EĞİTİM - 07 Kasım 2024 Perşembe 15:21

Geleceğin hekimleri beyaz önlüklerini törenle giydi

A
A
A
Geleceğin hekimleri beyaz önlüklerini törenle giydi

Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi birinci sınıf öğrencileri için ’Beyaz Önlük Giyme Töreni’ düzenlendi. Törende 415 Tıp Fakültesi öğrencisi beyaz önlüklerini giyerek hekimliğe ilk adımlarını attı.


Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından Akdeniz Üniversitesi Gazi Mustafa Kemal Spor Salonu’nda 2024-2025 eğitim öğretim yılı ’Beyaz Önlük Giyme Töreni’ düzenlendi. Törende 415 Tıp Fakültesi öğrencisi beyaz önlüklerini giyerek hekimliğe ilk adımlarını attı.



“Mesleğe kendinizi adamayı da kabul ediyorsunuz”


Törenin açılış konuşmasını yapan Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, “Hekimlik, tarih boyunca toplumların en değer verdiği, en saygı duyduğu mesleklerin başında geliyor. Hekimlik yalnızca bilgiye dayanan bir meslek değil, aynı zamanda empati, özveri ve yüksek etik değerlerle yapılması gereken bir sanattır. Her biriniz, bu yola adım atarak sadece öğrenme sorumluluğunu değil, aynı zamanda insanları sağlığına kavuşturmak için kendinizi adamayı da kabul etmiş bulunuyorsunuz. Pek çoğunuz bu mesleği, insanlara yardım etme arzusuyla, insan sağlığına katkıda bulunmak amacıyla seçtiniz. İnsan sağlığı ile ilgilenmek, onlara umut ışığı olabilmek büyük bir ayrıcalık ve aynı zamanda büyük bir sorumluluktur” dedi.



“Hastası için uyumayan doktorlar gördüm”


İnsanlara empati ile yaklaşmayı, onları anlamayı, zor zamanlarında onların yanında olmayı bilmenin bu mesleğin en değerli yanlarından biri olduğunu ifade eden Rektör Özkan, “Bir hastayı tedavi etmek, ona sadece ilaç vermekle değil onun tüm yaşamına, hislerine ve değerlerine saygı duymakla mümkün olur. İnsan sevmeyen bu mesleği yapamaz. İnsan sevmeyen doktorların düştüğü durumu gördük yakın zamanda. Hastalarla ne kadar empati kurduğunuz onların hayatı için ne kadar mücadele ettiğiniz önemli. Çünkü ne doktorlar gördüm, meslekte çok iyi olup da hastaları ile empati kurmayan, mesafe koyan. Ne doktorlar gördüm hastanın durumunun iyiye gittiğini gösteren bir damla idrar için sabahlara kadar uyumayan, bir tanesi ile de evliyim şu an” diye konuştu.



“50 yılı aşkın tecrübe ile eğitim alacaksınız”


Öğrencilere önlerinde uzun, zorlayıcı ama bir o kadar da öğretici bir öğrenim süreci olduğunu söyleyen Rektör Özkan, “Ne şanslısınız ki Türkiye’nin en iyi tıp fakültelerinden birinde eğitim alacaksınız. Türkiye’de bir ilk olarak başlattığımız Ters Yüz, Semptom Temelli Eğitim Modelleri gibi en güncel eğitim müfredatıyla öğrenim göreceksiniz. Yine Probleme Dayalı eğitim, Özel Çalışma Modülleri, Makale Saati, TUS deneme sınavı gibi örnek uygulamalarımızla eğitim hayatınız boyunca kendinizi en iyi şekilde geliştireceğiniz imkânlarımız mevcut. Akreditasyon belgesine sahip ve Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi veritabanına dahil olan fakültemizden mezun olduğunuzda da dünyanın her yerinde geçerli bir diplomaya sahip olacaksınız. En önemlisi de yarım asırlık bir birikimin, gelişimin, tecrübenin kanatları altında sizlere her adımınızda yol gösterecek donanımlı hocaların rehberliğinde yetişeceksiniz.” ifadelerini kullandı.



“Taşıdığınız sorumluluğu unutmayın”


Geleceğin hekimlerine Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Beni Türk hekimlerine emanet edin’ sözünü hatırlatan Rektör Özkan, “Üç gün sonra, Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ebediyete irtihalinin yıl dönümünde, onu saygı ve minnetle anacağız. Atatürk’ü anmak, onun ‘Beni Türk hekimlerine emanet edin’ sözünde yatan derin güveni, bilim ve akıl yolunda ilerleyen bir millet olma kararlılığını yaşatmak demektir. Onun sonsuz güvendiği bir mesleğin mensubu olarak güvenini boşa çıkarmamak adına büyük bir sorumluluk taşıdığınızı lütfen unutmayın” şeklinde konuştu.



“18 yıldır akreditasyona sahibiz”


Tıp Fakültesi olarak gurur dolu bir etkinliği gerçekleştirmek için bir araya geldiklerini ifade eden Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yeşim Şenol, 19. yy sonunda tıp mesleğinin bugünkü halini aldıktan sonra hekimlerin mesleğin saflığı ve temizliğini göstermek için beyaz önlük giydiklerini ifade etti. Akdeniz Tıp Fakültesinde öğrencilerin çok iyi bir eğitim alacağını söyleyen Dekan Şenol, “Yapılan çalışmalarda Türkiye’de gençlerin okumak istedikleri meslek sıralamasında birinci sırada olan, her annenin babanın hayali olan hekimliği çok yüksek puanlar alarak kazandınız. Tıp Fakültemizde aldığınız eğitim ve edindiğiniz deneyimlerle iyi bir eğitim alacağınıza gönülden inanıyoruz. Bu amaçla yıllardır çalışıyoruz, üçüncü akreditasyonumuzu almış bulunuyoruz. Yaklaşık 18 yıldır akredite ilk üniversitelerden birtanesi olarak görevlerimizi yerine getiriyoruz. Bugün beyaz önlüğü giyerken insan sağlığına kendimizi adamanın insanlık için çalışmanın sözünü veriyoruz. Bu çok önemli bir söz. Bilimsel bilgilerle hareket eden, özgüveni yüksek, kendine ve mesleğine saygısı olan dürüstlükten asla taviz vermeyen hekimler olmanızı gönülden diliyoruz” şeklinde konuştu.


Açılış konuşmaların ardından Rektör Özkan ve öğretim üyeleri hekim adaylarına beyaz önlüklerini giydirerek başarılar diledi.


törene Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, Organ Nakli Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ömer Özkan, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Ayşe Gülbin Arıcı, Prof. Dr. Şükrü Özen, Prof. Dr. Cengiz Toker, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yeşim Şenol, Hastane Başhekimi Prof. Dr. Yıldıray Çete, akademisyenler, öğrenciler ve aileleri katıldı.



Geleceğin hekimleri beyaz önlüklerini törenle giydi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu 100 yıllık dostluk, sanatla birleşti Türkiye-Japonya Diplomatik ilişkilerinin 100.yılında, Japonya’da yapılan seramik ürünler Bolu’da sergilendi. Japon çay kültürü ile Türk kahve kültürünün birleştiği eserler sanatseverlerin beğenisine sunuldu. Türkiye-Japonya diplomatik ilişkilerinin 100. yılını kutlamak amacıyla ‘Geleneğin Belleği Uluslararası Seramik Sergisi’ sanatseverlerin beğenisine sunuldu. Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi (BAİBÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi’nde seramik sergisi açıldı. Japonya’da eserleri yapan sanatçıların takvim uyuşmazlığından dolayı katılamadığı sergide, onlarca eser sanatseverlerin beğenisine sunuldu. Japon seramik sanatçıları yaptıkları eserlerle, çay kültürünü yapıkları seramiklere yansıttı. Türkiye’de yapılan kahve bardağı seramikleri ise Japonya’ya götürülerek Japon sanatçıların beğenisine sunuldu. Türk kahve kültürüyle Japonya çay kültürünün birleştiği etkinlikte iki ülkenin de kültürleri tanıtıldı. BAİBÜ’de yapılan sergi, sanatseverler tarafından yoğun ilgi gördü. Güzel Sanatlar Seramik Bölümü Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Melahat Altundağ, “Türk kahve kültürü ve Japon çay kültürünün tanıtılması için iki ülkenin sanatçıları tarafından seramik sergisi inşa edildi” dedi. “Diplomatik ilişkilerin 100. yılı kutlanıyor” Prof. Dr. Altundağ, Türkiye ile Japonya arasındaki diplomatik ilişkilerin 100. yılını kutladıklarını ifade ederek; “Geleneğin belleği sergisi Japonya ve Türkiye’nin 2024 yılı diplomatik ilişkileri 100. Yılı olarak kutlanıyor. Her iki ülkede bu kutlamalar çeşitli etkinliklerle, konferanslarla gerçekleştiriliyor. Bizde bölüm olarak bu 100. yılda diplomatik ilişkileri kutlamak amacıyla bir proje geliştirmek istedik. Biz diplomatik ilişkileri sanat tarafıyla çalışmayı gerçekleştirdik” diye konuştu. “Türkiye ve Japonya’nın köklü ve zengin bir mirası var” Türkiye ve Japonya’nın köklü ve zengin bir mirasa sahip olduğunu söyleyen Prof. Dr. Altundağ, “Seramik sanatında Türkiye ve Japonya çok eski bir geçmişe sahip ve çok köklü ve zengin bir mirası var. İki ülkenin seramik sanatçılarını bir araya getirmek yine kültürler arası bir etkileşim sağlamak istedik. Türk kültüründe büyük bir önemi ve yeri olan kahve kültürü Japonlarda da çay kültürü var ve bu iki kültürü karşılıklı kültürlerde tanıtmak kültürlerimizin varlığını sürdürmek asıl hedefimizdi. Projeyi gerçekleştirirken Türk kahve kültürünü Japon sanatçılara, Japonların da çay kültürünü ve çay kültüründe kullanılan fincanları Türk seramik sanatçılarına anlatıldı. Karşılıklı bir etkileşim sağlandı ve bizim Türk kahve kültürümüzün fincanlarını Japon seramik sanatçıları uyguladı. Kendi anladıkları kendi seramik dilleriyle kendi ifadeleriyle bunu gerçekleştirdiler. Türkiye’deki seramik sanatçılarımızda Japonların kullandığı Japon çay fincanlarını kendi dilleriyle ortaya koydular ve böyle bir sergi ortaya çıktı. Seramik Japon sanatçılarımızı burada ağırlamak isterdik, Türkiye’de. Ama çeşitli nedenler takvim belki uymadı onları ağırlayamasak da eserlerini hem fakültemizde ağırladık, hem de fakültemize kalan güzel bir koleksiyon oldu” dedi.
Ankara Emine Erdoğan: "İsrail ateşiyle sınanan tüm mazlumların güvene ve hak ettikleri barışa ulaşmaları için kararlılıkla mücadeleye devam edeceğiz" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, masumların yaşam haklarının ellerinden alındığı, çocukların karanlığa mahkum edildiği bir düzeni reddettiklerini belirterek, "Filistin halkı başta olmak üzere İsrail ateşiyle sınanan tüm mazlumların güvene ve hak ettikleri barışa ulaşmaları için kararlılıkla mücadeleye devam edeceğiz" dedi. Emine Erdoğan, sosyal medya hesabından 15 Kasım Filistin Bağımsızlık Günü dolayısıyla Filistin’te adil ve kalıcı bir barışın ve ateşkesin tesis edilebilmesi için dayanışma amacıyla geçen yıl ev sahipliği yaptığı Filistin İçin Tek Yürek Lider Eşleri Zirvesi’nin yıl dönümüne ilişkin paylaşımda bulundu. "Filistin için tek yürek" etiketiyle yaptığı paylaşımda Erdoğan, "15 Kasım, adalet arayışının köklendiği, vicdanlarımızda yankılanan bir dayanışma günüdür. Geçtiğimiz yıl ’Filistin için Tek Yürek Lider Eşleri Zirvesi’nde Gazze için ateşkes çağrısı yaparken yalnızca bir barış talebi değil, işgale ve insanlık onuruna aykırı tüm eylemlere karşı seslerimizi birleştirdik" ifadelerini kullandı. İsrail zulmünün Filistin’in sınırlarını aşarak Lübnan’a da ulaştığını vurgulayan Emine Erdoğan, şunları kaydetti: "Masumların yaşam haklarının ellerinden alındığı, çocukların karanlığa mahkum edildiği bir düzeni reddediyoruz. Filistin halkı başta olmak üzere İsrail ateşiyle sınanan tüm mazlumların güvene ve hak ettikleri barışa ulaşmaları için kararlılıkla mücadeleye devam edeceğiz. Zira adalet, yalnızca bir ideal değil tüm masumların hakkıdır. Bu hakkı savunmak, insanlık sınavımızdır. Filistin Bağımsızlık Günü’nde hayattan koparılan Filistinli kardeşlerimizi rahmetle anıyorum. Vatanları için direnen kahramanlara selam olsun." Filistin İçin Tek Yürek Zirvesi’ndeki lider eşlerinin çağrılarının yer aldığı videoyu paylaştı Emine Erdoğan, paylaşımında geçen yıl İstanbul’da 15 ülkeden devlet ve hükümet başkanlarının eşleri ile özel temsilcilerin katılımıyla düzenlenen "Filistin İçin Tek Yürek" adlı zirvedeki katılımcıların İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarına karşı birlik, beraberlik mesajları ve barış çağrılarının bulunduğu videoya da yer verdi. Zirveye Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani’nin annesi Şeyha Moza binti Nasır, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev’in eşi Ziroat Mirziyoyeva, Kongo Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Denis Sassou N’Guesso’nun eşi Antoinette Sassou N’Guesso, Bangladeş Cumhurbaşkanı Muhammed Şahabuddin Çuppu’un eşi Rebeka Sultana, Malezya eski Kraliçesi Tunku Azizah Aminah Maimunah Iskandariah, Senegal eski Cumhurbaşkanı Macky Sall’ın eşi Marieme Faye Sall, Lübnan Başbakanı Necip Mikati’nin eşi May Mikati, İskoçya Bölgesel eski Başbakanı Hamza Yusuf’un eşi Nadia El-Nakla, Libya Başbakanı Abdulhamid Dibeybe’nın eşi Amina Ali Muhammed El-Shavush El-Dilawi, Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyinin Hırvat üyesi Zeljko Komsic’in eşi Sabina Komsic, Filistin Özel Temsilcisi Ferial Kamel Abdalrahman Salem, Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayid en-Nehyan’ın eşi Sheikha Alyazia bint Saif Al Nahyan, Mısır Planlama ve Ekonomik Kalkınma Bakanı Hala Elsaid ve Türkmenistanlı diplomat Chinar Rustamova katılmıştı. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in eşi Mihriban Aliyeva, Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva’nın eşi Rosangela da Silva ve Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro’nun eşi Cilia Flores de toplantıya video mesaj göndermişti.
İstanbul İsrail Konsolosluğu önünde havaya ateş açılmasıyla ilgili detaylar ortaya çıkıyor İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını protesto etmek için Beşiktaş’taki İsrail Konsolosluğu önünde havaya ateş açan şahsın üzerinden 1 pompalı tüfek, 1 pala, 3 şarjör ve 4 fişek çıktığı öğrenildi. Şüphelinin ayrıca çeşitli suçlardan 7 kaydı olduğu belirlendi. Beşiktaş’ta dün akşam saatlerinde meydana gelen olayda, İsrail Konsolosluğu önüne gelen A.Ş (33) isimli bir kişi, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını protesto etmek için pompalı tüfekle havaya ateş açmış, uzun süre direnen eylemci, özel harekat polislerinin uyarı ateşi sonrası teslim olmuştu. Gözaltına alınan eylemci, Beşiktaş Güvenlik Büro Amirliği’ne götürülmüştü. Üzerinden 1 pompalı tüfek, 1 pala, 3 şarjör ve 4 fişek çıktı Şüphelinin emniyetteki sorgusu sürerken, A.Ş.’nin üzerinden 1 pompalı tüfek, 1 pala, 3 şarjör ve 4 fişek çıktığı öğrenildi. Şüphelinin Filistin olaylarını protesto etmek için konsolosluğun yakınına geldiği, protesto amacıyla havaya ateş ettiği tespit edildi. Öte yandan A.Ş’nin "6136 SKM, kasten yaralama, genel güvenliğin kasten tehlikeye düşürülmesi ve intihara teşebbüs" suçlarından 7 kaydı olduğu belirlenirken, olaya ilişkin incelemelinin sürdüğü öğrenildi. Öte yandan emniyetteki işlemleri tamamlanan şüpheli adliyeye sevk edildi.