SAĞLIK - 01 Kasım 2024 Cuma 13:01

Çocuklarda böbrek taşı belirtilerine dikkat

A
A
A
Çocuklarda böbrek taşı belirtilerine dikkat

Bursa Şehir Hastanesi’nde görevli Üroloji Uzmanı Dr. Uğur Akgün çocuklarda böbrek taşı oluşumu, belirtileri ve tedavi yöntemleri ile ilgili açıklamalarda bulundu.


Böbrek taşlarının böbreklerde ve idrar yollarında sert minerallerin birikmesiyle oluşan küçük taşlar olduğunu belirten Uzm. Dr. Akgün, çocuklarda daha az görülmesine rağmen son yıllarda daha da artış gösterdiğine dikkat çekti. Çocuklarda böbrek taşının oluşmasının birçok nedeni olabileceğini vurgulayan Uzm. Dr. Akgün, “Genetik faktörler, yetersiz sıvı tüketimi, beslenme alışkanlıklarının yanı sıra aşırı tuzlu ve protein ağırlıklı gıdalar böbrek taşlarına yol açabilir. Aynı zamanda bazı metabolik hastalıklar da buna sebep olabilir” dedi.


İdrarda kanama, idrar renginde biraz pembeleşme, karın veya sırt ağrısı şeklinde belirtilerin olabileceğini vurgulayan Uzm. Dr. Akgün, “Sık ve ağrılı idrara çıkma olabilir. Bulantı veya kusma olabilir. Daha küçük çocuklarda huzursuzlukla kendini gösterebilir. Eğer ki bu belirtilerden birisi varsa ailelerinin bir üroloji uzmanına başvurmalarında fayda görmekteyiz. Biz, ultrason ve röntgen ile tanı koyuyoruz. İleri inceleme olarak da bilgisayarlı tomografi görüntüleme ile kesin tanıya ulaşıyoruz. Ancak çocuklarda kademe kademe bu görüntülemeleri sağlıyoruz ve tomografiyi daha sonraki seçenek olarak görüyoruz” şeklinde konuştu.


Tedavi yöntemlerini hakkında bilgiler veren Akgün, “Eğer taş küçük ve idrar kanalına düşmüşse bol su tüketimi ve ağrı kesici ilaçlarla taşın kendiliğinden düşmesini bekleyebiliriz bir süre. Kendiliğinden düşme haricinde diğer tedavi seçeneklerimiz ise ESWL dediğimiz şok dalga tedavisi veya endoskopik cerrahi yöntemler olabilir. Şok dalga tedavisi böbrek taşlarını parçalamak için kullanılan bir yöntem. Çocuklar için güvenli bir tedavi seçeneğidir. Diğer yöntemlerimiz endoskopik cerrahi müdahaleler ise eğer ki taşlar kendiliğinden düşmeyecekse böbreğe zarar verme gibi bir durum söz konusuysa bu sefer bu hastalarda endoskopik yöntemlere başvuruyoruz” diye konuştu.


Ağrı Hissetmeden Tedavi Ediliyor


ESWL denilen şok dalga tedavisinin böbrek ve idrar yollarındaki taşları parçalamak için vücut dışından gönderilen şok dalgaları ile kullanılan bir tedavi yöntemi olduğunu aktaran Akgün, “Bu yöntem taşları küçük parçalara ayırarak idrar yoluyla daha kolay atılmasını sağlıyor. Cerrahi müdahale gerektirmediği için çocuklar için avantajlı bir tedavi seçeneği haline geliyor. Bunu çocuklara uygularken genelde genel anestezi yöntemlerini kullanmaktayız. Bu da çocuğun işlem esnasında ağrı hissetmemesi avantajını bize sağlıyor” ifadelerini kullandı.


11 Aylık Bebek Sağlığına Kavuştu


Yakın süreçte 11 aylık bir bebeğin böbreğinden 11 milimetrelik böbrek taşı çıkardıklarını ifade eden Akgün, “Son zamanlarda yine başvuran 11 aylık bir bebeğimiz olmuştu. Ağrı ve huzursuzluk şikâyetiyle gelen bebeğimizde 11 milimetrelik bir böbrek taşı bulduk. Bu taş nedeniyle şok dalga tedavisiyle taş kırma uyguladık hastamıza. Genel anestezi altında bu uygulamayla beraber bebeğimiz ağrı hissetmeden başarılı bir şekilde taşlarını tedavi ettik. Söylediğim gibi bu nadir bir durum ancak son yıllarda sıklığı artmakta. Biz de şok dalga tedavisini kliniğimizde başarılı bir şekilde uygulamaktayız” şeklinde konuştu.



Çocuklarda böbrek taşı belirtilerine dikkat

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara TBMM Başkanı Kurtulmuş: “Kıbrıs Adası’nda iki toplumlu bir seçenekten başka hiçbir seçim yolu kalmamıştır” TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, "Bu kadar yıllık tecrübeden ve gelişmeden sonra Kıbrıs Adası’nda iki toplumlu bir seçenekten başka hiçbir seçim yolu kalmamıştır" dedi. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) kuruluşunun 41’inci yıl dönümü dolayısıyla Ankara Büyükelçiliği tarafından resepsiyon düzenledi. Resepsiyona TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak, Kara Kuvvetler Komutanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu, yabancı misyon şefleri ve çok sayıda davetli katıldı. Burada konuşan Kurtulmuş, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ilanının üzerinden 41 sene geçtiğini hatırlatarak, "Artık Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yerleşmiş, kökleşmiş kendisini dünyaya ispat etmiş ve gerçekten önemli mesafeler katetmiş olan bir cumhuriyettir. Genç bir cumhuriyet. Bu 41 yıllık süre içerisinde çok önemli badireler atlatıldı. Çok büyük zorluklardan geçildi. Bu süre içerisinde adada barış içinde yaşama niyetini ortaya koyan bu adımların atılması için her türlü fedakarlığı yapan Kıbrıs Türkleri olmuştur. Ama ona mukabil maalesef başta Avrupa ülkeleri olmak üzere bazı çevreler Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni sürekli cezalandırmak, Kıbrıs Türklerini de bu olumlu tavırlarına rağmen uluslararası alanda ötekileştirme yolunu tercih etmişlerdir. Şunu açıkça ifade etmek isterim ki artık bu kadar yıllık tecrübeden ve gelişmeden sonra Kıbrıs Adası’nda iki toplumlu bir seçimden başka seçenek, başka hiçbir seçim yolu kalmamıştır. Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, vardır ve kıyamete kadar var olmaya devam edecektir. Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak da elimizdeki bütün imkanlarla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin her alanında savunulması, Kıbrıslı soydaşlarımızın her türlü hak ve hukukunun teminat altına alınması için dün olduğu gibi bugün de mücadelemizi sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı. Kurtulmuş, Gazze’de yaşananları gördükten sonra Türkiye’nin garantörlüğünün ne kadar önemli bir adım olduğunun çok daha iyi anlaşıldığını belirterek, "Türkiye bu anlamda Kuzey Kıbrıs’taki kardeşlerimizin hak ve hukukunu korumaya devam edecektir. Barış içerisinde, fiili olarak adada iki devlet var. Devletlerin birisini, yani güneydeki bir şekilde Kıbrıs’ın tamamının temsilcisi olarak saymak hakka da, hukuka da aykırıdır. Dolayısıyla bu iki devletin varlığını kabul etmek ve barış içerisinde bir arada yaşayabileceğini göstermek Kıbrıs Türk Devleti’nin en önemli sorumluluklarından birisidir. Biz de Türkiye olarak iki devletli bu çözümden başka bir yol olmadığını ve Kıbrıs Türk Devleti’nin giderek güçlenmesi, uluslararası alanda tanınırlığının arttırılması için gayretle mücadelemize devam edeceğiz. Yaşasın Kuzey Kıbrıs’ta Türk Cumhuriyeti ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kıyamete kadar olacak birlikteliği, kardeşliği, dostluğu. İnşallah önümüzdeki günlerde Kıbrıs Türk Devleti’nin her alanda çok daha fazla tanınır hale geldiğini göreceğiz. Bunun sonuçlarının da ne anlama geldiğini hep beraber göreceğiz. Bu uğurda mücadeleye devam edeceğiz" dedi. KKTC Ankara Büyükelçisi İsmet Korukoğlu Türksoy da, "Özgürlük ve bağımsızlık mücadelesi liderimiz Fazıl Küçük ile Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Denktaş’ın bizlere miras bıraktığı bu cumhuriyet, halkına güven, milli davaya hayatlarını karşılıksız adayan bir neslin bugünkü ve gelecekteki nesillere armağanıdır. Cumhuriyetimizin temellerinde Kıbrıs Türk halkının onurlu mücadelesi, vatan sevgisi egemenlik ve bağımsızlık iradesi yatmaktadır. Bu vesileyle Dr. Fazıl Küçük, Rauf Raif Denktaş ve vatan uğrunda canlarını feda eden tüm şehitlerimizi saygı ve minnetle anar, gazilerimiz, mücahitlerimiz ve kahraman halkımıza şükranlarımızı sunarım. Genç, çağdaş ve demokratik bir devlet olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, 41 yıllık kısa süre içerisinde sağlam kökler kurmuştur. Bu bir iftihar vesilesidir. Bu başarı ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün çağdaş ve demokratik ilkeler üzerine kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin sarsılmaz desteğiyle mümkün olmuştur" dedi.