ASAYİŞ - 10 Ocak 2025 Cuma 12:24

“Töre gereği” dediler, 105 bin lira dolandırıldılar

A
A
A
“Töre gereği” dediler, 105 bin lira dolandırıldılar

Bolu’da bir kişiyi sosyal medya üzerinden "töre gereği" diyerek 105 bin lira dolandıran kadın hakkında yargılandığı davada tutuklama kararı çıktı.

Edinilen bilgiye göre, Bolu’da ikamet eden Cavit Ö., sosyal medya üzerinden Leyla K. ile tanıştı. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) ikamet ettiğini ve üniversite eğitimi gördüğünü söyleyen Leyla K., Cavit Ö.’yü tuzağına düşürdü. İkili kısa sürede evlilik kararı aldı. Leyla K.’nın babası olduğunu ifade eden bir kişi Cavit Ö.’yü arayıp ’töre gereği’ para göndermesi gerektiğini söyledi. Cavit Ö. bu kişinin 5 farklı hesabına toplamda 105 bin lira para gönderdi. Bir süre sonra dolandırıldığını anlayan Cavit Ö., Leyla K.’dan şikayetçi oldu. Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dolandırıcılık suçlamasıyla dava açıldı. Duruşmaya mağdur Cavit Ö., sanıklar İsmail G., Muhammed Y., Osman B. ile Yasin A. katılırken Leyla K. ise katılmadı.

"Töreleri gereği para göndermesinin şart olduğunu söyledi"

Töre gereği para göndermesini isteklerini söyleyen mağdur Cavit Ö., "13 ay önce sosyal medyadan Leyla K. ile sohbet etmeye başladık. Daha sonra evlenme kararı aldık. Leyla bana KKTC’de oturduğunu ve üniversite öğrencisi olduğunu söyledi. Ben de kendisine inandım ve evlenme kararına uydum. Bu kararın ardından bilmediğim bir numara tarafından arandım ve kişi kendisini Leyla’nın babası olduğunu belirterek, töreleri gereği para göndermesinin şart olduğunu söyledi. Ben de İsmail G., Muhammed Y., Osman B., Yasin A. ile Leyla K. hesaplarına toplam 105 bin lira para gönderdim. Daha sonra beni arayan kişilere ulaşamadım beni engellediler" ifadelerini kullandı.

Hesaplara paranın geldiği tespit edildi

Duruşmaya katılan ve haklarında 5’er yıl hapis cezası istenen sanıklardan İsmail G., Muhammed Y., Osman B. ile Yasin A., üzerlerine atılı suçlamayı kabul etmeyerek, "Leyla K. isminde birini tanımıyoruz. Dolandırıcılık olayına da karışmadık" dedi. Mahkeme heyetince 105 liranın parça parça sanıkların hesaplarına yatırıldığının tespit edildiği açıklandı. Mahkeme, savunması alınamayan ve duruşmaya katılmayan Leyla K. hakkında tutuklama kararı verdi.

Enes Özkan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Mamak Belediye Başkanı Şahin, 10 Ocak’ta gazetecilerle bir araya geldi Mamak Belediye Başkanı Veli Gündüz Şahin, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla yerel ve ulusal gazete ve televizyonların temsilcileri ve basın mensuplarıyla kahvaltıda bir araya geldi. Mamak Belediyesi’nin Sosyal tesisi olan Mabel Restaurant’ta gerçekleşen kahvaltı programına Başkan Şahin’in yanı sıra başkan yardımcıları ve çok sayıda gazeteci katıldı. Basın emekçilerinin 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutlayan Başkan Şahin, çok zor ve kutsal bir görev yapan basın mensuplarının gerçekleri ortaya çıkarma ve toplumu aydınlatma sorumluluğu taşıdığını söyledi. Gazetecilerle belediye başkanlarının alanlarının zaman ve mekân tanımadığını belirten Başkan Şahin, “Bizler meslek olarak aynıyız, bizim alanımız zaman, mekân tanımayan bir alan. Gecemiz, gündüzümüz, kışımız, baharımız yok. Her mevsim ve saat çalışıyoruz. Yaptığınız mesleğin ne kadar kıymetli olduğunu bilen bir kardeşinizim. 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü en içten dileklerimle kutluyor, meslek hayatınızda başarılar diliyorum” dedi. “Makam aracından çok yürüyerek yol yapıyorum” Göreve geldikleri günden itibaren sınırlı bir bütçeyle Mamak’ta hizmetlerini ve etkinlikleri kesintisiz sürdürdüklerini kaydeden Mamak Belediye Başkanı Şahin, “Önemli olan büyük bütçeler değil, doğru planlama ve mevcut kaynakların etkin kullanımıdır. Gereksiz harcamaları ve israfı önlemek amacıyla tasarruf tedbirleri uyguladık. Gelir getirici projelerle birlikte mali disiplini sağlayarak toparlanma sürecine girdik. Yatırımlarımıza ara vermeden devam ediyoruz” dedi. Sosyal belediyecilik, kültürel belediyecilik ve yatırım belediyeciliği anlayışıyla Mamak halkına hizmet ettiklerini belirten Şahin, “31 Mart yerel seçimlerinden başarı ile çıkıp, vatandaşlarımızdan emaneti devraldığımız günden beri, Mamaklı hemşerilerimizin bize duyduğu güveni asla sarsmadan, büyük bir özenle taşımanın ve onlara layık olabilmenin heyecanını yaşıyoruz. Sen ben olayını ortadan kaldırıp saygı, sevgi içerisinde bir Mamak hayal ettik. Belediye Başkanlığımızda herkesin Belediye Başkanı olmak için gayret ediyoruz. Temizlik işçimizden bürokratlarımıza kadar el ele çalışmalarımıza devam ediyoruz. Halkın içinde olan bir belediye başkanıyım. Makam aracından çok yürüyerek yol yapıyorum” diye konuştu. “Hiç kimseye cevap vermiyorum, işime, istikametime bakıyorum” Mamak’a hizmet etme anlayışıyla gece gündüz çalıştıklarını belirten Şahin, “Bizim siyaset, yönetim anlayışımızın temelinde ‘hizmet’ yer alır. Hayat devam ettiği müddetçe, hizmet de devam eder, daima yapılacak yeni işler vardır. Herkesin düşüncesine saygım var. Yaptığımız tüm projelerde ve tüm çalışmalarda siz değerli basın mensuplarımızın desteği çok kıymetli. İstiyorum ki; güneydeki de batıdaki de doğru yazsın. Benim yanlışım varsa benim düşünceme yakın arkadaşım da beni eleştirsin. Benim düşünceme uzak arkadaş da benim doğrum varsa doğru olduğunu yazsın. Sosyal medyada hakkımda ne yazılırsa yazılsın ben işime bakıyorum. Hiç kimseye cevap vermiyorum, işime, istikametime bakıyorum. Mamak’ta yaşam standartlarını yükseltmek, modern bir şehir inşa etmek ve her kesimin belediyeye eşit mesafede olduğunu hissetmesini sağlamak en büyük hedefimizdir. Önümüzdeki dönemde yeni projelerle Mamak’ı daha güzel yarınlara taşıyacağız” açıklamasında bulundu.
Zonguldak Batı Karadeniz Üniversiteler Birliği toplantısı gerçekleştirildi Batı Karadeniz Üniversiteler Birliği; Bülent Ecevit Üniversitesi (BEUN) ev sahipliğinde 12 rektörün katılımıyla bir toplantı düzenlendi. BEUN ev sahipliğinde yapılan toplantıda, Batı Karadeniz Bölgesindeki üniversite rektörlerinin belirli aralıklarla bir araya gelerek üniversitelerin gelişimi için ortak çalışmalar yaptığı ve yükseköğretim alanında iş birliğinin güçlendirilmesinin amaçlandığı vurgulandı. Bartın Üniversitesi Rektörü ve Dönem Başkanı Prof. Dr. Orhan Uzun, yaptığı konuşmada, “Birlikte neler yapıyoruz? Daha iyiye nasıl ulaşabiliriz arayışı; bu amaçla toplantılar vesilesi ile bir araya geliyoruz. Bu seferki toplantımız BEUN ev sahipliğinde gerçekleşiyor. Önceden planlanmış bir toplantıydı ama bu gün ayrıca Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Saadet Oruç hanımefendinin özellikle BEUN ile birlikte yaptığı kadın ve aile ile ilgili bir çalıştay yapılmıştı daha önce şimdi Batı Karadeniz Üniversiteler Birliği çerçevesinde daha da güçlendirerek daha da farklı başlıklara genişleterek birlikte neler yapabiliriz onu biraz daha ileri boyutlara taşıyarak belki ülkemiz için de model olabilir. Farklı birlikler, üniversitelere yaygınlaştırılması noktasında kendilerine de hoşgeldiniz diyoruz. Bu amaçla bir protokol çalışmaları da yapılmış. Bu gün onu da görüşeceğiz. Ve ülkemiz yüksek öğretim alanına, Türkiye Yüzyılı’nın inşasında üniversitelerin nasıl daha fazla katkı sunacağı noktasında üniversiteler olarak bir araya geliyoruz" ifadelerine yer verdi. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Saadet Oruç, toplantıda kadın ve aile konusundaki projelerin detaylarını paylaştı. Daha önce BEÜN’de düzenlenen çalıştayı hatırlatan Oruç, bu projeyi genişleterek sosyal sorunların çözümüne yönelik akademik saha araştırmaları yapılmasının önemine dikkat çekti. Oruç, “Aslında fikir ortaya şöyle çıktı. Külliyede rektörler toplantısı vardı. Rektörlerimizi kahveye davet ettim. Kadın ve çocuk cinayetleri konusu gündemdeydi. Bu konuda saha araştırması çok önemli. Akademiye önemli görevlerin düşünüyorum. Ülkemizin belli bir bölgesindeki sosyal sorunlar, sadece kadın ve çocuk cinayetleri değil sosyal sorunlarda da farklı bir bölgedeki üniversite, saha araştırmaları ve istatistik araştırmasında önemli bir rol oynayabilir. Bu konuda Karadeniz Ereğli, Zonguldak doğumlu olduğum için de Bülent Ecevit Üniversitesi’nin ev sahipliği yapmasından çok memnun oldum. Biraz bunda da hem akademik olarak hem fotoğrafın ortaya çıkmasında birtakım sosyal konularda sadece kadın, çocuk cinayetleri değil rektörlerimizin, hocalarımızın imzalayacağı bu protokolün güzel sonuçları olacağını düşünüyorum" ifadelerini kullandı. Toplantıda, üniversiteler arası iş birliğinin güçlendirilmesi ve Türkiye Yüzyılı hedeflerine yönelik katkı sağlanması amacıyla protokol görüşmelerinin de yapılacağı belirtildi.
Düzce Düzce’de belediye ve STK iş birliğiyle kardeş şehirler Şam ve Halep’e yardım kampanyası Düzce’de belediye ve STK iş birliğiyle kardeş şehirler Şam ve Halep’e yardım kampanyası başlatıldı. Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü, “Dün olduğu gibi gelecekte de mazlumların ve mağdurların yanında olmaya devam edeceğiz” dedi. Düzce Belediyesi ve STK’ların desteğiyle düzenlenen “Kardeş Şehirlerimiz Şam ve Halep’in Yanındayız” adlı yardım kampanyası Cedidiye Meydanı’ndaki programla tanıtıldı. Belediye Başkanı Faruk Özlü, kampanyaya katkıda bulunanlara teşekkür ederek, “Belediye Meclisimiz bu ayın ilk toplantısında, Şam, Halep ve Girne’yi, Düzce’nin kardeş şehirleri olarak belirlediler. Bu 3 şehir; bizim kadim medeniyetimizin ve gönül coğrafyamızın kuvvetle bağlı olduğu birçok şehirden sadece üçüdür. Bizler; bin yıldır sadece Anadolu coğrafyasında değil, 3 kıtada hüküm sürmüş, gittiğimiz her yere adalet ve huzur götürmüş bir milletin evlatlarıyız. Dün olduğu gibi; gelecekte de mazlumların ve mağdurların yanında olmaya devam edeceğiz. Bizler aynı zamanda temsil ettiğimiz irfan ve vicdan medeniyetinin bir gereği olarak, sorumluluklarımızı yerine getirmek durumundayız. Türkiye’nin sabırlı, öngörülü ve vizyonlu politikaları meyvesini vermeye başladı. Suriye’nin ve Irak’ın savaş şartlarında, oradaki yönetimlerin tehditleriyle ülkemize sığınan insanlar artık ülkelerine dönmeye başladılar. Bizler bu mazlumlara karşı görevimizi yerine getirmeye devam ediyoruz. Bu amaçla yine onlar için Düzce’deki sivil toplum kuruluşlarıyla bir yardım kampanyası düzenliyoruz. Bu kampanyaya destek olan tüm hemşehrilerime teşekkür ediyorum. Bu anlamlı yardımlara öncülük eden tüm paydaşlarımıza şükranlarımı sunuyorum. Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum” dedi. “Bu faaliyet inşallah Türkiye’ye yayılır” AK Parti Düzce İl Başkanı Hasan Şengüloğlu ise farklı faaliyet alanları olan birçok STK’nın tek bir amaç için bir araya geldiğine dikkat çekerek, “Bu, gerçekten çok kıymetli ve çok anlamlı. Ben savaştan önce Suriye’ye gitmiştim. Örf, adet, gelenek olarak hiçbir farkı yok. Zor zamanlardan geçiyorlar. Biz de Düzce olarak bir ihtiyaçlarını karşılıyorsak ne mutlu bize. Bu faaliyetin hayırlara vesile olmasını diliyorum. İnşallah buradan başlayarak domino etkisi ile tüm Türkiye’ye yayılır” ifadelerini kullandı. Yapılan duaların ardından program sona erdi. Bir çuval un bedelinin 700 TL olarak belirlendiği yardım kampanyasına katkıda bulunmak isteyenler, Düzce İnsan Hak ve Hürriyetleri Derneği’nin “TR54 0020 5000 0068 8587 3000 06” numaralı IBAN hesabına bağışlarını yatırabilecek.
Manisa Manisa’da PTT çalışanlarından düdüklü protesto Memur-Sen’e bağlık Birlik Haber-Sen Manisa Şubesi, geçtiğimiz günlerde Rize’de iki PTT çalışanının menfur saldırısı sonucu öldürülmesine tepki gösterdi. Sendika üyeleri, PTT Manisa Başmüdürlüğü önünde Türk bayrakları açıp düdükleriyle yaşanan olaya tepki gösterdi. Eğitim Bir Sen Manisa 1 Nolu Şube Başkanı ve Memur Sen Manisa İl Temsilcisi Ahmet Yasav’ın da katıldığı basın açıklamasında konuşan Birlik Haber-Sen Manisa Şube Başkanı Mahmut Yılmaz, “Yakın coğrafyamızda süregelen savaşlarda masum insanların katledildiği, terörle mücadelede verdiğimiz şehitlerin haberleriyle millet olarak yüreğimizin dağlandığı, zor ve acı dolu bir süreçten geçerken, ne yazık ki, kamu çalışanlarımıza yönelik şiddet haberleriyle de her gün sarsılıyoruz. Daha 3 gün önce Rize PTT Başmüdürlüğüne bağlı Rize Dağıtım Müdürlüğümüze gelen ve usulsüz bir işlem yapılmasını talep eden H.K. adlı şahıs talebinin karşılanmadığı gerekçesi ile çok kıymetli mesai arkadaşlarımız Selim Okumuş Ve Ömer Beyazıt, adı geçen cani tarafından şehit edildi. Yaşanan bu vahim olay, hepimizin yüreğini derinden yaralamış ve kamu çalışanlarına yönelik şiddet sorununu bir kez daha gün yüzüne çıkmıştır. Öncelikle, bu hain saldırıda hayatını kaybeden kıymetli arkadaşlarımıza Cenab-ı Allah’tan rahmet, ailelerine, camiamıza ve tüm milletimize başsağlığı diliyoruz. Bu insanlık dışı ve kabul edilemez saldırıyı en güçlü şekilde kınıyoruz. Masum insanlara yönelik bu tür kalleşçe eylemler son bulmadıkça sadece mesai arkadaşlarımız değil, tüm toplum derinden yaralanacaktır. Faillerinin en kısa sürede adalet önüne çıkartılması ve bu tür eylemlerin tekrarını önleyecek en ağır cezaların uygulanması için yetkililerin harekete geçmediğini bu olayda net olarak görüyoruz. Bakın, bu katil birçok sabıkası olmasına, daha 2 yıl önce başka bir kamu çalışanını yaralamış olmasına rağmen dışarda nasıl gezebiliyor! Buna anlam veremiyoruz! Birlik Haber-Sen olarak bu sürecin yakın takipçisi olacağımızı ve gereken tüm desteği sunacağımızı belirtiyoruz. Bu elim olay sadece camiamızın değil, bütün bir toplumun kanayan yarasıdır. Kamu hizmetine yönelik her türlü saldırı, vatandaşın yaşam hakkına ve hizmet alma hakkına saldırıdır. Kamu çalışanları görevlerini yaparken, can güvenliklerinden endişe duymak zorunda bırakılmamalıdır. Gün geçmiyor ki bir öğretmene, bir sağlık çalışanına, bir basın mensubuna, bir PTT çalışanına şiddet haberi duyulmasın. Yeter artık! Bıktık” diye konuştu. Önlem alınmasını istedi Alınması gereken önlemlerden de bahseden Yılmaz, “Toplu sözleşme masasından, Kurum İdari Kurulu Toplantılarına, Kamu Personel Danışma Kurulu toplantıları başta olmak üzere her platformda söylediğimiz sadece kınama mesajları yayımlayarak veya tekil güvenlik tedbirleriyle çözülemeyeceğini ifade ettiğimiz, sorunların kök nedenlerine inilerek, şu önlemler mutlaka hayata geçirilmelidir: 1. PTT şubelerinde en az iki personelle çalışacak şekilde personel istihdamı yapılmalıdır. 2. Tüm PTT iş yerlerinde güvenlik görevlisi bulundurmak zorunlu olmalıdır. 3. Kamu çalışanlarına yapılan şiddet olayları, katalog suçlar kapsamına alınarak en ağır cezaların verilmesi sağlanmalıdır. 4. Vatandaşın bilinçlendirilmesi için şiddetle ilgili kamu spotları yaygınlaştırılmalıdır. 5. Ruhsatsız silah edinme ile ilgili caydırıcı cezalar devreye sokulmalıdır.6. Kamuda şiddet nedeniyle hayatını kaybeden çalışanlarımız, şehit statüsüne alınmalıdır. Birlik Haber-Sen olarak, şiddet mağduru meslektaşlarımızın hakkını savunmaya, hukuki süreçlerin yakın takipçisi olmaya, gerekli düzenlemelerin yapılmasına, suçluların en ağır şekilde cezalandırılmasına ilişkin tüm girişimlerde bulunacak, tek bir can daha yanmasın, tek bir yuva daha yıkılmasın diye haklı mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz. Can güvenliğinden tasarruf olmayacağını birçok kez söyledik. Yetkililer, kamu çalışanlarını koruyacak kapsamlı yasal ve fiziki düzenlemeleri ne zaman hayata geçirecek! Kaç can daha feda edilecek! Yetmez mi? Toplum olarak şiddetin her türlüsünü lanetlemeli, birlik ve dayanışma içinde bu sorunla mücadele etmeliyiz. Kamu çalışanlarımıza yönelik şiddet eylemlerinin bir daha asla yaşanmaması için elimizden geleni yapacağız. Bu vesileyle, hayatını kaybeden arkadaşlarımıza tekrar Allah’tan rahmet, ailelerine sabır ve metanet diliyoruz. Aziz milletimizin başı sağ olsun” dedi.