EĞİTİM - 11 Kasım 2024 Pazartesi 13:52

Bakan Tekin: "Özel eğitime ihtiyaç duyanlara verilecek bireysel eğitim desteğini sabit göstergeye endekslersek çok güzel olacak"

A
A
A
Bakan Tekin: "Özel eğitime ihtiyaç duyanlara verilecek bireysel eğitim desteğini sabit göstergeye endekslersek çok güzel olacak"

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, özel eğitime ihtiyaç duyanlara verilecek bireysel eğitim desteği ile ilgili, “Her yıl bu ücretlerle ilgili bir sinir harbi yaşıyoruz. Siz bir beklenti içine gidiyorsunuz, biz başka bir şey. Her yıl aynı şeyi yaşamayalım istiyorum. Bu bizim için de sizin için de zor, bunu da eğer bir sabit göstergeye endekslersek çok güzel olacak” dedi.


Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, “7. Özel Eğitimde Rehabilitasyon Merkezlerinin Rolü ve Eğitim Niteliklerinin Artırılması Türkiye Buluşmaları” programına katıldı. Kundu oteller bölgesinde Özel Özel Eğitim Konfederasyonu ev sahipliğinde gerçekleşen etkinliğin sunumunu down sendromlu Ekin Kaledibi yaptı. Literatürde "mutlak kulak" olarak adlandırılan ve nadir rastlanan, "müzik dehası" özelliğine sahip Akdeniz Üniversitesi Devlet Konservatuvarı mezunu otizmli Sıtkı Taylan Hartavi ise piyano çaldı, Beyaz Baston Görme Engelliler Derneği’nden görme engelli gençler ise keman ve piyano performansı gerçekleştirdi.



“Beraber bu süreci yürüteceğiz”


Programda performans gösteren özel bireylere teşekkür eden Bakan Yusuf Tekin, 2018 yılında müsteşarlık görevinden ayrıldıktan sonra da sürekli olarak özel bireylerin dernekleri ve eğitimcileriyle görüşmeye devam ettiğini ve bu süreçte konudan uzak kalmadığını dile getirdi. Tekin, 2023 yılında eski Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’den görevi devralırken, diyalog içinde süreci yöneteceğinin altını çizdiğini söyleyerek şunları kaydetti:


“Sayın Mahmut Özer’le devir teslim pozisyonlarında çok kısa bir konuşma yaptım, o konuşma esnasında bir şeyin altını çizdim. ’Biz istişareli bir biçimde süreci yürüteceğiz, hem öğretmenlerimizle hem de özel kurum sahipleriyle beraber bu süreci yürüteceğiz” dedim. Milli Eğitim Bakanlığı olarak, mevzuya sadece özel eğitim açısından değil aynı zamanda özel öğretim açısından da böyle bakıyorum. Bu mevzuya sadece birilerinin ticari faaliyet alanı olarak bakarsak yanlış yaparız. Eğitim; kamusal bir görev, kamu otoritesinin görevi. Biz bunu yerine getirmek durumundayız. Bunu yerine getirirken de bize destek olan, yardımcı olan gerçek ya da tüzel kişiler var. Sayın Cumhurbaşkanımız ve özellikle de eşi Emine Erdoğan hanımefendi bu konuda gerçekten çok hassas. Bir buçuk yıl önce bakanlık görevine başladım. Hem Sayın Cumhurbaşkanımızla hem de Emine Hanım’la yaptığımız sohbetlerin ana konularından bir tanesi bu. Her problemimizi takip ediyorlar ve çözümü için çaba sarf ediyorlar.”



“Yeni müfredatımız, 18 milyon öğrencimizin tamamını özel kabul ediyor”


Özel Özel Eğitim Konfederasyonu kapsamında 3 bin 284 kurum olduğunu belirten Bakan Tekin, bu kurumlarda eğitim öğretim süreçlerini devam ettiren 700 bine yakın öğrenci bulunduğunu, 60 bine yakın personel çalıştığını ve 30 milyar TL civarında bir bütçesi olduğunu dile getirdi. "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" kapsamında hazırlanan "beceri örgüsü" temelli müfredata da değinen Tekin, şu ifadelere yer verdi:


“Bu dönemde şöyle bir avantajımız var, mayıs ayı itibariyle müfredat revizyonu yaptık. Türkiye Yüzyılı Maarif modeli adıyla bir programı hayata geçirdik. Burada zikretme sebebim şu; aslında yeni müfredatımız 18 milyon öğrencimizin tamamını özel kabul ediyor. Hepsine özgü bireyselleştirilmiş bir müfredat tanımı yapmış durumdayız. Bunun en yakın takipçisi, kuşkusuz özel eğitimciler.”



“Kota uygulamasıyla ilgili düzenleme getireceğiz”


Özel Özel Eğitim Konfederasyonu Başkanı Yunus Kılıç ile sürekli görüşme halinde olduğunu söyleyen Bakan Tekin, kendisine iletilen ve çözülmesi beklenen konular hakkında açıklamalarda bulundu. Yaşanan bir sorunun gündeme gelmesinin tüm eğitim camiasını genellemesine neden olduğunu ifade eden Tekin, şöyle konuştu:


“Bir tane kötü olumsuz örnek herkesi zan altında bırakıyor. Biz düzenleyici otorite olarak, kamu tarafından baktığımızda bu bizim sorumluluğumuz ve bizim bu alanı düzenlememiz lazım. Buradaki olumsuzlukları ortadan kaldırıp, işini düzgü yapan insanların işlerini sağlıklı şekilde yapabilmesi için tedbirleri almamız gerekiyor. Biz de bununla yola çıktık. Kota uygulaması aslında bu anlamda başlattığımız bir uygulamaydı, bununla ilgili düzenlemeleri getireceğiz. Buradaki yegane kaygımız; işini düzgün yapan sizin gibi insanların emeklerinin üzerine çamur atmaya çalışan insanların önüne geçmek. Bir tane kötü örnek üzerinden hareketle 3 bin 284 kurumun tamamı zan altında bırakılıyor. Bunu korumak, sizin namusunuzu korumak bizim vazifemiz, bizim görevimiz.”



“Biyometrik kimlik mekanizmasının, en kısa zamanda faaliyete geçeceğini tahmin ediyorum”


Eğitim camiasını koruma adına bakanlığınca geliştirilen öğrenci takip sistemi biyometrikle ilgili de açıklamalarda bulunan Tekin, “Yıllardır konuşulan süreci başlattık, en kısa zamanda faaliyete geçeceğini tahmin ediyorum. Bu faaliyete geçtiği zaman da hiç kimse kirli bir çabayı sizlerin üstüne oturtmamış olacak. Tabii bu beraberinde başka şeyler de getirecek, başka haklarınızı çözmek istediğimizde diğer kamu otoriteleriyle yani bize örneğin bütçe oluşturan Strateji ve Bütçe Başkanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı çevrelerinde bu kötü örnekler bizim önümüze getirilip, genelleştirilme ya da bununla ilgili olumsuz algıyı zikrediyorlardı. Biz bu tür tedbirleri aldıkça, sadece bizim değil sadece kamuoyunun değil aynı zamanda bahsettiğim ilgili yetkili makamların da bu anlamdaki bakışı farklılaşacak ve sonraki mücadelemiz daha sağlıklı yürüyecek. O yüzden biyometrik kimlik doğrulama mekanizmasını çok önemsiyorum. İnşallah en kısa zamanda faaliyete geçer” dedi.



“Bireyin ihtiyacına göre daha erken yaşlarda özel eğitim süreci başlayabilir”


Son olarak, özel eğitime ihtiyaç duyanlara verilecek bireysel eğitim desteği hakkında bilgi veren Bakan Tekin, konuşmasını şöyle tamamladı: “Erken yaşlardan başlayan özel eğitim uygulamaları, onunla ilgili de arkadaşlarımız Hazine ve Maliye Bakanlığı’mız ve ilgili yetkililerle görüşüyorlar. Orada da bir sorun olacağını düşünmüyorum. Bireyin ihtiyacına göre daha erken yaşlarda özel eğitim süreci başlayabilir. Bu konuyu da Hazine ve Maliye Bakanlığımızla kesinleştirdikten sonra sizinle paylaşmış oluruz. Kendisi ücretini ödeyerek özel eğitim almak isteyen Türk vatandaşları ve yabancılarla ilgili problem, bu konu hakkında da genel müdürlüğümüz çalışıyor. Onların destek eğitim almasına ilişkin düzenlemeyi de sanırım yakın zamanda hayata geçiririz. Son konu ise; her yıl bu ücretlerle ilgili bir sinir harbi yaşıyoruz. Siz bir beklenti içine gidiyorsunuz, biz başka bir şey. Her yıl aynı şeyi yaşamayalım istiyorum. Bu bizim için de sizin için de zor, bunu da eğer bir sabit göstergeye endekslersek çok güzel olacak.”



Bakan Tekin: "Özel eğitime ihtiyaç duyanlara verilecek bireysel eğitim desteğini sabit göstergeye endekslersek çok güzel olacak"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Aldattığını iddia ettiği eşini kemerle boğarak öldüren şahıs tutuklandı Bursa’nın İnegöl ilçesinde aldattığını iddia ettiği eşini kemerle boğarak öldüren şahıs, tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olay, saat 07.30 sıralarında Orhaniye Mahallesi Bülbüller Sokak’ta bulunan 3 katlı binanın meydana geldi. İddiaya göre, Hakan B., boşanma aşamasında olduğu iddia edilen eşi Özlem B. ile evde tartışmaya başladı. Tartışmada öfkelenen adam, eşini kemerle boğarak öldürdü. Şahıs eşini öldürdükten sonra intihar için 3 katlı apartmanın çatısına çıktı. Olay yerine polis, sağlık ve itfaiye arama kurtarma ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekipleri, apartmanın önüne hava yatağı açtı. İnegöl Emniyet Müdürü Okan Şen ve Emniyet Müdür Yardımcısı Halil İbrahim Kançu, çatıya çıkarak şahsı ikna etme çalıştı. Cinayet şüphelisi 2,5 saat süren çalışma sonucu ikna edilip çatıdan indirilerek gözaltına alındı. Şüphelinin gözyaşı döktüğü görüldü. Eşini öldüren şüpheli sorgulamasının ardından adliyeye sevk edildi. Hakan B.’nin ifadesinde, "Sabah uyandım, eşimin telefonuna baktığımda başka bir erkeğin mesajlarını gördüm. Beni aldattığını düşününce çok sinirlendim. Bir anlık sinirle öldürdüm. Çok pişman olduğum için çatıya çıkıp intihar etmek istedim. Beni polisler ikna etti. Bir daha böyle bir durumla karşı karşıya kalsam öldürmezdim" dediği öğrenildi. Şahıs mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Bayburt Belediye Başkanı ve yardımcılarının adlarını kullanarak vatandaşları dolandırmaya çalıştılar Bayburt’ta dolandırıcılar, Belediye Başkanı Mete Memiş ve yardımcılarının isimlerini kullanarak vatandaşları dolandırmak istediler. Dolandırıcıların yeni yöntemine Bayburt Belediyesi alet edildi. Bayburt Belediyesinden aradıklarını söyleyerek engelli vatandaşlar için tekerlekli sandalye alacaklarını söyleyen dolandırıcılar, verdikleri hesaba para yatırılmasını istediler. Bu ve benzeri yöntemlerle iki kişiyi dolandırdıkları öğrenilen şahısların tezgahı ise Bayburt Belediyesi’nde çalışan bir kişiyi aramalarıyla ortaya çıktı. Kendisini Bayburt Belediye başkan yardımcısı olarak tanıtarak belediye personelini arayan şahıs, tekerlekli sandalye için bağış talep etti. Dolandırıcıların hedefindeki belediye personeli durumu anlayarak "Başkanım sesiniz değişmiş" deyince, dolandırıcıdan "Grip oldum ondandır" yanıtını aldı. Dolandırılmaya çalışılan belediye personelinin telefonu kapatarak hemen belediye özel kalem müdürlüğüne bilgi vermesinin ardından araştırma yapan Bayburt Belediyesi, 2 kişinin benzer yöntemlerle dolandırıldığını öğrendi ve bir açıklama yaparak vatandaşları uyardı. Konuyla ilgi Bayburt Belediyesi’nden yapılan açıklamada vatandaşların dikkatli olmaları istenilerek, şu ifadelere yer verildi: “Telefonla arayarak belediyemizin kurumsal kimliğini, başkanımızın ve başkan yardımcılarımızın ismini kullanarak sizlerden para talebinde bulunan veya herhangi bir ürün satmaya çalışanlara itibar etmeyiniz. Böyle bir durumla karşılaştığınız zaman durumu hemen kolluk kuvvetlerine bildiriniz."
Kütahya Kütahya’da ’Türkiye-Macaristan Kültür Yılı’ kapsamında sergi ve sempozyum düzenlendi Kütahya Dumlupınar Üniversitesi, 2024 Türkiye-Macaristan Kültür Yılı etkinlikleri kapsamında Türk-Macar Sanatçıların Eserleri Sergisi ve Türk-Macar İlişkileri 100. Yıl Uluslararası Sempozyumu’na ev sahipliği yaptı. DPÜ Rektörlüğü ev sahipliğinde düzenlenen etkinlikler, Fuaye Alanı’nda açılan Türk-Macar Sanatçıların Eserleri başlıklı sergi ile başladı. Çeşitli eserlerinin yer aldığı sergiye Macaristan’ın Ankara Büyükelçisi Viktor Matis, Rektör Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Özer Aydın ve Prof. Dr. Ayhan Kahraman, Kütahya İl Emniyet Müdürü Osman Elbir, Kütahya İl Jandarma Komutanı Albay Vedat Kültür, Macaristan’ın Kütahya Fahri Konsolosu İsmet Güral, il protokol üyeleri, akademik ile idari personeli ile davetliler katıldı. Serginin açılışının ardından Kırmızı Salon’da başlayan Türk-Macar İlişkileri 100. Yıl Uluslararası Sempozyumu, saygı duruşu, İstiklal Marşı ve Macaristan milli marşının okunmasıyla başladı. Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Rektör Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak, Türk ve Macar halklarının dostluğunun tarihteki dönüm noktalarından bahsettiği konuşmasında Tökeli İmre’ye Ferenc Rakoczi’ye ve Lajos Kossuth’un Kütahya’da kaldığı sürede yürüttüğü çalışmalar ve Türk diline sunduğu katkılara özel bir yer ayırdı. "Bizler, Türk-Macar dostluğunu yaşatırsak dünyaya barışı getirebiliriz" Macaristan’ın cumhuriyetin ilk yıllarında sunduğu katkılardan da söz eden Prof. Dr. Kızıltoprak, "Bugün konuk ettiğimiz Sayın Viktor Mtis de dahil olmak üzere Macaristan’ın tüm Ankara büyükelçileri Türk-Macar dostluğuna büyük katkılar sunmuştur. Bizler, Türk-Macar dostluğunu yaşatırsak dünyaya barışı getirebiliriz" dedi. Rektör konuşmasının sonunda sempozyumun düzenlenmesine katkı sunan Macaristan Ankara Büyükelçiliğine, Macaristan Fahri Büyükelçisi İsmet Güral’a, Türk Tarih Kurumuna ve TİKA’ya teşekkür etti. İsmet Güral ise, Türk ve Macar halklarının geçmişte beraber yaşayan halklarken, Türklerin Anadolu’ya kaydığını hatırlattıktan sonra, DPÜ ile Pecs Üniversitesinin kardeş üniversite olma sürecini anlattı. Büyükelçi Viktor Matis de, "Kütahya’ya 3. kez gelmekten çok mutluyum. Bu şehir, Macarların hatıralarının yaşadığı çok güzel bir şehir" diyerek konuşmasına başladı.Lajos Kossuth’un Kütahya’da bulunduğu sürede tüm dünyada özgürlüğün sembolü olduğunu kaydeden Matis, "Onun hatıralarının yaşatılması biz Macarlar için çok önemli. Kütahya’nın bugüne kadar bizim hatıralarımızı koruması ve sahip çıkmasından büyük bir mutluluk duyuyoruz. 2024 Türkiye Macaristan Kültür Yılı kapsamında Kasım ayının ortasına kadar 130 etkinlik düzenlendi. Bu da haftada 2-3 etkinlik anlamına geliyor" dedi. "Sergiden ve sempozyum konularından çok etkilendim" Konuşmasında DPÜ’ye de özellikle değinen Büyükelçi Matis, "Kütahya Dumlupınar Üniversitesi, bizim için çok önemli. Sadece Pécs Üniversitesi ile kardeş olması değil. Bu üniversitenin öğrencileri ve akademisyenleri, Macaristan’a karşı büyük bir sempati duyuyor. Biz de bundan büyük mutluluk duyuyoruz" ifadeleri kullandı. "Sergiden ve sempozyum konularından çok etkilendim. Çok ilginç çalışmalar var. Katkı sunan tüm akademisyenlere teşekkür ediyorum" diyen Mtis, konuşmasını sempozyum ve serginin düzenlenmesine katkı sunan Rektör Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak’a ve Macaristan Kütahya Fahri Konsolosu İsmet Güral’a teşekkür ederek tamamladı. İki ülkenin ezgilerinden izler taşıyan müzik dinletisinin gerçekleştirildiği sempozyumun Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak moderatörlüğünde başlayan açılış oturumunda Prof. Dr. Eva Csaki, "Macar Halk Edebiyatında Türk İzleri", Dr. Szabolcs Hadngay, "Osmanlı’nın Erdel Seferi", Gaspar Katko, "Erdel Prensliği ve Kantemir Mirza, Prof. Dr. Emine Dingeç ise Osmanlı Padişahlarının Cihan Devleti Anlayışının Görsel Sembollerine Kutsal Macar Tacının Yansıması" başlıklı bildirileri sundular.