SAĞLIK - 23 Mart 2025 Pazar 10:37

Geçmeyen gaz şikayeti bağırsak düğümlenmesine neden olabilir

A
A
A
Geçmeyen gaz şikayeti bağırsak düğümlenmesine neden olabilir

Memorial Antalya Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü’nden Uz. Dr. Adil Duman, bazen mekanik bazense beslenme hataları sonucu gelişen bağırsak düğümlenmesi ve tedavisi hakkında bilgi verdi.


Baklagiller, peynir, süt ve mısır gibi gıdaların aşırı yenilmesi ayrıca hızlı yemek yeme, lokmaları iyi çiğnememe ve yemek yerken konuşma gibi bazı yanlış beslenme davranışları da sindirim sistemine zarar verdiğini belirten Uz. Dr. Adil Duman, doğru ve dengeli beslenmenin sağlıklı bir hayat sürmenin kilit noktalarından birisi olduğunu belirtti. Tüketilen gıdaların içeriği kimi zaman sindirim sistemini zorlayabildiğini ve gaz yapıcı nitelikte olan gıdaların tüketimi bazı kişileri olumsuz yönde etkilediğini söyleyen Duman, yaşam kalitesinin yüksek olmasında büyük rolü olan bağırsakların sağlıklı olması için, beslenmede yapılan ufak değişiklikler ve düzenlemelerle tüm sıkıntılar ortadan kalkabileceğini belirtti.


"Her kişide farklı sonuçlar görülebilir"


Memorial Antalya Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü’nden Uz. Dr. Adil Duman, "Özellikle rafinoz adı verilen şekeri içeren fasulye, mercimek, bezelye, lahana, Brüksel lahanası ve brokoli gibi gıdaların sindirimi bazı kişiler için zor olabilmektedir. Eğer sindirim sistemi bunu sindirmek için yeterli değilse görevi ince ve kalın bağırsak içindeki bakteriler üstlenir. Tüketim esnasında aşırı gaz oluşabilir, bu gazın bağırsaklarda ilerlemesinde ve çıkışında zorluk olursa bağırsak düğümlenmesi gelişebilir. Yemek sonrası yaşanan şişkinlik hissi, çoğu zaman tuvalete çıkıldığında geçmektedir. Burada özellikle kişinin genel sağlık durumu, bağırsaklarının anatomik yapısı ve karın içindeki duruşu önemlidir. Bu yapılanma kişiden kişiye değişiklik gösterdiği için gaz yapıcı gıdaların her kişide bağırsak düğümlenmesine neden olmayacağı unutulmamalıdır. Ancak özellikle ülser gibi sindirim sistemi problemleri varsa veya daha önce karın bölgesinde cerrahi işlem yapılmış ise bu kişiler beslenmelerine özellikle dikkat etmelidir" dedi.


"Yaş ilerledikçe süt tüketimini azaltmak gerekiyor"


Sütte bulunan laktozun yaş ilerledikçe bazı kişilerde rahatsız edici olabileceğinin altını çizen Duman, "Yaşla birlikte zaman içinde kişilerin vücudunda süt şekerini sindirecek enzim azalmaktadır. Araştırmalar da laktoz intoleransının erişkin nüfusta yüzde 30 olduğunu göstermektedir. Bu nedenle yaşlandıkça insanlar süt içmeyi azaltır çünkü süt içince oluşan gazdan rahatsız olurlar. Böyle bir durumda süt miktarını rahatsız etmeyecek düzeye çekmek, yaş ilerledikçe de süt yerine yoğurt ve peynir tüketmek daha doğru olacaktır. Sindirim sisteminin içerisindeki algı yapan sinirler, sizdeki gazın size zarar verip vermeyeceğini belirlemektedir. İrritabl bağırsak sendromu olan kişilerde ise sinirlerin algısında bir sorun vardır. Aslında kişinin gaz problemi yoktur. Karnı balon gibi şişen kişilerin gaz nedeniyle şikayetleri varsa doktora gidip bunun nedenini araştırması ve doğru tedaviyi alması gerekmektedir" ifadelerini kullandı.


"Sürekli gaz şikayeti varsa bir uzmana başvurun"


Sindirim sistemindeki gazın kişiyi ne ölçüde rahatsız ettiğinin önemli olduğunu belirten Uz. Dr. Adil Duman, "Aşırı gazdan şikayet eden insanların çoğunda yapılan ölçümlerde bağırsakta normal insanlardan daha fazla gaz tespit edilmemiştir. Ancak hastanın sık sık yaşadığı şişkinlik ve gaz problemi varsa mutlaka doktora gitmelidir. Sindirim sistemine olması gerekenden fazla hava kaçmasına neden olan faktörler ise, lokmaları yetersiz çiğnemek, yemeği büyük lokmalar halinde yutmak, hızlı yemek yemek, yemek yerken konuşmak, midenin asit salgısında sorun olması, Atrofik - kronik gastrit, aşırı yağlı yemek tüketilmesi, protein tüketiminin günlük miktarı aşması, ince bağırsaklarda parazit varlığı ve şeker ya da karaciğer hastası olmak şeklinde sıralanabilir: Aşırı gaz oluşması durumunda mekanik bir etki olmaksızın bağırsak düğümlenmesi yaşanıyorsa bağırsak hareketlerini artıracak bazı manevralarla durum kontrol altına alınır. Ancak bağırsak düğümlenmesi bazen çok ilerleyebilir ve kanamaya, duvarda incelmeye yol açabilir. Böyle durumlarda bağırsağı harekete geçirmek için cerrahi müdahale söz konusu olabilmektedir" şeklinde konuştu.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Tunç: "Ekonomimizin hedef alınması tehlikeli bir yaklaşım" Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, kontrolsüz gruplar önünde kullanılan kışkırtıcı dille Türkiye’nin büyümesine katma değer sağlayan markaların isim isim hedef gösterilmesinin ve bu yolla ekonominin hedef alınmasının tehlikeli bir yaklaşım olduğuna vurgu yaptı. Bakan Tunç, İstanbul Adalet Sarayı’ndaki odasında terör örgütü DHKP-C üyelerince şehit edilen Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz’ın hatırası için gerçekleştirilen Adalet Ormanı Fidan Dikim Töreni’ne katıldı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan program Kur’an-ı Kerim tilavetiyle devam etti. Tunç, burada yaptığı konuşmasında, Savcı Kiraz’ın adaletin tecellisi için millet adına yargı görevi yaparken hain teröristler tarafından şehit edildiğini hatırlatarak, bu olaydan sonra adalet tecellisinde görev alan herkesin Kiraz’ın mirasına sahip çıktığını ve adaletin tecellisi adına görevlerini daha kuvvetli bir şekilde yapmanın gayreti içerisinde olduklarını söyledi. "Biz onu adalete olan inancıyla hatırlıyoruz" Adalet Ormanı’na şehit Kiraz’ın adının verilmesini çok önemli ve kıymetli bulduğunu dile getiren Tunç, "Kahraman Cumhuriyet Savcımız bundan 10 yıl önce 31 Mart 2015’te alçak teröristlerin kurşunuyla görevi başında şehit oldu. Kendisi bir ömür adalet için yaşadı ve adalet uğruna şehadete yürüdü. Biz onu adalete olan inancıyla hatırlıyoruz. Her daim vatan ve millet sevgisiyle, çalışkanlığıyla hatırlıyoruz" ifadelerini kullandı. "Ülkemizin kalkınmasında engel olan terör bağından kurtulmanın eşiğindeyiz" "Bu ülkenin Mehmet Selim savcılarıyla, kahraman Mehmetçiğiyle, Fethi Sekin’leriyle, Ömer Halisdemir’leriyle hiçbir hain yapı, hiçbir terör örgütü baş edemez" diyen Bakan Tunç, sözlerine şöyle devam etti: "Biz kahramanlarımızdan aldığımız güç ve ilhamla teröre ve terör örgütlerine karşı mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz. İnşallah ’Terörsüz Türkiye’ hedefiyle çalışmalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz ve 40 yıldan bu yana ülkemizin her türlü gelişmesinde ve kalkınmasında engel olan terör bağından kurtulmanın eşiğindeyiz." "Halkın kullanılmasındaki amaç şiddetin hakim olduğu bir ortam oluşturmak olmamalıdır" Teröre, vandallığa ve şiddete karşı adaletle, hukukla cevap vermeye devam edeceklerinin altını çizen Bakan Tunç, "İfade hürriyetinin özel görünüm biçimi olan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı da dahil olmak üzere temel insan haklarının sonuna kadar kullanılmasından yanayız. Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı, yalnızca kişilerin kendini ifade etme özgürlüğü değil, aynı zamanda toplumsal yapının gelişmesi, insanlık değerlerinin savunulması ve adaletin sağlanması adına önemli bir haktır. Demokrasi, bireylerin seslerini duyurabildikleri, fikirlerini özgürce ifade edebildikleri bir zeminde hayat bulur. Ancak bu hakkın kullanılmasında amaç, hiçbir zaman nefretin, şiddetin ya da hoşgörüsüzlüğün hâkim olduğu bir ortam oluşturmak olmamalıdır" değerlendirmesinde bulundu. Bakan Tunç, günlerdir yalan ve iftiralar ile bağımsız ve tarafsız Türk yargısına saldırıldığını ifade ederek, kamu düzenini bozma pahasına güvenlik güçlerini ve polisi marjinal gruplara hedef göstererek tehlikeli bir provokasyona girişildiğini kaydetti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve merhum annesine yönelik ağza alınmayacak hakaretler edildiğini de ifade eden Tunç, bu durumun Türk milletinin sabrını zorladığını ve bu durumu lanetlediğini sözlerine ekledi. Bakan Tunç, kontrolsüz gruplar önünde kullanılan kışkırtıcı dille Türkiye’nin büyümesine katma değer sağlayan markaların isim isim hedef gösterilmesinin ve bu yolla ekonominin hedef alınmasının tehlikeli bir yaklaşım olduğunu söyledi. Adalet Bakanı Tunç, sözlerine şöyle devam etti: "İfade özgürlüğünün, halkın doğru bilgilendirilmesinin teminatı ve demokrasinin olmazsa olmazı basın kuruluşlarının yine düşmanca bir tutumla isimlerinin anılması, tezahüratlarla yuhalanması basın özgürlüğüne bir darbedir. Yayın politikası ne olursa olsun bugüne kadar hiçbir basın kuruluşu bu şekilde hedef alınmamıştır. Medyanın, kamuoyunu doğru bilgilendirme görevini yerine getirmesinden, yargının yürüttüğü soruşturmalara dair haberleri duyurmasından rahatsız olanlar, suçluluk psikolojisiyle yabancı basın kuruluşlarına ülkemizi şikayet etmekten de geri durmamaktadırlar. Yabancı bir yayın kuruluşunda ’Türkiye’de yargı bağımsız değildir’ demek çirkin bir algı operasyonudur." Programa Bakan Tunç’un yanı sıra Ankara Valisi Vasip Şahin ve şehit Savcı Mehmet Selim Kiraz’ın babası da katıldı.
Trabzon Uruguay’dan Trabzon’a ticaret köprüsü kurulması için geldiler Uruguay’ın Ankara Büyükelçisi Hugo Cayrus ve beraberindekiler Trabzon’da bir dizi ziyaretlerde bulundu. Trabzon’da başta Ticaret ve Sanayi Odası olmak üzere ziyaretlerde bulunan Büyükelçi Hugo Cayrus, Uruguay’ın tarım ve hayvancılık ülkesi olduğunu ifade ederek "Selüloz üretimi de hızla gelişiyor. Bu konuda aralarında Türkiye’nin de olduğu çok miktarda yabancı yatırım alıyoruz. Türkiye’ye canlı hayvan, selüloz, pirinç, soya, süt ürünleri, tereyağı ve hayvan yemi ihraç ediyoruz. Bu konularda iş birliğini geliştirmeye hazırız. Tarımın iyi olmasında Türkiye’nin de payı var. Tarım makinaları ve özellikle traktör konusunda Türkiye’den önemli miktarda alım gerçekleştiriyoruz. Türkiye’den Uruguay’a ayrıca çelik, plastik, tekstil, beyaz eşya, ayakkabı ihraç ediliyor. İki ülke arasındaki ticaret hacmi geçen yıl rekor kırarak 600 milyon dolara yükseldi. Ticaretin geliştirilmesine önem veriyoruz ve her bölge ile iş birliği imkanlarını araştırıyoruz. İki ülke iş insanlarının buluşturulmasına imkan sağlamak istiyoruz" dedi. TTSO Başkanı Erkut Çelebi, özellikle hayvancılık ve süt ürünleri üretiminde iş birliği ve teknoloji paylaşımı yapılabileceğini belirterek, "Yine birçok sektörde ticaret yapılabilir. Bu anlamda satılabilecek ve alınabilecek ürünlerle ilgili bir çalışma yapıp büyükelçilik ve odamız vasıtasıyla iki ülke iş insanlarını irtibata geçirebiliriz" diye konuştu.
Antalya ALTSO Mart ayı olağan meclis toplantısı gerçekleştirildi Alanya Ticaret ve Sanayi Odası’nın (ALTSO) Mart ayı olağan meclis toplantısı ALTSO Meclis Salonu’nda gerçekleştirildi. Meclis Başkanı Mehmet Kural’ın açılış konuşmasıyla başlayan meclis de ALTSO Başkanı Eray Erdem, Mart ayı yönetim kurulu faaliyetlerini meclis üyeleriyle paylaştı. Yeni yangın yönetmeliği Yeni Yangın Yönetmeliği ve turizm tesislerinde devam eden denetimler konusunda turizm sektöründe faaliyet gösteren iş insanlarının katılımıyla düzenlenen toplantının ayrıntılarını meclis üyeleriyle paylaşan Başkan Erdem, "Ülkemizi yasa boğan elim olayın bir daha tekrarlanmaması için turizmciler olarak gerekli önlemleri alma konusunda üzerimize düşen ne varsa yapmaya hazır olduğumuzu toplantıda bir kez daha ifade ettik. Denetimlerin ise sezona hazırlanan tesislere zarar vermeden, maddi ve manevi kayıplara neden olmadan yürütülmesi gerektiğini toplantımızda bir kez daha vurguladık" dedi. ITB Berlin Fuarı Alanya birlik beraberliği ile ITB Berlin Turizm Fuarı’na katıldıklarını ifade eden Başkan Erdem, "Fuarı verimli bir şekilde tamamladık. Çok sayıda tur acentesi ve havayolu şirketi ile temaslarda bulunup, iş birliği fırsatlarını görüştük. Ayrıca Almanya temaslarımız kapsamında Türk-Alman İşverenler Derneği ile Türk-Alman Ticaret ve Sanayi Odası’nı da ziyaret ederek, görüş alışverişinde bulunduk" diye konuştu. İftara davet Başkan Erdem, ALTSO’nun geleneksel iftarını 27 Mart 2025 Perşembe günü gerçekleştireceklerini ifade ederek, "Tüm üyelerimizi iftarımıza bekliyoruz" dedi. Başkan Erdem ayrıca, odaya gerçekleştirilen ziyaretler, istişare toplantıları ve eğitim çalışmaları konusunda da meclis üyelerini bilgilendirip, gelen soruları cevapladı.
Ankara TİKA’nın Ramazan yardımları Filistin’de devam ediyor Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA), Ramazan ayında Filistin genelinde yürüttüğü program çerçevesinde 6 bin 600 ihtiyaç sahibi aileye gıda paketi teslimini gerçekleştirdi. Ayrıca imarethane, huzurevi ve yetimhanelere erzak desteği verildi. Gazze savaşı sonrası işsizlik ve yoksulluk oranlarının tarihi seviyelere ulaştığı Filistin’de TİKA tarafından gerçekleştirilen teknik kalkınma projeleri sürerken, Ramazan ayında planlanan insani yardımlar da ihtiyaç sahiplerine ulaştırılıyor. 2025 yılı Filistin Ramazan Programı çerçevesinde planlanan 17 proje ve faaliyetten biri olan ve Gazze’de kurulan TİKA Ramazan Mutfağı ile Ramazan ayı boyunca planlanan iftar yemeği dağıtımları devam ediyor. Gazze’nin merkez ve kuzey bölgelerinde çadırlarda barınan 2 bin 500 aileye ise gıda paketi yardımı yapıldı. Batı Şeria’nın Eriha, Nablus, El Halil ve Cenin şehirlerine kadar geniş bir bölgede uygulanan program kapsamındaki mülteci kamplarında yaşayanlar, Bedevi toplulukları, Filistinli Türkmenler ile engelli bireylerden oluşan 4 bin 100 aileye gıda paketi yardımı yapıldı. İmarethaneler unutulmadı TİKA, tarihi ve kültürel mirasın önemli bir parçası olan imarethaneleri de unutmadı. El Halil’deki Hz. İbrahim Tekkesi İmarethanesi, Kudüs’te 500 yıllık geçmişiyle hizmet veren Haseki Sultan İmarethanesi, Eyüp Ensari İmarethanesi ve Güney El Halil’deki Hz. Nuh Tekkesi Aşevi’ne iftar yemeklerinin hazırlanması için temel erzak malzemeleri sağlandı. Ayrıca Cenin’deki huzurevi ile yetim çocuklara hizmet veren Kufr Nima Çocuk Derneği mutfağına da yardım ulaştırıldı. TİKA 2025 Ramazan programı kapsamında Filistin’de toplamda 100 tondan fazla 6 bin 600 adet gıda paketi dağıtılmıştır. Ayrıca imarethane, aşevi, huzurevi vb. merkezlere sağlanan erzak ile Ramazan ayı sonuna kadar yaklaşık 120 bin öğün iftar yemeği dağıtımına katkı sağlanmış olacak. TİKA’nın 2025 Ramazan programı kapsamında Filistin genelinde toplamda 100 tondan fazla gıda yardımı yapılırken, sağlanan desteklerle Ramazan ayı sonuna kadar yaklaşık 120 bin öğün iftar yemeği dağıtımına katkı sunulmuş olacak. TİKA, Filistin halkının Ramazan ayını huzurlu geçirmesi için faaliyetlerine devam ediyor.
Bursa Karacabey Belediyesi’nden suya ve hayata duyarlı etkinlik Karacabey Belediyesi, 22 Mart Dünya Su Günü’nde, su kaynaklarının korunmasına dikkat çekmek amacıyla anlamlı bir etkinlik düzenledi. Özel Yaşameli Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi öğrencileriyle gerçekleştirilen programda, Belediye Çevre Mühendisi tarafından suyun hayati önemi hakkında eğitim verildi ve farkındalık oluşturmak hedeflendi. Belediye Başkanı Fatih Karabatı, su kaynaklarının korunması için herkesin birlikte hareket etmesi gerektiğini vurguladı. Karacabey Belediyesi, 22 Mart Dünya Su Günü kapsamında anlamlı bir etkinlik düzenleyerek toplumun dikkatini suyun yaşam için hayati önemine çekmeyi hedefledi. Belediye, Özel Yaşameli Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi öğrencileriyle özel bir program gerçekleştirdi. Bu etkinlikte, Belediye Temizlik İşleri Müdürlüğü’nde görev yapan Çevre Mühendisi Damla Çakın Yağcı, etkileyici bir sunum yaparak öğrencilere su kaynaklarının korunmasının gerekliliğini anlattı ve farkındalık kazandırmaya yönelik eğitim verdi. Eğitimde, suyun yaşam döngüsündeki vazgeçilmez rolünden bahsedilirken, iklim değişikliği, su kirliliği ve tatlı su kaynaklarının tükenmesi gibi güncel tehditler vurgulandı. Dünya çapında birçok insanın temiz suya ulaşımında zorluk yaşadığına, bilinçsiz su tüketimi ve insan kaynaklı kirliliğin bu sorunu daha da derinleştirdiğine dikkat çekildi. Endüstriyel atıklar, plastik kirliliği ve tarım ilaçlarının su kalitesine olan zararları ve bu durumun balık popülasyonları üzerindeki olumsuz etkileri de anlatıldı. Anlamlı etkinlikte ayrıca, Özel Yaşameli Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi öğrencileri renkli dünyalarında rengarenk balıkları boyayarak deniz temalı panoda sergiledi. Bu çalışma, su yaşamının korunması gerektiği mesajını güçlü bir şekilde ifade eden görsel bir öğe olarak etkinlikte sergilendi. "Suyumuzu ve su kaynaklarımızı korumalıyız" Karacabey Belediye Başkanı Fatih Karabatı da konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Dünya Su Günü’nün sadece insanlar için değil, tüm sucul canlılar için farkındalık yaşatma amacı taşıdığını belirtti. Başkan Karabatı, su kaynaklarının korunması adına atılacak her adımın, ekosistemlerin sürdürülebilirliğini sağlamak için kritik öneme sahip olduğunu vurguladı. Plastik atıkların azaltılması, su tasarrufu yapılması ve sürdürülebilir balıkçılığın desteklenmesi gibi çözüm yollarına dikkat çeken Karabatı, temiz su ve sağlıklı balık popülasyonları için herkesin birlikte hareket etmesi gerektiğini ifade etti.