EKONOMİ
20 Aralık 2025 Cumartesi - 18:15 Samsun Gıda İhtisas OSB’de ihracat odaklı makarna tesisi kurulacak Samsun Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nde 38 bin 762 metrekarelik alanda kurulacak makarna üretim tesisinin, 16 bin metrekare kapalı alanda üç modern hatla faaliyet göstermesi ve üretimin üçte ikisinin ihracata yönelik olması planlanıyor. Samsun Valiliği tarafından yapılan açıklamada, Samsun Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nde yeni bir makarna üretim tesisi yatırımına ilişkin önemli bir karar alındığı bildirildi. Açıklamada; Çarşamba Havalimanı’na 5 kilometre mesafede, D010 karayolu üzerinde yer almasıyla ulaşım imkânları açısından avantajlı bir konuma sahip Samsun Gıda İhtisas OSB’de, 17 Ocak 2025 tarihli Müteşebbis Heyeti toplantısında alınan 237 numaralı karar doğrultusunda makarna fabrikası yatırımı için 38 bin 762 metrekarelik parsel tahsis talebinin uygun bulunduğu belirtildi. Aynı gün yapılan Yönetim Kurulu Toplantısı’nda alınan 462 sayılı karar ile parsel tahsisi gerçekleştirilirken, parsel ve üzerindeki taşınmazın 28 Kasım 2025 tarihinde yatırımcı firmaya teslim edildiği ifade edildi. Buğdayın hammadde olarak kullanıldığı sektörlerde dikey büyüme stratejisi kapsamında planlanan yatırım çerçevesinde, daha önce üretim tesisinin bulunduğu alanın yanında yer alacak makarna üretim tesisi inşaatına 2026 yılında başlanmasının öngörüldüğü kaydedildi. Katma değeri yüksek alanlara yatırım yapma stratejisi doğrultusunda Samsun Gıda İhtisas OSB’de hayata geçirilecek tesisin, 38 bin 762 metrekare arazi üzerinde toplam 16 bin metrekare kapalı alanda kurulacağı, üç modern üretim hattında faaliyet göstereceği ve üretim kapasitesinin üçte ikisinin ihracata yönelik olacağı bildirildi. Açıklamada, söz konusu yatırımın Türkiye’nin gıda sanayisindeki küresel rekabet gücünü artırmasının yanı sıra Samsun Gıda İhtisas OSB’nin ihracat odaklı üretim, istihdam ve katma değer oluşturma vizyonuna önemli katkı sağlayacağı vurgulandı. Samsun’un, Türkiye Yüzyılı vizyonu doğrultusunda yeni yatırımlarla birlikte "Kuzeyin Üretim Merkezi" olma hedefi doğrultusunda emin adımlarla ilerlediği ifade edildi.
20 Aralık 2025 Cumartesi - 16:41 Bakan Kacır: "23 yıl önce 36 milyar dolar olan yıllık ürün ihracatımız 270,6 milyar dolara çıktı" Gaziantep Sanayi Odası (GSO) tarafından sanayicilerin başarılarını taçlandırmak amacıyla, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın katılımıyla "Gaziantep’in Yıldızları Ödül Töreni" düzenlendi. Törende konuşan Bakan Kacır, "23 yıl önce 36 milyar dolar olan yıllık ürün ihracatımız 270,6 milyar dolara çıktı" dedi. "Sanayide Yapay Zeka" temasıyla gerçekleştirilen, İstanbul Sanayi Odası’nın hazırladığı Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşları arasında yer alan Gaziantep firmalarının ödüllendirildiği Gaziantep’in Yıldızları-2025 Ödül Töreni, Gaziantep Üniversitesi Atatürk Kültür Sahnesi’nde yapıldı. Bir dizi program ve açılış için Gaziantep’te bulunan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır da törene katıldı. "Yeni döneme ‘Sanayide Yapay Zeka’ mottosuyla başlıyoruz" Törenin açılış konuşmasını yapan Gaziantep Sanayi Odası Başkanı Adnan Ünverdi, "Gaziantep’in Yıldızları" Ödül Töreni’nde yaptığı konuşmada, Gaziantep’in tarih boyunca zorluklar karşısında üretimden vazgeçmeyen bir şehir olduğunu kaydetti. Ünverdi, "Gaziantep’i Gazi yapan ruh; cesareti, inancı ve olağanüstü direncidir. Pandemi, deprem ve küresel krizlere rağmen şehrimiz çalışmaya, üretmeye ve ihracat yapmaya devam etmiştir" ifadelerini kullandı. Ünverdi ayrıca, bu duruşun Gaziantep sanayisinin en güçlü yanlarından biri olduğunu belirterek, sanayicilerin özverili çalışmaları sayesinde kentin ekonomik dalgalanmalara karşı güçlü bir performans sergilediğini vurguladı. Gaziantep’in ihracat ve sanayi verilerine de değinen Ünverdi, "Bugün şehrimizde 6 binin üzerinde imalatçı firmamızla 435 bin kişiye istihdam sağlıyoruz. 184 ülkeye ihracat yapan Gaziantep, Türkiye’nin en çok ihracat gerçekleştiren 6’ncı ili konumundadır" dedi. Sanayide dönüşümün artık bir tercih değil zorunluluk haline geldiğini vurgulayan Ünverdi, "Yeni döneme ‘Sanayide Yapay Zeka’ mottosuyla başlıyoruz. Bu dönüşüm sürecini sanayicilerimizle birlikte yürüterek Gaziantep sanayisini ileri teknolojiyle buluşturmaya devam edeceğiz. Bu dönüşüm sürecini sanayicilerimizle birlikte yürüterek Gaziantep sanayisini ileri teknolojiyle buluşturmaya devam edeceğiz. Böylece verimliliği artıran, katma değeri yüksek ve küresel rekabette daha güçlü bir üretim yapısını şehir genelinde kalıcı hale getirmeyi hedefliyoruz. Her zaman sanayimizin ve üreticilerimizin yanında olan Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Sayın Mehmet Fatih Kacır’a, Valimize, milletvekillerimize, belediye başkanlarımıza, rektörlerimize, tüm başkanlarımıza, müdürlerimize, kurum ve kuruluşlarımızın değerli temsilcilerine; başarılarıyla bu anlamlı günü yaşamamıza vesile olan sanayicilerimize ve tüm katılımcılarımıza teşekkürlerimi sunuyorum" şeklinde konuştu. Vali Çeber ve Başkan Şahin’nden sanayicilere tebrik ve teşekkür Gaziantep Valisi Kemal Çeber, törende yaptığı konuşmada Gaziantep’in üretim, ihracat ve istihdam alanlarındaki güçlü yapısıyla Türkiye ekonomisine önemli katkılar sunduğunu vurguladı. Sanayicilerin üretimden vazgeçmeden çalışmalarını sürdürmesinin kentin sanayi gücünü ayakta tutan en önemli unsurlardan biri olduğunu ifade eden Çeber, kamu kurumları olarak her zaman sanayi camiasının yanında yer aldıklarını belirtti. Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Gaziantep’in köklü üretim kültürünü teknoloji ve inovasyonla buluşturan öncü bir şehir olduğunu ifade etti. Gaziantep Sanayi Odası tarafından "Sanayide Yapay Zeka" temasıyla düzenlenen ödül töreninin, kentin geleceğe dönük vizyonunu ve dönüşüm iradesini güçlü bir şekilde ortaya koyduğunu belirten Şahin, akıllı üretim, dijitalleşme ve sürdürülebilir sanayi anlayışının Gaziantep için stratejik bir öneme sahip olduğunu vurguladı. "23 yıl önce 36 milyar dolar olan yıllık ürün ihracatımız 270,6 milyar dolara çıktı" Yıllık ürün ihracatının 270 milyar olduğunu söyleyen Bakan Kacır, "Küresel ekonominin akışının değiştiği serbest ticaretin terk edildiği, korumacılık, yerinde üretim yakından ve dostlardan tedarik yaklaşımının yaygınlaştığı bir dönemdeyiz. Tedarik zincirleri; küresel krizler, şoklar ve bölgesel çatışmalar neticesinde yeniden şekilleniyor. Küresel ekonominin ağırlık merkezi batıdan doğuya kayıyor. Rekabetçi ve sürdürülebilir bir ekonomik büyüme için; dijital dönüşüm, yeşil ve döngüsel ekonomiye geçiş gün geçtikçe önem kazanıyor. Böylesi bir tabloda, sanayi ve teknoloji kabiliyetleri stratejik değer taşıyor. Pek çok ülke, yeni dünyayı ancak bugünlerde idrak etmeye başladı. Geleceğe dönük bir arayış ve kavrayış içine girdi. Türkiye olarak biz bu yeni dünya düzenine hazırlıklıyız. Son 23 yılda Cumhurbaşkanımızın liderliğinde katma değer üreten bir sanayi altyapısı inşa ettik. Gelişmiş sanayi altyapımız, esnek üretim kabiliyetimiz ve lojistik avantajlarımızla küresel ölçekte yaşanan dönüşümden güçlenerek çıkmayı başardık. Küresel pazarlarda önemli bir rekabet avantajı elde ettik. Askeri insansız hava aracı üretiminde dünyada, Ticari araç, güneş paneli, otobüs, beyaz eşya, tekstil, ağaç ürünleri, çimento ve çelik üretiminde Avrupa’da birinciyiz. Alüminyum, seramik, plastik mamûl, düz cam, motorlu taşıtlar rüzgar türbini, kule ve komponentlerinde Avrupa’nın önde gelen üreticileri arasındayız. 23 yıl önce 36 milyar dolar olan yıllık ürün ihracatımız 270,6 milyar dolara çıktı. Sanayi üretiminde oluşturduğumuz katma değeri 41 milyar dolardan 241 milyar dolara yükselttik" dedi. "Gaziantep’imizin üretim gücünü daha da büyütmek için yatırımın, istihdamın, ihracatın önünü açmayı sürdüreceğiz" Gaziantep’teki verilerle ilgili de açıklama yapan Bakan Kacır, "Girişimci ruhu, güçlü sanayi altyapısı ve dünya pazarlarıyla kurduğu sağlam bağlarla Gaziantep de bu iftihar tablosunun mimarları arasında yer alıyor. Gıdadan plastiğe, halıdan mobilyaya, kimyaya geniş üretim yelpazesiyle, "güçlü sanayi, güçlü Türkiye" vizyonumuzun gerçeğe dönüştüğü şehirlerimiz arasında Gaziantep de bulunuyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak; Gaziantep’imizin üretim gücünü daha da büyütmek için yatırımın, istihdamın, ihracatın önünü açmayı sürdüreceğiz. Nitekim son 23 yılda; organize sanayi bölgelerimizin altyapısından yatırım teşviklerine, KOBİ desteklerinden teknoloji ekosistemine kadar pek çok başlıkta attığımız adımlar şehrimizin üretim altyapısını tahkim etme irademizin nişanesidir. Şehrimizde üretimi katma değerli buluşturmak üzere 10 Ar-Ge merkezi, 1 tasarım merkezi ve 2 teknopark kurduk. KOSGEB aracılığıyla, son 23 yılda 7,5 milyar liralık desteği KOBİ’lerimize sunduk. Sadece bu yıl Gaziantep’te KOSGEB eliyle KOBİ’lerimizin 1,2 milyar lira kaynağa erişimini sağladık. 23 yılda Gaziantep’te yatırım teşvik sistemimizle, 562 milyar lira yatırımın ve yaklaşık 114 bin istihdamın önünü açtık. Sadece bu yıl düzenlediğimiz teşvik belgeleriyle Gaziantep’te 24 milyar lira yatırımın ve 3 bin 600istihdamın önünü açtık. Cumhurbaşkanımızın kararıyla yürürlüğe giren yeni teşvik sistemi doğrultusunda, ilimizde gerçekleştirilen yatırımların destekçisi olmayı sürdürüyoruz. Gaziantep’te organize sanayi bölgelerimizde hayata geçirilecek yatırımlarda; istihdam edilecek çalışanların SGK İşveren Payının yarısını 4 yıl boyunca Bakanlığımız tarafından karşılıyoruz. Şehrimizde yapılacak yatırımlarda kullanılacak krediler için finansman desteğini 24 milyon liraya çıkardık. 9,5 puan faiz/kâr payı desteği sunuyoruz. Yatırımın niteliğine göre yüzde 30’a varan yatırıma katkı oranı ile vergi indirimi sağlıyoruz. Yatırım makinelerinde KDV istisnası ve gümrük vergisi muafiyeti veriyoruz. Yeni teşvik sistemimizle birlikte devreye aldığımız Yerel Kalkınma Hamlesi Teşvik Programımız ile Gaziantep’te gerçekleştirilecek; Sitrik asit üretimi, iplik üretimi, Biber atıklarından katma değerli ürün üretimi, Orta-yüksek teknolojili tekstil makineleri yatırımları için nitelikli destekler sunuyoruz. Bu yatırımlarda 240 milyon liraya kadar finansman desteği ve yatırımın yüzde 50’si oranında vergi indirimi sağlıyoruz" dedi. "23 yılda 5 yeni OSB’yi şehrimize kazandırdık" Bakan Kacır, "Gaziantep sanayisinin çarklarının hızlı dönmesi adına son 23 yılda 5 yeni OSB’yi şehrimize kazandırdık. Organize sanayi bölgelerimizin toplam büyüklüğünü 2 bin 570 hektardan 7 bin 877 hektara çıkardık. Bugün açılışını gerçekleştirdiğimiz Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi İsale Hattı projesiyle de sanayicimizin üretim süreçlerinde ihtiyaç duyduğu suya daha güvenli ve kesintisiz erişimini teminat altına aldık. Organize sanayi bölgelerimizde çalışan memnuniyetini artırmak üzere oluşturduğumuz lojman modelinin uygulamasını yakın zamanda Gaziantep’te de hayata geçiriyoruz. Şehrimizi yeni yatırımlarla büyütmeye, teşvik ve desteklerimizle ihya etmeye devam edeceğiz. Gaziantep’te attığımız bu somut adımlar, aslında ülke sanayimizin küresel rekabet gücünü artırma hedefimizin sahadaki en güçlü yansımalarıdır. Ülkemizi küresel piyasalarda çok daha rekabetçi, krizlere karşı çok daha mukavemetli ve katma değeri yüksek ürünlerle söz sahibi olan bir ’küresel sanayi devi’ haline getirmekte kararlıyız" ifadelerini kullandı. "300 milyon avro kaynağı KOSGEB eliyle KOBİ’lerimizin dijital dönüşüm projelerine yönlendiriyoruz" Yapılan projelerle ilgili bilgi veren Bakan Kacır, "Teknolojide paradigma değişimleri bu anlamda bizler için kıymetli fırsat pencereleri sunuyor. Bunların başında da kuşkusuz iş süreçlerini, sosyal hayatımızı köklü şekilde değiştiren yapay zekâ geliyor. Bugün yapay zekâ başta olmak üzere dijital teknolojileri iş süreçlerine entegre eden, yapay zekânın sunduğu fırsatları doğru değerlendiren işletmeler; maliyetlerini düşürüyor, verimliliğini artırıyor, hatayı azaltıyor, teslimat sürelerini kısaltıyor; dünya pazarlarında bir adım öne çıkıyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak; sanayimizi dijital teknolojileri üretim süreçlerine güçlü biçimde entegre ederek daha rekabetçi, daha verimli ve daha yüksek katma değerli bir üretim yapısına kavuşturmak temel önceliğimizdir. Bu doğrultuda ekonomimizin verimlilik odaklı dönüşümüne ivme kazandırmak üzere Dijital Dönüşüm Destek Programını hayata geçirdik. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankasından sağladığımız 300 milyon avro kaynağı KOSGEB eliyle KOBİ’lerimizin dijital dönüşüm projelerine yönlendiriyoruz. KOBİ’lerimizin rekabet gücünü artıracak, sektörlerimizin gelişimine doğrudan katkı sunacak merkezlerin kurulmasını destekleyen önemli bir adımı daha devreye alıyoruz. KOSGEB eliyle yürüteceğimiz Sektörel Gelişim Merkezi (SEGEM) Destek Programı ile; dijital, yalın ve yeşil dönüşüm süreçlerini hızlandıran, yapay zeka destekli çözümlerle KOBİ’lerin dönüşümüne rehberlik eden merkezlerin kurulmasına destek veriyoruz" ifadelerine yer verdi. "Ülkemizin enerjisini harcayan, kaynaklarını heba eden, insanını teröre kurban veren karanlık dönem artık son buluyor" Terörsüz Türkiye sürecinin sanayiye olumlu etkileri olacağını da sözlerine ekleyen Bakan Kacır, "Sizlerin de malumu olduğu üzere tarihi bir sürece girmiş bulunuyoruz. Terörsüz Türkiye süreciyle terörü gündemimizden çıkarıyoruz. Yıllar yılı ülkemizin enerjisini harcayan, kaynaklarını heba eden, insanını teröre kurban veren karanlık dönem artık inşallah son buluyor. Terörsüz Türkiye süreciyle ülkemizin doğusundan batısına huzur iklimi hâkim oldukça her karış toprağımıza bereket gelecek. Öte yandan yakın coğrafyamızda gelişen istikrar ortamı ve yeni ticaret koridorları kurduğumuz dostluk köprüleri ile büyük bir potansiyel vaat ediyor. Biz de yanı başımızdaki gelişmeleri yerinde değerlendiriyor, şehirlerimizi, üretim gücümüzü, altyapımızı, insan kaynağımızı yeni açılan fırsat pencereleri doğrultusunda geleceğe hazırlıyoruz. Attığımız stratejik adımlarla kazanan Türkiye, kazanan bölgemiz olacak" diye konuştu. GSO-GAÜN Teknopark protokolü imzalandı İSO 500 ve İSO İkinci 500 listelerinde yer alan firmalara ödüllerin verildiği törende ayrıca Gaziantep Sanayi Odası ile Gaziantep Üniversitesi arasında, GSO Mesleki Eğitim Merkezinde kurulacak olan Teknopark için protokol imzalandı. Teknopark, Organize Sanayi Bölgesinin kalbinde firmalara önemli avantajlar sunacak; yenilikçi projeleri, akademik birikimi, endüstriyel tecrübeyi ve yapay zeka odaklı çalışmaları aynı çatı altında buluşturacak. Gaziantep’in Yıldızları Ödül Töreni, hediye takdimi ve toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi. Ödül törenine, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Gaziantep Valisi Kemal Çeber, AK Parti Grup Başkanvekili ve Gaziantep Milletvekili Abdulhamit Gül, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, SANKO Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Güner Dağlı, İl Jandarma Komutanı Tümgeneral Halil Şen, Şehitkamil Belediye Başkanı Umut Yılmaz, GSO Onursal Başkanı Abdulkadir Konukoğlu, Meclis Başkanı Adil Sani Konukoğlu, Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi ile Yönetim Kurulu Üyeleri, Gaziantep Ticaret Odası (GTO) Meclis Başkanı Mehmet Hilmi Teymur, Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Tuncay Yıldırım, Gaziantep Ticaret Borsası (GTB) Meclis Başkanı Ahmet Tiryakioğlu, Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akıncı, Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Cengiz Şimşek, TOBB Gaziantep Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Ayşen Ahi, Gaziantep Genç İş İnsanları Derneği (GAGİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Yiğitcan Konukoğlu, İpekyolu Kalkınma Ajansı (İKA) Genel Sekreteri Ahmet Paksu, siyasi partilerin il başkanları, kurum temsilcileri, sanayiciler ve çok sayıda davetli katıldı.
20 Aralık 2025 Cumartesi - 16:05 Balıkesir Büyükşehir’den logo açıklaması Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, İçişleri Bakanlığı tarafından logo değişikligi sonrası Başkan Ahmet Akın hakkında verilen "soruşturma izni" ile ilgili bir açıklama yaptı. Açıklamada meclis kararının valilikçe de onaylanarak, kesinleştiği ve yürürlüğe girdiği vurgulanırken, belediye kasasından bu çalışma için hiçbir ödeme yapılmadığı, herhangi bir kişiye haksız menfaat sağlanmadığı ve kamu zararı oluşmadığı savunuldu. Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nden yapılan açıklamada, "Bazı basın yayın organları ve sosyal medya mecralarında, belediyemize ve şahsıma İçişleri Bakanlığı tarafından ’soruşturma izni verilmesi’ kararına ilişkin yer alan haberlerde kamu zararı gibi gerçekle ilgisi olmayan ifadeler hakkında soruşturma izni verilmesi kararı, kamu görevlilerinin yargılanması için yetkili makamlar tarafından verilen idari bir karardır. Başka bir ifade ile, ortada ne savcılık tarafından düzenlenmiş bir iddianame ne de bir mahkeme kararı mevcuttur. Ayrıca, soruşturma izni verilmesi kararı kesin değildir, konunun Danıştay aşaması vardır. Hukuka ve gerçeğe aykırı olan söz konusu karara karşı Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımızın avukatları tarafından Danıştay nezdinde gerekli itiraz yapılacaktır. Balıkesir Büyükşehir Belediyemiz logosu dijital iletişimin gereklerine uygun olarak revize edilmiştir. Logonun yeni görünümü Belediye Meclisi’nde kabul edilmiştir" denildi. "Logo için belediye bütçesinden herhangi bir harcama yapılmamıştır" Açıklamanın devamında logo için hiçbir harcama yapılmadığı belirtilerek, "Söz konusu logo çalışması, bir grup akademisyen ve grafik tasarımcısının tamamen gönüllü katkılarıyla ortaya çıkmıştır. Bazı basın yayın organlarında yer alan ’yaklaşık 480 milyon liralık harcama’ iddiaları asılsızdır ve asla gerçeği yansıtmamaktadır. Logo değişikliği nedeniyle belediyemize herhangi bir kamu zararı oluşmamıştır. Ayrıca, eski logonun yer aldığı stok halindeki basılı ürünler, tabela ve diğer tüm materyaller kesinlikle değiştirilmemiş ve stoklar tükenene kadar kullanılmıştır. Bu sebeple de logo revizesi belediyemize hiçbir ilave maliyet getirmemektedir. Bugüne dek olduğu gibi bundan sonra da Belediyemizi şeffaf, hesap verebilir ve katılımcı bir anlayışla yönetmeye devam edeceğiz. Unutulmamalıdır ki çamur, her zaman atanın eline bulaşır. Kamuoyunu yanıltıcı iddialarla meşgul edenlere yönelik hukuki girişimleri ise derhal başlatacağız" ifadelerine yer verildi.
CarrefourSA, 12 Aralık Mağazacılar Günü’nü 15 bin çalışanı ile kutladı
12 Aralık 2025 Cuma - 16:11 CarrefourSA, 12 Aralık Mağazacılar Günü’nü 15 bin çalışanı ile kutladı Sabancı Holding ve Carrefour Grup iştiraki CarrefourSA, 12 Aralık Mağazacılar Günü’nü 76 ildeki 1.250 mağazasında, 15 bin çalışma arkadaşıyla birlikte kutladı. Sabancı Holding ve Carrefour Grup iştiraki CarrefourSA, 12 Aralık Mağazacılar Günü’nü Sabancı Holding CEO’su Kıvanç Zaimler, CarrefourSA Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Eyigün, Sabancı Holding Yürütme Kurulu Üyeleri, CarrefourSA CEO’su Kutay Kartallıoğlu ile CarrefourSA İcra Kurulu Üyeleri başta olmak üzere tüm yönetim ekibiyle mağazalarda görev alan çalışanlarıyla kutladı. "Sabancı’nın yüzyılı aşan yolculuğunda bizi biz yapan en temel değer, birlikte üretme ve ekip olma kültürü "diyen Sabancı Holding CEO’su Kıvanç Zaimler, "CarrefourSA da bu kültürü sahada en güçlü şekilde gösteren topluluk şirketlerimizden biri. Her gün emek ve özveriyle Sabancı’nın geleceğe taşıdığı değerleri güçlendiren tüm çalışma arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum" dedi. CarrefourSA Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Eyigün ise "CarrefourSA’nın büyüme yolculuğunun merkezinde, her gün mağazalarımızda misafirlerimizi güler yüzle karşılayan çalışma arkadaşlarımız var. Türkiye’nin 76 ilindeki 1.250 mağazamızda müşterilerimizle kurulan bu güven ilişkisini sürdürülebilir kılan tüm ekiplerimizin 12 Aralık Mağazacılar Günü’nü kutluyorum" ifadelerini kullandı. "Mağazacılığın kalbinde insan ve emek var" "32 yıldır Türkiye’de ne lazımsa CarrefourSA’ anlayışıyla 15 bin çalışma arkadaşımızla birlikte müşterilerimize hizmet vermeye devam ediyoruz" diyen CarrefourSA CEO’su Kutay Kartallıoğlu da "76 ilde 1.250 mağazamız, bayilerimiz ve online marketimizle sadece ürün sunmakla kalmıyor; güven, kalite ve samimiyet taşıyoruz. Her gün, doğru ürünü doğru üreticiden temin ederek, doğru fiyatlarla müşterilerimize ulaştırmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bu süreçteki en büyük gücümüz; mağazacılık gibi sabır, güler yüz, özveri ve insan odaklılık gerektiren bir meslekte fark oluşturan kıymetli çalışma arkadaşlarımızdır. Bu başarı, hepimizin ortak çabası ve takım ruhunun bir yansıması. Bu noktada mağazacılığı bir meslekten öte, insana dokunan bir değer haline getiren tüm çalışma arkadaşlarımı yürekten kutluyorum. Aynı zamanda bu anlamlı güne katılım sağlayan Sabancı Holding CEO’su Kıvanç Zaimler, CarrefourSA Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Eyigün ve Yürütme Kurulu Üyeleri’ne teşekkürlerimi iletiyorum" dedi.
Bursa Büyükşehir Belediyesi Cezayirli turizm acentelerini ağırladı
12 Aralık 2025 Cuma - 16:04 Bursa Büyükşehir Belediyesi Cezayirli turizm acentelerini ağırladı Bursa Büyükşehir Belediyesi, Türk Hava Yolları (THY) sponsorluğunda Cezayirli seyahat acentesi temsilcilerini ve turizm profesyonellerini kentte ağırladı. Bursa’nın binlerce yıllık tarihini, eşsiz doğasını ve kültürünü korumak, turizm potansiyelini güçlendirmek amacıyla çalışmalarını sürdüren Büyükşehir Belediyesi, Bursa’yı dünyanın en iddialı destinasyon alanlarından biri yapmak için tanıtım çalışmalarına devam ediyor. Bu kapsamda Büyükşehir Belediyesi Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığı Turizm ve Tanıtma Şube Müdürlüğü koordinasyonunda ve Türk Hava Yolları (THY) sponsorluğunda Cezayirli seyahat acentesi temsilcileri ve turizm profesyonelleri 5 gün boyunca Bursa’da ağırlandı. THY aracılığıyla yaklaşık 30 bin adet uçak bileti satın alarak Bursa’ya tur operasyonları planlayan heyet; Uludağ, Gölyazı, İznik, Mudanya ve Bursa şehir merkezi gibi önemli destinasyonlarda incelemelerde bulunarak muhtemel tur rotalarına yönelik değerlendirmelerde bulundu. Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Yıldız ve Büyükşehir Belediyesi Uluslararası İlişkiler Şube Müdürü Canan Pala Giliğ de programın ilk gününde heyete eşlik etti. Bursa turizminin son yıllarda hızla geliştiğini vurgulayan Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Yıldız, "Farklı kültür ve ülkelerden gelen turist sayısındaki artış memnuniyet verici. Bursa’da konaklamalı gün sayısını artırmayı öncelikli hedef olarak belirledik. Uluslararası pazarlarda Bursa’nın bilinirliğini yükseltmek için çalışmalarımıza kararlılıkla devam ediyoruz" dedi. Program kapsamında, Bursa İl Kültür ve Turizm Müdürü Kamil Özer de heyet tarafından ziyaret edildi. Bursa’nın dört mevsim turizme açık bir kent olduğunu dile getiren Özer, Cezayir pazarındaki ilgiyi artırmak için iş birliklerine devam edeceklerini ifade etti. Türk Hava Yolları Yenişehir Havalimanı Sorumlusu Esad Naci Ulcay ise Cezayir-Türkiye uçuşlarının son yıllarda hızla arttığına dikkat çekerek ağırlıklı olarak İstanbul’u ziyaret eden Cezayirli turistlerin rotalarına Bursa’yı da eklemesini hedeflediklerini anlattı. Heyet sorumlusu Mohamed Khodja da Bursa’nın beklediklerinden çok daha iyi bir iz bıraktığını ifade ederek, "Bursa’da çok büyük bir turizm potansiyeli var. En çok etkilendiğimiz noktalar Uludağ, İznik ve şehir merkezindeki tarihi aks oldu" diye konuştu.
TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ağar, Asgari Ücret Tespit Komisyonu öncesi Bakan Işıkhan ile görüştü
12 Aralık 2025 Cuma - 15:53 TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ağar, Asgari Ücret Tespit Komisyonu öncesi Bakan Işıkhan ile görüştü TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, Asgari Ücret Tespit Komisyonu öncesinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan ile ön toplantı gerçekleştirdi. TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun ilk toplantısı öncesinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan ile bir ön görüşme gerçekleştirdi. Ağar, görüşmenin ardından basın mensuplarına sürece ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bakan Işıkhan ile görüşmesinin ardından basın mensuplarına açıklamada bulunan Ramazan Ağar, 24 Aralık 2024’te TÜRK-İŞ tarafından alınan kararın ardından geçen yaklaşık bir yıllık süreçte Komisyonun yapısı ve işleyişine yönelik herhangi bir iyileştirme yapılmadığını söyleyerek TÜRK-İŞ’in bu kararın arkasında durduğunu ve 2026 yılı Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarına katılmayacağını ifade etti. Ağar, Türkiye ekonomisinin son yıllarda büyüdüğüne, Gayri Safi Milli Hasıla ve kişi başına düşen gelirin arttığına dikkat çekerek, bu büyümenin sağladığı refahın çalışanlara ve emeklilere yansımadığını ifade etti. Dolar milyarderlerinin sayısındaki artışın, zengin ile yoksul arasındaki farkın derinleştiğini gösterdiğini belirten Ağar, bir kesimin daha çok zenginleştiğini, milyonlarca işçi ve emeklinin ise temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandığını iddia etti. Ağar, asgari ücret tartışmalarının başladığı her dönemde bazı işveren çevrelerinin "asgari ücretin bir geçim ücreti olmadığı" yönündeki açıklamalarının tekrarlandığını hatırlatan Ağar, şunları ifade etti: "Bugün çalışanların yarısından fazlası ya asgari ücretle ya da asgari ücrete çok yakın bir ücretle çalışmak zorunda kalmaktadır. Bu durum, ücret skalasının daralmasına, mesleki kıdem ve vasıf düzeylerinin ücretlere yansımamasına yol açmaktadır. Mevcut eğilim sürdüğü takdirde çalışma barışının bozulmasıyla birlikte nitelikli işgücünün de asgari ücret seviyesine sıkışması riski ortaya çıkacaktır. Kamuoyunda zaman zaman dile getirilen "Asgari ücret artarsa enflasyon artar" iddiası, ekonomik verilerle ve enflasyonun temel dinamikleriyle uyumlu değildir. Geçtiğimiz yıllarda enflasyon olağanüstü düzeyde yükselmiş, 2025 yılında ise artış hızı yavaşlamakla birlikte enflasyonun yükselişi devam etmiştir."
"İSG cezaları, trafik cezasından çok daha ağır olacak"
12 Aralık 2025 Cuma - 14:37 "İSG cezaları, trafik cezasından çok daha ağır olacak" Türkiye’de 01 Ocak 2025 tarihi itibariyle yürürlüğe girerek tüm iş yerlerini kapsayacak şekilde uygulanan iş sağlığı ve güvenliği, ülke genelinde çalışma bilincini de değiştirdi. Aydın başta olmak üzere Ege Bölgesi’nin değişik illerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmeti veren Polat OSGB Koordinatörü Safiye Melisa Can, İş sağlığı ve güvenliği yasası ile işveren ve çalışanların bilincinin artmasına vesile olduğunu belirtti. Türkiye’de trafik kazalarından sonra en fazla can ve mal kaybının iş kazalarında yaşandığını artık bundan sonra trafik denetimi kadar işyerlerinin de denetime tabi tutulacağını belirten Polat OSGB Koordinatörü Safiye Melisa Can, "Maalesef ülkemizde ceza yeme korkusu can güvenliğimizden önde tutuluyor. Bugün trafik kurallarına uymak hayati açıdan ne kadar önemli ise iş yerlerinde gerekli güvenlik tedbirlerini almak da o kadar önemli. Bu durum yakın zamana kadar belki de pek anlaşılmadı. Ancak 2025 yılının girmesi ile tehlike sınıfı ve çalışan sayısı bakılmaksızın her iş yerinde zorunlu olarak uygulanmaya başlayan İş Sağlığı ve Güvenliği uygulaması çalışma hayatında bilinç düzeyini arttırmaya başladı. Yasaya aykırı davrananlara 2025 yılı için aylık 176 bin TL olan ceza uygulandı. Trafik denetimleri gibi bu uygulamada da denetimlerin arttırılarak iş kazalarının önüne geçilmesi hedefleniyor" dedi. Türkiye’de iş sağlığı ve güvenliği konusunun, sadece çalışanların değil tüm toplumun huzuru ve güvenliği için büyük bir öneme sahip olduğunu belirten Can, "İş sağlığı ve güvenliğinin önemi her geçen gün daha da artarken, iş yerlerinde çalışanların maruz kalabileceği iş kazalarını en aza indirmek hayati bir zorunluluk olarak öne çıkıyor. Yangın, patlama gibi beklenmedik olaylar karşısında yaşanabilecek can kayıplarının önüne geçilmesi, ancak yönetmeliklere tam anlamıyla uyulması ve denetimlerin eksiksiz şekilde uygulanmasıyla mümkün olabiliyor. iş sağlığı güvenliğinin amacı iş yerlerindeki çalışanların yaşayabileceği kaza oranlarını en aza indirmektir. Bunun da iş sağlığı ve güvenliği kültürünün oluşması ile mümkün olacaktır" diyerek 2025 yılında en küçük işletmede iş sağlığı ve güvenliği kurallarına uymayan işleteler için uygulanan aylık 176 bin TL’lik ceza uygulamasının 2026 yılında artırılarak uygulamanın devam edeceğini bu nedenle herkesin kurallara uymasını tavsiye etti.
Bakan Işıkhan TÜRK-İŞ ve TİSK temsilcileriyle ön toplantı gerçekleştirdi
12 Aralık 2025 Cuma - 14:24 Bakan Işıkhan TÜRK-İŞ ve TİSK temsilcileriyle ön toplantı gerçekleştirdi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Asgari Ücret Tespit Komisyonu ilk toplantısı öncesinde Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar ve Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol ile bir araya geldi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Asgari Ücret Tespit Komisyonu görüşmeleri kapsamında Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar ve Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda bir ön toplantı gerçekleştirdi Bakan Işıkhan, Ağar’ın asgari ücreti belirleme çalışmaları ile ilgili taleplerini dinledi. Görüşmede her iki tarafın da yaklaşım ve değerlendirmelerinin Komisyon’un çalışmaları açısından önemli olduğunu belirten Işıkhan, sosyal diyalog ve istişare mekanizmalarının güçlendirilmesinin önemine dikkat çekti. Sendikaların, asgari ücrete yönelik beklentilerinin, teklif ve önerilerinin değerlendireceğini belirten Işıkhan, "Bakanlık olarak sosyal diyaloğu esas alan bu çalışmalarımızı Komisyon olarak sürdüreceğiz. Asgari Ücret tespit Komisyonu’nun işleyişi içinde sonuna kadar, sosyal diyaloğa açık olarak süreci tamamlayacağımıza inanıyoruz" ifadelerini kullandı.
Ümraniye’de gençler için ekonomik menü sunan mekan kapılarını açtı
12 Aralık 2025 Cuma - 14:18 Ümraniye’de gençler için ekonomik menü sunan mekan kapılarını açtı Ümraniye’nin en yoğun noktalarından Santral Etkinlik Alanı’nda gençlere yönelik uygun fiyatlı menüleriyle dikkat çeken "Bir Başka Burger" hizmete açıldı. Ümraniye’nin en yoğun noktalarından biri olan Ümraniye Metro Çıkışı - Santral Etkinlik Alanında gençlere yönelik uygun fiyatlı ve kaliteli hizmet sunacak yeni "Bir Başka Burger" şubesi hizmete açıldı. Ekonomik lezzet alternatifleri arayan özellikle öğrenciler, yeni işletmeye yoğun ilgi gösterdi. Ümraniye Belediyesi tarafından desteklenen projeyle, gençlerin güvenilir ve hesaplı bir lezzet noktasına kolayca ulaşması amaçlanıyor. Yeni şubenin açılışı, Ümraniye Belediye Başkanı İsmet Yıldırım tarafından gerçekleştirildi. "Gençlerimize ne yapsak azdır" Açılışta basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Başkan Yıldırım, fiyatların uygun olduğunu ifade ederek, " Ümraniye’de gençlerimize söz vermiştik. ‘Bir Başka Burger’ adı altında damak tadı çok güzel, hem uygun fiyatlı hem de kaliteli bir işletmeyi hizmete açıyoruz. Burgerlerimiz soyadan değil, tamamen gerçek etten ve tavuktan hazırlanıyor. Gençlerimize hakiki etten yapılan lezzetli burgerleri sunuyoruz. Fiyatlarımız menü şeklinde; içinde patates ve içecek bulunuyor. Menüde 110 veya 120 gram et ya da tavuk burger, patates ve içeceğiyle birlikte, oturma alanında sıcak sıcak gençlerimize sunuyoruz. Hayırlı uğurlu olsun. Gençlerimize ne yapsak azdır. Daha önce de söylediğimiz gibi, üç yıldır kahveyi 15 TL’den vermeye devam ediyoruz. Hem üniversiteli hem liseli gençlerimiz, karekodu okutarak öğrenci olduğunu doğruluyor ve menüsünü alıp afiyetle yiyor. Hayırlı uğurlu olsun" dedi.
Murzioğlu: "Sanayide dijital dönüşüm artık tercih değil, zorunluluk"
12 Aralık 2025 Cuma - 13:32 Murzioğlu: "Sanayide dijital dönüşüm artık tercih değil, zorunluluk" "Sanayide Dönüşüm Buluşmaları" etkinliğinde konuşan Samsun Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Yönetim Kurulu Başkanı Salih Zeki Murzioğlu, üretimde kaliteyi artırmak, maliyetleri azaltmak, rekabette öne çıkmak ve ihracatı güçlendirmek için dijital dönüşümün şart olduğunu belirterek, "Dijitalleşme artık bir tercih değil, zorunluluk. Samsun iş dünyası olarak bu dönüşümün dışında kalamayız" dedi. "Sanayide Dönüşüm Buluşmaları" etkinliği Samsun TSO ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Samsun TSO Yönetim Kurulu Başkanı Salih Zeki Murzioğlu burada yaptığı konuşmada, Samsun’un üretim kapasitesini, dijitalleşme vizyonunu ve sanayinin geleceğine dair güçlü mesajlarını katılımcılarla paylaştı. Samsun’un sanayi ve yatırım vizyonu Samsun’un; doğal kaynakları, stratejik konumu, limanları, gelişmiş OSB’leri, üniversiteleri ve yetişmiş insan kaynağıyla Karadeniz’in yükselen üretim üssü olduğuna vurgu yapan Başkan Salih Zeki Murzioğlu, "Bugün sahip olduğumuz üretim altyapısı, lojistik kapasite ve yatırım ortamı tesadüf değil; yıllardır kararlılıkla attığımız adımların sonucudur. Bir zamanlar hayal denilen projeleri tek tek hayata geçirdik. Samsun Fuar ve Kongre Merkezi, Samsun Lojistik Merkez, Metal, Metroloji ve Kalibrasyon Laboratuvarı, Samsun Teknopark makro derecedeki projelerimizden bazıları. Ve bugün 11 organize sanayi bölgesi ile şehrimizin üretim gücü her geçen gün katlanarak büyüyor. Üretim gücü, ihracat potansiyeli ve istihdama sağladığı katkıyla bölge ve Türkiye ekonomisinin lokomotiflerinden biri olan kentimiz, son yıllarda uygulanan stratejik yatırımlar ve gelişen sanayi altyapısıyla ekonomik büyümesini istikrarlı bir şekilde sürdürmektedir. Samsun, yenilikçi sektörlerle şekillenen bilgi ve teknoloji odaklı, yenilikçi kalkınma modeliyle, sadece Karadeniz’in değil, Türkiye’nin de yükselen üretim ve yatırım üssü olarak geleceğe yön vermeye devam ediyor" diye konuştu. Sanayinin yeni dili, dijitalleşme, yeşil dönüşüm, enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik oldu Dijitalleşme konusunun artık sadece teknolojiye uyumlanmanın değil, rekabet ortamında sürdürülebilir büyümenin stratejik anahtarı haline geldiğini belirten Murzioğlu, "Türkiye’nin ikinci yüzyılında kritik bir eşikteyiz. Artık kalkınmaya bütüncül bir gözle bakmak zorundayız. Çünkü dünya çok hızlı değişiyor. Dijitalleşme, yeşil dönüşüm, enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik artık sanayinin yeni dili, yeni düzeni haline geldi. İş süreçlerinin dijital ortamlarda verimli, güvenli ve sürdürülebilir şekilde yürütülmesi artık bir tercih değil, zorunluluk. Üretimde kaliteyi artırmak, maliyetleri azaltmak, rekabette öne çıkmak ve ihracatı güçlendirmek için dijital dönüşüm şart. Samsun iş dünyası olarak bu dönüşümün dışında kalmamız mümkün değil. Biz de Oda olarak üyelerimizi bu yolculukta desteklemek için projeler üretiyor, etkinlikler düzenliyor, politikalar geliştiriyoruz. Finansmana erişimden yeşil dönüşüm gerekliliklerine, dijitalleşme yatırımlarının teşvik edilmesinden nitelikli insan kaynağının yetiştirilmesine kadar birçok alanda sorumluluk üstleniyoruz. Çünkü biliyoruz ki; üretim gücü yüksek, teknolojiyi doğru kullanan, sürdürülebilirliği işinin merkezine koyan bir Samsun; sadece bölgenin değil, ülkemizin geleceğinde çok daha büyük bir rol oynayacaktır" diye konuştu.
Mersin iş dünyası Doğu Anadolu’daki yatırım fırsatlarını radarına aldı
12 Aralık 2025 Cuma - 13:28 Mersin iş dünyası Doğu Anadolu’daki yatırım fırsatlarını radarına aldı Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO), son dönemde Malatya, Elazığ ve Tunceli’ye yaptığı ziyaretlerin ardından bu kez Şırnak Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) heyetini ağırladı. Şırnak’ın yatırım potansiyelinin anlatıldığı buluşmada, iki il arasında hayata geçirilebilecek ortak projeler değerlendirildi. Şırnak TSO Yönetim Kurulu Başkanı Osman Geliş ve Meclis Başkanı Zekeriya Ökten başkanlığındaki heyet, MTSO’da düzenlenen toplantıda bölgenin sunduğu yatırım olanaklarını anlattı. Görüşmede, Şırnak’ın tarım ve hayvancılık kapasitesi, Silopi’de kurulması planlanan Sera Organize Tarım Bölgesi ve Habur Sınır Kapısı yakınında planlanan Karma OSB projeleri hakkında sunum gerçekleştirildi. Toplantıya MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır, Meclis Başkanı Hamit İzol, her iki ilin meclis ve yönetim kurulu üyeleri ile Şırnak Tarım ve Orman İl Müdürü Oktay Sezgin katıldı. "Yeni büyüme hikayesi Doğu’da yazılacak" MTSO Başkanı Hakan Sefa Çakır, Doğu ve Güneydoğu’nun barış ortamıyla birlikte önemli bir kalkınma sürecine girdiğini belirterek, "Artık batının doğuyu keşfetmesi lazım. Batı doyuma ulaştı, yeni büyüme hikayeleri Doğu Anadolu’da yazılmalı. Üretimin yerinde yapılması lojistik maliyetlerini düşürecek, karbon ayak izini azaltacak ve tersine göçü hızlandıracak" dedi. Çakır, Türkiye’nin her bölgesinin potansiyeli olduğunu ancak bu potansiyellerin birlikte hareket edilerek değerlendirilebileceğini kaydetti. "Ülkemize barış ve kardeşlik yaraşır" MTSO Meclis Başkanı Hamit İzol ise birlik mesajı vererek, "Biz iş insanları olarak süreci destekliyoruz. Bu sürecin başarıya ulaşması için hepimiz el ele vermeliyiz. Ülkemize barış, birlik ve kardeşlik yaraşır" diye konuştu. "Gelin beraber üretelim, beraber kazanalım" Şırnak TSO Başkanı Osman Geliş, bölgenin genç nüfusu, verimli toprakları ve stratejik konumuna dikkat çekti. Uzun yıllar batıya göç verdiklerini dile getiren Geliş, "Şimdi batının doğuya gelme zamanı. Güneşimiz, suyumuz, topraklarımız, güçlü altyapımız var. Şırnak; Irak, Suriye ve İran pazarlarına en yakın şehirlerden biri. 6. Bölge teşvikleri büyük avantaj sağlıyor. Gelin birlikte üretelim, birlikte kazanalım" ifadelerini kullandı. Şırnak TSO Meclis Başkanı Zekeriya Ökten de konuşmasında barış ve iş birliği vurgusu yaparak iki ilin ortak proje geliştirmesinin bölgesel kalkınmaya katkı sunacağını belirtti.
Kilogram fiyatı 2 TL’ye düşünce dalda çürümeye bırakılmıştı, 320 ton ürün vatandaşlara ücretsiz dağıtıldı
12 Aralık 2025 Cuma - 13:24 Kilogram fiyatı 2 TL’ye düşünce dalda çürümeye bırakılmıştı, 320 ton ürün vatandaşlara ücretsiz dağıtıldı Hatay Büyükşehir Belediyesi, tarla fiyatı 2 TL’ye kadar düşen ve maliyeti sebebiyle dalda çürümeye bırakılan 320 ton ürünü satın alarak vatandaşlara ücretsiz olarak dağıttı. Türkiye’nin en verimli topraklarının yer aldığı Hatay’da bu yıl mandalina bereketi yaşanıyor. Adeta dalları kırılırcasına bereketli olan mandalina da fiyatta tarlada 2 TL’ye kadar geriledi. Satış fiyatının, toplama maliyetini karşılamaması üzerine yerel üreticiye destek olmak için Hatay Büyükşehir Belediyesi (HBB) harekete geçti. HBB, kırsal üretimin güçlendirilmesi ve toplumsal dayanışmanın artırılması hedefiyle önemli bir sosyal destek projesini hayata geçirdi. HBB Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı koordinesinde hem yerel üreticiyi desteklemek hem de ihtiyaç sahiplerine ulaştırmak amacıyla Dörtyol, Erzin, Arsuz ve Samandağ ilçelerinden toplam 320 ton mandalina alımı gerçekleştirilerek vatandaşlara dağıtıldı. HBB Sağlık ve Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı tarafından dağıtım süreçleri titizlikle yürütülerek, hem küçük ölçekli üreticilerin ürünlerinin ekonomiye kazandırılması sağlanıyor hem de meyve israfının önüne geçiliyor. Kış aylarında böyle düşünceli hizmetten dolayı memnuniyetlerini dile getiren vatandaşlar, HBB Başkanı Mehmet Öntürk’e ve yetkililere teşekkür etti. HBB yetkilileri; proje kapsamında bölgede üretilen mandalinaların ihtiyaç sahibi ailelere, okullara, yurtlara, konteyner kentlerde yaşayan vatandaşlara ve sosyo-ekonomik açıdan dezavantajlı gruplara ulaştırıldığını kaydetti.
Antalya’ya 2050 sözü: "Bu şehir için ortak bir gelecek inşa ediyoruz"
12 Aralık 2025 Cuma - 13:08 Antalya’ya 2050 sözü: "Bu şehir için ortak bir gelecek inşa ediyoruz" ATSO Başkanı Yusuf Hacısüleyman, Antalya’nın gelecek 25 yılına yön verecek stratejilerin ortak akılla belirleneceğini söyleyerek, "Antalya 2050 Vizyonu sadece bir plan değil, bu şehre verdiğimiz bir sözdür" dedi. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) tarafından, sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda kentin sosyo-ekonomik yapısını geliştirmek ve yaşam kalitesini artırmak amacıyla Antalya’nın gelecek 25 yılına yön verecek stratejilerin ortak akılla belirleneceği "Antalya 2050 Vizyonu Arama Konferansı" başladı. ATSO öncülüğünde gerçekleştirilen konferans, ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Hacısüleyman ev sahipliğinde, Antalya Valisi Hulusi Şahin, Serik Kaymakamı Dr. Cemal Şahin, Antalya Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Büşra Özdemir, ATSO Meclis Başkanı Ahmet Öztürk, Antalya Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği (AESOB) Başkanı Adlıhan Dere, Antalya Ticaret Borsası (ATB) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, kamu kurumları, yerel yönetimler, üniversiteler, meslek kuruluşları, iş dünyası temsilcileri ve sivil toplum paydaşlarının geniş katılımıyla gerçekleşti. Üç gün sürecek olan etkinlik, tarım, turizm, ticaret/sanayi ve kentsel dönüşüm başlıkları altında dört oturum şeklinde ilerleyecek. Elde edilen çıktılar doğrultusunda her alan için hazırlanacak "Antalya 2050 Vizyonu Stratejik Yol Haritası Raporları" ilgili kurumlarla paylaşılarak, belirlenen stratejilerin hayata geçirilmesi için ATSO iş birliğinde projeler geliştirilecek. Antalya’nın uzun vadeli geleceğini ilk kez konuşacağız Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Hacısüleyman, şehrin geleceğini planlama konusundaki heyecanlarını vurgulayarak, "ATSO olarak şehrimizin geleceğini planlama konusunda büyük heyecan içinde olduğumuzu ifade etmek isterim. Çünkü ilk kez Antalya’nın uzun vadeli geleceğini konuşacağız, ilk kez camiamızın her kesiminden temsilcileri bir araya getiriyoruz ve ilk kez Antalya’yı farklı sektörler boyutunda, şehircilik boyutunda, insan, çevre ve iklim değişikliği boyutunda her açıdan değerlendireceğiz" dedi. Rakamlarla antalya dinamizmi Hacısüleyman, Antalya’nın ekonomik ve demografik gücüne dikkat çekerek, "Antalya bizler için bir memleket, bir yuva olmanın çok ötesinde bir il. Türkiye’nin en büyük altıncı ekonomisiyiz. Ülkemizde her yıl oluşturulan ekonomik katma değer 100 ise Antalya bunun 3,5’ini üretiyor. Tarımsal üretimde lider illerden biriyiz. Örtü altı üretimde ise birinci sıradayız. Her yıl 17 milyona yakın yabancı turist ağırlıyoruz. Ülkenin hizmet ihracatına, döviz gelirlerine en fazla katkı veren illerden biriyiz. Türkiye’deki konut satışlarının aşağı yukarı yüzde 4-5’i Antalya’da gerçekleşiyor. Nüfusumuz 3 milyona yaklaşıyor. Yurt içinden ve yurtdışından yüksek miktarda göç alıyoruz. Trafikteki araç sayısı 1,5 milyonu aştı. Ülkemizdeki her 5 araçtan biri Antalya yollarında. 500 binden fazla öğrencimiz, 40 bine yakın öğretmenimiz var" ifadelerini kullandı. Hacısüleyman, bu verilerin Antalya’nın dinamizmini gösterdiğini belirterek gelecek planlamalarının bu değişkenlere göre şekillenmesi gerektiğini kaydetti. Geleceğin kentini inşa etmek için bir aradayız Konuşulacak her konu, dile getirilen her öneri ve masaya yatırılacak her sorunun, 2050’nin Antalya’sına atılmış bir tohum olacağını belirten Başkan Hacısüleyman, "Bugün burada, sadece bir toplantı yapmak için değil; geleceğin Antalya’sını hep birlikte inşa etme sorumluluğunu üstlenmek için bir aradayız. Bir şehrin geleceği, yalnızca fiziki projelerle, yatırımlarla veya planlarla değil; o şehirde yaşayan insanların ortak aklıyla, birlikte ürettiği vizyonla, cesareti ve kararlılığıyla şekillenir. İşte bu konferans da tam olarak bu nedenle büyük önem taşıyor" dedi. Hacısüleyman, Antalya’nın ulusal ve uluslararası ölçekteki konumuna ilişkin değerlendirmesini yaparak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Antalya, Türkiye’nin vitrin şehirlerinden biridir. Ekonomik olarak ülkemizin en güçlü merkezlerinden biri olmasının yanında, uluslararası ölçekte marka bir şehir olmayı başarmıştır. Türkiye için Antalya turizmin omurgası olduğu gibi, Antalya için de turizm bizim ekonomik yapılanmamızın omurgası. Yılda milyonlarca yabancı turistin kente gelmesi, Antalya’yı ekonomik olarak ayakta tutuyor. Antalya’yı dünyanın farklı kültürlerine ev sahipliği yapan bir ‘barış ve medeniyet vitrini’ hâline getirme konusunda daha fazla ne yapmamız gerektiğini de düşünmeliyiz." Tarım, teknoloji, girişimcilik ve dijital dönüşüm vurgusu Tarımda güçlü yönlerin yanında kırılganlıkların da bulunduğunu belirten Başkan Hacısüleyman, "Tarım konusunda hakikaten büyük bir üretim kapasitemiz var. Türkiye’yi besliyoruz, gelen misafirlerimizi besliyoruz, bir de üzerine ihracat yapıyoruz. Ama aynı zamanda bazı kırılganlıklarımız, bazı zayıf noktalarımız var. Bu konularda ne adımlar atmalı, neler üzerinde kafa yormalıyız? Karşı taraftan, tüm dünyayı saran iki ana eğilim var. Yeni nesil girişimcilik ve yüksek teknoloji yarışı. Antalya bu alanlarda da potansiyeli olan bir il. 2050 için planlarımız ne olmalı? Girişimcilik ekosistemini nasıl desteklemeliyiz? Antalya’nın yüksek teknolojili üretim alanlarını, girişimcileri destekleyen kuluçka merkezlerini, dijital dönüşüme hazır işletmeleri çoğaltmak için neler yapmalıyız? Bunları da konuşmamız gerekiyor" açıklamasında bulundu. Gücümüz insan kaynağı Konuşmasında kentin demografik çeşitliliğine de değinen Hacısüleyman; "Bir şehrin gerçek gücü, insan kaynağıdır. Antalya’nın en büyük avantajı da işte burada yatıyor. Çünkü ilimizde yaşayan yabancı misafirlerin payı son yıllarda hızla artıyor ve bu da Antalya’yı, Türkiye’nin en kozmopolit şehirlerinden biri yapıyor. Bu çeşitliliği enerjiye, sinerjiye, üretime, katma değere dönüştürmek için yapabileceğimiz çok şey var" diye konuştu. Artan şehirleşme ve iklim krizi ciddi riskler taşıyor Kentin büyümesine bağlı riskleri de sıralayan Başkan Hacısüleyman, sözlerini şöyle sürdürdü; "Antalya, ülkemizin en yüksek yaşam kalitesine sahip illerinden biri. Ancak artan nüfus, artan şehirleşme, yoğunlaşan trafik ve bunlara bağlı olarak gürültü kirliliği, görüntü kirliliği, çevre kirliliği gibi risklerimiz de giderek yükseliyor. Şehir içi ulaşım ağı, altyapı ve yeşil alanlarda güçlü, iddialı ve uzun vadeli planlara ihtiyaç var. İklim değişikliği artan yaklaşan bir tehdit olmanın ötesine geçti. Resmen hayatımıza girdi. Su kaynaklarımız azalıyor, sıcaklık artıyor, orman yangınları artıyor. Bunlar zamanla tarım sektörünü de turizm sektörünü de olumsuz etkilemeye başlayacak. Dolayısıyla 2050 vizyonumuz mutlaka, yeşil dönüşüm, yenilenebilir enerji, su yönetimi gibi konuları da içermek zorunda. Antalya ortak akılla büyüyecek Antalya’nın ortak akılla büyüyerek kalkınacağına inandıklarını vurgulayan Başkan Hacısüleyman, ortak akıl vurgusu yaparak, "Vizyon, bir kişinin değil, bir toplumun ürünüdür. 2050, bugünden hazırlanmazsa sadece bir tarih olur; ama bugün çalışırsak bir hedefe dönüşür. 2050 vizyonu konferansında, bilgi ile deneyimi buluşturacak, kamu, akademi, özel sektör ve sivil toplumu bir araya getirecek, fikirlerin çarpışmasına değil, birleşmesine zemin sağlayacak ve Antalya’nın geleceğine dair somut bir yol haritası oluşturacağız" ifadelerini kullandı. Geleceğe umutla bakan bir şehir inşa edeceğiz Antalya’nın geleceğini şekillendirecek güçlü bir adım attıklarını kaydeden Başkan Hacısüleyman, "Eminim ki buradan çıkacak fikirler, öneriler, projeler ve stratejiler, Antalya’nın geleceğini olumlu yönde değiştirecek, geleceğe umutla bakan bir şehir inşa etmemizi sağlayacaktır. Antalya 2050 Vizyonunun sadece bir plan değil; Antalya’ya verdiğimiz bir söz olmasını umuyoruz. Biz bu sözü, çocuklarımıza, torunlarımıza, bu şehre emek veren herkese ve bu eşsiz coğrafyaya veriyoruz" diye konuştu. "Bugünün meselesi su ve iklim" Antalya Valisi Hulusi Şahin, ATSO Arama Konferansı’nda yaptığı konuşmada kentin geleceğinin bugünden alınacak kararlarla belirleneceğini vurgulayarak, "25 yıl sonra dönüp baktıklarında Antalya’ya dair nasıl bir vizyon ortaya koyduğumuzu bugün burada yazdıklarımız gösterecek. Bu nedenle popülizme değil, gerçek sorunlara dokunan çözümlere odaklanmalıyız" dedi. Tarihe not düşecek nitelikte bir toplantıda bir araya gelindiğini belirten Vali Şahin, sosyal bilimlerin laboratuvarının tarih olduğunu hatırlatarak, geçmişten çıkarım yapmadan geleceğe dair doğru politika üretilemeyeceğini söyledi. Antalya’nın 30 yıl öncesiyle bugününün karşılaştırmasını yapan Şahin, turizm ve tarımda yaşanan büyük dönüşümlere dikkat çekti. 1980'li ve 90'lı yılların en büyük sorununun turistik yatak kapasitesi olduğunu hatırlatan Şahin, "Bugün Antalya’nın yatak kapasitesi birçok ülkenin toplamından fazla. O dönem eksik olan ne varsa bugün fazlasıyla var edildi. Ama artık başka şeyleri konuşuyoruz" dedi. Tarımda da benzer bir değişim yaşandığını vurgulayan Vali Hulusi Şahin, geçmişte en temel meselenin verimlilik ve mekanizasyon olduğunu, bugün ise su kıtlığı ve iklim krizinin ön planda olduğunu söyledi. "Artık üretimi değil, suyu konuşuyoruz. Antalya’nın en kıymetli varlığı su. Onu korumak ve doğru yönetmek zorundayız" diye konuştu. "En acil gündem: kentsel dönüşüm ve şehircilik" Arama Konferansı'nda tartışılan tüm başlıkların önemli olduğunu söyleyen Şahin, özellikle şehircilik ve kentsel dönüşüm konusunun kritik seviyede olduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü; "Antalya’nın yapı stoğu ciddi anlamda yetersiz. Sadece bina yenilemek değil, şehirleri yeniden planlamak zorundayız. Kimi yerde zemin sıkıntılı, kimi yerde aşırı sıkışık yapılaşma var. Antalya merkez, Kumluca, Alanya… Hepsi bütüncül bir planlamaya ihtiyaç duyuyor." Antalya’da deprem riskinin düşük görülmesine rağmen yakın zamanda yaşanan 4.9’luk sarsıntının bir uyarı niteliğinde olduğunu belirten Şahin, "Oturduğumuz evlerin hangi yıllarda, hangi şartlarda yapıldığını düşünmek zorundayız" dedi. "2050’de bıraktığımız metinler olacak" Vali Şahin, "Bu konferanstan çıkacak her rapor, her öneri 2050’nin Antalya’sına ışık tutacak. Bugünün popülist tartışmaları hatırlanmayacak ama bugün çözüme kavuşturmadığımız her sorun geleceğe taşınacak. Gelin, bu kente kalıcı katkı sunan bir yol haritası oluşturalım" diye konuştu. Antalya sadece turizm değil, ticaret ve üretim üssü Antalya Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Büşra Özdemir, ATSO Arama Konferansı’nda yaptığı konuşmada, Antalya’nın turizm kenti olmanın ötesinde güçlü bir ticaret merkezi ve tarımda dünya markası olma potansiyeline sahip bir üretim üssü olduğunu söyledi. Özdemir, kentin inovasyon ve girişimcilik alanında da giderek büyüyen bir çekim noktası haline geldiğini vurgulayan Özdemir, Antalya’nın geleceğinin tüm kurum ve kuruluşların işbirliğiyle şekilleneceğini belirtti. Antalya Büyükşehir Belediyesi olarak, üst düzey yöneticiler ve yaklaşık 20 uzman personelle konferansa katkı sunduklarını kaydeden Özdemir, arama konferanslarının yalnızca sorunları değil, kentlerin potansiyellerini de ortaya koyduğunu dile getirerek, "Bugün burada yalnızca sorunları konuşmak için değil; çözümler üretmek, yeni fırsatlar keşfetmek ve sürdürülebilir, dirençli bir Antalya ekonomisi için güçlü bir yol haritası oluşturmak için toplandık" dedi. Konferanstan dijitalleşme, yeşil dönüşüm, iklim kriziyle mücadele, kent planlaması, istihdam ve üretim gibi birçok alanda yol gösterici sonuçlar beklediklerini belirten Özdemir, "Antalya’nın geleceğini birlikte konuşmak, birlikte karar almak ve birlikte uygulamak zorundayız" ifadelerini kullandı.