EĞİTİM - 30 Ekim 2024 Çarşamba 12:45

Atatürk Üniversitesi ilaç üretimi yapacak

A
A
A
Atatürk Üniversitesi ilaç üretimi yapacak

Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, Erzurum medya mensupları ile bir araya gelerek değerlendirmelerde bulundu.


Atatürk Üniversitesi’nin güçlü bir alt yapıya sahip olduğunu ifade eden Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, yeniden yapılanma çerçevesinde; bin 600 öğretim üyesinden her 300 öğretim üyesinin bağlı olduğu bir bölge oluşturduklarını belirterek, “Beş rektör yardımcımız bulunuyor. Ben yaşım kadar Erzurum’dayım. On beş günlükken gelmişim Erzurum’a. Hayatımın hepsi burada geçti. Babam da öğretim üyesiydi. Burada benim tanımadığım kimse yok. Aileleriyle, çocuklarıyla hepsini tanıyorum. Dolayısıyla bana yakınlık derecesine bakarak, rektör yardımcısı ataması yapmış olsam belki on beş tane koltuk vermiş olmamız gerekiyordu. Hiçbir şekilde yakınlık üzerinden gitmedik. Tamamen liyakat esasına göre devam ettik ve 300 kişilik gruptan en değerli olduğunu, kriterlerimize göre düşündüğümüz kişiyi atadık. Dekanlar için de aynı şey söz konusu. Elimizden geldiği ölçüde bunu uygulamaya çalıştık. Az sayıda atamamız kaldı. Onları da tamamlamaya çalışıyoruz.” şeklinde konuştu.


“Öğretim üyelerine “geri dön” çağrısı yaptık”


Öğretim üyeleri üzerinde yapmak istedikleri temel değişiklikleri de anlatan Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, “Erzurum’da çok değerli bir öğretim üyesi kitlesi var. Bin 600 civarına yakın bu öğretim üyeleri yani doktor öğretim üyesi. Bunların üç yüz yakını hastanemizde görev yapıyor. Bunları kaybetmememiz gerekiyor. Kaybettiklerimizin de bir kısmını geri kazanmamız lazım. Bunun üzerine kurulu bir sistemimiz var ve bu anlamda çok sayıda kişiye davet gönderdik. Geri alabilmek için. Çünkü yetişmiş elemanın geri alınması bizim için çok değerli, kaybedilmesi de Erzurum için çok büyük kayıp. Özellikle doğu üniversitelerinde bu var. Kaybedileni de geri almak çok zor. O yüzden kaybetmemek üstüne de önemli çalışmalar yapmak istiyoruz. Onları burada mutlu etmek ve Atatürk Üniversitesi’ne aidiyetlerini arttırmak istiyoruz. Bu noktada yaptığımız, attığımız adımlara o doğrultuda devam edeceğiz.” dedi.


“Bilimi toplum için yapanları daha fazla destekleyeceğiz”


“Bizler bilimin içinden gelen insanlarız. İşin mutfağını bilen insanlarız” diyen Rektör Hacımüftüoğlu, akademisyenlerin iki tarz çalışma içinde olduğunu vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü “Bilimi bilim için çalışan bilim adamları var. Bir de bilimi toplum için çalışanlar var. Biz ikinci grubu önceliyoruz. Yani bilimi artık kendi istekleri doğrultusunda değil de toplumun önceliğini dikkate alarak, Erzurum’un sorunları, bölgenin sorunları ve ülkemizin sorunlarına katkı verilecek, bilimsel çalışmalara daha fazla eğilecek tarzda öğretim üyelerinin, bu bin 600 çok önemli gücün çalışmasını istiyoruz. Buna yönelik çalışanları destekleyeceğiz. Kendi iç kaynaklarımızı buna yönelik olarak vereceğiz Bu şekilde yaparak öğretim üyelerinin kademe kademe bu tarafa doğru, Erzurum problemlerine dönmesi, ülkenin problemlerine yönelik çalışmaları için gayret göstereceğiz. Burada bir başka nokta var. Mevcut öğretim üyelerinin de kendi içerisinde Türkiye’de önemli noktalara gelebilmeleri için bunların yurt içi ve yurt dışı gidişlerini kolaylaştıracağız. Ve Türkiye çapında o alandaki en iyi öğretim üyelerinin Erzurum’da hem tıp fakültesinde hem diğer bölümlerde hepsi için söylüyorum. Olabilmesi için insana yatırımı arttıracağız. İnsana olan yatırımı artırıma düşüncemiz var. Bu noktada da girişimlerimiz başladı.”


“Atatürk Üniversitesi’nin büyük sorumlulukları var”


Atatürk Üniversitesi’nin büyük bir üniversite olduğunu, Ankara’nın doğusundaki en büyük kurum olduğunu anlatan Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, “Bu bize ciddi bir sorumluluk veriyor. Bunun Erzurum’da olması büyük bir avantaj, çok büyük bir katkısı var. Fakat bunun güçlü olarak sürdürülmesi ve devam ettirilmesi lazım. Atatürk Üniversitesi bu konumunu arttırarak devam etmesi lazım. Şu anda yetmiş bine yakın örgün öğretimli öğrencimiz var. Açık öğretimle birlikte toplam öğrenci sayımız 655 bin. Bu sayı Türkiye’nin ikinci sırasında olan bir üniversiteyi gösteriyor aslında. Sayı itibariyle Türkiye’de ikinci büyüklükte bir üniversite. 8 bin personel, bin 600 akademisyen, hep birlikte burayı organize edip, güçlü bir şekilde devam etmemiz lazım.” dedi.


“Hastanede köklü değişimler olacak”


Atatürk Üniversitesi bünyesinde önemli bir hastanenin bulunduğunu ve 13 şehre çok ciddi derecede hizmet ettiğini anlatan Hacımüftüoğlu, “Devletimiz bunun önemini biliyor. Ve bu noktada gereken katkıyı yapmaya çalışıyor. Çünkü burada eğer sorunlar, doğunun sorunları Erzurum’da çözülmediği zaman Ankara ve İstanbul’da birikim oluyor. Dolayısıyla Erzurum Atatürk Üniversitesi’nin Tıp Fakültesi’nin çok önemli bir konumu var. Ve hastaların batıya doğru gitmesini engelleyen bir noktada. Bizim açımızdan da şöyle; şehir nüfusunu tutar, hastaların burada çözüm alabilmeleri noktasında çözüm aldıkları için şehir nüfusunu tutabilen bir konumu var. Fakat buradaki bir zayıflama her şekilde nüfus kaybına da neden oluyor. Çok ciddi sonuçlar olabilecek bir konuma dönüşmeye başlıyor. Hastanemizde bazı işler kabul edilebilir noktada değil ve biz bunun farkındayız. Yani günlerin 6 ay, 1-2 yıla uzaması kabul edilemez. Ben o idealini söylüyorum. Bir haftanın ardına bir radyoloji bölümünde gün verilmemesi lazım. Burayla ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Ekonomik göstergelerle ilgili hastanede çok hızlı bir revizyon yaptık. Oradaki tüm yönetim kademesi yüzde 90 oranında değiştirdik, pozisyonu dengeledik, pozitife geçirdik. Artan parayla üç ultrason satın aldık. Bir de bilgisayar tomografi satın aldık. Tüm tetkikler için benim hedefim sürenin 1 haftaya inmesi. Dolayısıyla şimdi buradaki gün kaymalarının altında yatan biraz da maddi sebepler. Elde ettiğimiz avantajları da buraya yatırım yaparak kullanıyoruz. Gelecek hafta içerisinde ultrasonları teslim alacağız. Bilgisayarlı tomografinin teslimi biraz daha sürebilir. Bunlar yeterli olmayacaktır muhakkak. Oradaki bu işlerin hızlı olabilmesi için sınırın bir ayın altına, bir haftanın altına inmesi tüm için söylüyorum. Bu hedefe ulaşmak için de ne gerekiyorsa yapmaya hazırız. Ve adımlarımız o doğrultuda atıyoruz. Fakat bunların görünür olabilmesi bazen zaman alabilir. Hastaneyle ilgili dijital randevu sisteminde gördüğümüz eksikliklerden bir tanesi. Çok büyük yoğunlukların olması ve bunların dijitale geçirmek istiyoruz. Şu anda o çalışmalar başladı. Dolayısıyla bu büyük kalabalıkların artık oralarda çok fazla gözükmeyecek. Ve randevu saatleriyle gelecekler. Randevu saatlerinde işlerini bitirecekler. Bu randevu sisteminde kısa sürede oturacağız. ” şeklinde konuştu.


“Atatürk Üniversitesi ilaç üretimi yapacak”


Önemli hedeflerinden birisinin de ülkenin bir problemin en azından Atatürk Üniversitesi olarak çözebilmek olduğunu vurgulayan Hacımüftüoğlu, “Bu problemi de yani bir savaş durumunda ilaçların Türkiye’de olmaması, ilaç sıkıntısını çekilmesi. Bu noktada da Atatürk Üniversitesi’nden güçlü tarafı, ilaç konusu, hem farmakoloji, hem de organik kimya. Kimya bölümünde Türkiye’de birinci sırada. Atatürk Üniversitesi kimyada ODTÜ’yle yarışıyor. Farmakoloji de kimseyle yarışmıyor. Birinci sırada açık ara. Dünya yüz seksen altıncısı. Ve en yakın rakibi Hacettepe tıp 310. sırada. Dolayısıyla bu ikisinin ortak mamulüdür ilaç. Dolayısıyla bu işi Türkiye’de bizlerden daha iyi kimse yapamaz. Ve bu noktada da gerekli destek ve yatırımları alacağız. Sağlık Bakanlığı’yla iletişim halindeyiz. Ve bu işleri burada başlamak için şu anda gruplarımız belli. Dokuz grupla çalışacağız. 45 öğretim üyesi ve asistan bu işin içerisinde, çalışmalar başladı. İlk ilaç ismi de belli oldu. Hangi ilacı üreteceğimizle ilgili? Bunlar da tabii zamanla her üretildikten sonra bunları da İstanbul’daki 50 civarında ilaç şirketi, hiçbirisini de dışlamadan belki her bir ilacı da bir daha şirketiyle ortaklaşarak paslaşarak bu işi birlikte yürütme yoluna gideceğiz.” dedi.


“Erzurum Sorunları Araştırma Projeleri geliyor”


İlk kez üniversite kaynaklarının Erzurum’un sorunlarını çözmek için ayırdıklarını anlatan Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, “Daha önce böyle bir şey yapılmadı. Biz buna ESAP diyoruz. Erzurum Sorunları Araştırma Projeleri şeklinde bir proje vereceğiz hocalarımıza. Eğer Erzurum’un sorunlarıyla ilgili çalışıyorlarsa o proje kaynaklarına ulaşabilecekler. Dolayısıyla ister istemez onlar da bundan sonra yapacakları projeleri Erzurum’un problemleri için çalışacaklar, çalışmış olacaklar. Bölge üniversitelerinin, Erzurum’un güçlü olabilmesi için çevredeki illeri de bırakmak istemiyoruz. Yani bir Bayburt’un, Karsın, Ağrı’nın gibi 13 ili de Atatürk Üniversitesi o üniversiteleri de tutacak. Onlara yönelik olarak da bazı destekleri birlikte, onlarla birlikte, onların bilim adamlarıyla birlikte yapacağız. Zaten burada bizim gibi kırk milyon dolarlık bir altyapı var. Onu tüm Doğu Anadolu kullanıyor. Dolayısıyla bunların kullanımlarını da kolaylaştıracağız. Biz de o oralardan geldiğimiz için bunları nasıl kolaylaştıracağımızı da onlarla paylaşacağız.” diye konuştu.


"Yüksek irtifa Erzurum için ciddi bir kazanım"


Bir futbolsever, taraftar olarak Erzurumspor’un kırmızı çizgileri olduğunu hatırlayan Rektör Hacımüftüoğlu, daha sonra şöyle dedi, “Dolayısıyla ona yönelik olarak ne istiyorlarsa hemen karşılamaya çalışıyoruz. Statla ilgili sorun oldu. Hemen stadımızı verelim dedik. Kabul ederlerse vereceğiz stadımızı geçici olarak kullanmak istiyorlarsa biz bunu verdiğimizi söyledik. Eğer kabul ederlerse, şartlar uygunsa tüm ona göre dizaynları da yaparız. Bununla ilgili de Erzurumspor’a tüm imkanlarımızı vereceğiz. Yüksek irtifanın da Erzurum’un geleceğiyle çok ilgili çok çok önemli bir konu. Deniz seviyesinde 400 metre koşan deney hayvanı Erzurum’da kaldıktan sonra belli bir süre, iki haftadan fazla kalırsa Erzurum’da, döndüğü zaman 700 yüz metre kadar koşabiliyor. Yani bunu biz gözümüzle gördük. Dolayısıyla şimdi bu durumu Erzurum’un elinde aslında bir altın yumurtlayan tavuk olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla bu gücü de hep beraber yani burayı b da pozitife nasıl dönüştürebiliriz. Büyükşehir Belediyesi’nin çalışmalarını biliyoruz. Bu konudaki yapmış olduğu yatırımları biliyoruz. Biz de üniversite olarak bunun bilimsel tarafını eğilerek, bunların yayına dönüşmesi, önemli yerlerde yayınlanması ve sonrasında da yurt dışı özellikle Şampiyonlar Ligi takımlarının buraya gelmesi ilgili girişimlerde biz de destek olacağız. Burada da üstümüze düşen görev yapacağız. Bununla ilgili Yüksek İrtifa Araştırma Merkezi’nde kısa süre sonra kuracağız. Yani ilk etapta tabii ilaç çok kritik ve stratejik olduğu için ilaç, onu yoluna soktuktan sonra yüksek irtifa ile ilgili bu çok önemli olduğunu düşündüğümüz projeyi de devreye sokmayı düşünüyoruz. Erzurum 2025 turizm başkentiyle ilgili Atatürk Üniversitesi Gastronomi Bölümü ve İletişim Fakültesi çok aktif devrede. Bununla ilgili biz de her türlü desteği tüm akademisyenlerimizle ne yapabiliriz, buradan başarıyla nasıl çıkabiliriz noktasında destek sağlamaya çalışacağız.”



Atatürk Üniversitesi ilaç üretimi yapacak

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Uzungöl’ün çevresi kaçak yapılardan temizlenecek Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Trabzon’un Çaykara ilçesinde Özel Çevre Koruma Bölgesi’nde (ÖÇKB) yer alan Uzungöl’ün çevresindeki kaçak ve çarpık yapılaşmaya neden olan binaları yıkıp bölgenin yeşil alan vasfının korunmasını sağlayacak. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un talimatlarıyla Trabzon’un Çaykara ilçesindeki Uzungöl için “Çevre Düzenlemesi ve Altyapı Yenilenmesi Projesi” hayata geçirildi. Proje kapsamında, Türkiye’deki 19 Özel Çevre Koruma Bölgesi (ÖÇKB) içerisinde yer alan, aynı zamanda Doğal Sit Alanı ve Tabiat Parkı statüsünde olan Uzungöl’ün, kanalizasyon ve elektrik altyapısı güçlendirildi. Ahşap korkuluklar doğa dostu yöntemlerle yenilendi. Yine bölgenin sokak aydınlatma sistemleri çevreci malzemelerle değiştirildi. Göl kenarında doğal yürüyüş yolları korundu. Projenin ikinci etabı kapsamında ise Uzungöl’ün etrafındaki kaçak ve çarpık yapılar yıkılacak. Yeşil alan olarak korunacak bölgeyle göl çevresi doğal yapısına kavuşacak. “Yeşil alanları artırıyoruz” Bakan Kurum, sosyal medya hesabından Uzungöl’den yeni görüntüler paylaştı. Uzungöl’ün kenarındaki ruhsatsız yapıların kaldırılacağını ve bölgenin yeşil alana dönüştürüleceğini belirten Bakan Kurum, “Karadeniz’in incisi Uzungöl’ün etrafındaki görüntü kirliliği oluşturan ruhsatsız yapıları kaldırıyor, yeşil alanları artırıyoruz. Yemyeşil doğasıyla Uzungöl’ümüzü, gelecek nesillere eşsiz güzelliğiyle bırakacağız” ifadelerini kullandı. Doğal yapı korunacak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Uğur Korkmaz, proje kapsamında Uzungöl’ün çevresinin açılacağını belirterek, “Burada 3 koruma statüsü var. Hem Özel Çevre Koruma Bölgesi hem Doğal Sit Alanı aynı zamanda da tabiat parkı. O nedenle burada çevre düzenlemesini doğaya uygun yaptık” dedi.
Bolu Tezgahını devreden esnaftan bağış adı altında para alan belediyeyi Cumhurbaşkanı Erdoğan’a şikayet etti Gerede Belediyesi’nin pazar tezgahını bir başkasına devretmek isteyen pazarcı esnafından "bağış" adı altında para aldığı iddiasına, Türkiye Sebzeciler ve Pazarcılar Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi ve Bolu Manavlar ve Pazarcılar Esnaf Odası Başkanı Mustafa Altındal tepki gösterdi. Altındal, Gerede Belediye Başkanı Mustafa Allar’ı şikayet etti. Gerede Belediyesi’nin, pazar tezgahını devretmek isteyen vatandaşlar ‘bağış’ adı altında para alması ortalığı karıştırdı. Devir işlemleri sırasında bağış adı altında para toplandığı iddiasına Türkiye Sebzeciler ve Pazarcılar Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi ve Bolu Manavlar ve Pazarcılar Esnaf Odası Başkanı Mustafa Altındal tepki gösterdi. Altındal, Gerede Belediye Başkanı Mustafa Allar’ın, Pazaryerleri Hakkındaki Yönetmeliğe uymadığını dile getirdi. Altındal, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yazdığı dilekçe ile Mustafa Allar’ı şikâyet etti. 2012 yılında Cumhurbaşkanlığının çıkarttığı yönetmeliği hatırlattı Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yazdığı şikayet dilekçesinde ilk olarak Cumhurbaşkanlığının çıkarttığı Yönetmeliği hatırlatan Başkan Mustafa Altındal, "TC Cumhurbaşkanlığınca 2012 yılında; semt ve üretici pazarlarını modern bir yapıya kavuşturmak, bu yerlerde sebze ve meyvelerle ile belediyece müsaade edilen diğer gıda ve ihtiyaç maddelerinin ticaretinin kaliteli, standartlara ve gıda güvenirliliğine uygun olarak serbest rekabet şartları içerisinde yapılmasını temin etmek, tüketicilerin hak ve menfaatlerini korumak ve üreticiler ile pazarcıların faaliyetlerini düzenlemek amacıyla ‘Pazaryerleri Hakkında Yönetmelik’ çıkarılmıştır. Bu Yönetmelik; semt ve üretici pazarlarının kurulması, işletilmesi, taşınması ve kapatılmasını, yönetim ve denetimini, bu yerlerde faaliyet gösteren üretici ve pazarcılarda aranacak nitelikleri, bunların çalışmalarını, yapacakları satışları, haklarını ve uymakla yükümlü oldukları kuralları, belediye ve diğer idarelerin görev, yetki ve sorumlulukları ile pazar yerlerine ilişkin diğer hususları kapsar" ifadelerini kullandı. "Gerede Belediyesi Cumhurbaşkanlığınızın Yönetmeliğini uygulamıyor" Şikâyet dilekçesinin son bölümünde Gerede Belediye Başkanı Mustafa Allar’ın bu yönetmeliğe aykırı davranarak, pazar esnafından bağış adı altında devir ücreti toplamasını şikayet eden Başkan Mustafa Altındal, "Belediyeler ise Cumhurbaşkanlığınca çıkarılan bu yönetmeliğe uymak zorundadırlar. Fakat maalesef Bolu Gerede Belediyemiz bu kanuna yasaya uymayarak bağış adı altında esnaflardan 100 bin lira kadar büyük bir miktarda devir ücreti talep etmektedir. Bu devir ücreti parasını yatırmayan hiçbir esnafın tezgah yeri devir olmamaktadır. Esnaf bu devir ücreti yüksek miktarda olan 100 bin lira mecburen aldığı ürünlerin fiyatının üzerine yansıtmak zorunda kalarak Gerede Halkımız da diğer ilçelere ve merkeze göre ürünleri yüksek fiyata almak zorunda kalıyorlar. Bir an önce Gerede Belediyemizin Pazaryeri Yönetmeliğine uymasını rica ederiz" dedi.