EĞİTİM - 21 Mart 2025 Cuma 16:41

BARÜ’de Uluslararası Matematik Günü kutlandı

A
A
A
BARÜ’de Uluslararası Matematik Günü kutlandı

Bartın Üniversitesinde (BARÜ) her yıl 14 Mart’ta kutlanan Uluslararası Matematik Günü kapsamında düzenlenen etkinlikte matematiğin günlük yaşamdaki önemi vurgulandı.


Bartın Üniversitesi (BARÜ) Fen Fakültesi Matematik Bölümü ile Arf Kulübü tarafından matematiğin farklı alanlarda kullanımını teşvik etmek ve matematiğin gerçek yaşamdaki rolünü vurgulamak hedefiyle bir etkinlik düzenlendi. 14 Mart Uluslararası Matematik ve Pi Günü kapsamında gerçekleştirilen etkinliğe, Bartın Merkez Komutanı Dz. P. Alb. Erdal Bilgi, BARÜ Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sevim Çelik ile birlikte çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı.


Etkinliğin açılışında konuşan Rektör Prof. Dr. Orhan Uzun, matematiğin yalnızca bir ders değil bir düşünme biçimi olduğunu ifade ederek "Matematik, evrendeki düzeni anlamamızı sağlayan, teknolojiden mühendisliğe, sanattan ekonomiye kadar hayatın her alanına yön veren bir bilim dalıdır. Pi sayısı ise, bu düzenin içinde gizli olan evrensel bir sabit olarak, insanlığın yüzyıllardır üzerinde çalıştığı, keşfetmeye devam ettiği büyüleyici bir sayıdır. Bu nedenle matematiğin sadece formüllerden ibaret olmadığını, hayatın kendisiyle ne kadar iç içe olduğunun farkındalığını güçlendirmeliyiz. Bu noktada Bartın Üniversitesi olarak bilimi toplumla buluşturmayı, öğrencilerimizi analitik düşünmeye teşvik etmeyi ve akademik araştırmaları desteklemeyi en önemli önceliklerimizden biri olarak görüyoruz" dedi.


Fen Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bülent Karakaş ise Arşimet’in sözüne atıfta bulunarak dünyanın her yerinde ortak olan şeyin matematik olduğunu ifade etti. Ayrıca Prof. Dr. Karakaş, Pi sayısı hakkında kapsamlı bilgiler vererek kullanılan algoritmalardaki matematiksel ve istatiksel önemini anlattı.


Daha sonra yapılan "Sonsuzluğa Giden Bir Sayı" ve "Pifoloji" adlı sunumlarda matematiğin en büyük gizemi olan Pi sayısının tarihçesi, günlük hayatta karşımıza çıktığı alanlar ve Pi sayısının virgülden sonraki rakamları üzerine bilgiler paylaşıldı. "Büyük Matematikçiler" konulu sunumda ise Pisagor ve teoreminden, Harezmî, Ömer Hayyam, Nasiruddin Tusi ve Ali Kuşçu gibi Türk İslam matematikçilerinden ve hayatlarından bahsedildi.


Ayrıca etkinlikte Pi sayısının günlük hayattaki yeri üzerine yapılan sokak röportajı ile stand-up gösteresi de katılımcılara keyifli anlar yaşattı.



BARÜ’de Uluslararası Matematik Günü kutlandı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Yolsuzluk operasyonu üzerinden milletimizi provoke etmeye çalıştılar" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan "Mevcut yönetim CHP seçmenlerinin taleplerini meclise taşıyan bir parti değil, gözünü para bürümüş bir avuç belediye soyguncusunu aklayan bir aparata dönüşmüştür. Belediyelerden nemalanan çıkar şebekeleri CHP’yi boğazına kadar yolsuzluğa, hukuksuzluğa bulaştırmış durumdadır" dedi.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti İstanbul Teşkilatı iftar programına katıldı.Programda yaptığı konuşmada İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kan ve gözyaşından beslenen siyonist Netanyahu yönetimi ateşkesi bozarak Gazze’deki soykırımlara tekrar başladı. Siyonsit rejim özellikle çocukları hedefe alarak, kadınları katlederek Gazze’de oluk oluk masum kanı döküyor. Hiçbir kutsal tanımayan İsrail hükümetinin Ramazan ayında sahur vaktinde düzenlediği saldırılarda 700 üzerinde kardeşimiz şehit oldu. Vahşetin daha hazin tarafı şudur. Batılı yönetimler başta olmak üzer dünyanın birçok ülkesi Gazze’de barbarlık karşısında büyük bir umursamazlık içindedir. Hak ve hukuktan bahsedenlerin, insanları derisine, rengine, inancına göre nasıl ayırdığının en acı şahidi Gazze ve Filistin’dir. Mazlum Filistinli, zalim de İsrailli olunca kullanılan dil de birden değişmiştir. Öldürülen gazeteciler Gazzeli olunca uluslararası basın kuruluşlarının tavrı anından değişmiştir. İnsan hakları ve özgürlükler konusunda dünyaya ders verenlerin hiçbiri, henüz kundaktaki yavruların alçakla öldürülmesine tepki göstermiyor. Soğuk betonlara sıra sıra dizilen beyaz kefenli çocuk cenazeleri bile kilit vurulmuş vicdanların açılmasına yeterli gelmiyor" diye konuştu.Türkiye’nin her zaman mazlumların yanında olmaya devam edeceğini vurgulayan Erdoğan, "Biz zalime kimliğine göre davrananlar gibi asla olmadık ve olmayacağız. Canı yanan, zulüm gören, kendi topraklarında katliama uğrayan her bir mazlumun acısını yüreğimizde hissediyoruz. Türkiye olarak ateşkesin yeniden tesisi ve katliamların son bulması için diplomasi trafiği yürütüyoruz. Bundan tam 1400 yıl önce Uhud savaşında nöbet yerlerini terk etmeyen okçular gibi biz de Filistin davasına son nefesimize kadar samimiyetle sahip çıkacağız. Hiçbir zulüm payidar olmamıştır. Gazze’deki kardeşlerimize yönelik zulüm de inşallah payidar olmayacak, en kısa zamanda sona erecektir. Suriye’de olduğu gibi Gazze’de de bu zulüm dolu karanlık günler atlatılacak, inşallah geriye sadece dayanışma kalacak, cesaret kalacak, kardeşlik görevimizi yapmanın izzeti şerefi kalacaktır" şeklinde konuştu."CHP yönetimi belediye soyguncularını aklayan bir aparata dönüşmüştür"Konuşmasında İBB’ye yönelik yolsuzluk operasyonuna da değinen Erdoğan, "Bizim belediyelerimiz yolsuzluktan yana olmayacak. Bizim belediyelerimiz haksızlıktan yana olmayacak. Bizim belediyelerimiz hak, hakikat, helal, haram nedir bunu bilerek halkına hizmet edecek. Bu mübarek günleri milletimizin iç cephesini takviye için fırsata çevirmeye çalışırken, bakıyorsun ana muhalefet tam tersi gündemle hareke ediyor. Önce Suriye’de eski rejim artıklarının çıkardığı olayları bahane ederek mezhepçilik fitnesini alevlendirmek istediler. Birbirimize daha sıkı kenetlenerek bu oyunu boşa çıkardık. Milletimiz CHP’nin Suriye’deki ateşi ülkemize taşıma tezgahına 14 yıl boyunca olduğu gibi düşmedi. Bu sefer bu yolsuzluk operasyonu üzerinden milletimizi provoke etmeye kalkıştılar. 4 gündür milletin huzurunu kaçırma adına ne varsa hepsini yapıyorlar. Önlerine gelene hakaret etmekten, sadece görevini yapan polislerimize saldırmaya, yolsuzluk ihbarlarını araştıran yargı mensuplarına göz dağı vermekten, sokak terörü ile milli iradeyi baskı altında almaya kadar ne ararsan bunlarda her şey var. Son olarak bugün basın yayın kuruluşlarını da alenen tehdit ederek nasıl bir ruh halinde olduklarını ifşa ettiler. Televizyonların, medya gruplarının adını bile vererek ‘hepinizin hesabını tutuyorum’ diyerek medyayı tehdit ettiler. Böyle siyaset olur mu? Böyle politika olur mu? İstanbul başta olmak üzere şehirlerimizde bir gerilim ve kargaşa atmosferi oluşturmak için her yolu deniyorlar. Gelinen noktada şunu net görebiliyoruz. Mevcut yönetim CHP seçmenlerinin taleplerini meclise taşıyan bir parti değil gözünü para bürümüş bir avuç belediye soyguncusunu aklayan bir aparata dönüşmüştür. Belediyelerden nemalanan çıkar şebekeleri CHP’yi boğazına kadar yolsuzluğa, hukuksuzluğa bulaştırmış durumdadır" ifadelerini kullandı."Ne oldu da birden etekleriniz tutuştu, dizleriniz titremeye başladı"CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e yönelik eleştiriler yönelten Erdoğan, "Lafa her başladıklarında Atatürk’ün kurduğu parti olmakla övünenler, ağababaların diyet borçlarını ödemek adına gazinin partisini hırsızların emrine vermişlerdir. CHP sadece deveyi hamuduyla götüren haramilerin değil, marjinal sol örgütlerin de oyuncağı haline gelmiştir. Yüzbinlerce gencin hakkının yendiği diploma sahtekarlığı dahil, ortaya akıl, vicdan ve ahlak sınırlarını aşan bir sürü pislik saçılıyor. Sağdan soldan balya balya paralar, dolarlar fışkırıyor. Yüzlerce milyar liralık korkunç bir vurgundan bahsediliyor. Ama CHP genel başkanı bunların hiçbirine cevap veremiyor. Milletin huzuruna çıkıp ‘sahtekarlık, hırsızlık, yolsuzluk, usulsüzlük, rüşvet, iltimas yoktur’ diyemiyorlar. ‘Ne biz ne de arkadaşlarımız harama el uzatmadı’ diyemiyorlar. Kendi belediye başkanlarına, beraber iş yaptıkları arkadaşlarına kefil olamıyorlar. Çıkıp aslanlar gibi iddialara cevap vermek yerine bize saldırarak cumhur ittifakı ortağımıza ve onun muhterem genel başkanına edepsizlik ederek, sokakları karıştırarak, gençlerin arkasına saklanarak, marjinal sol örgütleri öne sürerek yavuz hırsız misali suç bastırmaya çalışıyorlar. Buradan CHP genel başkanına soruyorum. Sayın Özel neden korkuyorsun. Neden çekiniyorsun. Bu telaş, bu panik havası, bu saldırganlık niye. Düne kadar ‘şaibe yok’ diyordunuz, şeffaflıktan dem vuruyordunuz. Ne oldu da birden etekleriniz tutuştu, dizleriniz titremeye başladı. Şimdi kimi tasfiye edecek, kimi sırtından hançerleyeceksiniz. Alengirli yollarla şimdi kimin ayağını kaydıracaksınız" açıklamalarında bulundu."CHP bünyesini zehirli bir sarmaşık misali saran bu haramilerden temizlenmedikçe siyasi itibarını da siyasi parti kimliğini de tekrar kazanamaz"Yolsuzluk ve terör soruşturmasının CHP içindeki vicdan sahibi seçmenleri de rahatsız ettiğini söyleyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü;"CHP’ye çökmüş bir avuç paragözün asırlık partiyi parmağında oynatması, gazinin emaneti diyerek CHP’ye oy veren insanlarımızı da üzüyor. Samimi CHP’li vatandaşlarımız da İSKİ skandalından 32 yıl sonra aynı rezilliklere tekrar şahit olmayı içlerine sindiremiyor. Bunun işaretlerine sadece yargıya yapılan ihbarlarda değil, medyadan sosyal medya mecralarına birçok yerde rastlıyoruz. CHP bünyesini zehirli bir sarmaşık misali saran bu haramilerden, bu yağmacılardan temizlenmedikçe siyasi itibarını da siyasi parti kimliğini de tekrar kazanamaz. Siyasette onur, haysiyet, güven bir kez kaybedilirse bir daha yerine konulamayan erdemlerdir. Sayın Özel iradesine vurulan zincirleri kıramamış, vesayetten kendisini kurtaramamıştır. Türkiye’nin ana muhalefet partisinin ve genel başkanının bu hallere düşürülmesinden biz asla hoşnut değiliz. Biz karşımızda CHP’nin mevcut durumu gibi perişan değil, kalitemize ve kalibremize uygun bir muhalefet görmeyi arzu ederiz. Sokaklara çıkarak yanına sol örgütleri marjinalleri alarak milli iradeye parmak sallama dönemleri artık geride kalmıştır. Sokak terörü üzerinden siyasete ve adalete istikamet çizildiği günler eski Türkiye ile birlikte tamamen mazide kalmıştır. Türkiye demokratik bir ülkedir. Üstünlerin hukukunun değil, hukukun üstünlüğünün egemen olduğu bağımsız bir ülkedir. Cesaretiniz varsa bırakın demokrasi işlesin, bırakın hukuk işlesin. Yüreğiniz yetiyorsa bırakın mahkemeler hiçbir baskı altında kalmadan Türk milleti adına kararını versin. Bırakın ak ile kara hukuk tarafından ortaya çıkarılsın. Siz ister kabul edin ister etmeyin Türkiye’de hiç kimse hukukun kapsama alanı dışında değildir. Türkiye’de suç işleme özgürlüğü olan imtiyazlı bir azınlık yoktur, olmayacaktır. Demokrasinin hukukun meşru zeminin dışında çözüm arayanlar bugüne kadar daima avuçlarını yalamışlardır, inşallah bundan sonra da emellerine ulaşamayacaklardır. CHP ve yandaşlarının tahriklerle kamu düzenini bozmalarına izin vermeyeceğiz. Türkiye üzerinde operasyon yapılmasına, ameliyat yapılmasına, toplum mühendislikleri ile 85 milyon arasına yeni nifak duvarları örülmesine müsamaha göstermeyeceğiz. Bin yıldır olduğu gibi Alevi Sünni, Kürdü Türk, Laz Çerkez bu topraklar üzerinde bir ve beraber yaşamaya inşallah devam edeceğiz. Bir olacağız, beraber olacağız, diri olacağız. Kendi menfaatlerini korumak için 85 milyonun kardeşliğine pusu kuranları hep birlikte bozguna uğratacağız"
İstanbul Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Filistin davasına son nefesimize kadar sahip çıkacağız" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan "Mevcut yönetim CHP seçmenlerinin taleplerini meclise taşıyan bir parti değil, gözünü para bürümüş bir avuç belediye soyguncusunu aklayan bir aparata dönüşmüştür. Belediyelerden nemalanan çıkar şebekeleri CHP’yi boğazına kadar yolsuzluğa, hukuksuzluğa bulaştırmış durumdadır" dedi.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti İstanbul Teşkilatı iftar programına katıldı.Programda yaptığı konuşmada İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kan ve gözyaşından beslenen siyonist Netanyahu yönetimi ateşkesi bozarak Gazze’deki soykırımlara tekrar başladı. Siyonsit rejim özellikle çocukları hedefe alarak, kadınları katlederek Gazze’de oluk oluk masum kanı döküyor. Hiçbir kutsal tanımayan İsrail hükümetinin Ramazan ayında sahur vaktinde düzenlediği saldırılarda 700 üzerinde kardeşimiz şehit oldu. Vahşetin daha hazin tarafı şudur. Batılı yönetimler başta olmak üzer dünyanın birçok ülkesi Gazze’de barbarlık karşısında büyük bir umursamazlık içindedir. Hak ve hukuktan bahsedenlerin, insanları derisine, rengine, inancına göre nasıl ayırdığının en acı şahidi Gazze ve Filistin’dir. Mazlum Filistinli, zalim de İsrailli olunca kullanılan dil de birden değişmiştir. Öldürülen gazeteciler Gazzeli olunca uluslararası basın kuruluşlarının tavrı anından değişmiştir. İnsan hakları ve özgürlükler konusunda dünyaya ders verenlerin hiçbiri, henüz kundaktaki yavruların alçakla öldürülmesine tepki göstermiyor. Soğuk betonlara sıra sıra dizilen beyaz kefenli çocuk cenazeleri bile kilit vurulmuş vicdanların açılmasına yeterli gelmiyor" diye konuştu.Türkiye’nin her zaman mazlumların yanında olmaya devam edeceğini vurgulayan Erdoğan, "Biz zalime kimliğine göre davrananlar gibi asla olmadık ve olmayacağız. Canı yanan, zulüm gören, kendi topraklarında katliama uğrayan her bir mazlumun acısını yüreğimizde hissediyoruz. Türkiye olarak ateşkesin yeniden tesisi ve katliamların son bulması için diplomasi trafiği yürütüyoruz. Bundan tam 1400 yıl önce Uhud savaşında nöbet yerlerini terk etmeyen okçular gibi biz de Filistin davasına son nefesimize kadar samimiyetle sahip çıkacağız. Hiçbir zulüm payidar olmamıştır. Gazze’deki kardeşlerimize yönelik zulüm de inşallah payidar olmayacak, en kısa zamanda sona erecektir. Suriye’de olduğu gibi Gazze’de de bu zulüm dolu karanlık günler atlatılacak, inşallah geriye sadece dayanışma kalacak, cesaret kalacak, kardeşlik görevimizi yapmanın izzeti şerefi kalacaktır" şeklinde konuştu."CHP yönetimi belediye soyguncularını aklayan bir aparata dönüşmüştür"Konuşmasında İBB’ye yönelik yolsuzluk operasyonuna da değinen Erdoğan, "Bizim belediyelerimiz yolsuzluktan yana olmayacak. Bizim belediyelerimiz haksızlıktan yana olmayacak. Bizim belediyelerimiz hak, hakikat, helal, haram nedir bunu bilerek halkına hizmet edecek. Bu mübarek günleri milletimizin iç cephesini takviye için fırsata çevirmeye çalışırken, bakıyorsun ana muhalefet tam tersi gündemle hareke ediyor. Önce Suriye’de eski rejim artıklarının çıkardığı olayları bahane ederek mezhepçilik fitnesini alevlendirmek istediler. Birbirimize daha sıkı kenetlenerek bu oyunu boşa çıkardık. Milletimiz CHP’nin Suriye’deki ateşi ülkemize taşıma tezgahına 14 yıl boyunca olduğu gibi düşmedi. Bu sefer bu yolsuzluk operasyonu üzerinden milletimizi provoke etmeye kalkıştılar. 4 gündür milletin huzurunu kaçırma adına ne varsa hepsini yapıyorlar. Önlerine gelene hakaret etmekten, sadece görevini yapan polislerimize saldırmaya, yolsuzluk ihbarlarını araştıran yargı mensuplarına göz dağı vermekten, sokak terörü ile milli iradeyi baskı altında almaya kadar ne ararsan bunlarda her şey var. Son olarak bugün basın yayın kuruluşlarını da alenen tehdit ederek nasıl bir ruh halinde olduklarını ifşa ettiler. Televizyonların, medya gruplarının adını bile vererek ‘hepinizin hesabını tutuyorum’ diyerek medyayı tehdit ettiler. Böyle siyaset olur mu? Böyle politika olur mu? İstanbul başta olmak üzere şehirlerimizde bir gerilim ve kargaşa atmosferi oluşturmak için her yolu deniyorlar. Gelinen noktada şunu net görebiliyoruz. Mevcut yönetim CHP seçmenlerinin taleplerini meclise taşıyan bir parti değil gözünü para bürümüş bir avuç belediye soyguncusunu aklayan bir aparata dönüşmüştür. Belediyelerden nemalanan çıkar şebekeleri CHP’yi boğazına kadar yolsuzluğa, hukuksuzluğa bulaştırmış durumdadır" ifadelerini kullandı."Ne oldu da birden etekleriniz tutuştu, dizleriniz titremeye başladı"CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e yönelik eleştiriler yönelten Erdoğan, "Lafa her başladıklarında Atatürk’ün kurduğu parti olmakla övünenler, ağababaların diyet borçlarını ödemek adına gazinin partisini hırsızların emrine vermişlerdir. CHP sadece deveyi hamuduyla götüren haramilerin değil, marjinal sol örgütlerin de oyuncağı haline gelmiştir. Yüzbinlerce gencin hakkının yendiği diploma sahtekarlığı dahil, ortaya akıl, vicdan ve ahlak sınırlarını aşan bir sürü pislik saçılıyor. Sağdan soldan balya balya paralar, dolarlar fışkırıyor. Yüzlerce milyar liralık korkunç bir vurgundan bahsediliyor. Ama CHP genel başkanı bunların hiçbirine cevap veremiyor. Milletin huzuruna çıkıp ‘sahtekarlık, hırsızlık, yolsuzluk, usulsüzlük, rüşvet, iltimas yoktur’ diyemiyorlar. ‘Ne biz ne de arkadaşlarımız harama el uzatmadı’ diyemiyorlar. Kendi belediye başkanlarına, beraber iş yaptıkları arkadaşlarına kefil olamıyorlar. Çıkıp aslanlar gibi iddialara cevap vermek yerine bize saldırarak cumhur ittifakı ortağımıza ve onun muhterem genel başkanına edepsizlik ederek, sokakları karıştırarak, gençlerin arkasına saklanarak, marjinal sol örgütleri öne sürerek yavuz hırsız misali suç bastırmaya çalışıyorlar. Buradan CHP genel başkanına soruyorum. Sayın Özel neden korkuyorsun. Neden çekiniyorsun. Bu telaş, bu panik havası, bu saldırganlık niye. Düne kadar ‘şaibe yok’ diyordunuz, şeffaflıktan dem vuruyordunuz. Ne oldu da birden etekleriniz tutuştu, dizleriniz titremeye başladı. Şimdi kimi tasfiye edecek, kimi sırtından hançerleyeceksiniz. Alengirli yollarla şimdi kimin ayağını kaydıracaksınız" açıklamalarında bulundu."CHP bünyesini zehirli bir sarmaşık misali saran bu haramilerden temizlenmedikçe siyasi itibarını da siyasi parti kimliğini de tekrar kazanamaz"Yolsuzluk ve terör soruşturmasının CHP içindeki vicdan sahibi seçmenleri de rahatsız ettiğini söyleyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü;"CHP’ye çökmüş bir avuç paragözün asırlık partiyi parmağında oynatması, gazinin emaneti diyerek CHP’ye oy veren insanlarımızı da üzüyor. Samimi CHP’li vatandaşlarımız da İSKİ skandalından 32 yıl sonra aynı rezilliklere tekrar şahit olmayı içlerine sindiremiyor. Bunun işaretlerine sadece yargıya yapılan ihbarlarda değil, medyadan sosyal medya mecralarına birçok yerde rastlıyoruz. CHP bünyesini zehirli bir sarmaşık misali saran bu haramilerden, bu yağmacılardan temizlenmedikçe siyasi itibarını da siyasi parti kimliğini de tekrar kazanamaz. Siyasette onur, haysiyet, güven bir kez kaybedilirse bir daha yerine konulamayan erdemlerdir. Sayın Özel iradesine vurulan zincirleri kıramamış, vesayetten kendisini kurtaramamıştır. Türkiye’nin ana muhalefet partisinin ve genel başkanının bu hallere düşürülmesinden biz asla hoşnut değiliz. Biz karşımızda CHP’nin mevcut durumu gibi perişan değil, kalitemize ve kalibremize uygun bir muhalefet görmeyi arzu ederiz. Sokaklara çıkarak yanına sol örgütleri marjinalleri alarak milli iradeye parmak sallama dönemleri artık geride kalmıştır. Sokak terörü üzerinden siyasete ve adalete istikamet çizildiği günler eski Türkiye ile birlikte tamamen mazide kalmıştır. Türkiye demokratik bir ülkedir. Üstünlerin hukukunun değil, hukukun üstünlüğünün egemen olduğu bağımsız bir ülkedir. Cesaretiniz varsa bırakın demokrasi işlesin, bırakın hukuk işlesin. Yüreğiniz yetiyorsa bırakın mahkemeler hiçbir baskı altında kalmadan Türk milleti adına kararını versin. Bırakın ak ile kara hukuk tarafından ortaya çıkarılsın. Siz ister kabul edin ister etmeyin Türkiye’de hiç kimse hukukun kapsama alanı dışında değildir. Türkiye’de suç işleme özgürlüğü olan imtiyazlı bir azınlık yoktur, olmayacaktır. Demokrasinin hukukun meşru zeminin dışında çözüm arayanlar bugüne kadar daima avuçlarını yalamışlardır, inşallah bundan sonra da emellerine ulaşamayacaklardır. CHP ve yandaşlarının tahriklerle kamu düzenini bozmalarına izin vermeyeceğiz. Türkiye üzerinde operasyon yapılmasına, ameliyat yapılmasına, toplum mühendislikleri ile 85 milyon arasına yeni nifak duvarları örülmesine müsamaha göstermeyeceğiz. Bin yıldır olduğu gibi Alevi Sünni, Kürdü Türk, Laz Çerkez bu topraklar üzerinde bir ve beraber yaşamaya inşallah devam edeceğiz. Bir olacağız, beraber olacağız, diri olacağız. Kendi menfaatlerini korumak için 85 milyonun kardeşliğine pusu kuranları hep birlikte bozguna uğratacağız"