SAĞLIK - 15 Kasım 2024 Cuma 10:02

Uzm. Dr. Muhtar, erkeklerde kısırlığa dikkat çekti

A
A
A
Uzm. Dr. Muhtar, erkeklerde kısırlığa dikkat çekti

Özel Gaziantep MMT Amerikan Hastanesi Üroloji Uzmanı Uzm. Dr. Cengiz Muhtar, erkeklerde kısırlık hakkında açıklamalarda bulundu. Muhtar evlenen her altı çiftten birinin istemesine ve korunmasız ilişkiye rağmen çocuk sahibi olamama ihtimali olduğunu vurgulayarak, bu oranın yüzde 15-20 arasında değişiklik gösterdiğine dikkat çekti.


MMT Amerikan Hastanesi Üroloji Uzmanı Uzm. Dr. Cengiz Muhtar, erkeklerde kısırlık hakkında bilgi vererek, çiftlerin yaşadığı bu önemli sağlık sorununun nedenlerini ve tedavi sürecini anlattı.


Uzm. Dr. Muhtar, kısırlığın (infertilite) bir çiftin düzenli ve korunmasız ilişkiye rağmen bir yıl içinde gebelik elde edememesi durumu olarak tanımlandığını ifade etti. Dünya genelinde, kadın ve erkekte ciddi bir risk olmadığı durumlarda, çiftlerin çocuğu olmaması durumunun “infertilite” olarak kabul edilmesi için bir yıl beklenmesinin genel bir görüş olduğunu belirtti. Evlenen her altı çiftten birinin istemesine ve korunmasız ilişkiye rağmen çocuk sahibi olamama ihtimali olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Muhtar, bu oranın yüzde 15-20 arasında değişiklik gösterdiğine dikkat çekti. Kısırlık vakalarında nedenlerin, genel olarak kadın ve erkek arasında eşit oranda paylaşıldığı ifade edildi.


“Uzman tarafından değerlendirilmeli”


Kısırlık şüphesi taşıyan çiftlerde bir yılın sonunda gebelik elde edilmediği durumlarda, kadınların jinekolog muayenesi, erkeklerin ise üroloji uzmanı tarafından değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Uzm. Dr. Muhtar, “Erkeklerde yapılan testler ve gerekirse çekilen görüntülemeler sonrası tanı konulduğunu, ardından ise ameliyat veya ilaç tedavisi gibi uygun tedavi yöntemleri belirlenerek uygulanır. Tedavi sürecinde gerektiğinde her iki yöntem de birlikte uygulanabilir. Teşhis ve tedavi süreci bu adımlarla başlar” dedi.


Uzm. Dr. Cengiz Muhtar kontrolünde, MMT Amerikan Hastanesi Üroloji Kliniği’nde, erkek kaynaklı kısırlık vakaları titizlikle değerlendirilmekte; gereken durumlarda cerrahi müdahale veya ilaç tedavisi uzman hekim eşliğinde uygulanır.



Uzm. Dr. Muhtar, erkeklerde kısırlığa dikkat çekti

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Fastfood alışkanlığı diyabetin yaşını düşürüyor Acıbadem Kayseri Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Dr. Esra Karakaş, değişen yaşam tarzının diyabet hastalığında görülme yaşını düşürdüğünü söyleyerek, “Hareketsiz yaşam tarzı ve fastfood yiyecekler gençlerde diyabete sebep oluyor” dedi. Diyabetin özünde bir damar hastalığı olduğunu ve damarların geçtiği bütün organlara etkisi olduğunu söyleyen Dr. Esra Karakaş, “Diyabet hastalığında kan şekerinin yüksekliği söz konusudur. Diyabet hastalarında pankreasın insülin üretmesinde bazı sorunlar oluşur ve kişide kan şekeri yükseliyor. Özünde diyabet bir damar hastalığıdır. Damarda dolaşan kanın fazla şekerlenmesiyle beraber ortaya çıkar. Damar çeperi iltihaplanır ve buna bağlı problemler oluşur. Sonuçta, damarın bozulmasıyla böbrekten kalbe damarın geçtiği her organda sorun ortaya çıkabilir” dedi. “Fazla kilo vücut mekanizmasını bozabiliyor” Belirtileri arasında çok su içme, çok idrara çıkma, istemsiz kilo kaybı, aşırı yemek yemeye rağmen zayıflama, ağız kuruluğu, yorgunluk, gece sık idrara çıkma, kramplar ve bulanık görme olduğunu vurgulayan Dr. Esra Karakaş, sözlerine şöyle devam etti: “Bu belirtileri fark eden kişiler özellikle kan şekerini ölçtürmek için bir uzmana başvurmalı. Diyabet maalesef ki ülkemizde çok yaygın bir hastalık. Eskiden orta yaş grubunda daha sık görüyorduk, ama son dönemde gençlerde de daha sık görülmeye başlandı. Bunun da nedeni muhtemelen artan hareketsizlik, ekran bağımlılığı ve fastfood tüketimi, daha yoğun kalorili gıdaların daha fazla tüketilmesi, bilinçsiz karbonhidrat tüketimi ve abur cubur dediğimiz içerisinde katkı maddesi olan gıdaların fazla tüketilmesi kan şekerinde orantısız yükselmeye neden oluyor. Yaşam tarzınızdaki değişiklikler, hareketsizlik gibi nedenler daha fazla kilo alınmasına ve daha fazla yağ dokusu biriktirilmesine neden oluyor. Yağ dokusu birikmesinin sonucunda da vücutta insülin direnci gibi bazı mekanizmalarda bozulmalar yaşanabiliyor.” “Aile öyküsü olmayanlarda da görünüyor” Karakaş, hastalığın normal şartlarda aile öyküsü ile daha fazla alakalı olduğunu fakat son yıllarda aileden bağımsız olarak gençlerde de sık görülmeye başlandığını söyleyerek, “İnsülin direnci zaman içerisinde kan şekerinin yükselmesine neden oluyor. Özellikle ailesinde şeker hastalığı öyküsü olan kişiler açısından daha risklidir. Ama son yıllarda ailesinde öykü olmayan kişilerde de diyabet görülme sıklığının arttığını görüyoruz. Bunun da nedeni değişen yaşam tarzı, katkı maddeli gıdaların tüketilmesi ve hareketsizlik olduğu düşünülüyor. Diyabet açısından risk gruplarına baktığımızda ailesinde diyabeti olan hastalar, kolesterol yüksekliği, hipertansiyon, polikistik over sendromu olan bireyler ve fazla kilosu olanlar daha dikkatli olmalılar. Bu etkenlerin dışında, kan şekerini yükselten ilaç kullanan hastalarda da diyabet sık görülebiliyor” diye konuştu. “Diyabetin 2 çeşidi var” Diyabetin Tip 1 ve Tip 2 olmak üzere iki çeşit olduğunu belirten Dr. Karakaş, “Tip 2 daha sık rastlanan bir diyabet çeşidi. 30-40 yaş grubunda daha çok görüyoruz ama son yıllarda tip 2 diyabet, gençlerde de görülmeye başlandı. Tip 1 diyabet daha çok insülin eksikliğiyle giderken tip 2 diyabet daha çok insülin direnci zemininde gelişir. Tip 1 diyabetin tek tedavisi insülindir, mutlak insülin eksikliği gelişir. Tip 2 diyabette ise daha cok ilaç tedavilerini kullanmaktayız” dedi. Ailesinde diyabet olan kişilerin yanı sıra özellikle hipertansiyon, hiper lipidemi gibi hastalıkları olan kişilerde de diyabet sıklığının arttığına dikkat çeken Dr. Karakaş sözlerine şöyle devam etti: “Ayrıca belirli genetik zeminin dışında da belirli coğrafyada yaşayan kişilerde de diyabet daha sık görülebiliyor. Mesela Finlandiya’da tip 1 diyabet hastalığı daha sık gözlenirken, ülkemiz gibi obezite sıklığının da arttığı ülkelerde obezite ile beraber tip 2 diyabet daha sık gözlenmektedir. Hatta maalesef şu an Avrupa’da diyabetin en sık görüldüğü ülke durumunda. Bunun en önemli nedenlerinin başında ise değişen yaşam tarzı ile birlikte hareketsizlik ve hazır yiyeceklerin daha fazla hayatımıza girmesi ve ekmek ve hamur isi gibi yoğun karbonhidrat tüketimi geliyor.”
Zonguldak Ehliyet sınavında kurdukları düzenek "pes" dedirtti Zonguldak’ta girdiği ehliyet sınavında üzerinde iletişim düzeneği kurduğu ve usulsüzlük yaptığı tespit edilen şüpheli ile düzeneği İstanbul’dan getirerek temin ettiği tespit edilen şüpheli tutuklandı. Zonguldak İl Emniyet Müdürlüğü Kdz. Ereğli ilçesinde ÖSYM tarafından yapılan ehliyet yazılı sınavında sınav güvenliği ihlali tespit etti. Geçen 6 Kasım günü gerçekleşen olayda, sınava giren S.K.’nın (37) üzerinde, sınav esnasında kopya çekmesine imkan tanıyan bir iletişim düzeneği bulunduğu ortaya çıktı. Sınavda işitme cihazının kulağın içine, iletişimi sağlayan diğer elektronik cihazları ise karın bölgesi ve ayakkabı altına özel düzenekle yerleştirildiği tespit edildi. Yakalanan S.K., ifadesinin ardından serbest bırakılırken, aynı suçtan gözaltına alınan C.K. (40) ise çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Ekipmanları İstanbul’dan "Hoca" lakaplı şüpheli getirmiş Olayın derinlemesine araştırılması üzerine, düzeneklerin İstanbul’dan gelen ve “Hoca” lakabıyla bilinen H.Ç. (28) isimli bir şüpheli tarafından temin edildiği belirlendi. İletişim cihazlarını hazırlayıp sınav sırasında doğru cevapları kulaklık aracılığıyla ilettiği tespit edilen H.Ç., Zonguldak ve İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin ortak operasyonuyla yakalanarak gözaltına alındı. Mahkemeye sevk edilen H.Ç., tutuklanarak cezaevine gönderildi. Zonguldak İl Emniyet Müdürlüğü, sınav güvenliğini tehdit eden bu tür girişimlerle mücadelesini kararlılıkla sürdüreceğini belirtti.
İstanbul Dijital pazarlama alanında Türkiye’ye 2 ödül Boosmart, dijital pazarlama ajansı faaliyetlerinin 10’uncu yılında Google’ın düzenlediği en prestijli etkinliklerden biri olan Google Agency Excellence Awards’tan 2 ödülle döndü. Dijital pazarlama dünyası, Google Agency Excellence Awards ödülleriyle global bir heyecan yaşadı. Başlangıçta yalnızca Google Premier Partner ajanslara özel olarak açılan yarışma bu yıl itibarıyla tüm Google Partner ajansların katılımına sunuldu. Bu durum, yarışmayı bu yıl daha rekabetçi bir hale getirdi. Avrupa, Afrika ve Orta Doğu bölgesinden 1000’den fazla rekabetçi başvuru arasından, 9 kategoride seçilen 66 finalist arasına giren Boosmart, 10’uncu yılını kutladığı bu özel dönemde Google’ın düzenlediği en prestijli etkinliklerden birinden 2 ödülle döndü. Boosmart Kurucu Ortağı Harun Ünlüsoy, 10’uncu yıllarını kutlarken Google Agency Excellence Ödülleri kapsamında iki farklı kategoride ödül kazanarak Dublin’den dönmenin bu özel dönemde yaşadıkları gurur ve mutluluğu daha da eşsiz hale getirdiğini söyledi. Avrupa, Afrika ve Orta Doğu bölgesinin en prestijli etkinliklerinden biri olan Google Partner Summit’teki bu ödüllerin, müşterileriyle birbirlerini en iyi şekilde tamamlamaları ve son derece dinamik bir alanda fark oluşturan işlere imza atmalarıyla kazanıldığını dile getiren Ünlüsoy, şöyle konuştu: ’’Şirket olarak Google Premier Partner ödülleri kapsamında 2 ödülü birden Türkiye’ye getirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. 9 kategoriden 2 kategorinin ödülünü de bir Türk ajansı olarak kazanmak bütün Türk dijital pazarlama ekosistemimizi ve bizi gururlandırdı. Çok sayıda Avrupa ajansından ödülümüzle ilgili tebrikler aldık. Hala da almaya devam ediyoruz. Türkiye’deki dijital ekosistemin verdiği hizmetin kalitesi çok yüksek seviyede ve bu yurtdışında çok iyi görülüyor. Yazılım alanında olduğu gibi dijital hizmetlerde de çok iyi durumdayız. E-ticaret, dijital pazarlama gibi alanlarda bütün dünyaya hizmet ihraç ediyoruz. Ajansları olarak bu ekosistemin bir parçası olmaktan ve Avrupa’nın en önemli ödüllerinden 2 tanesini birden Türkiye’ye getirmek bizi çok gururlandırıyor. Her yıl müşterilerimizin online büyüme yolculuklarına tanıklık ediyor ve bu sürece katkı sağlamaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Bu başarılara ulaşmak için çok çalışıyor, büyük emek veriyor ve tüm markalarımızın büyümesi için gece gündüz çaba gösteriyoruz. Bu çabaların sonuçlarının müşterilerimize yansıması, sektör profesyonellerinin de bunları takdir etmesi doğru yolda olduğumuzun en önemli göstergeleri. Bu ödüllerin de verdiği motivasyonla daha iyisi için çalışmaya devam edeceğiz.”
Malatya Başkan Özcan: “Malatya tarım ve hayvancılıkta yükselen bir değer” Malatya Ticaret Borsası Başkanı Ramazan Özcan, Malatya tarım ve hayvancılıkta yükselen bir değer olduğunu belirterek, kentte tek olan gıda analiz laboratuvarının bu noktada üreticilere önemli katkılar sunduğunu söyledi. Malatya Ticaret Borsası Başkanı Ramazan Özcan, MAKİMTEK Gıda Analiz Laboratuvarı’nı ziyaret ederek, laboratuvarın bölgeye olan katkıları hakkında açıklamalarda bulundu. Özcan, Malatya’nın tarım ve hayvancılık sektörlerinde önemli bir gelişim gösterdiğini ve MAKİMTEK laboratuvarının, özellikle gıda güvenliği ve ihracat yapan üreticiler için kritik bir hizmet sunduğunu belirtti. Malatya’nın son yıllarda tarım ve hayvancılık alanlarında büyük bir gelişim kaydettiğini vurgulayan Malatya Ticaret Borsası Başkanı Ramazan Özcan, Malatya 2. Organize Sanyi Bölgesi’nde bulunan MAKİMTEK Gıda Analiz Laboratuvarını ziyaret ederek çalışmalar hakkında bilgiler aldı. Başkan Özcan, Malatya’nın tarım ve hayvancılıkta çok önemli bir il olma yolunda ilerlediğini belirterek, “Bu alandaki yükselişin devam etmesi için gıda kontrol ve analiz laboratuvarları gibi ihtiyaçların giderilmesi büyük önem taşıyor. Bölgenin ihtiyaç duyduğu gıda kontrol ve analiz laboratuvarı, MAKİMTEK ile karşılanmış oldu" dedi. “Bölgenin en kapsamlı laboratuvarı” Gıda Analiz Laboratuvarı’nın Malatya’da son yıllarda kurulan en kapsamlı laboratuvarlardan biri olduğunu ifade eden Özcan, "Burada 4 yıl önce kurulan bu laboratuvarda, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın onayladığı, özellikle ihracatçılarımızın talep ettiği çok önemli analizler yapılıyor. Laboratuvar, bölgemizde ihracat gerçekleştiren tarım ürünleri, hayvansal gıdalar ve hayvan yetiştiriciliği yapan firmalar için kritik bir hizmet sunuyor. Özellikle gıda ve yem tahlillerinde ihtiyacımız olan bütün analizler burada yapılıyor" şeklinde konuştu. “İhracatçılar için büyük kolaylık” Özcan, MAKİMTEK’in bölgedeki üreticiler ve ihracatçılar için büyük bir kolaylık sağladığını da belirterek, “Burası, hem Malatya’daki hem de çevre illerdeki üreticiler için büyük bir avantaj. Artık bu önemli tahlil ve tetkikler için Mersin, Adana, Antep ya da İzmir gibi şehirlere gitmek zorunda kalmıyoruz. Yakınımızda, Organize Sanayi Bölgesi’nde ikinci OSB’de, İŞGEM içinde bu işlemler gerçekleştiriliyor. Hem zaman hem de maliyet açısından büyük bir kolaylık sağlanmış oldu” dedi. “Okratoksin problemi artık burada çözülüyor” Son dönemde ihraç edilen kayısı da okratoksin sorununa da değinen Özcan, “Son günlerde özellikle okratoksin ile ilgili yaşadığımız bir problem vardı. Bu konuda da burada çok önemli tahliller yapılıyor. Okratoksin dahil birçok analiz ve tetkik artık burada gerçekleştirilebiliyor. Bu, üreticilerimiz için büyük bir kazanım” şeklinde konuştu. “Bölgeye yapılan yatırım takdir ediliyor” Ramazan Özcan, laboratuvarının bölgeye sağladığı katkılar için yatırımcıları tebrik ederek, “Bölgeye böyle önemli bir yatırım yaptığı için MAKİMTEK ekibine teşekkür ediyoruz. İhracatçılarımız, üreticilerimiz ve tüm bölge halkı için çok kıymetli bir hizmet sağlanıyor. Bu tür yatırımlar, Malatya’nın tarım ve hayvancılık sektöründeki gücünü daha da artıracaktır,” ifadelerini kullandı.