EKONOMİ - 20 Aralık 2025 Cumartesi 11:21

Topladıkları kozalakları kızgın ateşte saatlerce kaynatarak şifa deposuna dönüştürüyorlar

A
A
A
Topladıkları kozalakları kızgın ateşte saatlerce kaynatarak şifa deposuna dönüştürüyorlar

Antalya’nın İbradı ilçesinde Toros Dağları’nda andız ağaçlarından toplanan kozalaklardan pekmez yapılıyor. Her derde deva olarak bilinen pekmezin kilogramı 500 TL’ye satılıyor.


Antalya’nın İbradı ve Akseki ilçesinde bin-bin 500 rakımlı dağlardan toplanan andız kozalakları, özellikle civar mahallelerde yaşayanların geçim kapısı oluyor. Ürünlü Mahallesinde her yıl eylül ayında ilk haftalarında Toros Dağlarının yüksek kesimlerinde bolca bulunan ve olgunlaşmaya başlayıp yerlere dökülmeye başlayan Andız Ağacının kozalakları vatandaşlar tarafından toplanarak çuvallara katılıp evlerinde depoluyorlar. Toplama işlemleri bittikten sonra ise kasım ve aralık aylarında pekmez yapımına başlanıyor. Toros Dağları’nın sarp yamaçlarından büyük zahmetle toplanan ardıç kozalakları, köylülerin imece usulüyle yürüttüğü süreçten geçerek şifa deposu pekmeze dönüşüyor. Tamamen doğal yollarla yapılan andız pekmezi kilosu 500 TL’den satışa sunuluyor. Hiçbir katkı maddesi ve şeker eklenmeyen pekmez, şifa arayanlar tarafından yoğun talep görüyor.



"Kozalakların kırılma aşaması ise tamamen el emeği"


Köylüler çekiç ve keserle günlerce uğraşarak kozalakları kırıyor. Makineyle kırılan kozalakların daha fazla acı verdiğini ve pekmezin acı olduğunu belirten üreticiler, "Zahmetli de olsa kendimiz kırıyoruz. Elle kırılan Andız kozalaklarının pekmezi daha lezzetli oluyor" diyor.



Acısını almak için kül ve hamur kullanılıyor


Üretim, incir veya meşe külünün elenerek tencerede kaynatılmasıyla başlıyor. Kaynama işlemi tamamlandıktan sonra karışım yarım saat dinlendiriliyor ve kül dibe çöküyor. Üstte kalan su dikkatlice alınarak tavalara ikişer litre olacak şekilde dökülüyor ve tekrar kaynatılıyor. Bu işlem, andız kozalağının şırası bir saat kaynadıktan sonra uygulanıyor. Kül, kozalakların kekre ve acı tadını alırken pekmezin cam gibi berrak bir renk almasını sağlıyor ve kendine has aromasını ortaya çıkarıyor. İkinci aşamada, pişi hamuruna benzer bir hamur hazırlanıyor. Her tavaya dörder adet atılan bu hamurlar, kaynadıkça kozalaktaki kekre tadı içine çekiyor. Hamur, pekmez kıvam alana kadar kaynayan tavanın içinde kalıyor. Pekmez, ortalama 7-8 saat boyunca kızgın ateşte hiç durmadan kaynatılıyor.



"20 yıldır geleneği yaşatıyorlar"


Köyde bu işi sürdüren iki kardeş 70 yaşındaki Fatma Yamansoy ve 63 yaşındaki Sebahattin Özen, 20 yıldır geleneksel yöntemi yaşatıyor. Fatma Yamansoy, köyde andız pekmezi üretiminin yok olma noktasına geldiğini belirterek, "Bizden başka yapan kalmadı. Kimse dağlara çıkıp sırtında kozalak taşımıyor. Yol yok, patika yok. Ama biz ekmek davamız için zorda olsa devam ediyoruz. Yaklaşık 10 kilogram kozalaktan sadece 1 kilogram pekmez elde edilebiliyor. Müşteri sorunumuz yok, derman arayanlar bizi bekliyor" diye konuştu.



Topladıkları kozalakları kızgın ateşte saatlerce kaynatarak şifa deposuna dönüştürüyorlar

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Başkan Vekili Özdemir: "Alanya’yı hak ettiği hizmetlerle buluşturmaya devam edeceğiz" Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Büşra Özdemir, Alanya Belediye Başkanı Osman Tarık Özçelik’i ziyaret etti. Özdemir, "Birlik ve beraberliğimizle daha çok güçlenecek, bütün zorlukların üstesinden gelecek, Alanya’yı hak ettiği yatırımlarla hep beraber buluşturacağız" dedi. Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Büşra Özdemir, Alanya’da ilk olarak CHP ilçe örgütünde partililerle sohbet etti, Alanya’ya Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı hizmetleri paylaşarak Alanya için çalışmaya devam edeceklerini söyledi. Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Büşra Özdemir, daha sonra Alanya Belediye Başkanı Osman Tarık Özçelik’i makamında ziyaret etti. Büşra Özdemir ve Osman Tarık Özçelik, Büyükşehir Belediyesi bürokratları ve Alanya Belediyesi bürokratları ile Alanya’da yapılan çalışmalara ilişkin bir değerlendirmede bulundu. Alanya Belediyesi ile birlikte çok güzel çalışmalar yaptıklarını söyleyen Büşra Özdemir, "Birlik ve beraberliğimizle daha çok güçlenerek, bütün zorlukların üstesinden geleceğiz. Alanya’ya hak ettiği yatırımları Osman Başkanımızla hep birlikte buluşturacağız. Turizm ve tarımda önemli rollar üstlenen Alanya’nın yaşam kalitesini arttıracak ve Alanya’ya değer katacak projeler hayata geçirmeye devam edeceğiz" dedi. İlçe yatırımları değerlendirildi Özdemir, Büyükşehir Belediyesi Alanya İlçe Hizmet Binasına geçerek Alanya Muhtarlar Derneği Başkanı Rüştü Vural, meclis üyeleri, muhtarlar ve STK temsilcileri ile bir araya geldi. Büyükşehir Belediyesi’nin Alanya’da devam eden çalışmaları, yatırımları ve taleplere ilişkin ilgili daire başkanlarının da katılımıyla değerlendirme toplantısı yapıldı. Büşra Özdemir’e ziyarette Alanya’da Muhittin Böcek tarafından hizmete açılan yerel üretimi ve kadın istihdamına önemli destek veren Alanya Sapadere İpek Evi Üretim Merkezi’nde ipek kozasından üretilen ipek çiçeği hediye edildi. Büşra Özdemir, Alanya Keçiboynuzu Üreticileri Birliği Başkanı Duran Yılmaz ve yönetimiyle de buluştu.
İstanbul Bakan Yumaklı: "Gıda güvenilirliği bizim kırımızı çizgimizdir" İstanbul’da düzenlenen bir programa katılan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, "Şu anda 81 ilde eşzamanlı olarak 31 Aralık’a kadar sürecek yoğun bir denetim sürecini başlatmış bulunuyoruz. Vatandaşımızın sofrasına gelen her lokmanın arkasında güçlü bir denetim sistemi vardır. Gıda güvenilirliği bizim kırmızı çizgimizdir" dedi. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, İstanbul’da düzenlenen Tüm Restoranlar ve Turizmciler Derneği (TÜRES) düzenlediği üye buluşmasına katıldı. Burada açıklamalarda bulunan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, gıda sektöründeki denetimlere vurgu yaptı. Bakan Yumaklı, "Gastronomi bir ülkenin kültürünü, kimliğini ve medeniyetinin en güçlü anlatımının olduğu hepimizin kabul ettiği bir gerçektir. 81 ilimizin her biriyle özdeşleşmiş, köklü geçmişe sahip sayısız ürünümüz var. Bu ürünler sadece birer yemek değil; toprağı, iklimi, emeği ve kültürü temsil eden birer kimliktir" ifadelerini kullandı. Markalaşma için coğrafi işaretin büyük önemi olduğunu dile getiren Yumaklı, "Bugün ülkemizde bin 798 ürün coğrafi işaret tescili almıştır, üstelik bu değerler artık sınırlarımızı da aşmıştır. 44 ürünümüz AB’den coğrafi işaret tescili almıştır, 41 ürünümüzün ise AB tescil süreci devam etmektedir. Bakanlık olarak bu ürünlerin tanıtımı ve korunması için yoğun bir gayret içindeyiz. Bu kapsamda ’Coğrafi İşaretlerde Markalaşma Çalıştayı’ oluşturduk. Çalıştayın en önemli çıktılarından biri ’Turuncu Etiket’ uygulaması oldu. Buna ilişkin yakın zamanda yönetmelik çalışmasını çıkartıyor olacağız. Bu uygulamayla; coğrafi işaretli ürünlerin denetimden geçmiş, özgün menşe ve kaliteye sahip ürünler olduğu, tüketiciye daha net biçimde gösterilecek" dedi. "81 ilde eşzamanlı olarak, yoğun bir denetim sürecini başlatmış bulunuyoruz" Yumaklı, gıda sektöründeki denetimlere vurgu yaparak, "Şu anda 81 ilde eşzamanlı olarak, 31 Aralık’a kadar sürecek yoğun bir denetim sürecini başlatmış bulunuyoruz. Tarım ve Orman Bakanlığımızda özellikle markalaşma, gıda güvenilirliği ve gıda israfı gibi 3 hususun altını çizerek ifade ediyoruz ve bu çalışmalarımızı sektör temsilcileriyle gerçekleştirmeye gayret ediyoruz. Bu çalışmalar kapsamında, 1 Ocak’tan bugüne kadar 1 milyon 291 bin denetim gerçekleştirdik" diye konuştu. "Karekod uygulamasını hayata geçirdik" Gıda güvenilirliğini ve kontrolü adına alınan tedbirlere ve denetimlere işaret eden Yumaklı, "Gıda satış noktaları ve toplu tüketim yerlerinde; en son ne zaman denetim yapıldığı bilgisine vatandaşlarımızın kolayca ulaşabilmesi için karekod uygulamasını zorunlu hale getirdik. Vatandaşlarımız ’TarımCebimde’ uygulamasını açıp, bu karekodu okutarak, ilgili işletmenin en son ne zaman denetlendiğini görüyor" ifadelerine yer verdi. Yumaklı zirai ilaç konusuna değinerek, "Gıda güvenilirliği, tarladan sofraya uzanan bir süreçtir. Hasat öncesinde bağda, bahçede, tarlada, serada hasat sonrasında ise toptan ve perakende satış noktalarında pestisit kalıntı denetimleri gerçekleştiriyoruz" dedi. TÜRES üye temsilcilerine çağrıda bulunan Yumaklı, "Aranızda sektöre zarar veren, işini düzgün yapmayan, hepinizin emeğine gölge düşüren kim varsa; onların pabucunu dama atın" diyerek emek israfçıları konusunda sektör temsilcilerini uyardı.