GÜNDEM - 23 Eylül 2024 Pazartesi 13:43

İzmir’in yeni Deprem Master Planı için yol haritası oluşturuluyor

A
A
A
İzmir’in yeni Deprem Master Planı için yol haritası oluşturuluyor

İzmir’in afetlere karşı dirençli hale getirilmesi yönünde yapılacak çalışmalara ışık tutacak “İzmir Deprem Master Planı 24” çalıştayı başladı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, deprem konusunda kentte ortak aklı harekete geçirmenin önemine değinerek “İklim kriziyle mücadele ederken de depremle ilgili hazırlık yaparken de siyaset üzerinden, kurumlar üzerinden ayrışma olmamalı. İş birliği ile çok daha hızlı yol alınabilir” dedi.


İzmir Büyükşehir Belediyesi, kentin afetlere karşı dirençliliğini artırmak, doğayla uyumlu ve güvenli yaşam alanları oluşturmak için Deprem Master Plan çalışmalarına başladı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, Tarihi Havagazı Fabrikası Kültür Merkezi’nde düzenlenen “İzmir Deprem Master Planı 24” çalıştayına ev sahipliği yaptı. Çalıştaya bilim insanları, sivil toplum kuruluşları ve meslek odalarının temsilcileri, İzmir Büyükşehir Belediyesi bürokratları, belediye meclis üyeleri, ilçe belediye başkanları, milletvekilleri, siyasi partilerin temsilcileri katıldı. Çalıştaya İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kentte depremle ilgili yürüttüğü bilimsel çalışmaların anlatıldığı sunumla başlandı.



“Hepimizin depremle ilgili endişesini gösteriyor”


Açılış konuşması yapan Başkan Dr. Cemil Tugay, çalıştaydaki yoğun katılımdan dolayı mutlu olduğunu ifade ederek, “Bu, aslında biraz da hepimizin depremlerle ilgili endişesini gösteriyor. Bu, depremin İzmir için ne kadar önemli bir konu olduğunu, yapmamız gereken çok iş bulunduğunu gösteriyor” dedi.


İzmir’in 4 yıl önce yaşadığı depremi hatırlatan Başkan Tugay, “30 Ekim 2020 depremi benim Karşıyaka Belediye Başkanı olduğum dönemde gerçekleşti. İzmir’de depremi yaşayarak gördük. O günden bugüne pek çok çaba gösterildi. Yaklaşık 4 yıl geçmiş durumda. 6 Şubat’ta korkunç bir depremi ülke olarak yaşadık. Sorumuz şu; o günden bugüne depremle ilgili dirençliliğimizi ne kadar artırdık? Olası bir deprem durumunda yaşanacak sorunlara ne kadar hazırlıklıyız? Yapılması gereken mevzuat değişiklikleri yapıldı mı? Almamız gereken kararları aldık mı? Mutlaka bir şeyler yapıldı ama görünen o ki yetersiz” diye konuştu.



“O kapanmış olan kulakları ne zaman açacağız”


Deprem çalışmaları konusunda iş birliğinin önemine değinen Başkan Tugay, “Körfez konusunda da aynı şeyi söyledim. Bu ülke artık siyaset üzerinden, falanca merkezi yönetim filanca yerel yönetim diye kendini ayırma hatasından acilen vazgeçmelidir. Belki burada belediye başkanı olarak vereceğim en önemli mesaj budur. Bu çalışmalar için bu ülkenin kaynakları kullanılıyor. Ülkemizin çok değerli yöneticileri, bilim insanları pek çok çalışma yapıyorlar ama bir şekilde ayrıştırılıyorlar. Farklı iki ülke varmış gibi iki ayrı ülkede iki ayrı çalışma yapılıyor gibi ilerliyor işler. Ancak iklim kriziyle mücadele ederken de depremle ilgili hazırlık yaparken de siyaset üzerinden, kurumlar üzerinden ayrışma olmaz. İş birliği ile çok daha hızlı yol alınabilir. Karşıyaka Belediyesi adına 4 sene önce mevzuatla ilgili yapılması gereken değişiklikleri bakanlığa bildirdik. Ne yapıldı? 4 sene önce ne kadar yanlış ve eksik varsa bugün de aynı yanlış ve eksikler duruyor. Bunları nasıl düzelteceğiz, değiştireceğiz? O kapanmış kulakları ne zaman açacağız?” ifadelerini kullandı.



“Tespitler yapıldı ama vatandaşı ikna edemedik”


Türkiye’deki mevzuat sıkıntısına da değinen Başkan Tugay, “Bir deprem ülkesindeyiz. Bilimsel araştırmalar da kentteki fayların deprem üretme potansiyelini gösteriyor. Ama kat sayısını önce 5’e düşürüp, sonra unutuldu diyerek tekrar 8’e çıkaran anlayışıyla yönetilmeyi hak etmiyor bu insanlar. Mevzuat öyle bir mevzuat ki, bir binanın hangi noktada hangi problemler nedeniyle depreme dayanıksız olduğuna dair tanımlama yetersiz kalıyor. Karşıyaka’da bina incelemesinde şunu gördük ki; betonarme yapısı sağlam olan binaların sakinleri yapı çok sağlam diye düşünüyorlar. Oysa zemin nedeniyle risk taşıyan binalar var. Tespitler yapıldı ama vatandaşı ikna edemedik. Biz sözlü ikna etmeye çalışıyoruz oysa bunun mevzuatta bir karşılığının olması lazım. Nasıl ölçülecek, denetlenecek? Problemin net olarak tanımlanması ve insanlara yardımcı olunması gerekiyor” diye konuştu.



“Emsal artışı verilmesi doğru değildi”


İzmir depremi sonrasında uygulanan emsal artışının yanlış olduğunu aktaran Tugay, sözlerini şöyle sürdürdü: “2020 depreminden sonra bu şehirde ağır ve orta hasarlı binalara emsal artışı vermek zorunda kaldık. Çünkü başka kimsenin yardım niyeti yoktu. Doğru muydu? Değildi. Bugün de özellikle bozuk zeminli yerlerde binalara emsal artışı verip katları yükseltmek şehrimizin özellikle bazı bölgeleri için vahim bir hatadır. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olarak söylüyorum bunu. Bunun bir hata olduğunu lütfen herkes idrak etsin. O arsanın sahibi, ortağı olabilirsiniz, orada daireniz olabilir, mülkiyet hakkınıza sonuna kadar saygı duyuyorum ama olası bir depremde o bina yıkılır ve altında kalırsanız bu bizim açıklayamayacağımız bir durum olur. Belediyeden ne istediğinizin farkında olun, bilinçli olun. Popülizm, oy avcılığı ve büyük seçim başarıları peşine düşmemek gerek. İzmir’in çok değerli, bilinçli insanlarının, halkının da bu gibi konularda hayır demesini özellikle rica ediyorum. Bundan sonra doğru olduğuna inandığımız şeylerin arkasında duralım. Ben belediye başkanı olarak bunun sözünü veriyorum. Doğru neyse onun arkasında olacağım ve onun yapılması için çaba göstereceğim. Bu dönem bir şeyleri değiştirmenin ve düzeltmenin dönemi olsun. Bu dönem İzmir’in bilinen, takdir edilen bilincinin gün yüzüne çıktığı dönem olsun.”



“İzin vermeyelim”


Deprem Master Plan çalışmasının önemine de değinen Tugay, “Kanun, mevzuat değişikliği bekliyoruz diyerek durmayacağız. Bekliyoruz, doğrusu o. Sadece İzmir değil Türkiye’nin ihtiyacı var ve bekliyor. Ama yapmayanların kendi sorumluluğudur. İnşallah yaşanmaz ama kötü bir olay yaşanırsa onların utancı olmalıdır. İmar aflarında olduğu gibi. Onlar da kapattıkları kulaklarını açsınlar. Hep beraber insanlarımızın yıkılan binalar altında ölmesine, sakat kalmasına izin vermeyelim” dedi.



“Revizyondan öte yeni bir master plan olacak”


İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde depreme yönelik çalışmaların, İzmir’in Birleşmiş Birleşmiş Milletler tarafından RADIUS Projesi’nin dünyada uygulanacağı 9 kentten biri olarak seçilmesi ile 1 Şubat 1998’de başladığını belirten Tugay, “Bu kapsamda hazırlanan İzmir Deprem Master Planı, 1999 yılının Temmuz ayında tamamlandı. Şimdi bu projedeki çalışmaları güncelleyeceğiz. Bizim deprem master planı çalışmamız bu açıdan revizyon gibi değerlendirilebilir ama bence yeni bir çalışma olacak. Çünkü 1999’da yapılanın bugün için güncelliğini kaybettiğine dair pek çok veri var elimizde. Tamamen yeni bir master plan yapacağız gibi görünüyor. 1999’dan bugüne İzmir çok değişti. Dolayısıyla güncel verilerle revizyonlar yapmamız gerektiğini düşünüyorum. Diliyorum, umuyorum bu dönemde bunu başarabileceğiz. Hocalarımızdan özellikle ricam; bize, bu ekibe inançlarını korumalarıdır. Biz sıradan bir ekip değiliz. Tüm duyarlılıklarımızla, insanlarımıza duyduğumuz sevgi ve saygıyla bu görevin başındayız. Gücümüzün yettiğini elimizden geldiğince yapacağız. Sizlerin yardımıyla belki kilometrelerce daha ileriye taşınacak. Hepinizin yardımına ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı.



“Soruların cevaplarını beraber bulacağız”


İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Zeki Yıldırım, Başkan Tugay’ın göreve gelir gelmez Deprem Master Planın güncellenmesi ile ilgili çalışmaların başlaması yönünde talimat verdiğini belirtti ve “RADIUS Projesi’ndeki çalışmalar Birleşmiş Milletler (BM) çatısı altında yapılmış çalışmalardan bir tanesiydi. Bu çalıştay ile projenin revize edilmesini ve yol haritası ortaya koymayı amaçlıyoruz. Güzel İzmir’imizin deprem gerçeği var. Buna hazırlıklı olmalıyız. Zararlarımızı minimuma indirmemiz gerekiyor. Bu çalıştayın güzel bir başlangıç olacağına inanıyorum. Soruların cevaplarını beraber bulacağımızı düşünüyorum” dedi.



İzmir’in yeni Deprem Master Planı için yol haritası oluşturuluyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Siirt Hafızlık yarışması Türkiye finali Siirt’te yapıldı Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından Camiler ve Din Görevlileri Haftası etkinleri kapsamında her yıl düzenlenen Kur’an yarışmalarının Türkiye finalleri Siirt Hacı Fethi Serin Camiinde gerçekleştirildi. Siirt İl Müftülüğü ev sahipliğinde gerçekleştirilen yarışmada belli bir takvim çerçevesinde ilçe, il ve bölge birincisi olan Gaziantep, Trabzon, Kahramanmaraş, Erzurum, Aksaray, Yalova, İzmir, Eskişehir, Bingöl ve İstanbul’dan 10 din görevlisi katıldı. Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan yarışmada Siirt İl Müftüsü Şakir Pinal’ın selamlama konuşması yaparak yarışma finalinin Siirt’te yapılmasından duyduğu mutluluğu belirtti. Yarışmada komisyon üyelerinin değerlendirmesi sonucunda Kahramanmaraş ilinden Fethi Kütülçü Camii Müeezzin Kayyımı Ubeydullah Kırlar Türkiye birincisi oldu. Trabzon’dan Yusuf Yılmaz ikinci ve Yalova bölgesinden Hakan Tuparlak ise üçüncü oldu. Siirt Valisi Dr. Kemal Kızılkaya, 2024 Camiler ve Din Görevlileri Haftası kapsamında düzenlenen erkekler Türkiye finali hafızlık yarışmasının ödül töreninde yaptığı konuşmada, Siirt’in "Evliya ve Ulema Diyarı" olarak böyle anlamlı bir etkinliğe ev sahipliği yapmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Kızılkaya, yarışmaya Türkiye’nin dört bir yanından katılan hafızların Kur’an-ı Kerim tilavetleriyle oluşturdukları manevi atmosferin gönülleri fethettiğini söyledi. Final yarışmasına Siirt Valisi Dr. Kemal Kızılkaya, TMBB Eski Başkanı Bülent Arınç, Siirt İl Müftüsü Şakir Pinal, vatandaşlar ve din görevlileri katıldı.
Kırşehir Ahilik Haftası açılışı görsel şölene dönüştü Ahilik Haftası’nın coşkulu açılış programı, unutulmaz bir görsel şölene sahne oldu. Kırşehir merkezli başlatılan ve bir hafta boyunca kutlanacak olan Ahilik Haftası’nın 37.’si Jandarma Atlı Birliklerinin de katıldığı kortej yürüyüşüyle başlatıldı. Yüzlerce kişinin katıldığı programda katılımcılar, Askerlik Şubesi kavşağından Cacabey Meydanı’na kadar mehteran birliği müzikleri eşliğinde yürüdü. Caddenin tamamının kapatıldığı programda Ankara Seymenler ekibi Kırşehirlilere görsel şölen sundu. Yardımlaşma, dayanışma ve ahlakın simgesi olan Ahilik Kutlama Programı Ticaret Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan’ın da katılımıyla Cumhuriyet Tarihi’nin ilk külliye projesi olan Ahi Külliyesi’nde dua edilmesiyle devam etti. Yerel halkın yoğun ilgisiyle başlatılan programda konuşan Ticaret Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan, Ahiliğin sarsılmaz temeller üzerine yerleştirildiğini belirtti. Gürcan konuşmasında, "Ahiliğin bizlere bıraktığı miras, değerleridir. Medeniyetimizin en ileri hazinelerinden birisi olan Ahilik; Selçuklu Devleti’nde, Türk İslam Medeniyetini kaynaştıran bir bağ, Osmanlıları ise cihan devleti yapan bir sır, İstiklal Harbi’nin ise arkasındaki büyük güçtür" dedi. "En büyük güvence birlik ve dayanışmadır" Konuşmasında Ahilikle birlikte gelen en büyük gücün birlik ve dayanışma ruhu olduğunu söyleyen Bakan Yardımcısı Gürcan, "İnanıyorum ki bu ruh, başta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere devletimizi yönetenlerin, bizlerin ve sizlerin çabalarıyla ülkemizi hedeflerine ulaştıracaktır. Ticaret erbaplarının gayretleri bakanlığımızca görülmektedir. Ahilik kültürü temelleri arasında yer alan iş ve meslek ahlakına saygı gibi hususlara çaba sarf eden esnaflara Ahi Esnaf Beratları sunulmaktadır" diye konuştu. Hafta boyunca binlerce kişinin faydalanacağı Ahi pilavı ikramı yapan protokol, Ahi Evran Külliyesi’nde bir araya gelerek, halk danslarını izledi. Kutlamaların Türkiye genelinde olduğunu aktaran Kırşehir Ticaret İl Müdürü İsmail Güner ise, ülke genelinde Ahilik Haftası’nın hayırla kutlandığını ve büyük bir organizasyon olduğunu anlattı. Güner, "37. Ahilik Haftası Türkiye’ye kutlu olsun. Ahiliğin başkenti Kırşehir’den esnaflara selam olsun. Ahi Evran-ı Veli ve Ahi esnaflarının ruhları şad olsun. Bugün bu başlangıçla onları andık. Allah onlara rahmet eylesin. Bu büyük organizasyonda emeği geçen herkese teşekkür ederiz" şeklinde konuştu. Ahilik Haftası açılış programı, hafta boyunca çeşitli kültürel ve sanatsal etkinliklerle kutlanmaya devam edecek. Yerelde sağlanan etkinliklerle yerel ekonomiye katkı sağlanırken toplumsal dayanışmanın da önü açılmak isteniyor. Ahilik kültürünün temelini oluşturan kardeşlik, dürüstlük, dayanışma mesajı bu yılda Kırşehir’den güçlü şekilde vurgulanıyor.
Ankara TİKA’dan Moğolistan Sosyal Sigorta Genel Müdürlüğü’ne destek Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA), Moğolistan’da kamu hizmetlerinin verimliliğinin artırılmasına katkı sağlamak amacıyla Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğünün eğitim salonunu modern ekipmanlarla donattı. Moğolistan Sosyal Sigorta Genel Müdürlüğü yaklaşık bin 500 çalışanı ile ülke genelinde sosyal sigorta sistemine kayıtların artırılması, sosyal sigorta ödemelerine ilişkin raporların denetlenmesi, hesaplanması, emeklilik maaşının bağlanması, tazminat ödenmesi gibi faaliyetlerin yürütülmesinde sorumlu olan Moğolistan Aile, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bağlı bir kamu kurumu olarak hizmet veriyor. TİKA Moğolistan’da kamu hizmetlerinde verimliliğin ve etkinliğin artırılmasına katkı sağlamak amacıyla Sosyal Sigorta Genel Müdürlüğünün eğitim salonunu modern ekipmanlarla donattı. Eğitim salonunun açılış törenine T.C Ulanbator Büyükelçisi Zafer Ateş, TİKA Orta Asya ve Kafkaslar Daire Başkanı Dr. Ali Özgün Öztürk, Moğolistan Milletvekili Prof. Dr. Zuifikar Sarkıt ve Sosyal Sigorta Kurumlarının yöneticileri ile personelleri katıldı. Açılış töreninde konuşan Öztürk, “Projemiz ile donatılan eğitim salonunda kamu personellerine verilen hizmet içi eğitimlerin yanı sıra işletme sahiplerine de eğitim verilmesi ülkenizin kalkınmasına dolaylı olarak katkı sağladığı kanaatindeyiz. Proje ile birçok sosyal sigorta müfettişlerinizin kapasitesinin geliştirilmesine yönelik eğitim programlarının verimliliği ve etkinliğinin arttığına inanıyorum.” dedi.