GÜNDEM - 17 Kasım 2024 Pazar 11:22

Çocukların hayalleri Balıkesir’i şekillendiriyor

A
A
A
Çocukların hayalleri Balıkesir’i şekillendiriyor

Balıkesir Kent Konseyi Çocuk Meclisi üyeleri 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü için yazdıkları mektupları Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın ile paylaştılar. Hayallerindeki Balıkesir’i anlatan çocukların taleplerini tek tek dinleyen Akın, “Çocuklarımız bizim geleceğimiz. Şehri yönetirken çocuklarımızın fikirlerini de çok önemsiyoruz" dedi.


Çocuk dostu bir kent oluşturma hedefiyle kurulan Balıkesir Kent Konseyi Çocuk Meclisi üyeleri, talep ve isteklerini yazdıkları mektupları Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın’a ulaştırdılar. Balıkesir Kent Konseyi Başkanı Sevinç Baykan Özden’in de eşlik ettiği ziyarette Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Volkan Altınöz de yer aldı. Çocuk Meclisi Başkanı Atakan Yurtyapan, Çocuk Meclisi Başkan Yardımcıları Irmak Barlin ve Ege Ata Türkoğlu’nun yanı sıra Çocuk Meclisi Üyeleri; Serra Altıntaş, Günef Ermiş, Zeynep Doğdubay, Sarp Hodman, Fevzi Aladağ ve Kaan Furkan Başaran, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü kapsamında yazdıkları mektupları Başkan Ahmet Akın’a teslim ettiler. Her bir çocukla ayrı ayrı ilgilenen Başkan Akın, talep ve istekleri tek tek not alarak çocukları dinledi.



Çocuklardan engelsiz Kent talebi


Engelsiz bir kent önerileri de sunan çocukları dinleyen Başkan Akın, "Bütün parklarımızı engelsiz park haline getiriyoruz. Bir evladımız oradan geçerken o parka gitmek isterse hiçbir engelle karşılaşmayacak. Herkes aslında engelli adayı ve bu nedenle hayatı bu şartlara uygun hale getireceğiz” diyerek TEMA Park ile ilgili de güzel bir projeleri olduğunu dile getirdi. Çocuklar ayrıca sanatsal ve sportif faaliyetler için de daha fazla kursların açılmasını talep etti. Akın, bu konuda çalışmalar yaptıklarını dile getirdi. Kütüphanelerdeki çalışma alanlarını da artıracaklarını söyleyen Akın, ayrıca Çocuk Meclisi üyelerinden “Çocuk Köyü” ile ilgili çalışma yapmalarını istedi. Çocukların isteği ve talepleri doğrultusunda Çocuk Köyü’nde de yenileme yapacaklarının müjdesini verdi.



“En büyük hayallerimden birisiydi”


Çocuk Meclisi üyelerini ağırlamaktan mutluluk duyduğunu ifade eden Başkan Akın, "Dünya Çocuk Hakları Günü’nde evlatlarımızın bu toplantısı çok güzel oldu. İnanılmaz mutluyum. Çünkü en büyük hayallerimden birisi buydu. Çocuk Meclisi’nden çıkan talimatları biz uygulamak için hep beraber çalışacağız. Balıkesir Kent Konseyi Başkanımız Sevinç Baykan Özden ve ekibiyle tam bir uyum içinde çalışıyoruz. Bu tür çalışmalar tam bir sosyal sorumluluk projesi olarak gelişiyor. Çocuklarımızın haklarına sahip çıkması için de uğraşıyoruz. Eksikler var, onları tamamlıyoruz. Özellikle oyunla ilgili, gıda ile ilgili, okul içi ve çevresindeki eksikliklerle alakalı talepleri dinledik. Bunu hep birlikte tamamlayacağız. Çocuklarımızın çok güzel fikirleri ve inanılmaz bir bakış açıları var. Bu bakış açısını da Türkiye’nin parlayan yıldızı olan Balıkesir’i geliştirmek için kullanacağız. Kent Konseyleri çok önemlidir. Kent Konseylerinin imkanlarının gelişmesi için de çalışıyoruz. Bu vesileyle ben Sevinç Başkanımıza ve ekibine de çok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.



“Çocuklarımız kendi gelecekleri için isteklerini dile getiriler”


Çocukların hayallerindeki şehir için mektuplar yazdıklarını ifade eden Balıkesir Kent Konseyi Başkanı Sevinç Baykan Özden, “Çocuklarımızın mektuplarını Ahmet Başkanımıza ilettiler ve şehir için neler yapılabileceğini, neler istediklerini ilettiler. Biz çok duygulandık bugün. Çocuklarımızın velileri olarak biz zaten onların geleceğini hazırlıyoruz ama çocuklarımız kendi gelecekleri için neler istediklerini kendi dilleriyle, kendi yazılarıyla ifade ettiler ki bu bizim için çok anlamlıydı” şeklinde konuştu.



“Başkanımız bizi kendi çocukları gibi karşıladı”


Başkan Ahmet Akın ile bir araya geldikleri için mutlu olduğunu söyleyen Balıkesir Kent Konseyi Çocuk Meclisi Başkanı Atakan Yurtyapan, “Bize bu fırsatı sunduğu için Ahmet Başkanımıza teşekkür ediyorum. Bence bugün sunulan fikirler gayet güzel fikirlerdi. Yapılması gereken şeylerdi ve bunların yapılacağına inanıyorum. Ben başkanımızın bize gayet sıcak, kendi çocukları gibi davrandığını düşünüyorum. Bu samimiyetinden dolayı da kendisine çok teşekkür ediyorum” dedi.


Fevzi Aladağ, “Bugün Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanımız ile birlikte fikirlerimizi konuştuk. Kendisi sağ olsun bizim fikirlerimizi dinledi ve fikirleri yapmak için yola koyuldu. Kendisine, çocuk olmamıza rağmen bizim fikirlerimizi dinlediği için çok teşekkür ediyorum.” ifadelerini kullandı.


Öğrenci velilerinden Fatma Türkoğlu “Bugün başkanımız bizi çok güzel karşıladı. Çocuklarımızı dinledi, hepsinin tek tek mektuplarını, notlarını aldı ve Balıkesir için neler yapabileceğini anlattı. Çocuklarımız kendilerini çok değerli hissettiler. Balıkesir’deki bütün çocuklar için güzel projeler gerçekleştireceklerini söylediler. Çok iyi oldu, çünkü bazı şeyleri bizler değil çocuklar görebiliyorlar. Bazı eksiklikleri onlar daha iyi kavrayabiliyorlar” şeklinde konuştu.



Çocukların hayalleri Balıkesir’i şekillendiriyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Yalova Yalova aronyası üreticisinin yüzünü güldürdü Yalova’nın coğrafi işaretli meyvesi aronya oluşan talep ve fiyatıyla bu sene üreticisinin yüzünü güldürdü. İçindeki antioksidan miktarı nedeniyle süper meyve olarak bilinen aronyanın Türkiye’de ilk üretimine başlandığı kent olan Yalova’da, bu yıl yaklaşık 200 ton rekolte gerçekleştirildi. Yalova Atatürk Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü’nde 2012 yılında adaptasyon çalışmalarına başlanan sağlık deposu meyvenin ilk bahçesi ise Tarım ve Orman İl Müdürlüğü tarafından 2017 yılında kentte kurulmuştu. O günden bu yana kentte üretilmeye başlanan aronyanın da 2021 yılında coğrafi işareti alınmıştı. Anavatanı Kuzey Amerika olan aronya meyvesi, Yalova’da 150 çiftçiyle 510 dekar alanda üretimi gerçekleştiriliyor. Birim alanda katma değeri yüksek ürün Yalova Tarım ve Orman İl Müdürü Selçuk Yaman, kentteki bahçelerin tam verime geçmesiyle yıllık üretimin 500 tona çıkmasını hedeflendiklerini söyledi. Yalova’da aronya, kestane balı, kivi ve kıvırcık koyununun coğrafi işaretli ürünleri olduğunu belirten Yaman, "Yalova tarım arazileri çok küçük yapıda olan bir ilimiz. Yalova’da yüzde 72,5’ü 5 dekar ve altında arazilerimiz bulunmakta. Bu da böyle olunca bize de Yalova’da katma değeri yüksek ürünler üretme mecburiyeti doğuyor. Böyle olunca da aronya birim alandan getirisi yüksek bir ürün olduğu içi aronya tercih ediliyor" dedi. Diğer illere göre 2-3 kat daha yüksek fiyatlarda alıcı buldu Yaman, Yalova’daki ürünün farklı olduğunu ve coğrafi işaretin öneminin de burada ortaya çıktığını belirterek, "Diğer illerdeki rakamların 2-3 katı rakamlara Yalova aronyası olarak coğrafi işaretli ürün olarak pazarlanıyor. Bu sene bir kadın kooperatifimiz ulusal bir marketle anlaşarak yaklaşık 12-13 ton civarında bir ürününü buraya sundu. Yalova aronyası olarak tercih edilen bir ürün. O yüzden de çiftçilerimiz memnun. Yaklaşık 40 çiftçimizle de organik üretim yapmaktayız. Bunun sertifika ücretleri de bakanlığımız bütçesinden karşılanmakta. Hem organik hem coğrafi işaretli ürün olduğu zaman değerine bir kat daha değer katan bir ürün" diye konuştu.
Gaziantep Gazze’de hain saldırıların gölgesinde umutlandıran düğün İsrail’in hain saldırıları altında hayatta kalmaya çalışan Gazze’de günlük yaşam zorlu şartlar altında devam ederken bombardımanların gölgesinde umutlandıran bir düğün yapıldı. Geçtiğimiz yıl Ekim ayındaki saldırılardan önce nişanlanan Samir-Majdolin çifti, Yedi Başak İnsanı Yardım Derneği’nin destekleriyle yapılan sade bir düğünle evlendi. Geçtiğimiz Ekim ayından bu yana, katliam ve bombardımanların aralıksız devam ettiği Gazze’de günlük yaşam zorlu şartlar altında da olsa devam ediyor. Hain saldırılarda hayatını kaybeden ve simge haline gelen küçük Rim’in dedesi Ebu Dia’nın yeğeni Samir ve nişanlısı Majdolin, saldırılara rağmen dünya evine girdi. Geçtiğimiz yıl 7 Ekim tarihinde başlayan hain saldırılar öncesi nişanlanan Samir ve Majdolin çifti, zorlu şartlar ve ağır saldırılar altında bir türlü evlenememişti. Durumdan haberdar olan Yedi Başak İnsanı Yardım Derneği, çiftin çeyiz ihtiyaçlarını karşılayarak sade ve anlamlı bir merasimle düğünlerini gerçekleştirdi. Yapılan sade düğünle Samir ve Majdolin çifti, Gazze’de umudun devam ettiği mesajını tüm dünyaya duyurdu. "Bu güzel işe öncülük eden Yedi Başak Derneği’ne teşekkür ederiz" Yapılan düğünün umutları yeşerttiğini belirten Rim’in dedesi Ebu Dia, “Evlilik peygamberlerin bir sünnetidir. Bu güzel işe öncülük eden Yedi Başak Derneği’ne teşekkür ederiz ve kıymetli yeğenim Samir’in, iffet sahibi Majdolin ile olan evliliğini kutluyoruz. Allah ikinizi de mübarek kılsın, üzerinize bereket ihsan etsin. Bu evliliğin hayırlı bir evlilik olmasını Allah’tan niyaz ediyoruz” dedi. "Samir ve Majdolin çifti, Gazze’de umudun devam ettiği mesajını tüm dünyaya duyurdu" Yedi Başak İnsani Yardım Derneği Başkanı Mustafa Bulut ise, “2016 yılından bu yana Gazze’de faaliyet gösteren bir dernek olarak, 7 Ekim’den bu yana her gün binlerce kişiye sıcak yemek ikram ediyoruz. Ekmeklik un, bebek mamaları, meyve ve sebze paketleri, temiz su, ayakkabı, hijyen malzemeleri, medikal malzemeler ve çadır gibi temel ihtiyaçları karşılıyoruz. Samir ve Majdolin kardeşlerim savaştan önce birbirlerini severek nişanlanmıştı. Fakat 7 Ekim sonrası uzun süren savaş ve imkansızlıklardan dolayı evlenemediler. Gazze’de, bu çift gibi nişanlandıkları halde evlenemeyen yüzlerce genç var. Yedi Başak, olarak bu çiftin çeyiz ihtiyaçlarını karşılayarak sade ve anlamlı bir merasimle düğünlerini gerçekleştirdik. Samir ve Majdolin çifti, Gazze’de umudun devam ettiği mesajını tüm dünyaya duyurdu. Gazze’de savaşın getirdiği yıkımlara ve acılara rağmen hayatın devam ettiğini bizlere gösterdiler. Gazze’deki en karanlık anlarda bile umut hiç kaybolmaz. Peygamber efendimiz (Sallallahü teala aleyhi vesellem) bir hadisinde, ‘Nikah benim sünnetimdir. Benim sünnetimle amel etmeyen benden değildir. Evleniniz, çoğalınız. Zira ben kıyamet günü sizin çokluğunuzla diğer ümmetlere karşı iftihar edeceğim’ demiştir. Allah genç çiftimize zorluklar içinde bile birbirlerine olan sevgi ve güvenlerini daim kılsın. Onları her türlü tehlikeden, beladan, felaketten ve savaşın getirdiği acılardan, ayrılıklardan uzak tutsun. Kalplerini birbirine daha da yakınlaştırıp, sabırla ve birbirlerine destek olarak bu zor zamanları atlatmalarını sağlasın" diye konuştu.
Mersin Tarsus’ta ’1. Sarıulak Zeytin Şenliği’ yapıldı Tarsus Belediyesi tarafından bu yıl ilk kez düzenlenen ’1. Tarsus Sarıulak Zeytin Şenliği’ büyük ilgi gördü. Kubatpaşa Medresesi Kültür Evi önünde gerçekleştirilen etkinlik, zeytin ve zeytinyağının en güzel hallerini tanıtan zengin bir programla Tarsuslularla buluştu. Tarsus Belediyesinin ev sahipliğinde, Mersin Büyükşehir Belediyesi, Tarsus Ticaret Borsası, Tarsus Ticaret ve Sanayi Odası, Türkiye Ziraat Odaları Birliği, Slow Food Yeryüzü Pazarı, Proje Evi Kooperatifi ve Anatolivar’ın katkılarıyla düzenlenen şenlikte, panellerden, tadım atölyelerine, forumlardan çeşitli stantlara kadar gün boyu etkinlikler yer aldı. Slow Food Yeryüzü Pazarının da kurulduğu şenlikte vatandaşlar birbirinden farklı hem yöresel lezzetleri hem de zeytinleri tattı. Şenliğin etkinlik programında, İklim Krizi Çağında Zeytin Paneli, Zeytin Üreticileri Forumu ve Tarsus Gastronomi Merkezinde düzenlenen tadım etkinlikleri yer aldı. Yerel üreticilerin sunduğu organik ürünlerin satışa sunulduğu etkinlikte, katılımcılar hem alışveriş yaptı hem de Tarsus’un eşsiz atmosferinde unutulmaz bir gün geçirdi. "Sarıulak zeytini, sadece bu bölgede kendini bulabilen bir ürün" Mersin Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanı Abdullah Şelçuk Şahutoğlu, yerli üretimin desteklediklerini belirterek, "Birçok ürünün yetiştiği kentimizde 24 adet coğrafi işaretli ürünümüz var. Bunlardan birisi de Sarıulak Zeytini. Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak yerli üretimi destekleyen bir belediyeyiz. Sarıulak zeytini sadece bu bölgede kendini bulabilen bir ürün. Bu bölgede verimli olabilen Tarsus’un dışında yetiştirdiğinizde hem meyve kalınlığının azaldığı hem de içinin yağının dolmadığı bir ürün. Ama Tarsus’a geldiğinde kendini bulan bir ürün. Değerli ve yerli olan ürünlerin korunması tanıtılması ve pazarlanması adına bugün Tarsus Belediye Başkanımızın öncülüğünde böyle bir şenliğe ön ayak olmasından dolayı kendisine teşekkür ediyorum.” dedi. "Elimizdeki değin kıymetini bilmek zorundayız" Tarsus Belediye Başkanı Ali Boltaç ise “Tarsus 10 bin yıllık medeniyetlere başkentlik yapmış kadim bir kent. Biz Tarsus’ta bu bölgenin endemik türlerinin dünyaya tanıtılması için elimizden geleni değil, gereğinin yapılması gerektiğini düşünüyorum. Sarıulak’ın sofralık zeytini oluyor, yağını sıktığınızda polifenol (bir insanın vücudundaki kanserli hücreleri baskılayan asit) değeri en yüksek zeytinlerden birisidir. Bu elimizdeki değerin kıymetini bilmek zorundayız" diye konuştu. "2 milyon zeytin ağacı bulunuyor" Sarıulak zeytinine sahip çıkılması gerektiğini vurgulayan Boltaç, “Bölgemizde yaklaşık 2 milyon zeytin ağacı bulunuyor. Bu ağaçların 800 yüz bini Sarıulak cinsi zeytin. Tarsus Belediyemiz bünyesinde zeytin gen bahçemiz var. Orada 110 yıllık zeytin ağaçları koruma altında. İçerisinde topak ulak, sobe ulak, eşek zeytini var. Yani endemik türlerin tamamını burada bulabileceksiniz. Lösemi Vakfı ile iş birliği içerisindeyiz. Elde ettiğimiz yağları lösemili çocuklarımıza, gençlerimize bir katkı olarak veriyoruz. Yüzyıllar önce zeytinyağı aydınlatma aracı olan kandil olarak kullanılıyordu. Zeytin fiziksel yöntemle ayrılan endemik bir türdür. Sadece merkezkaç kuvveti kullanılarak zeytinin içindeki yağını alabiliyorsunuz. Bizim buna kıymet vermemiz gerekiyor" şeklinde konuştu. Bu kentin değerlerine sahip çıkılması gerektiğinin altını çizerek konuşmasına devam eden Başkan Boltaç, “Bu kente hak ettiği değeri vermek için el birliğiyle çalışıyoruz. Ayırmadan, ötekileştirmeden, kutuplaştırmadan. Ben bu topraklarda doğdum, bu topraklardan büyüdüm ve Allah nasip ederse mezarımda bu topraklarda olacak. Ama ben ne bırakacağım bu topraklara, benim için asıl mesele bu. Ben Sarıulak zeytinini her yerde konuşacağım. Biliyorsunuz Karadiken Mahallemizde 820 yaşında olan anıt ağacımız var. Bu anıt ağacımızı tescillendirdik. Zeytine ilaçlama yapmazsanız dahi size öyle bir meyve veriyor ki, meyvesi doyuruyor, posası hayvan yemi oluyor. Çekirdeğini ayırdığınızda yakacak olarak kullanabiliyorsunuz ve yaprağından çay elde edebiliyorsunuz. Zeytin, üç kutsal kitapta da yer alıyor. Barışın simgesi, Dünyada Mezopotamya bölgesini insanlığın başlangıcı olarak alırsanız, zeytin ağacını bunun en başına koymanız gerekiyor. Dolayısıyla zeytine sahip çıkmamız gerekiyor" ifadelerini kullandı. Şenlikte, Tarsus’ta bulunan zeytin pazarıyla ilgili çalışmalara da değinen Başkan Boltaç, mevcut alanın daha modern ve nezih bir noktaya taşınacağını belirterek, şenliğe katılan tüm misafirlere teşekkür etti.