EĞİTİM - 11 Ocak 2025 Cumartesi 09:17

Diyarbakırlı öğretmen 10 binlerce öğretmenin başvurduğu Ulusal ve Avrupa Kalite Etiketi ödüllerine layık görüldü

A
A
A
Diyarbakırlı öğretmen 10 binlerce öğretmenin başvurduğu Ulusal ve Avrupa Kalite Etiketi ödüllerine layık görüldü

Diyarbakır’da sınıf öğretmeni Nevzat Can, eğitime adanmış çalışmaları ve sosyal sorumluluk projelerine verdiği desteklerden ötürü Ulusal ve Avrupa Kalite Etiketi ödüllerine layık görüldü.


Sınıf öğretmeni Nevzat Can, pandemi sürecinde, eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak ve dezavantajlı öğrencilerin öğrenme kayıplarını en aza indirmek amacıyla yıl boyunca haftada iki gün, altı farklı mezraya giderek öğrencileriyle buluştu. Gün boyu etkinlikler düzenleyerek onların eğitimlerini destekleyen Can, kırsaldaki çocukların kaliteli eğitime erişimine katkıda bulunmayı hedefledi. Bu özverili çalışmaları, eğitime olan bağlılığını ve sosyal sorumluluk bilincini bir kez daha ortaya koydu.


Eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak adına özellikle kırsalda okuyan kız çocuklarının LGS ve üniversite sınavlarına hazırlık süreçlerine destek olan ve kitap yardımları sağlayan Can, aynı zamanda üniversiteye yerleşen öğrenciler için burs başvurularına yardımcı oluyor, yardım faaliyetleri ve sosyal sorumluluk projelerine destek oluyor. Mesleğinin 16 yılını köylerde geçiren Nevzat Can, bulunduğu köye hayırsever desteğiyle tam teşekküllü bir Z Kütüphane kazandırıp köy okullarına 4 bin kitaplık bir kütüphane kurulmasını sağladı.


Nevzat Can, STEM ve Scientix projelerinde aktif bir şekilde yer alarak Türkiye genelinde bilinirlik kazandı. Scientix Türkiye Elçisi ve Codeweek Lider Öğretmeni olarak seçilen Can, öğretmenlere yönelik verdiği eTwinning eğitimleriyle 2020 yılından bu yana 6 binden fazla öğretmenin proje oluşturmasına, bu projeleri yürütüp tamamlamalarına ve ödül almalarına destek oldu, eTwinning Mentör çalışmaları devam ediyor.


Can, Hindistan merkezli AKS Education Awards tarafından düzenlenen ve 115 ülkeden on binlerce öğretmenin başvurduğu Global Teacher Awards (Küresel Öğretmen Ödülü) organizasyonunda Türkiye’den ödül almaya hak kazanan üç öğretmenden biri oldu. Ancak ödülü almak için tüm hazırlıklarını tamamlamış, uçak biletini almış ve vize başvurusunu yapmış olmasına rağmen, kanser tedavisi gören annesini yalnız bırakmamak için Hindistan’ın Delhi kentinde düzenlenecek ödül törenine katılmaktan vazgeçti. Ödül, İstanbul’da düzenlenecek bir törenle kendisine takdim edilecek.


Küresel Öğretmen Ödülü’nün her yıl dünyadan 115 ülkeden öğretmenlerin başvurusu sonucu değerlendirilip verildiğini belirten Nevzat Can, her ülkeden 2 veya 3 öğretmeni almaya çalıştıklarını söyledi. Nitelikli, sürdürülebilir çalışma yapanların çalışmaları değerlendirildiğini aktaran Can, "İnternet siteleri var o site üzerinden başvuru yapılıyor. Çalışmalar kanıtlarıyla CV ile birlikte yükleniyor. Yapılan çalışmaların kanıtlarının olması gerekiyor. Değerlendirme süreci var. Değerlendirme süreci sonucunda nitelikli buluyorlarsa iletişime geçiyorlar. Hindistan’da düzenlenen Küresel Öğretmen Ödül törenine davet ediyorlar. Türkiye geneli 3 öğretmen Küresel Öğretmen Ödülüne layık görüldü. Şu an zaten Hindistan’a gittiler 11-12 Ocak’ta orada ödül töreni yapılıyor” dedi.


16 yıl köyde çalıştığını, köyde yaptığı sürdürülebilir eğitim çalışmalarının olduğuna değinen Can “Özellikle pandemi sürecinde öğrencilerim ile çalışmalar yaptım. Köy okuluna 4 bin kitaplık bir kütüphane kazandırdık. Uluslar arası eTwinning programı yürüttüm. Özel ödüller aldım, Avrupa ödülleri aldım. Annemin rahatsızlığından dolayı ödülü almaya gidemedim. Tüm hazırlıklarımı yaptım, vize başvurusunda bulundum, uçak biletimi de aldım. Annem kemoterapi gördüğü için o süreçte rahatsızlandı, bende gitmekten vazgeçtim. Ödülü İstanbul’daki bir törende vereceklerini belirttiler" ifadelerini kullandı.



Diyarbakırlı öğretmen 10 binlerce öğretmenin başvurduğu Ulusal ve Avrupa Kalite Etiketi ödüllerine layık görüldü

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çanakkale Prof. Dr. Yeşim Büyükateş: "Müsilaj etkilerinin izlenmesi için biyolojik, hidrolojik ve ekolojik parametrelerin sürekli takip edildiği bir sistem kurulmalıdır" Çanakkale Boğazı ve Marmara Denizi yüzeyinde müsilaj (deniz salyası) oluşumu yeniden artış gösterdi. Çevre sorunuyla ilgili açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Yeşim Büyükateş, müsilaja ilişkin kısa ve uzun vadede çözüm önerilerini anlattı. Büyükateş, müsilajın etkilerinin izlenmesi için biyolojik, hidrolojik ve ekolojik parametrelerin sürekli takip edildiği bir sistem kurulması gerektiğini belirtti. Çanakkale Boğazı’nda deniz yüzeyinde müsilaj (deniz salyası) oluşumu yeniden artmaya başladı. Bazı bölgelerde belirginleşen müsilaj, çevre açısından endişeye yol açtı. Özellikle balıkçılar, deniz ekosistemindeki bu olumsuz gelişme nedeniyle kaygı duymaya başladı. Müsilaj, 2020 yılında Marmara Denizi’ni etkisi altına alarak ciddi bir çevre sorununa dönüşmüştü. Bu yıl Çanakkale önlerinde tekrar gözle görülür hale gelen müsilajın etkileri ve nedenleri yeniden gündeme geldi. "Besin zincirinin bozulmasına ve biyolojik çeşitlilikte düşüşe yol açmaktadır" Çevre sorunuyla ilgili açıklamalarda bulunarak, müsilajın oluşum nedenlerini ve çözüm önerilerini paylaşan Prof. Dr. Yeşim Büyükateş, "Deniz suyu sıcaklıklarının yüksek olması, güneş ışınlarının miktarı, yağışlarla kentsel ve tarımsal araziden yüzey akışıyla azot, fosfor gibi besin elementlerinin yoğun miktarlarda denizel sisteme girişi, akıntı hareketleri, müsilaj oluşumuna sebep olan fitoplanktonik grupların varlığı ve noktasal/noktasal olmayan kirlilik kaynakları sistemde yoğun birikimler oluşmasını desteklemektedir. Bu durum, deniz ekosistemlerinde habitat kaybına, oksijen alışverişi ve fotosentezde azalmaya, besin zincirinin bozulmasına ve biyolojik çeşitlilikte düşüşe yol açmaktadır" dedi. "Kirlilik yükünü bertaraf edecek planlamalar yapılmalıdır" 2008 ve 2020 yıllarında yaşanan yoğun müsilaj oluşumu ve gerçekleştirilen çalışmaların ardından belirttiği noktalar hakkında konuşan Prof. Dr. Büyükateş, "Kısa vadede; evsel, endüstriyel ve kanalizasyon atıklarının arıtılmadan deşarjı engellenmelidir. Tarımsal faaliyetlerde kullanılan gübre ve pestisitlerin su sistemine taşınmasını engellemek için sürdürülebilir tarım uygulamaları desteklenmeli ve bu kirlilik yükünü bertaraf edecek planlamalar yapılmalıdır. Uzun vadede ise sulak alanların korunması, aşırı avcılığın önlenmesi, kıyı erozyonunun kontrolü ve habitat kaybının engellenmesi sağlanmalıdır. Doğal balıkçılıktan ziyade temiz balık yetiştiriciliği desteklenmelidir. Yağmur suyu ve kanalizasyon atıklarının ayrılması planlanmalıdır. Müsilaj etkilerinin izlenmesi için biyolojik, hidrolojik ve ekolojik parametrelerin sürekli takip edildiği bir sistem kurulmalıdır. Halkın katı atık yönetimi ve çevre bilinci konularında bilinçlendirilmesi önemlidir. Bu önlemler, ekosistem tabanlı bir yaklaşımla sürdürülebilir deniz yönetimini mümkün kılacaktır” diye konuştu.
Manisa Derbent Mahallesinde dere geçişleri güvenli hale geldi Manisa Su ve Kanalizasyon İdaresi (MASKİ) Genel Müdürlüğü ekipleri, Turgutlu ilçesine bağlı Derbent Mahallesi’nde, dere geçiş noktasında yaptığı menfez çalışmasıyla ulaşımı güvenli hale getirdi. Çalışmalar sayesinde aşırı yağışlar nedeniyle zarar gören menfezler yenilenerek vatandaşların can ve mal güvenliği sağlanırken mahalle sakinlerinden teşekkür mesajları geldi. MASKİ Genel Müdürlüğü, dere yataklarına yakın tarım arazileri ve yerleşim yerlerinde can ve mal güvenliğini sağlamak amacıyla menfez montaj çalışmalarına devam ediyor. Bu kapsamda Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı ekipleri, Turgutlu ilçesi Derbent Mahallesi’nde dere geçiş noktasına altı adet menfez yerleştirdi. Bu işlemle hem ulaşım güvenliği sağlandı hem de vatandaşların günlük hayatı kolaylaştırıldı. Mahalle muhtarından teşekkür Derbent Mahallesi Muhtarı Ziya Köroğlu, “Karacaali Çayı’ndan geçiş yıllardır çiftçilerimiz için büyük bir sorun olmuştu. Özellikle kış aylarında tarım arazilerine ulaşımda ciddi sıkıntılar yaşanıyordu. Bu önemli çalışmayı hayata geçmesine vesile olan başta CHP Manisa Milletvekilimiz Bekir Başevirgen olmak üzere Büyükşehir Belediye Başkanımız Ferdi Zeyrek ve Turgutlu Belediye Başkanımız Çetin Akın’a teşekkür ederim. Çiftçilerimiz artık rahat bir nefes aldı” ifadelerini kullandı. “Traktörlerimiz su altında kalıyordu” Mahalle sakinlerinden Selçuk Atlı da yapılan çalışmalardan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Karacaali Çayı’ndan geçmek bizim için büyük bir sıkıntıydı. Suyun şiddetli aktığı zamanlarda traktörlerimiz su altında kalıyordu. Büyükşehir Belediye Başkanımız Ferdi Zeyrek sayesinde artık bu tehlikeden kurtulduk. Allah razı olsun. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi.