EĞİTİM
Üniversitede "dersimiz kivi hasadı" 19 Kasım 2024 Salı - 15:08:26 Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi tarafından özel yetiştirilen kiviler, Bahçe Bitkileri Bölümü öğrencilerince arazi uygulaması kapsamında hasat edildi. OMÜ Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ümit Serdar, "Asıl amaç derstir. Kiviyi tanımak, kivi hasadında nelere dikkat edilmeli gibi bilgileri öğrencilerimizin uygulamalı olarak öğrenmesi çok güzel” dedi. OMÜ Ziraat Fakültesi öğrencileri derslerini sınıf ortamının yanı sıra arazide uygulamalı olarak da işliyor. Atakum ilçesi Kaya Güney Mahallesi’ndeki Ali Nihat Gökyiğit Araştırma İstasyonu, öğrencilerin en verimli şekilde eğitim alması için birçok imkanı bünyesinde bulunduruyor. Birçok meyvenin ve sebzenin yetiştirilmesine tanıklık eden öğrenciler, arazi uygulaması kapsamında kivi bahçesine girerek hasat yaptı. "Kiviye dokunuyor, kiviyi tanıyorlar" OMÜ Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ümit Serdar, "Öğrencilerimizle birlikte kivi hasadı yapıyoruz. Bu sene çok kurak bir yıldı. Burayı yeterince sulayamadık. O nedenle meyvelerimiz biraz küçük oldu. Öğrencilerimiz kuraklıkta ne oluyor, meyve ne kadar büyüyebiliyor bunu görme fırsatı buldu. Dişi ve erkek bitkileri görüyorlar. Budamanın önemini anlıyorlar. Bazı ağaçlar çok güzel budanmış ve onlarda daha iri meyveler var. Dolayısıyla Ondokuz Mayıs Üniversitesi için uygulamalı eğitim çok önemli. Asıl amaç ders. Kiviyi tanıma ve kivi hasadında nelere dikkat edilmeli gibi bilgileri öğrencilerimizin uygulamalı olarak öğrenmesi çok güzel” diye konuştu. "Mühendislik için önden hazırlık" Ziraat Fakültesi öğrencisi Eylül Comart, “Uygulama için buradayız. Kivi hasadına başladık. Derslerde uygulama bizler için çok iyi oluyor. Kendimiz hasadı yapıyoruz. Mühendislik için önden bir hazırlık oluyor” şeklinde konuştu. Öğrenci Zehra Çakıcılar, “Bahçe bitkileri genel meyvecilik dersinde uygulama yapmaya geliyoruz. Kivi, fındık, kestane gibi hasatlar yapıyoruz. Bunlar ileriye dönük yatırım olarak bize geri dönüş oluyor” ifadelerini kullandı. Ziraat Fakültesinde öğrenci ve aynı zamanda Samsun’daki bir okulda öğretmen olan Selçuk Yıldırım, “Bu tarım sevdası bu yaştan sonra bizi öğrenciliğe itti. Eğitimde en büyük sorunlardan bir tanesi eğitimin teoride kalması, pratiğe geçmemesidir. Fakültemizin çok geniş uygulama sahaları mevcut. Bu noktada fakültemiz gerçekten çok avantajlı. Bağcılıkta, kivide, kestanede uygulamalar yapıyoruz" açıklamasında bulundu. Öğrenciler kivi hasadının yanı sıra istasyonda yetiştirilen kestane, fındık, mantar gibi mahsullerin de hasatlarını yaparak uygulamalı olarak öğrenme fırsatı buluyor.
19 Kasım 2024 Salı - 15:07 Türkiye Akıl Ve Zeka Oyunları Turnuvası Mersin’de başladı Mersin’de, ’24 Kasım Öğretmenler Günü’ etkinlikleri kapsamında düzenlenen Türkiye Akıl ve Zeka Oyunları Turnuvası, Suphi Öner Öğretmen Evinde gerçekleştirilen açılış töreni ile başladı. Türkiye’nin dört bir yanından gelen öğretmenler, toplamda 5 turdan oluşan ve iki gün sürecek olan zeka oyunlarında yeteneklerini sergileyecekler. Mangala, küre, reversi ve kulami olmak üzere 4 farklı kategoride 64’ü mangala, 31’i küre, 56’sı reversi, 50’si kulami olmak üzere toplam 201 öğretmenin performans sergileyeceği yarışmanın açılış törenine, Tüm Akıl ve Zeka Oyunları Federasyonu Başkanı Şaban Kurt ile İl Milli Eğitim Müdürü Fazilet Durmuş’ta katılarak birer konuşma gerçekleştirdi. "Öğretmenlik dışında hiçbir meslek yoktur ki eserini yüreğine basabilsin, hiçbir meslek yoktur ki eserinin sevgisini kalbinde hissedebilsin" diyerek konuşmasına başlatan İl Milli Eğitim Müdürü Fazilet Durmuş, "Geleceğin bizlerin çabalarıyla şekilleneceği düşüncesini hiç aklımızdan çıkarmadan evlatlarımızı geçmişine bağlı, kendi coğrafyamızı ve dünyayı iyiye ve doğruya kanalize edebilecek donanımda yetiştirmeye bıkmadan usanmadan devam edeceğiz. Türkiye Yüzyılı Maarif Modelimizin ışığında, millî ve manevi değerlerine sahip çıkan köklü geçmişinden aldığı güçle geleceğe yön veren evlatlarımız, sizlerin sayesinde daha yaşanabilir, barış dolu dünyayı inşa edeceklerdir. Unutmayalım ki geleceğin dünyasını her zaman olduğu gibi yine insan belirleyecektir. Zekanın ölçüsü gerektiğinde düşüncelerini değiştirebilmekte yatar. Turnuvada hepinize başarılar diliyorum. Aklın ve zekanın kazandığı bir turnuva olsun" ifadelerini kullandı.
19 Kasım 2024 Salı - 15:05 Üniversitede "Dersimiz kivi hasadı" Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi tarafından özel yetiştirilen kiviler, Bahçe Bitkileri Bölümü öğrencilerince arazi uygulaması kapsamında hasat edildi. OMÜ Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ümit Serdar, "Asıl amaç derstir. Kiviyi tanımak, kivi hasadında nelere dikkat edilmeli gibi bilgileri öğrencilerimizin uygulamalı olarak öğrenmesi çok güzel” dedi. OMÜ Ziraat Fakültesi öğrencileri derslerini sınıf ortamının yanı sıra arazide uygulamalı olarak da işliyor. Atakum ilçesi Kaya Güney Mahallesi’ndeki Ali Nihat Gökyiğit Araştırma İstasyonu, öğrencilerin en verimli şekilde eğitim alması için birçok imkanı bünyesinde bulunduruyor. Birçok meyvenin ve sebzenin yetiştirilmesine tanıklık eden öğrenciler, arazi uygulaması kapsamında kivi bahçesine girerek hasat yaptı. "Kiviye dokunuyor, kiviyi tanıyorlar" OMÜ Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ümit Serdar, "Öğrencilerimizle birlikte kivi hasadı yapıyoruz. Bu sene çok kurak bir yıldı. Burayı yeterince sulayamadık. O nedenle meyvelerimiz biraz küçük oldu. Öğrencilerimiz kuraklıkta ne oluyor, meyve ne kadar büyüyebiliyor bunu görme fırsatı buldu. Dişi ve erkek bitkileri görüyorlar. Budamanın önemini anlıyorlar. Bazı ağaçlar çok güzel budanmış ve onlarda daha iri meyveler var. Dolayısıyla Ondokuz Mayıs Üniversitesi için uygulamalı eğitim çok önemli. Asıl amaç ders. Kiviyi tanıma ve kivi hasadında nelere dikkat edilmeli gibi bilgileri öğrencilerimizin uygulamalı olarak öğrenmesi çok güzel” diye konuştu. "Mühendislik için önden hazırlık" Ziraat Fakültesi öğrencisi Eylül Comart, “Uygulama için buradayız. Kivi hasadına başladık. Derslerde uygulama bizler için çok iyi oluyor. Kendimiz hasadı yapıyoruz. Mühendislik için önden bir hazırlık oluyor” şeklinde konuştu. Öğrenci Zehra Çakıcılar, “Bahçe bitkileri genel meyvecilik dersinde uygulama yapmaya geliyoruz. Kivi, fındık, kestane gibi hasatlar yapıyoruz. Bunlar ileriye dönük yatırım olarak bize geri dönüş oluyor” ifadelerini kullandı. Ziraat Fakültesi’nde öğrenci ve aynı zamanda Samsun’daki bir okulda öğretmen olan Selçuk Yıldırım, “Bu tarım sevdası bu yaştan sonra bizi öğrenciliğe itti. Eğitimde en büyük sorunlardan bir tanesi eğitimin teoride kalması, pratiğe geçmemesidir. Fakültemizin çok geniş uygulama sahaları mevcut. Bu noktada fakültemiz gerçekten çok avantajlı. Bağcılıkta, kivide, kestanede uygulamalar yapıyoruz" açıklamasında bulundu. Öğrenciler kivi hasadının yanı sıra istasyonda yetiştirilen kestane, fındık, mantar gibi mahsullerin de hasatlarını yaparak uygulamalı olarak öğrenme fırsatı buluyor.
Öğrencilere kapsamlı trafik eğitimi verildi
23 Ekim 2024 Çarşamba - 09:36 Öğrencilere kapsamlı trafik eğitimi verildi Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde yer alan Trafik Eğitim Parkı’nda öğrencilere yönelik düzenlenen trafik eğitimi kapsamında, 68 öğrenciye trafik kuralları hakkında uygulamalı eğitim verildi. Tekirdağ İl Jandarma Trafik Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından düzenlenen etkinlik, çocukların küçük yaştan itibaren trafik kurallarına uyum sağlamaları ve güvenli davranışlar geliştirmelerini amaçladı. Eğitimde, Hayrabolu Çerkezmüsellim İlkokulu’ndan 33 öğrenciye, Çorlu Atatürk İlkokulu’ndan ise 35 öğrenciye temel trafik kuralları, güvenli yaya geçişleri, yaya ve bisikletli trafik kuralları, araç içi emniyet önlemleri gibi konular detaylı olarak anlatıldı. Özellikle yayaların uyması gereken kurallara vurgu yapılarak, öğrencilerin güvenli bir şekilde karşıdan karşıya geçmeleri ve trafik ışıklarının nasıl kullanılacağı konusunda pratik bilgiler aktarıldı. Trafik Parkı’nda yer alan simülasyonlar ve uygulamalı eğitim alanlarıyla, öğrenciler gerçek bir trafik ortamını deneyimleme fırsatı buldu. Eğitim sırasında, öğrencilere trafik kurallarına uyumun önemi, emniyet kemeri takmanın hayat kurtarıcı rolü, güvenli hız sınırları ve okul servislerinde alınması gereken güvenlik önlemleri gibi konular da anlatıldı. Eğitim sonunda, öğrenciler doğru trafik davranışlarını uygulayarak sorulara aktif olarak katılım gösterdi. Öğrencilere trafik konusunda bilinçlendirici broşürler ve çeşitli materyaller dağıtıldı.
BEUN’da “100. Yıl Mühendislik Kongresi” Başladı
23 Ekim 2024 Çarşamba - 02:09 BEUN’da “100. Yıl Mühendislik Kongresi” Başladı 100. Yıl Mühendislik Kongresi Açılış Töreni, Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer’in katılımıyla gerçekleştirildi. 2024 yılında kuruluşunu 1924 yılı olarak tescilleterek Cumhuriyetin ilk üniversitesi nişanesine sahip olan Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesinde 100. yaşına özel tertip edilen “100. Yıl Mühendislik Kongresi” Açılış Töreni, BEUN Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer’in katılımıyla gerçekleştirildi. Sezai Karakoç Kültür Merkezinde aziz şehitlerin anısına saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından başlayan törene; BEUN Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, BEUN Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Şenol Hakan Kutoğlu, Prof. Dr. Bekir Hakan Bakkal ve Prof. Dr. Servet Karasu, BEUN Genel Sekreteri Prof. Dr. Zehra Safi Öz, Zonguldak Belediyesi Başkan Vekili Ferhat Günaydın, Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürü Muharrem Kiraz, Zonguldak Orman Bölge Müdürü Faruk Bayraktaroğlu, Zonguldak Gençlik ve Spor İl Müdürü Hakan Yüksel, Esnaf ve Sanatkâr Odaları Birliği Başkanı Muharrem Coşkun, senato üyeleri, akademik ve idari personel ile öğrenciler ve vatandaşlar katıldı. İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesinin 100’üncü yıl anısına hazırlanan videosu gösterildi. Video gösterisinin ardından BEUN Devlet Konservatuvarı Müzik Bölümü akademisyenlerinden Öğr. Gör. Emel Doğan Uğurlu ile Öğr. Gör. Gonca Yerlikaya tarafından keman ve yan flüt dinletisi gerçekleştirdiler. Dinletinin akabinde kongre, açılış konuşmalarıyla devam etti. 100. Yıl Mühendislik Kongresi’nin açılış konuşmasında BEUN Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hamit Aydın, Üniversitenin yüzüncü yılında düzenlenen bu kongreye birçok üniversiteden araştırmacıların katılım göstererek modern dünyada mühendislik alanındaki yenilikçi faaliyetlerin tartışılıp yeni ufuklar oluşturacağının önemine değindi. Konuşmasının sonunda kongrenin düzenlenmesinde emeği geçen başta BEUN Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer olmak üzere herkese teşekkür etti. Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hamit Aydın’ın konuşmasından sonra kürsüye çıkan Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, mühendislik kökenine sahip olan Üniversitenin 100. yaşında böylesine anlamlı bir etkinliği düzenlemenin gururu ve mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. Rektör Özölçer, daha sonra emeğin ve enerjinin başkenti Zonguldak’ın ve akademinin öncü kurumu olan Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesinin iş gücü ile mühendislik alanındaki nitelikli kapasitesiyle sanayinin merkezi olduğunun altını çizdi. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Türk mühendislerinin alnında Cumhuriyetin istikbalini aydınlatan ışık parıldar.” sözü ile milli kalkınmanın ve mühendisliğin önemini işaret etti. Akabinde günümüz dünyasında teknolojinin ve mühendisliğin hızlı bir dönüşüm içinde olduğunu ifade ederek; yapay zekâ, yenilenebilir enerji, nanoteknoloji, akıllı şehirler ve sürdürülebilir inşaat teknikleri gibi birçok yenilikçi alanın mühendislik bilimlerinde yeni bir sayfa açtığını belirtip kongrede ele alınacak bu alandaki çalışmaların Türkiye’nin yarınlarına kayda değer bir zemin oluşturacağının inancında olduğunu dile getirdi. BEUN Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, konuşmasının sonunda kongrenin akademik dünyaya ve sektör temsilcilerine yol gösterici olmasını temenni ederek sözlerine son verdi. BEUN Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer’in konuşmalarının ardından kongrenin birinci oturumuna geçilerek Türkiye Taşkömürü Kurumundan emekli Maden Mühendisi Ekrem Murat Zaman, Zonguldak’ta kömür yataklarını keşfiyle başlayan mühendislik alanının gelişmesi ve üniversitenin kurulmasıyla akademik bir disipline kavuştuğunu ifade etti. Bununla birlikte 1924 yılında Yüksek Maden Mühendis Mektebi adı ile kurulan ve bugün Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi adı ile tüm dünyada köklü mühendislik akademik kurumu olarak bilinen BEUN’un tarihi geçmişten günümüze süregelen tarihi, kültürel ve sosyal gelişiminden bahsetti. Konuşmasının sonunda böylesine anlamlı etkinliğin düzenlemesinde emeği geçen başta kongrenin onursal başkanı Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer olmak üzere herkese teşekkürlerini sundu. Ekrem Murat Zaman’ın konuşmasının ardından kürsüye çıkan Eren Enerji Santral Müdürü Hakan Demiray, konuşmasının başında Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesinin yüzüncü yılına özel olarak düzenlenen mühendislik kongresinde BEUN mezunu olarak yer almaktan duyduğu mutluluğu ifade etti. Ardından Zonguldak’ın enerji üretimindeki rolü üzerine bir sunum gerçekleştiren Demiray, sunumunda Zonguldak’ta elektriğin tarihsel gelişiminden başlayarak, geçmişten bugüne Zonguldak’ın Türkiye’nin enerji üretimindeki rolüne değinip sanayileşen İstanbul ve Sakarya’nın elektrik ihtiyacının karşılanmasında Zonguldak’ın kayda değer bir öneme sahip olduğunun altını çizdi. Konuşmasının sonunda endüstri-üniversite iş birliğinin önemini vurgulayarak BEUN ile Eren Enerji arasında yapılan nitelikli iş birliklerinin şehrin ve bölgenin ekonomik kalkınmasına da önemli katkılar sunduğunu ifade etti. Demiray’ın sunumunun ardından kürsüye çıkan Karadeniz Teknik Üniversitesi Fen Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Uğur Çevik, “Dijitalleşme ve Enerjinin Geleceği” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Çevik, sunumunda dünya genelinde enerji üretiminden daha çok enerji yönetiminin öne çıktığına dikkat çekti. Çevik daha sonra enerji yönetiminde dijitalleşmenin önemine değinerek enerji sektöründe veri ve veri analizinin dijitalleşme süreci açısından oldukça mühim olduğunu belirtti. KTÜ öğretim üyesi Prof. Dr. Çevik, konuşmasının sonunda özellikle dijital çağda akıllı şebekeler inşa etmek, yenilenebilir enerji kaynaklarının tüm süreçlerini yönetmek, uçtan uca yönetimi sağlayabilmek ve tüm bu entegrasyonu kusursuz bir şekilde yönetebilmek için dijital dönüşümden faydalanmanın elzem olduğuna değindi. Açılış töreni, oturum konuşmalarının ardından Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer’in katılımcılara teşekkür belgelerini takdim etmesi ve hatıra fotoğrafı çekiminin ardından son buldu.
Kastamonu’da "5. Muhammed İhsan Oğuz Araştırma Ödülleri" sahiplerini buldu
22 Ekim 2024 Salı - 20:51 Kastamonu’da "5. Muhammed İhsan Oğuz Araştırma Ödülleri" sahiplerini buldu Kastamonu Üniversitesi Muhammed İhsan Oğuz Uygulama ve Araştırma Merkezi koordinesinde Muhammed İhsan Oğuz V. İlahiyat Araştırmaları Tez Yarışması’nda ödüller sahiplerini buldu. Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, "İlahiyat sahasında, İslam’ın temel meselelerini anlamaya ve çağımızın sorunlarına çözüm aramaya yönelik yapılan bu değerli çalışmalar, hem ilmi araştırmaların kalitesini artıracak hem de İslam medeniyetiyle ilgili yeni ufuklar açacaktır” dedi. Muhammed İhsan Oğuz Vakfı ile Kastamonu Üniversitesi Muhammed İhsan Oğuz Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından Merkez Kütüphanesi Sezai Karakoç Konferans Salonu’nda düzenlenen program, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. 2024 yılında 62’si yüksek lisans, 82’si doktora tezi olmak üzere toplamda 144 tezin başvurduğu yarışmada, yüksek lisans ve doktora tezleriyle dereceye giren araştırmacılara ödülleri verildi. Ödül töreninde konuşan Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, Kastamonu Üniversitesi’nin bilimsel araştırmalara verdiği desteğe dikkat çekerek, ilahiyat alanında güçlü bir akademik birikime sahip olduklarını ifade etti. İlahiyat çalışmalarının sadece akademik bir çaba olmadığını, aynı zamanda toplumsal ve kültürel bir sorumluluk taşıdığını belirten Rektör Topal, İslam medeniyetinin tarih boyunca ilme, hikmete ve bilgiye büyük değer verdiğini hatırlattı. Bu çalışmaların, teorik bilgiyle sınırlı kalmaması gerektiğini, aynı zamanda günümüz toplumsal sorunlarına çözüm üretecek nitelikte olması gerektiğini vurgulayan Rektör Topal, ödül alan genç akademisyenlerin İslam kültürü ve medeniyetine önemli katkılarda bulunduğunu ifade ederek, ilahiyat alanındaki bu çalışmaların İslam’ın temel meselelerini anlamaya ve günümüz sorunlarına çözüm aramaya hizmet ettiğini kaydetti. Rektör Topal, “İslam medeniyeti bu anlayışla inşa edilmiştir ve bugün de ısrarla sahip çıkmamız gereken bilgi, hikmet ve marifet temelleri, bizlere bu mirası sürdürme sorumluluğu yüklemektedir. Bilgi, ahlak ve hayat arasındaki dengeyi yeniden kurmak, hakikat peşinde koşan, hikmetle yoğrulmuş bir medeniyet anlayışını yeniden hayata geçirmek hiç şüphesiz bizlerin öncelikli görevi karşımıza çıkmaktadır. Hazreti Muhammed’in 23 yıllık peygamberliği döneminde tamamlanan vahiy (Kur’an-ı Kerim) ve onun açıklaması mahiyetindeki sünnet İslam dininin inanç, ibadet ve ahlak yanında hukuki, ferdi ve içtimai hayatla ilgili temel ilkelerini ve amaçlarını belirlemiş ve dinin ana çatısını kurmuştur. Kur’an ve sünnetin kıyamete kadar var olması; dini düşünce ve hayatta herhangi bir sapmanın varlığı halinde bunun Müslümanlar tarafından Kur’an ve sünnet ışığında düzeltilebileceği, Müslümanların din konusunda şaşırmayacağı ve İslam ümmetinin yanlış üzerinde birleşmeyeceği anlamına gelmektedir. Bununla birlikte İslam’ın bu iki asli kaynağının, bu kaynaklarda ifade edilen ilke, hüküm ve hedeflerin, örneklendirme ve benzetmelerinin anlaşılması, yorumlanması ve bunlardan ameli hayatın çeşitli yönlerine ilişkin bazı değer hükümlerinin ve uygulanabilir sonuçların çıkarılması ancak muhakeme ile mümkün olmaktadır. Kur’an ve sünnet metninin, sınırsız sayıda ve çok çeşitli olaylara ışık tutabilmesi, farklı konum ve mahiyetteki insan davranışlarını yönlendirebilmesi ancak böyle bir anlama ve yorumla mümkün olabilmektedir” diye konuştu. İslam’ı doğru tanımanın, dini hayata ilişkin gelişmeleri yakından ve doğru bir şekilde takip etmenin yolunun yüksek din eğitim ve öğretiminden geçtiğini, fert ve toplum olarak İslam ülkelerinin buna ihtiyaç duyduğunu, aksi takdirde dini yönelişlerin ve değerlerin yanlış amaçlara alet edilebileceğini ve dinin barış yerine kavga ve kargaşa nedeni kılınabileceğini belirten Rektör Topal, "Gerçekten de dini yöneliş ve din etrafındaki oluşumlar bir realitedir; doğru olan, bu olguyu yok saymak değil, dinin insan unsurunun inşasındaki vazgeçilmez öneminin farkına varıp onu toplumsal gelişmenin dinamiklerinden biri yapabilmektir. Bunun yolu dini kavram ve konuları ilmi zaviyeden olgunluk içinde müzakere etmek ve bu yönde bir gayretin içinde olmaktan geçmektedir. Çok yönlü ve karmaşık sorunların çözümü de elbette çok yönlü ve kapsamlı olmak durumundadır. Bu gerçeği göz ardı etmeksizin çözüm basite indirgenerek ve tek bir yöne ağırlık verilerek bulunamaz. Son yüzyıl Mısır ulemasının sıkça tekrarladığı ve tartıştığı ‘İslam dini Müslümanlarla perdelenmiştir’ ifadesini bizim bugün tekrar gündeme almamız, hatta kimilerince yaşadığımız olumsuz gidişatın sebebi olarak gösterilen İslam ve Kur’an’ın esasen bu gelişmelerin asıl mağduru olduğunu anlamamız ve anlatmamız önem arz etmektedir. Medeniyetimize baktığımızda, alim; din ile hayat, akıl ile vahiy, kâinat ile insan ve insan ile Kur’an arasında ilişki kurabilen kişidir. Gayesi, ilim ile hikmeti, hikmet ile irfanı birleştirmektir. Sadece dini bilgiye değil, insanlığa fayda sağlayacak her türlü bilgi ve yönteme ulaşmayı hedefleyen bilgi değerlidir. Nitekim İmam Şafii, ‘İlim, ezberlenen malumat değildir; ilim, faydalanılandır’ diyerek, ilmin bizi hakikatle doğrudan ilişki kurmaya yönlendirmesi gerektiğine işaret etmiştir. İslam’da alimin ve ilmin aleyhi cahillik olmadığı gibi, ilim ve alim sadece bilgiye sahip olmakla da tanımlanmaz. İlim sadece bir merak unsuru olarak kabul edilirse, alim kavramına haksızlık edilmiş olur. İlim, hakikatin peşinde olmak ve hakikati bulmaktır; fakat bu sadece teorik olarak hakikate ulaşmak anlamına gelmez, aynı zamanda ulaşılan hakikate teslim olmaktır. Alim; adalet, fazilet ve tüm güzelliklere ulaşma çabası içinde olan kişidir. Bugün burada ödüle layık görülen tezler, İslam ilim geleneğinin günümüz ihtiyaç ve sorunlarına nasıl çözüm getirebileceğinin güzel örnekleridir. İlahiyat sahasında, İslam’ın temel meselelerini anlamaya ve çağımızın sorunlarına çözüm aramaya yönelik yapılan bu değerli çalışmalar, hem ilmi araştırmaların kalitesini artıracak hem de İslam medeniyetiyle ilgili yeni ufuklar açacaktır” ifadelerini kullandı. Muhammed İhsan Oğuz Vakfı adına konuşan M. İhsan Oğuz ise, vakfın ilahiyat alanındaki bilimsel araştırmaları destekleyerek, toplumun dini ve kültürel gelişimine katkı sağladığını belirtti. İlahiyat alanındaki araştırmaların toplumların manevi yönlerini şekillendirdiğini vurgulayan Oğuz, düzenlenen tez yarışmasıyla genç araştırmacılara destek olmaktan duyulan memnuniyeti dile getirdi. Oğuz, verdikleri ödüllerle birlikte geleneksel hale getirdikleri Muhammed İhsan Oğuz VI. İlahiyat Araştırmaları Tez Yarışması’nı da şimdiden başlattıklarını söyledi. Muhammed İhsan Oğuz Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Mustafa Aykaç da, merkezin bu tür etkinliklere verdiği önemin altını çizerek, ilahiyat çalışmalarını teşvik etmek amacıyla çeşitli projeler geliştirdiklerini ifade etti. Aykaç, bu gibi yarışmaların yeni fikirlerin ortaya çıkmasına vesile olmasını dilediğini belirtti. Konuşmaların ardından “Muhammed İhsan Oğuz IV. İlahiyat Araştırmaları Tez Yarışması”nda yüksek lisans ve doktora tezleriyle başarılı olan akademisyenlere ödülleri, etkinliğe katılan protokol üyeleri tarafından verildi. Programın devamında, yarışmanın bilim kurulu üyeleri ile panelde yer alan tebliğcilere plaketleri verildi. Törene, Vali Yardımcısı Ahmet Atılkan, Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Atalan, Muhammed İhsan Oğuz Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı M. İhsan Oğuz ile çok sayıda davetli, akademisyen ve öğrenciler katıldı.
Karahocagil, "Kamu hizmeti görevi belli bir süreliğine emaneten verilir"
22 Ekim 2024 Salı - 17:12 Karahocagil, "Kamu hizmeti görevi belli bir süreliğine emaneten verilir" Kırşehir’de Kamu Yönetiminde Etik ve Etik Davranış İlkeleri konulu konferansta konuşan Ahi Evran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Kasım Karahocagil; "Kamu hizmeti görevi belli bir süreliğine emaneten verilir" dedi. Neşet Ertaş Kültür Sanat Merkezinde gerçekleşen konferansa; Kamu Görevlileri Etik Kurulu Başkanı ve Danıştay 23. Başkanı Zerrin Güngör, Anayasa Mahkemesi Üyesi Recai Akyel, Kırşehir Valisi Murat Sefa Demiryürek, Kırşehir Cumhuriyet Başsavcısı Oğuz Şükrü Ener, Ahi Evran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Kasım Karahocagil ve kamu yöneticileri katıldı. Programda konuşan Ahi Evran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Kasım Karahocagil; değerler ve etik sorumluluklar konusunda uzlaşmaya varamamış toplumlarda hiçbir kanunun yozlaşmayı ve kaosu önlemeyeceğini belirtti. Karahocagil, "Kamu hizmeti görevi belli bir süreliğine emaneten verilir. Bu görevi yerine getirirken etik ilkelere ve toplumsal ahlaki tahammüllere bağlı kalınarak yapılması gerekir. Kamu yönetimindeki etik ilkeler karar alınırken ve kamu hizmetleri yürütülürken, uyulması gereken tarafsızlık, dürüstlük, adalet, şeffaflık, hesap verilebilirlik, kamu yararını gözetme gibi bir takım değerler bütününe işaret eder. Devlet, güvenlik, adalet, eğitim ve sağlık gibi belediye işleri sorumluluk alanına giren faaliyetleri kamu görevlileri marifetiyle gerçekleştirir" dedi. Kamu Görevlileri Etik Kurulu Başkanı ve Danıştay 23. Başkanı Zerrin Güngör ise konuşmasında kamu yönetiminde etik ve etik davranış ilkeleri hakkında bilgiler verdi. Program, Ankara Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. İnayet Aydın’ın sunumuyla devam etti.
Romanyalı heyete ALKÜ’den sertifika
22 Ekim 2024 Salı - 16:49 Romanyalı heyete ALKÜ’den sertifika Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesine (ALKÜ) Erasmus+KA122 proje hareketliliği kapsamında Romanya’dan gelen 5 kişilik bir heyet, 30 saatlik işbaşı gözlem etkinliğine katıldıktan sonra sertifikalarını aldı. Heyette Buzu Erken Çocukluk Eğitiminden Sorumlu Bölge Müdürü Cristina Ivan, bir koordinatör ve üç okul öncesi öğretmeni yer aldı. 3 günlük ziyaret sırasında, ALKÜ Uygulama Anaokulunun kapsayıcı eğitim yöntemleri, Reggio Emilia ve Montessori etkinlikleri, alternatif eğitim yaklaşımları ve sürdürülebilirlik konuları üzerinde detaylı incelemelerde bulundular. Heyet ayrıca, çevre dostu etkinlikler ve örnek müfredat uygulamaları ile ilgili bilgi aldılar. Bu deneyim, katılımcıların kendi ülkelerinde bu yöntemleri uygulamaları açısından önemli bir fırsat sundu. ALKÜ Uygulama Anaokulunun ALKÜ Enerji Yönetim Birimi ile yürüttüğü Eko-Döngüsel Yemekhane projesi kapsamında üniversitenin İyi Uygulama Örneğini yerinde inceleyerek bu konuda uluslararası proje ve iş birliği yapmayı planladı. Etkinlikte Anaokulu öğrencilerine kendi yemekhanelerinden getirdikleri yemek atığı karşılığında ALKÜ Sıfır Atık Merkezi’nde üretilen kedi-köpek mamaları hediye edildi. ALKÜ Uygulama Anaokulu Müdürü Doç. Dr. Didem Türkoğlu yaptığı açıklamada, projenin ikinci aşamasında Romanya’nın Buzu bölgesine giderek buradaki ana okullarında öğretmen eğitimlerine başlayacaklarını dile getirdi. Heyet, eğitim alanındaki en iyi uygulamaları öğrenme ve kendi ülkelerine dönerek bu bilgileri paylaşma konusunda istekli olduklarını ifade etti. Sertifikalarını aldılar Heyet, etkinliklerin ardından ALKÜ Senato Salonu’nda düzenlenen törenle katılım sertifikalarını aldı. Törende; ALKÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Atıf Bayramoğlu, Prof. Dr. Mehmet Kılıç, ALKÜ Tıp Fakültesi Dekan Yardımcıları Prof. Dr. Jale Selli, Doç. Dr. Mehmet Yalçın Günal, Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Münevver Can Yaşar, ALKÜ Uygulama Anaokulu Müdürü Doç. Dr. Didem Türkoğlu, ALKÜ Uygulama Anaokulu İktisadi İşletme Müdürü Gürol Kaya, Enerji Yönetim Birimi Sorumlusu Öğr. Gör. Leyla Akbulut, ALKÜ Dış İlişkiler Genel Koordinatör Yardımcısı Öğr. Gör. Dr. Eren İrfanoğlu ve Romanya’dan gelen katılımcılar yer aldı. Ziyaretin ardından Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Atıf Bayramoğlu ve Prof. Dr. Mehmet Kılıç katılımcılara sertifikalarını verdiler. Tören, hatıra fotoğrafının ardından sona erdi.
Alanya Kitap Fuarı’na büyük ilgi
22 Ekim 2024 Salı - 15:40 Alanya Kitap Fuarı’na büyük ilgi Alanya Belediyesi’nin bu yıl 6. kez düzenlediği Alanya Kitap Fuarı, birbirinden renkli etkinlikler ve söyleşilerle devam ediyor. Kitapseverler fuarda kitaplarla buluşurken, aynı zamanda sevdikleri yazarlarla tanışma fırsatı yakalıyorlar. 18 Ekim’de kapılarını açan 6. Alanya Kitap Fuarı, Alanya Kültür Merkezi ve 100. Yıl Parkı’nda düzenlenen etkinliklerle devam ediyor. 27 Ekim Pazar gününe kadar devam edecek fuara, Alanya halkı yoğun ilgi gösteriyor. 100. Yıl parkında kitaplar yeni sahipleri ile buluşuyor Bu yıl ilk kez açık alanda yapılan Kitap Fuarı’nda yayınevlerinin stantları ve yerel yazarların imza etkinlikleri Damlataş 100. Yıl Parkı’nda gerçekleştiriliyor. Binlerce kitap, Alanya Belediyesi’nin hazırlamış olduğu stantlar aracılığıyla vatandaşlarla buluşuyor. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü koordinesinde, okullardaki öğrenciler de gruplar halinde fuar alanını ziyaret ediyorlar. Özellikle çocuklara kitap sevgisi aşılama amacı da güden fuarda birbirinden eğlenceli ve eğitici etkinlik düzenleniyor. Fuar alanında, müzik eşlikli masal anlatımı, drama, Hacivat Karagöz, çocuk şarkıları, keçe ayraç atölyesi, oryantiring, Anadolu masalları, sokakta sanat var, masa tiyatrosu, okuma çemberi, dans, üç kart öykü, masal etkinliği ve Alanya’nın Renkleri gibi pek çok etkinlik her gün çocukları ağırlıyor. Kitapseverlerden söyleşilere yoğun ilgi Alanya Kitap Fuarı kapsamında ülkemizin en önemli yazar ve şairleri de kitapseverlerle buluşuyor. Alanya Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen söyleşilerde Ataol Behramoğlu, Serkan Karaismailoğlu, Feyza Hepçilingirler ve Ahmet Ümit söyleşilerini gerçekleştirdi. Katılımın oldukça yoğun olduğu söyleşilerde yazarlar birbirinden kıymetli bilgileri okuyucuları ile paylaşırken, söyleşi sonrasında yapılan imza etkinliği ile de okuyucular, sevdikleri yazarlarla tanışma imkânı yakaladı. Fuar kapsamında 22 Ekim Salı Abdullah Akbaş ve Orhan Toker, 23 Ekim Çarşamba Gökhan Müftüoğlu ve Zekeriya Efiloğlu, 24 Ekim Perşembe Arslan Bayır, 25 Ekim Cuma Burcu Bahar ve Coşkun Aral, 26 Ekim Cumartesi Yusuf Asal, 27 Ekim Pazar ise Arkadaş Ahmet Eraslan ve Müfit Can Saçıntı söyleşi yapacak.