POLİTİKA - 31 Ekim 2024 Perşembe 15:10

IKBY Oluşumlarından Sorumlu Bölge Bakanı Aydın Maruf: ’’Terör örgütü PKK’yı yok etmek için mutlaka birlikte olmak lazım’’

A
A
A
IKBY Oluşumlarından Sorumlu Bölge Bakanı Aydın Maruf: ’’Terör örgütü PKK’yı yok etmek için mutlaka birlikte olmak lazım’’

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) İlk Oluşumlardan Sorumlu Bölge Bakanı ve Irak Türkmen Cephesi (ITC) Merkez Yürütme Üyesi Aydın Maruf, ’’Terör örgütü PKK etnik grupların arasını bozmaya çalışıyor, hedefleri budur. İstikrarsızlık oluşturmaya çalışıyorlar. Terör örgütlerine karşı, özellikle de PKK’ya karşı hepimizin bir olması gerekiyor. Terör örgütü PKK’yı yok etmek için mutlaka birlikte olmak lazım. İş birliği yapmak gerekiyor’’ dedi.


IKBY İlk Oluşumlardan Sorumlu Bölge Bakanı ve Irak Türkmen Cephesi (ITC) Merkez Yürütme Üyesi Aydın Maruf, Arplak’ın davetlisi olarak Elazığ’a geldi. Kentte bir dizi incelemelerde bulunan Maruf, tarihi Harput Mahallesi’nde İhlas Haber Ajansı muhabirine gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Türkmenler olarak her zaman Erbil-Ankara arasında olan ilişkilerin kendileri için önemli olduğunu kaydeden Maruf, “Türkiye Cumhuriyeti, Ortadoğu’da önemli bir ülke ve her zaman barıştan yana olup, bölgede, Ortadoğu’da ve Irak’ta Türkmenler başta olmak üzere diğer etnik gruplara ve vatandaşlara her zaman destek vermiştir. Zor şartlar altında olan insanlarımızın yanında olarak, her zaman destek vermiştir. Türkiye Cumhuriyeti, Irak Türkmenleri için ana vatanımızdır. Son dönemde Irak Erbil’de, Kürdistan bölgesinde bir parlamento seçimi yapıldı. Biz Irak Türkmen Cephesi olarak seçime katıldık. Seçimden sonra hükümet kurma süreci var. Biz Türkmenler o bölgede önemli bir faktör, toplum ve varlığız. Her zaman hak ve hukuklarımızı barış ve diyalog yolu üzerinden elde etmeye çalışıyoruz. Orada olan Kürt kardeşlerimiz ve Hristiyan kardeşlerimizle beraber güzel bir şekilde yaşıyoruz. Her zaman Türkmenler ve Kürtler arasında olan ilişkiler bizim için çok önemlidir. Bir kardeşlik, akrabalık ve kan bağı var. Bu da bölgeyi olumlu yönde etkiliyor. Kurulacak 10. Hükümet kabinesinde biz de Türkmenler olarak yer almak istiyoruz. Türkmenler dediğim gibi önemli bir faktördür. Son dönemde olan gruplar arasındaki yakınlaşma da bölgede önemlidir. Bizim için Iraklı Türkmenler her zaman asil bir toplumdur. En yakın zamanda 10. Hükümet kabinesinin kurulmasından yanayız. Türkmenlerin de bu kabinede yer alması önemlidir’’ diye konuştu.



’’Türkiye mazlumların anavatanıdır’’


Türkiye Cumhuriyeti’nin önemli bir ülke olduğunu belirten Aydın Maruf, ’’Türkiye Cumhuriyeti, Ortadoğu ve dünyada önemli bir ülkedir. Her zaman bölgede barıştan yana olup, bölgede bulunan bütün insanlara sahip çıkmıştır. Irak’ta zor şartlarda olan Türkmenler başta olmak üzere diğer etnik gruplar, Kürt ve Arap kardeşlerimize her zaman sahip çıkarak, yanlarında olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti, Ortadoğu’nun örnek bir ülkesidir. Biz Iraklı Türkmenler olarak her zaman Türkiye ile gurur duyuyoruz. Bizim ana vatanımız olduğu gibi mazlumların da ana vatanıdır. Bunun yanında Türkler ve Kürtler öz kardeştir. Geçmişte de beraberlerdi, şimdi de beraberler, gelecekte de beraber olacaklardır. Terör örgütü PKK’nın amacı bu etnik grupların arasını bozmaya çalışıyor, hedefleri budur. İstikrarsızlık oluşturmaya çalışıyorlar. Terör örgütlerine karşı, özellikle de PKK’ya karşı hepimizin bir olması gerekiyor. Terör örgütü PKK’yı yok etmek için mutlaka birlikte olmak lazım. İş birliği yapmak gerekiyor. Aramızdaki bu kardeşliği daha da güçlendirmemiz lazım’’ şeklinde konuştu.


Elazığ’da Arslanlı Holding’in açılışına katıldıklarını dile getiren Bakan Maruf, “Ticaret anlamında önemli bir holding, ticaret önemlidir. Erbil-Ankara arası olan ilişkiler mühimdir. Ekonomik, kültürel ve siyasi bir aşamaya geldik. Türkmenler olarak her zaman bu ilişkilere bir faydamız olsun ve bir katkı sağlayalım diye düşünüyoruz. Burada güzel bir misafirperverlik var. Burada olan soydaşlarımız ve kardeşlerimiz bizleri güzel bir şekilde karşılayıp ağırladılar. Türkiye Cumhuriyeti’nde olan bütün kardeşlerimize başarılar diliyoruz’’ dedi.



IKBY Oluşumlarından Sorumlu Bölge Bakanı Aydın Maruf: ’’Terör örgütü PKK’yı yok etmek için mutlaka birlikte olmak lazım’’

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara 2025 Merkezi Yönetim bütçe görüşmeleri Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, “Biz nükleersiz bu dönüşümü Türkiye’nin arz güvenliğini, Türkiye’nin dışa bağımlılık hikayesini yazma şansımız yok. Elbette ki Türkiye’nin enerjiyi daha verimli kullanması lazım. Enerjisini sanayiden, tarıma, ulaştırmaya, bütün sektörlerde verimli halde kullanması gerekiyor.” Bayraktar, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarının 2025 yılı Merkezi Yönetim Bütçe ve 2023 Kesin Hesap Kanun Teklifi görüşmelerine katıldı ve milletvekillerinin sorularını cevapladı. Bayraktar, Türkiye’nin enerji talebi artan, büyüyen bir ülke olduğunu söyleyerek, “Son yirmi yılda hem doğal gazla hem elektrikle talep neredeyse üç katına çıktı. Yıllık yaklaşık yüzde dört buçuğun üzerinde bir elektrik talebi artışı var. Dolayısıyla bizim öncelikli görevimiz bu artan talebi karşılayabilmek. Arz güvenliği bizim birinci öncelikli noktamız. İkinci husus elbette ki dışa bağımlılığımız. Burada rakamları ifade etmeme müsaade edin daha detaylı olarak. Türkiye 2022 yılında doğal gaza yaklaşık 44.6 milyar dolar ödedi. Petrol ve petrol ürünlerine 2022 yılında 40.4 milyar dolar para ödedi. Toplamda 2022 yılında LPG, kömür ithalatımızda bu rakam 96.5 milyar dolar oldu. Dolayısıyla bütün stratejimizi aslında ta 2002 yılından beri Türkiye’nin enerjideki dışa bağımlılığını düşürme üzerine kurgulamış durumdayız. Onun için Türkiye artan enerji talebini karşılarken aynı zamanda enerjide bu dışa bağımlılığını mutlaka bitirmesi gerekiyor. Politikalarımız bunun etrafında şekilleniyor. Elbette ki bir üçüncü zorluk hatta belki bütün bu ikisinin daha ilerisinde bir zorluk 2053 yılında üç net sıfır emisyon edip Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu Meclisimizin 2021 yılında Türkiye’yi iklim anlaşmasına taraf yaparak ortaya koyduğum Türkiye’nin iklim değişikliğine mücadele hedefleri” ifadelerini kullandı. Yeniköy Kemerköy termik santrallerinin katkısına ilişkin soruya Bayraktar, “Bunlar 7.9 terawat saat elektrik üretiyor. Ürettiler. Yılda üretiyorlar. Toplam Türkiye’deki üretimin yüzde iki buçuğunu biz bu iki santralden karşılıyoruz. Akbelen ormanları kapsamında sorulan bir soruydu bu. Bu enerjiyi biz doğal gazdan üretsek, ithal kaynaktan üretsek yaklaşık 1.6 milyar metreküplük bir doğal gaz ithal etmemiz gerekiyor. Yerli kaynak yerine işte size bir cari açık kaynağı daha oluşmuş oluyor. Bunun yaklaşık bedeli yıllık 700 milyon dolar oluyor. Dolayısıyla bizim mutlaka yerli kaynaklarımızı çevreyle uyumlu bir şekilde devreye almamız gerekiyor” şeklinde konuştu. Bayraktar, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Yenilenebilir kaynaklar bizim göz bebeğimiz, en çok ehemmiyet verdiğimiz ve özellikle vurgulamak istediğim nokta bugünün bence çok çok önemli çıktılarından bir tanesi. Türkiye bugün konutlarında kullandığı elektriğin tamamının sadece rüzgar ve güneş enerjisinden üretilir hale gelmiş durumda. Bunu sadece geçtiğimiz 14-15 yılda yaptı. Sıfır olan rüzgar neredeyse sıfır olan rüzgarı tamamen sıfır olan güneşi 2012 güneş kurulu gücümüz sıfır. Geçtiğimiz 10-14 yıl içerisinde 31 bin megavatın üzerine çıkardık. Bu yılda yaklaşık 2 bin 500-2 bin 700 megavatlık bir kurulu güçler. Biz bunu yaparken diyoruz ki mutlaka bu otuz bin megavatı 2035’te 120 bin megavatı götürmeliyiz ki Türkiye iklim hedeflerine, Türkiye dışa bağımlılığını mutlaka bu şekilde azalsın.” Nükleer enerjinin Türkiye’nin 70 yıllık rüyası olduğunu söyleyen Bayraktar, “1955 yılında Türkiye Cumhuriyeti ilk aslında nükleerle ilgili adım atıyor ve Amerika Birleşik Devletleri’yle bir sivil sahada nükleerin kurulmasıyla alakalı bir anlaşma imzalıyor. Resmi gazetede 1956’da bu yayınlanıyor. Türkiye 1956 Atom Enerjisi Komisyonunu kuruyor. Türkiye’de 1957 yılında da Uluslararası Atom Enerjisi üye oluyor. Aynı tarihte Güney Kore’de üye oluyor. 1962 ilk araştırma reaktörü işletmeye alınıyor. 1965 enerji ilk kez beş yıllık kalkınma planımızda yer alıyor. 1976’da Akkuyu nükleer saha olarak tespit ediliyor. İstanbul Teknik Üniversitesi tarafından. Biz Akkuyu’yu nükleer saha tespit ettiğimiz yıl Güney Kore ilk nükleer reaktörünü devreye alıyor. 2015’te uçak krizi, ondan sonraki yaşanan süreçler darbe gelişimleri. 2018 yılına geldiğimizde Akkuyu’ya biz ilk lisansı verdik ve orada çalışmalar başladı. Şu anda ilk reaktörün çalışmaları da devam ediyor. Birinci üretenin kubbesi de kapatılmış durumda. Ama nükleersiz Türkiye’nin kalıcı uzun soluklu temiz enerjiye erişme şansı yok. Bunu sadece biz söylemiyoruz. Biraz önce ifade ettiğimiz o 31 ülke yani Birleşmiş Milletler iklim değişikliğiyle mücadele anlamındaki en önemli toplantıda ortaya konan deklarasyon geçen sene Dubai, bu sene Bakü’de. Bakın bunların arasında öyle çok kaydedilen ülkeler yok diye ifade edildi. Ben size ifade edeyim. Kanada, Hırvatistan, Çek Cumhuriyeti, Finlandiya, Fransa, Macaristan, Japonya, Kore, Hollanda, Polonya, Slovakya, İsveç, Birleşik Arap Emirlikleri, Birleşik Krallık İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri. Bu ülkelerden bazıları. Dolayısıyla bütün bu ülkeler ülke mutlaka küresel ısınmayla mücadelede bizim nükleersiz bu işi başaramayacağımızı ifade ediyorlar. Dolayısıyla biz de Türkiye olarak diyoruz ki biz Akkuyu’nun yanında Sinop’ta, Trakya’da üç tane konvansiyonel büyük santrale ihtiyacımız var. Yaklaşık on iki reaktöre ihtiyacımız var. Küçük modüle reaktörleri, SMR’lara da ihtiyaç var. Bugün özellikle dünyada gelişen trendler, yapay zeka, büyük data, büyük bir elektrik ihtiyacını beraberinde getiriyor. Bakın son dönemdeki gelişmeler. Google, SMR geliştirici bir şirkette elektrik satın alma anlaşması yaptığına çıkıyor. Microsoft yine bir anlaşma yapıyor Amerika’da. Three Mile Island ki burada 1979 beri kapalı olan bir kaza nedeniyle kapalı olan bir reaktördeki nükleer santral tekrar devriye alınıyor ve oradan yirmi yıllık bir alım anlaşması yapılıyor. Dolayısıyla biz nükleersiz bu dönüşümü Türkiye’nin arz güvenliğini, Türkiye’nin dışa bağımlılık hikayesini yazma şansımız yok. Elbette ki Türkiye’nin enerjiyi daha verimli kullanması lazım. Enerjisini sanayiden, tarıma, ulaştırmaya, bütün sektörlerde verimli halde kullanması gerekiyor.” BOTAŞ’ın ödenmemiş faturası olmadığını belirten Bakan Bayraktar, “BOTAŞ’ı özelleştirmeyi düşünmüyoruz” ifadelerini kullandı.