ASAYİŞ - 23 Eylül 2024 Pazartesi 10:04

Yunanistan ölüme terk ediyor, Türk Sahil Güvenlik kurtarıyor

A
A
A
Yunanistan ölüme terk ediyor, Türk Sahil Güvenlik kurtarıyor

Çanakkale’nin Ayvacık ilçesinden yasa dışı yollarla Yunanistan’ın Midilli Adası’na geçiş yapmak isteyen 29’u çocuk toplam 58 kaçak göçmen Yunan unsurları tarafından Türk kara sularına geri itilerek ölüme terk edildi.

Çanakkale’nin Ayvacık ilçesinden lastik bot ile denize açılan ve umuda yolculuk için Yunanistan’ın Midilli Adası’na geçiş yapmak isteyen kaçak göçmenler, iddiaya göre Midilli Adası’na yaklaştıkları sırada Yunan Sahil Güvenlik ekiplerince durduruldu. Lastik bot içinde aralarında çocukların da bulunduğu kaçak göçmenleri Yunan Sahil Güvenliği, Türk kara sularına geri iterek ölüme terk etti.

Yunanistan ölüme terk ediyor, Türk Sahil Güvenlik kurtarıyor

Sahil Güvenlik Kuzey Ege Grup Komutanlığı ekipleri, Ayvacık açıklarında iki farklı noktada lastik botlar içerisinde bir grup kaçak göçmen olduğu bilgisi üzerine harekete geçti. Sahil Güvenlik Gemisi ‘TCSG-84’, Sahil Güvenlik Botları ’KB-4304’ ve ‘TCSG-28’ tarafından Yunan Sahil Güvenlik ekiplerince Türk kara sularına geri itilerek ölüme terk edilen lastik bot içindeki 29’u çocuk toplam 58 kaçak göçmen kurtarıldı. Kaçak göçmenler, işlemlerinin ardından Ayvacık ilçesindeki Yabancıları Geri Gönderme Merkezi’ne teslim edildi.

Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından paylaşılan görüntülerde gece yarısı kaçak göçmenlerin denizin ortasında mahsur kaldığı görülüyor.

Mustafa Suiçmez - İpek Yavaş


 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya MEVKA’dan 36 firmaya kurumsal, yeşil ve dijital dönüşüm desteği Mevlana Kalkınma Ajansı tarafından imalat sanayinde kurumsal, dijital ve yeşil dönüşümün sağlanması amacıyla ilan edilen 2024 Yılı İmalat Sanayinde Dönüşüm Teknik Destek Programı 4. Dönem çerçevesinde başvuru yapılan projelerden başarılı bulunanlar açıklandı. Konya-Karaman Bölgesi’ndeki imalatçı işletmeler, kooperatifler ile bu kurum ve kuruluşlarla ilgili faaliyet gösteren odalar ve derneklere yönelik olarak, imalat sanayiinde kurumsal dönüşümün ve ikiz (yeşil ve dijital) dönüşümün sağlanması olmak üzere iki ayrı öncelikte ilan edilen çağrı programı kapsamında 36 proje destek almaya hak kazandı. Kurum olarak ilan ettikleri çağrı programı ile ilgili olarak değerlendirmelerde bulunan Mevlana Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr. İhsan Bostancı, “Ajansımız tarafından ilan edilen 2024 Yılı İmalat Sanayinde Dönüşüm Teknik Destek Programı 4. Dönem değerlendirme sürecini tamamlamış durumdayız. Bölgemizde yer alan paydaşlarımızın kurumsal ve dijital dönüşüm süreçlerine katkı sunmayı amaçladığımız program kapsamında başvuru yapılan 36 proje destek almaya hak kazandı. Kurumsal dönüşüm önceliğinde yönetim danışmanlığı, izin, kalite ve sertifikasyon belgeleri ile ilgili başvuru süreçlerinin başlatılarak edinimlerinin kolaylaştırılması, yatırıma yönelik tam fizibilitelerin hazırlanması, daha önce ihracat yapmamış olan imalatçı firmalara ihracat koçluğu hizmetlerinin verilmesi, savunma sanayine yönelik ürünlerin üretimi vb. projeler ajansımızca başarılı bulundu. İmalat sanayiinde ikiz (yeşil ve dijital) dönüşümün sağlanması başlığında ise yeşil mutabakatın sağlanmasına yönelik raporlama ve fizibilite çalışmaları, dijitalleşme, enerji etüdü, temiz üretim, enerji verimliliği, karbon ayak izi ve yalın üretim danışmanlığı faaliyetlerine yönelik uygun proje başvuruları değerlendirildi. Kurumsal dönüşüm önceliğinde ihracat koçluğu danışmanlık hizmetlerinin verilmesine yönelik başarılı bulunan projelerin ajansımız tarafından imzalanan protokol kapsamında yine ajansımız desteği ile Konya Ticaret Odası bünyesinde kurulan (KTO) Dış Ticaret Merkezi ile ikiz (yeşil ve dijital) dönüşüm önceliğinde yer alan enerji etütlerinin hazırlanmasına yönelik başarılı bulunan projelerin ajansımız tarafından imzalanan protokol çerçevesinde Konya Sanayi Odası ile firmaların yeşil dönüşümlerinin sağlanmasına yönelik başarılı projelerin de yine ajansımız tarafından imzalanan protokol kapsamında TÜBİTAK Marmara Araştırmalar Merkezi ile işbirliği içerisinde gerçekleştirileceğini özellikle belirtmek istiyorum. Ajansımız desteği ile yürütülecek olan projelerin bölgemizde yer alan paydaşlarımızın gerek kurumsal ve gerekse de dijital ve yeşil dönüşüm süreçlerinin sağlanmasına büyük katkılar sunacağına inancımız tamdır. Ajans olarak, hazırladığımız raporlar, mali ve teknik destek programlarımız, danışmanlık hizmetlerimiz, işbirlikleri ve saha çalışmalarımız ile paydaşlarımızın üretim, yatırım, planlama, istihdam ve ihracat gibi ihtiyaç duydukları her alanda destek olmaya devam edeceğimizi özellikle ifade ederek hayata geçirilecek projelerin firmalarımız, bölgemiz ve ülkemiz adına hayırlı olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.
Kahramanmaraş Elbistan Otogarı yenilenen yüzüyle Kasım’da hizmete sunulacak Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi, depremde büyük hasar alan Elbistan otogarında başlattığı güçlendirme çalışmalarını sürdürüyor. Alanda yürütülen çalışmaları yerinde inceleyen Başkan Fırat Görgel, otogarın yenilenen yüzüyle Kasım ayında hizmete alınacağını belirtti. Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi, Elbistan otogarında başlattığı güçlendirme çalışmalarına da devam ediyor. Asrın felaketinde büyük hasar alan ilçe terminali iç ve dış mekanlarıyla baştan uca yenilenerek güçlendiriliyor. Fen İşleri Dairesi Başkanlığı koordinesinde yürütülen çalışmalarla otogarda depremin oluşturduğu hasarlar giderilirken bilet satış gişeleri, dinlenme alanları, sosyal donatılar, şebeke hatları, aydınlatma ve otopark alanları da baştan uca yenileniyor. 10 milyon TL’lik yatırımla yenilenecek ve güçlendirilecek otogar, modern bir görünüme kavuşturulacak. Alanda yürütülen çalışmaları yerinde inceleyerek son duruma ilişkin bilgiler alan Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel, ilçe otogarının yenilenen yüzüyle Kasım ayında hizmete alınacağını belirtti. Başkan Görgel, 11 ilçede yoğun bir çalışma ortaya koyduklarını söyleyerek, “Bu noktada Elbistan’ımızda da alt yapıdan üst yapıya çalışmalarımıza aralıksız devam ediyoruz. Elbistan Otogarımız da yaşadığımız afette hasar alan hizmet noktalarından biri. Büyükşehir Belediyesi olarak tesisle ilgili projelerimizi hazırladık ve çalışmalara başladık. 10 Milyon TL’lik yatırım yapıyoruz. Ekiplerimizi Kasım ayına kadar buradaki çalışmalarını tamamlayacak. Elbistan Otogar’ı yenilenen binası, peronları, sosyal donatıları ve yeni çevre düzeniyle hemşehrilerimizin hizmetinde olacak. Sürece katkı ve destek sağlayan otogar esnafımıza da ayrıca teşekkür ediyorum. İlçemize hayırlı olsun” ifadelerini kullandı.
İzmir İzmir’in yeni Deprem Master Planı için yol haritası oluşturuluyor İzmir’in afetlere karşı dirençli hale getirilmesi yönünde yapılacak çalışmalara ışık tutacak “İzmir Deprem Master Planı 24” çalıştayı başladı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, deprem konusunda kentte ortak aklı harekete geçirmenin önemine değinerek “İklim kriziyle mücadele ederken de depremle ilgili hazırlık yaparken de siyaset üzerinden, kurumlar üzerinden ayrışma olmamalı. İş birliği ile çok daha hızlı yol alınabilir” dedi. İzmir Büyükşehir Belediyesi, kentin afetlere karşı dirençliliğini artırmak, doğayla uyumlu ve güvenli yaşam alanları oluşturmak için Deprem Master Plan çalışmalarına başladı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, Tarihi Havagazı Fabrikası Kültür Merkezi’nde düzenlenen “İzmir Deprem Master Planı 24” çalıştayına ev sahipliği yaptı. Çalıştaya bilim insanları, sivil toplum kuruluşları ve meslek odalarının temsilcileri, İzmir Büyükşehir Belediyesi bürokratları, belediye meclis üyeleri, ilçe belediye başkanları, milletvekilleri, siyasi partilerin temsilcileri katıldı. Çalıştaya İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kentte depremle ilgili yürüttüğü bilimsel çalışmaların anlatıldığı sunumla başlandı. “Hepimizin depremle ilgili endişesini gösteriyor” Açılış konuşması yapan Başkan Dr. Cemil Tugay, çalıştaydaki yoğun katılımdan dolayı mutlu olduğunu ifade ederek, “Bu, aslında biraz da hepimizin depremlerle ilgili endişesini gösteriyor. Bu, depremin İzmir için ne kadar önemli bir konu olduğunu, yapmamız gereken çok iş bulunduğunu gösteriyor” dedi. İzmir’in 4 yıl önce yaşadığı depremi hatırlatan Başkan Tugay, “30 Ekim 2020 depremi benim Karşıyaka Belediye Başkanı olduğum dönemde gerçekleşti. İzmir’de depremi yaşayarak gördük. O günden bugüne pek çok çaba gösterildi. Yaklaşık 4 yıl geçmiş durumda. 6 Şubat’ta korkunç bir depremi ülke olarak yaşadık. Sorumuz şu; o günden bugüne depremle ilgili dirençliliğimizi ne kadar artırdık? Olası bir deprem durumunda yaşanacak sorunlara ne kadar hazırlıklıyız? Yapılması gereken mevzuat değişiklikleri yapıldı mı? Almamız gereken kararları aldık mı? Mutlaka bir şeyler yapıldı ama görünen o ki yetersiz” diye konuştu. “O kapanmış olan kulakları ne zaman açacağız” Deprem çalışmaları konusunda iş birliğinin önemine değinen Başkan Tugay, “Körfez konusunda da aynı şeyi söyledim. Bu ülke artık siyaset üzerinden, falanca merkezi yönetim filanca yerel yönetim diye kendini ayırma hatasından acilen vazgeçmelidir. Belki burada belediye başkanı olarak vereceğim en önemli mesaj budur. Bu çalışmalar için bu ülkenin kaynakları kullanılıyor. Ülkemizin çok değerli yöneticileri, bilim insanları pek çok çalışma yapıyorlar ama bir şekilde ayrıştırılıyorlar. Farklı iki ülke varmış gibi iki ayrı ülkede iki ayrı çalışma yapılıyor gibi ilerliyor işler. Ancak iklim kriziyle mücadele ederken de depremle ilgili hazırlık yaparken de siyaset üzerinden, kurumlar üzerinden ayrışma olmaz. İş birliği ile çok daha hızlı yol alınabilir. Karşıyaka Belediyesi adına 4 sene önce mevzuatla ilgili yapılması gereken değişiklikleri bakanlığa bildirdik. Ne yapıldı? 4 sene önce ne kadar yanlış ve eksik varsa bugün de aynı yanlış ve eksikler duruyor. Bunları nasıl düzelteceğiz, değiştireceğiz? O kapanmış kulakları ne zaman açacağız?” ifadelerini kullandı. “Tespitler yapıldı ama vatandaşı ikna edemedik” Türkiye’deki mevzuat sıkıntısına da değinen Başkan Tugay, “Bir deprem ülkesindeyiz. Bilimsel araştırmalar da kentteki fayların deprem üretme potansiyelini gösteriyor. Ama kat sayısını önce 5’e düşürüp, sonra unutuldu diyerek tekrar 8’e çıkaran anlayışıyla yönetilmeyi hak etmiyor bu insanlar. Mevzuat öyle bir mevzuat ki, bir binanın hangi noktada hangi problemler nedeniyle depreme dayanıksız olduğuna dair tanımlama yetersiz kalıyor. Karşıyaka’da bina incelemesinde şunu gördük ki; betonarme yapısı sağlam olan binaların sakinleri yapı çok sağlam diye düşünüyorlar. Oysa zemin nedeniyle risk taşıyan binalar var. Tespitler yapıldı ama vatandaşı ikna edemedik. Biz sözlü ikna etmeye çalışıyoruz oysa bunun mevzuatta bir karşılığının olması lazım. Nasıl ölçülecek, denetlenecek? Problemin net olarak tanımlanması ve insanlara yardımcı olunması gerekiyor” diye konuştu. “Emsal artışı verilmesi doğru değildi” İzmir depremi sonrasında uygulanan emsal artışının yanlış olduğunu aktaran Tugay, sözlerini şöyle sürdürdü: “2020 depreminden sonra bu şehirde ağır ve orta hasarlı binalara emsal artışı vermek zorunda kaldık. Çünkü başka kimsenin yardım niyeti yoktu. Doğru muydu? Değildi. Bugün de özellikle bozuk zeminli yerlerde binalara emsal artışı verip katları yükseltmek şehrimizin özellikle bazı bölgeleri için vahim bir hatadır. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olarak söylüyorum bunu. Bunun bir hata olduğunu lütfen herkes idrak etsin. O arsanın sahibi, ortağı olabilirsiniz, orada daireniz olabilir, mülkiyet hakkınıza sonuna kadar saygı duyuyorum ama olası bir depremde o bina yıkılır ve altında kalırsanız bu bizim açıklayamayacağımız bir durum olur. Belediyeden ne istediğinizin farkında olun, bilinçli olun. Popülizm, oy avcılığı ve büyük seçim başarıları peşine düşmemek gerek. İzmir’in çok değerli, bilinçli insanlarının, halkının da bu gibi konularda hayır demesini özellikle rica ediyorum. Bundan sonra doğru olduğuna inandığımız şeylerin arkasında duralım. Ben belediye başkanı olarak bunun sözünü veriyorum. Doğru neyse onun arkasında olacağım ve onun yapılması için çaba göstereceğim. Bu dönem bir şeyleri değiştirmenin ve düzeltmenin dönemi olsun. Bu dönem İzmir’in bilinen, takdir edilen bilincinin gün yüzüne çıktığı dönem olsun.” “İzin vermeyelim” Deprem Master Plan çalışmasının önemine de değinen Tugay, “Kanun, mevzuat değişikliği bekliyoruz diyerek durmayacağız. Bekliyoruz, doğrusu o. Sadece İzmir değil Türkiye’nin ihtiyacı var ve bekliyor. Ama yapmayanların kendi sorumluluğudur. İnşallah yaşanmaz ama kötü bir olay yaşanırsa onların utancı olmalıdır. İmar aflarında olduğu gibi. Onlar da kapattıkları kulaklarını açsınlar. Hep beraber insanlarımızın yıkılan binalar altında ölmesine, sakat kalmasına izin vermeyelim” dedi. “Revizyondan öte yeni bir master plan olacak” İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde depreme yönelik çalışmaların, İzmir’in Birleşmiş Birleşmiş Milletler tarafından RADIUS Projesi’nin dünyada uygulanacağı 9 kentten biri olarak seçilmesi ile 1 Şubat 1998’de başladığını belirten Tugay, “Bu kapsamda hazırlanan İzmir Deprem Master Planı, 1999 yılının Temmuz ayında tamamlandı. Şimdi bu projedeki çalışmaları güncelleyeceğiz. Bizim deprem master planı çalışmamız bu açıdan revizyon gibi değerlendirilebilir ama bence yeni bir çalışma olacak. Çünkü 1999’da yapılanın bugün için güncelliğini kaybettiğine dair pek çok veri var elimizde. Tamamen yeni bir master plan yapacağız gibi görünüyor. 1999’dan bugüne İzmir çok değişti. Dolayısıyla güncel verilerle revizyonlar yapmamız gerektiğini düşünüyorum. Diliyorum, umuyorum bu dönemde bunu başarabileceğiz. Hocalarımızdan özellikle ricam; bize, bu ekibe inançlarını korumalarıdır. Biz sıradan bir ekip değiliz. Tüm duyarlılıklarımızla, insanlarımıza duyduğumuz sevgi ve saygıyla bu görevin başındayız. Gücümüzün yettiğini elimizden geldiğince yapacağız. Sizlerin yardımıyla belki kilometrelerce daha ileriye taşınacak. Hepinizin yardımına ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı. “Soruların cevaplarını beraber bulacağız” İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Zeki Yıldırım, Başkan Tugay’ın göreve gelir gelmez Deprem Master Planın güncellenmesi ile ilgili çalışmaların başlaması yönünde talimat verdiğini belirtti ve “RADIUS Projesi’ndeki çalışmalar Birleşmiş Milletler (BM) çatısı altında yapılmış çalışmalardan bir tanesiydi. Bu çalıştay ile projenin revize edilmesini ve yol haritası ortaya koymayı amaçlıyoruz. Güzel İzmir’imizin deprem gerçeği var. Buna hazırlıklı olmalıyız. Zararlarımızı minimuma indirmemiz gerekiyor. Bu çalıştayın güzel bir başlangıç olacağına inanıyorum. Soruların cevaplarını beraber bulacağımızı düşünüyorum” dedi.