ASAYİŞ - 15 Eylül 2024 Pazar 09:46

Topuk kanı aldırmak istemeyen aileye tedbir kararı konuldu

A
A
A

Balıkesir’de Atay-Tansel Özdemir ailesinin bebekleri Muhammed Atay Özdemir’den, Genetik hastalığın teşhisi için topuk kanı alınmak istendi. Ailenin riskli olabileceğini düşünmeleri üzerine topuk kanı testini reddetti. Topuk kanı alınmak için baskı yapıldığını söyleyen anne yaşadığı stresten dolayı sütten kesilirken, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından açılan mahkemede aileye tedbir kararı konuldu.

Balıkesir’de Edremit ilçesinde dünyaya gelen Atay - Tansel Özdemir ailesinin bebekleri Muhammed Atay Özdemir’den, topuk kanı alınmak istendi. 6 genetik hastalığın teşhisi için yapılan uygulamanın zorunlu olmadığını söyleyen aile, yeni doğan bebeklerinden topuk kanı alınmasını reddetti. İddiaya göre, bağlı oldukları Aile Sağlığı Merkezi’ndeki personellerin baskısı üzerine strese giren anne Tansel Özdemir sütten kesilerek bebeğini emzirememeye başladı. Ailenin topuk kanı uygulamasına karşı direnmesi üzerine Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın aileye açtığı davada tedbir kararı konuldu. Edremit Aile Mahkemesi’nden sonuç alamayan Özdemir ailesi hukuki mücadelesini sürdürürken, baba Atay Özdemir ise yapılan uygulamanın zorunlu olmadığını, ayrıca uygulamanın topuklarda kan akışı zayıf olan bebeklerde gelecekte geri dönüş olmayan hasar oluşturabileceğini söyleyen doktorların da olduğunu aktardı.

“Çocuğumuza dokunulmasını istemiyoruz”

Bebeklerin topuk kısmında kan akışının zayıf olmasından dolayı gelecekte oluşabilecek olumsuzluklardan endişe duyduğunu belirten baba Atay Özdemir, “Çocuğumuza topuk kanı aldırmadığımız için avukatımızla görüşmeler sağladık. Biz çocuklarımıza çok düşkün bir aileyiz. Çocuğumuzun hamilelik döneminden doğum anına kadar bütün süreçte 15 günde bir özel hastanede doktor kontrolü gerçekleştirdik. Çocuğumuz doğduktan sonra bağlı olduğumuz Aile Sağlığı Merkezi bize topuk kanı alınması konusunda baskıda bulunmaya başladı. Eşim bu baskı sebebiyle strese girdi ve şu an sütünde ciddi kesilmeler var. Düzenli olarak özel bir klinikte doktora görünüyoruz, çocuğumuzun aylık rutin kontrollerini yapıyoruz. Biz çocuğumuzdan hangi gerekçe ile topuk kanı alınacağını sorduğumuzda hiçbir cevap alamıyoruz, sadece baskı uygulanıyor. Mahkeme tarafından tedbir kararı konuldu. İlk duruşmaya çıktığımızda avukatımız da yanımızdaydı. Hakim bizlere sadece aşılarla alakalı sorular soruyor. Avukatımız konuşmaya kalktığında sözleri kesildi. Yaşanan olaylar neticesinde avukatımız ile beraber durumu istinaf mahkemesine taşıdık. Hiçbir şekilde çocuğumuza dokunulmasını istemiyoruz” diye konuştu.

“Topuk kanı uygulamasında rant var”

Bebeklerden alınan topuk kanlarının satılıp özel şirketlerce maddi kazanç sağlandığını iler süren avukat Cüneyt Bülent Şeker, “Topuk kanı alımı doğar doğmaz ilk 48 saat içinde bebeğin topuğundan alınan, 6 genetik hastalığın taranması için kullanılan bir uygulama. Her doktor bu görüşü benimsemiyor. Bazı doktorlar bunun gerekli olmadığını söylüyor. Bunun idrar tahlili ile yapılabileceğini söyleyen doktorlar da var. Yapılma şeklini eleştiren var, topuktan değil damardan alınması gerektiğini söyleyenler var. Topuk kan akışı zayıf bir yer, aynı zamanda cinsel organ ve beyindeki sinirlere bağlı temasları var. Bunun doğar doğmaz uyarılmasının olumsuz etkileri var. ‘Çocuk bunları hafızasına alıyor ve olumsuz tepki veriyor diyenler’ var. Bu işte büyük bir rant var. Bugün Aile Sağlığı Merkezleri neredeyse topuk kanı ve aşıdan para kazanıyor. Bunlar özel denilen bütçelerinde bağımsız olan yerler. Ayrıca test şirketleri de ciddi para kazanıyor, bunlar özel şirketler. Bunların tespit ettiği hastalıklar sebebi ile de ilaç şirketleri çok ciddi para kazanıyor” dedi.

Kanunda “zorunlu” ibaresi yok

Topuk kanı uygulamasının kanunda zorunlu olduğuna dair ibare olmamasına rağmen hekimler tarafından ciddi baskıların yapıldığını söyleyen Şeker, “Aileler, Sağlık Bakanlığı’nın bu ilgisinden tedirginler. Tedbir kararlarının bile bir geçmişi, uygulanabilirliği yok. Topuk kanı uygulaması neredeyse çocuk aşılarından sonra hatırlanmaya başladı. 1-2 yıl içerisinde çocukluk aşıları için de tedbir kararı veriliyordu fakat tepkiler artınca geri adım atıldı. Şimdi ise topuk kanı üzerine yükleniliyor. 6 bin tane genetik hastalık var. 500 tane metebolik hastalık var. Sadece bunlardan 6 tanesinin taranması için kıyamet kopuyor. Buradaki en büyük tehlike tıbbi müdahaleyi ret hakkınızın ortadan kalkmasıdır. Kanunda ‘Çocuğun üstün yararı diye ibare var’, çocuğun üstün yararını aileden başka kimse üstlenmez. Bizim hakkımızda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından topuk kanı vermediğimiz gerekçesiyle tedbir istenmişti. Biz de bu topuk kanını vermediğimizi belirttik. Bizce birçok sakıncası vardı. Birçok test te yaptırmıştık. Sakıncalı olduğunu düşünüyoruz çünkü topuk kanı alınınca rahatsızlanan çocuklar var. Zararlı olduğunu söyleyen doktorlar var ve biz bu görüşe itibar ettik. Tıp etiği kurallarında da belirtilen anne babanın kanun temsilciliği tıbbi tedaviyi kabul ve ret hakkını kullanarak reddettik. Bu da gayet doğal. Anayasanın 17. Maddesi anlamında tıbbi zorunluluk içermiyor ve hiçbir kanunda da böyle bir uygulamanın yapılacağı yer almıyor” şeklinde konuştu.

Abdullah Bozkurt - Polat Taha Öztürk

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Başkan Büyükkılıç: "Sporun ve sporcunun şehri Kayseri" Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Osman Aşkın Bak’ın katılımlarıyla Türkiye Buluşmaları kapsamında Spor A.Ş. sporcuları ve kentteki spor camiası ile buluştu. Başkan Büyükkılıç, “Sporun ve sporcunun şehri Kayseri, ACES 2024 Avrupa Spor Şehri Kayseri ünvanını alan şehrimizi daha iyi bir noktaya taşımak için hep beraber çalışıyoruz” dedi. Başkan Büyükkılıç, sporun ve sporcunun dostu şehir olan 2024 Avrupa Spor Şehri Kayseri’de Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Osman Aşkın Bak ile birlikte, Spor A.Ş. ile kentteki spor camiasıyla bir araya gelerek, gençlerin heyecan ve mutluluklarına ortak oldu. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programda, Spor A.Ş. tarafından hazırlanan tarihi zenginlik ile kültürel mirasın buluştuğu, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan Koramaz Vadisi temalı Uluslararası Kayseri Yarı Maratonu Tanıtım filmi izletildi. Törende konuşan Başkan Büyükkılıç, genç sporculara ‘İyi ki varsınız diyor, alnınızdan öpüyorum’ diyerek seslendi. Büyükkılıç, gençleri sporla buluşturmak ve kötü alışkanlıklardan uzak tutmak adına yerel yönetimler olarak üzerlerine ne düşüyorsa yapmaya çalıştıklarına işaret ederek, “Kayseri değişik medeniyetlere ev sahipliği yapmış olan zenginlikler şehri. Zenginlikleri bağrında barındırırken sporda da hem çeşitlilik hem zengin açısından kendisinden söz ettiren bir şehir. Gençlik Spor İl Müdürlüğümüzün, değerli valimizin yüreklendirici ve sahip çıkıcı anlayışla çalışmalar yapıyoruz. Başta Kayseri Büyükşehir Belediyesi olmak üzere Melikgazi’miz, Kocasinan’ımız, Talas’ımız, Hacılar’ımız gibi merkez belediyelerin yanında tüm ilçe belediyelerimizle ele ele vermek suretiyle gençlerimize fırsat hazırlayan, onlara sahip çıkan, onların sporcu olması ya da kötü alışkanlıklardan uzaklaşması adına üzerimize ne düşüyor ise yapma anlayışında çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Dayanışmamızı, birliğimizi, beraberliğimizi zenginleştirerek yol alıyoruz” şeklinde konuştu. Programda izletilen, 22 Eylül’de yapılacak Koramaz Vadisi Temalı Uluslararası Kayseri Yarı Maratonu’nun tanıtım filmine de ayrı bir parantez açan Büyükkılıç, “Gençlerimizin hem eğitimli, donanımlı hem kültürel açıdan hem sportif açıdan zenginleşmesi yakışır. Biz de bu fırsatları onlara vermeye çalışıyoruz. 1 milyon 260 bin metrekarelik Recep Tayyip Erdoğan Millet Bahçesi’ni hayata geçirmek suretiyle sporun her alanına fırsat verdiğimiz gibi şehrimize en güzel şekilde hizmet eden bir yaklaşım sergilendi. Şuanda Türkiye’deki en büyük millet bahçesini bağrında barından bir şehirden söz ediyoruz. Bu konuda bizlere desteğini esirgemeyen Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a ve onun yol arkadaşlarına huzurlarınızda teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. “Sporun ve Sporcunun Şehri Kayseri” Başkan Büyükkılıç, gençleri daha eğitimli ve donanımlı hale getirmek için gayret gösterdiklerine vurgu yaparak sözlerini şöyle sürdürdü: “Sevgili gençler sizler iyi ki varsınız. Sizler bizim geleceğimizsiniz. Sizlere fırsat vermek, sizleri eğitimli, donanımlı hale getirmek için gece demeden gündüz demeden elbette mesai arkadaşlarım sizlere destek veriyor, fırsat veriyor. Bu fırsatı vermemizi sağlayan sizlerin büyüklerine ayrıca teşekkür ediyoruz, minnet duyuyoruz. Sporun ve sporcunun şehri Kayseri, malumunuz ACES 2024 Avrupa Spor Şehri Kayseri ünvanını alan şehrimizi daha iyi bir noktaya taşımak için hep beraber çalışırken çok değerli Gençlik ve Spor Bakanımızı Kayseri’mizde görmekten keyif alıyoruz. Her alanda biz de varız diyoruz Kayseri olarak. Bu anlayış içerisinde hep beraber el ele, gönül gönle.” “Kayseri’nin Her Tarafını Spor Tesisleriyle Donatan Memduh Başkana Teşekkür Ediyoruz” Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Osman Aşkın Bak da Büyükkılıç’a spor alanında kente yaptığı yatırımlardan dolayı teşekkür etti. Bakan Bak, “Kayseri’nin spor ailesi hepiniz hoş geldiniz, safalar getirdiniz. İyi ki varsınız, sizleri seviyoruz. Bugün Kayseri’de gerçekten spor adına yapılan yatırımları görme fırsatı bulduk. Erciyes’te yapılan Yüksek İrtifa Kampı’nın açılışıma katıldık. Orada U-16 Milli Takımı’mızın Portekiz’le olan müsabakasını izledik. Şampiyon oldular onları da tebrik ediyoruz. Kayseri spor şehri, Avrupa spor başkenti, emeği geçenlere teşekkür ediyoruz. Kayseri’nin her tarafını spor tesisleriyle donatan Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanımız, Memduh Başkana teşekkür ediyoruz. Gençlik ve Spor Bakanlığı olarak bizler de sizin emrinizdeyiz. Yine güzel sonuçlar, güzel dereceler Kayseri’den geliyor. Şampiyonlar burada” diye konuştu. Kayseri Valisi Gökmen Çiçek de Kayseri’den çok şampiyonlar çıkaracaklarını belirterek, “Bir Türk gencini en mutlu eden şey nedir diye sorsanız, sporcuların girdikleri şampiyonada Türk Bayrağı’nı yukarı çıkartmak, İstiklal Marşı’nı okutup, ailesini, milletini gururlandırmasıdır. Sayın Bakanım bir çocuğumuzun şampiyon olduğunda sizin nasıl heyecanlandığınızı, ailenizden daha çok sevinip, onu bağrınıza bastığınızı tüm Türkiye biliyor. Kayseri ile ilgili gözünüz arkada kalmasın, buradan çok şampiyonlar çıkarıp, sizi çok duygulandıracağız” ifadelerinde bulundu. “Başkanımızın Ağabeyliğinde Şehrin Her Yerini Kuşatan Spor A.Ş.’miz Var” Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç’ın ağabeyliğinde şehrin her yerinin spor ile kuşatıldığını belirten Vali Çiçek, “Bizim Büyükşehir Belediyesi himayesinde bir Spor A.Ş.’miz var, Büyükşehir Belediye Başkanımızın ağabeyliğinde şehrin her yerini kuşatan Spor A.Ş.’miz olduğu gibi Gençlik ve Spor Müdürlüğümüzün hocaları, antrenörleri bu işe baş koydular, sizleri gururlandıracağız” dedi. TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar ise “Bizim belediye başkanımız da, valimiz de büyük yatırımlar, büyük girişimler yaptılar. Çalışmaya, mücadeleye, kupalara gençlerimiz hazır. Arkadaşlarımız, gece gündüz demeden gayret gösterdiler, önemli çalışmalar yaptılar. Artık her şey var, saha da var, havuz da var, tenis kortları da var, öğretmenler de var. Bundan sonra yapılacak şey, kazanmak ve çalışmaktır” şeklinde konuştu. Bugün spor adına, gençlik adına Kayseri’de çok heyecanlı olduklarını ifade eden Gençlik ve Spor İl Müdürü Ali İhsan Kabakcı, yaklaşık 40 branşta şampiyon sporcular olduğunu ifade ederek, Kayseri’de 7 gün 24 saat çalışarak al bayrağı göndere çektirmeye çalışan sporcular ile buluşmanın mutluluğunu yaşadıklarını vurguladı. Kabakcı sözlerini şöyle sürdürdü: “Şehrimizde spor adına çok şanslıyız. Başta sayın milletvekillerimize, tüm yöneticilerimize, bize, gençliğe verdikleri önemle, önemle birlikte verdikleri destek için gerçekten şükranlarımızı iletirken, son 1 yılda da, biraz önce Erva projelerinde de olduğu gibi sayın valimizin talimatları ile hem kış sporları hem kış sporları olmak üzere hemen yanı başımızda da gördüğümüz gibi başta kano olmak üzere bu kano şehrimizde imal edildi. Şehrimizde kano sporcularımız özellikle Yamula Barajı’nda, Tomarza’da yapması adına büyük bir fırsat doğdu. Bunun da çalışmalarını sürdürüyoruz. Yine optimist branşında da önemli bir çalışma yürütülüyor. Ve bunlar olimpik branşlar olması hasebiyle inşallah hedefimiz 2028’de Kayseri’mizde her branşta, bütün branşları da belki o motiveyle inşallah buradan ele alarak olimpiyat yolunda sporcular yetiştireceğiz. Sizlerin de desteği ile buradaki tüm sporcularımızın da heyecanıyla bunu başaracağımız kanaatindeyim. Bu güzellikler adına şehrimizdeki bu heyecanlı, bu sporun ve sporcunun buluşması adına bizlere tekrar tüm paydaşlarımızın verdiği destekler adına sizlerin de şehrimize teşrifleri adına şükranlarımı iletiyorum.”
Bilecik Her 19 kişiden 1’i prostat kanseri riskinde Bilecik İl Sağlık Müdürü Dr. Ferhat Damkacı, dünyada her 19 kişiden 1’i prostat kanseri riskinde olduğunu söyleyerek, "Erkeklerin 50 yaşından itibaren, birinci derece akrabasında prostat kanseri görülenlerin ise 40 yaşından itibaren üroloji uzmanına düzenli olarak muayene olması gerekir" dedi. Bilecik İl Sağlık Müdürü Dr. Damkacı, prostat kanseri hastalığın kesin tanısı biyopsi ile konulduğunu söyledi. Damkacı, "Genel olarak erkeklerin 50 yaşından itibaren, birinci derece akrabasında prostat kanseri görülenlerin ise 40 yaşından itibaren üroloji uzmanına düzenli olarak muayene olması erken tanı konulması açısından önem arz etmektedir” ifadelerini kullandı "1 yılda yaklaşık 18 bin kişi prostat kanseri tanısı almaktadır" Dr. Damkacı açıklamasının devamında, "Hiperplazisi (BPH) olarak adlandırılır. BPH, bir kanser olmasa da verdiği rahatsızlıkları düzeltmek için ameliyat gerekebilir. Prostat kanserinde, prostat bezi içerisinde kanser hücreleri gözlemlenir. Yaşlanmayla birlikte daha sık ortaya çıkan prostat kanseri dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi ülkemizde de erkek kanserleri arasında yüz binde 39,1 görülme sıklığı ile önemini korumaktadır. Bir yılda yaklaşık 18 bin kişi prostat kanseri tanısı almaktadır” dedi. "Her 19 kişiden 1’i prostat kanseri riskinde" Her 19 kişiden 1 kişi yaşamı sürecinde prostat kanseri olma riskine sahip olduğunu anlatan Bilecik İl Sağlık Müdürü Dr. Ferhat Damkacı, sözlerine şöyle devam etti; "Yapılan araştırmalara göre, bir erkeğin prostat kanserine bir erkeğin prostat kanserine yakalanma riskini etkileyebilecek birkaç faktör mevcuttur: Yaş, ailesel yatkınlık, diyet, Kimyasal maruziyetlerdir. Bu sorunların bir çoğunun nedeni prostat kanseri olmayabilir. Yine de yukarıda sayılan belirtilere, prostat kanseri dışında bir durumun neden olma olasılığı daha yüksektir. Örneğin, idrar yapma sorunu sıklıkla prostatın kanserli olmayan bir büyümesi olan iyi huylu prostat hiperplazisinden (BPH) kaynaklanmaktadır. Yine de idrarla ilişkili problemler yaşayan kişilerin erken tanı ve tedavi açısından bir üroloji uzmanına başvurması doğru olacak."