceli Valisi Bülent Tekbıyıkoğlu, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Bülent Baykal, Munzur Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kenan Peker, İl Emniyet Müdürü Hakan Duman, şehit polisin eşi İlknur Yiğit, abisi Mustafa Yiğit, yakınları, kurum amirleri, siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileri ile şehit polisin mesai arkadaşları katıldı. Şehidin naaşının tören alanına götürülmesi esnasında eşi, yakınları ve mesai arkadaşları gözyaşlarına hakim olamadı. Tören, saygı duruşunda bulunulması ve şehidin özgeçmişinin okunmasıyla başladı. Dualar edilip helallik alındıktan sonra şehidin naaşı arkadaşlarının omuzlarında cenaze nakil aracına taşındı. Şehit polis memuru Yiğit Can Yiğit son yolculuğuna uğurlanmak üzere memleketi Adana’ya gönderildi. 1995 Adana ili Ceyhan ilçesi doğumlu olan şehit Yiğit Can Yiğit, 2022 yılından bu yana Tunceli Özel Harekat Şube Müdürlüğü’nde görev yapıyordu. Evli olan Yiğit’in çocuğu yoktu.
Erzincan EBYÜ Tazelenme Üniversitesi’nde örgü dersi alan 60 yaş üstü erkek öğrenciler renkli görüntüler oluşturdu Yaşlı nüfusun aktif ve sağlıklı yaş alması için geliştirilen yetişkin eğitim modeli olan Erzincan Binali Yıldırım Tazelenme Üniversitesi eğitime start verdi. Eğitimde ilk olarak örgü örmeyi öğrenen 60 yaş ve üzeri erkek öğrenciler renkli anlara sahne oldu. 45 öğrencinin aktif olarak eğitim aldığı 60+ Tazelenme Üniversitesi, yaşlıların kendilerini yenilemeleri ve sosyal hayata etkin katılımlarını teşvik ediyor. Aynı zamanda yaşlı bireylere yeni beceriler kazandırarak hem zihinsel hem de fiziksel sağlıklarını korumalarına yardımcı oluyor. Üniversiteye başvurarak kayıt yaptıran 73 yaşındaki Emine Amanus, sınava girip, okul kazanmak ve tekrar bu sıralarda oturmak gibi hayalleri olduğunu söyleyerek iyi ki projenin gerçekleştirildiğini ifade etti. Sınıfta 60 yaş üstü erkek öğrencilerin örgü öğrenmeleri dikkat çekerken, öğrencilerin azmi ve isteği takdir topladı. İlk dersleri örgü örmek olan erkek öğrenciler hem eğlendi hem de öğrendiler. Örgü örme noktasında pek başarılı olamadığını kaydeden Nevzat Gündüz, “İlk dersimiz örgü üzerine. Hanım ısrar ediyor, öğren diye. Bizde hep kaçamak yapıyorduk ama şimdi mecbur öğreneceğiz inşallah hocalarımızın sayesinde.” diye konuştu. Almanya’dan erken emekli olarak Erzincan’a gelen ve 60+ Tazelenme Üniversitesi’ne kayıt yaptıran Saime Dinç ise “Eğitimde ne zaman hangi dikişi kullanacağımızı öğreniyoruz. Arkadaşlarımız örgü öğreniyor bizde öğreneceğiz. Bunlar bizim sosyal aktivitemizi geliştiriyor ve aynı zamanda zihnimizi dinlendiriyor.” şeklinde konuştu. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ) Meslek Yüksek Okulu (MYO) Tasarım Bölümü Moda Tasarım Öğr. Gör. Neslihan İlter, erkeklerin kadınlara göre biraz daha başarılı olduğunu belirtti. İlter, “Kadınların el becerileri daha yatkın ama erkeklerin sonuç odaklı olması bizim işimize daha çok yarıyor.” dedi. “45 öğrencimizle ilk atölye dersimizi gerçekleştirmek üzere toplandık” diyen 60+ Tazelenme Üniversitesi Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Kampüs Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Sevda Öztürker, söz konusu programın yüzde 70 teorik derslerle, yüzde 30 ise uygulamalı derslerle devam edecek olan bir sağlıklı yaşlanma ve aktif yaşlanma sürecini destekleyici bir eğitim modeli olduğunu dile getirdi. Öztürker, proje hakkında bilgilendirmelerde bulunarak, “Derslerin kapsamında sağlık, finans, hukuk, iletişim, teknoloji okur yazarlığı ile ilgili bir takım teorik derslerimiz olacak. Bunların yanı sıra atölye derslerimizle de öğrencilerimize örgü teknikleri, yemek pişirme ve moda tasarımı hocalarımızın öğretecekleri tekniklerle onları aktif tutmayı gerçekleştirebilecek bir takım tasarım derslerimiz olacak.” ifadelerine yer verdi. Öğrencilere fizik egzersiz dersleri de verileceğini aktaran Öztürker, eğitim programında hareketli yaşamı destekleyecek nitelikte spor aktivitelerinin olacağını böylelikle öğrencilerin aktif yaşamlarını daha dinamik bir şekilde devam ettirmelerinin sağlanacağını söyledi. “Eğitim programımız 4 yıl devam edecek. Bu süre zarfında bizim öğrencilerimizden tek beklediğimiz şey derslere devam etmeleri” diyen Öztürker, 4 yılın sonunda öğrencilere katılım belgesi verileceğini belirtti. EBYÜ MYO Müdürü Doç. Dr. Fatih Yavuz Ilgın ise üniversitenin kurulduğu günden bugüne kadar birçok sosyal içerikli projenin içerisinde yer aldığının altını çizerek “ EBYÜ 2025 eğitim öğretim yılından itibaren Tazelenme Üniversitesi projesiyle yeni bir projeye daha ev sahipliği yapıyor. Bu kapsamda 60 yaş üstü bireylere güncel hayatlarında kullanabilecekleri temel bilgileri edinebilmeleri adına MYO olarak projeye destek sunmaktayız.” dedi.