GÜNDEM - 11 Kasım 2024 Pazartesi 15:41

Mudanya Belediyesi zeytin üreticisinin yanında

A
A
A
Mudanya Belediyesi zeytin üreticisinin yanında

Zeytin hasadı yapan üreticileri tarlada ziyaret eden Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç,her zaman çiftçinin yanında olacaklarını belirterek, “Üreticinin zeytinini tarlada bırakmayacağız” dedi.


Mudanya’da zeytin hasadının başlamasıyla birlikte üreticiyi tarlada ziyaret eden Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç hasat çalışmalarına katıldı.


Açıklanan fiyatların beklentinin altında kaldığının altını çizen Deniz Dalgıç, “Mudanya Belediyesi olarak şuan piyasayı gözlemliyoruz. Eğer rakamlar aşağıya giderse üreticimize destek olmak, zeytinini biraz daha yüksek fiyattan satabilmesi için belediye olaraksatın almaya gidebiliriz. Ayrıca yağ üretimi, zeytinin yağhanelere teslimi konusunda da desteğimiz olabilir” dedi. Çiftçinin her aşamada yanında olduklarını vurgulayan Dalgıç, şöyle konuştu:


“Aslında bizim temel hedeflerimiz arasında Mudanya’nın bir zeytin ve zeytinyağı markasını oluşturmak yer alıyor. Bu anlamda belki bu yıl bir fırsat olabilir. Bu sezon hasat ve üretim yüksek ancak fiyatlar düşük. Hem fiyat regülasyonuna yardımcı olmak hem de kendi markamızı zeytin ve zeytinyağımızı piyasaya sürüp tüketiciyle buluşturmak düşüncemiz var. Piyasayı izliyor ve gözlüyoruz. Hasat daha çok yeni. Eğer olumsuz bir durum olursa, çiftçimizin zeytinini tarlada bırakmayız.”


Zeytinin markalaşması ve pazarlanması konusunda işbirlikleri için de adımlar attıklarını vurgulayan Dalgıç, “Yerel üretim kooperatifleri ile ortaklıklar kurmak ve bu ortaklıklarımızı genişletmek istiyoruz. Markalaşma, marka üretimi ve yurt içi ile yurt dışına pazarlanması konusunda da işbirliklerimiz devam edecek. Birazda cesarete ihtiyacımız var. Şimdilik biz lokomotif olarak çekiyoruz. Ama yakın zamanda üreticimiz bizim önümüzde lokomotif olup onlar bizi sürükleyecekler. Biz onlarla her yola çıkarız.” dedi.


Tirilye tipi zeytin ile ilgili yaptıkları coğrafi işaret başvurusunun sürecinin devam ettiğini de dile getiren Dalgıç, “Markalaşma yolunda çok önemli bir adım. Tüketiciler genellikle Tirilye tipi zeytinin peşindedir. Bizde bunu bir kez daha belgeleyip, piyasada böyle var olmasını sağlamak istiyoruz” dedi.


Mudanya’nın “üç karası” olarak bilinen üzüm, kara incir ve zeytinin önemine dikkat çeken Dalgıç, “Bu ürünlerden elde edilecek verim ve gelirler Mudanya’nın kalkınması, halkımızın daha mutlu ve refah içinde yaşaması için çok önemli. Mudanya’nın zeytini çok özeldir. Bize göre zeytinin başkenti Mudanya’dır. Dünyanın en güzel sofralık zeytini de Mudanya ve Tirilye’de yetişir. Hasadımız hayırlı olsun. Tüm üreticimize bolluk ve bereket getirmesini diliyorum” diye konuştu.



Mudanya Belediyesi zeytin üreticisinin yanında

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya İranlı 3 kardeşin ölümünde Farsça yazılmış 9 sayfalık not bulundu Antalya’da 3 İranlı kardeşin ölümüne ilişkin, evde yapılan incelemelerde koli bandıyla kapı pençelerin kapatılıp tepside kömür yakıldığı ve Farsça yazılmış 9 sayfalık not tespit edildi. Olay, saat 15.40 sıralarında Antalya’nın Muratpaşa ilçesi Güzeloba Mahallesi 2384 sokak içerisinde bulunan bir sitedeki apartmanın en üst katında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, bir süre önce İran’dan Türkiye’ye gelen 3 kardeş Güzeloba Mahallesi’nde eşyalı olarak bir daire kiraladı. Son olarak 27 Ekim tarihinde ülkelerinde bulunan aileleri ile görüşen 3 kardeşe yaklaşık 15 gündür yakınları ulaşamadı. Aile, Antalya’da ikamet eden İran uyruklu bir yakınlarından durumu haberdar ederek oğullarına ulaşmasını istedi. İran’daki aileleri 15 gündür ulaşamamış Ailenin isteği üzerine verilen adrese gelen Emrullah Esedi isimli İran vatandaşı, kapıyı çalmasına rağmen kardeşlere ulaşamadı. Ailenin ısrarı ile polis merkezine giden Esedi, ekiplerle birlikte Güzeloba Mahallesi’ndeki adrese geldi. Ev sahibinde bulunan yedek anahtar vasıtasıyla ikamete giren ekipler ev içerisinden ağır bir kokunun geldiğini fark etti. Bir odanın kapısının arkadan kilitlenmesi nedeniyle içeri girmekte zorlanan ekipler kapıyı açtıklarında, isimlerinin Mohammed Reza Yasovalian (44), Mohsen Yasovalian (36) ve Amirhossein Yasovalian (33) olduğu öğrenilen 3 kardeşin cansız bedenleri ile karşılaştı. Bunun üzerine adrese Antalya Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekiplerinin yanı sıra Olay Yeri İnceleme ekibi sevk edildi. Ekiplerin yaptığı incelemede kardeşlerin borsada yüklü miktarda para kaybettiklerini ve bu nedenle hayatlarına son verdiklerini yazdıkları bir not bulundu. 3 kardeşin ikamet içerisindeki bir odanın kapı ve camlarını hava geçirmeyecek şekilde bantladıktan sonra içerde kömür yaktıkları ve içeriyi kaplayan dumanla toplu şekilde hayatlarına son verdikleri öğrenildi. 9 sayfalık Farsça yazılı not bulundu Öte yandan olaya ilişkin Antalya Emniyet Müdürlüğünden yazılı bir açıklama geldi. İhbar üzerine belirtilen adrese gelindiğinde 3 erkek cesedi bulunduğu belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Cesetler üzerinde ve ikamet içinde yapılan aramalarda İran pasaportları olan M.Y. , M.Y. ve A.Y. isimli şahısların kimlik bilgilerine ulaşılmıştır. Yapılan incelemelerde ikametin kapı ve pencerelerinin koli bandı ile kapatıldığı ve odanın ortasında tepsi içerisinde yanmış kömürler olduğu görülmüştür. Ayrıca odada bulunan Farsça yazılmış 9 sayfalık notun çevirisi yapıldığında, şahısların ticari ilişkileri nedeniyle borçlarından bahsedildiği anlaşılmış olup, adli soruşturma devam etmektedir.”
Ankara Evine dönen akademisyene köpekler saldırdı Ankara’da yürüyüşten evine dönen bir akademisyene köpekler saldırdı. Saldırıda bacakları ve yüzü parçalanan kadın, komşuları tarafından kurtarılarak hastaneye kaldırıldı. Olay, Ankara’nın Çankaya ilçesinde bulunan Çiğdem Mahallesi’nde akşam 17.00 sıralarında meydana geldi. İddialara göre, Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde görev yapan Prof. Dr. Meliha Yılmaz, evine dönerken köpeklerin saldırısına uğradı. Köpeklerin yere yıkarak ısırdığı kadını komşuları kurtardı. Olayı görenlerin ihbarı üzerine olay yerine sağlık ekibi geldi. Meliha Yılmaz, yaralı olarak hastaneye kaldırıldı. Yılmaz, kaldırıldığı hastanede tedavi edilerek gece saatlerinde taburcu edildi. Olayın ardından köpekleri toplamak üzere olay yerine gelen belediye görevlilerine hayvanseverler tepki gösterdi. “Köpeklerden 9 tanesi üstüne saldırıp yere yıkmış komşumuzu” Yaşanan olayın ilk olmadığını ve mahallede yıllardır bir köpek sorunu yaşandığını vurgulayan Çiğdemim Eğitim, Çevre ve Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Fethi Aksoy, “Dün akşam saat 17.00 civarında bir komşumuzun telefonuyla olaydan haberim oldu. Bir köpek saldırısı olduğunu söyledi. Hemen muhtarımızı da alıp birlikte olay yerine gittik. Bir komşumuz kanlar içerisinde yerde yatıyordu. Diğer komşularımız müdahale etmişler ve kanayan yere tampon yaparak kanamayı durdurmuşlardı. Ambulansı bekledik. Ambulans biraz gecikti ama neyse ki zamanında yetişti. Acile kaldırıldı komşumuz. Gece 01.00’e kadar acildeydi. Daha sonra taburcu edilip evine çıktı. Şu anda genel durumu iyi. Bacağının birinde bayağı derin yarıklar var. Oradan çok kanama olmuştu. Diğer bacakta ve yüzde bayağı bir çizik ve yaralanma var. Oralara plastik cerrahi işlem yapmış. O bölgedeki köpeklerden 9 tanesi üstüne saldırıp yere yıkmış komşumuzu. Sonra da sürüklüyorlar. O esnada araya giren komşularımız uzaklaştırıyor köpekleri ve ambulansı çağırıyorlar” diye konuştu. “Biri elinden tutmuştu biri bacağından yüzünü bile ısırdılar” Saldırıya uğrayan akademisyene olay yerinde müdahale eden komşularından Özlem Onay ise, çığlık sesi duyduklarını anda dışarı çıktıklarını belirterek, “Bir anda ses duydum. Çığlık sesi duyduk balkona koştuk. Eşim de hemen aşağı koştu. Daha önce hep bu tarz saldırılar olduğu için bu tarz çığlıkların ne olduğunu biliyoruz. Bir komşumuz Meliha Hanım’ı ormana doğru sürükleyen 3 köpek vardı. Belgesel izler gibi gördük izledik bağırmaya başladık. Biz bağrınca durdular Meliha Hanım’da sürünerek buraya doğru gelmeye başladı. Biri elinden tutmuştu biri bacağından yüzünü bile ısırdılar. Çok korkunç bir görüntüydü daha kendimize gelemedik” ifadelerini kullandı. “Köpek teröründen adım atamıyoruz” Mahallede yaşamaktan mutlu olmalarına rağmen başıboş köpeklerden rahatsız olduklarını açıklayan mahalle sakini Gülseren ise, “Dün saat 17.00 sularıydı balkonda duruyorduk. Korkunç bir çığlık Meliha Hocamı duyduk. Kanlar içindeydi yüzü bacağı korkunç bir haldeydi. Telefonu kaptığım gibi 112’yi tuşladım konuşamadım. Bu arada ambulansta çok geç geldi. Ambulansa yol vermeyenleri kınıyorum. 45 dakika ambulans bekledik kanamalı hastayla. Hasta kokmuştu çok kötüydü. Bu mahallede yaşamaktan hepimiz çok mutluyuz ama köpek sesinden ve köpek teröründen adım atamıyoruz” açıklamasında bulundu.