SPOR - 13 Aralık 2025 Cumartesi 18:51

Trendyol 1. Lig: Serikspor: 0 - Manisa Futbol Kulübü: 1

A
A
A
Trendyol 1. Lig: Serikspor: 0 - Manisa Futbol Kulübü: 1

Trendyol 1. Lig’in 17. haftasında Serikspor, Bandırma’da karşılaştığı Manisa Futbol Kulübü’ne 1-0 mağlup oldu.



Stat: Bandırma 17 Eylül


Hakemler: Hakan Ülker, Furkan Ulu, Emrah Türkyılmaz


Serikspor: Erten Ersu, Serkan Emrecan Terzi (Sertan Taşkın dk. 81), Aleksandr Martynov, İlya Berkovskii (Gökhan Karadeniz dk. 81), Marcos Silva, Joao Amaral (İlya Sadygov dk. 89), Kerem Şen (Şahverdi Çetin dk. 68), Bilal Ceylan, Kirill Gotsuk, Batuhan İşçiler, Şeref Özcan (Sami Gökhan Altıparmak dk. 68)


Yedekler: Ender Güneş, Halim Ayaz Yükseloğlu, Baha Karakaya, Gökhan Akkan


Teknik Direktör: Sinan Paşalı


Manisa Futbol Kulübü: Vedat Karakuş, Yusuf Talum (Osman Kahraman dk. 90+5), Christophe Herelle, Lois Diony, Jonathan Lindseth (Ada İbik dk. 90+6), Adekanye (Burak Süleyman dk. 56), Umut Erdem, Yassine Benrahhou (Muhammed Enes Kiprit dk.85), Yasin Gürler, Ayberk Karapo, Birama Toure


Yedekler: Saim Sarp Bodur, Emre Akboğa, Yunus Emre Dursun, Oğuzhan Yurtdaş, Ahmet Şen, Umut Can Aslan


Teknik Direktör: Mustafa Dalcı


Gol: Birama Toure (dk. 1) (Manisa Futbol Kulübü)


Sarı kartlar: Kerem Şen, Emrecan Terzi,Silva (Serikspor), Herele, Lindseth, Toure (Manisa Futbol Kulübü)



Trendyol 1. Lig: Serikspor: 0 - Manisa Futbol Kulübü: 1

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Uzmanı, karbonmonoksit zehirlenmelerinde dikkat edilmesi gerekenleri açıkladı Kış aylarında çokça rastlanan karbonmonoksit zehirlenmesi hakkında vatandaşları uyaran uzmanlar, baş ağrısıyla başlayan ve ölümle sonuçlanan zehirlenmelere dikkat edilmesi gerektiğini söyledi. Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi Uzm. Dr. Yenal Karakoç, karbonmonoksitin rengi olmayan, kokusuz, tatsız ve tahriş edici bir gaz olduğunu kaydetti. Uzm. Dr. Karakoç, "En büyük tehlike de burada ortaya çıkmaktadır. Vatandaşlarımız bu gazla temas ettiğinde herhangi bir koku ya da renk değişikliği fark etmediği için, karbonmonoksit hızla vücuda nüfuz eder. Vücuda girdiğinde ise, kan dolaşımında bulunan oksijenin yerine bağlanmaya başlar. Karbonmonoksit dokulara yayılarak ilk aşamada basit semptomlarla başlayan, ancak ilerleyen süreçte ölüme kadar gidebilen ciddi bir zehirlenme tablosuna yol açar. Karbonmonoksit zehirlenmesinin nedenlerine bakıldığında, toplumda yerleşmiş önemli bir yanlış algı bulunmaktadır. Bu zehirlenmenin yalnızca soba kaynaklı olduğu düşünülmektedir. Oysa günümüzde evlerde en sık kullanılan cihazlar arasında doğal gaz ve kombiler yer almaktadır. Özellikle doğal gaz çıkışlarının düzgün olması ve evlerde bulunan menfezlerin açık tutulması büyük önem taşımaktadır. Bir diğer önemli neden ise kapalı alanlarda araç çalıştırılmasıdır. Araçların egzozundan çıkan gaz da karbonmonoksittir. Ayrıca özellikle kış aylarında ev içerisinde semaver yakılması ya da mangal gibi yakma işlemlerinin yapılması, kapalı ortamda karbonmonoksit birikimine neden olmaktadır. Soba, şofben, LPG, doğal gaz gibi yanma sonucu ortaya çıkan tüm kaynaklar karbonmonoksit üretir ve bu gaz son derece tehlikelidir. İnsanları ölüme kadar sürükleyebilen ciddi bir risk oluşturur. İlk yardım açısından değerlendirildiğinde, karbonmonoksit zehirlenmesinin ilk belirtileri genellikle baş ağrısı ile başlar. Baş ağrısı ve burun akıntısı gibi belirtiler, hastaları yanıltan ilk semptomlar arasında yer alır. Kış mevsimi olması nedeniyle vatandaşlar bu durumu soğuk algınlığı, nezle ya da viral enfeksiyon olarak değerlendirebilmektedir. Oysa evde soba, doğal gaz, şofben gibi cihazlar kullanılıyorsa, bu belirtiler karbonmonoksit zehirlenmesini akla getirmelidir" dedi. Karbonmonoksit zehirlenmesinin baş ağrısı ile başlayıp bulantı ve kusmaya ilerleyen, zamanla sersemlik, bilinç kaybı ve geç müdahale edilmesi halinde ölümle sonuçlanabilen son derece ciddi bir tabloya dönüşebileceğini söyleyen Karakoç, şu ifadeleri kullandı: "Bu nedenle bu tür semptomlar başladığında, bulunulan ortamda söz konusu cihazlar kullanılıyorsa mutlaka gerekli önlemler alınmalı ve ortam derhal havalandırılmalıdır. Pencere ve kapılar açılmalı, ancak en önemlisi kişinin o ortamda kalmamasıdır. Bilinci açık olan kişi, havalandırmayı sağladıktan sonra hızla ortamı terk ederek temiz havaya çıkmalıdır. 112 ile iletişime geçildiğinde, belirtilerin karbonmonoksit zehirlenmesi şüphesi taşıdığı mutlaka belirtilmelidir. Olay yerine ulaşan 112 ekipleri gerekli tedaviye başlayacaktır. Karbonmonoksit zehirlenmesinin temel tedavisi oksijen uygulamasıdır. Karbonmonoksit, oksijenin yerini alarak dokulara yayıldığı için, yüksek konsantrasyonda oksijen verilerek gazın vücuttan atılması sağlanır. İlk yardım sırasında, baygın halde bulunan bir hasta görüldüğünde yapılması gerekenlerden biri de hastayı yan yatırmaktır. Bilinci kapalı hastalarda kusma refleksi gelişebileceğinden, bu durum kusmuğun solunum yollarına kaçmasına neden olabilir. Hasta hızla ortamdan uzaklaştırılmalı, başı yan çevrilerek profesyonel sağlık ekipleri gelene kadar beklenmelidir. Karbonmonoksit zehirlenmesinin ilk belirtisi genellikle baş ağrısıdır ve bu durum sıklıkla hafife alınmaktadır. Oysa bu baş ağrısının bir zehirlenmenin habercisi olabileceği unutulmamalı, ihmal edilmemelidir. Bulunulan ortamda gaz kaçağı ihtimali düşünülmeli ve karbonmonoksit zehirlenmesinin baş ağrısından başlayıp ölüme kadar ilerleyebilen bir süreç olduğu akıldan çıkarılmamalıdır. Bu tür durumlarda vakit kaybetmeden 112’den ve sağlık kuruluşlarından destek alınması hayati önem taşımaktadır."
Diyarbakır Doğu Optisyen Gözlükçüler Odası Başkanı Erdoğan, ödeme konusundaki yanlış anlaşılmaları düzeltti Vatandaşların 2’nci gözlüğü ücretsiz alabileceği yönünde çıkan haberlere ilişkin açıklamalarda bulunan Doğu Optisyen Gözlükçüler Odası Başkanı Erdoğan, "Daha önce hekim tarafından uzak ve yakın gözlük bir arada yazılmadığı durumlarda, hastalar iki ayrı gözlük almak istemediklerinde, kendi tercihleriyle ikisini bir arada sunan çok odaklı gözlük camlarını seçiyordu. Ancak bu camlar hekim tarafından reçeteye yazılmadığı için, kurum tarafından çok odaklı gözlük statüsünde değerlendirilmemekte ve yalnızca organik cam ödemesi yapılmaktaydı. Yeni yapılan düzenleme ile bu karmaşıklığın giderilmesi amacıyla, gözlük ödemeleri tek odaklı ve çok odaklı olarak 2 ayrı uygulamaya ayrıldı ve ek uygulama kapsamında yeniden düzenlendi’’ dedi. 10 Aralık 2025 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinde yapılan düzenleme sonrası, çok odaklı gözlük camlarıyla ilgili bilgi karmaşası oluştu. Doğu Optisyen Gözlükçüler Odası Başkanı Abdurrahim Erdoğan, 10 Aralık 2025 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği’nde, uzman hekim tarafından aynı reçetede hem uzak hem de yakın olmak üzere 2 adet gözlük reçete edilmesi halinde, hasta tercihine istinaden yeni bir reçete düzenlenmeden çok odaklı gözlük bedelinin kurumca karşılanacağı hükmü getirildiğini aktardı. Erdoğan, "Bununla birlikte, ulusal ve yerel basında ile birçok sosyal medya platformunda, çok odaklı gözlük camlarının Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından bedelsiz karşılanacağı ve vatandaşların bu camları ücret ödemeden alabileceği yönünde haberler dolaşmaya başladı. İşin doğrusu şudur ki, daha önce hekim tarafından uzak ve yakın gözlük bir arada yazılmadığı durumlarda, hastalar iki ayrı gözlük almak istemediklerinde, kendi tercihleriyle ikisini bir arada sunan çok odaklı gözlük camlarını seçiyordu. Ancak bu camlar hekim tarafından reçeteye yazılmadığı için, kurum tarafından çok odaklı gözlük statüsünde değerlendirilmemekte ve yalnızca organik cam ödemesi yapılmaktaydı. Yeni yapılan düzenleme ile bu karmaşıklığın giderilmesi amacıyla, gözlük ödemeleri tek odaklı ve çok odaklı olarak 2 ayrı uygulamaya ayrıldı ve ek uygulama kapsamında yeniden düzenlendi. Buna göre, çok odaklı gözlük camları için kurum tarafından yapılacak ödeme, cam numaralarına göre değişiklik göstermek üzere 162 liradan başlayıp, en yüksek numara olan 2 ve 12 grubunda 375 liraya, 3 ve üzeri numaralar için ise 395 liraya kadar çıkmaktadır. Çok odaklı gözlük camı kullanan hastalarımız ve vatandaşlarımızın da bildiği üzere, bu camlar kullanılan teknoloji, ham madde ve markalara bağlı olarak 5 bin lira ile 50 bin lira arasında değişen özel üretim ürünlerdir. Bu kapsamda, vatandaşlarımız muayene olduktan sonra kendilerine 2 gözlük yazılması halinde, optisyenlik müesseselerine gittiklerinde, ikisi bir arada olarak adlandırılan çok odaklı camları tercih ettiklerinde, seçilen cama göre ücretlendirme yapılmaktadır" dedi. Erdoğan, örneğin, 10 bin lira bedelinde birçok odaklı gözlük camı tercih eden ve 0-2 numara grubunda yer alan bir vatandaş için, kurumun karşılayacağı tutarın yalnızca 162 lira olacağını, geri kalan bedelin ise vatandaş tarafından, geçmişte olduğu gibi, kendi cebinden karşılanacağını aktardı. Erdoğan, ’’Haberlerde ve sosyal medyada oluşan bu yanlış algıları düzeltmek amacıyla bu açıklamayı yapma gereği duyulmuştur. Hastalarımızın göz ve görme sağlığı açısından düzenli olarak muayene olmaları, uzak ve yakın gözlüğü bir arada kullanan vatandaşlarımızın ise geçmişte olduğu gibi aradaki farkı ödeyerek gözlüklerine sahip olabilecekleri önemle hatırlatılmak isteriz’’ diye konuştu.
İstanbul Ortopedi uzmanı tehlikeye karşı uyardı: "Herkes her sporu yapamaz" Tuzla Devlet Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Klinik Sorumlusu Op. Dr. R. Emrah Demirbaş, kontrolsüz sporun ciddi sakatlıklara yol açabileceğini belirterek, "Herkes her sporu yapamaz fakat herkes bir spor yapabilir. Sporların kişiye özel olarak doktor tarafından belirlenmesi çok önemli" uyarılarında bulundu. Tuzla Devlet Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Klinik Sorumlusu Op. Dr. R. Emrah Demirbaş, spor yaparken en sık karşılaşılan yaralanmalar ve doğru spor seçimi konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Özellikle ortopedik problemi olan bireylerin bilinçsiz spor yapmasının daha büyük sakatlıklara neden olabileceğini vurgulayan Demirbaş, sporun mutlaka kişiye özel planlanması gerektiğini ifade etti. "Sporların kişiye özel olarak doktor tarafından belirlenmesi çok önemli" Yanlış sporun kişilerin mevcut sağlık sorunlarını tetikleyebileceğini dile getiren Op. Dr. Demirbaş, "Herkes her sporu yapamaz dememizin sebebi, kişilerin mevcut sağlık problemlerinin bazı spor dallarında daha fazla baskı oluşturup ciddi hasarlara neden olmasıdır. Ancak herkes bir spor yapabilir çünkü yüzme, yürüyüş, yoga ya da pilates gibi sporlar çoğu insan için güvenlidir. Bu sporların kişiye özel olarak doktor tarafından belirlenmesi çok önemlidir" şeklinde konuştu. "Futbol nedeniyle yaralanmalar ve yırtıklar çok sık görülüyor" Ortopedi polikliniklerine en sık ayak bileği, diz ve omuz yaralanmalarıyla başvurulduğunu belirten Demirbaş, futbol nedeniyle yaralanma oranlarının da ilk sırada yer aldığını söyledi. Konuya ilişkin Demirbaş, "Futbolda menisküs yırtıkları, ön çapraz bağ yırtıkları, iç ve dış yan bağ yaralanmaları, aşil tendon kopmaları ve ayak bileği bağ yaralanmaları çok sık görülüyor. Ayrıca spora bağlı kırıklar da önemli bir yer tutuyor" ifadelerini kullandı. "Isınmadan yapılan spor sakatlığın davetiyesidir" Spor yaparken dikkat edilmesi gereken kurallara değinen Demirbaş, şu uyarılarda bulundu: "Spor öncesinde en az ısınma kadar spor sonrasında yapılan germe ve soğuma egzersizleri de hayati derecede önemlidir. Çok aç ya da çok tok şekilde spor yapılmamalı. Kişinin sağlık durumunun spora uygun olup olmadığını mutlaka bir hekim değerlendirmelidir." "Doğru spor seçimi sakatlık riskini azaltır ve yaşam kalitesini yükseltir" Modern hayatın hareketsizliği tetiklediğini hatırlatan Demirbaş, doğru sporun uzman kontrolünde belirlenmesi gerektiğini söyleyerek, "Günümüzde masa başı işlerden dolayı ciddi bir hareketsizlik söz konusu. Herkesin mutlaka bir spor dalıyla uğraşması gerekiyor. Fakat bu sporun kişinin anatomisine, yaşına ve sağlık durumuna uygun olup olmadığı mutlaka uzman hekim tarafından belirlenmelidir. Doğru spor seçimi sakatlık riskini azaltır ve yaşam kalitesini yükseltir" dedi.
Manisa Baybatur’dan yanan orman alanlarına bin fidan AK Parti Manisa Milletvekili Murat Baybatur, "Adımız Kardeşlik, Soyadımız Türkiye" programı kapsamında Manisa’da orman yangınlarından etkilenen alanlar için 1000 fidanı toprakla buluşturdu. AK Parti Manisa Milletvekili Murat Baybatur tarafından, Yunusemre ilçesine bağlı Yukarıkayapınar Mahallesi’nde geçtiğimiz temmuz ayında meydana gelen orman yangınında zarar gören alanlarda fidan dikim çalışması gerçekleştirildi. "Adımız Kardeşlik, Soyadımız Türkiye" programına katılan her davetli adına yaklaşık 1000 fidanın toprakla buluşturulmasının hedeflendiği Manisa’daki programa, adına bin fidan dikilen AK Parti Manisa Milletvekili Murat Baybatur, Manisa Orman İşletme Müdürü Fatih Öztürk, Manisa Orman İşletme Müdürlüğü Merkez Orman İşletme Şefi Mehmet Çetin Cidani, orman işletme personelleri katıldı. Fidan dikim programında açıklamalarda bulunan Baybatur, Manisa Orman İşletme Müdürlüğü ekiplerinin yanan alanlarda yeniden yeşillendirme çalışmalarını aralıksız sürdürdüğünü ifade ederek, "Manisa Orman İşletme Müdürlüğü ekiplerimiz tarafından yanan her alan için fidan dikim çalışmaları son hızıyla devam ediyor. Bizler de ‘Adımız Kardeşlik, Soyadımız Türkiye’ programı kapsamında her bir davetlimiz adına fidan dikiyor, doğamıza sahip çıkıyor ve geleceğe umut bırakıyoruz. Bu memleket hepimizin ve hepimizin doğaya güzel katkılar bırakması gerekiyor. Büyüyen her fidan ile umutlarımız ve kardeşliğimiz de büyüyecek." dedi. Dikilen fidanlarla birlikte yangından zarar gören alanların yeniden yeşertilmesinin hedefleniyor.
Aydın Başkan Zencirci: "Kurallara uymayana müsamaha yok" Germencik Belediyesi zabıta ekipleri tarafından pazar yerlerinde gerçekleştirilen rutin denetimlerde, izinsiz ve mevzuata aykırı şekilde gıda satışı yapan şahıslara yönelik işlem yapıldı. Denetimler sırasında halk sağlığını tehdit eden uygulamalara kesinlikle müsamaha gösterilmediğini belirten Germencik Belediye Başkanı Burak Zencirci, izinsiz satış yaptığı tespit edilen kişilerin önce uyarıldığını, uyarılara rağmen satışa devam edenlerin ise tezgahlarının kapatılarak faaliyetten men edildiğini ifade etti. Zencirci, tespit edilen olumsuzluklarla ilgili olarak İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne de gerekli bilgilendirmenin yapıldığını kaydetti. Vatandaşların sağlıklı ve güvenli gıdaya ulaşmasının öncelikleri olduğunu vurgulayan Zencirci, pazar yerlerindeki denetimlerin aralıksız devam edeceğini, kurallara uymayan kişi ve işletmelere yönelik gerekli tüm işlemlerin kararlılıkla uygulanacağını dile getirdi. Germencik Belediye Başkanı Burak Zencirci konuyla ilgili sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Zabıta ekiplerimiz tarafından pazar yerlerinde gerçekleştirilen rutin denetimlerde, izinsiz ve mevzuata aykırı şekilde gıda satışı yaptığı tespit edilen şahıslar uyarılmış, halk sağlığını tehdit eden bu durumlara kesinlikle müsamaha gösterilmemiştir. Yapılan uyarılara rağmen satışa devam edenlerin tezgahları kapatılarak faaliyetten men edilmiştir. Tespit edilen olumsuzluklarla ilgili olarak İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne de gerekli bilgilendirme yapılmıştır. Vatandaşlarımızın sağlıklı ve güvenli gıdaya ulaşabilmesi için pazar denetimlerimiz aralıksız devam edecektir. Kurallara uymayan kişi ve işletmelere yönelik gerekli tüm işlemler kararlılıkla uygulanacaktır" ifadelerine yer verdi.
İstanbul Sancaktepe’de âşıklar geleneği geleceğe taşındı Sancaktepe Belediyesi, Anadolu’nun köklü kültürel miraslarından biri olan âşıklık geleneğini yaşatmak ve gelecek kuşaklara aktarmak amacıyla Âşıklar Şöleni düzenledi. Değişen toplumsal ve kültürel yapıya rağmen yüzyıllardır varlığını sürdüren âşıklık geleneği, Sancaktepe’de düzenlenen özel bir programla yeniden hayat buldu. Alanında usta âşıkların sahne aldığı şölen, katılımcılara hem duygu dolu hem de keyifli anlar yaşattı. Usta âşıklar aynı sahnede buluştu Sancaktepe Belediyesi’nin ev sahipliğinde gerçekleşen âşıklar şölenine Belediye Başkanı Alper Yeğin de katıldı. Programda sahne alan âşıklar; Anadolu insanının sevinçlerini, acılarını, umutlarını ve toplumsal sorunlarını sazları ve sözleriyle dile getirdi. Geleneksel deyişler ve karşılıklı atışmalar, izleyicilerden büyük alkış aldı. Kültürel miras yaşatılıyor Âşıklık geleneğinin yalnızca bir müzik türü değil, aynı zamanda sözlü tarih ve halk bilinci açısından önemli bir kültürel değer olduğuna dikkat çekilen etkinlikte, bu geleneğin korunması ve genç kuşaklara aktarılmasının önemi vurgulandı. Şölen, farklı yaş gruplarından katılımcıları bir araya getirerek kültürel paylaşımın güçlenmesine katkı sundu. Sancaktepe Belediyesi’nin kültürel mirasa sahip çıkan yaklaşımıyla hayata geçirilen âşıklar şöleni, Anadolu’nun kadim değerlerini yaşatmaya yönelik önemli bir adım olarak hafızalarda yer etti. Sancaktepe Belediye Başkanı Alper Yeğin şölende yaptığı konuşmada Sancaktepe’de aşıklar şöleninin bir gelenek haline geldiğini ve bu geleneğini her yıl sürdüreceklerini belirterek, "İlçemizde bir gelenek haline gelen ve Anadolu âşıklık geleneğinin usta isimlerinin bir araya geldiği âşıklar şöleni programında kültürümüzü yaşatan, geleneğimizi yarınlara taşıyan tüm âşıklarımıza, katılımcılarımız ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum."