EĞİTİM
19 Kasım 2024 Salı - 18:23 Kastamonu Üniversitesi’nde Nail Tan’nın hayatı konuşuldu Kastamonu Valiliği ile Kastamonu Üniversitesi tarafından “Bilim ve Sanat Yolunda 63 Yıllık Bir Seyahat: Nail Tan Sempozyumu” düzenlendi. Kastamonu Valiliği ve Kastamonu Üniversitesi Rektörlüğü işbirliğinde Hoca Ahmet Yesevi Kültür Merkezi’nde “Bilim ve Sanat Yolunda 63 Yıllık Bir Seyahat: Nail Tan Sempozyumu” gerçekleştirildi. Sempozyum, Türk kültürüne, diline ve halk bilimine önemli katkılarda bulunan Nail Tan’ın hayatının anlatılmasıyla başladı. Sempozyumda, Türk kültürüne ve diline katkılarıyla tanınan, yazarlığa şiirle başlayan ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’nda çeşitli görevlerde bulunan Nail Tan’ın hizmetleri ve projeleri geniş bir şekilde ele alındı. 1998 yılında emekli olan Tan, Türk diline katkılarından dolayı 2023 yılında Türk Dil Kurumu tarafından Türkiye Diline Hizmet Ödülü ile onurlandırılmıştı. Vali Yardımcısı Aydın Ergün, Nail Tan Sempozyumu’nun Kastamonu’ya yakışan bir etkinlik olduğunu belirterek, hem kültürel mirasa sahip çıkmanın hem de Türk kültürü, dili ve halk bilimine önemli katkılarda bulunan Nail Tan ile ilgili böyle bir etkinliğin düzenlenmesinin büyük bir anlam taşıdığını ifade etti. Sempozyumun açılışında konuşan Düzenleme Kurulu Başkanı olan Kastamonu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Temel Eğitim Bölümü Başkanı Prof. Dr. Eyüp Akman yaptı. Prof. Dr. Akman, Nail Tan ile ilgili hazırlanan belgeselin 18 Aralık 2023’te ilk defa üniversitelerinde yayınlandığını belirterek, bu sempozyumun önemine dikkat çekti. Akman, “Bu konuda bahtiyarız. Bir ilki gerçekleştiriyoruz. Nail Tan’ın hayattayken bu etkinliği düzenlemek, onun değerli mirasına sahip çıkmak adına büyük bir adım” şeklinde konuştu. Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Kaçar da, Nail Tan’ın hayatına dair kapsamlı bilgiler verdi. Kaçar, özellikle Kastamonu’nun Türk dünyasındaki önemine ve Tan’ın bu alandaki katkılarına vurgu yaptı.Kaçar, sempozyumun, Türk dünyasının kültürel ve dilsel zenginliğine yaptığı katkılarla dikkat çeken Tan’ı onurlandırmak için çok anlamlı bir fırsat olduğunu belirtti. Sempozyumun ilerleyen bölümlerinde, Türkiye’nin farklı bölgelerinden gelen akademisyenler, Nail Tan’ın akademik ve kültürel mirasına dair bildirilerini sundular.
19 Kasım 2024 Salı - 18:19 Avrasya Üniversitesi, İran heyetini ağırladı İran İslam Cumhuriyeti Trabzon Başkonsolosu Naser Mohebati, Maku Serbest Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Hossein Garossi ve beraberindeki heyet, Avrasya Üniversitesi’ni ziyaret ederek Mütevelli Heyet Başkan Ömer Yıldız, Rektör Vekili Prof. Dr. Yavuz Özoran ve Genel Sekreter Gülay Yeniçeri ile görüştü. Başkonsolos Naser Mohebati, ziyarette yaptığı konuşmada, “Bölgenin en önemli eğitim kurumlarından biri olan Avrasya Üniversitesi’ni de ziyaret ediyoruz. Sizlerle tanışmaları çok önemli, gelecekte yapılabilecek işbirliğinin ilk adımını atmış oluyoruz. Önümüzdeki ay Tahran’da yapılacak önemli bir ticaret zirvemiz var, bu vesile ile sizleri de o zirveye davet ediyoruz" dedi. Maku Serbest Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Hossein Garossi ise ziyarette Maku’nun İran’ın en büyük endüstriyel ve ticari serbest bölgesi olduğunu vurgu yaptı. Garossi, "Ülkemizde çeşitli serbest bölgeler var. Maku İran ile Türkiye’nin sınırında çok önemli bir merkez. Maku’nun en önemli özelliği ise ticaretle bilimsel çalışmaların aynı anda yürütüldüğü bir yer olmasıdır. Çalışmalarımız arasında üniversitelerarası araştırmalar konulu bir başlığımızda bulunuyor. Türkiye’deki TÜBİTAK gibi değerlendirebilirsiniz. Bizde de bilimsel çalışmaları destekleyen bir kurumuz. Bu anlamda Avrasya Üniversitesi ile yapacağımız işbirliği çok önemli" şeklinde konuştu. Yıldız: “İşbirliğine hazırız” Avrasya Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Ömer Yıldız da, Başkonsolos Naser Mohebati ve İran’dan gelen Maku Serbest Bölgesi heyetini ağırlamaktan duydukları memnuniyeti dile getirerek, iki dost komşu ülkenin kurumları olarak işbirliğine hazır olduklarını ifade etti. Yıldız, ”Avrasya Üniversitesi 2010 yılında kurulan şimdiye kadar 13 binden fazla mezun veren bölgenin tek vakıf üniversitesidir. Üniversitemizde İranlı akademisyenlerimiz ve öğrencilerimiz bulunmaktadır. Hedeflerimiz arasında uluslararasılaşma ilk sırayı almaktadır. Uluslararası öğrenciler gerek küresel eğitim diplomasisinin bir parçası olarak gerekse üniversitedeki çok kültürlü akademik, sosyal hayatın parçası olarak yükseköğretim sisteminin uluslararasılaşmasında önemli bir rol oynamaktadır. Bu anlamda dost ülkemiz İran’dan üniversitemize öğrencilerin gelmesi içinde çalışmalarımıza hız vermek istiyoruz. Gerçekleşen ziyaretin önemi çok büyüktür. Misafirlerimize tekrar şehrimize, üniversitemize hoş geldiniz diyor, ziyaretleri için teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
19 Kasım 2024 Salı - 16:43 SUBÜ’de ‘Afet Farkındalık Eğitimi’ verildi SUBÜ’de 12 Kasım Afet Hazırlık Günü ve sivil savunma faaliyetleri çerçevesinde ‘Afet Farkındalık Eğitimi’ verildi. Afet eğitimi almanın önemine değinilirken afet öncesi, sırası ve sonrasında neler yapılması gerektiği anlatıldı. Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi’nde (SUBÜ) 12 Kasım Afete Hazırlık Günü ve sivil savunma faaliyetleri çerçevesinde ‘Afet Farkındalık Eğitimi’ verildi. Spor Bilimleri Fakültesi Konferans Salonu’nda düzenlenen eğitimi Spor Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zeki Taş, Sapanca Turizm Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Hasip Cana ile İş Sağlığı ve Güvenliği Koordinatörü Serap Karakoç verdi. Eğitimciler, ülkenin birçok yerinde düzenlenen afet farkındalığı eğitimlerine katılarak hep birlikte daha güvenli bir gelecek inşa etmenin mümkün olduğuna vurgu yaptı. “Bu tarih aynı zamanda 1999 Düzce Depremi’nin de yıl dönümü” 12 Kasım’ın Türkiye’de ‘Afete Hazırlık Günü’ olarak anılan özel bir gün olduğunu ve bu günde afetlere karşı bilinçlenme ve hazırlığın öneminin vurgulandığını kaydeden SUBÜ Spor Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zeki Taş, “Bu tarih aynı zamanda 1999 Düzce Depremi’nin de yıl dönümü. Bugünün en önemli gayesi elbette bilinçlenme ve hazırlık ile muhtemel afet durumlarında can ve mal kaybını en aza indirmek. 12 Kasım’da ülkemizin dört bir yanında çeşitli eğitimler, tatbikatlar, seminerler ve farkındalık kampanyaları düzenleniyor. Afet farkındalığı eğitimi bireylerin ve toplulukların afetlerle başa çıkabilme kapasitelerini artıran ve toplum genelinde güvenliği sağlamaya yarayan önemli bir adım. Her bireyin bu eğitime katılımı ile afet anlarında daha etkili ve güvenli tepki verme potansiyeli gelişiyor. Unutmamalıyız ki afetlere karşı hazırlıklı olmak sadece kendi güvenliğimizi değil toplumumuzun dayanıklılığını da artırıyor” diye konuştu. A’dan Z’ye afet eğitimi SUBÜ Sapanca Turizm MYO Öğretim Görevlisi Hasip Cana ile İş Sağlığı ve Güvenliği Koordinatörü Serap Karakoç ise afet öncesi, sırası ve sonrasına ilişkin bilgiler paylaştı. Afet türleri ve tehlikelerine değinilen Cana ve Karakoç’un eğitiminde; deprem, sel felaketi, yangın ve benzeri afetlerin potansiyel tehlikeleri anlatıldı. Afet öncesi hazırlıklardan bahsedilerek evde acil durum çantasının nasıl hazırlanacağı, aile afet planının nasıl oluşturulacağı ve güvenli toplanma noktalarının nasıl belirlenebileceği üzerinde duruldu. Deprem anında sergilenecek güvenli davranışlar, yangın durumunda yapılması gerekenler, afet sonrası ilk yardım bilgisi, güvenli alanlara tahliye, yardım çağrısı yapılması ve yerel otoritelerin talimatlarına uyum da ele alınan konular arasında yer aldı. Ayrıca komşuluk ilişkilerinin güçlendirilmesi, topluluk temelli afet hazırlıkları ve dayanışma önlemlerine değinildi.
121 çocuğun dilenen elleri şimdi kalem tutuyor
22 Ekim 2024 Salı - 11:38 121 çocuğun dilenen elleri şimdi kalem tutuyor Eskişehir Valiliğince 1 yılda sokakta dilendirilen veya çalıştırılan 193 çocuk kurtarıldı. Sakakta çalışmak zorunda kalan o çocuklardan M.A. ve A.A. isimli kardeşler okullarına dönerken ikisinin de hayali polis olmak. Türkiye’ye 5 yıl önce gelen 4 kardeşten olan 14 yaşındaki M. M. ve 13 yaşındaki A.M. ailelerine destek olmak için çalıştıkları tespit edildi. Çocuklar Eskişehir Valiliği’nin uyguladığı Sokakta Çalıştırılan, Dilendirilen ve Dış Çevrenin Olumsuzluklarına Maruz Kalan Çocukların Korunması Hakkında Genelgesi sayesinde sokaklardan okulları olan Fatih Mahallesi’ndeki Ata Ortaokulu’na geri döndü. Ailelerine yardım etmek için çalışırken tespit edilen kardeşler, Eskişehir Valiliğinin çalışması sonucunda ders başı yaptı. İkisinin de hayali polis olmak isteyen kardeşler, derslerinin yanı sıra ilgilerini çeken masa tenisi ve futbol ile sosyalleşiyorlar. Eskişehir Valiliğince M. M. ve A.M. babasına inşaat işi bulunurken, eşya ve gıda desteği yapıldı. 2 bin 223 uygulamada 121 çocuk okula döndü Eskişehir Valiliği’nce Sokakta Çalıştırılan, Dilendirilen ve Dış Çevrenin Olumsuzluklarına Maruz Kalan Çocukların Korunması Hakkında Genelgesi kapsamında 1 yılda 2 bin 223 uygulama yapıldı. Konuyla alakalı 112 Acil Çağrı Merkezi’ne 199 ihbar yapılırken, 88’i yabancı uyruklu olmak üzere 193 çocuk tespit edilip, 192 çocuk ilk kabul birimine teslim edildi. 121 çocuk çalışmalar sonucunda eğitime kazandırılırken, 94 çocuk kültür ve spor kurslarına katılım sağlanmasında öncülük edildi. 123 hane ziyareti yapıldı Ekiplerce 123 hane ziyareti yapılıp, 18 çocuğa tedbir kararı uygulanıp, 42 hane ekonomik yönden desteklendi. Resmi ihtarda bulunularak ailelerine 192 çocuk teslim edilirken, 12 aileye idari para cezası uygulanıp, 12 aile hakkında suç duyurusu yapıldı. 95 çocuğa sağlık taraması yapılırken 91 çocuğun ise aşıları tamamlandı. “Valimizin desteğiyle şu an yine 8’e başladım” Okula döndüğü için mutlu olan 14 yaşındaki M.M., “Bizler Valimizin desteğiyle okullara geri döndük. Okulumuza teşekkür ederiz. Ailemizin durumu kötüydü ama şimdi daha fazla düzeldi. O yüzden Valimiz de tekrardan teşekkür ederiz. Arkadaşlarımın yanında durduğum için mutluyum çünkü önceden hiç görüşmüyordum. Şimdi daha iyiyim. Okuldan uzak kaldığım dönemlerde aileme destek çıkıp çalışıyordum ve ailemi geçindiriyordum. Babamla ben hep ailemizi geçindirip hayatımıza devam ediyorduk. Ben 7’nci sınıfım. Aslında 1 yıl okumadım çünkü o sürede aileme destek çıktım. O yüzden 8’e gitmem lazımdı. Valimizin desteğiyle şu an yine 8’e başladım. Hayalim polis olmak çünkü vatanımızı korumamız, destek çıkmamız lazım. Benim aileme destek çıkmam ve geçindirmem gerekiyor” dedi. M.M.’nin kardeşi 13 yaşındaki A.M. ise hayalinin ağabeyi gibi polis olmak istediğini belirterek, “Benim yaşım 13. Şimdi 7’nci sınıfa gidiyorum ama 1 yıl geç kaldım, o yüzden 8’e gitmem lazım. Çalışıyordum. Şu an mutluyum çünkü yeni arkadaşlarla tanıştım. Biz 3 kardeş okuyoruz ama 1’si küçük, o daha 3 yaşında. Bir polis olmak istiyorum. Ailem ve vatan için destek olmam lazım” ifadelerini kullandı. “Onlar okulda ve sosyal hayatın içerisinde olmalılar” Öğretmen Tufan Özden ise okula dönen öğrenciler ve Sokakta Çalıştırılan, Dilendirilen ve Dış Çevrenin Olumsuzluklarına Maruz Kalan Çocukların Korunması Hakkında Genelgesi hakkında şöyle konuştu; “Bu okulda Valimizin ve Halk Eğitim’in talimatıyla sokaklarda çalıştırılan öğrencilerimizle ilgili bir çalışma yaptım. Bizler çok vicdanlı bir toplumuz. Işıklarda duruyoruz, peçete ve su satan çocuklarımızı çağırıp hemen para veriyoruz. Çok iyilik yaptığımızı düşünüyoruz, fakat kötülük yapıyoruz. Neden? Çocuklarımız para kazandıkça okula gelmek, sosyal aktivitelere katılmak istemiyor. Bir yerde onlara vicdanen yardım ettiğimizi düşünürken, bir yerde zarar veriyoruz. Bunları da göz önüne almamız gerektiğini düşünüyorum. Sayın Valimiz aslında bu projeyle bir nevi bize şunu göstermiş oldu, çocukların yeri okuldur. Onlar okulda ve sosyal hayatın içerisinde olmalılar. Bazen ailelerimiz bu konuda sıkıntılar yaşıyorlar. Şu an en önemli şey geçim olduğundan zorluklar yaşandı ama onlar da bir anlamda bizlere destek çıktılar, sağ olsunlar. Burada aileler için de yaptığımız programlar var. Güzel bir çalışma oldu. Onlar da sonradan bu işin önemini anlamaya başladılar. Birkaç aileye Valiliğimiz iş buldu veya herhangi yapmak istedikleri işe dair yardımlarda bulundu. Bu anlamda da çocuklarımız sokakta çalışmaktan kurtulmuş oldu. O yüzden Eskişehir Valimize çok teşekkür ediyorum.” "121 çocuğumuzu eğitime kazandırdık" 1 yıl içerisinde yapılan çalışmalar hakkında Eskişehir Valisi Hüseyin Aksoy şu bilgileri verdi; "Sokaklar çocuklar için riskli, çocuklar için tehlikeli. Çocukların olması gereken noktalar okulları. Bu amaçla yürüttüğümüz bu çalışmada, bugüne kadar yani son 1 yıl içerisinde toplam 193 çocuğumuza sokakta müdahale edilmiştir ve çocuklarımız sokaktan alındığında Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğümüzün çocuk ilk kabul birimine teslim edilmektedir. Zaman zaman bunları sosyal hizmetlerin ekipleri, zaman zaman emniyetin ekipleri ve farklı birimlerimiz gördüğünde ve tespit ettiğinde alarak çocuğu sosyal hizmetlerin ilk kabul birimine vermektedirler. Bu anlamda son 1 yıl içerisinde yaptığımız faaliyetlerin rakamsal boyutunu da sizlerle paylaşmak istiyorum. Toplam 193 çocuğumuza bu anlamda işlem yapılmış. Bunun önemli bir boyutu da yakalanan çocuklarımız hemen ilk kabul birimine teslim edilmiştir. Bu çocuklarımızın 123 hanesi, ailesi Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğümüz tarafından ziyaret edilmiştir. Tedbir kararı uygulanan 18 çocuğumuz var. Ekonomik yönden yapılan inceleme sonrası desteklenen 42 ailemiz var. Özellikle idari para cezası uyguladığımız yani, ’Çocuğunuzu birden çok kez sokakta görürsek size para cezası uygulayacağız’ dediğimiz aile sayısı 12 ve bu aileler hakkında aynı zamanda da Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduk. En önemli hedeflerimizden birisi de 121 çocuğumuzu eğitime kazandırdık. Bu çocuklarımız sokaklarda çalışırken okullarını ihmal ediyordu. İl Milli Eğitim Müdürlüğümüzün koordinasyonunda bu çocuklarımız eğitime kazandırılmıştır. Sosyal ve kültürel kurslara katılan çocuk sayımız 94. İl Sağlık Müdürlüğümüz tarafından sağlık taraması yapılan çocuk sayımız 95. Aşıları eksik olduğu tespit edilen ve aşıları yapılan çocuk sayımız 91 ve bu yönde çalışmalarımızı ortaya koyduk. Özellikle sokakta çalışırken veya dilenirken yakalanan çocuklarımızın yaş gruplarını da paylaşmak istiyorum. 0-6 yaş grubunda bile çocuğumuzun olduğunu gördük. Toplamda 29 çocuk; 14 kız, 15 erkek olmak üzere 29 çocuk tespit edildi. 7-10 yaş grubunda, yani ilkokul çağında 22 kız, 39 erkek olmak üzere toplam 61 çocuk; 11-14 yaş aralığında, ortaokul seviyesinde olan çocuklarımızda 19 kız, 63 erkek olmak üzere 82 çocuk; 15-18 yaş aralığında, yani lise çağında olduğunu değerlendirdiğimiz 7 kız, 14 erkek olmak üzere 21, toplamda 62 kız, 131 erkek olmak üzere 193 çocuğumuza işlem yapılmıştır."
"Yenilikçi Mahalli Hizmet İçi Eğitim Programı" Samsun’da başladı
22 Ekim 2024 Salı - 11:10 "Yenilikçi Mahalli Hizmet İçi Eğitim Programı" Samsun’da başladı Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Eğitim Yayın Dairesi Başkanlığı’nın koordinasyonunda Samsun Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü tarafından organize edilen “Yenilikçi Mahalli Hizmet İçi Eğitim Programı” Samsun’da başladı. Programın açılış konuşmasını gerçekleştirilen Aile ve Sosyal Hizmetler Samsun İl Müdürü Kemal Gümrükçü, "Programımıza il içinden ve il dışından gelerek katkı sağlayan değerli öğretim üyelerimize, sivil toplum kuruluşları eğiticilerine ve programa katılan kıymetli personelimize teşekkür ederim" dedi. Yenilikçi Mahalli Hizmet İçi Eğitim Programı’nın engelli ve yaşlı hizmetleri, kadın hizmetleri, aile ve toplum hizmetleri ve çocuk hizmetleri alanında çalışan meslek elemanlarının ihtiyaçları doğrultusunda hazırlandığını belirten Gümrükçü, "Meslek elemanlarının ihtiyaçlara daha iyi yanıt verebilmesini ve yeni yöntemler öğrenerek işlerini daha verimli hale getirebilmesini amaçlıyoruz" diye konuştu. 5 gün boyunca 4 ayrı salonda gerçekleştirilecek eğitimlerde, alanında uzman 21 eğitimci bilgi ve birikimlerini aktaracak. Samsun Huzurevi ve Yaşlı Bakım, Rehabilitasyon Merkezi’nde açılışı gerçekleştirilen programa, Samsun Vali Yardımcısı Vekili ve Canik Kaymakamı Şeref Aydın, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü Engelli ve Yaşlı Yardımları Daire Başkanı Cemil İlbaş, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Müdürü Ferhan Sarıcaoğlu, Samsun Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Daire Başkanı Eyüp Çakır, kuruluş müdürleri ve çok sayıda kişi katıldı.
Ankara Kalkınma Ajansı’ndan genç yazılımcılara istihdam garantili eğitim desteği
22 Ekim 2024 Salı - 10:37 Ankara Kalkınma Ajansı’ndan genç yazılımcılara istihdam garantili eğitim desteği Ankara Kalkınma Ajansı, GENÇİS programıyla yazılım sektöründe 35 yaş altı gençlere çevrim içi eğitimler sunarak, nitelikli istihdam imkanı sağlıyor. Proje kapsamında her katılımcıya 62 bin 544 liralık destek verilecek. Ankara Kalkınma Ajansı tarafından başlatılan 2024 Yılı İstihdam Garantili Nitelikli Genç Yazılımcı Yetiştirme Destek Programı (GENÇİS), gençlerin yazılım sektöründe nitelikli istihdamını artırmayı hedefliyor. Program kapsamında, 35 yaşından gün almamış 178 genç, yazılım alanında eğitim alarak yeni kariyer fırsatlarına sahip olacak. Kimler başvurabilir Programa, Ankara’da veya 2023 yılında depremden etkilenen illerde (Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye, Şanlıurfa ve Elazığ) ikamet eden ve 35 yaşını doldurmamış olan kişiler başvurabilecek. Ayrıca, üniversitelerin sayısal veya eşit ağırlıklı puan türüyle öğrenci kabul eden dört yıllık bölümlerden mezun olanlar ya da iki yıllık bilişim alanındaki bölümlerden mezun kişiler de başvurularını yapabilecekler. Eğitim detayları Eğitimler, çevrim içi ortamda gerçekleştirilecek ve katılımcıların en az yüzde 90 oranında eğitimlere katılım sağlaması zorunlu olacak. Bütçe ve destek tutarı Toplam bütçesi 11 milyon 132 bin 870 lira olan proje kapsamında, her katılımcıya 62 bin 544 lira destek sağlanacak. Destek, yüzde 100 faiz oranıyla karşılanacak.
Uluslararası Batman Enerji Zirvesi başlıyor
22 Ekim 2024 Salı - 10:34 Uluslararası Batman Enerji Zirvesi başlıyor Batman Üniversitesinin ev sahipliğinde 24-25 Ekim 2024 tarihlerinde düzenlenecek olan Uluslararası Batman Enerji Zirvesi (International Batman Energy Summit) için geri sayım başladı. Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşma Programı’ kapsamında ‘enerji’ alanında ihtisas üniversitesi seçilen Batman Üniversitesi, bu yıl üçüncüsü yapılacak olan zirvede enerji alanındaki önemli konuları masaya yatıracak. Zirvede, yeni enerji kaynakları, yenilenebilir enerji, petrol ve doğalgaz trendleri, enerji ve çevre, sürdürülebilirlik hedefleri, yapay zeka ve blockchain teknolojilerinin enerjide kullanımı gibi kritik konular ele alınacak. Zirve, ulusal ve uluslararası uzmanları, akademisyenleri ve sektör liderlerini bir araya getirerek önemli bir platform oluşturmayı hedefliyor. Batman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İdris Demir, zirvenin enerji alanındaki yeniliklerin ve geleceğe dair vizyonların paylaşılmasına imkan tanıyacağını belirtti. 24 Ekim Perşembe günü saat 10.00’da Batman Üniversitesi Merkez Kampüs Konferans Salonunda gerçekleşecek açılış programına ve oturumlara, sektör temsilcileri ile ilgililer davet edildi. Rektör Demir, enerji alanında bilgi üretme ve insan kaynağı yetiştirme misyonu çerçevesinde bu zirvenin Batman Üniversitesi ve Batman’ın gelişimine katkı sağlayacağına vurgu yaptı. Uluslararası Batman Enerji Zirvesinde teknoloji, sürdürülebilirlik ve bölgesel kalkınma alanlarında önemli projelere imza atmış konuşmacılar yer alacak. Zirvenin onur konukları arasında Küresel Danışman ve Girişimci Max Schnopp, Cosmiq Universe AG Kurucusu Annika Kessel ve Büyükelçi Hakan Çakıl gibi önemli isimler bulunuyor. Ayrıca çok sayıda yerli ve yabancı bilim insanı ile girişimcinin de katılması bekleniyor. Bölgesel kalkınma için önemli bir adım Batman Üniversitesi Enerji Koordinatörlüğü (EKOM) tarafından koordine edilen zirvenin, Türkiye’nin enerji alanındaki dışa bağımlılığını azaltmaya yönelik stratejilere katkı sunması bekleniyor. Zirve, yerli ve milli enerji kaynaklarına dayalı üretimi artırma ve bu konuda akademik derinlik oluşturma amacıyla düzenleniyor.
KBÜ’de "Danışma Kurulu ve Paydaş” toplantısı
22 Ekim 2024 Salı - 10:18 KBÜ’de "Danışma Kurulu ve Paydaş” toplantısı Karabük Üniversitesi (KBÜ) İş Güvenliği ve Sağlığı Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından paydaşlarında katılımı ile “Danışma Kurulu ve Paydaş” toplantısı düzenledi. “İş sağlığı ve güvenliği bir medeniyet inşası projesidir, insanlıktır ve insan hakkıdır” mottosuyla gerçekleştirilen toplantıya KBÜ Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yavuz Sun, İş Güvenliği ve Sağlığı Uygulama ve Araştırma Merkezi Prof. Dr. Bilge Demir, Müdür Yardımcıları Doç. Dr. Mehmet Nuri Yıldırım ve Dr. Öğretim Üyesi Hasan Eker’in yanı sıra, Karabük’teki iş güvenliği alanında faaliyet gösteren Beyaz Baret ve Hayat OSGB temsilcileri, Karabük İŞKUR yetkilileri ve teknoloji transfer ofisinden yüksek mühendis Yılmaz Olcay katıldı. Toplantıda kısa, orta ve uzun vadeli hedefler değerlendirildi. İş hayatının iş sağlığı ve güvenliği açısından problemlerini sanayi ve üniversiteler ile belirleyip, ortak projeler geliştirerek bu sorunları ortadan kaldırma adına yapılabilecek çalışmalar ve atılacak adımların görüşüldüğü toplantıda ulusal ve uluslararası proje hedefleri üzerinde görüş alışverişinde bulunuldu. Toplantı sonunda, KBÜ İş Güvenliği ve Sağlığı Uygulama ve Araştırma Merkezi olarak bir ulusal ve bir uluslararası proje hedefi belirlendi. Merkezin internet sayfasının, kurumsal yapı ve AR-GE laboratuvarlarını içeren planlanan konseptle kurulması konusunda mutabakata varıldı. Karabük ilindeki ilk ve ortaokullara yönelik projeler geliştirileceği ve sektöre yönelik kapsamlı çalışmalar yapılacağı belirtildi. Karabük Üniversitesi ve ildeki İSG profesyonellerinden proje ekipleri oluşturulması kararlaştırıldı. Toplantıya katılanlar, oluşturulan sinerjinin başarı için önemli bir başlangıç olacağını ifade etti. Bir ay sonra yapılacak ikinci toplantıda, ulusal bir proje ve bir Erasmus projesi hedefi belirlenerek Proje Danışmanı Yılmaz Olcay’ın sektöre yönelik proje hazırlama eğitimi vermesi planlandı. Ayrıca, ilerleyen süreçlerde Karabük ili kamu ve özel sektör temsilcileri ile daha geniş katılımlı toplantılarının düzenlenmesi planlandı.
Bu üniversitenin öğrenci sayısı 50 ilin nüfusunda daha fazla
22 Ekim 2024 Salı - 10:15 Bu üniversitenin öğrenci sayısı 50 ilin nüfusunda daha fazla Erzurum’un sosyal, ekonomik ve kültürel yaşamında önemli bir yeri olan Atatürk Üniversitesi, sahip olduğu yaklaşık 651 bin 842 öğrenci ile Türkiye’deki 50 ilden daha fazla bir nüfusa sahip. Mustafa Kemal Atatürk,1 Kasım 1937 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclis’inde yasama yılını açış konuşmasında Doğu Anadolu’da büyük bir üniversite kurmanın gereğini ifade ederek, bu husustaki çalışmaları başlatma talimatı vermişti. Uzun ve meşakkatli bir sürecin ardından Atatürk Üniversitesi’nin kuruluşuna dair tasarı 31.5.1957’de 6990 sayı ile Büyük Millet Meclisi’nde kanunlaştı ve Resmi Gazetede yayımlanarak 7.6.1957 tarihinde yürürlüğe girdi. Böylece Atatürk Üniversitesi 7 Haziran 1957 tarihinde resmen kurulmuş oldu. Aradan geçen 67 yılda; 756 bin 200 mezun veren Atatürk Üniversitesi, Erzurum’un sosyal, ekonomik ve kültürel yaşamına da önemli katkılar yapmaya devam ediyor. 50 ilin nüfusunda daha fazla öğrencisi var Türkiye’nin en eski ve köklü eğitim kurumlarından birisi olan, bölgedeki bir çok üniversitenin kuruluşuna önayak olan, binlerce akademisyen yetiştiren Atatürk Üniversitesi, sahip olduğu öğrenci sayısıyla dikkatleri çekiyor. Ülkemizde öğrenci sayısı açısından Anadolu Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi ve Atatürk Üniversitesi ilk üçte bulunuyor. Türkiye’deki 50 ilin nüfusunda daha fazla öğrenciye sahip olan Atatürk Üniversitesi’nde; açık öğretim ikinci öğretim, örgün öğretim ve uzaktan eğitimde kayıtlı öğrenci sayısı 651 bin 842 ’ya ulaştı. Açık öğretimde 583 bin 880, ikinci öğretimde 6 bin 936, örgün öğretimde 58 bin 690 ve uzaktan eğitimde 2 bin 36 öğrencisi olan Atatürk Üniversitesi’ne bu yıl 156 bin 388 öğrenci kayıt yaptırdı. 2024’te 61 bin 545 mezun verdi Kapılarına eğitime açtığı 1958 yılından bu yana, 67 yılda 1 bin 711 bin 118 kişinin kayıt yaptırdığı Atatürk Üniversitesi, 756 bin 200 öğrenci mezun oldu. 96 uyruktan 11 bin 917 uluslararası öğrencisi olan üniversitede 2023-2024 eğitim döneminde 61 bin 545 öğrenci mezun oldu. Atatürk Üniversitesi’nde kayıtlı öğrencilere bakıldığında; 456 bin 684 ön lisans, 183 bin 461 lisans, 9 bin 125yüksek lisans, 53 sanatta yeterlik ve 2 bin 5197 doktora öğrencisinin olduğu görülüyor. Atatürk Üniversitesi’nden hem mezun olan hem de kayıt yaptıran öğrencilerin sayısına bakıldığında kızların sayısal olarak önde olduğu ortaya çıktı. 23 fakülte, 8 enstitü, 14 yüksekokul-konservatuvar, 2 bin 646 akademisyen ve 2 bin 245 idari personeli olan Atatürk Üniversitesi’nde; bu güne kadar 30 bin 29 makale, 922 kitap, 2 bin 879 sanatsal faaliyet, 893 ödül ve 25 bin 761 tebliğ yayınlandı.
EÜ’de yabancı uyruklu öğrencilere yönelik oryantasyon programı düzenlendi
22 Ekim 2024 Salı - 09:48 EÜ’de yabancı uyruklu öğrencilere yönelik oryantasyon programı düzenlendi Ege Üniversitesi (EÜ) Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü’nün Türkçe Öğretim Birimi (TÖBİR) tarafından yeni başlayan yabancı uyruklu öğrencilere yönelik oryantasyon programı düzenlendi. Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen etkinliğe Enstitü Müdürü Prof. Dr. Nadim Macit, TÖBİR Program Koordinatörü Enstitü Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Atıf Akgün, akademisyenler ve farklı ülkelerden gelen öğrenciler katıldı. TÖBİR’in pek çok ülkeden öğrenci kabul ettiğini söyleyen Enstitü Müdürü Prof. Dr. Nadim Macit, “TÖBİR, 1986 yılından bu yana faaliyette olan, Türkiye’nin en köklü Türkçe öğretim birimidir. Yeni eğitim yılında da tüm sınıflarında ‘tam doluluk’ oranıyla dünyanın 30 farklı ülkesinden 221 öğrenciyle eğitime başladık. Öğrencilerin geldiği ülkelere bakıldığında; Amerika, Brezilya, Kore, Çin, Polonya, Rusya, Meksika gibi uzak coğrafyalara kadar uzanıyoruz. Afrika, Ortadoğu, Balkanlar ve Orta Asya ülkelerinden çok sayıda öğrenciye sahibiz” dedi. TÖBİR’de eğitim kalitesinin geliştirilmesi noktasında her yıl büyük emek verdiklerini, bu değişime “öncesi” ve “sonrası” şeklinde özellikle öğrencilerin şahit olduğunu ifade eden Prof. Dr. Nadim Macit, yeni eğitim yılı öncesinde de büyük bir yenilenme hamlesiyle TÖBİR’deki 9 dersliğin son teknolojiye sahip akıllı tahtalarla ve ergonomik yeni tasarım sıralarla donatıldığını ifade etti. Prof. Dr. Macit, “TÖBİR’in uzun yıllara dayalı eğitim tecrübesi fiziki anlamda da en yeni imkânlarla destekleniyor. Şehrimize gelen uluslararası öğrencilerin dil öğrenimlerinde ilk tercihinin Ege Üniversitesi TÖBİR olması bunun kanıtıdır. Son 3 yıldır birimimizde devlet kurumlarımızdan burs alan öğrenci sayısı artarak devam ediyor. Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı Türkiye burslusu öğrenci sayısı bu yıl en büyük artışı göstererek geçen yıla oranla yüzde 50 artış gösterdi.” diye konuştu. “TÖBİR üniversitemizin dünyaya açılan penceresi” TÖBİR Koordinatörü Doç. Dr. Atıf Akgün ise “Ege Üniversitesinin, yükseköğretim alanında uluslararası ölçekte bir cazibe merkezi haline gelmesinde büyük katkısı olan TÖBİR, yeni eğitim öğretim döneminde güçlü akademik kadrosunun yanında altyapı donanımı, güçlü fiziki koşulları ile uluslararası arenada dil ve kültürümüzü tanıtmaya ve yaşatmaya devam ediyor. TÖBİR, sahip olduğu uluslararası öğrenci potansiyeli ile üniversitemizin dünyaya açılan penceresidir. 2023-2024 eğitim-öğretim yılında öğrenci odaklı 61 faaliyet gerçekleştirdik. Bu doğrultuda üniversitemizin uluslararasılaşma ve öğrenci odaklılık hedeflerine uygun olarak yeni eğitim yılında da birim faaliyetlerini artırmaya devam edeceğiz.” dedi. Öğrencilere seslenen Doç. Dr. Akgün, “Çok büyük bir ailenin ferdi oldunuz. Otuz beş yılık bir birim olan, Türkiye’deki en iyi Türkçe öğretim merkezlerinden birindesiniz. Tam akreditasyona sahip, güçlü altyapısı ve donanımıyla en köklü üniversitelerinden biri olan Ege Üniversitesinde eğitim alacaksınız. Türkiye’nin üç büyük şehirlerinden biri olan İzmir’in imkânlarını doyasıya yaşamanızı istiyoruz. Biz, hocalarımızla birlikte her zaman sizin yanında olacağız. Sizinle gönül dili Türkçe ile konuşacağız. Sizleri çok seviyoruz. Güzel bir eğitim dönemi geçirmenizi diliyorum” diye konuştu. Geçen yıl TÖBİR’de eğitim gören ve yeni öğrencilerle deneyimlerini paylaşan Cezayirli öğrenci Chahra Khoms, “Hocalarınızla etkinlikler yapıp öğretici oyunlar oynayacaksınız, çok zevkli ve faydalı olacak. Başarı için ödevlerinizi ihmal etmeyin, hata yapmaktan korkmayın, arkadaşlarınız arasında sürekli Türkçe dilinin pratiğini yapın, topluma adapte olmaya çalışın” dedi. Bir başka TÖBİR mezunu Gineli Niagasso Issiaga ise, “En iyi dil öğretmenlerine sahip olduğumuza inanıyorum. TÖBİR, Ege Üniversitesindeki üniversite müfredatımızın açılış kapısını oluşturuyor. İnanın ki öğrenmede hem yol gösterici hem de aile olan öğretmenlerle birlikte olmaktan daha güzel bir şey yoktur. Buraya geldiğimde çoğunuz gibi Türkçe bilmiyordum. Ancak içimdeki cesaret, azim ve titizlik, bu süreci daha iyi atlatmamı sağladı. Türkiye, sosyal ve akademik yaşam için en iyi koşulları sunan ülkelerden birisi. Hepinize iyi şanlar diliyorum” diye konuştu. Program, Enstitü Bahçesinde ve sınıflarda gerçekleştirilen atölye etkinlikleri, Kazak ve Türkmen öğrencilerin dans gösterileri ve yemek ikramları ile gün boyu devam etti.