ÇEVRE - 10 Eylül 2024 Salı 13:38

Çıralı’da caretta caretta rekoru

A
A
A
Çıralı’da caretta caretta rekoru

Türkiye’de Caretta carettaların önemli yuvalama alanlarından olan Çıralı’da, son iki yuvanın açılışı gerçekleştirildi. Çıralı’da bu yıl 180 yuva ile son 30 yılın rekorunun kırıldığı ve yaklaşık 4 bin yavru caretta carettanın denizle buluştuğu belirtildi.



Çıralı sahilinde son iki yuvanın açılış etkinliğine, Kemer Kaymakamı Ahmet Solmaz, Kemer Belediye Başkan Vekili Sema Özdemir, Kemer Jandarma Komutanı Ömer Seyhan, Kemer Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Derya Baytekin, Beydağları Sahil Milli Park Müdürlüğü Kemer Milli Park Şefi Hasan Tıraş ve Ulupınar Çevre Koruma Geliştirme ve İşletme Kooperatifi Başkanı Habib Altınkaya, Ulupınar Muhtarı Salih Sarıca ile yerli ve yabancı turistler katıldı.


Son 30 yılın rekoru 180 yuva ile kırıldı.


Dünya Doğayı Koruma Birliği’nin (IUCN) nesli tehlike altındaki türlerde kırmızı listede gösterilen ’Caretta caretta’ ve ’Chelonia mydas’ türü deniz kaplumbağalarının Akdeniz’in Türkiye sahillerindeki yuvalama sezonu sona eriyor. Türkiye’deki 22 yuvalama alanından biri olan ve her yıl Avrupa’nın en iyi 10 plajı arasında yer alan Çıralı’da bu yıl ardı ardına sahile çıkan deniz kaplumbağalarıyla son 30 yılın rekoru 180 yuva ile kırıldı.


Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğüne bağlı 6’ıncı Bölge Müdürlüğü ile Ulupınar Çevre Koruma Geliştirme ve İşletme Kooperatifi’nin protokolü ile yürütülen koruma ve izleme çalışmaları bu yıl rekor yılı olarak tamamlandı. Son olarak açılan iki yuvadan 214 yumurta çıktı. Yuvalardan 72 caretta caretta yavrusu kendi imkanlarıyla yuvadan çıkarak denizle buluşurken, bu sabah saat 06:30 da açılan yuvadan çıkan 8 yavru da denizle buluşturuldu.


“Caretta carettalar ve kum zambakları koruma altında”


Kemer Kaymakamı Ahmet Solmaz, yaptığı açıklamada, 2024 yılının son yuva açılışını gerçekleştirdiklerini söyledi.


Mayıs ayında ilk yuvanın işaretlenmesini yaptıklarını hatırlatan Kaymakam Solmaz, “Mayıstan bu yana yuva sayısı çok arttı ve 180 yuvamızla son 30 yılın rekorunu kırdık. Caretta carettalar nesli tükenmekte olan canlılar olduğu için bölgemizdeki en önemli varlıklar durumunda. Bunun sorumluluğunun farkında olarak hem caretta carettaların korunması için hem de bölgedeki sürdürülebilir turizm adına yuva açılışlarını dışardan gelen turistlerle yapmaya gayret gösteriyoruz. Bu konuda her şeyini ortaya koyan Ulupınar Çevre Koruma Geliştirme ve İşletme Kooperatifi üyeleri ve gönüllü arkadaşlara teşekkür ediyorum. Bölgemizin sürdürülebilir turizm anlamında caretta carettalar ve kum zambakları koruma altında. Bizler de bu konuda insanları bilgilendirmeye gayret gösteriyoruz” dedi.


Kemer Belediye Başkan Vekili Sema Özdemir ise belediye olarak caretta carettaları korumak için ellerinden gelen desteği verdiklerini ve vermeye devam edeceklerini kaydetti.


Bu yıl ki son caretta caretta yuvasının açılışını gerçekleştirdiklerini ifade eden Kemer Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Derya Baytekin de “Bu sene yaklaşık 4 bin caretta caretta denize ulaştı. 180 yuva sayımızla bu yıl rekor kırdık. Gelecek yıllarda da bu rekorlar devam eder. Nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan bu hayvanlarımızı korumamız gerekiyor. Kemer Belediyesi olarak kooperatifimize elimizden gelen desteği veriyoruz ve vermeye devam edeceğiz” diye konuştu.


Ulupınar Çevre Koruma Geliştirme ve İşletme Kooperatifi Başkanı Habib Altınkaya, bu yılın son yuvasını açtıklarına değinerek, “Doğa Koruma ve Milli Parklarla ile yaptığımız protokole istinaden sezonu kapattık. Bu yıl 180 yuva ile son 30 yılın rekorunu kırdık. 12 bin civarında yumurta sayısı oldu. Yaklaşık 4 bin yavru caretta carettayı da denizle buluşturduk. Çalışmalarımızda bize destek olan başta Kemer Kaymakamlığı, Kemer Belediyesi, Kemer Jandarma Komutanlığı, Sahil Güvenlik ve gönüllü vatandaşlarımıza teşekkür ederim” dedi.


(BLT-SM-

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kastamonu Kastamonu’nun güzellikleri müzik eşliğinde tanıtılıyor Kastamonu’nun güzellikleri, 2 bin 300 rakımlı Yaralıgöz Dağında kanun çalarak tanıtılıyor. Bursa’dan iki yıl önce Kastamonu’nun Devrekani ilçesine imam-hatip olarak atanan Furkan Kocabaş, görev yaptığı bölgenin tanıtımı için kanun çalıyor. Kastamonu’nun Devrekani ilçesinde 2 bin 300 rakımlı Yaralıgöz’ün zirvesine kanun çalarak bunları kayıt altına alan Furkan Kocabaş, sosyal medya hesaplarında paylaşımlar yapmaya başladı. Paylaşımlarının büyük ilgi görmesi üzerine Kocabaş, ilçenin farklı bölgelerine giderek gönüllü turizm elçisi oldu. Kocabaş, kanun çalarak Devrekani’yi ve Yaralıgöz’ü tanıtmaya devam edeceğini belirterek, herkesin bu eşsiz doğal güzellikleri görmesi gerektiğini kaydetti. Bursa’da orkestra konservatuar mezunu olduğunu belirten Kocabaş, “Küçüklüğümden beri kanun çalmasını severim. Aynı zamanda bunun yanında klarnet, ritim sazlar dediğimiz darbuka, davul ve bendir de çalabiliyorum” şeklinde konuştu. Sosyal medya hesaplarında çeşitli zamanlarda paylaşımlarda bulunduğunu ifade eden Kocabaş, “Yaralıgöz’ün doğası, yapısı, güzelliğiyle ilgili, burada sık sık yağmur yağıyor. Yağmur ile birlikte kanun ile parçalar çalıp bunları paylaştıklarım oluyor. İnsanlarda ister istemez buraları merak ediyor. Bana sık sık neresi buralar diye sorular geliyor. Bende görev yaptığım Kastamonu’nun nice güzelliklerinden bir tanesiyiz diyorum. Yaralıgöz’ün şu anda zirvesindeyiz. Kendimde müzik ile buluştuğumda Yaralıgöz gibi kendimi de zirvede hissediyorum. Harika bir doğanın eşsiz parçası gibi. 2 bin 300 rakımlı bir dağın zirvesinde bulunuyoruz. Gerçekten bunun farkında değilim. Havası muhteşem, çok sert bir rüzgarı var ama güneş açtığı zamanda muhteşem bir şekilde insanın ciğerlerine inen tertemiz bir havası bulunuyor. İstisnasız birçok insanın buraya gelip bu havayı teneffüs etmesini isterim. Çünkü temiz hava temiz zihin, temiz zihin temiz gönülle birlikte oluyor. Buraların havasını, tadını, tuzunu kullanmaya, teneffüs etmeye herkesi bekleyebilirim. Elimizden geldiğince buraları tanıtmaya ve yaşatmaya devam edeceğiz” dedi.
Kırıkkale Şiddetli yağış sele dönüştü: Köylüler, dereyi tıkayan komşularına tepki gösterdi Kırıkkale’nin Keskin ilçesine bağlı Çipideresi köyünde yağan şiddetli yağmur, derenin taşmasına ve sel felaketine yol açtı. Dökülen hayvan gübresinden dolayı dere yatağının tıkanması da su taşkınlığına neden oldu, köylüler yaşadıkları sel nedeniyle büyük endişe yaşadı. Kırıkkale’nin Keskin ilçesine bağlı Çipideresi köyünde dün akşam saatlerinde başlayan şiddetli yağmur, derenin taşmasına ve sel felaketine yol açtı. Köyde besicilik yapan bir vatandaşın dere yatağına hayvan gübresi dökmesi, taşkın riskini artırdı. Selin ardından Kırıkkale Valiliği’ne bağlı İl Özel İdaresi ekipleri, köy yollarını iş makineleriyle açarak bölgedeki onarım çalışmalarını sürdürdü. AFAD ekipleri, köyde hasar tespit çalışmalarını gerçekleştirdi. Tarım Müdürlüğü ekipleri de köyde bulunan küçük ve büyükbaş hayvanların genel kontrollerini yaptı. Bölgeye gelen jandarma ekipleri ise dere yatağına dökülen hayvan gübreleri ile ilgili tutanak tuttu. "Devletimizden Allah razı olsun, bizi yalnız bırakmadı" Köyde yaşayan Veysel Elidemir (42), sel felaketinin büyük panik yaşadıklarını söyledi. Yağışların devam etmesiyle yeni bir sel felaketi yaşanabileceğinden endişe ettiklerini anlatan Elidemir, şunları kaydetti: "Akşamdan aniden yağmur bastırdı. Canımızı malımızı zor kurtardık. Komşular dere yatağına hayvan gübresi dökmesiyle sel suları taşkınlık verdi. Yani bir alamet oldu. Sabaha kadar yağsaydı hayvanları dağa kaçıracaktık. Biranda bastırdı sel Yediler Mevkii’nden geldi, köyü mahvetti. Bizi yalnız bırakmadılar devletimizden Allah razı olsun. Şuanda çalışmalar yapılıyor. Allah başka acı vermesin. Canımıza malımıza zarar gelmedi ama korku ve panik içerisindeyiz. Sabaha kadar yatamadık. Bugünde yine rahmet başladı. Yine sel olabilir Allah yardım etsin. Evimiz dere yataklarının sıfırında ondan dolayı mustaribiz." "Dereye hayvan gübresi döküyor" Yağmurun çok hızlı başladığını belirten Cemile Elidemir (45), "Yağmur 10 dakika içerisinde bastırdı ağırda kaldım çıkamadım. Kardeşim ’çık’ dedi, ’bende hayvanlarımı bırakıp çıkmam’ dedim. İki tanesi küçük olduğu için buzağıları yukarı çıkarttım. Dere doldu. Komşum derenin önünü tıkadığı için sürekli hayvan pisliği döktüğü için su bizim ağırımıza vurdu. Bizim evde dere yatağına sıfır o yüzden mahsur kaldık. İki tane traktörü olmasına rağmen hiç götürmüyor kolayına geliyor dere yatağına dökmek" diyerek yaşadığı tehlikeyi anlattı. "Su kendine yol bulamadı" Ömer Elidemir (52) ise derenin hayvan pisliği ile dolmasının selin büyümesine neden olduğunu ifade ederek, "Deredeki hayvan pisliğinden dolayı akşam afet oldu. Su kendine yol bulamadı. Kendisiyle de akrabayız bir şey dediği zaman da zoruna gidiyor. Böyle akrabalıkta olmaz, böyle geçim de olmaz. Derede kepçe ve greyder düzeltme yapıyor" şeklinde konuştu.