GÜNDEM - 13 Nisan 2025 Pazar 11:39

Okul yıllarına dayanan arkadaşlıkları engel tanımayan aşka dönüştü

A
A
A
Okul yıllarına dayanan arkadaşlıkları engel tanımayan aşka dönüştü

Okul yıllarına dayanan 13 yıllık arkadaşlıkları Berk Yüceyüksel’in geçirdiği trafik kazası sonrası ilerleyen ve aşka dönüşen genç çift "Aşk engel tanımaz" sözünün canlı örneği olarak dünya evine girdi. Düğün görüntüleri sosyal medyada yayılan genç çift "Eşimin verdiği destekle hayatım güzelleşti. Mutluyuz, hayat devam ediyor. Aşk engel tanımaz" dedi


Antalya’da yaşayan Sıtkı Berk Yüceyüksel, yaklaşık 5 yıl önce geçirdiği trafik kazası sonrası uzun süre yoğun bakımda kaldı. Omurilik zedelenmesi nedeniyle tekerlekli sandalyede hayatını sürdürmeye başlayan Yüceyüksel, yoğun bir tedavi süreci geçirdi. Bu süreçte Berk Yüceyüksel ve okul yıllarına dayanan 13 yıllık bir arkadaşlıkları olan Aysu Arslan (Yüceyüksel) ile daha da yakınlaştı. Moral vermek için sık sık Berk Yüceyüksel’i ziyaret eden Arslan ile iş yerlerinin yakın olması nedeniyle görüşmeye devam eden çiftin arkadaşlıkları aşka dönüştü.



Düğün görüntüleri sosyal medyada beğeni topladı


13 yıllık arkadaşlıkları aşka dönüşen ve "Aşk engel tanımaz" sözünün canlı örneği olan Berk-Aysu Yüceyüksel çifti geçtiğimiz günlerde dünya evine girdi. Genç çiftin tüm engellere rağmen hayatlarını birleştirdiği düğün videoları sosyal medya hesaplarında yayıldı. Berk Yüceyüksel’in özel tekerlekli sandalyesi ile eşinin yanında ayakta salona girdiği görüntüler izleyenlerin beğeni ve takdirini topladı. Geçirdiği trafik kazası sonrası zorlu bir süreç geçirdiğini belirten Berk Yüceyüksel, "4,5 sene önce bir trafik kazası geçirdim zorlu bir süreçten geçtim. Ama daha sonra işime, evime, yaşantıma, aileme geriye döndüm" dedi.



"Mutluyuz, hayat devam ediyor"


13 senelik çocukluk arkadaşı ve şu anki eşiyle yollarının tekrar kesiştiğini söyleyen Yüceyüksel, "Birbirimize daha iyi geldiğimizi, birbirimizle daha mutlu hissettiğimizi öğrendik. Bunun ardından da bunu evlilikle taçlandırmayı düşündük. Sağ olsun ailelerimiz hep arkamızda durdu, destekçimiz olarak bize bu konuda yardımcı oldular. Nikahımız 3,5 ay önce oldu, düğünümüz geçen hafta yapıldı. Tek taraflı hiçbir şey olmuyor, ama eşimin isteğiyle ve benim biraz ilerlememle buralara kadar geldik. Mutluyuz, yaşıyoruz, hayat devam ediyor. Hiçbir eksiklik hissetmiyorum, asıl eksikliği hissetmesi gereken bence başka insanlar. Eşim güzel, ben yakışıklıyım, hayat güzel, hayat devam ediyor" ifadelerini kullandı.



"Eşimin verdiği destekle hayatım güzelleşti"


Eşinin kendisine verdiği destekle hayatının güzelleştiğinin altını çizen Yüceyüksel, "Büyüklerimizin dediği gibi herkes biraz engelli adayıdır. Bugün başınıza kötü bir olay geldi diye yarın daha iyi bir şey gelmeyeceğini hiç kimse bilemez. Hayat her zaman devam ediyor, hiçbir zaman benim için bitmedi. Zorlu süreçlerden geçtim, Ama özellikle şu son dönemlerde eşimle birlikte yürüdüğüm yolda, eşimin bana olduğu destekle hayatımı güzelleştirdi. Hayatıma eğlence, mutluluk kattı diyebilirim. Sosyal medyada düğün videolarımız paylaşıldıktan sonra bazı insanlar yanlış yorumlarda bulundu. Herkesin kendi düşüncesi de diyebilirim, kendi özgür iradesi ama bu yorumları yapanlar ne eşimi tanıyor ne beni tanıyor. Bence kimse önyargılı olmamalı. Sevgi, aşk, sadakat gerçekten hiçbir şey engel değildir. Sadece maddiyatla hiçbir şey olmuyor, bir şeylerin başlangıcı belki olabilir ama devamının geldiğini düşünmüyorum" şeklinde konuştu.



"Aşk engel tanımaz, ben eşimi çok seviyorum"


Okul yıllarına dayanan bir arkadaşlıkları olduğunu ve Berk Yüceyüksel’in geçirdiği kaza sonrası daha sık görüşmeye başladıklarını söyleyen Aysu Yüceyüksel ise, "Kazadan sonra annemle beraber eşimi ziyarete geldik. Gelip gitmelerimiz hep devam etti. Zaten aile bağlarımız da kuvvetli, annelerimiz de arkadaş bu vesileyle birlikteliğe devam ettik. 13 yıllık devam eden normal arkadaşlığımız var, ben kendisiyle daha sık görüşmeye başladıktan sonra ondan daha da etkilendim ve bu birlikteliğin evlilikle devam etmesini istedim. Kendi isteğimle eşimi kendime eş yaptım. Eşimi çok seviyorum ve hiç pişman değilim. İş yerlerimiz de yakın ben sürekli onu ziyaret ettim. Olumsuz yorumlar tepkiler aldım ama bu benim için hiç problem değil. Aşk engel tanımaz, ben eşimi çok seviyorum, aşık olarak severek evlendim" dedi.



"Aşkı, sevgiyi parayla satın alamazsınız"


Düğün görüntülerinin sosyal medyada yayılmasının ardından gelen bazı olumsuz yorumlara da değinen Aysu Yüceyüksel, "Bunun maddiyatla hiçbir ilgisi yok. Sevgiyi, aşkı, sadakati parayla satın alamazsınız. Kötü yorum yapan insanlara da sadece Allah onların da kalplerine göre versin diyorum. Herkes bence benim gibi inandığı yolda yürümeli. Tekrar dünyaya gelsem yine eşimi severdim, yine eşimi seçerdim. Ben eşimin engelli birey olduğunu düşünmüyorum, bu yaşam tarzımıza da çok fazla yansımıyor. O da işine gidiyor, ben de işime gidiyorum. Ben aşkın yine de engel tanımadığını düşünüyorum. Kalpten severseniz bence hiçbir engel yok, önemli olan birbirinize olan sevginiz, bağlılığınız" ifadelerini kullandı.



Okul yıllarına dayanan arkadaşlıkları engel tanımayan aşka dönüştü

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Başkan Ümit Uysal: "Köy Enstitüleri’ne ihtiyaç var" Antalya Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, Köy Enstitüleri’nin kuruluşunun 85. yıldönümü dolayısıyla düzenlenen törende yaptığı konuşmada, "Köy enstitülerinin güncellenmiş müfredatı ve araçlarıyla Türkiye’nin her yerinde yeniden ayağa kalkmasını temenni ediyorum" dedi. Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği’nin düzenlediği program, Aksu Fen Lisesi’nde gerçekleşti. Törende konuşan Muratpaşa Belediye Başkanı Uysal, Köy Enstitülerinin yalnızca bir eğitim modeli değil, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin kalkınma ve aydınlanma sürecinin temel taşlarından biri olduğunu vurguladı. Başkan Uysal, "Köy Enstitüleri, farklı kökenlerden gelen insanların bir ulus çatısı altında birleşme iradesinin, ortak tasa ve kıvançla birlikte yaşama idealinin ürünüdür. Bu sistem öğretmen yetiştirmenin ötesinde bir ulus inşa projesidir" diye konuştu. "Köyler hala yerinde" Zaman zaman "köy enstitüsü yerine kent enstitüsü kuralım" denildiğini belirten Başkan Uysal, "Köyler boşaldı diye köyler yok olmadı. Tarım toprakları yerinde duruyor. Belki tarım teknolojileri değişti, belki eğitim araçları dijitalleşti ama köy enstitülerinin ruhuna ve vizyonuna bugün dünden daha çok ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı. Uysal, enstitülerin bugün yenilikçi zekanın kuluçka merkezlerine dönüşebileceğini belirterek, tarımda yüksek teknoloji, yapay zeka, yerel habitatlara uygun tohumlar ve bölgesel analizlerin mümkün hale geldiğini, bu çerçevede köy enstitülerinin çağın gereklerine uygun şekilde yeniden yapılandırılabileceğini söyledi. "Köy enstitüleri bir destandır" Başkan Uysal, konuşmasında Cumhuriyet’in kalkınma hamlelerine de değindi. "1929-1939 arasındaki on yıllık kalkınma olmasaydı, Türkiye İkinci Dünya Savaşı’nı atlatamazdı" diyen Uysal, "Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu ve yükselişi bir destandır. Bugün bu destanın kıymetini bilmek, Köy Enstitülerinin ardındaki ideali yaşatmak zorundayız" dedi. "Eğitimde uluslaşmayı korumalıyız" Eğitimde ayrıştırıcı yaklaşımlara karşı da dikkat çeken Uysal, Fransa, Amerika ve İngiltere örnekleri üzerinden ülkelerde tek müfredatla eğitim verildiğini hatırlatarak, "Biz bir ulus çatısı altında birleşebildik. Şimdi neden bizim çocuklarımız ayrı ayrı müfredatlarla eğitim alacak? Kendi ülkenizde yapmadığınız şeyleri bize niye öneriyorsunuz?" diye sordu. Konuşmasının sonunda kendisine okuma yazmayı öğreten babası başta olmak üzere tüm öğretmenlerine minnetini ifade eden Başkan Uysal, "Köy Enstitülerinin bir gün güncellenmiş müfredat ve yöntemlerle Türkiye’nin her yerinde yeniden ayağa kalkmasını temenni ediyorum" dedi.