EKONOMİ
Kavaklıdere’de Cennet Elması fidanı dağıtımı 23 Aralık 2024 Pazartesi - 17:26:59 Muğla İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, üreticilere katma değeri yüksek ürün yetiştiriciliği konusunda desteklerini sürdürüyor. İl Müdürlüğü ekipleri, Kavaklıdere ilçesi Çayboyu Mahallesinde üreticilere cennet elması fidan dağıtımını gerçekleştirdi. 100 dekarlık bir alanda 34 üretici ile yürütülecek projede toplam 5 bin adet cennet elması fidanının toprakla buluşturulması hedefleniyor. Muğla İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün başlattığı ve Muğla Valiliği YİKOB tarafından da desteklenen ‘Cennet Elmasının Yaygınlaştırılması Projesi’ kapsamında Kavaklıdere’deki üreticilere fidan dağıtımı yapıldı. Etkinliğe Tarım ve Orman İl Müdürü Barış Saylak ve Kavaklıdere Belediye Başkanı Mehmet Demir’in yanı sıra, muhtarlar, üreticiler ve vatandaşlar katıldı. Törende konuşan Muğla Tarım ve Orman İl Müdürü Barış Saylak Trabzon hurması olarak da bilinen ve subtropik bir meyve olan cennet elmasının, Akdeniz, Karadeniz, Ege ve Marmara bölgelerinde yetiştirildiğini ve Muğla’da da üretiminin artırılması için harekete geçtiklerini belirterek, “Kavaklıdere ilçemizin coğrafi şartları ve iklim özellikleri, cennet elmasının üretimi için uygundur. Bu nedenle, ilçede cennet elmasının üretiminin artırılması ve ticari anlamda pazarda yer edinmesini hedefledik ve projemizi hayata geçirdik. Projemize işbirlikleri ile destek olan Kavaklıdere Belediyemize ve Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü’ne şükranlarımızı sunuyoruz. Kavaklıdere bundan böyle cennet elması ile de pazarda adından söz ettirecek” dedi. Projenin 100 dekarlık bir alanda ve başlangıç itibariyle toplam 34 üretici ile yürütüleceğini kaydeden İl Müdürü Saylak, toplam 400 bin TL bütçeli çalışma kapsamında üreticilere dağıtılacak 5 bin adet fidanın yüzde 90 hibeli olarak sağlandığını belirtti. Muğla İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün yine aynı işbirliği çerçevesinde Kavaklıdere’de bir başka proje daha sürdürdüğünü söyleyen Saylak, "Yerli Çayboyu Fasulyesi Çeşidinin Yaygınlaştırılması Projesi kapsamında 200 kg Çayboyu fasulye tohumu, 10 dekar alanda 200 üreticiye dağıtılacak. Projenin toplam bütçesi 134 bin 200 TL olarak belirlendi. Her iki ürün de yeni tarım destekleme modeli planlı üretim kapsamında bulunması sebebiyle çiftçilerimize ilave destekler sağlayacaktır. Üreticilerimize ve ilçemize hayırlı olsun” diye konuştu.
23 Aralık 2024 Pazartesi - 16:50 Muş’ta şeker pancarı kampanyasında rekor MUŞ (İHA) –Muş’ta 58 köyde yaşayan bin 711 çiftçi tarafından 520 bin ton şeker pancarı teslim edildi. Muş’ta Şeker Üretim Sanayi A.Ş. tarafından başlatılan ‘43. Şeker Pancar Alım Kampanyası’nda artık sona gelindi. 58 köyde, 85 bin dönüm alanda üretim yapan bin 711 çiftçi, fabrikaya teslim ettiği 520 bin ton şeker pancarı ile rekor kırarken, işlenen şeker pancarı ile kent ekonomisine yaklaşık 2 milyar 500 milyon TL katkı sağlanması bekleniyor. Şeker Üretim Sanayi A.Ş. Genel Müdürü Turgut Kızılkaya bin 711 üreticiyle 85 bin dönüm alanda şeker pancarı ekimi yaptıklarını ifade ederek, “Beklentimiz 450 bin ton pancar bandındaydı. Güzel ve verimli bir sezon geçirdik. Bugün itibariyle 520 bin ton civarı bir pancar alımı gerçekleştirmiş olduk. Ekim ayında çok alımdan kaynaklı çok ciddi bir stok alanımızda bir birikim oldu. Bu da biraz pancarı hırpaladı. Biraz silo kaybına sebebiyet verdiyse de çok şükür çiftçimizde pancar bırakmadık. Son çiftçimiz de 2-3 gün içerisinde taşımasını bitirirse, sezona noktayı koyacağız. Tahminimize göre 520 bin ton bantlarında bir finalle pancar alımı gerçekleştirmiş olacağız” dedi. Yaklaşık 48 bin ton üzerinde bir şeker üretimi gerçekleştirdiklerini ifade eden Kızılkaya, “10-15 gün içerisinde üretim sürecini tamamlayarak kalan şekeri depolara koyduğumuzda, toplamda yaklaşık 55 bin ton civarında bir şeker üretimini tamamlamış olacağız. Bu kampanya sonucunda çiftçilerimize doğrudan ödenecek toplam net pancar bedeli yaklaşık 1 milyar 250 milyon TL’yi bulacak. Bunun yanında, 150 milyon TL’nin üzerinde bir nakliye bedeli de ödenecek ve böylece toplamda 1 milyar 400 milyon TL’lik bir ekonomik katkı sağlanmış olacak. Ayrıca yaklaşık 90 milyon TL değerinde çiftçi istihkakı ödemesi yapılacak. Bu süreçle birlikte, şeker üretimi ve sektöre sağlanan katkıyla birlikte kent ekonomisine yaklaşık 2 milyar 500 milyon TL’lik bir katkı sağlayacak” ifadelerini kullandı.
23 Aralık 2024 Pazartesi - 16:49 TEKNOSAB Lojistik Teknopark GSYF büyümeye devam ediyor Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, lojistik sektörü temsilcileri ile bir araya geldi. TEKNOSAB Lojistik Teknopark Girişim Sermayesi Yatırım Fonu’nun kısa sürede 600 yatırımcıya ulaşarak, Türkiye’nin tabana yaygınlık açısından en büyük fonu haline geldiğini belirten Başkan Burkay, “Tüm payların kuruluş sermayesi bedeli karşılığında TEKNOSAB Lojistik Girişim Sermayesi Yatırım Fonu’na devrini gerçekleştirdik. Kamuoyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yaptığımız bildirimle birlikte şirketin yüzde 100 hissesine sahip tek ortağı fon oldu” dedi. Yük taşıma işleri ile gümrükleme, antrepo ve lojistik faaliyetleri sektör temsilcilerinin yer aldığı BTSO 44. Meslek Komitesi Genişletilmiş Sektörel Analiz Toplantısı Oda Hizmet Binası’nda gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, dünyanın köklü bir dönüşüm sürecinden geçtiğini belirterek, bu dönüşümün her alanda olduğu gibi lojistik sektörünü de etkilediğini ifade etti. “Artık hiçbir alanda işler geleneksel yöntemlerle yürümüyor” diyen Başkan Burkay, bu durumun firmalar ve ülkeler arasında artık bir “fark oluşturma” mücadelesine yol açtığını vurguladı. Küresel ticaret hacmi ve e-ticaret geliştikçe üretim ve dağıtım stratejilerinin de öneminin arttığını ifade eden Burkay, “Bu süreçte tedarik zinciri yönetimi, yenilikçilikle birlikte rekabetin anahtarı haline geliyor. İnternet kullanımının artmasıyla e-ihracat pazarı da hızla büyüyor. Bugün Çin’in e-ihracat rakamları 230 milyar dolar seviyesine ulaştı. Bu rakam, Türkiye’nin toplam ihracatıyla neredeyse aynı düzeyde” dedi. “Lojistik alanında planlı altyapı yatırımlarına ihtiyaç var” Cumhuriyetin ikinci yüzyılında Türkiye’nin önünde çok büyük hedeflerin olduğunu ifade eden Başkan Burkay, “Dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisine arasına girmek, ihracatı artırmak ve küresel pazarda daha güçlü bir konumda yer almak bu hedeflerin başında geliyor. Bursa bu hedeflere liderlik eden kentler arasında yer alıyor. Stratejik coğrafi konumumuzla, Avrupa, Orta Doğu ve Rusya’daki kilit pazarlara yakınlığımız, 3 saatlik uçuş mesafesinde 1,6 milyar kişiye erişim imkânımız var. Bu çok önemli bir avantaj. BTSO olarak, bu potansiyeli harekete geçirmek amacıyla lojistik sektörümüzü desteklemek ve rekabetçiliğini artırmak için projeler yürütüyoruz. BTSO Lojistik A.Ş. ile üyelerimizin lojistik maliyetlerini azaltırken, Bursa iş dünyasının dış ticaretine katkı sağlıyor ve Yenişehir Havalimanı’nı hava kargo taşımacılığında önemli bir üs haline getiriyoruz. Buradaki operasyonlarımız son yıllarda artan bir ivme ile devam ediyor. Bununla birlikte ulaşım ağlarıyla entegre, Bursamıza ve bölgemize yakışan nitelikte lojistik merkezler ve depolama alanları oluşturmak için de çalışmalarımız sürüyor. Kentimizin ekonomik potansiyelini daha iyi kullanabilmek için bu konuda planlı altyapı yatırımlarına ihtiyaç var” diye konuştu. “Mekânsal planlama olmadan ilerleme kaydedemeyiz” Bursa’da mevcut durumda depolama alanları ve diğer lojistik işletmelerin şehir içinde dağınık ve plansız bir şekilde yerleştiğini söyleyen İbrahim Burkay, bu konuda şehrin bir strateji eksikliği olduğunu kaydetti. Başkan Burkay, “Depolama alanları, kamyon ve tır parkları konusunda planlanmış hiçbir yer yok. Bu şehri daha yaşanabilir kılmak, özellikle trafik sorununu çözmek için bu konuda adım atılması gerekiyor. Bu politika yapıcıların, karar vericilerin işi. Bizler taleplerimizi ve çözüm önerilerimizi oluşturup, yerel yönetimlere, ilgili kurumlara, Valiliğimize ve Bakanlıklarımıza iletiyoruz. Bu işin finalinde bunun planlamasını yapacak olan şehrin yöneticileridir. Bizim çalışmalarımızın merkezinde mekânsal planlama var. Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından 1/100 binlik çevre planının biran önce hazırlanması yönünde iş dünyamızın talepleri var. Bu plan devreye alınmadığı müddetçe lojistik başta olmak üzere sektörlerde mesafe kat etmek mümkün değil. Organize konut bölgeler, organize ticaret bölgeleri ve diğer tüm projeleri kapsayan, gerçek anlamda bir makro planlamaya ihtiyacımız var” şeklinde konuştu. “E-Ticaretteki büyümeye cevap verecek bir altyapı oluşturmalıyız” Dünyanın gelişmiş ekonomilerinin en kuvvetli kaslarının lojistik altyapıları olduğunu söyleyen Başkan Burkay, son yıllarda üreticiler, lojistik firmaları, e-ticaret platformları ve bilgi teknoloji şirketlerinin yakın temas içinde faaliyet gösterdikleri merkezlerin dünya genelinde öne çıktığını söyledi. Özellikle Çin’in stratejik adımlarla lojistik ve e-ticaret sürecini ülke genelinde çok iyi yönettiğini ve bunu tüm dünyaya yaymaya çalıştığını ifade eden Burkay, “Bursa ve ülke olarak bizlerin de dış ticaretimiz ve e-ticaretteki büyümeye cevap verecek bir altyapıyı hızla inşa etmemiz gerekiyor. Aksi takdirde sektörlerimiz bu alandaki büyümeden faydalanmayacak” dedi. TEKNOSAB Lojistik Teknopark GSYF’de yatırımcı sayısı 600’e ulaştı BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, TEKNOSAB’da Güney Marmara’nın en kapsamlı lojistik merkezini hayata geçirmeye hazırlandıklarını ifade ederek, “Bu merkez, sadece Bursa’nın değil, bölgenin ticaret ve üretim süreçlerini de yeniden şekillendirecek, ulusal ve uluslararası taşımacılıkta yeni bir dönemin kapısını aralayacak. Proje çerçevesinde, girişimciliği desteklemek ve yatırımları büyütmek amacıyla girişim sermayesi yatırım fonumuzu kurduk. Tüm üyelerimize yatırımcı olma imkanı sunduğumuz bu ilk fonumuz kısa sürede 600 yatırımcıya ulaşarak Türkiye’deki GSYF’ler arasında tabana yaygınlık açısından en büyük fon olmayı başardı. Tüm üyelerimizin bu işin içinde olmasını istiyoruz.” diye konuştu. Başkan Burkay, proje kapsamında tüm payların kuruluş sermayesi bedeli karşılığında TEKNOSAB Lojistik Girişim Sermayesi Yatırım Fonu’na devrinin gerçekleştiğini de belirterek, fonun şirketin yüzde 100 hissesine sahip olduğu ortaklık bildiriminin Ticaret Sicil Gazetesi’nde yayınlandığını da sözlerine ekledi. “Sektörün kanayan yarası lojistik park eksikliği” BTSO 44. Meslek Komitesi Başkan Yardımcısı Mehmet Aydın Kalyoncu Bursa’da sektörün kanayan yarasının lojistik parklar olduğunu söyledi. Diğer taraftan sektörde gruplaşmalar ve merdiven altı çalışan firmaların rekabeti zorlaştırdığına dikkati çeken Kalyoncu, sektör oyuncularını bu konularda dikkatli olmaları konusunda uyardı. BTSO Meclis Üyesi Fahrettin Arabacı sektörün geleceğini şekillendirecek kapsamlı bir planlamaya ihtiyaç duyulduğunu belirtirken, BTSO Lojistik Konseyi Başkanı Ersan Keleş ise Bursa’da uluslararası niteliğe sahip bir lojistik fuarı ve kongresi düzenlemeyi hedeflediklerini kaydetti. BTSO Lojistik Konsey Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hilal Yıldırır Keser, BTSO Meclis Üyeleri Muhsin Aydın, Muammer Genç ve Hakan Hacızade, Komite Üyesi Selim Ekler ve sektör temsilcilerinin de katıldığı toplantıda firmaların talep ve beklentileri değerlendirildi.
23 Aralık 2024 Pazartesi - 16:43 Yemeksepeti, 2024’ün lezzet haritasını çıkardı Yemeksepeti, 2024 yılı boyunca Türkiye’nin online yemek sipariş alışkanlıklarını gözler önüne seren verilerle yeme-içme trendlerini açıkladı. Popüler lezzetler arasında tavuk döner ilk sırada yer alırken, sokak simidi ve waffle da favoriler arasında yer aldı. Türkiye’de hızlı ticaretin önde gelen markalarından Yemeksepeti, 2024 yılı boyunca Türkiye’nin dört bir yanındaki yemek sipariş alışkanlıklarını yansıtan verilerini açıklayarak bu yıl da yeme-içme sektörüne dair önemli bilgiler sundu. Şirket, milyonlarca kullanıcısının damak zevkini, sektördeki değişimleri ve yeme-içme trendlerini ortaya koydu. Tavuk döner yine zirvede 2024 yılında Türkiye genelinde en popüler yemek, Tavuk Döner Dürüm oldu. Global lezzetlerin etkisiyle burger ve pizza gibi seçenekler popülerliğini korurken, yerel tatlardan lahmacun ve çiğ köfte de ilk 5’te yer almayı başardı. 2024’te platformdan en çok sipariş edilen yemekler şunlar oldu: 1.Tavuk Döner Dürüm 2.Burger 3.Lahmacun 4.Pizza 5.Çiğ Köfte Market ve Mahalle siparişlerinde temel ihtiyaçlar öne çıktı Yemeksepeti Market’te sokak simidi en çok tercih edilen ürün olurken, maden suyu ve çikolatalı gofret gibi günlük tüketim ürünleri de listeye girdi. Mahalle kategorisinde ise beyaz ekmek, patates ve maydanoz siparişlerde ilk sıralarda yer aldı, temel gıda ürünlerinin tüketiciler için vazgeçilmez olduğunu bir kez daha gösterdi. 2024’te en çok sipariş edilen ürünler: 1.Sokak simidi 2.Doğal maden suyu 3.Çikolatalı gofret 4.Su 5.Meşrubat ürünleri 2024’te Yemeksepeti Mahallede en çok sipariş edilen ürünler: 1.Beyaz ekmek 2.Patates 3.Maydanoz Tatlılar listesinde Waffle tahtını korudu Tatlı siparişlerinde gençlerin favorisi olan waffle, bu yıl da zirvede yer aldı. Geleneksel tatlardan baklava ve sütlaç, modern lezzetlerle birlikte sıralamadaki yerini korudu. 2024’te platformdan en çok sipariş edilen tatlılar: 1.Waffle 2.Baklava 3.Profiterol 4.Sütlaç 5.Sufle 2024’te platformun rekorları Yemeksepeti, 2024 yılında da kullanıcılarının yoğun ilgisiyle rekorlara sahne oldu. Yıl boyunca bir kullanıcı, tam bin 619 kez sipariş vererek öne çıktı. Siparişlerin en yoğun olduğu saat aralığı ise 18.00-19.00 olarak kaydedildi. Tek siparişte en çok tercih edilen menü ‘Patatesli Yarım Porsiyon Ekmek Arası Köfte Menü’ olurken, tek siparişte en yüksek tutar rekoru, 20 bin 138 TL ile ‘Lokum Burger Menü’ siparişiyle kırıldı. Platformdan kullanıcılarına 7,7 milyar TL’lik ekonomik değer Platform yıl boyunca gerçekleştirdiği indirimler, kampanya kurguları ve sadakat programı YeClub ile kullanıcılarına toplam 7,7 milyar TL’lik ekonomik değer oluşturdu. Geçen yıldan bu yana 2 katından fazla artış gösteren bu rakam, platformun kullanıcılarına sunduğu fırsat ve faydaların da en belirgin göstergesi oldu. 2024 yılında platformda restoran sayısını en hızlı artıran mutfaklar, Türk damak zevkine hitap eden kategoriler oldu. Döner, pilav ve ev yemekleri mutfakları, yıl boyunca sektörde en hızlı büyümeyi kaydeden kategoriler olarak öne çıktı.
Altunkaya’nın çifte ödül gururu
22 Aralık 2024 Pazar - 10:31 Altunkaya’nın çifte ödül gururu Altunkaya Şirketler Grubu bünyesinde faaliyet gösteren Lidersan Sağlık ve Gıda Ürünleri A.Ş. ile Altunkaya İnşaat Nakliye ve Gıda A.Ş adlı firmaları Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri (GAİB) tarafından düzenlenen ve Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın da katıldığı İhracatın Yıldızları Ödül Töreninde ödüllendirildi. Yatırımları, istihdamı, üretim ve ihracatıyla Türkiye’nin gıda sektöründeki global markaları arasında yerini alan Altunkaya Şirketler Grubu 2023 yılında gerçekleştirdiği ihracatlarından dolayı ödüllendirildi. Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri (GAİB) tarafından düzenlenen İhracatın Yıldızları Ödül Törenine Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Gaziantep Valisi Kemal Çeber, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, GAİB Koordinatör Başkanı Ahmet Fikret Kileci, OSB Başkanı Cengiz Şimşek, Gaziantep Ticaret Odası Başkanı Tuncay Yıldırım, Gaziantep Sanayi Odası Başkanı Adnan Ünverdi, GTB Meclis Başkanı Ahmet Tiryakioğlu, GTB Başkanı Mehmet Akıncı ile çok sayıda STK başkanıyla sanayici ve ihracatçı katıldı. İhracatın Yıldızları ödül töreninde, 2023 yılında en fazla ihracat yapan GAİB üyesi 100 firmaya ödül verildi. Altunkaya’nın ödülleri Bakan Bolat tarafından verildi Düzenlenen törende Altunkaya Şirketler Grubu bünyesinde faaliyet gösteren Lidersan Sağlık ve Gıda Ürünleri A.Ş.’ni ödülünü İrfan Altunkaya, Altunkaya İnşaat Nakliye ve Gıda A.Ş’nin ödülünü Altunkaya Yönetim Kurulu Üyesi Mazhar Altunkaya Ticaret Bakanı Ömer Bolat, GAİB Koordinatör Başkanı Ahmet Fikret Kileci, Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Celal Kadooğlu ile Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Çıkmaz’dan aldılar. Tören sonrası bir değerlendirme yapan Altunkaya Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Mahsum Altunkaya bünyelerinde faaliyet gösteren firmalarının ülke ekonomisine katma değer sağlamaya devam edeceğini, 2025 yılının daha verimli geçeceğine inandıklarını dile getirerek ödül töreninde emeği geçenlere teşekkür etti.
Milli savunmada 6 milyar dolarlık ihracat başarısı
22 Aralık 2024 Pazar - 10:23 Milli savunmada 6 milyar dolarlık ihracat başarısı Kocaeli’nin Dilovası ilçesinde milli savunma projelerine kritik katkılar sağlayan Altınay Savunma Teknolojileri, hassas üretim altyapısı ve yerlilik oranıyla dikkat çekiyor. 6 milyar doları aşan ihracatıyla savunma sanayisinde Türkiye’yi temsil eden üretim üssü, Orta Doğu’dan Güney Amerika’ya uzanan geniş bir coğrafyaya teknoloji ihraç ediyor. Altay Tankı, KAAN savaş uçağı ve MİLGEM gibi önemli milli projelerin kritik alt sistemlerini geliştiren Altınay Savunma Teknolojileri, 6 milyar doları aşan ihracatıyla Türkiye’nin savunma sanayisinde önemli rol üstleniyor. Orta Doğu’dan Güney Amerika’ya uzanan geniş bir coğrafyaya teknoloji ihraç eden firma, yerlilik oranını artırma hedefiyle dikkat çekiyor. "Milli platformlarımızda kullanılan birçok kritik alt sistemin geliştirici sistemi ve üreticisi durumundayız" Altınay Savunma Teknolojileri Genel Müdürü Burak Mercan, "Biz Altınay Savunma Grubu olarak ülkemizin ihtiyaç duyduğu kritik ürün ve teknolojileri yine bu ülke insanının azmi ve gayretiyle geliştirmek üzere bir yola çıktık. Bu yola çıktığımızdan bugüne 20 seneye yakın bir zaman geçti. Bu süre içerisinde milli muhalif uçak KAAN, Altay Tankı, MİLGEM, Çelik Kubbe, HÜRJET, GÖKBEY gibi hava platformları başta olmak üzere milli platformlarımızda kullanılan birçok kritik alt sistemin geliştirici sistemi ve üreticisi durumundayız. Buna ilave olarak Türk Silahlı Kuvvetleri’nin envanterinde yer alan çeşitli kara hava ve deniz unsurlarının da modernizasyonu için gerekli teknolojileri, ürünleri bu çatı altında geliştiriyoruz" dedi. "Türk ihracatına katkıda bulunuyoruz" Mercan, firmanın ihraca olan katkısına da değinerek, "Altınay Savunma Teknolojileri’nin Türk ihracatına katkısı kısıtlı gibi gözükse de aslında çok büyük bir yükü çekiyor diyebiliriz. Her şeyden önce iş yaptığımız ana yüklenicilerimizin ihracat faaliyetlerindeki büyük bir ihtiyacı Altınay Savunma Teknolojileri olarak karşılıyoruz. Dolayısıyla dolaylı ihracat olarak ciddi katkı yapıyoruz. Bunun dışında iştirak şirketlerimiz vesilesiyle özellikle hava platformlarının kritik alt sistemlerinin ihracatında mühendislik çalışmaları açısından ve üretim çalışmaları açısından ayrıca insansız hava araçlarının bir sistem olarak komple geliştirilmesi, üretilmesi ve ihracatı gibi konularda doğrudan Türk ihracatına katkıda bulunuyoruz" diye konuştu. "İhracatımız 6 milyar dolar sınırını geçti" İhracat rakamlarının geçtiğimiz yıl aralık ayına göre yüzde 20 arttığını ifade eden Burak Mercan, sözlerini şöyle sürdürdü: "İhracat rakamlarımız geçtiğimiz yıla göre aralık ayı itibariyle yaklaşık yüzde 20 artmış durumda, 6 milyar dolar sınırını geçti. Biz özellikle önümüzdeki sene, üretim merkezimizde ortaya koyacağımız ilave faaliyetlerle doğrudan ihracata olan katkımızı ve ana yüklenicilerimiz üzerinden dolaylı olarak ortaya koyacağımız ihracat rakamlarımızı artırmaya gayret ediyoruz. Bununla ilgili de birçok plan ve aksiyon içerisindeyiz. Orta Doğu bölgesi, Uzak Doğu Asya yani Malezya, Endonezya bölgesi, Güney Amerika ve Türkiye Cumhuriyetleri bizim ihracat potansiyelimizdeki ana müşteri gruplarını oluşturuyor. Yani buralarda yer alan ülkelerin çoğuyla şu anda hali hazırda çeşitli platformlarımızın, kabiliyetlerimizin gerek mühendislik gerek ürün anlamında ihracatıyla ilgili pek çok görüşme yapıyoruz" ifadelerini kullandı. "Yerlilik oranımız yüzde 70 seviyelerinde" Ürünlerin çoğunu Dilovası’ndaki merkezlerinde ürettiklerini söyleyen Mercan, "Platformlarımızdaki yerlilik oranımız Türk savunma sanayinin beklentileriyle de uyumlu, şu anda yüzde 70 seviyelerinde ve yıllara sari artarak devam ediyor. Tabii ki bu artış geçtiğimiz yıllara göre çok büyük bir hızla gerçekleşmiyor artık. Çünkü işin ihracat tarafının da denkleme girmesiyle ihracatımızı arttırmaya yönelik uluslararası iş birlikleri söz konusu oluyor. Bu kapsamda da çeşitli stratejiler altında Savunma Sanayi Başkanlığımızla ve yine Türk savunma sanayiye hizmet eden diğer kıymetli şirketlerimizle birlikte yol almaya devam ediyoruz" dedi. "Merkezimizde çok hassas talaşlı-talaşsız imalat yapılıyor" Altınay Savunma Teknolojileri’nin üretim tesislerindeki faaliyetleri anlatan Mercan, "Üretim teknolojileri merkezimiz aslında çok hassas talaşlı-talaşsız imalat yapacak üretim teknolojilerinden elektronik kart üretimlerine, elektromekanik montaj faaliyetlerinden test ve entegrasyon faaliyetlerine kadar birçok çalışma yürütüyor" şeklinde konuştu.
8 asırlık tarihi çarşı alışveriş fuarına ev sahipliği yapıyor
22 Aralık 2024 Pazar - 09:13 8 asırlık tarihi çarşı alışveriş fuarına ev sahipliği yapıyor Denizli’de 8 asırlık tarihi Kaleiçi Çarşısında bu yıl 6. kez düzenlenen geleneksel alış veriş festivali düzenlenen törenle başladı. Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu ve DTO Başkanı Uğur Erdoğan açılışta esnafları yalnız bırakmadı. Denizli’de 800 yıllık geçmişe sahip tarihi Kaleiçi Çarşısı’nda bu yıl 6. Kez gerçek indirimlerin olduğu alışveriş festivali düzenleniyor. 6. Kaleiçi Alış Veriş Festivali Bayramyeri girişinde düzenlenen törenle başladı. Geleneksel törenin açılış törenine Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu, Denizli Ticaret Odası (DTO) Başkanı Uğur Erdoğan, Denizli Terziler, Konfeksiyoncular, Tuhafiyeciler ve Giyim Sanatkârları Esnaf Odası Başkanı Ahmet Can, Denizli Bayramyeri Kaleiçi Esnafları Güzelleştirme Kültür Dayanışma Derneği Başkanı Erhan Çaylı, davetliler ve vatandaşlar katıldı. 21- 31 Aralık 2024 tarihleri arasında devam edecek, yüzde 50’ye varan indirimlerin yapılacağı 6. Kaleiçi Alışveriş Festivali açılışında konuşma yapan Denizli Bayramyeri Kaleiçi Esnafları Güzelleştirme Kültür Dayanışma Derneği Başkanı Erhan Çaylı, “Kaleiçi Alışveriş Festivalimize hepiniz hoş geldiniz. Büyükşehir belediye başkanım, ticaret odası başkanım, oda başkanlarımız açılışıma katılan herkese çok teşekkür ediyorum. Tüm Denizli halkı davetlidir" dedi. Herkes Kaleiçi’ne sahip çıkmalı Kaleiçi Çarşısının kentin yaşayan tarihi olduğunu hatırlatan Denizli Ticaret Odası Başkanı Uğur Erdoğan da tüm Denizlilileri Kaleiçi ve Bayramyeri esnaflarına destek vermeye davet etti. Başkan Uğur Erdoğan, “Kaleiçi’ne herkesi alış veriş yapmaya bekliyoruz. Tüm Denizli halkımızın Kaleiçi esnaflarına, çevredeki esnaflara, bayramyerindeki esnafa destek olmalarını canı gönülden istiyoruz. Yerli ve milli marka olan Kaleiçi’ndeyiz. Bugün çok güzel kalabalık ve bereketli bir gün yaşıyoruz. İnşallah bu berekette buradaki esnafımıza iş olarak aş olarak yansır. Açılışa katılanlara çarşıya destek verenlere teşekkür ediyorum” dedi Turizmde işin içinde olmalı 10 gün boyunca devam edecek festivalin açılış konuşmasında tarihi çarşının dokusuna uygun olarak yapılacak düzenlemeyle turizminde içine karıştırılarak daha da hareketlendirilmesi gerektiğine dikkat çeken Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu ise “Kaleiçi’nin canlanmasını biz çok istiyoruz. Ama Kaleiçi’nin tarihiyle birlikte canlanmasını istiyoruz. Kaleiçi’ne hep birlikte el atacağız. Kaleiçi hem turizm açısından canlı herkesin kaynaşabileceği, sadece böyle herkesin kabul edebileceği şekilde değil, spesifik ürünleriyle kendine özgü çarşısı kendine özgü rengiyle zengin bir hale getirmeliyiz. Bunun içinde hep beraber caba sarf edeceğiz. Tabi ki bunun en önemli ayaklarından birinin de turizm olması. İnşallah hep birlikte başarırız” şeklinde konuştu. Açılış kurdelasının kesilmesinin ardından Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu, oda başkanlarıyla birlikte Kaleiçi Çarşısını gezdi esnafa hayırlı işler diledi, vatandaşlarla sohbet etti. Bu gün açılışı yapılan yılın son, en büyük ve en kapsamlı bol indirimli geleneksel alış veriş festivali 31 Aralık 2024 tarihine kadar devam edecek.
Konya Ovasında ‘fare zararı’ uyarısı
22 Aralık 2024 Pazar - 09:10 Konya Ovasında ‘fare zararı’ uyarısı Türkiye’nin tahıl ambarı olarak bilinen Konya Ovasında yaklaşık 10 milyon dekar alanda hububat ekimi yapıldı. Uzmanlar, yağışsız geçen kış sezonunda çiftçileri arazilerdeki fare zararına karşı uyararak arazi kontrolüne dikkat çekiyor. Yüzölçümünün yüzde 67’si tarım arazisi olarak kullanılan ve tahıl ambarı olarak bilinen Konya’da yüzde 70’i kıraç, yüzde 30’u sulu alanda tarımsal üretim yapılıyor. Uzmanlar, beklenen yağışların periyodunda olmaması durumunda, çiftçilere fare zararına karşı uyarıda bulundu. “Bu dönemde çiftçilerimizin arazilerinde fare zararı olabilir” Kar yağışının olmamasıyla beraber meydana gelen zararları anlatan Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Konya Şube Başkanı Burak Kırkgöz, “Yüzde 70’i kıraç, yüzde 30’u sulu olan Konya Ovasında hububat alanlarında bu dönemlerde yağışların önemi çok fazla. Şu anda beklediğimiz yağışları alamadık maalesef. Halen daha kar yağışı yeterli miktarda yağmadı. Bu da önümüzdeki yıl hububatların verimlerinde belli bir oranda düşüşe neden olabilir lakin şu anda rekolteyle ilgili herhangi bir tahminde bulunmak için erken. Çünkü 1. ayda ve nisan ayında yağacak yağışlarla rekoltenin de ne kadar çıkacağı o dönemde belirlenecek. Bu dönemde çiftçilerimizin arazilerinde fare zararı olabilir. Özellikle geçtiğimiz yıllarda yaşadığımız fare zararının olup olmadığı ile ilgili kontrollerini yapmaları gerekiyor. Çünkü kar yağışının az olduğu dönemlerde bu tarz zararlıların popülasyonlarında da artmalar meydana geliyor. Bundan sonraki dönemde eğer yağışlar bu şekilde az bir oranla devam ederse hastalık ve böcek zararı da fazla olur diye tahmin ediyoruz. Bununla ilgili de sürekli arazilerini kontrol etmeleri gerekiyor. Bu dönemde çiftçilerimizin yapabilecekleri çok fazla bir şey yok” dedi. “Yağışlar iyi olursa bol bereketli bir sezon geçiririz” Kıraç alanlarda ekim yapan çiftçilerin yağışlarla beraber ürünlerinin çimlenmesinin gerçekleştiğini belirten Başkan Kırkgöz, “Toprağın yüzüne çıktı tohumlar. Yağışların orantısız düştüğü bazı topraklarda tohumların ölme ve zayiata uğrama durumları meydana gelebiliyor. Burada arazilerinin sık sık kontrol etmeleri lazım çiftçilerin. Arazilerde çok fazla açıklık olursa bu dönemlerde o açıklıkları kapatmak için o bölgeleri tekrardan ekmeleri gerekebilir. Toprağın yüzeyi açık olduğundan arpa için bu dönemler biraz riskli. Gece donları çok yüksek olursa üşümeler de meydana gelebilir. Bunun için mutlaka bir ziraat mühendisiyle beraber çiftçilerimizin arazilerini kontrol etmeleri gerekiyor. İnşallah önümüzdeki süreçte kar yağışları iyi olur ve arkasından nisan yağmurlarımız iyi olarak bol bereketli bir sezon geçiririz. Aksi takdirde tabii yüzde 70’i kıraç alan olan Konya bölgesinde iklime bağlı ve yağışlara bağlı olarak eğer yağışlarımız az olursa maalesef rekoltemizde düşüş olur. İnşallah öyle bir senaryoyla karşılaşmayız, yağmurlarımız iyi yağar. Bu yıl alanlarımızda da giriş alanlarında da geçen seneye oranla aynı seviyede seyrediyor. Herhangi bir düşüş olmadı. Hububat ekilişlerimizde herhangi bir sıkıntı yok. Tabii yağış bu konuda bizim Konya bölgesinin rekoltesini belirleyecek unsur olacak” diye konuştu.
Depremzede kadınlar ilmek ilmek işledikleri Türk motifli halı ve kilimleri Japonya’ya satılıyor
22 Aralık 2024 Pazar - 09:09 Depremzede kadınlar ilmek ilmek işledikleri Türk motifli halı ve kilimleri Japonya’ya satılıyor Hatay’ın Payas ilçesindeki kooperatif bünyesinde bir araya gelen depremzede kadınlar, emek vererek kurdukları atölyede ürettikleri kilim ve halıları Japonya’ya satmayı başardılar. Asrın felaketinde ağır hasar alan Hatay’da üreterek hayata tutunmaya çalışan kadınlar mücadelelerini devam ettiriyorlar. Payas ilçesinde asrın felaketinden kısa bir süre önce bir araya gelen kadınlar, kooperatif çatısı altında birlik olmuştu. Deprem sonrası aile ekonomisine destek olarak üretmek isteyen kadın kooperatifi, kilim dokuma atölyesi açtı. Kadınlara hem stres hem de kazanç kapısı olan atölyede 8 dokuma tezgahı bulunurken bu tezgahlarda üretilen Anadolu motiflerini Japonya’ya gönderiyorlar. “Emekçi kadınlar olarak Anadolu motiflerini gün yüzüne çıkararak ürettiğimiz kilimleri Japonya’ya yolluyoruz” Payas Emekçi Kadınlar Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Aysel Erdem, 8 tezgahta 16 kadının ilmik ilmik kilim döşediğini belirterek “Payas Emekçi Kadınlar Kooperatifi olarak atölyemizde şu anda sekiz tane tezgahımız var, her tezgahta iki kadınımız çalışmakta. Kadın istihdamına önem veriyoruz. Şu anda kök boyalı hakiki yün ve el dokuması olarak ürettiğimiz ürünleri emekçi kadınlar olarak Anadolu motiflerini gün yüzüne çıkararak ürettiğimiz kilimleri Japonya’ya yolluyoruz” ifadelerini kullandı. “Türk motiflerine Japon firmalarına ilgisi çok büyük” Anadolu motiflerine Japon firmalarının yoğun ilgisinin olduğunu dile getiren Erdem, “Özellikle de Anadolu motiflerini geliştirerek gün yüzüne çıkarmaya çalışıyoruz. Türk motiflerine Japon firmalarının ilgisi çok büyük. Sayın Valimiz Mustafa Masatlı’ya himayelerinde kırk dokuz kadın kooperatifine verdikleri Desteklerden dolayı çok teşekkür ediyoruz. Sayın Kaymakamımız Kürşat Karaca’ya, Sayın Belediye Başkanımız Bekir Altan’a bize desteklerinden dolayı çok teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu.
Ülkelerine dönüş hazırlığı yapan Suriyeliler yeni yaşamları için altınlarını bozduruyorlar
22 Aralık 2024 Pazar - 09:04 Ülkelerine dönüş hazırlığı yapan Suriyeliler yeni yaşamları için altınlarını bozduruyorlar Hatay’da yaşayan Suriyeliler ülkelerine döndüklerinde yeni bir yaşam kurabilmek için ziynet eşyalarını bozdurmaya başladılar. Güneyler Kuyumculuk Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Güney, ülkelerine dönen Suriyelilerin kuracakları yeni hayatlarında nakit paraya ihtiyaç duyarak ziynet eşyalarını dönüş için satmaya başladıklarını söyledi. Suriye’de 2011 yılında başlayan iç savaştan kaçarak Türkiye’ye gelen Suriyeliler, 61 yıllık Baas rejiminin yıkılmasının ardından ülkelerine dönmeye başladı. Ülkelerine dönen Suriyelilerin en çok ihtiyaç duydukları şeyse yeni yaşamları için gerekli olan nakit para olmuş durumda. Hatay’da yaşayan Suriyeliler, emek vererek biriktirdikleri altınlarını yeni yaşamlarını kurmak için bozdurmaya başladılar. Güneyler Kuyumculuk Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Güney, Suriyelilerin yeni yaşamları için altınlarını bozdurduklarını ifade ederek altının fiyatının bir süre daha yükselmesini öngörmediklerini söyledi. Suriyelilerin nakit ihtiyacını karşılamak için emek vererek ziynet eşyalarını bozduklarını dile getiren Güneyler Kuyumculuk Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Güney, “Savaştan sığınarak Türkiye’ye gelen insanlar, Esad rejiminin devrilmesinin ardından ülkelerine dönmeye başladılar. Ülkemizde yaşayan ve emek vererek birikim yapan Suriyeliler, ülkelerine döndüklerinde hayatlarına devam ettirebilmek ve yeni bir yaşama başlamak için nakit paraya ihtiyaç duyacaklar. İnsanlar nakit para ihtiyaçlarını karşılamak için emek vererek biriktirdikleri altınlarını bozdurmaya başladılar. Bu bozdurulan altınlar tekrar piyasamızda geri dönüşüme geçip yeni modeller şeklinde vitrinlerimizde yerini alıyor. Bu olaylar öncesinde talep daha fazlaydı, üretim yaparken külçe altınları kullanıyorduk. Şimdi durum değişti ve bu sefer Suriyelilerden gelen yoğun altın bozdurmalarından kaynaklı talep azaldı, nakite olan ihtiyaç arttı. İnsanlar altın bozdurarak elde ettikleri paralarla Suriye’de gidip; evlerini, iş yerlerini ve tarlalarını işler hale getirmeye çalışacaklar” dedi. “Altın şuan durağan seviyede ve bir süre daha düşer ardından da tekrar toparlar diye düşünüyoruz” Altında bir süre daha yükseliş beklemediklerini dile getiren sarraf Güney, “Arz talep dengesinde Suriyelilerin yoğun altın bozdurmasından dolayı altının bir süre yükselmesini öngörmüyoruz. Bir süre daha stabil bir şekilde hareket eder. Suriyelilerin Esad’ı devirmesiyle altın gerileme süreci yaşadı. Altın şuan durağan seviyede ve bir süre daha düşer ardından da tekrar toparlar diye düşünüyoruz” ifadelerini kullandı. “Suriye’ye dönen herkesin hasarı var ve insanlar yeniden yaşam kuracak, insanların elinde kağıt para olması gerekiyor” İnsanların dönüş için altınlarını kağıt paraya çevirmeye başladıklarını dile getiren Suriyeli kuyumcu Amir Kindavi, “Esad rejimi düştükten sonra burada yaşayan Suriyeliler ülkelerine dönmeye başladılar. Burada satın aldıkları altınları da kağıt paraya çevirmek için satmaya başladılar. Orada altını kullanması zor. Türkiye içinde güzel bir gelişme olacak. Suriye’ye dönen herkesin hasarı var ve insanlar yeniden yaşam kuracak, insanların elinde kağıt para olması gerekiyor. Daha ilk haftada çok yoğunluk olmadı ama ilerleyen zamanda yoğunluk olacak. Şuan altınlarını dolara dönüştürmek için gelenler oldu” şeklinde konuştu.
Konya Ovası’nda ‘fare zararı’ uyarısı
22 Aralık 2024 Pazar - 09:01 Konya Ovası’nda ‘fare zararı’ uyarısı Türkiye’nin tahıl ambarı olarak bilinen Konya Ovası’nda yaklaşık 10 milyon dekar alanda hububat ekimi yapıldı. Uzmanlar, yağışsız geçen kış sezonunda çiftçileri arazilerdeki fare zararına karşı uyararak arazi kontrolüne dikkat çekiyor. Yüzölçümünün yüzde 67’si tarım arazisi olarak kullanılan ve tahıl ambarı olarak bilinen Konya’da yüzde 70’i kıraç, yüzde 30’u sulu alanda tarımsal üretim yapılıyor. Uzmanlar, beklenen yağışların periyodunda olmaması durumunda, çiftçilere fare zararına karşı uyarıda bulundu. “Bu dönemde çiftçilerimizin arazilerinde fare zararı olabilir” Kar yağışının olmamasıyla beraber meydana gelen zararları anlatan Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Konya Şube Başkanı Burak Kırkgöz, “Yüzde 70’i kıraç, yüzde 30’u sulu olan Konya Ovasında hububat alanlarında bu dönemlerde yağışların önemi çok fazla. Şu anda beklediğimiz yağışları alamadık maalesef. Halen daha kar yağışı yeterli miktarda yağmadı. Bu da önümüzdeki yıl hububatların verimlerinde belli bir oranda düşüşe neden olabilir lakin şu anda rekolteyle ilgili herhangi bir tahminde bulunmak için erken. Çünkü 1. ayda ve nisan ayında yağacak yağışlarla rekoltenin de ne kadar çıkacağı o dönemde belirlenecek. Bu dönemde çiftçilerimizin arazilerinde fare zararı olabilir. Özellikle geçtiğimiz yıllarda yaşadığımız fare zararının olup olmadığı ile ilgili kontrollerini yapmaları gerekiyor. Çünkü kar yağışının az olduğu dönemlerde bu tarz zararlıların popülasyonlarında da artmalar meydana geliyor. Bundan sonraki dönemde eğer yağışlar bu şekilde az bir oranla devam ederse hastalık ve böcek zararı da fazla olur diye tahmin ediyoruz. Bununla ilgili de sürekli arazilerini kontrol etmeleri gerekiyor. Bu dönemde çiftçilerimizin yapabilecekleri çok fazla bir şey yok” dedi. “Yağışlar iyi olursa bol bereketli bir sezon geçiririz” Kıraç alanlarda ekim yapan çiftçilerin yağışlarla beraber ürünlerinin çimlenmesinin gerçekleştiğini belirten Başkan Kırkgöz, “Toprağın yüzüne çıktı tohumlar. Yağışların orantısız düştüğü bazı topraklarda tohumların ölme ve zayiata uğrama durumları meydana gelebiliyor. Burada arazilerinin sık sık kontrol etmeleri lazım çiftçilerin. Arazilerde çok fazla açıklık olursa bu dönemlerde o açıklıkları kapatmak için o bölgeleri tekrardan ekmeleri gerekebilir. Toprağın yüzeyi açık olduğundan arpa için bu dönemler biraz riskli. Gece donları çok yüksek olursa üşümeler de meydana gelebilir. Bunun için mutlaka bir ziraat mühendisiyle beraber çiftçilerimizin arazilerini kontrol etmeleri gerekiyor. İnşallah önümüzdeki süreçte kar yağışları iyi olur ve arkasından nisan yağmurlarımız iyi olarak bol bereketli bir sezon geçiririz. Aksi takdirde tabii yüzde 70’i kıraç alan olan Konya bölgesinde iklime bağlı ve yağışlara bağlı olarak eğer yağışlarımız az olursa maalesef rekoltemizde düşüş olur. İnşallah öyle bir senaryoyla karşılaşmayız, yağmurlarımız iyi yağar. Bu yıl alanlarımızda da giriş alanlarında da geçen seneye oranla aynı seviyede seyrediyor. Herhangi bir düşüş olmadı. Hububat ekilişlerimizde herhangi bir sıkıntı yok. Tabii yağış bu konuda bizim Konya bölgesinin rekoltesini belirleyecek unsur olacak” diye konuştu.