ÇEVRE - 18 Kasım 2024 Pazartesi 16:54

Merkezefendi Belediyesinin ürettiği mama makineleri büyük ilgi gördü

A
A
A
Merkezefendi Belediyesinin ürettiği mama makineleri büyük ilgi gördü

Merkezefendi Belediyesi tarafından ‘Tüm Canlar Bize Emanet Mama Makineleri Tanıtım Fuarı’ gerçekleştirildi. Türkiye’nin dört bir noktasından belediye başkanları ve ilgili birim müdürlerinin katıldığı fuarda konuşan Başkan Doğan, “Merkezefendimizde sosyal belediyeciliği ön plana çıkardık. Hem ürettik hem doğa dostu bir belediye olduk” dedi.



Çevre dostu ve sosyal belediyecilik anlayışıyla ilçede birçok hizmeti hayata geçiren Merkezefendi Belediyesi, çalışmalarına tüm hızıyla devam ediyor. Merkezefendi Belediyesi’nin kendi imkanlarıyla ürettiği mama makineleri gerçekleştirilen ‘Tüm Canlar Bize Emanet Mama Makineleri Tanıtım Fuarı’nda tanıtıldı. Belediye bütçelerine katkı sağlayan ve tasarruf odaklı yaklaşımlarıyla dikkat çeken mama makineleri konusunda, Türkiye’nin farklı şehirlerinden gelen Belediye Başkanları ve ilgili birim müdürlerine sunum yapıldı. 7 büyükşehir belediyesi, 2 il belediyesi ve 41 ilçe belediyesinden katılımcıya en ince ayrıntısına kadar yapılan sunumda, mama makinelerini Merkezefendi Belediyesi’nden temin eden belediyelere de yer verildi.


Tanıtım fuarının ikinci gününde ise sokak hayvanlarının yaşam koşullarını iyileştirme hedefiyle hayata geçirilen Merkezefendi Belediyesi Pet Kafe ve Mama Üretim Tesisi’nden başlayarak, üretim odaklı ve sosyal projeler yerinde incelendi. Heyet, iki günlük program sonunda mama makinelerinin belediyeler ve kurumlar için önemli olduğunu belirterek, kendi şehirlerinde de bu hizmeti uygulamak istediklerini söyledi.



“Merkezefendimizi ülkemizde ön plana çıkardık”


Göreve geldikleri tarihten itibaren Merkezefendi’yi geliştirdiklerini belirten Merkezefendi Belediye Başkanı Şeniz Doğan, “Merkezefendi bir sanayi ilçesi. Eğitimde de gerçekten başarılı bir yerdeyiz. Denizli’nin geneline baktığımız da en çok göç alan ilçeyiz. Sosyal belediyeciliği Merkezefendimizde ön plana çıkardık. Denizli’de ilk olarak Halk Süt ile başladık. Sonrasında Halk Ekmek ile devam ettik. Nüfusa göre Türkiye’de Halk Süt dağıtan iller ve ilçelerin arasında Merkezefendimiz ikinci sırada. Yakın bir zamanda da Merkezefendi’yi Halk Et ile buluşturduk. Kreşler en güçlü yanlarımızdan bir tanesi. Layıkıyla ilçemizin vizyonunu ve misyonunu taşıyan işler yapmaya gayret ettik. Halk Eti, Halk Süt’ü ve Halk Ekmeği aynı anda yapan Türkiye’de ilk ilçe belediyesiyiz” ifadelerini kullandı.



“Merkezefendi’yi güzelleştirmeye ve geliştirmeye devam edeceğiz”


Merkezefendililerden büyük destek gördüklerini söyleyen Başkan Doğan, “Pandemi döneminde mama kampanyaları başlattık, marketlerden mama almaya çalıştık ama sürdürülebilir bir durum söz konusu olmadı. Hayvan dostlarıyla neler yapabileceğimizi düşündük. Sokak hayvanları için mama üreten makineyi biz ilçemize kazandırdık. Çok güzel de destek gördük. Komşu iller ve ilçelerde duyulmasıyla çok güzel bir yankı uyandırdı. Üreten belediyecilik anlayışını ortaya çıkarmaya çalıştık. Hem ürettik hem doğa dostu bir belediye olduk. Bu güzel ivmeyle beraber daha da moral bularak bunları daha da geliştirdik. Mama makineleri ile birlikte Sağlıklı Kentler Birliği’nden güzel bir ödül aldık. Biz istiyoruz ki bütün belediyelerimiz üretsin, bütün belediyelerimiz birlik ve beraberlik içinde çalışsın. Bizler Merkezefendi’yi güzelleştirmeye ve geliştirmeye devam edeceğiz” diye konuştu.



“Bu hizmet oldukça önemli”


Merkezefendi Belediye Başkanı Şeniz Doğan’a bu hizmetinden ötürü teşekkür eden Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu ise “Özellikle sokak hayvanlarının bu kadar gündem olduğu zamanda en azından elimizde atıkların değerlendirilmesi bu atıkların yeniden dönüştürülmesi hem sokak hayvanlarımızı da katkı sunması anlamında yürütmüş olduğu çalışma oldukça önemli. Üretim her şeyin başı. Bu şehrin ve bu ülkenin kaynaklarını en doğru şekilde kullanmakla ilgili bir sorumluluğumuz var. Ben değil biz diyebilen insanların sayısını çoğaltmak zorundayız. Bu ülkenin bu günlere gelmesinde bu ülkenin ayağa kalkmasındaki en büyük pay kendilerini değil gelecek nesilleri düşünen insanların vermiş olduğu mücadeledir. Fuarımızın hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.



Merkezefendi Belediyesinden makine parkurlarını temin eden belediyelerin temsilcileri de gerçekleştirilen fuarda söz alarak makinelerin sağladığı faydaları anlattı. Bu makinelerin bütçeye ve geri dönüşüme büyük bir tasarruf sağlandığını belirten temsilciler, vatandaşlardan da olumlu dönüşler aldıklarını ifade ettiler. Sunum sonunda katılımcılar makineleri inceleyerek görevlilerden bilgi aldı.



Merkezefendi Belediyesinin ürettiği mama makineleri büyük ilgi gördü

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Ali Kuşçu eserler sergisine katıldı İstanbul Rami Kütüphanesi’nde düzenlenen "Semerkant’tan İstanbul’a Ali Kuşçu ve Çevresi Yazma Eser Sergisi", Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un da katıldığı törenle açıldı. Türk tarihinde astronomi, fizik, matematik gibi birçok alanda çalışmalar yaparak bilime öncülük yapan Ali Kuşçu’nun vefatının 550. yıl dönümü münasebetiyle hazırlanan "Semerkant’tan İstanbul’a Ali Kuşçu ve Çevresi Yazma Eser Sergisi", Rami Kütüphanesi’nde açıldı. Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı (YEK) ve Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) tarafından hazırlanan serginin açılışına Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker, Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanı Dr. Coşkun Yılmaz, Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu ve akademisyenler katıldı. “Bu bakış ve anlayış İstanbul’u bilim, kültür ve sanatın merkezi yapmıştı” Programda konuşan Bakan Ersoy, “İster bir beylik, ister Selçuklu ve Osmanlı gibi bir cihan devleti olsun Türkün yönetimi altında, töremizin gereği olarak âlim daima el üstünde tutulmuş, baştacı edilmiştir. İlim, Türk-İslam medeniyetinde her şart altında aranıp bulunması, âlim ise himaye ve muhafaza edilmesi gereken bir hazine olarak görülmüştür. Çağ açıp çağ kapatan Fatih Sultan Mehmed, cihan sultanlığının yanında ilim sahasında da zamanının çok ötesinde bir lider, çok iyi yetişmiş ve sürekli kendini geliştirme, araştırma ve öğrenme çabasında olmuş eşsiz bir insandı. Bu bakış ve anlayış İstanbul’u bilim, kültür ve sanatın merkezi yapmıştı. Ali Kuşçu da Akkoyunlu elçisi olarak geldiği İstanbul’da bizzat Fatih tarafından kalmaya ikna edilmiş; bu büyük âlim üzerine aldığı vazifeyi tamamladıktan sonra gelip İstanbul’a yerleşmiştir” dedi. “İfade etmeliyim ki eski âlimlerimizin adanmışlığı beni her daim şaşırtmaktadır” Bakan Ersoy, “Uluğ Bey gibi, Kadızâde-i Rûmî ve Kâşî gibi çağın en önde gelen âlimlerinin ilim ocağında pişen ve yetişen Ali Kuşçu, matematik, astronomi, dil bilgisi, kelam ve fıkıh alanlarında eserler vermişti. İfade etmeliyim ki eski alimlerimizin adanmışlığı beni her daim şaşırtmaktadır. Günümüz imkânlarından çok çok uzak koşullar altında kendisini çok farklı alanlarda yetiştirebilmek, yetinmeyip bu sahalarda eser vermek ve bunun da ötesinde öncü olmak, ufuk açmak; asırlar sonra bile söylediğin sözün, ortaya koyduğun bilginin geçerli olmasıdır. Bizim medeniyetimizde bu silsile o denli uzun, isimler ve çığır açtıkları alanlar o kadar fazla ki insan hayret ve hayranlık duygusunu üzerinden atamıyor” şeklinde konuştu. “Çocuklarımızın ve gençlerimizin varisleri oldukları muazzam medeniyet mirasını inşa edenleri bilmesi elzem” Bakan Ersoy, “Özellikle çocuklarımızın ve gençlerimizin varisleri oldukları muazzam medeniyet mirasını inşa edenleri bilmesi elzem. Eğer optik deyince İbnü’l-Heysem, algoritma deyince El Hârizmî, robotik deyince Cezeri, tıp deyince İbn-i Sina, bulaşıcı hastalıklarla imtihan edildiğimiz günümüzde Akşemseddin, yaşadığımız atom çağında Cabir bin Hayyan gibi isimler çocuklarımızın aklına gelmiyorsa; Newton ve Galileo biliniyor ama Birunî bilinmiyorsa hepimizin şapkamızı önümüze koyup düşünmesi gerekir. Bakanlık olarak kültür, sanat, tarih, bilim gibi farklı başlıklarda yürüttüğümüz her projede, inşa ettiğimiz her eser ve gerçekleştirdiğimiz her etkinlikte bu husus daima önceliklerimizden biri olmuştur. Ziyaretçilerimizi bilgilendirmek kadar öğrenmeye, araştırmaya dair kişisel bir merak uyandırmak bizim için değerlidir. Kültür-sanat merkezlerimizden müze ve kütüphanelerimize geliştirdiğimiz uygulamalar, eğitim çalışmaları, sempozyum, söyleşi ve konferanslar ve elbette sergiler öğrenmeye dair bir teşvik olarak değerlendirilebilir” dedi. “Bugün bilimin geldiği seviyenin temelleri kâğıt ve mürekkepten oluşmaktadır” Bakan Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Yazma Eserler Kurumu Başkanlığımızın nasıl bir mirasın sorumluluğunu omuzladığını da bu noktadan hareketle daha iyi anlayabiliriz. Bugün bilimin geldiği seviyenin temelleri kâğıt ve mürekkepten oluşmaktadır. Kelime kelime, sayfa sayfa yüzlerce yıllık birikimi yaşatma, yayma ve geleceğe aktarma görevini yerine getirmek kolay değildir. Zarar görmesi endişesiyle sayfalarına dokunmaktan çekindiğimiz, kimi zaman ikinci bir nüshası dâhi olmayan el yazmaları bugün en iyi şekilde restore ediliyor, tıpkıbasımlarla çoğaltılıp yayınlanıyor ve dijitalleştirilip en güvenli şekilde herkesin kullanımına sunulabiliyor” ifadelerini kullandı. Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanı Dr. Coşkun Yılmaz ise, “Ali Kuşçu’nun bizim tarihimizdeki yeri astronomi ve matematik alanındaki şahsiyet olmasıyla öne çıkıyor. Fakat Fatih Sultan Mehmet gibi Türk tarihinde emsali bulunmayan bir büyük padişahın ilgisine mazhar olması, özel davet ile getirmesi, çevresi ile birlikte geldiği topraklara gelmesi ve geldiği coğrafyanın ilim, düşünce fikrini geliştirmesi itibarıyla Osmanlı eğitim sisteminde de önemli bir yeri oldu” dedi. Konuşmaların ardından Bakan Ersoy ve beraberindekiler toplu hatıra fotoğrafı çekildi.