KÜLTÜR SANAT - 19 Aralık 2025 Cuma 17:43

Cezayirli Hasan Paşa Köşkü’nü gün yüzüne çıkarmak için çalışmalar devam ediyor

A
A
A
Cezayirli Hasan Paşa Köşkü’nü gün yüzüne çıkarmak için çalışmalar devam ediyor

Çanakkale Valisi Doç. Dr. Ömer Toraman, Cezayirli Hasan Paşa Köşkü’nün 2025 yılı kazı ve temizlik çalışmaları hakkında yaptığı açıklamada, "Bu sene zor şartlarda da olsa yoğun bir çalışma yaptılar ve çiftliğin avlusunu ve müştemilatlarını açığa çıkardılar. Daha kazılacak alanlar, yerler var. İnşallah önümüzdeki yılda bunu devam ettirmek niyetindeyiz" dedi.


Bilimsel sorumluluğunu Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Osman Uysal’ın yürüttüğü ve Troya Müzesi uzmanlarından oluşan bir ekip tarafından kazı çalışmaları sürdürülen çalışmalarda Osmanlı donanmasının önemli isimlerinden Cezayirli Gazi Hasan Paşa’ya ait olduğu belirlenen köşk ve çiftlik kalıntıları gün yüzüne çıkarılıyor. Ezine ilçesinde Mahmudiye köyü Kule mevki Troya Tarihi Milli Park alanı sınırları içerisinde kalan Cezayirli Hasan Paşa Köşkü, mülkiyeti hazineye ait olan bin 106 metrekare, yüzölçümlü 2016 parselde yer alıyor. Köşkten kalan en belirgin buluntu Hasan Paşa kulesi, yaklaşık 12 metre yüksekliğinde ve kare planlıdır. Duvarları taştan yapılan ve alçıyla sıvanan kulenin dört köşesinde de sekizgen biçimli gözetleme mevziileri yer alıyor. Köşk binasına yönelik olarak hazırlanan rölöve, restitüsyon ve restorasyon projeleri ve kazı çalışması projeleri Çanakkale Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından 1 Aralık 2022 tarih ve 8505 sayılı kararla onaylanmıştı. Çanakkale Valiliğinin destekleriyle 2025 yılı Kasım ayı başında başlatılan restorasyona yönelik kazı ve temizlik çalışmalarında; Cezayirli Hasan Paşa Köşkü’nün hali hazırda korunmuş olan gözetleme kulesinin güneyinde yer alan plankarelerde kazı çalışmaları sürdürülerek yapı kompleksine ait duvarlar, doğuda yer alan çevre duvarının tamamı, kule önünde yer alan tonozlu yapı açığa çıkartıldı. Kazı çalışmalarında; mekânlara, taş döşeli yürüme yollarına, Osmanlı Dönemi seramik parçaları, demir aksamlar, ithal seramikler, girişi sağlamak için kullanılan tonozlu bir yapının kalıntıları açığa çıkartılırken Osmanlı Dönemi’ne ait sikkeler seramik parçaları, demir aksamlar, Maydos tuğlaları ve devşirme mimari parçalar bulundu. Cezayirli Hasan Paşa Köşkü ile 2025 yılı kazı ve temizlik çalışmalarını, Çanakkale Valisi Doç. Dr. Ömer Toraman, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, Prof. Dr. Ali Osman Uysal ve beraberindekiler bölgede incelemelerde bulundu.


Çanakkale Türk denizcilik tarihi açısından çok önemli bir yer


Çanakkale’nin denizcilik tarihi için önemli bir yer olduğun belirten Çanakkale Valisi Doç. Dr. Ömer Toraman, "Biliyorsunuz Çanakkale Türk denizcilik tarihi açısından çok önemli bir yer. Özellikle Osmanlı donanmasının teşkilatında çok kritik fonksiyonlar görmüş. Osmanlılara ait ilk tersane bu topraklarda kurulmuş ve ilk Kaptan-ı Derya Karargahı yine Gelibolu’da bu topraklarda konuşlanmış. İstanbul’un fethine kadar da burası Çanakkale, Gelibolu Osmanlı Donanmasının ana merkezi hüviyetinde olmuş. Öte yandan Çanakkale Deniz Harp tarihi açısından da çok önemli. En son 1. Dünya Savaşı’nda tarihin gördüğü en büyük deniz harplerinden bir tanesine sahne olmuş ve Çanakkale geçilmez sözünün tarihe geçtiği yer olarak da kayıtlara girmiş. Osmanlı’nın son dönem büyük kaptanı deryalarından Cezayirli Hasan Paşa bu bölgeyle de yakından ilgilenmiş ve bu bölgede şahsi bir çiftlik kurarak da bu bölgedeki varlığını hissettirmiş" dedi.


Bu eserleri korumak, ihya etmek ve gelecek nesilleri aktarmak için kendimizi mesul hissediyoruz


Tarihi değerde olan eserleri korumakla mesul olduklarını vurgulayan Çanakkale Valisi Toraman, "Zamanın yıpratıcı etkisi bir taraftan, insanların ilgisizliği diğer taraftan, onun bir kompleks olarak oluşturduğu çiftliğin zaman içerisinde tahribine sebep olmuş. Elimizde şu anda en önemli parçası arkamızda gördüğünüz kule, köşk tabir edilebilecek yapı. Bu yapı da tabii çok tahrip olmuş bir durumda. Bununla ilgili bu eserleri korumak, ihya etmek ve gelecek nesilleri aktarmak için kendimizi mesul hissediyoruz. Bu çerçevede hem kulenin korunması ama bu yapı külliyenin yalnızca kuleyle sınırlı olmadığını etrafında da başka yapılar olduğu bilgisinden de hareketle Prof. Dr. Ali Osman Uysal hocamızın öncülüğünde bir kazı çalışması kararı aldık. Troya Müze Müdürlüğümüzün nezaretinde bir müze kazısı olarak bu sene köşkün etrafını hocamız kazmaya başladı" diye konuştu.


İnşallah önümüzdeki yılda bunu devam ettirmek niyetindeyiz


Gelecek sene de kazıların devam edeceğini söyleyen Vali Ömer Toraman, şu ifadeleri kullandı; "Kazı çalışmalarına biz İl Özel İdaresi olarak da destek sağladık. Amacımız bu külliyenin ortaya çıkarılması, en azından temel seviyesine de olsa çıkarılması ve resmin bütününü görebilmek ve ortaya çıkardıktan sonra da bunları koruma altına alabilmek. İleriki zamanlarda ihyası içinde geliştirecek projelere altlık oluştursun diye bu çalışmayı yürüttük. Ben kıymetli hocama ve kaza ekibine teşekkür ediyorum. Bu sene zor şartlarda da olsa yoğun bir çalışma yaptılar ve çiftliğin avlusunu ve müştemilatlarını açığa çıkardılar. Daha kazılacak alanlar, yerler var. İnşallah önümüzdeki yılda bunu devam ettirmek niyetindeyiz. Çanakkale’nin Türk denizcilik tarihine geçmişte sağlamış olduğu katkının bir nişanesi olarak bu eseri korumak ihya etmek ve gelecek nesile aktırmak vazifemiz diye düşünüyoruz."


(MS

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İş Bankası ve OSBÜK’ten İstanbul’da ikiz dönüşüm buluşması Türkiye İş Bankası ile Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) iş birliğinde hayata geçirilen "OSB’lerde İkiz Dönüşüm Buluşmaları"nın 5.’si İstanbul’da gerçekleştirildi. Etkinlikte, organize sanayi bölgelerinde ihracat ve istihdam odaklı üretim yapan firmalar bir araya gelirken, "100 KOBİ’nin İkiz Dönüşüm Yolculuğu" projesine ilişkin içgörü raporunun sonuçları da kamuoyuyla paylaşıldı. İş Bankası’nın 2024 yılında MEXT iş birliğiyle başlattığı "100 KOBİ’nin İkiz Dönüşüm Yolculuğu Projesi", dijital ve yeşil dönüşümün Türkiye genelindeki OSB’lere yaygınlaştırılmasını hedefliyor. Bu kapsamda İş Bankası ile OSBÜK arasında geçtiğimiz yıl imzalanan protokol sonrası başlatılan "OSB’lerde İkiz Dönüşüm Buluşmaları", Konya, Gaziantep, İzmir ve Ankara’nın ardından İstanbul’da düzenlendi. Etkinlikte paylaşılan içgörü raporu, Türkiye genelinde 24 ilde yerleşik, imalat, ulaşım, ileri imalat, kimya, tekstil, metal-maden, elektronik, hızlı tüketim ürünleri, ilaç-sağlık, enerji, kağıt ve biyoenerji olmak üzere 12 farklı sektörde faaliyet gösteren firmaların bir yıllık dönüşüm süreçlerinin izlenmesiyle hazırlandı. Dijitalleşme ile faaliyet karında yüzde 20-30 artış potansiyeli Rapora göre, Türkiye’de sektörlerin hacimleri ve gider kalemleri incelendiğinde dijitalleşme sayesinde faaliyet kârında ortalama yüzde 20 ile 30 arasında artış potansiyeli bulunuyor. Sürdürülebilirlik kriterlerine uyum sağlayan işletmeler ise piyasa ortalamasına kıyasla yaklaşık yüzde 10 daha düşük maliyetle finansmana erişebiliyor. Projeye dahil edilen 100 KOBİ’nin başlangıçta küresel ortalamanın altında bir dijital olgunluk seviyesinde olduğu, buna rağmen özellikle "teknolojik olgunluk" ile "organizasyon yapısı ve yetenek hazırlığı" alanlarında yüksek gelişim potansiyeline sahip oldukları tespit edildi. Sürdürülebilirlik tarafında ise firmalar için stratejik netlik, kaynak planlaması, veri altyapısı ve liderlik sahiplenmesinin güçlendirilmesi öncelikli alanlar olarak öne çıktı. "Verimlilikte yüzde 10-20 artış sağlandı" Etkinlikte konuşan İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, Cumhuriyet’in 100. yılında başlattıkları proje kapsamında seçilen firmalara yol haritaları oluşturduklarını ve dönüşüm adımlarının hayata geçirilmesi için finansman paketi sunduklarını belirterek şu ifadeleri kullandı: "Ne mutlu bize ki bugün bu işletmelerimizde yüzde 10 ile 20 arasında bir verimlilik artışı olduğunu görüyoruz. Yüzde 12’den başlayıp yüzde 50’ye kadar çıkan kapasite artışlarına tanıklık ettik. Üretim süreçlerinde yüzde 8 ile 35 arasında hata azaltımı mümkün oldu. Dijital kanallardan yapılan satışlarda yüzde 10 ile 20 arasında artış gerçekleşti." Aran, enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik tarafında da önemli kazanımlar elde edildiğini belirterek, "Avrupa Birliği’ne ihracatta sınırda karbon düzenlemesinden etkilenmeden üretime devam edebilme noktasında yüzde 14-20 arasında enerji maliyeti tasarrufu, yüzde 5’ten yüzde 18’e varan atık azaltımı, yüzde 12’ye varan su tüketimi düşüşü, yüzde 9-11 arasında Kapsam 1 ve 2 emisyon azaltımı sağlandı. Ayrıca yüzde 10-15 arasında kaynak verimliliği artışı gerçekleşti" dedi. 41 milyar liralık kredi desteği OSBÜK ile Haziran 2024’te imzalanan protokole de değinen Aran, projeye dahil edilen KOBİ sayısının önemli ölçüde artırıldığını vurgulayarak, "100 KOBİ’ye ilave olarak 2 bin 356 KOBİ’yi daha kapsama aldık. Bu süreçte kullandırdığımız 2,9 milyar lira krediye ek olarak, OSBÜK’le yapılan anlaşma kapsamında 20 milyar lirası nakdi olmak üzere toplam 41 milyar liralık kredi desteği sağladık" diye konuştu. Aran, bu rakamların büyük ölçekli yatırımlar olmadan da dönüşümün mümkün olduğunu gösterdiğini belirterek, doğru teknoloji, doğru yöntem ve doğru finansmanla küresel rekabet gücünün artırılabileceğini söyledi. "OSB’ler Türkiye sanayisinin omurgası" OSBÜK Başkanı Memiş Kütükcü ise organize sanayi bölgelerinin Türkiye’nin sanayi haritasını şekillendirdiğini vurgulayarak, "68 bin fabrikamızda 2 milyon 700 bin kişiye doğrudan istihdam sağlıyoruz. Türkiye’nin toplam sanayi üretiminin yarısını organize sanayi bölgelerimiz gerçekleştiriyor" dedi. Küresel ve ulusal ölçekte yaşanan ekonomik zorlukların üretimi etkilediğini ancak OSB’lerin üretimden vazgeçmediğini ifade eden Kütükcü, "Bugün dünya ekonomisinde rüzgarlar sert esiyor. Finansmana erişimde yaşanan zorluklar işletmelerimizi doğrudan etkiliyor. Ancak biz bu zorlukları aşacağız. Ne olursa olsun üreteceğiz, ihracat yapacağız ve Türkiye’yi daha ileriye taşıyacağız" ifadelerini kullandı. Türkiye’nin OSB altyapısının Avrupa’nın en büyük üretim ağlarından biri olduğuna dikkat çeken Kütükcü, "Yeşil OSB Sertifikası alan organize sanayi bölgesi sayımız 27’ye ulaştı. OSB’lerde daha dijital, daha yeşil, daha verimli ve daha rekabetçi bir üretim ekonomisi inşa edeceğiz" dedi. Yatırımlar 2,5 yılda geri dönebiliyor Bain & Company katkılarıyla hazırlanan içgörü raporuna göre, ikiz dönüşüm yatırımlarının verimlilik, enerji tasarrufu ve kaynak yönetimi sayesinde ortalama 2,5 yıl gibi kısa bir sürede geri dönüş sağlayabileceği öngörülüyor. Raporda, yıllık cirosu yaklaşık 10 milyon dolar olan bir işletmenin, ikiz dönüşüm sayesinde yılda 320 bin ila 550 bin dolar arasında maliyet tasarrufu ve kâr artışı potansiyeline sahip olduğu belirtildi. Ayrıca AB Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) kapsamında özellikle çimento, demir-çelik ve metal sektörlerinde kârın yüzde 60’ından fazlasının risk altında olduğu, emisyon azaltımı ve enerji verimliliği yatırımlarının bu riski azaltmada kritik rol oynadığı vurgulandı. Raporda yenilenebilir enerji yatırımlarının da önemine dikkat çekilerek, projede yer alan bir KOBİ’nin yaklaşık 630 bin dolar maliyetle kurduğu 1 MW’lık çatı GES yatırımının yıllık 140 bin dolar elektrik tasarrufu sağladığı ve 5 yıldan kısa sürede geri dönüş beklendiği ifade edildi.
Ankara HEKİMSEN Başkanı Kurban: "Biz yeniliklere önem veriyoruz" Hekim ve Diğer Sağlık Çalışanları, Sağlık ve Sosyal Hizmetler Sendikası (HEKİMSEN) Başkanı Adil Kurban, "Biz yeniliklere önem veriyoruz, bir şeyi geliştirmeye önem veriyoruz. Çünkü derdimiz tıbbı aynı zamanda bilimi, ülkemizde yapabileceğimiz her şeyi zirvelere çıkarmak için mücadele etmek" dedi. HEKİMSEN tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen ödül töreni, sağlık alanında görev yapan hekimleri onurlandırmak amacıyla Ankara’da bir otelde gerçekleştirildi. Törende; Acil Tıp, Aile Hekimliği, Psikiyatri ile Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp (GETAT) alanlarında yürütülen başarılı çalışmalar kapsamında hekimlere çeşitli ödüller ve plaketler takdim edildi. Etkinliğe Beypazarı Belediye Başkanı Özer Kasap ile ilgili kurum ve kuruluşlardan sağlık çalışanları katıldı. Gelecek yıl farklı kategorilerde ödüllerinde verileceğini belirten HEKİMSEN Başkanı Adil Kurban, "Öncelikle ikinci yılımızı kutlamanın heyecanını yaşıyoruz. Bu yıl bilim ödüllerinin ikincisi veriliyoruz HEKİMSEN camiası olarak biz bu ödülleri vermeye başladık. Yani sadece HEKİMSEN Sendikası vermiyor, HEKİMSEN Derneği ve HEKİMSEN Motorlu Taşıtlar Şirketi ortak bu işi düzenliyorlar. Bu da bizim gücümüzü arttırıyor. Geçen sene sadece 3 ödül verebilmiştik ama bu yıl bunu 5’e çıkardık. Gelecek yıl ödüller bütün tıp branşlarını kapsayacak. Onun dışında daha önemlisi Adalet ve Liyakatli Sendikalar Konfederasyonu (AL-KON) konfederasyonumuz bünyesinde artık bütün meslek örgütlerine de ulaşabileceğiz. Biz bundan sonra mühendisliklerle, sosyal bilimlerle, sinemacılıkla ilgili ödüller vereceğiz. Çok sayıda ödül töreni yapılacak bir yıl içerisinde ama bizim ödül törenimiz kişilere verilmiyor, akademik çalışmaya veriliyor. Burada bütün yapılan çalışmalar analiz ediliyor. Yenilikçi olan, inovasyon getiren, bir şeyi üst üste koyan, geliştiren ne varsa bunlar derleniyor. Mesela diz kapağı için bir ilginç bir yöntem bulundu, o da Türkiye’de bulundu. Bunu ilk kez burada dinleyeceksiniz. Diz analizinde, çok ağrılı diz durumlarında kullanılan bir yöntem ve çok daha basit bir yöntem ve Türkiye’de bulundu. İşte biz bunlara daha çok önem veriyoruz. Biz yeniliklere önem veriyoruz, bir şeyi geliştirmeye önem veriyoruz. Çünkü derdimiz tıbbı aynı zamanda bilimi, ülkemizde yapabileceğimiz her şeyi zirvelere çıkarmak için mücadele etmek. Biz bunun için mücadele ediyoruz. Kurulma nedenimiz aslında budur" diye konuştu.