Son Dakika
|
Küçükçekmece’de korkutan yangın
Gazze'de can kaybı 45 bin 317’ye yükseldi
Beşiktaş’tan, Twente maçının yerinin değişmesi için UEFA’ya başvuru!
Yeni yılda geçerli olacak asgari ücretin bu hafta belirlenmesi bekleniyor
Burdur’da feci yangın: 5 halk otobüsü alev alev yanarak hurdaya döndü
Cenaze için İstanbul’dan Sinop’a giden vatandaşları taşıyan midibüs devrildi: 1 ölü, 23 yaralı
Mersin’deki rüşvet operasyonu: Aralarında müdürün de olduğu 91 şüpheli tutuklandı
Ambulans helikopterin düşme anı taksi kamerasına yansıdı
Babasını 6 yerinden bıçakladıktan sonra 112’den yardım istedi
Jose Mourinho ameliyat olacak
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Whatsapp
İHA Kurumsal
EN
Sudan’s Artists Struggle Amid War and Displacement
Beyoğlu’nda yolun karşısına geçmeye çalışan yaşlı adama tramvay çarptı
Voleybolculara taraftarlar saldırdı: 3 sporcu yaralandı
Küçükçekmece’de korkutan yangın
İran’da yolcu otobüsü ile yakıt tankeri çarpıştı: 9 ölü, 15 yaralı
Fenerbahçe Beko’da, Boban Marjanovic ile yollar ayrıldı
Gazze'de can kaybı 45 bin 317’ye yükseldi
Sırbistan'da tarihinin en kalabalık hükümet karşıtı protestosu
Başakşehir’de haraç alamadığı kuzeninin iş yerini ateşe verdi
Kilosu 200 lirayı bulan kestane yine kış mevsiminin vazgeçilmezleri arasında
EĞİTİM
Gaziantep Üniversitesi’nde devir teslim töreni gerçekleştirildi
23 Aralık 2024 Pazartesi - 17:03:52
Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Rektörlüğüne atanan Prof. Dr. Sait Mesut Doğan, resmen göreve başladı. Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Rektörlüğü’ne atanan Prof. Dr. Sait Mesut Doğan, düzenlenen törenle görevi Prof. Dr. Arif Özaydın’dan devraldı. GAÜN Rektörlük makamında gerçekleşen devir teslim töreninde, Prof. Dr. Arif Özaydın, “Cumhurbaşkanımızın tensipleriyle üniversitemizin yeni rektörü olarak Prof. Dr. Sait Mesut Doğan atanmıştır. Kendisini tebrik ediyorum. Hayırlı uğurlu olsun. Üniversitemize, şehrimize, ülkemize hayırlı hizmetler nasip etsin. Biz dört yıl boyunca bu görevi yürüttük. Bu bir bayrak yarışıdır, Prof. Dr. Sait Mesut Doğan’ı tebrik ediyorum ve başarılar diliyorum” dedi. Görevi devralan Prof. Dr. Sait Mesut Doğan ise Gaziantep Üniversitesi’ni daha ileriye taşımayı hedeflediklerini belirtti. Doğan, “Prof. Dr. Arif Özaydın’ın da ifade ettiği gibi bu bir bayrak yarışı. Kendisi ve ekibi, özellikle deprem döneminde çok zor zamanlarda üniversitemize ellerinden gelen katkıyı sunmuşlardır. Emekleri için kendisine teşekkür ediyorum. Bundan sonra hedefimiz, üniversitemizi daha ileri noktalara taşımak ve başarı grafiğini yükseltmek olacak” diye konuştu. Törenin sonunda karşılıklı olarak çiçek takdim edildi.
23 Aralık 2024 Pazartesi - 16:29
YÖK Başkanı Özvar: "Vakıf üniversitelerin sorunu akademik personel sayısındaki yetersizlik"
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Erol Özvar, "Akademik personel sayısındaki yetersizlik, vakıf yükseköğretim kurumlarının karşı karşıya olduğu en önemli sorunlardan biri olarak karşımıza çıkmaktadır" dedi. TOBB Türkiye Yükseköğretim Meclisi İstişare Toplantısı, YÖK Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Toplantıda YÖK ile üniversiteler arasındaki işbirliğe dikkat çekildi. Vakıf üniversitelerindeki teknik, fiziki ve akademik problemler de toplantı da masaya yatırıldı. "Vakıf üniversitelerin sorunu akademik personel sayısındaki yetersizlik" Toplantıya katılan YÖK Başkanı Erol Özvar, konuşmasında, “Elimizdeki verilere göre akademik personel sayısındaki yetersizlik, vakıf yükseköğretim kurumlarının karşı karşıya olduğu en önemli sorunlardan biri olarak karşımıza çıkmaktadır” ifadesini kullandı. YÖK’ün her bir program için gerekli asgari akademik personel sayısını itinayla belirlediğini ifade eden Özvar, “Eğitim öğretim faaliyetlerinin sağlıklı yürütülmesi, ilgili programın yetkinlik ve kazanımlarının alanından hocalar tarafından öğrencilere verilmesi, eğitim süreçlerinin kalitesi ve sürdürülebilirliği bakımından önem arz etmektedir” diye konuştu. "Öğretim elemanlarının başkaca kurumlarda SGK kaydının bulunduğu dikkat çekici verilerdir" Özvar, akademik programlardaki öğretim elamanı sayısının ve uzmanlık alanının önemini vurgulayarak, “Kurulumuz tarafından belirlenen asgari öğretim elemanı sayısının bazı programlarda sağlanmadığı, öğretim elemanlarının verdikleri derslerle uzmanlık alanlarının uyumlu olmadığı veya vakıf yükseköğretim kurumlarında tam zamanlı çalışan öğretim elemanlarının aynı zamanda başkaca kurumlarda SGK kaydının bulunduğu gibi tespitler kayıtlara geçmiş dikkat çekici verilerdir” şeklinde konuştu. Özvar, vakıf yükseköğretim kurumlarının akademik personel eksikliğini muhakkak doldurması gerektiğinin de altını çizerek, bu konuda gerekli tedbirlerin ivedilikle alınması gerektiğini de söyledi. "Vakıf üniversitelerinde görev yapan akademisyenlerin devlet üniversitelerindeki akademisyenlerin maaşlarından az olmamalı" YÖK Başkanı Özvar, vakıf üniversitelerinde akademisyenlerin aldığı ücretlere işaret ederek, şunları kaydetti: “Bilindiği üzere, vakıf üniversitelerinde görev yapan akademisyenlerin ücretlerinin, 2547 sayılı Kanun’un ek 8. maddesi uyarınca, devlet üniversitelerinde aynı unvanda çalışan akademisyenlerin maaşlarından az olmaması gerekmektedir. Akademik personelin maaşları ve diğer haklarının zamanında ve eksiksiz bir şekilde ödenmesi hem kurumsal itibar hem de eğitimin kalitesi açısından hayati önemi haizdir. Bu konuda gerekli hassasiyetin gösterilmesini beklediğimizi ve konuyu dikkatle takip etmeye devam edeceğimizi bir kez daha ifade etmek isterim.” "Karşılaştığımız sorunlardan biri öğrenim ücretlerine yapılan yüksek oranlı zamlar" Özvar, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Başkanlığımıza yapılan başvurular ve gerçekleştirilen denetimlerde, sıklıkla karşılaştığımız sorunlardan birini de öğrenim ücretlerine yapılan yüksek oranlı zamlar oluşturmaktadır. Zaman içinde maliyet artışları yaşandığı ve bunun vakıf yükseköğretim kurumları üzerinde bir baskı oluşturduğu bizlerin de malumudur. Fakat, vakıf yükseköğretim kurumlarının kar amacı güdemeyeceklerine ilişkin mevzuat düzenlenmesi de dikkate alındığında, bu maliyetlerin üniversite yönetimlerince verilen taahhütlere güvenerek tercihte bulunan öğrencilere yüklenmesi eğitim-öğretimin sürdürülebilirliği ve kurumlarının güvenirliliği gibi ilkeleri olumsuz yönde etkilemektedir. Her şartta, öğrencilerin mağdur edilmemesi hepimizin birinci önceliği olmak zorundadır.” Tıp fakültelerinde denetim Tıp fakültelerindeki fiziki ve teknik gereksinimlerin tartışma konusu olduğunu söyleyen Özvar, şu ifadelere yer verdi: “Tıp fakülteleri yükseköğretim sistemimizin en önemli bileşenlerinden biridir. Hali hazırda 32 vakıf üniversitemiz bünyesinde aktif tıp programı bulunmaktadır. Tıp fakültelerinde tıp eğitimi, dönemlere göre teorik ve uygulamalı eğitimlerden oluşmaktadır. Verilen eğitimle tıp fakültesi öğrencilerinin asgari bilgi, beceri ve yetkinliklerle donanımlı olarak mezun olmalarını sağlamak esastır. Bu çerçevede, tıp fakültesi kontenjan sayılarına göre ihtiyaç duyulan derslik, laboratuvar, kütüphane gibi eğitim alanlarının fiziki imkanları ile anabilim dalları bazında gerekli öğretim üyesi sayısı ve dağılımına ilişkin asgari kriterler kesin bir şekilde belirlenmiştir. Tıp fakültelerine yönelik bütün denetimler bu kriterler kapsamında takip edilmektedir.” "Tıp fakültesi bulunan vakıf üniversitelerinin kendi hastanelerinin olması şartı getirilmiştir" YÖK Başkanı Erol Özvar, konuşmasına şöyle devam etti: “Ayrıca tıp eğitiminin önemli bir parçası olan uygulama eğitiminin de en iyi şekilde verilmesi ve takip edilmesi önem arz etmektedir. Malumunuz olduğu üzere, kanun düzenlemesi ile tıp fakültesi bulunan vakıf üniversitelerinin kendi hastanelerinin olması şartı getirilmiştir. Eğitim hastanelerinin veya sağlık uygulama ve araştırma merkezlerinin -hasta potansiyeli, vaka sayısı ve çeşitliliği, ilgili branştaki hastaya gözlem altında tıbbi müdahale yetkinliklerinin kazandırılması dahil bir tıp fakültesi öğrencisinin mezun olması için gereken şartları ve asgari yeterlilikleri karşılaması gerekmektedir.” Vakıf üniversitelerinin tıp fakültelerindeki şikayetler Özvar, “Ancak üzülerek ifade etmek isterim ki yapılan yerinde inceleme ve denetimlerde, özellikle iş birliği yapılan özel hastanelerde vaka sayısı ve çeşitliliğinin yetersiz olduğu, öğrencilerin hasta başı eğitimlerini yeterince aktif gerçekleştiremediği ve hastanelerdeki mevcut eğitim alanlarının fiziksel şartlarının öğrenciler için uygun olmadığı, hastane yönetimleri ile üniversite yönetimlerinin uyum içerisinde çalışamadığı yönünde fevkalade şikayetler gitmektedir” diye konuştu. Vakıf yükseköğretim kurumlarının uluslararası öğrenci sayılarını artırma yönündeki çabalarını devam ettirmesi gerektiğini ifade eden Özvar, başta uluslararası fuarlar çeşitli etkinliklerin düzenlenmesi gerektiğini aktardı. Özvar, vakıf üniversitelerin ulaşılabilir olması gerektiğini belirterek, internet sitelerini ve sosyal medya adreslerini uluslararası öğrencilere hitap edecek şekilde her zaman güncel ve aktif tutulması gerektiğini de vurguladı. Özvar, uluslararası öğrencilerin Türkiye’ye gelmesi kadar bunun sürdürülebilir olması gerektiğini de söyleyerek, uluslararası öğrencilerin öğrenim ücretlerine de dikkat edilmesi gerektiğini aktardı. "Yapay zeka hayatımıza daha fazla entegre oluyor" TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ise açıklamasında, “Teknoloji, dijitalleşme, yapay zeka ve inovasyon her geçen gün hayatımıza daha fazla entegre oluyor. Ancak bu entegrasyon, yalnızca teknolojik araç ve altyapının sağlanmasından ibaret değildir. Eğitim sistemimizin de insan odaklı şekilde yeniden şekillenmesini mecbur kılmaktadır” ifadelerini kullandı. "Üniversitelerimiz uluslararası alanda da adından söz ettiren kurumlar haline gelmiştir" Amaçlarının teknolojik gelişmelere hızla ayak uydurabilmek olduğunu ve bunu katma değere dönüştürecek donanımlı insanlar yetiştirmeyi hedeflediklerini aktaran Hisarcıklıoğlu, “Bu rekabette biz de varız diyorsak, bunu ancak; donanımlı insan gücüyle ve bu insanları yetiştirecek kurumsal ve kaliteli hizmet verebilecek yükseköğretim sektörüyle yapabiliriz. Yükseköğretim sistemimizin en dinamik ve yenilikçi unsurlarını oluşturan üniversitelerimiz, yalnızca ülkemizde değil, uluslararası alanda da adından söz ettiren kurumlar haline gelmiştir” şeklinde konuştu. Araştırma ve inovasyon alanında önemli atılımlar gerçekleştirildiğine dikkati çeken Hisarcıklıoğlu, “Eğitimde sürdürülebilir bir gelişim sağlamak için, üniversitelerimizin ekonomik açıdan, hem de toplumsal sorumluluk bakımından güçlü bir yapıya kavuşması gerekmektedir. Vakıf üniversitelerimiz bu sistemin önemli bir paydaşı olarak, kamusal maliyetin önemli bir kısmını üstlenmekte, devletin taşıdığı sorumluluğu da paylaşmaktadır” değerlendirmesinde bulundu. "TOBB olarak, vakıf üniversitelerinin potansiyelini en iyi şekilde değerlendirebilmesi için yanındayız" Hisarcıklıoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Biz de TOBB olarak, vakıf üniversitelerinin bu potansiyelini en iyi şekilde değerlendirebilmesi için onların her zaman yanındayız. 2006 yılında kurulan Türkiye Yükseköğretim Meclisimiz, vakıf üniversitelerimiz ile kamu sektörü arasında köprü vazifesi görmektedir. Dolayısıyla Meclisimiz, özel sektörün taleplerini, kamu ile birlikte değerlendirdiği ortak bir zemindir. Sektörün gelişmesini teşvik edecek proje ve faaliyet önerilerinin geliştirildiği bir platformdur. Bu açıdan, YÖK ile birlikte gerçekleştirdiğimiz bu toplantıları çok kıymetli buluyorum.” YÖK’ün sektör ile işbirliğine verdiği öneme vurgu yapan Hisarcıklıoğlu, “Dolayısıyla konuşmaların ardından Vakıf Üniversitelerimizin Mütevelli Heyet Başkanları ve Rektörlerimiz, sektörümüzü ileriye taşıyacak konuları YÖK Başkanımıza sunacaklar. Bu vesileyle işbirliğimizin gelişerek süreceğine inanıyorum ve bu güzel çalışma kültürünü bizlere sunan Prof. Erol Özvar hocamıza teşekkür ediyorum” ifadelerine yer verdi.
23 Aralık 2024 Pazartesi - 16:25
İklim krizine ’posta sanatı’ ile dikkat çektiler
Kastamonu’da düzenlenen 5. Uluslararası Posta Sanatı Sergisi’nde sanatçılar tarafından yapılan eserlerle iklim krizine dikkat çekildi. Kastamonu Üniversitesi Grafik Tasarımı Bölümü öğrencileri tarafından “İklim Krizi-Küresel Isınma” temalı 5. Uluslararası Posta Sanatı Sergisi gerçekleştirildi. Sanatseverlerin ziyaretine açılan sergi, 19 ülkeden 350 eseri bir araya getirerek, küresel ısınma ve iklim krizi konusunda farkındalık oluşturmayı ve kolektif bir bilinç oluşturarak harekete geçmeyi hedefliyor. Sergideki eserler, sadece geleceğin karamsar tablosunu yansıtmakla kalmayıp, aynı zamanda bu zorlukların üstesinden gelmek için umut ve çözüm önerileri sunuyor. Serginin açılışında konuşan Kastamonu Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erol Yıldır, sanatın toplumsal değişim ve farkındalık oluşturmadaki önemine dikkat çekerek, serginin düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür etti. Yıldır, serginin insanlığın ortak sorunlarına çözüm üretme noktasında önemli bir adım olduğunu ifade etti. Serginin küratörlüğünü üstlenen Grafik Tasarımı Bölümü’nden Araştırma Görevlisi Dr. Sofya Cihan Canbolat ise, sanatın, çevresel ve sosyal tehditlere karşı evrensel bir bilinç oluşturmak için güçlü bir araç olduğunu belirtti. Canbolat, serginin insanlığın sosyal, ekonomik ve kültürel yapıları üzerinde derin etkiler bırakan iklim krizine karşı toplumsal sorumluluğu hatırlatma amacını taşıdığını kaydetti. Sergide yer alan eserler, küresel bir sorun etrafında birleşen insanlık mücadelesine katkıda bulunurken, birlikte hareket etmenin iklim krizinin üstesinden gelmekteki önemini vurguluyor. Sergi, izleyicilere hem zorlukların hem de çözüm yollarının bir parçası olma çağrısı yapıyor. 5. Uluslararası Posta Sanatı Sergisi, 27 Aralık tarihine kadar Kastamonu Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Sanat Galerisi’nde ziyaret edilebilecek.
23 Aralık 2024 Pazartesi - 16:22
Kastamonu Üniversitesi, besin alerjisi olan çocukların ebeveynlerine eğitimler verecek
Kastamonu Üniversitesi tarafından besin alerjisi olan çocukların ebeveynlerine yönelik eğitimler verilerek farkındalık oluşturulacak. Kastamonu Üniversitesi Taşköprü Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Ayşe Özeflanili’nin yürütücülüğünde, “Besin Alerjisi Olan Çocuğa Sahip Ebeveynlere Yüz Yüze ve Sosyal Medya Aracılığı ile Verilen Pender’in Sağlığı Geliştirme Modeline Temellendirilmiş Besin Alerjisiyle Yaşam Eğitiminin Etkisinin Değerlendirilmesi” başlıklı proje, TÜBİTAK/ARDEB 1002-A Hızlı Destek Modülü kapsamında desteklenmeye değer görüldü. Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nden Doç. Dr. Sibel Küçük danışmanlığında yürütülecek olan proje ile besin alerjisi olan çocukların ebeveynlerine yönelik olarak hazırlanan eğitimlerle, ebeveynlerin bilgi eksikliklerini gidermeyi ve farkındalıklarını artırmayı amaçlıyor. Eğitimler, Pender’in Sağlığı Geliştirme Modeli temel alınarak hem yüz yüze hem de sosyal medya aracılığıyla sunulacak. Proje kapsamında, farklı eğitim yöntemlerinin etkisi karşılaştırılacak ve hemşirelik eğitimine yönelik yeni yaklaşımların literatüre kazandırılması hedeflenecek. Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, başta proje yürütücüsü Öğretim Görevlisi Ayşe Özeflanili olmak üzere tüm araştırmacıları tebrik etti.
Çok Okunan Kategori Haberleri
1
05 Eylül 2021 Pazar- 19:20
MEB'den 81 İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne yazı
2
09 Mayıs 2023 Salı- 09:07
'Zihin kodlama yöntemiyle nöron seviyesinde İngilizce öğrenmek mümkün'
3
21 Aralık 2024 Cumartesi- 15:28
Resmi Gazete’de "Aday Öğretmenlik ve Öğretmenlik Mesleği Kariyer Basamaklı Yönetmeliği" yayımlandı
4
21 Aralık 2024 Cumartesi- 15:20
Yalova’da lise öğrencilerine meslekler tanıtıldı
5
22 Aralık 2024 Pazar- 16:01
Diyadin Altınkilit İlkokulu’nu kardeş okul seçtiler
21 Aralık 2024 Cumartesi - 11:39
Van’da "Yerli Malı Haftası" coşkusu
Van’ın İpekyolu ilçesinde bulunan Hacıbekir İlkokulu’nda, "Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası" kapsamında kentin yöresel lezzetleri ön plana çıktı. Her yıl Aralık ayında okullarda kutlanan "Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası" çerçevesinde farklı eğitim kademelerinde etkinlikler düzenleniyor. Millî Eğitim Bakanlığı tarafından 81 ile gönderilen yazıda, bu kutlamalarla yerli üretim ve yerli tüketimin önemine vurgu yapılması istendi. Tüm Türkiye’de olduğu gibi Van’daki okullarda da hafta çeşitli etkinliklerle kutlanıyor. Hacıbekir İlkokulu’nda gerçekleştirilen etkinlikte öğrenciler, evlerinden getirdikleri yöresel ürünleri sergileyerek tanıttı. Keledoş, helise, Van pastası ve otlu peynir gibi kente özgü lezzetler, öğrenciler tarafından paylaşıldı ve tadıldı. İHA’ya konuşan sınıf öğretmeni Murat Doğan, öğrenci ve velilerin katılımıyla haftayı kutladıklarını belirtti. Haftada yerli üretim konusunu ön plana çıkardıklarını ifade eden Doğan, “Diğer taraftan tasarruf konusunda öğrencilerimize bilgiler verdik. Öğrencilerimize sadece bu hafta değil, bir eğitim öğretim sezonu boyunca bunu aşılıyoruz. Bugün de özellikle yöresel yemeklerimize dikkat çekmeye çalıştık. Çünkü çocuklarımız makarna ve patates kızartması gibi yiyeceklere yönelmiş. Bizler de velilerimizden Van yöresine ait yemeklerin yapılmasını istedik” dedi. Okulda düzenlenen etkinliğin çok güzel geçtiğini dile getiren öğrenciler ise özellikle Van yöresine ait yemekleri çok beğendiklerini kaydetti.
21 Aralık 2024 Cumartesi - 11:37
Van’da "Yerli Malı Haftası" coşkusu
Van’ın İpekyolu ilçesinde bulunan Hacıbekir İlkokulu’nda, "Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası" kapsamında kentin yöresel lezzetleri ön plana çıktı. Her yıl Aralık ayında okullarda kutlanan "Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası" çerçevesinde farklı eğitim kademelerinde etkinlikler düzenleniyor. Millî Eğitim Bakanlığı tarafından 81 ile gönderilen yazıda, bu kutlamalarla yerli üretim ve yerli tüketimin önemine vurgu yapılması istendi. Tüm Türkiye’de olduğu gibi Van’daki okullarda da hafta çeşitli etkinliklerle kutlanıyor. Hacıbekir İlkokulu’nda gerçekleştirilen etkinlikte öğrenciler, evlerinden getirdikleri yöresel ürünleri sergileyerek tanıttı. Keledoş, helise, Van pastası ve otlu peynir gibi kente özgü lezzetler, öğrenciler tarafından paylaşıldı ve tadıldı. İHA’ya konuşan sınıf öğretmeni Murat Doğan, öğrenci ve velilerin katılımıyla haftayı kutladıklarını belirtti. Haftada yerli üretim konusunu ön plana çıkardıklarını ifade eden Doğan, “Diğer taraftan tasarruf konusunda öğrencilerimize bilgiler verdik. Öğrencilerimize sadece bu hafta değil, bir eğitim öğretim sezonu boyunca bunu aşılıyoruz. Bugün de özellikle yöresel yemeklerimize dikkat çekmeye çalıştık. Çünkü çocuklarımız makarna ve patates kızartması gibi yiyeceklere yönelmiş. Bizler de velilerimizden Van yöresine ait yemeklerin yapılmasını istedik” dedi. Okulda düzenlenen etkinliğin çok güzel geçtiğini dile getiren öğrenciler ise özellikle Van yöresine ait yemekleri çok beğendiklerini kaydetti.
21 Aralık 2024 Cumartesi - 11:29
Yöresel gıda ürünleri yapımı kursu başladı
Niğde İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile Niğde Halk Eğitim Merkezi iş birliği ile hazırlanan “Yöresel Gıda Ürünleri Yapımı” kursu başladı. Niğde İl Tarım ve Orman Müdürlüğü Gıda ve Yem Şube Müdürlüğünde görevli gıda mühendisleri tarafından verilen eğitimlerde kursiyerlere bölgeye özgü yerel malzemelerin tanıtımı, geleneksel tariflerinin öğretilmesi, üretim teknikleri, üretilen ürünlerin korunması ve saklanması, gıda güvenliği ve hijyen kuralları ile yerel ve ulusal pazar araştırması konularında bilgiler sunuldu. 55 kursiyerin eğitim alacağı 22 Şubat 2025 tarihine kadar devam edecek olan Yöresel Gıda Ürünleri Yapımı kursu kapsamında kursiyerler eğitim ve üretim yerlerine düzenlenecek olan teknik gezilerle birlikte 320 saat eğitim almış olacak.
21 Aralık 2024 Cumartesi - 11:24
Genç Hatipler Salihli’de yarıştı
Genç Hatipler Hutbe Okuma Yarışması İl Finali, Manisa’nın Salihli ilçesinde düzenlendi. Farklı ilçelerden 11 Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencisi katıldığı yarışmada birinci Salihli Şehit Mustafa Serin Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencisi Yuşa Karakoç oldu. Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğünce İmam Hatip Liseleri arasında düzenlenen, Genç Hatipler Hutbe Okuma Yarışması Manisa İl finali Salihli Şehit Mustafa Serin Anadolu İmam Hatip Lisesinin koordinesinde Tatbikat Camiinde gerçekleştirildi. Yarışmaya farklı ilçelerden 11 Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencisi katıldı. Yarışmada İl 1’incisi Salihli Şehit Mustafa Serin Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencisi Yuşa Karakoç, İl 2’ncisi Demirci Anadolu imam Hatip Lisesi öğrencisi Velican Özcan, İl 3’üncüsü Akhisar Hillaliye Şahin Yılmaz Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencisi Süleyman Can Aktaş oldu. Dereceye giren öğrencilere Kaymakam Ali Güldoğan, Manisa İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Uğurelli ve İlçe Milli Eğitim Müdürü Mahmut Yenen tarafından ödülleri verildi. Kaymakam Ali Güldoğan, yarışmaya katılan tüm öğrencileri tebrik ederek kutladı.
21 Aralık 2024 Cumartesi - 11:08
Muratpaşa’da Dubai çikolatası atölyesi
Muratpaşa Belediyesi’nin düzenlediği son zamanların popüler yiyeceği ‘Dubai Çikolatası Atölyesi’ kent sakinleri tarafından yoğun ilgi gördü. Muratpaşa Belediyesi, Türkan Şoray Kültür Merkezi’nde 3 gün sürecek bir atölye dizisi başlattı. İlk günü ‘Yılbaşı Kurabiyesi Atölyesi’yle başlayan atölyelerin ikinci günü ‘Dubai Çikolatası Atölyesi’ oldu. Kent sakinlerinin yoğun ilgiyle takip ettiği atölye çalışmasında Pasta ve Çikolata Eğitmeni Zümrüt Kaçmaz ilk olarak çikolata yapımının püf noktalarından bahsetti. Marketlere gelene kadar onlarca aşamadan geçen çikolatanın yolculuğunu uygulamalı olarak da katılımcılara gösteren Kaçmaz, ortam sıcaklığının çikolata yapımında oldukça önemli bir unsur olduğuna dikkat çekti. Ortam sıcaklığının 18 derece olması gerektiğini belirtmesinin ardından ise Kaçmaz, çikolata yapımında erime sıcaklıklarının ve temperleme işlemlerinin öneminden söz etti. Dubai çikolatasının yapım aşamaları Çikolata yapım aşaması ilk olarak fırçalar ve gıda boyaları yardımıyla kalıpların üst zemin renklendirmesiyle başladı. Kaçmaz, Dubai çikolatası yapımında kuvertür çikolatanın tercih edilmesi gerektiğinin de altını çizdi. Ardından kuvertür çikolata benmari usulü eritildi. Mutfak termometresiyle sıcaklığı ölçülen çikolata 48 dereceye ulaştıktan sonra ocaktan alınarak mermer yüzeyine döküldü. Spatulalar yardımıyla karıştırılarak soğuması sağlandı. Temperlemenin ardından 28 dereceye düşürülen çikolata ocağa alınarak benmari usulü 30 dereceye yükseltildi. Tekrar ocaktan alınan çikolatanın sıcaklığı 29’a düştüğünde önceden gıda boyasıyla renklendirilen çikolata kalıplarına döküldü. Kalıpların sert zemine birkaç kez vurularak havasının alınmasının ardından ise kalıplara dökülen çikolata tekrar mermer üzerine dökülerek soğumaya bırakıldı ve böylece Dubai çikolatasının üst zemini hazırlanmış oldu. Ardından Dubai çikolatasının fıstık kremalı iç harcının hazırlığına geçildi. Harç içerisinde 600 gram Antep fıstığı kreması, 100 gram kavrulmuş kadayıf ve 25 gram tahin kullanıldı. Malzemelerin harmanlanmasının ardından harç, çikolatayla kaplanan kalıplara özenle sürüldü. Bu işlem tamamlandıktan hemen sonra ise çikolata, ısı derecelerine dikkat edilerek aynı işlemlerden geçirildi ve harcın üzeri çikolatayla kaplandı. Hazırlanan kalıplar buzdolabında soğumaya bırakıldı. Dubai çikolata yapımını tamamlamasının ardından Eğitmen Kaçmaz, “Dubai çikolatası trend çikolata. Atölyemizde çikolata yapımını gösterirken aynı zamanda ısı derecelerini ve detaylı püf noktalarını göstererek katılımcılara faydalı bilgiler vermeye çalıştık” diye konuştu. Dubai çikolatasını herkesin evinde kolaylıkla yapabildiğini gördüğünde çok basit bir işlem zannettiğini ve deneyimlemek için atölyeye katıldığını belirten Matematik Öğretmeni Gamze Akkaya, “Gerçekten ince detayları olan bir işlem olduğunu gördüm. Deneyimledim ve çok hoşuma gitti” dedi. Torunlarının kendisine sürekli Dubai çikolatası aldırmasıyla bu çikolatanın yapılışını öğrenmeye karar veren Gönül Gürkal ise “Her gün Dubai çikolatası almak zorunda kalıyorum. Tasarruf olur diye düşündüm. Artık yapabilirim” diye konuştu. Atölye çalışmaları, Gülşah Ilgın’ın eğitmenliğinde gerçekleşen ‘Poi Atölyesi’ ve Tuğçe Dural’ın eğitmenliğinde gerçekleşen ‘Nefes Farkındalık Atölyesi’yle devam ediyor.
21 Aralık 2024 Cumartesi - 10:58
Yazar Yelgin Arkoç Mesci BİLSEM öğrencileriyle buluştu
Yazar Yelgin Arkoç Mesci, Şehit Ferhat Ünelli Bilim ve Sanat Merkezi (BİLSEM) öğrencileriyle söyleşide buluştu. Kalenin Havvası isimli ilk kitabıyla okurların beğenisini kazanmasının ardından yeni kitabı Kal Bizimle Daphne ile serüvenini sürdüren Yelgin Arkoç Mesci, çalışmalarıyla ilgili bilgiler paylaştığı öğrencilerin sorularını yanıtladı. BİLSEM Müdürü Muhammed Bolat ile Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni Süleyman Soydaş, Amasya’nın yetiştirdiği yazara teşekkür plaketi verdi.
21 Aralık 2024 Cumartesi - 10:49
Kullanım dışı gıdalar, öğrencilerin ellerinde mamaya dönüştü
Sivas’ta bir lisede ’Sıfır Atık’ projesinden esinlenilerek kedi ve köpek maması üretim tesisi kuruldu. Okulun bodrum katında öğrenciler tarafından üretim yapılan tesiste üretilen mamalar, paketlenerek satışa hazır hale getirildi. Sivas’ın tek mama üreticisi konumunda bulunan okul, kullanım dışı yiyecekleri mamaya dönüştürerek israfın önüne geçti. Sivas Şehit Ahmet Eyce Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde, Sıfır Atık projesi çerçevesinde okulun zemin katında üretim tesisi kuruldu. Hayvan Yetiştiriciliği ve Sağlığı ile Pazarlama ve Perakende Bölümü ile ortaklaşa kurulan tesiste kedi ve köpekler için mama üretilmeye başlandı. Yaklaşık 1 yıl önce kurulan tesis, öğretmenlerin gözetiminde öğrencilerin çabalarıyla imece usulü faaliyet göstermeye başladı. Kullanım dışı yiyeceklerin israfının önlendiği ve kedi köpek mamasına dönüştüğü tesiste ortaya çıkan ürünler, SİMA adı altında satışa çıkarıldı. Sivas’ta özel ve kamu anlamında tek mama üreticisi olan okulun idarecileri, ilerleyen dönemde e-Ticaret aracılığıyla satış yapmayı hedefliyor. “Amacımız öğrencileri meslek hayatına hazırlamak” Tesisin koordinatörlüğünü yapan öğretmen Murat Uzun, "İlk olarak amacımız öğrencilerin meslek hayatına hazırlanarak üretim aşamalarının hepsini görmesidir. Diğer bir aşamada ise e-Ticaret sistemini kurarak ürünlerin satışa sunulmasını sağlamaktır. Üretim aşamasında ilk olarak bir insanın yiyebileceği malzemeleri restoranlardan, otellerden ve Milli Eğitim’e bağlı okullardan alıyoruz. Hijyen kurallarına bağlı bir şekilde malzemelerimizi burada biriktiriyoruz. Daha sonrasında elde ettiğimiz ekmekleri kırıcı makinasından öğrencilerimiz öğütüyor. Öğütülen malzemeleri istifliyoruz. İkinci aşamada kıyma, balık ürünleri, patates, domates ve biber gibi kızartılmış ürünleri karıştırıcı makinamızda hamur haline getiriyoruz. Yaklaşık 4 saat sonra hamur belli bir kıvama geldiğinde şekil verici makinamıza koyuyoruz. Mamanın son şeklini verdikten sonra son aşamamıza gelerek ürünlerin fırınlamasını yapıyoruz. Ürünler fırınlandıktan sonra yaklaşık 2 günlük bir zaman diliminde ürünleri kurutuyoruz. Daha sonra hijyen kurallarına uyarak paketlemesini yaparak dağıtımını yapıyoruz" dedi. Besin değeri yüksek mamalar, kullanım dışı gıdalardan oluşuyor Şehit Ahmet Eyce Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Aytekin Yıldırım ise, "Okulumuzda kurmuş olduğumuz kedi ve köpek maması üretim tesisi, Milli Eğitim Bakanlığı’nın başlatmış olduğu ’Sıfır Atık’ projesinden esinlenerek oluşturuldu. Proje kapsamında kullanım dışı kalmış gıda maddelerinin evlerden, pansiyonlardan ve lokantalardan toplanarak tekrar üretime kazandırılması amaçlanmaktadır. Bu doğrultuda okulumuzda oluşturmuş olduğumuz üretim tesisi patili dostlarımız olarak isimlendirdiğimiz kedi ve köpeklere hizmet sunmaktadır. Bu doğrultuda kullanım dışı kalmış malzemeler tesisimizde belirli aşamalardan geçtikten sonra tekrar mama olarak üretime kazandırılmaktadır" ifadelerine yer verdi. Üretim tesisinde görev yapan öğrenci Burhan Karapınar ise, "Arkadaşlarımızla beraber kedi ve köpek maması üretiyoruz. Burada hem akademik eğitim alıyoruz hem de üretim yapıyoruz. Okuldan mezun olduktan sonra bu işi dışarıda da yapmak istiyorum" şeklinde konuştu.
21 Aralık 2024 Cumartesi - 10:37
Okullarda yılbaşı kutlaması yapılmayacak
Devlet okullarında ’yılbaşı’ ve ’Noel’ adı altında düzenlenen kutlamaların ‘kültürel değerlere aykırı’ olduğu gerekçesiyle yasaklandığı duyuruldu.
21 Aralık 2024 Cumartesi - 10:29
Kalemkâr öğrenciler okulu tarihle renklendiriyor
Amasya’da lise öğrencisi 5 kız, geleneksel Türk sanatlarından kalem işi sanatının yeniden canlandırılması amacıyla uygulanan "Kalemkâr Okullar Projesi" sayesinde bu tarihi sanatı öğrenip okullarını renklendiriyor. Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü’nün yurt genelinde 15 okulda uyguladığı proje kapsamında Amasya Türk Telekom Proje İmam Hatip Lisesi Fen ve Sosyal Bilimler Proje Okulu’nda 5 öğrenciye kalem işi sanatı eğitimi verilmesiyle unutulmaya yüz tutan bu sanatın yeni nesillere yaygınlaştırılması hedefleniyor. Hattat ve tezhip ustası Mehmet Tektaş’tan temel bilgiler edinip fırçaları eline alan öğrenciler, hummalı çalışmayla okulun boş duvarlarını sanat eseriyle donatmaya başladı. Kalemkâr öğrenciler eserlerinin tamamlanmasın sonrasında yarışmaya katılacak. Şehzadeler şehri Amasya’daki tarihi camilerin duvarlarını kaplayan klasik Osmanlı dönemi süslemeleri örnek alan öğrencilerinin okulun koridorlarını renklendirmeye çalıştığını belirten Görsel Sanatlar Öğretmeni Mete Bahşi, ortaya çıkan eserlerin projeye katılan diğer okullarla yarışacağını açıkladı. Tarihi motiflerin titiz bir şekilde duvara işlediklerini anlatan öğrencilerden Ayşe Selin İnan, “Bu sanatın inceliklerini öğrenirken bir yandan da keyif alıyoruz” dedi. Selin Kılıç ise üniversite eğitimini bu alanda sürdürüp kendisini geliştirmeyi hedeflediği söyledi. Okul müdürü Ahmet Eren de yüzyıllar boyunca Türk İslam sanatlarının bir dalı olarak sivil, dinî, askerî ile mimari yapıların iç ve dış mekân süslemelerinde önemli bir unsur olan kalem işi sanatını yaşatmaya hevesli olan öğrencilerini kutladı.
21 Aralık 2024 Cumartesi - 10:24
Afyonkarahisar’da AÖL heyecanı ilk oturumla başladı
Yurt genelinde olduğu gibi Afyonkarahisar’da da Açık Öğretim Lisesi (AÖL) sınavlarının 1.’nci dönem ilk sınavları sabah erken saatlerde başladı. Kentte AÖL’nin ilk oturumu çok sayıda sınav merkezinde saat 10.00’da başladı. Adaylar sınava gireceği okullara yaklaşık yarım saat önceden gelirken, birçok sınav merkezinde aday sayısının fazla olmasından dolayı yoğunluk yaşandı. Sınav dolayısıyla polis tarafından okullarda yoğun güvenlik önlemi alındı. Adaylar sınav salonlarına üst aramaları yapıldıktan sonra alındı. İlk oturumu saat 10.00’da başlayan sınav devam ederken, 2 oturumun ise 14.00’da başlayacağı belirtildi.
21 Aralık 2024 Cumartesi - 10:19
23 yılda 2 bin 470 kişiye itfaiye eğitimi
1999 Marmara Depremi sonrası hayata geçirilen projeyle Kocaeli İtfaiyesi, 23 yılda 2 bin 470 kişiye eğitim verdi. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı tarafından 1999 Marmara Depremi sonrası hayata geçirilen “Gönüllü İtfaiyecilik Projesi” faaliyetlerine devam ediyor. Büyükşehir İtfaiye Dairesi Başkanlığı İtfaiye Müdahale Şube Müdürlüğü’ne bağlı olarak görev yapan gönüllü itfaiyeciler, müdahale hizmetlerine de önemli katkılar sunuyor. Her meslek grubundan vatandaşların itfaiye hizmetlerine destek verdiği Gönüllü İtfaiyecilik Projesi kapsamında eğitime katılan kursiyerler, sınavda başarılı olmaları halinde "Gönüllü İtfaiyeci" olmaya hak kazanıyor. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı İtfaiye Önleme ve Eğitim Şube Müdürlüğü Eğitim Birimi (KOBİTEM) tarafından son olarak Tuzla Kent Konseyi Arama Kurtarma ekiplerine gönüllü itfaiyecilik eğitimi verildi. Katılımcılara itfaiye eğitmenleri tarafından "Yanma ve Yangın", "Yangın Yerindeki Tehlikeler", "Kişisel Koruyucu Ekipman", "Yangına Müdahale Ekipmanı", "Söndürme Maddeleri ve Teknikleri", "Yangına Müdahale Organizasyonu" ve "Trafik Kazalarında Teknik Kurtarma" başta olmak üzere birçok konuda 40 saat süren eğitimler verildi.
21 Aralık 2024 Cumartesi - 09:42
Aydınlar beldesinin 3 okulunda yerli malı haftası etkinlikleri yapıldı
Bitlis’in Adilcevaz ilçesindeki Aydınlar beldesinde üç okulda yerli malı haftası etkinliği düzenlendi. Adilcevaz ilçesine bağlı denizden bin 820 metre yüksekte Süphan Dağı’nın eteğindeki Aydınlar beldesinde 3 okulda yerli malı haftası etkinliği düzenlendi. Adıyaman’dan gönderilen çığ köfteye, yerli yemeklerden keledoş eklenince müzikli eğlenceye ilgi büyük oldu. Öğrencilerin kendi çapında çeşitli yemekler getirerek, öğretmenler de bölgenin meşhur yemeğini yaptı. Etkinliğe Aydınlar Belde Belediye Başkanı İbrahim Ergün’ün de katılımıyla güzel bir etkinlik yaşandı. İlkokul sınıf öğretmeni Zehra Çelik, "Yerli malı haftası etkinliklerimiz harika geçti, Adıyaman’a ait çiğ köfteyi İstanbul’dan bize gönderdiler. Biz de burada bölgenin meşhur yemeğini, keledoşu okulumuzda yaptık. Büyük bir ilgi görülen etkinliğimize Belediye Başkanımız İbrahim Ergün’ün katılımı bizleri mutlu etti" dedi. İmam Hatip Ortaokulu Müdürü Uğur Durmuş, "Okulumuzda yerli malı haftasını çocuklarımızla büyük bir mutluluk içerisinde yaptık. Çok eğlenceli geçti. Emeği geçenlere teşekkür ederim" diye konuştu. Aydınlar Ortaokulu Müdürü Şakir Karaaslan ise, "Her yıl olduğu gibi bu yılda yerli malı haftasını yaptık. Etkinliğimiz gayet güzel ve renkli geçti. Biz öğretmen-öğrenci bu etkinliği kutladık. Etkinliğimize katılımlarından dolayı Belediye Başkanımız İbrahim Ergün’e teşekkür ederiz" dedi.
Daha Fazla Yükle
GERİ BİLDİRİM
Geliştirme sürecine katkıda bulunmak için lütfen sitede karşılaştığınız hataları bize bildirin.
Gönder