MAGAZİN - 09 Eylül 2023 Cumartesi 23:01

Türkiye’de şikeyi ortaya çıkardı, oğlu futbolu seçmedi

A
A
A
Türkiye’de şikeyi ortaya çıkardı, oğlu futbolu seçmedi

Türkiye’de şikeyi ortaya çıkaran ilk futbolcu olarak bilinen eski kaleci Sefer Hakan Olgun, oğlunun da kendisi gibi futbolcu olmasını istiyordu ama o ‘rapçi’ oldu.

Türkiye’de şikeyi ortaya çıkaran ilk isim olan, Eskişehirspor’un eski kalecisi ve antrenörü Sefer Hakan Olgun’un oğlu Mert, kariyer yolunu müzik sektöründen devam ettirmeye karar verdi. Eski kaleci Sefer Hakan Olgun, oğlunun da kendisi gibi kaleci olmasını istiyordu ancak müziğe olan tutkusu ağır basan Mert, müzik sektörüne atılarak, rap sanatçısı oldu. Yeşil sahada bir araya gelen baba-oğul birbirlerine mesleklerinin inceliklerini anlatırken, hünerlerini de sergiledi. Son zamanlarda çıkardığı rap şarkılarıyla adından sıkça söz ettiren Mert ve baba Hakan Olgun, yeşil sahadaki buluşmalarında hem rap hem de kalecilik yaptı. Oğlu Mert ile her zaman gurur duyduğunu dile getiren Hakan Olgun, “Mert Atlas kaleci olmadı diye üzülmüyorum, müzik kariyerinde en iyi olacağına inanıyorum. Mert’in küçük kardeşi Çetin de futbola ilgi duyuyor. Mert Atlas topçu olmadı, rapçi oldu ama inşallah Çetin topçu olacak. Ben kariyerimde binlerce hatta yüz binlerce kişinin önünde futbol oynadım, umarım Mert de yüz binlerce kişinin önünde kendi sanatını icra edecek” dedi.

“Babam ‘Ne olmak istiyorsan ol ve en iyisi ol’ dedi”

Baba mesleği olan kaleciliğe küçük yaşlardan itibaren ilgi duyduğunu söyleyen rap sanatçısı Mert Atlas, yaşadığı bir sakatlık sonrası futbola ara verdiğini söyledi. Futbol oynayamadığı dönemde bir başka tutkusu olan müzik sektörüne daha da yakınlaştığını belirten Atlas, “Yaklaşık 3 yıldır alternatif rap müzik ile uğraşıyorum. Elimin kırılmasıyla rap müziğe başladım, müziğe ilgim daha da çoğaldı. Aramızda şakalar dönüyor ama hiçbir zaman ciddi bir şekilde atışmaya dönmedi. Bana her zaman ‘ne olmak istiyorsan ol ve en iyisi ol’ dedi. Bir gün babamla konuşuyorduk, kendisi bana bir anda ‘Topçu olacaktın popçu oldun’ dedi. Ben bu söz üzerine ‘rapçi’ olduğumu söylemiştim ve eğlenceli bir tartışma yaşamıştık” dedi.

“Oğlumun Eskişehirspor’da forma giymesini isterdim”

Futbola tutkuyla bağlı olduğunu ifade eden Sefer Hakan Olgun, oğlu Mert’in de kendisi gibi kaleci olmasını istediğini söyledi. Mert’in farklı bir mesleği seçerek, alternatif müzikle ilgilendiği dile getiren Olgun, hangi mesleği seçerse seçsin, desteğinin oğluyla olduğunu belirtti. Mesleğinde gerçekleştiremediği hayallerini Mert’in gerçekleştirmesini istediğini aktaran Olgun, Mert müziği seçince, hayallerin küçük oğlu Çetin’e geçtiğini söyledi. Oğlu Mert Atlas’a tamamen güvendiğini ifade eden Olgun, “Oğlum Mert ile alakalı beklentilerim vardı. Benim gibi kaleci olmasını isterdim ama maalesef o müzik dalını seçerek, alternatif müzikle uğraşmaya başladı. 12 yaşında el bileğini kırana kadar uzunca bir süre de top peşinde koştu ama sonradan müziğe daha çok ağırlık verdi. Çok şükür şimdilerde de başarılı bir rapçi olduğuna inanıyorum, son zamanlarda da başarılı çalışmaları var. Kaleci olduğum için çocuğumun da bu spor dalı ile ilgilenmesini istedim. Antrenmanlar yaptırırdım ona, mesela antrenörlük sürecim olduğunda minik takımdaki çocuklarla ilgilenirken, Mert’i de o gruba dahil etmiştim. Benimle birlikte maçlara ve antrenmanlara geldi, yetişme gruplarında yarışmacı gruplara girmeye başladı. Sonrasında el bileği kırıldı ve jübilesini yaptı. Avrupa’da oynamayı isterdim, oğlumun da Avrupa’da oynamasını istiyordum. Hatta onun öncesinde Eskişehirspor formasını giymesini isterdim. Kendisine göre bir meslek seçti, müzik kulağının da iyi olduğunu biliyordum, sonra da destekçisi olmaya başladım. Futbol olmadı ama umarım sanat camiasına güzel bir adım atar diye düşünüyorum. Ben kendi yaptığım meslekte binlerce hatta yüzbinlerce kişiye karşı futbol oynadım, gönlüm ister ki Mert de binlerce yüzbinlerce kişiye ulaşır. Mert’ten yana hiç kuşkum yok, edep ve adabıyla iyi bir insan olarak yola devam etsin istiyoruz. Sanat camiasına hayırlı olsun diyorum, benim istediğim olmadı ama onun istediği yolda Allah başarılarını daim etsin” dedi.

Batuhan Kılıç - Burak Zincir

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Türkiye’nin aradığı anahtar ustası Gaziantep’in yanı sıra Türkiye’nin diğer illerine giderek özellikle kilitli kalan para kasalarını çok basit bir şekilde açan Ali Yetkin usta, yıllardır işini büyük titizlik ve dikkatle yapıyor. Gaziantep’te yarım asırdır yaptığı anahtarcılığı severek sürdüren 62 yaşındaki Ali Yetkin, “Anahtarını unutan veya kaybedenlerin sayesinde rızkımızı kazanıyoruz” dedi. Gaziantep’in Şahinbey ilçesinde yarım asırdır mesleğini büyük bir tutkuyla sürdüren anahtar ustası Ali Yetkin, kendi imkanıyla kurduğu iş yerinde yıllardır hem anahtarcılık hem de çilingirlik yapıyor. Kilitli kalan ev, iş yeri ve araba kapılarını açmanın yanı sıra kilitlenen para kasalarını da kendi kurduğu sistem ile açan Ali Yetkin usta, antika anahtarlardan, teknolojik yeni nesil anahtarlara her türlü kilit ve anahtarın ince işlerini yapıyor. Çalışma azmi ve el becerisi ile herkesin takdirini alan Ali Yetkin usta, tüm işlerini büyük bir incelik ve ustalık içerisinde yapıyor. "Türkiye’de açılmayacak kilitler imal ettim" Çocukluğundan bu yana tamirat işlerine ilgi duyduğunu söyleyen Yetkin, “Ben başarılı bir öğrenciydim ama maddi imkanlar nedeniyle okuyamadım. Ailem de beni mesleğe yerleştirdi. 12 yaşında mesleğe başladım, 14 yaşında iken kalfa oldum. Askere gidip geldikten sonra ustalık dönemim devam etti. Kendimi geliştirmek için gece gündüz çalıştım. Meslekte sürekli kendimi geliştirdim. İmkansızlıklardan dolayı makine üretimi yapamadım. Ancak kendi imkanlarım nispetinde her gün yeni bir şey geliştirdim. Türkiye’de açılmayacak kilitler imal ettim. Kasa kilitleri yaptım. Ürettiğim kilitleri birçok kente sattım. Açılmayan kilitleri imal ettim. Ürünlerim el emeği göz nurudur” dedi. "Hem çilingirim hem de anahtar ustasıyım" Mesleğini çok sevdiğini belirten Yetkin, “Ben işime aşığım. 62 yaşındayım ama halen kendimi geliştirmek için çabalıyorum. Kendimi geliştirmek zorundayım. Benim diğer ustalardan farkım hem çilingirim hem de anahtar ustasıyım. Kasa kilitçisi ev anahtarı yapamaz. Ev anahtarcısı da kasa anahtarı yapamaz. Ben her ikisini de yapabiliyorum. Çünkü ben işimi çok seviyorum. Zaten işini sevmezsen başarılı olamazsın” ifadelerini kullandı. "Benim için açılmayacak kasa ya da kapı yoktur" Her türlü para kasasını, kasaya zarar vermeden kendi imkanları yaptığı sistem sayesinde açabildiğini belirten Yetkin, “Para kasalarını kasalara zarar vermeden açabilmek için kendi yaptığım aparatlarım var. Onları kullanarak para kasalarını açabiliyorum. Benim için açılmayacak kasa yoktur. İşini seversen başarılı olursun, sevmezsen başarı olamazsın. Benim yaptığım kilitler patlamaz. Ben açılmayacak kilitler imal ediyorum. Benim diğer ustalardan farkım da budur. Anahtarcılık ayrı çilingircilik ayrıdır. İkisini birbirine karıştırmamak lazım. Anahtarcı, anahtar yapana denir. Çilingir ise kapı açana denir. Ben hem anahtarcıyım hem de çilingirim. Ben son nesilim. Benden sonra mesleğimi devam ettirecek yok. Bu özellikleri taşıyan başka kimse yok” şeklinde konuştu. "Anahtarını unutan veya kaybedenlerin sayesinde rızkımızı kazanıyoruz" Kilitli kasaları açmanın yanı sıra kilitli kalan iş yeri, ev ve arabaları da açtığını belirten Yetkin, “Kilitli kasa çok az oluyor. Ama evlerde insanlık hali anahtar unutulabiliyor. Kimi anahtarını evde unutuyor ya da kaybediyor. Kimi arabasının anahtarını arabada unutuyor, arabası kilitli kalıyor. Biz de anahtarını unutan veya kaybedenlerin sayesinde rızkımızı kazanıyoruz. Müşteri, ‘anahtarım kaybettim’ diyor. Ben de espri mahiyetinde ’iyi olmuş’ diyorum. Müşteri de espri yaptığım bildiği için ‘neden usta?’ diye soruyor. Ben de, ‘sen anahtarını kaybetmesen ben ekmek paramı nasıl kazanacağım’ diyorum. Müşteri kasasının, evinin ve arabasının anahtarını unutmazsa veya kaybetmese eve nasıl ekmek götüreceğim? Bu kazan nasıl kaynayacak? Elbette insanımızın anahtarını kaybetmesine üzülüyorum ama işim gereği de seviniyorum” diye konuştu.
Uşak Başkan Yalım’dan halkın cebini koruyan uygulama Uşak Belediye Başkanı Özkan Yalım’ın talimatıyla Halk Ekmek satış noktalarında ekmek satışının 5 TL’den satılmaya devam edeceğini duyurdu. Uşak’ta, 12,5 TL’den satışa sunulan ekmeğin fiyatı, Halk Ekmek noktalarında Uşak Belediye Başkanı Özkan Yalım’ın talimatıyla 5 TL’den sunulmaya devam ediyor. Serbest piyasada ekmek fiyatı 12,5 TL iken, Halk Ekmek noktalarında sadece 5 TL’ye satılıyor. Günde 4 adet ekmek tüketen bir ailenin cebine günlük 30 TL, aylık ise 900 TL katkı sağlandığını belirten Başkan Yalım, şu ifadeleri kullandı:“Belediyemiz bünyesinde bulunan Halk Ekmek satış noktalarında, vatandaşlarımızın bütçesini korumak adına herhangi bir artış yapmadık. Bizim öncelikli görevimiz, bu kötü ekonomide vatandaşımıza destek olmaktır. Artan maliyetlere rağmen sofraların ana maddesi olan ekmeği almakta zorlanan vatandaşlarımıza kolaylık sağlamak için elimizden geleni yapıyoruz.”dedi. Emeklilere verdiğimiz sözün arkasındayız Başkan Yalım sözlerine şöyle devam etti; “Seçimden önce emeklilerimize ayda bin TL destek vereceğimiz sözünü vermiştik. Emeklilerimize vermiş olduğumuz sözden vazgeçmiş değiliz diye konuşan Başkan Yalım, Merkezi hükümet ödeneğimizi kestiği için vatandaşımıza birçok alanda olduğu gibi ekmek fiyatlarında da destek oluyoruz. Emeklimize bin TL’yi merkezi hükümetin kesintilerinden dolayı veremiyoruz. Halkımıza Ekmeği 5 TL’ den vererek aylık bin TL’nin üzerinde destek sağlıyoruz. Ekonomi o kadar zor ve kötü ki, ben de elimden geldiğince sizlere destek olmaya çalışıyorum. Ortalama ayda 900 TL ile bin 125 TL destek veriyoruz. Böylelikle emeklilerimize verdiğimiz sözü yerine getirmiş oluyoruz” dedi.