POLİTİKA - 08 Aralık 2025 Pazartesi 10:36

Kaymaz: "FETÖ’nün, PKK’nın, DEAŞ’ın ve Türkiye düşmanlarının farklı maskelerle tekrar sisteme sızma çabalarına geçit verilmemelidir’’

A
A
A
Kaymaz: "FETÖ’nün, PKK’nın, DEAŞ’ın ve Türkiye düşmanlarının farklı maskelerle tekrar sisteme sızma çabalarına geçit verilmemelidir’’

Erdemliler Hareketi Derneği Diyarbakır Temsilcisi Atilla Kaymaz, FETÖ’nün, PKK’nın, DEAŞ’ın ve Türkiye düşmanlarının farklı maskelerle tekrar sisteme sızma çabalarına geçit verilmemesi gerektiğini belirterek, "Bugün yapılması gereken, af pazarlıkları değil, milli güvenliğe kast eden her odağın toplumsal hafızadan silinmesini değil, tam tersine doğru şekilde hatırlanmasını sağlamaktır" dedi.


Erdemliler Hareketi Derneği Diyarbakır Temsilcisi Atilla Kaymaz, FETÖ gerçeğinin hala ortada dururken, bugün hala bu yapıyı koruma ve kollama arayışında olanların niyetini sorgulamak her vatanseverin görevi olduğunu söyledi. "Kim gerçekten yanlışın düzelmesini istiyor, kim zinciri kırmak için konuşuyor, kim zinciri saklamak için çabalıyor? Bu sorular artık bir vicdan muhasebesi değil, Türkiye’nin güvenlik hafızasını diri tutma zorunluluğudur" diyen Kaymaz, "Son dönemlerde kamuoyuna pompalanan mağduriyet hikayeleri, kesinlikle duygusal zeminlerde değil, devlet aklıyla okunması gereken bir operasyon dili olarak karşımızdadır. Zira terörsüz Türkiye hedefinin olgunlaştığı bir süreçte, FETÖ’ye yönelik af baskısının yeniden gündeme getirilmesi masum bir teklif değil, Türkiye’nin istikrarını bulandırmak isteyen küresel aklın bir provokasyon denemesidir. Bu girişimlerin arkasında, ülkemizi kaosa sürüklemek isteyen evangelist-siyonist odakların taşeronluğunu yapan yapılar olduğunu görmek için derin bir analiz yetmez; sadece hafızası güçlü olmak yeterlidir" diye konuştu.


Bugün gerçekleri ters yüz ederek konuşanların olduğunu ifade eden Kaymaz, "Cehaleti bilgi, ihaneti makyajlı siyaset, terör işbirlikçiliğini ise ’normalleştirme çabası’ gibi sunan bir siyasal kitleyle karşı karşıyayız. Bir kısmı harici zihniyetin kalın çizgilerini taşıyan, bir kısmı da meşruiyet devşirmek için her dönemin rüzgarına göre yön değiştiren bu profil, FETÖ’nün yıllardır bu millete yaşattığı acıları, kumpasları, casusluk faaliyetlerini, faili olduğu ihaneti yok sayarak bugün af dilenciliğine soyunabiliyor. Bu tablo, sadece siyasi bir zafiyet değil, devlet hafızasına kasteden bir sorumsuzluk halidir. Terörsüz Türkiye vizyonu, bir lütuf değil, milletimizin bedel ödeyerek inşa ettiği bir beka projesidir. Bu projeye yönelik her sabotaj girişimi, hangi siyasi kostümle sunulursa sunulsun, milletimizin huzuruna, devletimizin birliğine, Cumhuriyetimizin bekasına yönelmiş bir tehlike olarak okunmalıdır. FETÖ’nün, PKK’nın, DEAŞ’ın ve Türkiye düşmanlarının farklı maskelerle tekrar sisteme sızma çabalarına geçit verilmemelidir. Bugün yapılması gereken, af pazarlıkları değil; milli güvenliğe kast eden her odağın toplumsal hafızadan silinmesini değil, tam tersine doğru şekilde hatırlanmasını sağlamaktır. Türkiye artık terör örgütlerinin manevra alanını daraltmış, oyun kuran bir ülkedir. Bizler de bu süreçte milletimizin yanında, devletimizin safında, liderliğini kararlı şekilde sürdüren Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın duruşunun arkasında olmayı bir sorumluluk olarak görüyoruz. Beka, sadece bugünü değil; yarınları da koruma iradesidir. Ve biz bu iradeden asla vazgeçmeyeceğiz" şeklinde konuştu.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Batman Bakan Şimşek: "Batman, Türkiye’nin yeni üretim merkezlerinden biri olacak" Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Batman’da "Küresel Meydan Okumalar ve Türkiye" konulu konferansa katıldı. Bakan Şimşek, "Bölgemiz genç nüfusa ve güçlü bir beşeri sermayeye sahip. Teşvik var, altyapı var. Geriye finansal sermaye ve girişimcilik kalıyor. Ben inanıyorum ki Batman, Türkiye’nin önemli üretim merkezlerinden biri haline gelecek" dedi. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Batman Üniversitesi Batı Raman Kampüsü’nde düzenlenen "Küresel Meydan Okumalar ve Türkiye" konulu konferansa katıldı. Türkiye’nin son 48 yıldır terörle mücadele ettiğini belirten Bakan Şimşek, bu sürecin ülkeye fırsat maliyeti dahil yaklaşık 2 trilyon dolara mal olduğunu söyledi. Şimşek, "Eğer bu kaynaklar ülkemizin kalkınmasına harcanabilseydi, önümüzdeki 50 yılda Türkiye’yi ve bu bölgeyi kimse tutamazdı" dedi. Yakın coğrafyada yaşanan çatışmaların bölge halkına büyük acılar yaşattığını vurgulayan Bakan Şimşek, Türkiye’nin etnik sorunları barış ve kardeşlik içerisinde çözmesinin bölgesel entegrasyon açısından büyük önem taşıdığını ifade etti. Şimşek, "Bu, bölgenin bir bütün olarak kalkınması ve gelişmesi anlamına geliyor. Topraklar bereketli, insanlar çalışkan. Huzur ve istikrar olduğunda refah artışı kaçınılmazdır" diye konuştu. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun Türkiye’nin yeni büyüme motorları olacağını dile getiren Bakan Şimşek, hükümet olarak Batman başta olmak üzere bölge genelinde insana ve altyapıya önemli yatırımlar yaptıklarını söyledi. Bölgeye havalimanları kazandırıldığını ve Türkiye’de en yüksek yatırım teşviklerinin bu illere verildiğini hatırlatan Şimşek, terörün oluşturduğu belirsizlik nedeniyle özel sektör yatırımlarının uzun süre sınırlı kaldığını belirtti. Son dönemde özel sektör yatırımlarının artmaya başladığını ifade eden Şimşek, "Bölgemiz genç nüfusa ve güçlü bir beşeri sermayeye sahip. Teşvik var, altyapı var. Geriye finansal sermaye ve girişimcilik kalıyor. Ben inanıyorum ki Batman, Türkiye’nin önemli üretim merkezlerinden biri haline gelecek" dedi. Dünya ekonomisinde büyümenin her geçen yıl yavaşladığını kaydeden Şimşek, Türkiye’de enflasyon ve hayat pahalılığıyla mücadele kapsamında bir yavaşlama sürecine girildiğini, ancak enflasyonun düşmesiyle birlikte güçlü bir ekonomik toparlanma yaşanacağını söyledi. Türkiye’nin düşük enflasyon dönemlerinde yüzde 6 civarında büyüdüğünü hatırlattı. Ekonomi programının üçüncü evresine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Şimşek, "Önümüzdeki iki yılda enflasyonun tek haneye düşmesini, bütçe açığının kalıcı şekilde milli gelirin yüzde 3’ünün altına, cari açığın ise yüzde 1’in altına inmesini hedefliyoruz. Rekabet gücümüzü artırarak küresel fırsatlardan azami ölçüde yararlanacağız. İlk iki evreyi başarıyla geride bıraktık" ifadelerini kullandı. Bakan Şimşek, bölgede barışın hakim olması ve yeniden inşa sürecinin başlaması halinde, önümüzdeki 10 yılda bölgede yaklaşık 1 trilyon dolarlık yeniden inşa ve yatırım fırsatı oluşacağını sözlerine ekledi.