EKONOMİ
Erzurum’dan 10 ayda 53 ülkeye ihracat 10 Kasım 2024 Pazar - 09:43:05 Erzurum’dan bu yılın Ekim ayında 21, Ocak-Ekim ayları kapsamında ise 53 ülkeye ihracat gerçekleştirildi. İlden dönemsel kayıtta 19 ülkeyle yapılan ihracatta artış, 17 ülkeyle yapılan ihracatta düşüş görüldü. Erzurum’dan 53 Ülkeye İhracat Ocak - Ekim döneminde Erzurum’dan 53 ülkeye ihracat gerçekleştirildi. İhracat yapılan ülkeler; ABD, AHL Serbest Bölgesi, Almanya, Avusturya, Azerbaycan, BAE, Bahreyn, Belarus, Benin, Bosna-Hersek, Bulgaristan, Çin, Çorlu Avrupa Serbest Bölgesi, Fas, Fransa, Gana, Gine, Gürcistan, Hindistan, Irak, İspanya, İsrail, Karadağ, Katar, Kenya, Kırgızistan, Kongo, Kuveyt, Kuzey Kıbrıs Türk Cum., Liberya, Libya, Lübnan, Makedonya, Malta, Mauritius, Moldova, Nijerya, Özbekistan, Pakistan, Romanya, Rusya Federasyonu, Sırbistan, Sierra Leone, Somali, Suriye, Suudi Arabistan, Tanzanya, Tayland, Tunus, Türkmenistan, Ukrayna, Ürdün, Yunanistan olarak açıklandı En Yüksek Değerde İhracat Yapılan Ülkeler Erzurum’dan 2024 Ekim ayında en yüksek değerde ihracat yapılan ülkeler Romanya, Gürcistan, Irak, Azerbaycan ve Moldova olarak kaydedildi. Bu yılın Ocak - Ekim ayları ölçeğinde ise en yüksek değerde ihracatın yapıldığı ülkeler Romanya, Gürcistan, Bulgaristan, Azerbaycan, Libya, Irak ve Moldova olarak bildirildi. İlk 7 Ülkenin Payı TİM verileri üzerinden DOSİAD tarafından yapılan değerlendirmede, 10 aylık kapsamda en fazla değerde ihracatın gerçekleştirildiği 7 ülkenin il toplam ihracat değerindeki payı Romanya yüzde 40,62, Gürcistan yüzde 21,52, Azerbaycan yüzde 7,12, Irak yüzde 4,79, Bulgaristan yüzde 8.21, Moldova yüzde 3,10, Libya yüzde 5,08 olarak hesaplandı. 19 Ülkeyle Yapılan İhracatta Artış Ocak - Ekim döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre, Bulgaristan, ABD, Katar, Maurtius, Gine, Avusturya, Kırgızistan, KKTC, Romanya, Belarus, Liberya, Gürcistan, Yunanistan, Kuveyt, Sırbistan, AHL Serbest Bölgesi, Somali, Almanya ve Azerbaycan ile yapılan ihracat değeri artış kaydetti. Artış Oranları DOSİAD analizlerine göre İhracat değerindeki artış oranları yüzde olarak Bulgaristan 4 bin 406, ABD bin 466, Katar bin 253, Maurtius bin 54, Gine 999, Avusturya 897, Kırgızistan 686, KKTC 593, Romanya 589, Belarus 425, Liberya 265, Gürcistan 139, Yunanistan 107, Kuveyt, 44 Sırbistan 41,7, AHL Serbest Bölgesi 38,5, Somali 20,8, Almanya 16,6 ve Azerbaycan 5.7 oldu. İhracat Değeri Düşen Ülkeler Verilere göre 2024 Ocak - Ekim döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre Moldova, İsrail, ırak, Özbekistan, Rusya, BAE, Gana, İspanya, Kongo, Suriye, Fransa, Tanzanya, Suudi Arabistan, Hindistan, Türkmenistan, Sierra Leone, Bahreyn ile yapılan ihracatta düşüş görüldü. Düşüş Oranları İhracat değeri düşüş oranı yüzde olarak, Moldova 2.0, İsrail 6,2, Irak 6,3, Özbekistan 15,4, Rusya 29,8, BAE 34,4, Gana 41,0, İspanya 47,6, Kongo 47,6, Suriye 48,1, Fransa 49, Tanzanya 57, Suudi Arabistan 62,2, Hindistan 64,7, Türkmenistan 70,2, Sierra Leone 84,7, Bahreyn 99,8 olarak bildirildi. Ekim’de 21 Ülkeyle İhracat Erzurum’dan Ekim ayında 21 ülkeyle ihracat gerçekleştirildi. En yüksek değerde ihracat 1,7 milyon dolarla Romanya, 1.1 milyon dolarla Gürcistan, 330 4 bin dolarla Irak, 268,5 bin dolarla Azerbaycan’ yapıldı. Dönemde ihracat değerleri, Moldova 120,17, Libya 117,85, Kuzey Kıbrıs Türk Cum. 70,95, AHL Serbest Bölgesi 69,77, Nijerya 57,98, Özbekistan 48,82, Gana 47,00, Fransa 40,19, Gine 31,38, Avusturya 31,33, Lübnan 28,67, Suriye 28,57, Suudi Arabistan 20,24, Kuveyt 17,92, Liberya 15,00, Somali 9,24, ABD 4,86 bin dolar olarak açıklandı Erzurum’dan 53 Ülkeye İhracat Bu yılın 10 ayında Romanya ile 21,6, Gürcistan’la 11,4, Azerbaycan’la 3.7, Irak’la 2.5, Libya ile 2.7, Bulgaristan ile 4,3, Moldova ile 1.6 milyon dolarında ihracat yapıldı. Diğer ülkelerle yapılan ihracatta değerler; Özbekistan 808,16, Gana 444,93, Almanya 419,05, Kuzey Kıbrıs Türk Cum. 276,54, Somali 261,06, Ürdün 236,30, Benin 219,57, Kırgızistan 209,89, AHL Serbest Bölgesi 201,43, Fransa 190,07, Bosna-Hersek 161,66, Gine 157,86, ABD 155,48, Liberya 149,47, Tayland 133,00, Suriye 119,26, BAE 112,19, Sierra Leone 77,57, Nijerya 57,98, Lübnan 56,12, Tunus 48,62, Katar 47,84, Suudi Arabistan 46,78, Belarus 45,64, Avusturya 44,00, Mauritius 40,91, Kuveyt 34,26, Ukrayna 33,54, Kongo 32,60, Rusya Federasyonu 30,61, Makedonya 29,65, Karadağ 28,75, Tanzanya 24,68, Yunanistan 16,86, İsrail 16,04, Sırbistan 14,90, Çorlu Avrupa Serbest Bölgesi 14,01, İspanya 13,50, Fas 10,50, Çin 9,94, Hindistan 8,91, Malta 8,40, Türkmenistan 6,65, Kenya 2,43, Pakistan 1,63, Bahreyn 0,22 bin dolar olarak aktarıldı.
10 Kasım 2024 Pazar - 09:42 Kars ve Gebze arasında kardeşlik köprüsü: Ticarette ortak adımlar atılıyor Kars Ticaret ve Sanayi Odası (KTSO) ile Gebze Ticaret Odası arasında imzalanan kardeş oda protokolü, 2 şehir arasında ekonomik iş birliği ve dayanışmayı güçlendirmeyi hedefliyor. Bu anlamlı protokol, hem Kars’ın hem de Gebze’nin iş dünyasına yeni açılımlar sunarken, 2 bölgenin ticari ve sosyal gelişimine katkı sağlamayı amaçlıyor. Protokol imza töreninin ardından, 2 odanın meclis üyeleri ortak bir toplantı gerçekleştirdi ve karşılıklı görüş alışverişinde bulundu. KTSO Yönetim Kurulu Başkanı Kadir Bozan, 2 oda arasında kurulan güçlü bağın önemli olduğunu belirtti. Bozan, “Bugün attığımız imza, sadece kağıt üzerinde kalmayacak; Kars ve Gebze iş dünyasının somut adımlarla bir araya gelmesi için bir köprü olacak. Üyelerimiz için ticari fırsatları artırmayı ve sektörel iş birliklerini güçlendirmeyi hedefliyoruz. Bu protokol, Kars’ın yerel değerlerini ulusal ve uluslararası arenada daha görünür kılmamıza da katkı sağlayacak” dedi. Gebze Ticaret Odası Başkanı Abdurrahman Arslan ise Kars ve Gebze arasında kurulan kardeşlik bağının uzun vadeli hedeflere ulaşmada önemli bir destek olacağını söyledi. ,Arslan, “Kars ile olan bu kardeşlik, sadece bir iş birliği değil, kültürel ve ekonomik anlamda da büyük bir dayanışmayı ifade ediyor. Hem üyelerimize yeni pazarlar ve iş birliği fırsatları oluşturmayı, hem de ortak projelerle sürdürülebilir kalkınmaya katkı sunmayı hedefliyoruz. Gebze olarak, Kars’ın kültürel zenginliğini ve ticari potansiyelini daha yakından tanıma fırsatı bulacağız” diye konuştu. Toplantıda, 2 odanın temsilcileri sektörel iş birlikleri, yatırım fırsatları, ihracat potansiyelleri ve üyeler arasında güçlü bir iletişim ağı kurulması konusunda fikir alışverişinde bulundu. Ayrıca, Kars’ın zengin kültürel mirasını tanıtarak turizmdeki potansiyeli artırma ve Gebze ile birlikte yeni projeler geliştirme konusunda planlar yapıldı. Bu önemli iş birliğinin, Kars’ın sahip olduğu değerleri daha geniş kitlelere ulaştıracağı ve iki şehrin ticari ilişkilerinin geleceğe yönelik sağlam adımlarla ilerlemesine katkı sağlayacağı ifade edildi.
10 Kasım 2024 Pazar - 07:58 Denizli Sanayi Odası sanayicilerin verimlilik yol haritasını açıkladı Denizli Sanayi Odası (DSO), geçtiğimiz aylarda ülke genelinde örnek bir çalışma olan ve tüm gün boyunca 18 farklı meslek grubunun temsiliyetiyle gerçekleştirilen Verimlilik Çalıştayın sonuç raporunu paylaştı. Gerçekleştirilen verimlilik çalıştayından hazırlanan raporlar ve yol haritası kamuoyu ve Denizli sanayisiyle paylaşıldı. Düzenlenen toplantıda tarihe bir güne tanıklık edildiğini, bu çalışmayla Denizli sanayisine bir yol ve rota belirlendiğini ve ayrıca Türkiye’nin 11. Model Fabrikası Denizli’de kurulduğunu, 2025 yılının ilk çeyreğinde hizmete açılacağını müjdeleyen Denizli Sanayi Odası (DSO) Başkanı Selim Kasapoğlu, “Denizli ve Denizli sanayisi adına tarihi bir güne tanıklık ediyoruz. Denizli Sanayi Odası olarak, verimliliği gündemimize aldık ve başlattığımız bu çalışmayla, Denizli sanayisine bir yol, bir rota belirlediğimizi düşünüyorum" dedi. Denizli Sanayi Odası (DSO)’da örnek bir çalışma olan ve tüm gün boyunca 18 farklı meslek grubunun temsiliyetiyle 11 Haziran 2024 tarihinde gerçekleştirilen Verimlilik Çalıştayı’nın kapanış toplantısı yoğun bir katılımla yapıldı. Denizli Sanayi Odası Verimlilik Komisyonu öncülüğünde, Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Endüstri Mühendisliği Öğretim Üyelerinin katkılarıyla şekillenen projede çalıştay sonrasında elde edilen veriler değerlendirilerek, bir sonuç raporu oluşturuldu. Hem bu rapor hem de hazırlanan yol haritası, kamuoyu ve Denizli sanayisiyle paylaşıldı. Yapılan kapanış toplantısına, DSO Yönetim Kurulu Başkanı Selim Kasapoğlu, Başkan Yardımcıları Osman Uğurlu, Mehmet Serter, T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan gelen temsilciler, Kayseri Model Fabrika’nın yetkilileri ve Manisa TSO misafirleri, Yönetim Kurulu Üyeleri, Meclis Üyeleri, Verimlilik Komisyonu Üyeleri, STK Başkanları ve temsilcileri ile çok sayıda katılımcı yer aldı. "Denizli Sanayisi adına tarihi bir güne tanıklık ediyoruz" Denizli Sanayi Odası Başkanı Selim Kasapoğlu gerçekleştirdiği açılış konuşmasında, “Denizli ve Denizli sanayisi adına tarihi bir güne tanıklık ediyoruz. Denizli Sanayi Odası olarak, verimliliği gündemimize aldık. Ve başlattığımız bu çalışmayla, Denizli sanayisine bir yol, bir rota belirlediğimizi düşünüyorum. Bundan sonra yapacağımız işlerde verimlilik her zaman ana gündem maddemiz olacak. Ekonomik faktörlerden kaynaklı zorlu süreçte sanayicilerimiz üretmekte, maliyetlerini kontrol etmekte ve dışarıyla rekabet etmekte zorlanıyorlar. Biz sanayiciler, ihracatçılar bundan sonraki süreçte rekabet gücümüzü korumak istiyorsak artık verimliliğimizi tekrar gözden geçirmemiz gerekiyor. Dolayısıyla böyle sıkıntılı bir süreçten geçtiğimiz bu dönemde verimliliğin ülkenin en önemli gündem maddesi olduğunu düşünüyoruz. İnandığımız değerler ve inandığımız işler uğruna kendi safımızda mücadele etmemizin kıymetli olduğuna inanıyorum. Bugün bu sadece odalar için, şirketler için değil hepimiz için geçerli. Bu sıkıntılı günler öyle ya da böyle geçecektir. Ülke kendine yeni bir motivasyon oluşturacak ve bu motivasyonda da biz sanayiciler en önde bayrağı taşıyan olacağız. Dolayısıyla bugün yapılan verimlilik çalışmalarının önümüzdeki süreçte bizlere ışık ve rehber olacağına inanıyorum” dedi. "Türkiye’nin 11. Model Fabrikası Denizli’de kuruluyor" Başkan Kasapoğlu, Denizli Sanayi Odası’nın yürütücülüğünü üstlendiği Denizli Model Fabrika’nın verimlilik ve yalın üretim konularında sanayicilere önemli katkılar sağlayacağına dikkat çekti. Model Fabrika’nın 2025 yılının ilk çeyreğinde faaliyete geçmesini hedeflediklerini belirten Kasapoğlu, “Bugün bir kapanış toplantısı gibi gözükse de aslında yaptığımız çalışmalarımızın bir başlangıcı. Model Fabrika ile birlikte Denizli sanayisine hizmet vermeye başlayacağız. Model Fabrika verimlilik ve yalın üretim konularında sanayici, üreticiyi yönlendiren eğitim merkezimiz olacak. Türkiye’deki 11. Model Fabrika’yı şehrimize kazandırıyoruz. Tabelamızı astık. İnşaatımızın büyük bir kısmını tamamladık. Bakanlığımızın desteğiyle makine ve ekipmanlar da inşallah kısa bir süre içinde tamamlanacaktır. 2025 yılının ilk çeyreğinde Model Fabrika’yı sanayicimizin hizmetine açmayı düşünüyoruz. Bu çalışmalarla ülkenin sürdürülebilir refahına katkı sağlamayı hedefliyoruz” diye konuştu. Çalıştay sürecine katkı sağlayan tüm paydaşlara teşekkür eden ve Denizli sanayisinin verimliliğinin artması için Sanayi Odasının her zaman hazır olduğunu belirten Kasapoğlu, “Çalıştay sürecine emek veren kıymetli akademisyenlerimize, verimlilik komisyonumuza, çalışmaya katkı sağlayan tüm kurumlara ve projeyi başarıyla yöneten Denizli Sanayi Odası ekibimize burada sizlerin huzurunda tekrar teşekkür etmek istiyorum. Ayrıca bu projede bizleri yalnız bırakmayan 150 yöneticimize, profesyonelimize, verimlilik konusunda o gün bizlere bilgiler vererek Denizli’nin verimlilik röntgenini çıkarmamızda bizlere destek olan sanayici dostlarımıza da tekrar sizlerin huzurunda teşekkür ediyorum” dedi. "Denizli Sanayi Odası’nın oldukça iyi ve güçlü bir ekibi var" Programa davet aldıklarında oldukça heyecanlandıklarını ve yoğun katılımın olduğunu görünce mutlu olduğunu belirten T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Verimlilik Uygulamaları Dairesi Başkanı Dr. Yücel Özkara, “Genel Müdürlük olarak bu programa davet aldığımızda oldukça heyecanlandık. Genellikle kurumlarımız bu çalıştayları yaparlar ve ardından sonuçları resmi yazıyla bizlere bildirilir ve sonrasında değerlendirmelerimizi, uygunsa da gerekenleri yaparız. Ama bugün burada geniş bir katılımla tekrar çalıştay sonuçlarının ele alınması ve büyük bir lansman yapılması bizi memnun etti. Denizli’de verimliliği dert edinen paydaşlarımızın olması, farkındalığın yüksek olması bizleri gururlandırıyor. Çünkü maalesef bunu her yerde göremiyoruz. Sanayimizin elbette sorunları var, bütün işletmeler kendi sorunlarını madde madde yazacaktır. Bu listeye verimliliğin eklenmesi ve önceliklendirilmesi önemli. Denizli Sanayi Odası’nın oldukça iyi ve güçlü bir ekibi var. Paydaşların yakaladığı sinerjiyi görüyoruz. Burada sunulacak rapor ve yol haritasının, diğer illerimizde de benzer sorunlar varsa eğer, aynı çözümleri onlarla da paylaşmak, onların da fikirlerini almak adına Denizli’nin bu girişiminin iyi bir model olacağını düşünüyorum” şeklinde konuştu. "Denizli Model Fabrika’nın kurulum çalışmalarına başlıyoruz" Denizli Sanayi Odası’nın büyük bir girişimi olan Model Fabrika’nın kurulum çalışmalarına başlandığını belirten Özkara, “Bundan sonraki sürecimizde Konya Model Fabrika’nın mentörlüğünde Denizli Model Fabrikanı’nın kurulum çalışmalarına başlıyoruz. Biz model fabrikaları aslında böyle kuruyoruz. Yani bir usta-çırak ilişkisi diye tarif edeceğimiz, geçmişte deneyimli, oldukça konuya hâkim, yalın üretim tekniklerini işletmelerle başarıyla uygulayan, işletmeleri tanıyan, işletmelere yaklaşımlarını geliştiren model fabrikalarımızı bir mentör olarak belirleyip yeni kurulumlara eklemek. Önce bir direktör ve tam zamanlı eğitmen sistemini yaptıktan sonra makine ekipmanlarımızı temin edip, ardından model fabrikanın çekirdek yapısı oluşuyor. Burası aslında yalın üretim tekniklerinin, verimlilik arttırıcı bütün tekniklerin know-how’unun transfer edildiği bir aşama olacak. Sonra da kısmet olursa 2025’in ortalarında Denizli Model Fabrika artık kendi kendine faaliyet gösterebilen ve Denizli’ye, çevre illere verimliliği, verimlilik artışını aşılayan, dağıtan bir yapıya kavuşmuş olacak” sözlerine yer verdi. "Sanayicilerimize katma değer sağlayacak bir dönüşümü hedefliyoruz" Gerçekleştirilen çalıştayın güzel bir çalışma olduğunu ve asıl hedeflerinin Denizli sanayicilerinin rekabet gücünü arttıracak çözümler üretmeyi hedeflediklerini belirten Denizli Sanayi Odası Verimlilik Komisyonu Başkanı Ayhan Doğrar, “Sizlerin ve tüm paydaşlarımızın desteğiyle güzel bir çalıştay yaptık. Biz Komisyon olarak, esas bundan sonrasının daha önemli olduğunu düşünüyoruz. Bizim için önemli olan ortak fikirlerimiz ve bu fikirlerle Denizli sanayisine kazandıracaklarımız, verimlilik artışına sağlayacağımız etki. Bugün açıklayacağımız yol haritası ile bu vizyonun temelini, ilk adımını atmış olacağız. Komisyon olarak sanayicilerimize ve bölgemize katma değer sağlayacak bir dönüşüm gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Amacımız sanayicilerimizi globaldeki en yeni teknolojilere erişimini kolaylaştırmak, iş süreçlerini daha verimli hale getirmek ve sektörde inovasyonu güçlü bir şekilde desteklemek. Her bir adımda Denizli sanayicilerinin rekabet gücünü arttıracak çözümler üretmeyi hedefliyoruz” diye konuştu. Açılış konuşmalarının ardından PAÜ Endüstri Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aşkıner Güngör, Verimlilik Çalıştayı Sonuç Raporunun sunumunu gerçekleştirdi. Prof. Dr. Olcay Polat ve Dr. Öğretim Üyesi Ozan Çapraz’ın katkılarıyla toplamda 477 sayfalık bir rapor hazırlandığını belirten Güngör, bazı temel konuları paylaşacaklarını söyledi. Verimlilik algısı ve uygulamalar, şeffaflık ve iş birliği, sürekli gelişim ve model fabrika projesi olmak üzere 4 başlık üzerinde duran Prof. Dr. Güngör, “Verimliliğin anahtarı insanlardır. Çalışanların eğitimi, katılımı ve motivasyonu büyük önem taşır. Şirketlerde şeffaflık ve iş birliği kültürünün oluşturulması, verimliliği artırmada kritik bir rol oynar. Verimlilik, sürekli bir gelişim sürecidir. Şirketler, değişen şartlara uyum sağlamak ve rekabet güçlerini artırmak için sürekli olarak kendilerini geliştirmelidir. Denizli’de kurulacak olan model fabrika, sanayicilere verimlilik konusunda önemli bir kaynak sağlayacaktır” dedi. Çalıştayda, firmaların verimlilik konusunda farklı algılara sahip olduğu ve bazı temel kavramlarda eksiklikleri olduğu ortaya çıktı. Özellikle zaman ve metot etüdü, 5S yönetimi ve sürekli geliştirme gibi konularda yetersizlikler tespit edildi. Firmaların geneli verimliliği düzenli olarak ölçmediği veya yetersiz ölçüm göstergeleri kullandığı belirlendi. İşgücü verimliliğine odaklanırken, toplam ekipman etkinliği gibi diğer önemli göstergelerin göz ardı edildiğine dikkat çekildi. Denizli Sanayi Odası Verimlilik Komisyonu Üyesi İbrahim Onur Yıldırım, gerçekleştirilen kapsamlı bir çalıştayın ardından oluşturulan verimlilik yol haritasını detaylı bir şekilde açıkladı. Yıldırım, yol haritasının eğitim, model fabrika, etkinlikler ve destek-danışmanlık olmak üzere dört ana başlıktan oluştuğunu belirtti. Bu kapsamda, yönetici geliştirme programları, sektörel eğitimler, verimlilik odaklı eğitim modülleri ve teknik eleman eğitimleri gibi çeşitli eğitim programları düzenlenecek. Denizli’de kurulan model fabrika, yalın üretim ve dijital dönüşüm konularında örnek uygulamalar sunacak ve sanayicilere eğitim verilecek. Ulusal ve uluslararası teknik geziler, verimlilik seminerleri, kaizen paylaşım etkinlikleri ve verimlilik fuarları düzenlenecek. Mentörlük programları, sektör uzman danışman havuzunun oluşturulması ve verimlilik danışmanlığı hizmetleri sunulacak. Yol haritası, kısa, orta ve uzun vadeli hedefler içermektedir. Kısa vadede verimlilik seminerleri, model fabrikanın etkinleştirilmesi ve dijital kütüphanenin kurulması gibi çalışmalar gerçekleştirilecek. Orta ve uzun vadede ise mentörlük programları, dijitalleşme ve endüstri 4.0 çözümleri gibi daha kapsamlı projeler hayata geçirileceği belirtildi. İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile iş birliği yaparak teknik eleman yetiştirilmesi hedefleniyor. Tüm sanayicilerin erişimine açık bir dijital kütüphane oluşturulacak. Yalın üretim ve dijital dönüşümün uygulandığı bir merkez olarak hizmet verecek. Sanayiciler, akademi ve kamu kurumları arasında iş birliği güçlendirileceği belirtildi. Kayseri Model Fabrika Genel Müdürü Salih Yalçın’ın, iyi uygulama paylaşımlarının ve verimliliği artırmak için kullanılan yöntemlerin paylaşımını içeren sunumunun ardından toplantımızın finali, "Farklı Sektörlerde Verimlilik Artırıcı Uygulamalar ve Gelecek Adımları" başlıklı panelimiz ile gerçekleştirildi. Kayseri Model Fabrika Genel Müdürü Salih Yalçın, M Grup A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mehmet Turan Tahtasakal ve Uzman Destek Danışmanlık Kurucusu Gülşah Aynekin, bilgi paylaşımında bulundu, iyi uygulama örneklerini anlatıldı.
Kuru kayısıda sezonun ilk çeyreğinde ihracat yüzde 12 arttı
08 Kasım 2024 Cuma - 10:38 Kuru kayısıda sezonun ilk çeyreğinde ihracat yüzde 12 arttı Türkiye kuru kayısı ihracatında 2024/25 sezonun ilk çeyreğinde başarılı bir grafik ortaya koydu. 1 Ağustos 2024 tarihinde başlayan 2024/25 sezonunun ilk çeyreğinde Türkiye’nin kuru kayısı ihracatı 25 bin 461 ton olurken, kuru kayısı ihracatından elde edilen döviz tutarı yüzde 12’lik artışla 112,8 milyon dolardan 125,5 milyon dolara ulaştı. 2024/25 sezonuna girerken Malatya İli kuru kayısı rekoltesinin 107 bin ton olarak öngörüldüğünü, 7 bin tonda stokla sezona girdiklerini dile getiren Ege İhracatçı Birlikleri Sürdürülebilirlik ve Organik Ürünler Koordinatörü Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, sezonun ilk çeyreğinde, 2024/25 sezonu için ortaya koydukları 100 bin ton ihracat hedefiyle uyumlu bir dönem geçirdiklerini kaydetti. Dünya Sağlık Örgütü’nün kuru kayısıya sağlıklı gıdalar listesinde yer verdiğini hatırlatan Işık, “Kuru kayısı antioksidan zengini bir meyve, kolesterolü düşürürken, kasları besliyor, bağırsak dostu ve sindirim sistemini destekliyor. Bu yıl hava koşulları kuru kayısı üretimini artırdı. Kuru kayısımızın katma değerli bir şekilde dönüşmesi için fuarlara, TURQUALITY ve UR-GE Projelerine, sektörel ticaret heyetleri ve alım heyetlerine ağırlık vereceğiz. Ticaret Bakanlığımızın Uzak Ülkeler Stratejisiyle uyumlu olarak Amerika Birleşik Devletleri, Hindistan, Avustralya, Çin, Japonya, Brezilya, Güney Kore gibi uzak pazarlara yoğunlaşacağız. Üreticilerimiz, Tüccarlarımız, İhracatçılarımız, Tarım ve Orman Bakanlığımız, Araştırma Enstitülerimiz, Ticaret Bakanlığımız ve Üniversitelerimizle Türk kayısımızın hak ettiği değere ulaşması için koordineli bir şekilde çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu. Türk kayısısına en büyük talep ABD, Almanya ve Fransa’dan Kuru kayısı ihracatında Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin 49 milyon dolarlık payla liderliğini koruduğu bilgisini veren Başkan Işık, en çok ihracat yapılan ülkeleri ise şöyle özetledi; “Amerika Birleşik Devletleri 21,3 milyon dolarlık tutarla kuru kayısı ihracatında liderliğini sürdürürken, Almanya’ya 11 milyon dolarlık, Fransa’ya 10 milyon dolarlık kuru kayısı ihraç ettik. Bu ülkeleri 6,8 milyon dolarla Brezilya ve 6 milyon dolarla Cezayir izledi.” 2024/25 sezonunun ilk çeyreğinde Türkiye’den Çin, Cezayir, Hindistan ve Kazakistan’a kuru kayısı ihracatındaki artışlar dikkat çekti. Çin’e kuru kayısı ihracatı yüzde 356’lık artışla 1 milyon dolardan 4,7 milyon dolara çıkarken, Cezayir’e kuru kayısı ihracatı yüzde 1.329’luk sıçramayla 418 bin dolardan 6 milyon dolara fırladı. 2023/24 sezonunun ilk çeyreğinde Hindistan’a 900 bin dolarlık kuru kayısı ihraç eden Türkiye, 2024/25 sezonunun ilk çeyreğinde Hindistan’a ihracatını yüzde 221’lik yükselişle 3 milyon dolara taşıdı. Aynı dönemde Kazakistan’a yapılan kuru kayısı ihracatı da, yüzde 143’lük artışla 1,5 milyon dolardan 3,8 milyon dolara ilerledi.
Ekim ayında en çok külçe altın kazandırdı
08 Kasım 2024 Cuma - 10:33 Ekim ayında en çok külçe altın kazandırdı Ekim ayında en yüksek reel getiri, tüketici fiyat endeksi (TÜFE) ile indirgendiğinde yüzde 3,20 oranlarıyla külçe altında gerçekleşti. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Ekim ayı Finansal Yatırım Araçlarının Reel Getiri Oranları’nı açıkladı. Buna göre, aylık en yüksek reel getiri, yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) ile indirgendiğinde yüzde 4,82, tüketici fiyat endeksi (TÜFE) ile indirgendiğinde ise yüzde 3,20 oranlarıyla külçe altında gerçekleşti. Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde; yatırım araçlarından mevduat faizi (brüt) yüzde 2,03 oranında yatırımcısına reel getiri sağlarken, Amerikan Doları yüzde 0,71, Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) yüzde 0,99, euro yüzde 2,42 ve BIST 100 endeksi yüzde 10,81 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi. TÜFE ile indirgendiğinde ise mevduat faizi (brüt) yüzde 0,46 oranında yatırımcısına reel getiri sağlarken, Amerikan Doları yüzde 2,25, DİBS yüzde 2,52, euro yüzde 3,93 ve BIST 100 endeksi yüzde 12,19 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi. Külçe altın, üç aylık değerlendirmede; Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 15,00, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 10,60 oranlarında yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı oldu. Aynı dönemde BIST 100 endeksi, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 22,03, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 25,01 oranlarında yatırımcısına en çok kaybettiren yatırım aracı oldu. Altı aylık değerlendirmeye göre mevduat faizi (brüt); Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 12,61, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 5,22 oranlarında yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı olurken; aynı dönemde BIST 100 endeksi, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 16,03, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 21,54 oranlarında yatırımcısına en çok kaybettiren yatırım aracı oldu. Yıllık değerlendirmede en yüksek reel getiri külçe altında gerçekleşti Finansal yatırım araçları yıllık olarak değerlendirildiğinde külçe altın; Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 31,34, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 16,89 oranlarında yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı oldu. Yıllık değerlendirmede, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde; yatırım araçlarından mevduat faizi (brüt) yüzde 1,58, euro yüzde 4,07 Amerikan Doları yüzde 7,16, DİBS yüzde 9,03 ve BIST 100 endeksi yüzde 16,56 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi. TÜFE ile indirgendiğinde mevduat faizi (brüt) yüzde 12,40, euro yüzde 14,62, Amerikan Doları yüzde 17,37, DİBS yüzde 19,03 ve BIST 100 endeksi yüzde 25,74 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi.
Adana’da ekim alanı 100 kat artan muzda hasat başladı
08 Kasım 2024 Cuma - 10:32 Adana’da ekim alanı 100 kat artan muzda hasat başladı Adana’da hasadına başlanan muzun kilogram fiyatı serada 27 liradan alıcı bulurken çiftçinin yüzü gülüyor. Mersin ve Antalya’dan sonra en fazla muz üretilen il olma özelliğini taşıyan Adana’da, üreticilerin yeni gözdesi muzun yetiştirildiği sera sayısı günden güne artıyor. Adanalı çiftçiler, 2017 yılından bu yana verilen devlet destekleri sayesinde muz ekim alanını 5 yılda 75 dönümden 7 bin 558 dönüme çıkardı. Ülke genelinde üretilen 850 bin ton muzdan, yaklaşık 45 bin tonu Adana’da hasat ediliyor. Muz ekim alanlarının artması ve yüzde 145.8’lik gümrük vergisi sayesinde ithalatın da önüne geçildi. Öte yandan kentte 7 bin 558 dönüm alanda ekim yapılan ve hasadı başlayan muzdan yaklaşık 45 bin ton rekolte hedefleniyor. Muz hasadı sırasında İhlas Haber Ajansı’na konuşan Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, son yıllarda ise özellikle Akdeniz’e kıyısı bulunan illerde muz üretiminin oldukça arttığını ve ülke ihtiyacının büyük bölümünün yerli üretimle karşılanmaya başlandığını söyledi. “Muzun kilogram maliyeti 20 lira” Doğan, “Devlet teşvikleri muz üretiminin artmasına çok katkı sağladı. 2024 1 Ocak itibariyle muz üretimine kota konuldu. Biz şu anda ülkemizde muzda kendi kendine yeten ülkelerden biriyiz ve ihtiyacımızın tamamını karşılıyoruz. Eğer gümrük vergisi konulmasaydı muz üretimi bu kadar artmayacaktı. Fiyatlar 10 gün önce 35-36 lirayken şu anda muzun kilogram fiyatı 27 liradan alıcı buluyor. Maliyet 20 lira ve bazı muz seralarında 5 ton, bazılarında 6-8 ton verim alıyoruz” dedi. “Adana muz üretiminde 3’üncü sırada” Tarımsal planlama kapsamında artık muz serası kurulmadığını anlatan Doğan, “Adana’da 7 bin 558 dönüm alanda muz üretimi var. Adana ili olarak muz üretiminde 3’üncü sıradayız. Üretim planlaması yapıldığı için ve şu anda Türkiye’de üretilen muzun ülke ihtiyacını karşıladığı için muz üretimi yasaklandı. Devletimizin de desteğiyle Adana’yı yerli muz üretiminde marka ve lider bir kent haline getirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz” ifadelerini kullandı.
Hizmet - Ticaret sektörü nihai enerji tüketimi toplam 503 bin 682 terajul oldu
08 Kasım 2024 Cuma - 10:24 Hizmet - Ticaret sektörü nihai enerji tüketimi toplam 503 bin 682 terajul oldu Hizmet-Ticaret Sektörü Nihai Enerji Tüketim Araştırması sonuçlarına göre; hizmet-ticaret sektöründe 2023 yılında toplam nihai enerji tüketimi 503 bin 682 terajul oldu. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2023 yılı Hizmet-Ticaret Sektörü Nihai Enerji Tüketim İstatistikleri’ni açıkladı. Hizmet - Ticaret Sektörü Nihai Enerji Tüketim Araştırması sonuçlarına göre; hizmet - ticaret sektöründe 2023 yılında toplam nihai enerji tüketimi 503 bin 682 terajul oldu. Alt sektörler itibariyle nihai enerji tüketiminde en büyük payı, yüzde 34,4 ile "toptan ve perakende ticaret; motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin onarımı" sektörü aldı. Bu sektörü sırasıyla, yüzde 18,7 ile "konaklama ve yiyecek hizmeti faaliyetleri" ve yüzde 9,9 ile "su temini; kanalizasyon, atık yönetimi ve iyileştirme faaliyetleri" sektörleri takip etti. Elektrik, 283 bin 291 terajul ile en çok tüketilen enerji kaynağı oldu Hizmet - Ticaret sektöründe enerji kaynaklarının paylarına göre; yüzde 56,2 ile elektrik, yüzde 29,2 ile doğal gaz ve yüzde 6,7 ile petrol ürünleri nihai enerji tüketiminde en çok tüketilen enerji kaynakları oldu. Alt sektörler itibariyle enerji tüketiminin en yoğun olduğu "toptan ve perakende ticaret; motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin onarımı" sektöründe ise en çok tüketilen enerji kaynağı yüzde 67,2 ile yine elektrik oldu. Bu sektörde, elektrikten sonra yüzde 21,4 ile doğal gaz ve yüzde 6,7 ile petrol ürünleri en çok tüketilen enerji kaynakları oldu. Veri merkezlerinde elektrik tüketimi 587 GWh olarak gerçekleşti Hizmet - Ticaret Sektörü Nihai Enerji Tüketim Araştırması sonuçlarına göre; veri merkezlerinde 2023 yılında tüketilen elektrik miktarı 587 GWh oldu.
Turkcell’den yılın 3’üncü çeyreğinde güçlü ve sürdürülebilir büyüme
08 Kasım 2024 Cuma - 10:20 Turkcell’den yılın 3’üncü çeyreğinde güçlü ve sürdürülebilir büyüme Turkcell, 2024’ün 3’üncü çeyreğine ilişkin finansal sonuçlarını açıkladı. Turkcell’in güçlü ve sürdürülebilir büyümesini devam ettirdiğine vurgu yapan Genel Müdür Dr. Ali Taha Koç, “Grup gelirleri yıllık bazda yüzde 6,9 artış ile 40,2 milyar TL’ye yükseldi. Net kârımız ise güçlü operasyonel kâra ek olarak Ukrayna’daki varlık satışının da katkısıyla 14,3 milyar TL seviyesinde gerçekleşti. Financell ve Paycell markalarımızı içinde barındıran techfin odak alanımız, üçüncü çeyrekte de grup büyümemizi destekledi” dedi. Turkcell, 2024 yılı 3’üncü çeyrek finansal sonuçlarını açıkladı. Turkcell’in güçlü ve sürdürülebilir büyümesini devam ettirdiği dönemde grup gelirleri yıllık bazda yüzde 6,9 artış ile 40,2 milyar TL’ye yükseldi. FAVÖK marjı 1,4 puan artış ile yüzde 44,2 seviyesine ulaşırken, şirketin yılın 3’üncü çeyreğinde 515 bin faturalı abone kazandı. Son 12 aydaki faturalı abone kazanımı 1,9 milyon olurken faturalı abone oranı ise yıllık 4 puan artışla yüzde 74’e ulaştı. Yoğun rekabet ortamına rağmen güçlü operasyonel sonuçlar Yoğun rekabet ortamına rağmen güçlü operasyonel sonuçlar elde ettiklerini vurgulayan Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç şöyle konuştu: “Turkcell Grubu olarak, 30’uncu yılımızda güçlü temellerimiz ve yenilikçi vizyonumuzla paydaşlarımıza sürekli değer oluşturmak için çalışıyoruz. Bu bağlamda, stratejik hedeflerimiz doğrultusunda önemli bir adım atarak, 9 Eylül 2024 tarihinde Ukrayna’daki varlıklarımızın satışını, ülkede devam eden savaş ortamına rağmen başarıyla gerçekleştirdik. Türkiye’ye özellikle 5G, veri merkezi ve sürdürülebilirlik yatırımlarımızda kullanılacak kaynak girişi sağlamak açısından da büyük önem arz eden bu satıştan elde ettiğimiz kâr, üçüncü çeyrek finansallarımıza yansıdı. Net kârımız, güçlü operasyonlarımız sayesinde elde ettiğimiz 3,1 milyar TL’nin yanı sıra, Ukrayna’daki varlık satışının da katkısıyla toplam 14,3 milyar TL seviyesinde gerçekleşti. 2024’ün 3’üncü çeyreğinde grup gelirlerimiz yıllık bazda yüzde 6,9 artış ile 40,2 milyar TL’ye yükseldi. Turkcell Türkiye toplam abone bazımız ise 322 bin artış ile 43,5 milyona ulaştı. Öte yandan faturalı abone sayımız da son 12 ayda 1,9 milyon arttı.” “Uçtan uca fiber hizmetinde toplam abone sayısı 2,4 milyonu aştı” Genel Müdür Koç şu bilgileri verdi: “Müşteri odaklı yaklaşımımız doğrultusunda, Eylül ayında sabit müşterilerimizi ‘30. Yıl 1000 Mbps Hız Kampanyası’ ile buluşturduk. Fiber abone odağımızı sürdürdüğümüz sabit genişbant segmentinde, yüksek hızlı ve uçtan uca fiber hizmetimize olan güçlü talep sayesinde net 47 bin abone kazanırken, abone bazımız 2,4 milyonu aştı. Fiber paketler içerisinde, 100 Mbps hız ve üzeri tarifeleri kullanan müşterilerimizin payı 10 puan artışla yüzde 38’e ulaştı.” “Techfin, finansal performansımıza önemli katkılar sağlıyor” Koç, Turkcell’in 3’üncü çeyrek performansına ilişkin şu değerlendirmelerde de bulundu: “Financell ve Paycell markalarımızı içinde barındıran techfin odak alanımız, üçüncü çeyrekte de grup büyümemize güçlü katkı sağladı. Financell, yıllık bazda yüzde 38,1 büyüyerek 1,1 milyar TL gelir kaydetti. Diğer yandan Paycell gelirleri, POS çözümlerimize olan yüksek talep ve Paycell Kart’ın artan hacmiyle, yüzde 19,6 büyüyerek 970 milyon TL gelire ulaştı. Devreye alındığından bu yana yüksek talep gören POS çözümlerimiz, yüzde 86 yükseliş gösteren işlem hacmi ile güçlü performansını sürdürdü. Kuruluşundan itibaren pazardaki payını istikrarlı şekilde artıran TV+ platformumuz ise BTK’nın son verilerine göre IPTV pazarındaki en büyük ikinci oyuncu konumuna yükseldi.” “Türkiye’yi ve Turkcell’i globalde temsil ediyoruz” Turkcell’in 30 yıllık birikim ve vizyonunu global arenada da paylaştığına işaret eden Koç, “Dünya GSM Birliği GSMA’nın yönetim kurulunda yer almamla birlikte, sadece Turkcell markasını değil, aynı zamanda Türkiye’yi de temsil etmenin gururunu yaşıyorum. Mobil iletişim sektörüne ve dijital dünyaya Turkcell olarak GSMA çatısı altında da katkı sunmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu. Enerji yatırımları devam ediyor Koç, Turkcell’in sürdürülebilirlik ve veri alanındaki çalışmalarına da değinerek, “Sürdürülebilirlik master planımız doğrultusunda yenilenebilir enerji yatırımlarımıza da devam ediyoruz. Amacımız çocuklarımıza daha yaşanabilir bir dünya bırakmak. Bu kapsamda güneş enerjisi yatırımlarımızın ilk fazı olan 54 MW gücün kurulumunu tamamladık ve üçüncü çeyrekte 6,4 MW kurulu gücü aktive ettik. Bunun yanı sıra toplamda 55 MW IT kapasitesine sahip 4 yeni nesil veri merkezimizin ve katma değerli hizmetler sunan bulut servislerimizin gelirleri, bu çeyrekte yüzde 43 büyüme ile 639 milyon TL’ye yükseldi. Önümüzdeki yıllarda da stratejik önceliklerimiz arasında yer alacak olan veri merkezlerimizin kapasitesini artırmaya kararlıyız. Başarılarımızda emeği geçen tüm çalışanlarımıza değerli katkılarından ötürü, Yönetim Kurulumuza ise güven ve desteklerinden dolayı teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.
Üzüm diyarı Sarıgöl’de Red Globbe üzümde hasat devam ediyor
08 Kasım 2024 Cuma - 10:15 Üzüm diyarı Sarıgöl’de Red Globbe üzümde hasat devam ediyor Dünyaca ünlü Sultani çekirdeksiz üzümünün yetiştirildiği Manisa’nın Sarıgöl ilçesinde sofralık Red Globe türü üzüm hasadı başladı. Sarıgöl Ovasında üzüm hasat heyacanı her geçen gün giderek artıyor. Sultani çekirdeksiz üzümü hasadını tamamlayan üretici bu kez de sofralık çekirdekli üzüm türü olan Red Globe üzümün hasadını yaparak sezonu kapatmaya hazırlanıyor. Sarıgöl ve çevresinde kasım ayında yaş üzüm fiyatları Sultani çekirdeksiz üzüm için 65-70 liradan Red Globe üzümün kilogramı ise 60-65 lira arasından satılıyor. "Sarıgöl’de 9 farklı üzüm türü yetiştiriliyor" Sarıgöl ve çevresinde 113 bin dekarlık alanda 9 farklı üzüm türünün tarımının yapıldığını belirten Sarıgöl Ziraat Odası Başkanı Ali İhsan Ülgen, "Sarıgöl ve çevresine yayla bağcılığı ve ova bağcılığı yapılıyor. İlçemize gelen yaş üzüm alıcıları istediği tür üzümü bulabilmekte. Bunların başında Sultani çekirdeksiz üzümü birinci sırada yer alırken, Red Globe, Antep karası, Mevlana, Michel Parrari, Alfanso, Ciripson, Trakya ilkeren, Süperrolsidnes üzümleri gibi üzümler var. Süperrolsidnes ve Trakya ilkeren üzümleri erkence tür olup temmuz ayında hasadı yapılır. Diğer üzümler kasım sonuna kadar hatta örtü altında aralık sonuna kadar hasat yapıldığı olur. Yaş üzümlerin büyük bölümü yurt dışına ihraç edilirken bir kısmı da kurutulur" dedi.
Türkiye’de İş Dünyası Dergisi 4 yaşında
08 Kasım 2024 Cuma - 10:14 Türkiye’de İş Dünyası Dergisi 4 yaşında Yayın hayatı boyunca iş dünyasının dinamiklerini yakından takip eden ve kısa zamanda ekonomi yayıncılığında önemli noktaya gelen Türkiye’de İş Dünyası dergisi dördüncü yılına adım attı. İhlas Medya Grubu bünyesinde yayın hayatını sürdüren ve “daha yaşanabilir ve güvenilir bir dünya” mottosuyla yola çıkan Türkiye’de İş Dünyası dergisi, bir yılı daha geride bıraktı. Bin bir emeklerle sürdürdüğü 3 yıllık yayın yolculuğu boyunca güvenilirliği, sürdürülebilirliği, kadın girişimciliğini ön plana çıkaran dergi; yerel yönetimlerle ve iş dünyasından önemli isimlerle koordineli çalışarak sektörlerin nabzını tutmaya devam etti. Her sayıda nitelikli kaynakları ve uzman isimlerin görüşlerini referans alan dergi; gıda, teknoloji, enerji, tekstil, hazır giyim, turizm ve gayrimenkul gibi pek çok alanda Türkiye’deki son durumu okurlarının beğenisine sundu. Türkiye’de İş Dünyası dergisi, yalnızca bunlarla sınırlı kalmayıp, her sayısını farklı temalarla kutlayarak sektörde büyük bir ilke de imza attı. Böylece dergi, okurlarının fikirlerini her daim ön planda tutarak interaktif bir yayıncılığa da imza atmış oldu. Her buluşmasının sonu sektörlere ışık oldu ve dergi bu misyonla 4’üncü yılına büyük bir coşku ve heyecanla “merhaba” dedi. “Kararlılıkla bu yolda ilerliyoruz” Derginin 4’üncü yıldönümü lansmanında açılış konuşması yapan Türkiye’de İş Dünyası Genel Yayın Yönetmeni Celal Toprak, konuklara teşekkür ettiği konuşmasına şu sözlerle devam etti: “Yola çıkarken yeşil ekonomiye, sürdürülebilirliğe, kadın girişimciliğine önem vereceğimizi ifade etmiştik ve kararlılıkla bu yolda gidiyoruz. Önümüzdeki yıl daha iyisini yapmayacaksak yapmayalım dedik. Hedefimiz ve mottomuz bu şekilde özetlenebilir. En büyük desteği ise sizden görüyoruz. İş dünyasının dergisi olma hedefiyle yola çıkmıştık ve geldiğimiz noktada iş dünyasının bu dergiyi sahiplendiğini görüyoruz. Siz sahip çıktınız, yönlendirdiniz ve biz bu dergiyi 4’üncü yaşına taşıdık. Burada tabii ki arkadaşlarımızın çok büyük emeği, medya grubumuzun da çok büyük desteği söz konusu. Ama iş insanlarının da bize çok büyük desteği oldu, olmaya da devam ediyor. Bu destekler olmasa biz bu dergiyi bir adım ileri götüremeyeceğimizi biliyoruz. O nedenle sizin desteklerinizi alkışlıyorum.” “Böyle güzide bir derginin yayınlanması önemli” Buluşmaya katılım gösteren isimlerden İstanbul Vali Yardımcısı Mehmet Hüseyin Nail Anlar, derginin 4’üncü yılını kutlarken, yayının niteliği konusunda da şu şekilde konuştu: “Türkiye’de İş Dünyası dergisi ekonomimiz açısından çok önemli bir yayın. Yayın kuruluna baktığımda ben de naçizane akademik hayatın içinde kısmen bulunmuş biri olarak rahmetli hocam, ülkemizin en önemli ekonomistlerinden biri sayın Erdoğan Alkin’in oğlu Emre Alkin’in yayın kurulunda yer aldığını gördüm. Bu dergimizin ne kadar önemli olduğunun bir kanıtı. Dünyanın en önemli şehirlerinden biri, ekonomimizin kalbinin attığı İstanbul’da böyle güzide bir derginin bulunması ve yayınlanması elbette çok önemli” dedi. “Dergi Almanya’da da çıkmalı” Şahinler Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Şahin ise konuşmasında iş dünyasında yapılan buluşmaların ne kadar önemli olduğunu vurgulayarak başladı. Tekstil ve turizm sektöründeki faaliyetlerini anlatan Şahin, derginin Almanya’da da çıkmasına yönelik bir öneride bulundu. Şahin, “Türkiye’de İş Dünyası bizimle Almanya’da lansman yaptı. Bu önemli bir adımdı. Bir yerde bizim müşterilerimizi buraya da getiriyoruz. Buradan ihracat yapıp orada satıyoruz. Dolayısıyla sizin derginizi Almanya’da da çıkarmanız çok önemli. Çünkü Almanya’da son zamanlarda çok insan yetişti. Yüzbinlerce iş insanı oldu. Aynı zamanda ciddi bir lobi gücü oluştu DTİK’in çalışmalarıyla birlikte. Artık iş insanlarının dünyayı yönetmesi lazım. Çünkü onlar üretici ve bu çok değerli. Güçlü ülkelerdeki gücümüzü çoğaltmamız da çok önemli. Siz de bu gücü çoğaltmak konusunda katkı sağlıyorsunuz” diye konuştu.
Muğla Nar üretiminde Türkiye ikincisi
08 Kasım 2024 Cuma - 10:10 Muğla Nar üretiminde Türkiye ikincisi Türkiye’de en fazla Nar üretiminde Antalya’dan sonra ikinci sırada yer alan Muğla, ülke ekonomisine katkı sunmaya devam ediyor. Türkiye’nin 2024 yılının Ocak-Ekim döneminde nar ihracatı yüzde 32’lik artışla 75 milyon dolardan 100 milyon dolara yükseldi. Nar üretiminde Antalya’nın ilk sırada yer aldığını, Antalya’yı; Muğla, Mersin, Adana, Denizli illerinin takip ettiğini aktaran Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, “Nar üretimi Akdeniz ülkelerinde 5 bin yılı aşkın bir süredir yapılmakla birlikte 2000’li yıllarla birlikte büyük bir gelişim gösterdi. İhracatta üretimle uyumlu olarak arttı. 2010 yılında 59 milyon dolar olan nar ihracatımız 2023 yılı sonunda 131 milyon dolara yükseldi. 2024 yılında da 150 milyon doları aşmayı hedefliyoruz. Türkiye’nin nar ihracatının orta vadede 250 milyon dolara ulaşacağına inanıyoruz” şeklinde konuştu. Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği olarak 6 yıldır sürdürdükleri “Kullandığımız Pestisitleri Biliyoruz” isimli projeyle üretim bölgelerinden numuneler alarak analizler yaptıkdıklarını hatırlatan Uçak şöyle devam etti: “Nar üreticimiz 6 yıllık süreçte çok bilinçlendi. Kaliteli ve sıfır kalıntılı üretim yapar hale geldi. Bu sayede nar ihracatımız her yıl artarak devam ediyor. Nar üretimimizde kaliteyi artırmak adına üreticilerimizle iş birliğimize önümüzdeki yıllarda da devam edeceğiz” Nar veriminin ve kalitesinin 2024 yılında çok iyi olduğunu ve rekoltede yüzde 20 artış olduğunu sözlerine ekleyen Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hayrettin Uçak, 2024 yılının 10 aylık diliminde 61 ülkeye nar ihraç edildiği bilgisini verdi. 2024 yılının ocak - ekim döneminde Türkiye’nin nar ihraç ettiği ülkeler arasında Rusya Federasyonu 21 milyon dolarlık tutarla ilk sırada yer alırken, ikinci sıradaki Irak’a 20 milyon dolarlık nar ihraç ettik. Almanya, 14,5 milyon dolarlık Türk narı talep ederken, İngiltere’ye 7,5 milyon dolarlık, Ukrayna’ya 5,5 milyon dolarlık nar gönderildi.
Enerjisa Enerji, 1 yılda 30’dan fazla sektörü yeşil enerji ile buluşturdu
08 Kasım 2024 Cuma - 10:06 Enerjisa Enerji, 1 yılda 30’dan fazla sektörü yeşil enerji ile buluşturdu Sürdürülebilirliği stratejisinin merkezine koyarak, insan ve teknoloji odağıyla daha akıllı ve yeşil bir dünyaya katkı sunmak amacıyla çalışmalarını sürdüren Enerjisa Enerji, 1 yılda yüzde 400 artışla 30’dan fazla sektörü yeşil enerji ile buluşturdu. ’’Herkes için daha iyi bir gelecek’’ vizyonuyla Türkiye’nin enerji dönüşümüne öncülük eden elektrik dağıtım, perakende satış ve müşteri çözümleri şirketlerinden Enerjisa Enerji, uluslararası geçerliliği olan yeşil enerji sertifikasyon sürecini robotik otomasyona taşıdı. İş süreçlerinde dijitalleşmeyi destekleyen bu yenilikçi ve doğa dostu yaklaşım ile yeşil enerji satışı yapılan tüm müşterilerine, tüketimlerinin yenilenebilir enerji oranını belirten aylık itfa belgelerini otomatik olarak robot yardımıyla gönderen şirket, birçok alanda olduğu gibi bu alanda da teknolojiyi doğanın ve müşterisinin yararına kullanıyor. 1 yılda yüzde 400 artışla 30 sektöre yeşil enerji Yapılan açıklamaya göre Enerjisa Enerji, 2023-2024 yılları geçişlerinde yeşil enerji satışını yüzde 400 oranında artırarak büyük bir başarıya imza attı. 2023 yıl sonu itibarıyla portföyünde yer alan işletmelerin 2 bin 671 GWh’lik elektrik tüketimi Yeşil Enerji ile sertifikalandırıldı. Bu sertifikalandırmayla yaklaşık 1.2 milyon ton karbon emisyonunun önüne geçilerek doğanın korunmasına önemli bir katkı sağlanacak. Enerjisa Enerji’nin Serbest Tüketici portföyü için ise 3 bin 608 GWh’lik hacim tamamen yenilenebilir kaynaklardan tedarik edildi. Bu hacmin 2024 yılı sonunda yüzde 14’lük artış ile 4 bin 100 GWh’e ulaşması hedefleniyor. Yeşil enerji itfalarında gösterilen bu başarı, şirketin sürdürülebilirlik odağındaki çalışmaları ile sektördeki liderliğini sağlamlaştırırken Türkiye’nin enerji dönüşümüne ve net sıfır karbon taahhüdüne katkı sağlama konusundaki iddiasını da destekliyor. Kamu, gıda, tekstil ve turizm vb. gibi sektörler olmak üzere bugüne kadar 30’un üzerinde sektöre yeşil enerji uygulamaları ile uçtan uca çözümler sunarak elektrik enerjisi kullanımlarını yeşil enerjiye dönüştürürken, bir yandan da karbon emisyonlarını azaltarak daha iyi bir gelecek yolunda emin adımlarla ilerliyor. Şirketin 2023 yıl sonu itibarıyla yeşile dönüştürdüğü 6 bin 279 GWh’lık tüketim, yaklaşık 4.2 milyon konutun yıllık tüketimine denk geliyor. Yeşil enerji sertifikasyonu ticarette avantaj sağlıyor Açıklamaya göre, elektrik tüketimini yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlamayı taahhüt eden ve Enerjisa’dan ihtiyacına en uygun çözüm ile sertifika tipine göre elektrik tüketimini yeşile çeviren şirketler, uluslararası geçerliliği olan bu uygulama sayesinde birçok avantaj ediniyor. Doğa dostu bu çözüm sayesinde hem kendi kurumlarının hem de Türkiye’nin sürdürülebilirlik hedeflerine katkı sağlamanın yanı sıra, özellikle Avrupa ülkelerine ihracat yapan şirketler önemli fırsatlar elde ediyor. Yine Avrupa Birliği ülkelerine ihracat yapan şirketlerin bu sertifikayı elde etmesinin birçok sektör için zorunluluk haline de gelmesi bekleniyor. Şirket, müşterilerine tüketim analizi, yeşil enerji oranının belirlenmesi, sertifika tipi seçimi, protokol imzalanması ve sertifika tipine bağlı olarak raporlama hizmetlerini bir bütün halinde sunarak maksimum faydayı sağlamayı hedefliyor. ’’Yeşil enerjinin ihracat yapan şirketler için kilit rol oynadığına inanıyoruz’’ Enerjisa Perakende Satış Şirketleri Genel Müdürü Ersin Esentürk, “Dünyanın en önemli gündem maddesi olan iklim krizinin üstesinden gelebilmek adına enerji sektörüne büyük görevler düşüyor. Yenilenebilir enerji yatırımlarının fosil yakıt yatırımlarının önüne geçmesi ile birlikte dünyamız ve gelecek nesiller için umutlu bir atmosfer oluştu. Bu konuda Türkiye olarak yenilenebilir enerji kurulu gücünde 11. sıraya yükselerek iddiamızı ve kararlılığımızı da bir kez daha kanıtlamış olduk. Yeşil enerji sertifikası ile buluşan ve Avrupa Birliği ülkeleri başta olmak üzere yurt dışına ihracat yapan şirketlerimiz için yakın gelecekte ön koşulu yeşil enerji olan kredilere yani yeşil fonlara erişimde önemli yasal düzenlemeler yapılmasını bekliyoruz. Müşterilerimize tüketim analizi, yeşil enerji oranının belirlenmesi, sertifika tipi seçimi, protokol imzalanması ve sertifika tipine bağlı olarak raporlama hizmetlerini bir bütün halinde sunduğumuz bu uygulama kapsamında bu rakamlara ulaşırken amacımız gelecek nesiller için Türkiye’de daha temiz, daha verimli enerjiye ve herkes için daha iyi bir geleceğe katkı sağlamak. Yeşil Enerji itfa sürecini robotik otomasyona taşıyarak müşterilerimize daha hızlı ve doğa dostu bir hizmet sağlıyoruz. Yeşil Enerji uygulamalarımızda uluslararası arenadaki ve sektördeki gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Yeşil enerjinin ihracat yapan şirketler için kilit rol oynadığına inanıyoruz. Müşterilerimizin ihtiyaçlarına en uygun çözümleri sunabilmek için ürün ve hizmet yelpazemizi çeşitlendirerek geliştirmeye devam edeceğiz” dedi.
MTB Başkanı Özcan: "Kayısı ihracatında 100 bin tonu hedefliyoruz"
08 Kasım 2024 Cuma - 09:53 MTB Başkanı Özcan: "Kayısı ihracatında 100 bin tonu hedefliyoruz" Malatya Ticaret Borsası Başkanı Ramazan Özcan, kayısı üretiminin hem bölge hem de ülke ekonomisi için büyük önem taşıdığını belirterek, kayısı ihracatında 2024 yılı sonu itibarıyla 50 bin ton hedefini gerçekleştirmeyi amaçladıklarını ancak asıl hedefin 2025 yılı temmuz ayı sonuna kadar 100 bin ton kuru kayısı ihracatına ulaşmak olduğunu açıkladı. 6 Şubat depreminden sonra Malatya’nın yeniden inşa sürecinde önemli adımlar atıldığını belirten Malatya Ticaret Borsası (MTB) Başkanı Ramazan Özcan, şehrin dört bir yanının adeta bir şantiyeye dönüştüğünü söyledi. Depremin olumsuz etkilerinin bertaraf edilmesi için hem konut yapımı hem de esnafın yoğun olarak faaliyet gösterdiği çarşı merkezi gibi ticaret alanlarında kapsamlı çalışmaların yürütüldüğünü belirten Özcan, "Şehirdeki normal hayata dönüş emareleri hızla ortaya çıkmaya başladı. Konutlara yerleşmeler başladı, iş yerlerine taşınmalar ise devam ediyor" diyerek, Malatya’nın toparlanma sürecinin hızlandığını vurguladı. 9 bin 246 ton kuru kayısı ihracatı 2024 yılı itibarıyla başlanan kayısı ihracatı çalışmalarının, hem miktar hem de gelir açısından büyük bir başarı olduğunun altını çizen Özcan, ekim ayında son dört yılın en yüksek kuru kayısı ihracatını gerçekleştirdiklerini ifade ederek, "Ekim ayında 9 bin 246 ton kuru kayısı ihracatı gerçekleştirdik. Bununla birlikte, bölge ve ilimize 44 milyon 352 bin dolar gelir sağladık. Bu rakam, geçtiğimiz yılların ortalamalarının çok üzerinde" dedi. Yıl sonuna kadar hedef 50 bin ton 2024 yılı boyunca kayısı ihracatında büyük bir artış yaşandığına dikkat çeken Özcan, 1 Ağustos’tan itibaren 3 aylık süre içinde toplam 25 bin 460 ton kuru kayısı ihracatı yapıldığını ve bu ihracattan 125 milyon doların üzerinde gelir elde ettiklerini belirtti. Özcan, kasım ve aralık aylarında ihracat rakamlarının tahmin ettikleri gibi devam etmesi durumunda, 2024 yılının sonuna kadar 50 bin ton ihracat gerçekleştirmeyi planladıklarını kaydetti. Geçtiğimiz yıla göre ihracatta artış Özcan, 2024 yılı itibarıyla kayısı ihracatında geçen yıla oranla büyük bir artış sağladıklarını da vurgulayarak, "Geçtiğimiz yıl ile karşılaştırıldığında, bu 3 aylık dilim boyunca yaklaşık 7 bin ton daha fazla kayısı ihracatı gerçekleştirdik ve 10 milyon doların üzerinde daha fazla gelir elde ettik" şeklinde konuştu. 2025’e kadar 750 milyon dolar gelir MTB Başkanı Özcan, kayısı ihracatında 2024 yılı sonu itibarıyla 50 bin ton hedefini gerçekleştirmeyi amaçladıklarını, ancak asıl hedefin 2025 yılı temmuz ayı sonuna kadar 100 bin ton kuru kayısı ihracatına ulaşmak olduğunu açıkladı. Özcan, “Bu hedefe ulaşmak için yoğun bir şekilde çalışıyoruz. 100 bin ton ihracatla birlikte, 750 milyon dolar gelir elde etmeyi planlıyoruz" diyerek, sektördeki büyüme hedeflerini tekrar vurguladı. İhracatın karşılaştığı zorluklar ve gelecek vizyonu Özcan, kayısı ihracatındaki olumlu gelişmelere rağmen, sektördeki bazı zorluklara da değindi. İnsan iş gücü ihtiyacı ve fabrika kapasite kullanım oranlarının tam olarak istenen seviyeye gelmediğini belirten Özcan, "Fabrikalarımız yüzde 100 kapasitede çalışmıyor, ancak tüm bu olumsuzluklara rağmen kayısı ihracatımızda önemli bir artış yaşanıyor" şeklinde konuştu. Kayısı ihracatının, Malatya’nın ekonomisi için kritik öneme sahip olduğunu ifade eden Özcan, sektördeki büyümeyi sürdürebilmek ve hedeflere ulaşabilmek için bütün paydaşlarla birlikte çalışmaya devam edeceklerini belirtti. “Amerika ve Avrupa pazarları başta olmak üzere yeni pazarlara yöneliyoruz" Kayısı ihracatında başlıca pazarların Amerika Birleşik Devletleri, İtalya, Fransa ve Almanya olduğunu belirten Özcan, bu ülkelerin Malatya kayısısının en büyük alıcıları olduğunu söyledi. Bu yıl dikkat çeken yeni pazarlar arasında Cezayir ve Brezilya’nın öne çıktığını ifade eden Özcan, “Cezayir’e bin 300 ton kayısı ihracatı gerçekleştirdik. Aynı zamanda Brezilya gibi yeni pazarlara da yoğun bir şekilde yöneliyoruz" ifadelerini kullandı. “Orta Doğu’daki gerilimler ihracatımızı olumsuz etkiliyor” Orta Doğu’daki siyasi ve ekonomik gerilimlerin kayısı ihracatını olumsuz yönde etkilediğine de değinen Özcan, “Dünyada birçok sıcak çatışma ve ekonomik belirsizlik yaşanıyor. Bu durum, özellikle Orta Doğu pazarında ihracatımıza kısmi bir gerileme olarak yansımış durumda. Ancak bu durumu aşmak için yeni pazarlara yönelmeye devam ediyoruz" şeklinde konuştu. Özcan, pandeminin ardından dünya genelindeki fuarlara katılım sağladıklarını ve bu etkinliklerde yeni pazarlar ve müşterilerle buluşarak ihracat pazarlarını çeşitlendirmeye çalıştıklarını ifade etti. Kayısı ihracatında kur dalgalanmalarının rolü Malatya’nın kayısı ihracatının büyük bir kısmının dövizle yapıldığını belirten Ramazan Özcan, döviz kurlarındaki dalgalanmalara da değindi. Kayısı ihracatında kilogram başına ortalama 5 dolarlık bir gelir sağlandığını ve bu gelirin kur dalgalanmaları ile doğrudan ilişkili olduğunu belirten Özcan, “İhracatımızın yaklaşık yüzde 90’ı yurt dışına yapılıyor, bu nedenle kur ve dolar bazında değerlendirmelerimizi dikkatle yapıyoruz” ifadelerine yer verdi. Özcan, kayısı üreticileri, sanayiciler ve ihracatçılarla birlikte, Malatya’yı küresel tarım ticaretinin önemli merkezlerinden biri haline getirmek için ellerinden geleni yapacaklarını belirterek, Malatya’nın ekonomisini güçlendirme noktasında kararlı olduklarını sözlerine ekledi.
Türk Devletleri Yatırım Ve İş Birliği Fuarı’na BankPozitif’ten destek
08 Kasım 2024 Cuma - 09:35 Türk Devletleri Yatırım Ve İş Birliği Fuarı’na BankPozitif’ten destek BankPozitif Kredi ve Kalkınma Bankası, Türk Devletleri arasında iş birliğini güçlendirmek ve ortak bir geleceğe katkı sağlamak amacıyla düzenlenen Türk Devletleri Yatırım ve İş Birliği Fuarı’na sponsor oldu. Başta Türkiye olmak üzere Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Macaristan, Türkmenistan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti gibi farklı coğrafyalarda bulunan ülkelerin iş dünyasından önemli katılımcıların bir araya geldiği fuar İstanbul’da kapılarını açtı. Organizasyonda, çeşitli sektörlerde yatırım ve iş birliği fırsatları ele alınarak Türk Devletleri arasında sürdürülebilir kalkınma ve ekonomik dayanışma vurgulandı. ’’Türk dünyasının kalkınması için elimizden geleni yapacağız’’ Banka olarak Türk Devletleri’nin stratejik ortaklığına büyük bir değer verdiklerini belirten BankPozitif Yönetim Kurulu Üyesi Bilal Özcan, bu tür platformların sadece iş birliği fırsatı olarak görülmemesi gerektiğine vurgu yaparak, ’’Her Türk Devleti ayrı bir coğrafyada kök salmış olsa dahi aynı ağacın dallarıdır. Bu organizasyonlara bu bilinç ve perspektifle bakılmalı. Yönetim Kurulu Başkanımız Dr. Erkan Kork, özellikle Türk dünyası ülkeleri arasında daha güçlü bağların tesisinin ve ortak bir gelecek inşasının oluşturulması adına böyle organizasyonların önemli olduğunu her fırsatta dile getiriyor. Kendisine bu yolda sağladığı güçlü destekleri için teşekkürlerimi sunuyorum. Türk dünyamızın daha da kalkınması ve gelişmesi için elimizden ne geliyorsa yapacağız” dedi. BankPozitif Türk Devletleri’nin kalkınmasını desteklemeye devam edecek Fuarda ayrıca, enerji; altyapı, finans, tarım, teknoloji ve eğitim gibi birçok alanda yeni yatırım fırsatları ele alındı. BankPozitif; yenilikçi finansman çözümleri ve sektörel deneyimleriyle, Türk Devletleri’nin ekonomik kalkınmasına katkı sağlamak ve farklı bölgelerde köklü ilişkiler kurmak adına önemli bir adım daha atmış oldu. Aynı geçmişin mirasçıları olarak Türk Devletleri’nin yakın gelecekte de birlikte hareket etmesinin gücüne inanan banka; Türk Devletleri Yatırım ve İş Birliği Fuarı ile potansiyel iş birlikleri ve dayanışma kültürünün sürdürülebilir kalkınma için önemli bir temel olduğuna inanıyor. Verilen destek BankPozitif’in Türk Devletleri ile olan güçlü ilişkilerini daha da sağlamlaştırma ve bölge ekonomisine katkı sağlama hedefleri doğrultusunda oldukça önemli bir adım olarak konumlanıyor. Tüm dünyada ilgiyle takip edilen fuar, hem Türk Devletleri’nin ortak gelecek hedefine yapılan güçlü bir katkı hem de bölgesel iş birliklerinin çeşitlendirilmesinde temel bir adım olarak ön plana çıkıyor.