MAGAZİN - 02 Mayıs 2024 Perşembe 11:51

Keçilerini otlatırken şiir yazıp, türkü besteliyor

A
A
A
Keçilerini otlatırken şiir yazıp, türkü besteliyor

Denizli’nin Tavas ilçesine bağlı Çağırgan Mahallesi’nde yaşayan keçi çobanı Mustafa Soyuçok, hayvanlarını otlatırken şiir yazıyor, türkü ve ilahi besteliyor.



Çevresinde "Aşık Musa" olarak bilinen Musa Soyuçok, Tavas ilçesinin Çağırgan Mahallesi’nde yaşıyor. Keçi çobanlığı yapan Soyuçok, keçilerinin ardında gezerken şiir yazıyor. Yazması kadar yanık sesiyle de beğeni toplayan Soyuçok, türkü ve ilahiler besteliyor. Müzik ve edebiyata düşkünlüğüyle bilinen Aşık Kusa’nın bilgisayar kullanmayı bilmemesine rağmen 4 tane da basılmış kitabı bulunuyor.



Keçi çobanlığı yaparak ailesinin geçimini sağlayan Musa Soyuçok, geleneksel türküler ve aşıklık geleneğine uygun şiirler kaleme alıyor. Onun eserlerini dinleyenler, derin bir hayranlıkla ona bakıyorlar. Ayrıca ilahi türünde eserler de yazan Soyuçok, bu alanda da kendine has bir tarz oluşturuyor. Onun üretkenliği ve tutkusu, sadece sanat dünyasında değil, aynı zamanda toplumun her kesiminde büyük ilgi uyandırıyor. Aşık Musa Soyuçok, keçileriyle birlikte doğanın içinde dolaşırken, aslında yaşadığı coğrafyanın ruhunu da dile getiriyor.



Keçilerini otlatırken şiir yazıp, türkü besteliyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Duygu Nebioğlu’nun Metin Akpınar’a açtığı tazminat davasında Uğur Dündar tanık oldu Sanatçı Metin Akpınar’ın evlilik dışı ilişkisinden kızı olan Duygu Nebioğlu’nun, Akpınar hakkında açtığı 10 milyon liralık tazminat davasında gazeteci Uğur Dündar tanık olarak dinlendi. Dündar, “Ben, Duygu Nebioğlu’nun Metin Akpınar’ın kızı olduğunu medyaya intikal eden son haberlerle öğrenmiş bulunuyorum, öncesi ile ilgili bir bilgi sahibi değilim” dedi. Sanatçı Metin Akpınar’ın evlilik dışı yaşadığı ilişkisinden kızı olan Duygu Nebioğlu, usta oyuncuya 10 milyon liralık tazminat davası açmıştı. Akpınar’ın "Tek gecelik ilişkimdi, çocuğum olduğunu bilmiyordum" dediği Nebioğlu’nun açtığı davanın görülmesine devam edildi. Akseki Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen tazminat davasında Uğur Dündar tanık olarak dinlendi. Talimatla ifade vermek için Beykoz Adliyesi’ne gelen Dündar’ın ifadesi Beykoz 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde alındı. “Kızı olduğunu medyaya intikal eden son haberlerle öğrendim” Duygu Nebioğlu’nun Metin Akpınar’ın kızı olduğunu haberlerden öğrendiğini beyan eden Uğur Dündar, “Ben, Duygu Nebioğlu’nun Metin Akpınar’ın kızı olduğunu medyaya intikal eden son haberlerle öğrenmiş bulunuyorum, öncesi ile ilgili bir bilgi sahibi değilim, 1986 yılından itibaren Hürriyet Gazetesinde 25 yıl süreyle çalıştım, ayrıca grubun televizyonlarında da görev yaptım, benim Hürriyette çalıştığım süreçte Metin Akpınar’ın böyle bir kızı olduğundan hiç bir şekilde haberim yoktu, ayrıca Hürriyet Gazetesine bu konuda bir haber geldiği ve yayınlanmadığı hususunda da hiç bir bilgiye sahip değilim, böyle bir haber gelmiş olsa o süreçte basın şehidi olan Çetin Emeç Hürriyet Gazetesinin Genel Yayın Yönetmeniydi, kardeşinin adı böyle bir olayda geçse yayınlayabilecek dürüstlükte ve cesarette birisiydi” dedi. “Gazete içerisinde hiçbir şekilde böyle bir haber dolaşmadı” Dündar, “Gazete içerisinde hiç bir şekilde böyle bir haber dolaşmadı, ayrıca o tarihlerde basında müthiş bir rekabet vardı, diyelim ki Hürriyet Gazetesine geldi ve yayınlanmadı, rakip gazeteler örneğin Sabah gazetesi onu rahatlıkla yayınlardı, kaldı ki Hürriyette böyle bir sansür hiç bir şekilde duyumum dahilinde değildir” ifadelerini kullandı. O yıllarda gazeteye böyle bir haberin gelmediğini ifade eden Uğur Dündar, “Sorulduğu üzere 1988-1989 yıllarında doğrudan doğruya Çetin Emeç’e bağlı baş muhabir pozisyonunda görev yapmaktaydım. Bu olayı duyduktan sonra istihbarat şefi ve haber müdürü olan Uğur Cebeci ile de görüştüm, o da beni doğruladı ve hiçbir şekilde böyle bir haberin kendilerine gelmediğini söyledi. 1988-1989 tarihlerinde Hürriyet Gazetesinin Antalya Bürosu vardı, yanılmıyorsam bir de Akdeniz eki vardı. Antalya Büro doğrudan Akdeniz ekinde yayınlanırdı, eğer Akdeniz eki o tarihlerde yayında değil ise o haber doğrudan istihbarat şefi Uğur Cebeci’ye gelir, oradan da yazı işleri toplantısına aktarıldı. Genel Yayın Yönetmeni’nin de dahil olduğu bu kurul gelecek haberleri kendileri değerlendirirdi. Ben de zaman zaman bu toplantıya katılırdım. Benim bilgim ve görgüm bundan ibarettir” şeklinde konuştu. “O dönem haberi yapan gazeteci haberi servis etmiş ancak yayınlanmamış” Davacı Duygu Nebioğlu’nun avukatı Ahmet Furkan Uludağ, “Davalı tarafın tanığı sayın Uğur Dündar dinlendi. Uğur Bey ifadesinde kendisine Antalya’dan Oktay Koltan tarafından gönderilen haberin kendilerine ulaşmadığını ve hiçbir şekilde bilgisi olmadığını dile getirdi. Ancak, tarafımızca Antalya’da dinletilen tanık o dönemin Kemer muhabiri Oktay Koltan, haberi Hürriyet Gazetesi Genel Müdürlüğü’ne ilettiğini ancak haberin yapılmadığını mahkeme huzurunda beyan etmişti. Her 2 tanığında birbiri ile çelişkili beyanları doğrultusunda Akseki Asliye Hukuk Mahkemesi nihai kararı verecektir” dedi.