POLİTİKA - 12 Nisan 2025 Cumartesi 18:37

Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek: "Enflasyon düşüyor, düşecek"

A
A
A
00:00
00:00
HD

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Enflasyon düşüyor, düşecek. Bu programı hayata geçirmek için her şeyi yaptık, güçlü bir siyasi destek var, kararlıyız" dedi.

Antalya Diplomasi Forumu kapsamında düzenlenen "Küresel Sınamalar ve Türkiye’nin Görünümü" başlıklı oturumda konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, küresel ekonominin içinde bulunduğu kırılgan döneme ve Türkiye’nin bu tabloda nasıl konumlandığına dair kapsamlı değerlendirmelerde bulundu. Küresel ekonominin yüksek belirsizlik ve volatilite döneminden geçtiğini belirten Bakan Şimşek, Türkiye’nin küresel zorluklara karşı göreceli olarak daha dayanıklı olduğunu, dış ticaret, enerji dönüşümü, yapay zeka ve savunma sanayi alanlarında yürütülen reformları anlattı. IMF’nin tahminlerine göre küresel GSYİH’de yüzde 7’lik bir azalma beklendiğini aktaran Şimşek, "Ticaret savaşları, korumacılık ve jeopolitik gerilimler küresel üretimi zorluyor. Çin, küresel imalatı domine ediyor; Avrupa, ABD ve Japonya ise güç kaybediyor" dedi.

İhracat yerine iç talep ön planda

Türkiye’nin büyüme modelinin ihracata dayalı olmadığını vurgulayan Bakan Şimşek, "Tarihi olarak net ihracat büyümeye katkı sunmaktan çok, sınırlayıcı oldu. Türkiye ekonomisinin temel itici gücü iç talep ve yatırımlar" ifadelerini kullandı. Şimşek, bu nedenle Türkiye’nin, küresel ticaretteki daralmaya karşı daha az kırılgan olduğunu kaydetti.

Bakan Şimşek, ihracatın yüzde 62’sinin serbest ticaret anlaşması olan ülkelere yapıldığını, bunların başında Avrupa Birliği’nin geldiğini belirterek, "Bu ülkelerle ilişkiler sürdüğü sürece, ihracatımızın önemli bölümü korumalıdır" dedi.

Bölgesel entegrasyonun önemine dikkat çeken Şimşek, "Komşunla yükselir, onunla düşersin. Türkiye barışçıl ve istikrarlı bir bölge istiyor çünkü bu bizim çıkarımıza" ifadelerini kullandı.

Enerji ve lojistikte yeni koridorlar

Türkiye’nin Çin’e uzanan Orta koridorun bir parçası olduğunu söyleyen Bakan Şimşek, Irak’tan Türkiye’ye, oradan Londra ve Pekin’e bağlanacak yeni kalkınma koridoru yatırımlarını anlattı. Bu projelerin maliyet etkin ve etkili lojistik çözümler sunduğunu vurgulayan Şimşek, "Bağlantı çok önemli. Biz barışa, güvenliğe ve refaha yatırım yapıyoruz çünkü bundan kazanç sağlıyoruz" dedi.

Enflasyonla mücadelede net mesaj: "Düşüyor, düşecek"

Bakan Şimşek, enflasyonla mücadelede kararlı olduklarının altını çizerek, "Enflasyon düşüyor, düşecek. Bu programı hayata geçirmek için her şeyi yaptık. Güçlü siyasi destek var, kararlıyız. Bu süreci yönetecek kapasitemiz de mevcut" dedi. Şimşek, kısa vadeli piyasa dalgalanmalarının beklentileri bozabileceğini ancak dezenflasyon sürecinin devam edeceğini de sözlerine ekledi.

Kurda yaşanan sınırlı zayıflamanın etkisinin petrol fiyatlarındaki düşüşle dengelenebileceğini aktaran Bakan Şimşek, sıkı para politikasının net dezenflasyonist etkiler oluşturacağını belirtti. Şimşek, mali tarafta ise bütçe disiplininin korunacağını, kamu borcunun GSYİH’ye oranla yüzde 25 seviyesinde olduğunu ifade etti.

Yüksek borç ve yaşlanan dünya

Küresel borçların son 25 yılda 100 puandan fazla arttığını, uzun vadeli yüksek faizlerin ülkeleri zora sokabileceğini söyleyen Bakan Mehmet Şimşek, Türkiye’nin toplam borçluluğunun dünya ve gelişmekte olan ülke ortalamalarının altında kaldığını kaydetti. Şimşek, "Şu an yatırımcılar gelişmekte olan piyasalardan çekiliyor, ama fırtına dindiğinde temel göstergelere bakacaklar. Türkiye burada öne çıkacak" dedi.

Dünya genelinde yaşlanan nüfusa da değinen Bakan Şimşek, Türkiye’nin halen genç nüfusa sahip olduğunu, kadın istihdamını artıracak reformlarla avantajın sürdürülebileceğini belirterek, her yıl yaklaşık 1 milyon üniversite ve meslek lisesi mezunu verildiğini söyleyerek, yatırımcılar için insan kaynağının güçlü olduğunu vurguladı.

Savunmada ve yapay zekada yükselen güç

Türkiye’nin savunma sanayisinde yerlilik oranının yüzde 80’e ulaştığını açıklayan Bakan Şimşek, "25 yıl önce en büyük ithalatçılardandık, şimdi ilk 10 ihracatçı arasına giriyoruz. 3 bin 500 şirketimiz ve bin 100 aktif projemiz var" dedi.

Yapay zekanın küresel üretkenliği artıracağını ama herkese eşit dağılmayacağını belirten Şimşek, Türkiye’nin bu alanda yüksek sayıda mezun veren ülkeler arasında olduğunu aktardı. Fiber altyapı, 5G, uzay limanı ve nükleer enerji gibi teknoloji yatırımlarını detaylandıran Şimşek, "İnovasyon, tercihten çok zorunluluktan doğar" diyerek bu alanlarda reformların süreceğini belirtti.

Yeşil dönüşüm ekonomik bir zorunluluk

Enerji ithalatına yılda büyük bütçeler ayrıldığını hatırlatan Şimşek, yenilenebilir enerji yatırımlarının Türkiye için yalnızca çevresel değil, ekonomik zorunluluk olduğunu söyledi. Elektriğin yüzde 50’sinin yenilenebilir kaynaklardan sağlandığını, bu oranı yüzde 70’e çıkarmak istediklerini belirten Şimşek, şimdiye kadar su ve sulama altyapısı için 90 milyar dolar yatırım yapıldığını aktardı.

Büyüme, istihdam ve yatırımda gelecek vurgusu

Türkiye’nin son 20 yılda ortalama yüzde 5,3 büyüdüğünü, 2002’den bu yana reel GSYİH’nın üç kat arttığını ifade eden Bakan Şimşek, "Geçmişle övünmek değil, sağlam temellerle güçlü bir gelecek inşa etmek istiyoruz" dedi. Kur korumalı mevduatların azaltıldığını, CDS primlerinin artmasına rağmen Türkiye’nin borçlanma şartlarında gelişmekte olan piyasalarla aynı seviyeye geldiğini söyleyen Şimşek, G30 programıyla yüksek teknolojili üretimi artıracaklarını, 2030’a kadar bu alana 30 milyar dolar yatırım çekmeyi hedeflediklerini belirtti.

Türkiye yükselen bir merkez olma yolunda

Medikal turizmden oyun sektörüne, inşaattan çay ihracatına kadar pek çok alanda Türkiye’nin küresel ölçekte öne çıktığını vurgulayan Şimşek, "Mükemmeliyetçilik ilerlemenin düşmanıdır. Biz artık pratik olarak neyi başarabileceğimize odaklanacağız" dedi. Altyapıya şimdiye kadar 300 milyar dolar yatırım yapıldığını, 200 milyar dolar daha yapılacağını belirten Şimşek, yeni İstanbul Havalimanı’nın dünyanın en iyi bağlantılı havalimanı seçildiğini de sözlerine ekledi.

Begüm Aksoy - Fırat Demir

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Kanser tedavisinde çığır açan hücreler Türkiye’de üretilecek Kök Hücre Uzmanı Prof. Dr. Erdal Karaöz, Türkiye’de kanser hücrelerini hedef alıp yok edebilen özel hücrelerin üretileceği bir laboratuvarın kuruluş aşamasında olduğunu müjdeledi. Liv Hospital Rejeneratif Tıp Kök Hücre Üretim Merkezi Direktörü ve İstinye Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erdal Karaöz, Samsun’da düzenlenen bilgilendirme toplantısında Orta Karadeniz bölgesindeki hekimlere kök hücre tabanlı hücresel tedaviler ve gen tedavileri konusundaki son gelişmeleri aktardı. Prof. Dr. Karaöz, son yıllarda kök hücrelerin öneminin giderek arttığını belirterek, tıbbın mevcut şartlarda bazı hastalıkları yüzde 100 tedavi edemediğini ifade etti. Bu hastalıkların büyük bir kısmını nörodejeneratif hastalıklar olarak tanımlayan Karaöz, "Bu hastalıkların ortak karakteristiği ilgili oldukları organlardaki hücrelerin bir nedenden dolayı ölmesi ve bu ölen hücrelerin işlevini görmemesi sonucunda klinik sonuçlarla karşılaşılmaktadır. Örneğin Parkinson hastalığında dopamin üreten hücrelerin ölmesi neticesinde bu hastalığın klinik belirtilerini hastalar göstermeye başlamaktadır. Ya da tip 1 diyabet diye adlandırdığımız hastalıkta da pankreasta insülin üreten hücreler ölmektedir. İşte ne yazık ki hiçbir cerrahi bir yöntem hiçbir ilaç bu ölen hücrelerin yerine yenilerini koyamamaktadır" dedi. Bu nedenle, son 30 yılda dünya genelinde ve Türkiye’de bu alanda önemli araştırmalar ve çalışmalar yapıldığını dile getiren Prof. Dr. Karaöz, özellikle son 10 yılda Türkiye’de Sağlık Bakanlığı’nın kontrolü altında onay alınarak hücresel tedaviler alanında hastalara yardımcı olunduğunu belirtti. Bu noktada dikkat edilmesi gereken bazı hususların ortaya çıktığını ifade eden Karaöz, "En önemli sorunlardan bir tanesi üretilen hücrelerin uygun standartlarda, uluslararası standartlarda bizim GMP yani iyi üretim şartlarında üretilen laboratuvarlarda üretiliyor olması gerekiyor. Dolayısıyla bu üretilen hücrelerin hemen siz hastanızda uygulayamazsanız Sağlık Bakanlığı’ndan onay almanız gerekiyor. Daha sonra uygulamanız gerekiyor. Bir de tabi çok daha önemlisi ki bu alan ne yazık ki her geçen gün gözlemliyoruz istismara açık bir alan olmaya başladı. Çünkü hastalara boş vaatler verip bu tedavileri uygulamak uygun değil. Bu tedaviyi aldıktan sonra iyileşme potansiyeli olan hastalara bu uygulamaların yapılması gerekiyor" diye konuştu. Kök hücrelerle ilgili sıkça sorulan "Kanser yapar mı?" sorusuna da açıklık getiren Prof. Dr. Karaöz, "Hayır yapmaz. Gerek bizim şu ana kadar ki klinik deneyimlerimiz gerekse dünyadaki klinik deneyimler bize bunu söylüyor. Bizim kullandığımız kök hücrelerden bahsediyoruz. Biz buna erişkin kök hücresi diyoruz. Biz klinikte yeni doğmuş bebeklerin göbek kordonundan dokusundan elde ettiğimiz kök hücreleri kullanmaktayız. Dolayısıyla bu hücreler bugüne kadar yapılan bilimsel çalışmalar göstermiştir ki asla herhangi bir ciddi yan etkiye sebebiyet vermemekte ve kanser gibi bir takım olaylara sebebiyet vermemektedir" şeklinde konuştu. Prof. Dr. Karaöz, gündeme yavaş yavaş girmeye başlayan bir diğer önemli konunun ise hücresel immünoterapi olduğunu söyledi. Kanser tedavisinde radyoterapi, kemoterapi ve akıllı ilaçlar gibi seçenekler olmasına rağmen hala tedavi edilemeyen vakaların bulunduğunu belirten Karaöz, özellikle hematolojik malignanslar yani kan kökenli kanserlerin bazı tipleri için CAR T-cell olarak adlandırılan yeni bir teknolojinin ortaya çıktığını ve Amerika’da doğan bu teknolojinin yavaş yavaş tüm dünyaya yayıldığını aktardı. Karaöz, Türkiye olarak kendi hastanelerinde de bu güçlü hücreleri üretebilecek bir laboratuvarın kuruluş aşamasına başladıklarını müjdeleyerek, "Biz de Türkiye olarak bizim hastanemizde bu çok güçlü olan hücreleri yani hastaya enjekte ettiğiniz zaman kanser hücrelerini yakalayıp öldürebilme potansiyeline sahip olan bu hücreleri üretebilme kapasitesine sahip bir laboratuvarın kuruluş aşamasına başladık. Ümit ediyorum ki 6 ay ila 1 yıl içerisinde bu laboratuvarda üretilen CAR T-cell hücreleri inşallah Türk insanlarının da faydasına sunulacak. Bu konuda da buradaki hekim arkadaşları bilgilendireceğiz" ifadelerini kullandı. Kurulacak laboratuvardan söz eden Karaöz, "Liv Hospital Vadi İstanbul Şubesi’nde, çok büyük ve kompleks bir laboratuvar olacak. Bu laboratuvar çok özel bir laboratuvar. Bu laboratuvarda üretilecek olan hücrelere, sizin kanser hücrelerinizi tanıtıyor olacağız ve bu savaşçı hücreleri tekrar size enfüze edecek hematologlar ve sizin kanser hücrenizi yakalayıp öldürecek. Yani spesifik hedefe yönelik bir tedavi diye de adlandırabiliriz. Bu çok yeni bir teknoloji. Dünyada inanılmaz bir teknoloji ivme kazandı. Dediğim gibi Amerika’da doğdu. Avrupa’da yavaş yavaş yaygınlaşmaya başladı. İnşallah biz de Türkiye’de bu alanda faaliyet gösteren ilk merkezlerden biri olacağız. Gelecekte bu teknoloji ile solit organ tümörleriyle, otomin hastalıkların tedavisi söz konusu olabilecek" sözlerine yer verdi.
Kayseri Başkan Palancıoğlu’ndan tavsiyeler Melikgazi Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Palancıoğlu; Mektep Melikgazi Sosyal Bilimler Okulu öğrencileri ile bir araya gelerek kariyer söyleşisi gerçekleştirdi. Melikgazi Belediyesi Meclis Salonu’nda samimi bir ortamda gerçekleşen buluşmada Başkan Palancıoğlu, hem tecrübelerini paylaştı hem de öğrencilerden gelen soruları yanıtladı. Eğitimler, atölyeler, etkinlikler ve birçok alanda düzenlenen söyleşiler ile eğitime destek olan Mektep Melikgazi’de söyleşilerin devam ettiğini söyleyen Başkan Mustafa Palancıoğlu; "Geleceğimizin teminatı olan gençlerimizin düşünceleri, bizim yol haritalarımız arasında. Sizler bizim geleceğimizsiniz. Fikirlerinizi dinlemek, hayallerinizi öğrenmek benim için çok kıymetli. Ülkenin geleceği için gençlerimize önemli görevler düşüyor. Ben üniversitede öğretim üyesi olarak 16 yıl görev yaptım. Amerika’da 5.5 yıl doktora eğitimi aldım. Avrupa’da Türkiye’yi temsil eden belediye başkanlarından biriyim. Dolayısıyla birçok şeye tanıklık ettim. Zaman çok hızlı geçiyor. Bu zamanı dolu dolu yaşamak ve donanımlı bireyler olarak yetişmek önemli. Kullanmış olduğunuz teknoloji şuan çok gelişmiş halde. Her şey sizin gelişmeniz için elinizin altında hazır bulunuyor. Bu açıdan siz çok şanslısınız. Sizlere tavsiyem her yılın başında kendinize bir mektup yazın. Orada hedeflerinizi yazın. Her ay nitelikli bir kitap okuyun. Kendinize temel prensipler koyun. Yabancı bir dil öğrenin. Ulaşılabilir hedefler koyun kendinize. Sizler farklı alanlarda söz sahibi olmalısınız. Ülkemizin gelişmesi için gençlerin gelişmesi lazım. Mektep Melikgazi de sizlerin daha donanımlı yetişmesine destek olmak ve ilgi alanlarınızda daha da iyi olmanızı sağlamak için var. Kendinizi geliştirmek için zaman ayırın. Hayatınızda işten daha da önemli olan şey, eştir, ailedir. Aile ve kültür çok önemli. Gençlerle bir araya gelmekten büyük mutluluk duyduk. Gençler ile yerel yönetim arasındaki diyaloğun güçlenmesi açısından bu programlar önemli yer tutuyor. Bu programa katılan tüm gençlerimize ve hocalarımıza teşekkür ederim" dedi. Gençlerin yoğun ilgisiyle karşılaşan Başkan Palancıoğlu, program sonunda soruları yanıtlayarak öğrencilerin fikirlerini de dinledi.