KÜLTÜR SANAT - 29 Aralık 2025 Pazartesi 11:25

Sayburç Kazıları Arkeoloji Gündemi’nde anlatıldı

A
A
A
Sayburç Kazıları Arkeoloji Gündemi’nde anlatıldı

Nilüfer Belediyesi’nin düzenlediği Arkeoloji Gündemi buluşmalarının yılın son oturumunda, Şanlıurfa’daki Sayburç kazıları ele alındı. Doç. Dr. Eylem Özdoğan, yerleşik hayata geçişin ve mimari dönüşümün izlerini katılımcılarla paylaştı.


Nilüfer Belediyesi, kentin kültürel belleğine katkı sunan etkinliklerini sürdürüyor. Yılın son Arkeoloji Gündemi buluşmasının konuğu, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Tarih Öncesi Arkeolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Sayburç Kazı Başkanı Doç. Dr. Eylem Özdoğan oldu. "Taş Tepeler’de Yerleşik Yaşamın Başlangıcından Bir Kesit: Sayburç" başlıklı sunumuyla Nilüferlilerle buluşan Özdoğan, insanlık tarihinin en önemli dönüm noktalarından biri olan Neolitik döneme ışık tuttu. Söyleşiyi, Nilüfer Belediye Meclis Üyesi Özlem Akbaş Önsoy da takip etti.


Göbeklitepe kültürünün yeni tanığı Sayburç


2021 yılından bu yana devam eden Sayburç kazılarında elde edilen verileri aktaran Doç. Dr. Özdoğan, bölgedeki yerleşimin Göbeklitepe kültürünü yansıtan önemli izler taşıdığını belirtti. Kazı çalışmalarında bugüne kadar 50’nin üzerinde yapının tespit edildiğini ifade eden Özdoğan, bu yapıların büyük bölümünün konut niteliğinde olduğunu, ancak aralarında özel ve kamusal amaçlı kullanılan yapıların da bulunduğunu vurguladı. Özdoğan, "T" biçimli dikili taşların yer aldığı yapılarda ocak, platform, seki ve işlik alanlarının belirlendiği aktararak; konutlar ile özel yapıların bir arada bulunmasının, dönemin hem gündelik yaşamına hem de ritüel dünyasına dair bütünlüklü bir bakış açısı sunduğunu söyledi.


Söyleşide, Sayburç yerleşiminin mimari düzenine dair detaylar da paylaşıldı. Konutlarda beslenme ve üretime dair izler öne çıkarken, sayıları beşi bulan özel yapılarda iç mekan düzenlemelerinin farklılaştığına dikkat çekildi. Genellikle bir ya da özel yapının çerçevesinde kümelenen konutların, sosyal organizasyon hakkında ipuçları verdiği belirtildi.


Sayburç’un arkeoloji dünyası için önemine değinen Doç. Dr. Eylem Özdoğan, yerleşimin Neolitik dönemin geçiş süreçlerini kesintisiz biçimde yansıtan nadir alanlardan biri olduğunu altını çizdi. Yaklaşık 12 bin 600 yıl önce başlayan ve 300 yıl boyunca süren yoğun iskan sürecinde, yuvarlak planlı yapılardan dörtgen planlı yapılara geçişin net bir şekilde izlenebildiği ifade edildi. Özdoğan, bu verilerin, o dönemdeki yapı teknikleri ve teknolojideki dönüşümü anlamak adına büyük önem taşıdığını sözlerine ekledi.



Sayburç Kazıları Arkeoloji Gündemi’nde anlatıldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum ETÜ Mühendislik ve Biyoteknoloji alanında geliştirdiği projelerle teknik üniversiteler birliğine katkı sunacak Teknik Üniversiteler Birliği (TU11) tarafından yürütülen BAP İş Birliği Araştırma Projeleri çağrısı kapsamında Erzurum Teknik Üniversitesi’nin (ETÜ) iki projesi desteklenmeye hak kazandı. Teknik üniversiteler arasındaki iş birliğini güçlendirmeyi, ulusal kalkınma hedefleri doğrultusunda kritik araştırma alanlarında sinerji oluşturmayı ve yüksek katma değerli bilimsel çıktılar üretilmesini amaçlayan Teknik Üniversiteler Birliği tarafından yürütülen BAP İş Birliği Araştırma Projeleri’nin değerlendirme sonuçlarına göre, ETÜ’de geliştirilen "Yapı Sağlığı İzlemede Akıllı ve Hızlı Analiz Yaklaşımı: Yapay Zekâ Tabanlı Kısa Süreli Veri Değerlendirmesi" ve "Dopaminin Etiketsiz ve Seçici Tespiti için PDA-MIP Tabanlı Fiber Optik Sensörün Geliştirilmesi" başlıklı projeleri için destek aldı. Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlker Kazaz’ın yürütücülüğünü yaptığı "Yapı Sağlığı İzlemede Akıllı ve Hızlı Analiz Yaklaşımı: Yapay Zekâ Tabanlı Kısa Süreli Veri Değerlendirmesi" başlıklı projede, büyük ölçekli mühendislik yapılarından elde edilen titreşim verileri, yapay zekâ ve derin öğrenme tabanlı yöntemlerle kısa süreli kayıtlar üzerinden analiz edilecek. Özellikle baraj gibi kritik altyapıların sürekli izlenmesinde karşılaşılan yüksek veri hacmi ve işlem maliyetlerinin azaltılmasına odaklanan projede, kısa veri segmentleriyle güvenilir modal parametre tahmini yapılabilecek. Proje, Erzurum Teknik Üniversitesi (ETÜ), Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) ve Yıldız Teknik Üniversitesi koordinasyonunda yürütülecek. Fen Fakültesi Temel Bilimler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Güven Turgut yürütücülüğünü yaptığı "Dopaminin Etiketsiz ve Seçici Tespiti için PDA-MIP Tabanlı Fiber Optik Sensörün Geliştirilmesi" başlıklı proje, sağlık ve biyoteknoloji alanında yenilikçi bir sensör teknolojisinin geliştirilmesini amaçlıyor. Proje kapsamında, nörolojik hastalıkların erken tanısında kritik öneme sahip dopamin, yüksek hassasiyet ve seçicilikle tespit edilebilecek yeni nesil bir fiber optik biyosensör ile analiz edilecek. Erzurum Teknik Üniversitesi, Karadeniz Teknik Üniversitesi ve Yıldız Teknik Üniversitesi iş birliğiyle yürütülecek çalışmada; nanoyapılı kaplamalar, moleküler baskılama teknikleri ve ileri yüzey modifikasyon yöntemleri bir arada kullanılacak. Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan ETÜ Rektörü Prof. Dr. Bülent Çakmak, BAP İş Birliği Araştırma Projeleri 2025 yılı çağrısı kapsamında destek alan 16 projenin ikisin ETÜ’den çıkmasından dolayı büyük bir memnuniyet duyduklarını ifade ederek: "Teknik Üniversiteler Birliği çatısı altında desteklenen iki projemiz, mühendislik ve biyoteknoloji alanlarında yenilikçi çözümler sunuyor. Projelerin gerek temel bilimler gerekse de uygulamalı çalışmalar açısından önemli bilimsel katkılar sağlayacağına inanıyorum. Ayrıca Teknik Üniversiteler Birliği akademisyenlerimizin bilgi ve deneyimlerini pekiştirmesine, üniversitemizin araştırma kapasitesini güçlendirmesine ve ulusal kalkınma hedeflerine katkıda bulunacak uygulamalı çıktılar üretmesine de olanak tanıyacak. Bu vesileyle hocalarımızı gönülden tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum" diye konuştu.
Bursa İstiklal Şairi Yıldırım’da anıldı Yıldırım Belediyesi, vefatının 89’uncu yıl dönümünde İstiklal Marşımızın yazarı Milli Şair Mehmet Akif Ersoy’u anmak için panel düzenledi. Alev Alatlı Şehir, Düşünce ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen panelde Mehmet Akif Ersoy’un hayatı, düşünce dünyası ve edebi yönü ele alındı. Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği panele Prof. Dr. Alev Sınar Uğurlu, Yusuf Turan Günaydın ve Tahsin Yıldırım konuşmacı olarak katıldı. Panele katılan Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, Mehmet Akif Ersoy’un ahlaki ve vicdani duruşuna dikkat çekerek; "Bugün burada, yalnızca bir şairi anmak için değil; bir ahlak duruşunu, bir vicdan sesini ve bir fikri mirası yeniden düşünmek için bir aradayız. Mehmet Akif Ersoy, sadece İstiklal Marşı’mızın şairi değil, kelimeleriyle milletini ayağa kaldırmış, kalemiyle çağına tanıklık etmiş, hayatıyla söylediklerinin bedelini ödemiş bir mütefekkirdir. Akif, şiiri estetik bir süs olarak değil; ahlaki bir sorumluluk olarak görmüştür. Onun için edebiyat, hakikatten bağımsız bir alan değildir. Sanatı, insanı uyandıran, toplumu silkelenmeye çağıran bir imkan olarak kavrar. Bu yönüyle Akif, yalnızca bir şair değil; ahlak filozofu, toplum eleştirmeni ve bir dava adamıdır" ifadelerini kullandı. Mehmet Akif Ersoy’un tutarlı bir yaşamı olduğuna dikkat çeken Başkan Oktay Yılmaz; "Onu farklı ve kalıcı kılan en önemli yönlerden biri de söz ile hayat arasındaki tutarlığıdır. Akif, yazdığını yaşayan nadir münevverlerdendir. Makamı, konforu ve suskunluğu tercih edebileceği halde; zor olanı, yalnızlığı ve bedel ödemeyi seçmiştir. Bugün Mehmet Akif’i anmak, yalnızca geçmişi hatırlamak değildir. Asıl sormamız gereken soru şudur: Akif bugün yaşasaydı, bize ne söylerdi? Muhtemelen yine çalışmayı, sorumluluğu ve fikri cesareti hatırlatırdı. Şikayeti değil, gayreti; taklidi değil, şahsiyeti; umutsuzluğu değil, mücadele etmeyi öğütlerdi" diye konuştu.