Son Dakika
|
Antalya’da İranlı 3 kardeş yaşadıkları evde ölü bulundu
Galatasaraylı futbolcu Batshuayi’ye dolandırıcı şoku
İstanbul’da yasa dışı bahis reklamı operasyonunda Erbil ve Ortaç hakkında tutuklama talebi reddedildi
ÖSYM 2025 Yılı Sınav Takvimi'ni açıkladı
"Baygara" organize suç örgütü üyesi 282 şüpheli adliyeye sevk edildi
Bomonti Tüneli'nde İETT otobüsünde yangın
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Karadağ Cumhurbaşkanı Milatoviç ile görüştü
Cumhurbaşkanı Erdoğan: ''İklim kanunumuzu çok yakında meclise sunacağız"
Başsavcılıktan Sıla Bebek açıklaması
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İngiltere Başbakanı Starmer ile görüştü
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Whatsapp
İHA Kurumsal
EN
Khartoum’s Humanitarian Crisis Deepens Amid Ongoing Conflict
Trump, ABD Dışişleri Bakanlığı için Florida Senatörü Marco Rubio’yu aday gösterdi
Biden ve Xi, 16 Kasım’da Peru’da bir araya gelecek
ABD'nin Polonya'daki füze savunma üssü faaliyete geçti
ABD Senatosu Çoğunluk Lideri John Thune oldu
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda ’asgari ücret’ tartışması
Blinken: “İsrail, stratejik hedeflerine ulaştı, artık Gazze'de savaşa son verme zamanı”
GEDSET Maltepe’ye geldi, 7.2 büyüklüğündeki deprem canlandırıldı
Putin karşıtı ünlü şef Belgrad’daki otelde ölü bulundu
Antalya’da İranlı 3 kardeş yaşadıkları evde ölü bulundu
EKONOMİ
SGK’ya en çok borcu olan belediyeler belli oldu: İlk sırada 9,6 milyar lirayla İzmir Büyükşehir Belediyesi yer aldı
14 Kasım 2024 Perşembe - 00:48:17
Sosyal Güvenlik Kurumu’na en çok prim borcu olan belediye 9,6 milyar lirayla İzmir Büyükşehir Belediyesi oldu. Belediyelerin Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) toplam prim borcunun 150 milyar lirayı buldu. Bakanlık kaynaklarından edinilen bilgilere göre SGK’ya en çok prim borcu olan ilk 5 belediye, CHP’li belediyelerden oluştu. Buna göre İzmir Büyükşehir Belediyesi 9,6 milyar lirayla SGK’ya en çok prim borcu olan belediye oldu. Listenin ikinci sırasında yer alan Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin borcu ise 8,4 milyar lira. Ankara’yı sırasıyla 5,9 milyar lirayla İstanbul Büyükşehir Belediyesi, 4,2 milyar lirayla Adana Büyükşehir Belediyesi ve 2,5 milyar ile Şişli Belediyesi takip etti. Öte yandan, SGK’ya en çok prim borcu 5 belediyeden ilki olan İzmir Büyükşehir Belediyesi, iki şirketi için borçlarını 36 aya kadar taksitlendirmek için başvuruda bulundu.
13 Kasım 2024 Çarşamba - 21:49
Bakan Işıkhan: "Ankara Büyükşehir Belediyesinin SGK’ya 8,5 milyar lira borcu var, Melih Bey’den aldığında borç 209 milyondu."
Bakan Işıkhan: "Ankara Büyükşehir Belediyesinin SGK’ya 8,5 milyar lira borcu var, Melih Bey’den aldığında borç 209 milyondu."
13 Kasım 2024 Çarşamba - 21:32
Bakan Işıkhan: "Bütün belediyelere sesleniyoruz; borçlarınızı ödeyin. Hiçbir girişimde bulunmayan belediyelere haciz işlemlerini başlatacağız. Borçlarını en çok ödemeyen belediyeler CHP’li belediyeler."
Bakan Işıkhan: "Bütün belediyelere sesleniyoruz; borçlarınızı ödeyin. Hiçbir girişimde bulunmayan belediyelere haciz işlemlerini başlatacağız. Borçlarını en çok ödemeyen belediyeler CHP’li belediyeler."
13 Kasım 2024 Çarşamba - 21:29
Bakan Işıkhan: "Belediyelerin 96 milyar liralık borcu 150 milyar liraya yükseldi ve bu sürdürülemez hale gelmiştir."
Bakan Işıkhan: "Belediyelerin 96 milyar liralık borcu 150 milyar liraya yükseldi ve bu sürdürülemez hale gelmiştir."
Çok Okunan Kategori Haberleri
1
13 Kasım 2024 Çarşamba- 09:12
Satıcı çok, alan yok: Anneannesinden kalan perdeye servet istiyor
2
12 Kasım 2024 Salı- 16:13
Diyarbakır’da 6. gurme ve yöresel lezzetler fuarı başladı
3
12 Kasım 2024 Salı- 10:24
"Senden aldığım et ile zehirlendim" diyerek kasapları dolandırdılar
4
13 Kasım 2024 Çarşamba- 10:45
Cumhuriyet tarihinin en büyük maden rehabilitasyonu: 511 hektar doğaya kazandırılıyor
5
13 Kasım 2024 Çarşamba- 10:25
Türkiye genelinde Ekim ayında 165 bin 138 konut satıldı
11 Kasım 2024 Pazartesi - 16:59
Atakum’da ‘ruhsat krizi’ çözüldü: Harçlar ödendi, marketler açıldı
Samsun’un Atakum ilçesinde ‘ruhsatsız’ olduğu gerekçesiyle belediye tarafından mühürlenen 5 Tarım Kredi Kooperatifi marketinin 3’ünün ruhsat harcı ödendi, 2 market ise kooperatifçe kapatıldı. Tarım Kredi Kooperatifi’nin Atakum ilçesinde bulunan 5 marketi, Atakum Belediyesi tarafından ‘ruhsatsız’ olduğu gerekçesiyle mühürlendi. Kooperatif, mühürlenen marketlerin camlarına “Atakum Belediyesi’nin istemiş olduğu yüksek ruhsat harcı sebebiyle mağazamız satışa kapatılmıştır” şeklinde yazılar astı. Atakum Belediyesi de yazının asılmasını kınayarak, “Atakum Belediye Meclisi, ilçe sınırları içerisinde ulusal marketlerin şube açabilmesi için kanun ve yönetmelik hükümleri doğrultusunda iş yeri ruhsat harcı ücretlerini 2024 yılı için 18.10.2023 tarihli meclis kararı ile 200 bin TL olarak belirlemiştir. İlçe sınırlarımız içerisinde ulusal market statüsünde olan TK Tarım Kredi Kooperatifleri 2023 yılının 12. ayına kadar 8 adet kooperatif marketi iş yeri açma ruhsatı izni almış olup, bu 8 markete ilave olarak 2023 yılının 12. ayında 3 adet, 2024 yılının 1. ayında 1 adet ve 2024 yılının 9. ayına 1 adet daha olmak üzere belediyemize 5 adet market ruhsat başvurusunda bulunmuştur. Bu 5 marketten 3 tanesi 12 aydır, 1 tanesi 10 aydır, diğer 1 tanesi de 3 aydır yasa ve yönetmelikleri tanımadan ruhsatsız bir şekilde ticari faaliyetlerini sürdürmüşlerdir” açıklamasında bulundu. Asılan yazı ve yapılan açıklama ile tırmanan ruhsat krizi, Tarım Kredi Kooperatifi’nin 3 marketin ruhsat harcını ödemesi ile çözüldü. Ancak Tarım Kredi Kooperatifi kendi planlaması dahilinde Atakum’da ruhsatını ödemediği 5 marketin 2’sini kapattı. 3’ünü ise market başı 200 bin TL olan ruhsat bedelini ödeyerek tekrar hizmete açtı.
11 Kasım 2024 Pazartesi - 16:29
Bitlisli çiftçilerden alınan 193 ton patates ihtiyaç sahiplerine dağıtıldı
BİTLİS (İHA) – Bitlis Valiliği tarafından başlatılan çalışma kapsamında kentteki üreticilerin alın teri ile ürettiği 193 ton patates satın alınarak ihtiyaç sahibi ailelere dağıtıldı. Bitlis Valiliğinden yapılan açıklamada, “Bitlis Valiliği himayelerinde başlatılan sosyal yardım çalışmasıyla kaymakamlıklarımız, il ve ilçe sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfımız tarafından Bitlisli üreticilerimizin alın teri ile ürettiği patatesler satın alınarak, ilimizdeki ihtiyaç sahibi ailelerimizin evlerine teslim edildi. Sosyal yardım kampanyası ile ülke ekonomimize büyük katkıları olan, ekonomimizin can damarı çiftçilerimiz destekleniyor, hem de ihtiyaç sahibi ailelerimize uzatılan yardım eli ile sosyal hayata aktif katılımları sağlanıyor. Tarım ve Orman Bakanlığının ‘Patates Tüketiminde Farkındalığın Artırılması’ programı kapsamında Bitlisli çiftçilerimizden alınan 192 ton 800 kilogram patates, ihtiyaç sahibi 6 bin 751 hanemize ulaştırıldı. Proje sayesinde sürdürülebilir tarım teşvik edilerek sosyal dayanışmanın güçlendirilmesi hedefleniyor” denildi.
11 Kasım 2024 Pazartesi - 16:22
Mersin GİAD yönetimi Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile görüştü
Mersin Girişimci İşadamları Derneği (GİAD) Başkanı Adem Yükselgüngör ve yönetim kurulu üyeleri, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile görüştü. KKTC’de gerçekleşen görüşmede derneğin çalışmaları hakkında Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a bilgi veren Adem Yükselgüngör, TÜGİK ve Mersin GİAD’ın yaklaşık 4 bin 500 iş insanından oluştuğunu belirterek, ticari hacimde Türkiye ekonomisinde ilk 10 ve ilk 100’e giren firmalar bulunduğunu ifade etti. "Bir millet, bir bayrak ve bir gelecek anlayışı’ ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bizim kalbimizdir" diyen Mersin GİAD Başkanı Adem Yükselgüngör, "Ben Doğu Akdeniz Üniversitesi öğrencisiydim fakat işlerimin yoğunluğundan ötürü Mersin’e dönüş yaptım. Üniversitede iken bir İngiliz hocamın sözünü unutamam; ’Kıbrıs’ın suyunu içen Kıbrıs’ı bırakmaz, gitse de geri döner’ demişti. Gerçekten haklıymış ki, ben de bir Kıbrıs aşığı oldum. Bugün ki ziyaretimizin amacı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin daha çok kalkınmasına elimizden gelen desteği canı gönülden vereceğimizi iletmek içindir. Sizlerin desteği ile inşaat, turizm, tarım, hayvancılık ulaşım, enerji ve eğitim konularında yatırımlar yapmak istiyoruz. Bunun yanında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vatandaşı kardeşlerimizin de Türkiye’de yatırım yapmak istediklerinde onlara canı gönülden destek vermekten onur duyacağız" dedi. KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’da ziyaretlerinden ötürü GİAD üyelerine teşekkür ederek çalışmalarında başarılar diledi, anavatan Türkiye ve Türk işadamları ile her zaman yakın ilişkiler içerisinde olduklarını aktardı.
11 Kasım 2024 Pazartesi - 15:44
İSO Başkanı Bahçıvan: "Merkez Bankası, elindeki silahlarla Türkiye’nin itibarını yükseltmeye çalışıyor"
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan, Merkez Bankasının faiz politikasını çok fazla zorlamamak gerektiğini belirterek, "Cephedeki en büyük silahımız. Merkez Bankası, elindeki silahlarla Türkiye’nin itibarını yükseltmeye çalışıyor" dedi. Bahçıvan, "Geçmişin maliyetini çok çabuk unutuyoruz ve dersleri ihmal ediyoruz. Tedavi sürecine yönelik geçen yıl OVP açıklanmıştı. Oradaki hedeflerin bazılarında daha iyiyiz, bazılarında daha uzağız. En uzak olanı; enflasyon tahmini. Enflasyon direniyor. İstenilen ölçüde düşmüyor. Düşmesi noktasında en güçlü mücadele yeri olan Merkez Bankası, kendine ait silahlarla ve ekonomi bilimi çerçevesinde güven vererek bunu gerçekleştiriyor. Kasım ayı İSO Meclis toplantımıza Merkez Bankası Başkanı gelecek. Zaten dönem dönem reel sektör ile ilgili bilgileri paylaşıyoruz" dedi. Özellikle Avrupa pazarının iyi analiz edilmesi gerektiğini belirten Bahçıvan, "Avrupa’da şartlar nereye gidiyor, Çin’deki durum, ABD’nin yeni dönemi nasıl olacak, gelişen teknolojideki dev rekabet nasıl olacak ve Türkiye nasıl konumlanacak gibi diğer çok önemli konu başlıklarını doğru değerlendiremiyoruz. Özellikle en büyük pazarımız, ortağımız Avrupa’yı çok iyi takip etmeliyiz. AB pazarı maalesef iyi gitmiyor. AB’deki gelişmeler kendi sorunlarımız kadar önemli. Almanya’yı, Fransa’yı ve Euro’yu çok iyi takip etmek lazım" dedi. Bahçıvan, asgari ücrete yapılacak artışla ilgili ise "Prensip olarak ne bir tahmin ne de bir değerlendirmede bulunuyoruz. Ancak iki tarafın da empatisinin yüksek olması gerekiyor. Çalışanlarımız en önemli ortağımız. Onların bir hayatı ve yaşamı var. Diğer taraftan işgücünün rekabette oluşturacağı değerler var. Asgari ücretin işgücünün kalıcı ve istikrarlı olması ama aynı zamanda maliyetlerde de rekabet edilebilmesi açısından mutabık olmak lazım. Üzerinden konuşulacak bir bu konu" dedi. Bahçıvan şöyle konuştu: "Merkez Bankasının faiz politikasını çok fazla zorlamamak lazım. Cephedeki en büyük silahımız. Merkez Bankası, elindeki silahlarla Türkiye’nin itibarını yükseltmeye çalışıyor. Ücretlerde de özellikle son iki, üç yıldır düzeltilemeyen, çalışanın enflasyon muhasebesi olarak da adlandırdığımız bu vergi bandının mutlaka yeni bir endeksle yukarıya çekilmesi lazım. Eski dönemlerde çalışan maaşlarından 8., 9., 10. aydan sonra başlayan kesintiler, şimdi artık neredeyse yılın 2., 3.ayında kesilmeye başlıyor. En azından o bandın biraz yukarı çekilmesi, çalışanlarımızın yılın daha geç dönemlerinde bir kesintiyle karşılaşmasına vesile olacak. Bir-iki haftaya kadar onunla ilgili bir ümit verici bir durum var" dedi. Eğitim politikasının tüm sektörlerde kendini hissettiren bir konu başlığı olduğunu kaydeden Bahçıvan, "Ara elemanda olan sıkıntı, giderek, yüksek katma değer üretecek yönetici, beyaz yaka sınıfında da kendini çok daha farklı boyutta gösteriyor. Türkiye’nin, Cumhuriyet tarihinin en önemli planlaması olarak adlandırılacak, geniş katılımla hazırlanacak, önümüzdeki 25-30 yılının nasıl bir gelecek planı olacak, o yapının içinde hangi iş kolunun neye ihtiyacı olacak ve bunların içi nasıl doldurulacak, anaokuldan yüksek eğitime kadar ele alınması gereken güçlü bir planlamaya ihtiyaç var" dedi. AB, ABD ve Uzak Doğu pazarı ekseninde sanayiciyi bekleyen tehlikeler Bahçıvan, AB, ABD ve Uzak Doğu pazarı ekseninde sanayiciyi bekleyen tehlikelere dikkat çekerek, "Avrupa’nın kısa vadede zorlanacağı çok açık ve net gözüküyor ki bunun tabii sosyolojik boyutları nereye gidebilir, siyasi boyutları nereye gidebilir, AB süreci bu konuda nasıl etkilenir. Bunların her biri önümüzdeki ayların temel stres konuları olacak. Yıllardan beri kendini AB’ye entegre eden, yabancı ortaklarını oradan alan bir Türkiye için bu denklem son derece önemli. İSO olarak Stratejik Dönüşüm Merkezi adı altında bir birim oluşturuyoruz. Bütün bu konuları daha güçlü değerlendirebileceğimiz, sanayinin Think Tank’i olacak bir birim. Asya ve ABD tarafındaki fırsatları, yabancı sermayeyi takip etmek gerekiyor. Çin ile yaptığımız iş birlikleri önemli, artırılması gerektiğini düşünüyorum. Aynı şekilde Hindistan. Çünkü iş birlikleri olmadan stratejik boyutta pazarlar olarak bakmak kolay değil. ABD pazarında Trump döneminin daha olumlu olmasını umuyoruz. Ancak bazı konularda ne kadar içine kapanacağını, gümrük duvarlarını nasıl yükselteceğini henüz bilmiyoruz. Korumacı refleksler artacak. Dünya giderek liberal yapıdan kapalı bir döneme doğru gidiyor. Onun için iç sorunlardan çıkıp, bunları değerlendirmek lazım. Artık yüksek teknoloji ve katma değerli konulara çok daha fazla odaklanmamız gerekiyor" dedi. "Çin’le işçilik, enerji, ham maddede eş değer fiyatlara gelindi" İSO Meclis Başkanı Ender Yılmaz da, "Dünya nüfusunun üçte ikisi Asya Pasifik’te yer alıyor. Yılbaşında uzun süre Çin’de bulundum. Ücret ve ham madde fiyatları üzerinden araştırmalar yaptım. Birçok fiyatın Türkiye ile eş değer noktaya geldiğini görüyoruz. Bu tablo, 2000’li yılların başında böyle değildi. Bu sefer beni umutlandırdı. Çünkü işçilik, enerji, ham maddede eş değer fiyatlara gelindi. Orada devlet yatırımları, 30 yıl, 40 yıl vadelerle fonlayabiliyor. Bu avantajı bizim iş insanlarımıza sağlarsak, 2025 yılında enflasyon sorunundan kurtulabiliriz. Doğru politikalarla, dünya nüfusunun üçte ikisinin bulunduğu pazarlara mal satma durumumuz söz konusu. Hindistan için aynı şeyi söyleyemiyorum, iyi organize olamayan bir ülke" diye konuştu.
11 Kasım 2024 Pazartesi - 15:20
Genç Büro Memur-Sen’den Türkiye Yüzyılı’na fidan desteği
Büro Memur-Sen Gençlik Komisyonu (Genç Büro Memur-Sen) 11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü nedeniyle fidan dikimi gerçekleştirdi. Büro Memur-Sen Gençlik Komisyonu (Genç Büro Memur-Sen) tarafından, 11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü’nde fidanları toprakla buluşturdu. Genel Başkan Yusuf Yazgan’ın da katıldığı programda, Ankara’da görev yapan sendika üyeleri, Behiçbey Ağaçlandırma Alanı’na giderek fidan dikimi gerçekleştirdi. Burada konuşan Büro Memur-Sen Genel Başkanı Yusuf Yazgan, daha yaşanılabilir bir dünya için herkesin üzerine düşeni yapması gerektiğini söyledi. Dünyanın sahibi değil emanetçisi olduğumuzu belirten Yazgan, “Bizim medeniyet değerlerimiz ağaç dikmenin önemini ortaya koyan yaşanmışlık ve öğretilerle bezenmiştir. ‘Biraz sonra kıyametin kopacağını bilseniz bile elinizdeki fidanı dikin’ diyen Peygamber’in ümmeti, asırlarca hüküm sürecek bir devleti, çınarın gölgesinde kuran bir ecdadın torunlarıyız. Daha yaşanabilir bir dünya, ancak dünyamıza sahip çıkmakla mümkün olacaktır. Her yıl orman yangınlarıyla ciğerlerimiz kül olmaktadır. Hem yangınlarla mücadele etmek, hem de yanan ormanların yerine yenisini, hatta daha fazlasını dikmek bizim ülkemize, geleceğimize ve torunlarımıza borcumuzdur. Genç Büro Memur-Sen’imizi bu örnek ve güzel çalışmalarından dolayı kutluyorum” açıklamasında bulundu. Genç Büro Memur-Sen’in kısa süre önce kurulduğunu hatırlatan Yazgan, komisyonun genç kamu görevlilerinin sorumluluk bilincini artıracak ve yönetime katılmalarına sunacağı katkı açısından önemli olduğunu ifade etti. Genç Büro Memur-Sen Başkanı Bekir Çetin de, genç kamu görevlilerinin geleceğin yöneticileri olduğunu, daha yaşanılır bir Türkiye idealine geleceğin yöneticileri ile katkı sunmak için bu etkinliği düzenlediklerini kaydetti. Yeşil vatanın korunması ve büyütülmesinin herkesin sorumluluğunda olduğunu ifade eden Çetin, “Genç kamu görevlileri olarak bugün fidanları toprakla buluşturduk. Her yıl bu etkinliğimizi tekrarlayacak, üzerimize düşeni yapacağız” ifadelerine yer verdi.
11 Kasım 2024 Pazartesi - 15:03
Tezgahların gözdesi hamsi oldu
Zonguldak’ta tezgahların yeni gözdesi hamsi oldu. Zonguldak’ta yaşanan palamut bolluğu yerini hamsiye bıraktı. Hamsi tezgahlarda 100 liradan satıldı. Hamsinin fiyatının uygun olması ilgiye neden oldu. Balıkçı Oktay Ertürk, “Palamutun yerini hamsi almaya başladı. Havaların soğumasıyla berber. Hamsi fiyatları uygun şu anda. 100 lira hamsi. İstavrit 100 lira. Şu anda hamsiiçin 100 lira normal. Palamut belki son 1 defa daha olabilir. Palamut 150 lira. 1 tanesi 1,5 kg bulabiliyor. Tezgahın gözdesi hamsi. Hamsiye ilgi var” dedi.
11 Kasım 2024 Pazartesi - 14:39
Havaların soğumasıyla sebze fiyatları arttı
Sebze fiyatları geçtiğimiz ay en çok pahalanan ürün grubu oldu. Söz konusu ayda en çok domates ve biber fiyatı arttı. İstanbul Yenibosna’daki hal esnafı, havaların soğuması ve sera ürünlerinin tek bölgeden gelmesinden dolayı fiyatların yükseldiğini söyledi.
11 Kasım 2024 Pazartesi - 14:39
Malatya TSO, üyelerin biriken aidat borçlarını silmek için TOBB’dan destek bekliyor
Depremzede firmaların oda aidatı ödemekte zorlandığını dile getiren Malatya Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, “Yasal yetkiye sahip olan çatı kuruluşumuz TOBB’a 6 Şubat’tan bu yana birçok kez çağrıda bulunarak depremzede firmalarımızın borçlarını üstlenerek silmelerini talep etmemize rağmen bir sonuç alamadık” dedi. Malatya Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO), üye firmaların depremden bu güne biriken aidat borçlarının Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından üstlenilerek silinmesi talebini aylardır yineliyor. 6 Şubat depremlerinden hemen 3 ay sonra talepte bulunduklarını, belirli periyotlarla da taleplerini tekrarladıklarını ancak olumlu bir yanıt alamadıklarını belirten MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, “Yüzlerce can kaybı veren şehrimiz, üçte biri yıkılan binalarla büyük bir enkaz altında kaldı. Bozulan ticari ve sosyal hayat ekonomik olarak zor bir tablo oluşturdu. Üyelerimizin tümü yaşanan felaketlerden doğrudan etkilendi. Bugün binlercesi 21 metrekarelik konteynerde geçim mücadelesi veren üyelerimizin oda aidatı ödeyebilecek gücü yok. Böylesi bir dönemde aidat yükünün üyelerimizin üzerlerinde kalmasının adil olmadığını inanıyoruz. Biz, bu borçları tamamen silelim istiyoruz, ancak buna yasal yetkimiz bulunmuyor. Bunu yapabilmemiz yalnızca TOBB’un desteğiyle mümkün" dedi. Üye aidatlarının silinmesi için uzun süre önce resmi girişimlerde bulunduklarına dikkat çeken Başkan Sadıkoğlu, “2023 Şubat’ından itibaren üyelerimizin biriken aidat borçlarının ve önümüzdeki 2 yılın aidatlarının TOBB tarafından üstlenilmesi için hazırladığımız resmi yazımızı ilk kez 23.06.2023 tarihinde üst kuruluşumuz olan TOBB’a göndermiştik. Geçen 17 ayda belirli aralıklarla hem yazılı hem de sözlü olarak talebimizi iletmemize rağmen maalesef olumlu bir dönüş alamadık” ifadelerini kullandı. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin mücbir sebep halinin devam ettiği şehirlerde oda aidatları konusunda sorumluluk alması gerektiğine vurgu yapan Başkan Sadıkoğlu, “Zor şartlara rağmen toprağını terk etmeyip mücadele eden, ailesi, şehri ve ülkesi için ticaretini ayakta tutmaya çalışan üyelerimiz destek beklentilerinde son derece haklıdır. Çatı kuruluşumuz TOBB’un, “zor durumdaki üyelerimizin yanındayız” diyebilmesi için harekete geçmesi gerekiyor. 72 yıldır Odalarımızdan aidat alan, üyelerimizin iş ve işlemlerinden harç adı altında ödeme talebi olan çatı kuruluşumuz TOBB, depremzede üyelerimize bugün destek olmayacaksa ne zaman olacak? Bu desteği esirgemek, Malatya gibi depremzede şehirlerimizdeki firmaların mücadelesine sessiz kalmak demektir. Beklentimiz yalnızca Malatya için değil, depremden en fazla etkilenen Hatay, Kahramanmaraş, Adıyaman ile Gaziantep’in Nurdağı ve İslahiye ilçelerindeki depremzede işletmeler için de geçerli. Bu konudaki talebimizi defaten dile getirmeyi sürdüreceğiz” dedi.
11 Kasım 2024 Pazartesi - 14:04
E-Ticarette Ürün Güvenliği Teknik Destek Projesi’nin açılışı gerçekleştirildi
Ticaret Bakanlığı tarafından yürütülen ve AB finansmanıyla desteklenen ‘E-Ticarette Ürün Güvenliği Teknik Destek Projesi’nin açılış konferansı Ankara’da gerçekleştirildi. Proje, Türkiye’nin e-ticaret sektöründe güvenli ürün standartlarını yükseltmeyi ve AB düzenlemelerine uyumu hedefliyor. Ticaret Bakanlığı tarafından yürütülen ve Avrupa Birliği (AB) finansmanıyla desteklenen ‘E-Ticarette Ürün Güvenliği Teknik Destek Projesi’nin açılış konferansı, Ankara’daki bir otelde gerçekleştirildi. Proje, hızla büyüyen e-ticaret sektöründe ürün güvenliği standartlarının artırılması ve Türkiye’nin AB düzenlemelerine uyum sağlama sürecine önemli katkı sunmayı amaçlıyor. Ticaret Bakanlığı Bakan Yardımcısı Mustafa Tuzcu, Dışişleri Bakanlığı Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği Başkanı Büyükelçi Mehmet Kemal Bozay, AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Thomas Hans Ossowski ve Merkezi Finans ve İhale Birimi Başkanı Barbaros Murat Köse’nin konuşmacı olarak yer aldığı konferansa, kamu kurumları, özel sektör, sivil toplum kuruluşları ve akademik çevrelerden katılım sağlandı. “Avrupa Birliği bizim en önemli ihracat pazarımız” AB ile Türkiye arasındaki ticaretin geçen yıl 210 milyar doları bulduğunu hatırlatan Bakan Yardımcısı Tuzcu, “Avrupa Birliği’nin beşinci ticaret ortağıyız. Avrupa Birliği bizim en önemli ihracat pazarımız. Ve birçok alanda teknik düzenlemelerden dış ticareti ilişkin politikalara birbirimizi besleyen, birbirimize katkı sağlayan ve birbirimizden öğrenen bir sürecin içerisindeyiz. Gümrük Birliği bunun temeli ve gümrük birliği sayesinde sadece ticaretimizi arttırmadık. Biz Türkiye olarak Avrupa Birliği’nin birikimini, ticaretteki ve sanayideki birikimini kendi iç piyasamıza yansıtarak hem imalatta hem de piyasada tüketici refahına yönelik olarak da teknik altyapımızı uyumlaştırmak için ciddi bir çaba sonucu güzel bir altyapıyı ortaya çıkardık. Biz gümrük birliğinin güncellenmesi ile ilgili konuşurken de aslında bu iş birliğini bir üst seviyeye, değişen çağın gereklerine daha yakınlaştırmak için bir zemini ortaya çıkartmaya çalışıyoruz” diye konuştu. “Projelerle Türkiye’deki kuruluşlarımızın altyapısını geliştirdik” Gümrük Birliği Anlaşması imzalandığından itibaren ürün güvenliği alanında 8 büyük Avrupa Birliği projesinin 5’inde Ticaret Bakanlığının üstlenici olduğunu kaydeden Tuzcu, “Bu projelerle de Türkiye’deki kuruluşlarımızın hem altyapısını geliştirdik hem de kurumsal kapasitenin yanında farkındalığı da arttırıcı çözümler geliştirdik ve çalışmalar yürüttük. E-Ticarette Ürün Güvenliği Teknik Destek Projesi, Türkiye’nin AB ile ekonomik entegrasyon hedefine önemli katkı sağlarken, ürün güvenliği standartlarına uyum sağlama yolculuğunda önemli bir adım olarak öne çıkıyor. Proje, e-ticaret ortamında adaletli, şeffaf ve güvenli bir yapı oluşturmayı amaçlarken, mevzuat uyumlaştırma çabaları ile kalıcı ekonomik başarının temellerini atmaya yöneliyor” dedi. “Avrupa Birliği ile birlikte yaptığımız kazan kazan çalışmaları hepimizin yararına oluyor” Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Büyükelçi Mehmet Kemal Bozay ise Türkiye’nin kapasitesinin, Avrupa Birliği ile birlikte yürüttüğü ortak çalışmaların önemini gösterdiğini dile getirerek, “Gambia’da bir ziyarete gitmiştim. Belediye Başkanı çok güçlü tam bir Afrikalı siyasetçi. Geçen hafta beni aradı. Dedi ki ‘Türkiye’den elbise alacağım e-ticaret. Girdim internete ne diyorsun? Güvenilir mi, nasıl’ diye. ‘Valla dedim biz de bu işte çok ilerideyiz. Hiç gözün arkada kalmadan al’ diye söyledim. Sonra o Türkiye’den aldığı elbiseyi aldığı ya da alacağı şirketin makineleri İtalya’dan geliyor. Kredisini İspanya Bankası, İspanya kökenli bir bankadan almış. Böyle bir entegre durumdayız. Avrupa Birliği, Gambia, Özbekistan, tekrar ürün güvenliğiyle birlikte yaptığımız çalışmalar böyle bir matriksi var. O yüzden Avrupa Birliği ile birlikte yaptığımız bu kazan kazan çalışmaları hepimizin yararına oluyor. Birlikte daha yapacaklarımız var ve bu tür projelerle ileriye taşıyacağız. Burada tabii yine dikkat etmemiz gereken bir şey sürdürülebilirlik. Yani bütün bu projelerin ürün güvenliğiyle birlikte sürdürülebilirlik kısmı da çok önemli” ifadelerini kullandı. Konferans, e-ticarette ürün güvenliği teknik destek projesi tanıtımı ve e-ticarette piyasa gözetimi ve denetimi paneli ile devam etti.
11 Kasım 2024 Pazartesi - 14:02
Pamukkale Turizm ekspres seferleriyle Denizli - İzmir arasını 2,5 saate düşürdü
Türkiye’nin önde gelen seyahat firması Pamukkale Turizm, kısa süre önce ulaşıma açılan Aydın-Denizli Otoyolundan düzenlediği ekspres seferleriyle Denizli-İzmir arasındaki seyahat süresini 2 saat 30 dakikaya düşürdü. Geçtiğimiz günlerde, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu tarafından açılışı yapılan 163 kilometre uzunluğundaki Aydın-Denizli Otoyolu, Ege bölgesindeki seyahat sürelerini önemli ölçüde kısaltarak kara yolunda daha güvenli ve hızlı bir ulaşım alternatifi sunmaya başladı. Yeni otoyoldan geçen araçlar, güzergahta 40 noktada yer alan trafik ışıklarındaki dur-kalk beklemelerini ortadan kaldırarak kesintisiz ulaşım sayesinde hem zaman hem de akaryakıt tasarrufu sağlayacak. Bu yeni otoyolun trafiğe açılmasıyla birlikte, İzmir-Denizli arasındaki otobüs seferleri de hızlı ulaşım avantajından faydalanmaya başladı. İlk olarak Pamukkale Turizm, seferlerini güncelleyerek yolculuk sürelerini yeniden düzenledi ve bu önemli gelişmeyi yolcularına sundu. Pamukkale Turizm Operasyon Müdürü Ahmet Dombaz, "Aydın-Denizli Otoyolu’nun açılmasıyla birlikte, bu yeni güzergahın sunduğu avantajlardan yararlanarak sefer planlamalarımızı gözden geçirdik. Yeni otoyolu kullanarak İzmir-Denizli arasındaki seferlerimize Aydın ve Nazilli ara duraklarına uğramayan ekspres seferler ekleyerek yolculuk süresini 2,5 saate düşürdük. Ekspres seferlerimiz ile yolcularımıza daha hızlı bir seyahat imkânı sunarken, aynı zamanda konfor ve zaman tasarrufu sağladık. Bu yeni düzenlediğimiz ekspres seferlerimizle birlikte sadece kısa mesafeler değil, daha uzun mesafeli seyahatlerde de yolculuk sürelerini önemli ölçüde kısaltıyoruz. Aydın-Denizli Otoyolu ile birlikte ekspres seferlerimizle Antalya-İzmir arasındaki seyahat süresi de 6 saate düştü. 62 yıldır Türkiye’nin öncü seyahat markası Pamukkale Turizm olarak bizler de yapılan ulaşım ve altyapı yatırımlarından büyük mutluluk duyuyor ve bu gelişmelerle birlikte yolculukların keyfine keyif katmaya devam ediyoruz” dedi.
11 Kasım 2024 Pazartesi - 13:43
Trendyol’dan satıcılar için finansman erişimini kolaylaştıran destek
E-ticaret platformu Trendyol, kasım ayında ‘KOBİ Kredisi Pazar Yeri’ programı ile KOBİ’leri ve esnafı, anlaşmalı iki bankanın özel ticari kredi teklifleriyle buluşturuyor. Trendyol, satıcılarının yurt içinde ve yurt dışında rekabet gücünün artmasına ve işlerini büyütmesine yönelik çözümler üretmeye devam ediyor. ‘KOBİ Kredisi Pazar Yeri’ programıyla e-ticaret platformu, iki banka ile gerçekleştirdiği iş birliğini sürdürüyor. Program ile KOBİ’lere avantajlı finansman sağlama imkanı sunuluyor. Kampanya kapsamında Trendyol satıcıları, 11-13 Kasım arasında bankaların sağlayacağı Flash Days seçeneği ile uygun oranla nakit ihtiyaçlarını karşılayabilecek. Satıcılar yine Kasım ayının bu tarihler dışında kalan kısmında da Trendyol iş birliğine özel belirlenen kampanyalı ve avantajlı oranlardan faydalanabilecek. Detaylar Trendyol satıcı panelinde Yapılan açıklamaya göre, ‘KOBİ Kredisi Pazar Yeri’ programı kapsamında Trendyol satıcıları, satıcı paneli üzerinden saniyeler içinde kredi limitlerini öğrenebiliyorlar. Ayrıca, şubeye gitmelerine gerek kalmadan iş birliği kapsamındaki bankaların müşterisi olabiliyor ve avantajlı ticari kredilerden yararlanarak ihtiyaçları olan finansmana uçtan uca dijital olarak ulaşabiliyor.
11 Kasım 2024 Pazartesi - 13:28
Bakan Şimşek: “İşgücü göstergeleri program hedeflerimizden daha olumlu seyrediyor”
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “İşgücü göstergeleri program hedeflerimizden daha olumlu seyrediyor, işsizlik oranı eylülde yüzde 8,6 ile düşük seviyede gerçekleşti” dedi. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sosyal medya hesabından İşgücü göstergelerine ilişkin açıklamalarda bulundu. Bakan Şimşek, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “İşgücü göstergeleri program hedeflerimizden daha olumlu seyrediyor, işsizlik oranı eylülde yüzde 8,6 ile düşük seviyede gerçekleşti. Sanayi üretiminde ikinci çeyrekte başlayan daralma hız kesmekle birlikte üçüncü çeyrekte de sürdü. Bu gelişmede Avrupa’nın zayıf talebi ve makro finansal istikrarı güçlendirmeye yönelik adımlarımızın büyüme üzerindeki kısa vadeli geçici etkileri belirleyici oldu. Önümüzdeki dönemde daha destekleyici küresel koşullar, artan güven ortamı ve öngörülebilirlik, iyileşen beklentiler ve yapısal adımlar üretimi, istihdamı ve ihracatı destekleyecek.”
Daha Fazla Yükle
GERİ BİLDİRİM
Geliştirme sürecine katkıda bulunmak için lütfen sitede karşılaştığınız hataları bize bildirin.
Gönder