ASAYİŞ - 18 Kasım 2024 Pazartesi 13:02

Artvin’de Macahel yolunda çığ meydana geldi, bölgedeki 6 köyle ulaşımı kesildi

A
A
A

Artvin’in Borçka ilçesine bağlı Camili (Macahel) bölgesinde sabah saatlerinde meydana gelen çığ, Borçka-Camili karayolunu ulaşıma kapattı. Yamaçtan kopan büyük kar kütlesi, yolun 28. kilometresindeki Büyükdere mevkisinde hem gidiş hem geliş yönlerini kapatarak 6 köyle ulaşımın kesilmesine neden oldu.

Çığ nedeniyle bölgedeki Camili, Düzenli, Efeler, Kayalar, Maral ve Uğur köylerinin ulaşım sağladığı grup yolu tamamen kapandı. Bu köylerde yaşayan vatandaşların ilçeye ulaşımı kesildi.

Çığın ardından Karayolları ekipleri, bölgeye iş makineleri sevk ederek yolu açmak için çalışmalara başladı.

Yetkililer, çığın oluşturduğu kar kütlesinin yoğunluğu ve bölgede devam eden kar yağışının çalışmaları zorlaştırdığını ifade etti. Ekipler, yolu en kısa sürede ulaşıma açmak için yoğun bir çaba harcıyor. Ancak çığ tehlikesinin devam etmesi nedeniyle çalışmalar kontrollü şekilde ilerliyor.

Artvin’de Macahel yolunda çığ meydana geldi, bölgedeki 6 köyle ulaşımı kesildi

Fatih Tüysüz

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Ataşehir Belediyesi, Avrupa Atık Azaltım Haftası’na özel etkinlikler düzenliyor Ataşehir Belediyesi, “Avrupa Atık Azaltım Haftası” kapsamında bu yılın teması olan “Gıda Atıkları” konusu üzerine; gıda atıklarının azaltılması, yeniden değerlendirilmesi ve geri dönüşümüne dikkat çekmek amacıyla farkındalık etkinlikleri düzenleyecek. Atık önleme konusunda farkındalık oluşturmayı amaçlayan bir girişim olan Avrupa Atık Azaltım Haftası’nda (European Week for Waste Reduction), her yıl Kasım ayı içerisinde farklı temalar seçilerek çeşitli faaliyetler gerçekleştiriliyor. Bu kapsamda aralarında Türkiye’nin de bulunduğu birçok Avrupa ülkesinde; kamu idareleri, özel şirketler, sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlar dahil olmak üzere geniş bir kitle tarafından bir hafta boyunca etkinlikler düzenleniyor. Bu yılın teması olarak “Gıda Atıkları” başlığı seçilirken, “Gıda Atıklarının Tadı Kaçtı” mottosuyla da Avrupa Atık Azaltım Haftası kapsamında 16-24 Kasım 2024 tarihlerinde farkındalık etkinlikleri yapılacak. Atık azaltım faaliyetlerine destek olmak için Ataşehir Belediyesi de bu haftaya özel çeşitli atölyeler, workshoplar ve panel gibi etkinlikler hazırladı. 21 Kasım’da İnovatif Çevre Eğitim Merkezi’nde “Atıksız Mutfak ve Bokashi Kompostu Yapım Atölyesi” düzenlenecek. 24 Kasım’da da İnal Aydınoğlu Kültür Merkezi’nde “Gıdamızın Bugünü ve Geleceği” konulu panel yapılacak. Ataşehir Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürü Çiğdem Kara’nın moderatörlüğünü yapacağı panele, konuşmacı olarak Berat İnci, Nil Tibukoğlu ve Elif Üngör katılacak.
Manisa Hem öğreniyor hem de üretiyorlar Sosyal belediyecilik çalışmalarına öncelik veren Yunusemre Belediyesi, faaliyete geçirdiği kadın dayanışma ve eğitim merkezlerinde ilçede yaşayan kadınların kendilerini geliştirebilmelerine imkan sağlıyor. Merkezlerde eğitim alan kursiyerler eğlenerek öğrenmenin mutluluğunu yaşıyor. Yunusemre Belediyesi’ne bağlı kadın dayanışma ve eğitim merkezlerinde çeşitli kurslar alan ev hanımları bir taraftan el becerilerini geliştirirken, bir taraftan da stresten uzaklaşıyor. Yenimahalle Kadın Dayanışma ve Eğitim Merkezi’nde dikiş kursu gören kursiyerler, haftanın 5 günü düzenlenen kursta el emeği göz nuru eserler üretiyor. Yunusemre Belediyesi ve Halk Eğitim Merkezi iş birliği ile gerçekleştirilen dikiş kursunda hanımlar mesleğin inceliklerini öğreniyor. Yenimahalle Kadın Dayanışma ve Eğitim Merkezi Dikiş Öğretmeni Şule Saltık, kursların düzenlenmesindeki katkılarından dolayı Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban’a teşekkür etti. Saltık, “25 kursiyerimiz ile eğitimlerimize başladık. Haftanın 5 günü düzenlenen dikiş kursumuzda kursiyerlerimiz kalıp çıkarmayı, kıyafet kesmeyi, ölçü almayı, kıyafet dikmeyi öğreniyor. Kursumuzda öğrencilerimiz hem sosyalleşiyor hem de üretip dikiş yaptıkları için çok mutlu oluyor. Kursumuzun düzenlenmesinde katkı sunan Yunusemre Halk Eğitim Merkezimiz ve Yunusemre Belediye Başkanımız Semih Balaban’a teşekkür ederim” dedi. “Kadınlarımız en büyük gücümüz” Toplumun temel taşı olan kadının mutluluğuna büyük önem verdiklerini belirten Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban, kadın dayanışma ve eğitim merkezleri ile mutlu bir Yunusemre için önemli bir adım attıklarını söyledi. Başkan Balaban, konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Yunusemre’de yaşayan her bir birey için var gücümüzle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Kadın Dayanışma ve Eğitim Merkezlerimiz ile mutlu bir kent için çalışıyoruz. Merkezlerimizde eğitim gören kadınlarımız sosyalleşerek öğreniyor. Hem mesleklerinin inceliklerini öğreniyorlar hem de üretmenin mutluluğunu yaşıyorlar.”
Kastamonu Köse: “2024 yılında arıcılarımıza 1,1 milyar lira gibi bir desteği vermeyi planlıyoruz” “Arı Sağlığı ve Koloni Yönetimi” konulu panele katılan Tarım ve Orman Bakanlığı Kanatlı ve Arıcılık Daire Başkanı İslam Köse, bakanlık olarak 2003 yılından itibaren arıcılara destek vermeye başladıklarını belirterek, “Sadece arılı kovan desteği anlamında 1,6 milyar lirayı artan bir destek verdik. Bu yıl yani 2024 yılında arıcılarımıza 1,1 milyar lira gibi bir desteği vermeyi planlıyoruz” dedi. Kastamonu Üniversitesi, Kastamonu Tarım ve Orman İl Müdürlüğü, Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğü ile Kastamonu Arı Yetiştiricileri Birliği tarafından “Arı Sağlığı, Arı Ürünleri ve Koloni Yönetimi” paneli düzenlendi. Kastamonu Üniversitesi Merkez Kütüphanesi Sezai Karakoç Salonu’nda düzenlenen panele konuşmacı olarak katılan Tarım ve Orman Bakanlığı Kanatlı ve Arıcılık Daire Başkanı İslam Köse, bakanlık tarafından arıcılara verilen destekler hakkında açıklamalarda bulundu. “2024 yılında arıcılarımıza 1,1 milyar lira gibi bir desteği vermeyi planlıyoruz” Türkiye’nin bal üretiminde önemli bir yere sahip olduğunu söyleyen Köse, “Ülkemiz arıcılık ve bal üretimi anlamında dünyada ikinci sırada. Dünya çam balı üretiminde de birinci sıradayız, yüzde 90 çam balını biz üretiyoruz. Neden kestane balı da böyle olmasın, inşallah Kastamonu bölgemiz kestane balı üretimi noktasında hakikaten önemli bir bölge” dedi. Arıcılık sektörünün 2003 yılından itibaren desteklendiğini ifade eden Köse, sektöre verilen destekler hakkında bilgiler vererek, şunları kaydetti: “Sadece arılı kovan desteği anlamında 1,6 milyar lirayı artan bir destek verdik. Bu yıl yani 2024 yılında arıcılarımıza tespitlerimiz bitti, icmal süreçleri başladı, 1,1 milyar lira gibi bir desteği vermeyi planlıyoruz. Geçen yıl 60 TL olan kovan desteği, bu yıl gezginci arılara verdiğimiz destek ve genç kadınlara verdiğimiz desteklerle 190 TL’ye kadar ulaştı. Desteklemelerde yüzde 217 oranında bir artış oldu. Özellikle bakanlık politikası olarak ortaya koyduğumuz yeni hayvancılık desteklemelerimiz de arıcılarımızı unutmadık. Yıllarca konuşulan gezgince arıcılara ilave olarak mazot desteği adı altında ilk defa ilave bir destek vermiş olacağız. Sözleşmeli üretimi yaygınlaştırmayı hedefliyoruz. Arıcılık yönetmeliğinde bu yıl birkaç değişiklik yaptık. Değişiklikten biri de arı konaklama noktalarıydı. Üreticilerimiz gittiği yerlerde sorunlar yaşayabilir. Bu konuda tedbir alıp 2024 yılı sonuna kadar tüm konaklama alanlarını sayısallaştıracağız. Sistem üzerinden belirleyip üreticilerimizin rahat şekilde uygun alanlara konaklamalarını sağlayacağız. Bu yaptığımız çalışmalarla birlikte hep arıcıların yanında olmaya çalıştık verdiğimiz destek ve projelerle” “Arı ürünleri noktasında nihai katma değerli ürünler, bizim esas hedefimiz olmalı” Kastamonu Üniversitesi olarak arıcılara sürekli destek olmaya gayret ettiklerini söyleyen Kastamonu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Küçük ise, “Kastamonu, biyo-çeşitlilik bakımından zengin bir il. Bu zenginliğe bağlı olarak bizlere çok farklı nimetler sunuyor. Bizlerde bu nimetlerin farkındayız. Özellikle TÜBİTAK projeleri noktasında arı ve bal üretimi ile ilgili yürütülen proje çalışmalarımız bulunuyor. Ayrıca üniversitemiz tarafından desteklenen ihtisas projeleri var. Bilimsel araştırma projeleri bakımından desteklenen projeler var. Biz, üniversite olarak arıcılarımıza, birlik üyelerimize sürekli destek olmaya çalışıyoruz. Kastamonu balının markalaşması noktasında ortak çalışmamız oldu. Kestane balının tescillenmesinde destek verdik. En önemlisi de ilimizde önemli bir merkezi araştırma laboratuvarına sahibiz. Türkiye’de 50’den fazla ilden çeşitli bal üreticilerinin gönderdiği bal numuneleri burada TÜBİTAK tarafından akredite edilen laboratuvarımızda analiz ediliyor. Bu kapsamda arıcılarımıza hizmet sunmaya çalışıyoruz. Sizin ürettiğiniz balın kalitesini bir noktada tescillemiş oluyoruz. Sektörel bazda katma değerli ürünlere yönelmemiz lazım. Sadece bal değil, arı ürünleri noktasında nihai katma değerli ürünler, bizim esas hedefimiz olması gerekiyor. Kastamonu bu çerçevede sahip olduğu biyolojik çeşitliliği yansıtması gerekiyor. Kestane ormanları Türkiye’de ilk sırada gelen orman varlığına sahip. Çok zengin biyo-çeşitliliğe sahip ama üreticilerimizin sadece bal değil, propolistir, arı zehridir gibi farklı alanlara yönelmemiz gerekiyor. Çünkü artık vakti geldi, yurtdışına gittiğinizde 300-400 dolar olan balın kilosunu biliyoruz. Hususi yetiştirilen ballar var bu manada. Bu yıl elbette kestane balının fiyatı biraz yükseldi ama rekoltesi düştü bu sefer. Kovan başı üretimde bu manada istediğimiz seviyede ne yazık ki değil” ifadelerini kullandı. “Arıcıların sorunlarının başında hırsızlık geliyor” Kastamonu Tarım ve Orman İl Müdürü Bekir Yücel Tanrıkulu da, arıların insanoğlundan daha önce var olduğunu gösteren bilimsel çalışmalar olduğunu belirterek, arı popülasyonu hakkında bilgiler verdi. Koloni varlığında dünya genelinde şu anda 101 milyona ulaşıldığını belirten Tanrıkulu, “Hindistan 12 milyon üzerinde kovanla ilk sırada. İkinci sırada Çin, üçüncü sırada Türkiye gelmekte. Yani biz dünyada hem kovan varlığında hem de bal üretiminde adı geçen ilk üç ülkeden birisiyiz. Kovan varlığında üçüncü sıradayız ama bal üreten ülkeler arasında Çin birinci ülkemiz ikinci sıradadır. İran üçüncü, Hindistan dördüncü sıradadır” diye konuştu. Kastamonu’da yıllık 375 ton bal üretildiğini ifade eden Tanrıkulu, Kastamonu’nun zengin flora çeşitliliğine sahip bir olması hasebiyle bal üretiminde daha üst sıralarda yer alması gerektiğini kaydetti. Arıcıların sorunlarının başında hırsızlık geldiğini kaydeden Tanrıkulu, “Dünya genelinde arılarla ilgili en büyük riskin hırsız olduğu tespiti yapılmış.” dedi. “Kestane balı üretiminde dünya lideri olmalıyız” Kastamonu Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümü Orman Entomolojisi ve Koruma Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sabri Ünal ise, “Kastamonu, doğasıyla, iklimiyle, toprağıyla, kestane varlığıyla hem de zengin flora çeşitliliğiyle bal üretimine çok elverişli bir il. Fakat baktığımızda bal üretimi olarak çiçek balından yılda 10 kilo, kestane balından da kovan başına 2 kilo gibi düşük bir verim var. Çam balının yüzde 90’ınını Türkiye üretiyor. Geri kalan yüzde 10’luk kısmını ise Yunanistan üretiyor. Neden kestane balında da zirvede olmayalım. Bunun için çalışmalarda bulunarak verimin neden düşük olduğu noktasında çalışmalar yapmalıyız. İnşallah bu panelde bugün bu sorulara da yanıtlar arayacağız” şeklinde konuştu. Gün boyu sürecek olan panelde 3 oturum şeklinde gerçekleştirilecek. Arı sağlığı ve sürdürülebilir koloni yönetiminin ele alındığı etkinlik ise arı yetiştiricileri tarafından yoğun ilgi gördü. Panelde, arıcılık sektörüne yönelik önemli konular ele alınarak ve arıcılar için faydalı bilgiler paylaşıldı. Programa, Vali Yardımcısı Ahmet Atılkan, Kastamonu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Küçük, Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı (KUZKA) Genel Sekreteri Dr. Serkan Genç, TKDK İl Koordinatörü Ahmet Kuyulu, Kastamonu Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Cem Başar, Kastamonu Üniversitesi Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sabri Ünal, kurum müdürleri, akademisyenler ve arı üreticileri katıldı.