KÜLTÜR SANAT - 29 Ekim 2024 Salı 16:26

İlk kitabını 13 yaşında yazdı, Antalya Kitap Fuarı’nda kitabını tanıtmanın heyecanını yaşadı

A
A
A
İlk kitabını 13 yaşında yazdı, Antalya Kitap Fuarı’nda kitabını tanıtmanın heyecanını yaşadı

13 yaşında ilk kitabını yayınlayan lise 9’uncu sınıf öğrencisi 14’üncü Antalya Kitap Fuarı’nda ‘Kehanet’e kitapsever Antalyalıların beğenisine sundu.


Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen 14’üncüsü gerçekleşen Antalya Kitap Fuarı Cam Piramit Fuar Merkezi’nde tüm hızıyla devam ediyor. Her gün binlerce Antalyalı kitapseverin ziyaret ettiği fuarda ilk kitabını 13 yaşında yazan Neriman Erol Sosyal Bilimler Lisesi 9’uncu sınıf öğrencisi İlsu Akkuş (15), ‘Kehanet’ isimli kitabını kitapseverlerin beğenisine sundu. Küçük yaşlarda şiir denemeleri yaptığını, kitap okumayı ve yazmayı çok sevdiği için yazarlığa yöneldiğini belirten İlsu Akkuş, ilk kez büyük bir etkinlikte kitabını tanıtmanın heyecanını yaşadığını söyledi. Fantastik Roman yazmayı çok sevdiğini ve ilk kitabı olan ‘Kehanet’in yayılan bir virüs nedeniyle insanların hayatta kalma mücadelesini ve gençlerin virüsün ilacını bulmak için yaptıkları çalışmaları ele aldığını belirten Akkuş, ikinci kitabı ’Denekler: Seçilmiş 6 Ruh’un da yakında kitap raflarında yerini alacağını söyledi.



İlk kitabını 13 yaşında yazdı, Antalya Kitap Fuarı’nda kitabını tanıtmanın heyecanını yaşadı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Çobanların en güvendiği dostları: Çoban köpekleri Erzincan’ın Başpınar köyünde çobanlık yapan Celal Gül, çoban köpeklerinin hayvanlarını koruma ve güvenliğini sağlama konusundaki önemini vurguladı. Çoban köpeklerinin zorlu arazilerde gösterdiği başarıları ve köpeklerin koyun sürüleri için ne kadar önemli olduğuna dikkat çekti. Başpınar köyünde çobanlık yapan Celal Gül (37) isimli üretici, yıllardır sürülerini koruyan çoban köpeklerinin kendileri için vazgeçilmez birer dost ve güvenlik aracı olduğunu kaydetti. Gül, "Köpeklerimiz hayvanlarımızın can güvenliğini sağlıyor. Onlar olmazsa, sürülerimizi kurtlara karşı korumamız imkânsız" diyerek köpeklerinin, zorlu arazi şartlarında bile sürülerini nasıl başarıyla koruduklarına dikkat çekti. "Köpeklerimiz olmadan hayvanlarımızı kurtlara karşı koruyamayız" Çobanlık yapan Celal Gül, 25 yılı aşkın bir süredir sürülerinin güvenliğini çoban köpeklerine emanet ettiğini belirtti. Gül, köpeklerin sürülerini korumadaki rolüne şu sözlerle değindi: “Eğer köpeklerimiz olmasaydı, hayvanlarımızın yarısı kurtların avı olurdu. Yaylada ve merada en büyük güvencemiz köpeklerimiz. Onlar bize her türlü tehlikeye karşı koruma sağlıyor.” Çoban köpeklerinin sadece sürüleri korumakla kalmadığını, aynı zamanda çobanların da dinlenebilmesi için bir güvenlik sağladığını belirten Gül, "Yaylada çok yoruluyoruz ve köpeklerimize güvenerek biraz dinlenebiliyoruz. Onlar olmasa, koyunları koruyabilmemiz mümkün olmaz" dedi. Çoban köpekleri ve kangal köpekleri arasındaki fark Celal Gül, çoban köpeklerinin kangal köpeklerinden daha üstün olduğunu belirterek, "Kangal köpekleri büyük ve güçlü olsa da, taşlık arazilerde kurdun peşinden koşamayabilirler. Çoban köpeklerimiz ise zorlu arazilerde çok hızlıdır ve bu yüzden sürüyü korumada çok etkilidirler" şeklinde konuştu. Zorlu arazilerde tehlike Çoban köpekleri, sadece koyunları korumakla kalmıyor, aynı zamanda kurtlarla mücadele sırasında hayati risklerle de karşılaşıyor. Gül, köpeklerinin boğazlarına kurt tüylerinin kaçtığını ve bu yüzden hastalanabildiklerini söyledi. Celal Gül, köpeklerin sürülerinin güvenliğini sağlamak ve çobanlık yapmak için en önemli yardımcıları olduğunu belirterek, "Köpeksiz çoban, çobansız da köpek olmaz. Köpeklerimiz bizim gözümüz, kulağımız ve en önemli güvenliğimizdir" diyerek çoban köpeklerinin hayvanlar için ne kadar kritik bir rol oynadığını vurguladı. 12 yaşındaki Berat Topal ise, ara tatilde babasına yardım etmek amacıyla köpeğiyle birlikte koyunları otlatmaya geldiklerini söyledi. "Köpeğim benim için çok önemli. Onu ben büyüttüm, hastalandığında iyileştirdim. Köpeğimiz olmazsa koyunlarımız büyük tehlike altında kalır" diyen Berat Topal, köpeğiyle olan özel bağını da vurguladı. Başpınar köyünde hayvancılıkla uğraşan çobanlar, sürülerini korumanın zorluklarıyla başa çıkarken, en büyük destekçileri olarak gördükleri çoban köpeklerine olan minnettarlıklarını her fırsatta belirtiyorlar.