EĞİTİM - 16 Ocak 2025 Perşembe 12:41

Elazığ’da ocak ayı mutad toplantısı gerçekleştirildi

A
A
A
Elazığ’da  ocak ayı mutad toplantısı gerçekleştirildi

Elazığ’ın Kovancılar İlçe Müftülüğü aylık mutad personel toplantısı gerçekleştirildi.


Toplantıya Kovancılar Kaymakamı Mustafa Dilekli, İlçe Müftüsü İrfan Çavaş, imam-hatip ve müezzin kayyım hocalar katılım sağladılar. Toplantıda, Kovancılar Kaymakamı Mustafa Dilekli, din hizmetlerinin önemine vurgu yaparak, başta İlçe Müftüsü İrfan Çavaş olmak üzere tüm din görevlilerine teşekkür ederek başarılar diledi.


Daha sonra Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından personele duyurulması istenilen konular hakkında bilgi sunumu yapıldı. Dilek ve temenni ile toplantı devam etti.



Elazığ’da  ocak ayı mutad toplantısı gerçekleştirildi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Sağlık-Sen açıkladı: “Sağlık çalışanlarının yüzde 87’si İstanbul’da çalışmak istemiyor” Beyoğlu’nda Sağlık-Sen tarafından ‘İstanbul’da Çalışan Sağlık ve Sosyal Hizmet Profesyonellerinin Yaşam Koşullarını Belirleme Araştırması’nın sonuçları için basın açıklaması düzenlendi. Açıklamada, Sağlık-Sen Genel Başkanı Mahmut Faruk Doğan, “İstanbul’daki sağlık ve sosyal hizmet profesyonellerinin yüzde 87’si fırsat bulsa şehri terk edeceğini ifade etmiştir” dedi. Sağlık-Sen tarafından ‘İstanbul’da Çalışan Sağlık ve Sosyal Hizmet Profesyonellerinin Yaşam Koşullarını Belirleme Araştırması’nın sonuçları açıklandı. Beyoğlu’nda bulunan Sağlık- Sen Otel toplantı salonunda basın toplantısı düzenlendi. Araştırmaya ilişkin basın açıklamasına Sağlık-Sen Genel Başkanı Mahmut Faruk Doğan, Sağlık-Sen Genel Sekreter Durali Baki, Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Irgatoğlu ve İstanbul Şube Başkanları katıldı. “Çalışanların 75,2’si geçtiğimiz yıllara göre ekonomilerinin geriye gittiğini bildirmişlerdir” Sağlık-Sen Genel Başkanı Mahmut Faruk Doğan, “Yapılan devasa yatırımlar, sağlık sistemimizde büyük değişim ve gelişimi beraberinde getirmiş, sağlık alt yapımızı dünya sıralamasında üst lige taşımıştır. Bugün burada toplanmamızın nedeni sağlık çalışanlarımızın emeğini yeterince görememiş olmalarıdır. İstanbul’da sağlık ve sosyal hizmet profesyonellerinin ekonomik durumları 2020’den bu yana dramatik bir şekilde geriye gitmektedir. İhtiyaç kredisi çekenlerin oranı 2020’de yüzde 36,4 iken, 2024’te yüzde 57,25’e yükselmiştir. Kredi kartı takibine alınma oranı yüzde 16,5’ten yüzde 18’e çıkmıştır. Sağlık ve sosyal hizmet profesyonellerinin yüzde 75,2’si geçtiğimiz yıllara göre ekonomilerinin geriye gittiğini bildirmişlerdir. Bu veriler, çalışanların geçim sıkıntısı nedeniyle borçlanmaya ve ekonomik anlamda daha fazla zorlanmaya başladığını net bir şekilde ortaya koymaktadır” ifadelerini kullandı. “Barınma masrafları, çalışanların maaşlarının büyük bir kısmını tüketiyor” İstanbul’daki kira fiyatlarındaki artışların sağlık ve sosyal hizmet profesyonellerini derinden etkilediğine dikkat çeken Doğan, “Sağlık profesyonellerinin yüzde 65’i kirada oturmakta ve bu arkadaşlarımızın yüzde 70,5’i 22 bin TL ve üzerinde kira ödemektedir. 2025 yılı itibarıyla kiralara yüzde 58,5 oranında zam yapılması beklendiği de unutulmamalıdır. Barınma masrafları, çalışanların maaşlarının büyük bir kısmını tüketmekte ve onları ekonomik bir çıkmaza sürüklemektedir” dedi. “Trafik ve ulaşım sorunları tükenmişliğe yol açıyor” İstanbul’daki trafik ve ulaşım sorunlarının sağlık profesyonellerinin hem maddi hem de zamansal olarak kayıplar yaşamasına neden olduğuna vurgu yapan Doğan, “2020’de araç sahibi olanların oranı yüzde 62,4 iken, 2024’te bu oran yüzde 54,6’ya gerilemiştir. Bu, araç sahibi olmanın maliyetinin çalışanlar için artık karşılanamaz hale geldiğini göstermektedir. Sağlık profesyonellerinin yüzde 65’i toplu taşıma kullanmakta ve bu arkadaşlarımızın yüzde 60’ı çalıştıkları hastaneye ulaşmak için 2 veya daha fazla araç değiştirmektedir. İşe gidip gelmek için trafikte harcadıkları süre de ise 1 saati aşanların oranı yüzde 65,6’dır. Trafik ve ulaşım sorunları yalnızca maddi bir yük değil, aynı zamanda ciddi bir zaman kaybına ve tükenmişliğe yol açmaktadır” diye konuştu. “Ekonomim ‘çok iyi’ diyen çalışan kalmadı” Ekonomik sorunların çalışanların aile hayatını olumsuz etkilediğini ifade eden Doğan, 2020’de ekonomik sebeplerle aile içinde sorun yaşadığını belirtenlerin oranının yüzde 46,4 iken, 2024’te bu oranın yüzde 69’a yükseldiğini söyledi. Doğan, “2024 yılında ekonomik durumunu ’kötü’ ve ’çok kötü’ olarak tanımlayan çalışanların oranı, 2020’ye göre belirgin bir artış göstermiştir. Ekonomisini ’çok kötü’ olarak nitelendirenlerin oranı yüzde 4,1’den yüzde 7,2’ye yükselirken, ’kötü’ olarak tanımlayanların oranı yüzde 16,2’den yüzde 33’e çıkmıştır. En çarpıcı veri ise, 2024 yılına gelindiğinde ekonomisini ’çok iyi’ olarak nitelendiren sağlık ve sosyal hizmet profesyonellerinin artık hiç kalmamış olmasıdır. Bu veriler, sağlık ve sosyal hizmet profesyonellerinin ekonomik sıkıntılarının derinleştiğini ve bu durumun çalışma motivasyonlarını ve yaşam kalitelerini ciddi şekilde etkilediğini açıkça ortaya koymaktadır” dedi. “Sağlık ve sosyal hizmet profesyonelleri İstanbul’da çalışmak istemiyor” Sağlık ve sosyal hizmet profesyonellerinin İstanbul’da çalışmak istemediğini belirten Doğan, “İstanbul’daki sağlık ve sosyal hizmet profesyonellerinin yüzde 87’si fırsat bulsa şehri terk edeceğini ifade etmiştir. Bu oran çok dikkat çekicidir. Bu çok vahim bir tablodur. Göz ardı edilecek, görmezden gelinecek bir durum değildir” diyerek sorunun büyüklüğüne dikkat çekti. “Metropol ödeneği ve kira desteği verilmeli” Araştırmaya ilişkin değerlendirmeleri tamamlayan Doğan, İstanbul’daki sağlık ve sosyal hizmet profesyonellerinin yaşadığı sorunlara ilişkin Sağlık-Sen’in çözüm önerilerini paylaştı. Doğan, “İstanbul gibi yüksek maliyetli bir şehirde çalışan sağlık profesyonellerine özel tazminat yani Metropol Ödeneği ve Ek Destekler verilmelidir. İstanbul’da görev yapan çalışanlara kira desteği sağlanmalıdır. Kentsel dönüşüm projeleri içinde lojman olanaklarına yer verilmesi, lojman sayısının artırılması gerekmektedir. Sosyal konut projelerinde, TOKİ tarafından yapılan toplu konut projelerinde sağlık ve sosyal hizmet profesyonellerine öncelik verilmelidir. Çalışanların maaşları yaşam maliyetlerine uygun şekilde artırılmalı, teşvik ve taban ödemeleri güncellenmelidir. Toplu taşıma masraflarının düşürülmesi için toplu taşımada indirim uygulanmalı, servis imkanı sağlanmalıdır. Aşırı iş yükünü hafifletmek için yeni hemşire, ebe, sağlık teknisyeni alımları gerçekleştirilmelidir” dedi.
Samsun Thomas Reis: “Samsunspor tarihinin en iyi sezonlarından bir tanesini yaşamak istiyoruz” SAMSUN (İHA) – Samsunspor Teknik Direktörü Thomas Reis, Süper Lig’de kalmaya yetecek puanı elde ettikten sonra hedeflerinin kulüp tarihinin en iyi sezonuna imza atmak olduğunu söyledi. Trendyol Süper Lig’in 20. haftasında deplasmanda Beşiktaş ile karşılaşacak Samsunspor’da Teknik Direktör Thomas Reis, kulüp tesislerinde basın toplantısı düzenledi. Takımın son durumu hakkında bilgi veren Reis, daha sonra soruları yanıtladı. “Samsunspor tarihinin en iyi sezonlarından bir tanesini yaşamak istiyoruz” Şu anda 36 puan topladıklarını, 42 puana ulaştıktan sonra diğer hedefler için çalışacaklarını dile getiren Thomas Reis, “2 puan ortalamasını devam ettirebilirsek bu bizim adımıza çok iyi olur. Kesinlikle bunu başarmak zor ancak başarmak istiyoruz. Her karşılaşma zor geçiyor. Geçen hafta Kayserispor maçı da zor geçti. İnsanlar Avrupa kupalarını hayal ediyor olabilirler. Herkesin hayal etmesi normal. Birincil hedefimiz ligde kalmak. Ligde kalmayı garantiledikten sonraki hedefim ise Samsunspor tarihinin en iyi sezonlarından bir tanesini yaşamak istiyoruz. Hedefimiz bu olacak. İkinci devrenin tamamlanmasına 18 maç var. Buna da zorlu Beşiktaş maçı ile başlayacağız. Sezonun geri kalan kısmında da elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışacağız” dedi. “İkinci yarı, ilk yarıya göre daha zor geçecek” Ligin ikinci devresinin daha zorlu geçeceğini ifade eden Reis, “Topladığımız 36 puandan çok mutluyuz. İkinci yarı, ilk yarıya göre daha zor geçecek. Biz de nasıl bir performans göstereceğiz, ona bakacağız. Elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışacağız. İlk devre Beşiktaş maçını iyi oynayarak kaybetmiştik. O günden bugüne çok güzel bir gelişim gösterdik. İkinci yarının ilk maçını Beşiktaş’a karşı oynayacağız. Zor bir karşılaşma olacak ama takım olarak yeteri kadar özgüvenimiz var. En iyi sonucu almaya çalışacağız. Umarım istediğimiz sonuçla sahadan ayrılırız” diye konuştu. “Sezon başı kimse bizden böyle bir başarı beklemiyordu” Alman teknik direktör, sezon başında kimsenin beklemediği bir başarıya imza attıklarından bahsederek, “Şu anki başarıyı yakalamak güzel bir duygu. Belki de sezon başı kimse bizden böyle bir başarı beklemiyordu. Transfer yasağımız var. Bugünlere gelmek kolay olmadı, bundan sonrası da zor olacaktır. Bugüne kadar çok iyi performans gösterdik ve ikinci yarıda da bunu devam ettirmemiz gerekiyor. İçinde bulunduğumuz konum nedeniyle baskı olacaktır ama bu baskıyı da doğru yönetmemiz gerecek. Bu baskının kendi adımıza iyi bir şey olduğunu düşünüyorum. İkinci yarıda güzel sonuçlar almaya çalışacağız” şeklinde konuştu. Reis, şu anda takımda sakatlığı olan futbolcunun bulunmadığını da sözlerine ekledi.
Ankara Uğur Mumcu davasında Mehmet Ağar’ın dinlenmesine karar verildi Gazeteci Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Muammer Aksoy ve Bahriye Üçok suikastlerine yönelik davada dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar’ın tanık olarak dinlenmesine karar verildi. Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya Uğur Mumcu’nun eşi Güldal Mumcu, kızı Özge Mumcu ile avukatları katıldı. Duruşmada savunma yapan avukat Turgut Kazan, suikastın 1993’te yaşandığını belirterek, “1996’da Susurluk kazasına kadar cinayetler yaşandı. Bunun başrol oyuncusu dönemin çeşitli görevlerinde bulunan Mehmet Ağar’dır. Soruşturma da en başından beri yanlıştır. 26 Ocak 1993 günü ortaya bir tanık çıkıyor. Teşhisi yapıyor ama 26 Ocak yerine 23 Ocak yazılıyor, bu hataya da ‘sehven’ yapıldı deniliyor. Dönemin o ’şanlı’ savcısı Ülkü Coşkun, tanık hakkında İslami hareket aleyhine iftira suçu işlediği için soruşturma başlatıyor” dedi. Kazan’ın ardından mahkeme başkanının söz vermesi üzerine konuşan Güldal Mumcu, 1996 yılında dönemin Adalet Bakanı Mehmet Ağar’dan randevu talep ettiklerini aktararak, “Avukatım ile birlikte görüştük. Bana ‘Tuğlayı çekemem’ dedi” beyanında bulundu. İfadelerin ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar’ın tanık olarak dinlenmesine ve sanık Oğuz Demir’in ve ailesinin Türkiye’de yaşayıp yaşamadığına ilişkin fiili araştırma yapılması için Emniyet Genel Müdürlüğü’ne müzekkere yazılmasına hükmetti. Bir sonraki duruşma 12 Mayıs’a ertelendi. Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Muammer Aksoy ve Bahriye Üçok cinayetlerinin de arasında olduğu çok sayıda olayı kapsayan "Umut" operasyonuna ilişkin açılan ve Yargıtay’ın bozma kararının ardından tekrar görülen dosyada 3 sanık yasa dışı "Tevhid-Selam ve Kudüs Ordusu" örgütünü kurmak ve yönetmek suçundan 12 yıl 6’şar ay, 5 sanık ise aynı örgüte üyelikten 6 yıl 3’er ay hapis cezası almıştı. Sanıklardan Mehmet Ali Tekin, Hasan Kılıç ve Ekrem Baytap, "silahlı suç örgütü kurma ve yönetme" suçundan 12 yıl 6’şar aya kadar hapis cezasına mahkum edilmişti. Sanıklar Abdulhamit Çelik, Fatih Aydın, Yusuf Karakuş, Mehmet Şahin ve Recep Aydın da "silahlı suç örgütü üyesi olmak" suçundan 6 yıl 3’er ay hapis cezası almışlardı.
Artvin Dev heyelana yakalanan köy sakinleri gün ağarınca şaşkına döndüler Artvin’in Murgul ilçesinde geçtiğimiz günlerde gece meydana gelen heyelana yakalanan köy sakinleri dağın koparak köy arazisine indiği anı saniye saniye yaşadı. O anlar ise köy sakinlerinin cep telefonları kameralarına anbean yansıdı. Edinilen bilgiye göre olay ilçeye bağlı Petek köyünde meydana geldi. Gece taş yuvarlanmasından gelen sesleri duyan köy sakinleri bölgeye gidip neler olduğuna bakmak istedi. O sırada heyelan meydana geldi. Köy sakinleri son anda kaçarak canlarını kurtardı. O anları ise cep telefonu kamerasına kayıt ettiler. Bölgedeki maden faaliyetleri yürüten şirketin tünellerini kapatmaması nedeniyle heyelan meydana geldiğini iddia eden köy sakinleri tehlikenin devam ettiğini ifade ederek yetkililerden yardım istedi. Bölgede arıcılıkla uğraşan Ayhan Gülsuyu, Murat Gülsuyu, Mustafa Kemal Yılmaz, Zafer Yavuz’a ait 120 metre karelik aralık heyelanın altında kaldı. Vatandaşlara ait 100 arı kovanı ve arı telef olurken yapılan inceleme sonrası 2 milyon 200 bin zarar tespiti yapıldı. Ayhan Gülsuyu yaptığı açıklamada, “Maden sahası ve Petek köyüne ait Akarşen bölgesi. 2008 yılında açık saha faaliyetlerine başlandı, 2011’den sonra tünelden maden çıkarılmaya başlandı ve 2017’de maden bitince tünelin ağzı kapatıldı. Ancak, tünel içinde herhangi bir dolgu yapılmadığı için su birikmeye başladı ve içerde bir havuz oluştu. Heyelan bundan kaynaklı meydana geldi” dedi. Arılarını heyelan nedeniyle kaybettiğini belirten Gülsuyu, "Biz burada atalarımızdan kalan topraklarda ekin ekerdik. 1982’de burası orman arazisi oldu ve arıcılığa yöneldik. 1994 yılından sonra fenni kovancılığa başladık. Şimdi büyük mağduriyet içindeyiz. Yetililerden yardım bekliyorum. Kendimizi zor kurtardık, dağdan dereye indik, ardından karşı dağa kaçarak kurtulduk. AFAD ve Jandarma yardıma geldiler ama biz kendimizi kurtardığımız için yardım edilecek bir durum yoktu. Şu an burada gördüğünüz zarar, bizim tüm kazancımızı kaybetmemize neden oldu” dedi.