GÜNDEM - 19 Ocak 2025 Pazar 15:57

Antalya’da denizden haç çıkarma töreni yapıldı

A
A
A
Antalya’da denizden haç çıkarma töreni yapıldı

Hıristiyan inancına göre Hz. İsa’nın doğumu ve vaftiz edilişinin yıl dönümü dolayısıyla Antalya Aziz Alypios Rum Ortodoks Kilisesi tarafından denizden haç çıkarma töreni yapıldı.


Hıristiyanlık inancına göre Hz. İsa’nın doğumu ve vaftiz edilişinin yıl dönümü Antalya’da kutlandı. Antalya Aziz Alypios Rum Ortodoks Kilisesi tarafından Yat Limanı Mermerli Plajı’nda ayin ve geleneksel denizden haç çıkarma töreni düzenlendi. Okunan duaların ardından ayine katılan yerleşik yabancılar, haçı çıkarmak için denize atladı. Tören, Aziz Alypios Rum Ortodoks Kilisesi papazı tarafından denize atılan haçın çıkarılması ve dualar ile son buldu. Antalya Emniyet Müdürlüğü Deniz Liman Şube Müdürlüğü’ne bağlı polis botu da denizden güvenliği sağladı.



Antalya’da denizden haç çıkarma töreni yapıldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak SP lideri Arıkan: “Türkiye’yi bekleyen en büyük tehlike hiç şüphesiz ailesiz bir toplumdur” Zonguldak’ta partisinin il başkanlığı kongresinde konuşan Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, “Türkiye’yi bekleyen en büyük tehlike hiç şüphesiz ailesiz bir toplumdur. Doğrusu, binlerce yıllık Türk aile yapısı hiçbir zaman bu kadar tehdit altında kalmamıştı. Ekonomik sebepler bir tarafa sosyal sebepler daha büyük bir çöküşe sebep olmakta. Batı’dan ihraç edilen türlü ahlaksızlıklar normalleştirilmeye çalışılıyor” dedi. Saadet Partisi Zonguldak İl Başkanlığı’nın 7. Olağan Genel Kurulu bir otelin toplantı salonunda düzenlendi. Kongreye Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan’ın yanı sıra siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, davetliler ve partililer katıldı. İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan kongrede faaliyet ve denetim raporlarının yanı sıra açılış konuşmasını İl Başkanı Burak Erol yaptı. Erol’un ardından sahneye gelen Genel Başkan Mahmut Arıkan, Gazze’de yaşanan insanlık dramına dikkat çekerek, İsrail’in saldırılarına karşı daha etkili bir uluslararası mücadele gerektiğini belirtti. Arıkan yaptığı konuşmada, “Bir gözümüz Gazze’de, Suriye’de, Irak’ta. Bir gözümüz asgari ücrette, enflasyonda. Zor zamanlardan geçiyoruz. Bizim ilk gündem maddemiz, değişmeyen gündem maddemiz Gazze’dir. Her toplantımızda, her cümlemizde Gazze ile başlamak mecburiyetinde kalıyoruz. Zulüm bitene, Gazze özgür olana dek bu mücadelemizi sürdüreceğiz. Gazze bugün hala adaletsizliğin ve zulmün hüküm sürdüğü ve insanlık onurunun sınandığı yer olmaya devam ediyor. 470 gündür İsrail’in katliamı devam ediyor. Bu süreçte, İsrail Gazze’yi yıktı geçti. Biz Türkiye olarak maalesef üzerimize düşeni yeterince yerine yapamadık. Bunun vicdan azabını hepimiz çekmekteyiz. Şimdi bugün ateşkes gündemi var. Biz ateşkesin yanındayız. Gazze’ye inecek bombaların durmasını canıgönülden istiyoruz. Ancak biz Gazze’de ateşkesi değil işgalin kesilmesini istiyoruz” dedi. “Türkiye fakir bir ülke değil” Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Türkiye’nin ekonomik, sosyal ve siyasi sorunlarına değinerek, partisinin çözüm önerilerini kamuoyuyla paylaştı. Arıkan, asgari ücretlinin ve emeklinin yaşadığı sıkıntılardan, ekonomik eşitsizliklere kadar birçok konuya dikkat çekerek, Saadet Partisi’nin toplumu kucaklayıcı ve çözüm odaklı bir politika izleyeceğini vurguladı. İlk seçimde iktidara gelerek adil ekonomik düzeni inşa edeceklerini söyleyen Arıkan şöyle devam etti: “Türkiye fakir bir ülke değil. Türkiye kaynağın olmadığı bir ülke değil. İktidarın uyguladığı faiz politikasından dolayı rant, yandaş politikasından dolayı ekonomimiz bugün bu hale geldi. Çalışma Bakanı çıkıp ‘maaşları ödemekte sıkıntı çekiyoruz’ cümlesini kurmak zorunda kaldı maalesef. Biz meclis kürsüsünde de, kongrelerimizde de, teşkilat alışmalarımızda da doğru yolu gösterdik ve göstermeye devam edeceğiz. Siz yanlış kararlar aldıkça çocuklar okula aç gidiyor, asgari ücretli geçinemiyor, emekliler kirasını ödeyemiyor, gençler üniversiteyi bitirmelerine rağmen işsiz kalıyor, evlerinde anne ve babasının eline bakmak zorunda kalıyor. Teflon tava gibiler bunlara hiçbir şey yapışmıyor maalesef. Biz düzeldik dedikçe dibe batıyoruz. İnsanımızı asgarî ücretin üstünde kiralarla yaşamak zorunda bırakan bir ekonomi modelini kabul etmemiz kesinlikle mümkün değil. Çünkü acı faturayı milletimiz ödüyor. Biz adil düzeni savunuyoruz. Biz çok yakın zamanda yapılacak ilk seçimde iktidara geleceğiz adil ekonomik düzeni yeniden inşa edeceğiz.” “Ekonomik bozulmanın bedelini hepimiz cebimizden ödemek zorundayız” Ekonomi bozuldukça sokaklardaki güvenliğin azaldığını öne süren Arıkan, çocukların oyun oynamak için bile sokağa çıkamadığını söyleyerek şu ifadelere yer verdi: “Daha büyük bedel ödüyoruz. Bazen farkında oluyoruz bazen olmuyoruz. Cebimizden ödediğimiz bedelin daha fazlasını toplumsal sosyal çürüme şeklinde vermek durumundayız. Ekonomi bozuldukça, sokaklardaki güvenlik azalmakta. Uykularımızı kaçıran şiddet olayları her geçen gün artmakta. Artık sokaklarda toplum olarak yürüyemez olduk. Artık çocuklarımızı oyun oynasınlar diye sokağa bırakamıyoruz, mümkün değil. Biz sokaklarda oyun oynayarak büyüdük. Ama bugün çocuklarımız evde kalmak zorunda kalıyorlar. Çünkü bu ülkede artık çocukları öldürüyorlar. Diyarbakır’da yakın zamanda yaşadık. Hepimizin içi acıdı. Narin kızımız acımasız bir şekilde katledildi. Her gün haberler bu cinayet haberleriyle dolmakta maalesef. Kimse kusura bakmasın bizim buna eyvallah deme lüksümüz yok.” “Türk aile yapısı hiçbir zaman bu kadar tehdit altında kalmamıştır” Türkiye’yi bekleyen en büyük tehlikenin ailesiz bir toplum olduğunu belirten Arıkan, sosyal medya içerikleri ve dijital platformlarda ahlaksızlıkların normalleştirilmeye çalışıldığını ifade etti. Arıkan, “Türkiye’yi bekleyen en büyük tehlike hiç şüphesi ailesiz bir toplumdur. Doğrusu, binlerce yıllık Türk aile yapısı hiçbir zaman bu kadar tehdit altında kalmamıştı. Ekonomik sebepler bir tarafa sosyal sebepler daha büyük bir çöküşe sebep olmakta. Batı’dan ihraç edilen türlü ahlaksızlıklar normalleştirilmeye çalışılıyor. Sosyal medya içerikleri ve dijital platformlarda topluma sürekli olarak bunların propagandasını yapılıyor. Fıtratı yok sayan, Allah’ın nizamını yerle bir etmeye çalışan bu anlayış ne yazık ki ülkemizde de kendine yer bulmaya gündem olmaya başladı. Biz iktidara bunu siz yaptınız demiyoruz, haksızlık da etmemek lazım. Diyoruz ki: Siz yapmadınız, engel olabilirsiniz ama olmadınız. Yasa yapma yetkisi elinizde, RTÜK elinizde, bakanlıklar elinizde. Bu kadar imkana rağmen, denetleme yetkisi elinizde olmanıza rağmen bu ahlaksızlıkları engellemek için kılınızı bile kıpırdatmadınız” diye konuştu. “Gelin hep beraber kafa kafaya verelim, bu gençlerimizin geleceğini kurtaralım” Makam ve mevkiler için yola çıkmadıklarını söyleyen Arıkan, “Bu makam ve bu mevkiler için biz yola çıkmadık. Saadet Partili hiçbir yetkili herhangi bir yere bakan olayım, cumhurbaşkanı olayım, milletvekili olayım diye gayret göstermiyor. Tek bir gayretimiz Allah’ın rızasını kazanabilmek, evlatlarımızı kumarın, uyuşturucunun, alkolün tuzağından kurtarabilmek” ifadelerini kullandı. “2024’ün ilk 10 ayında 40 işçi hayatını kaybetti” 6 Şubat depremlerinde Zonguldaklı madencilerin kahramanca mücadele verdiğini hatırlatan Mahmut Arıkan, “Zorlu şartlar altında çalışan, depremde aziz milletimizin imdadına koşarak enkaz altından insanımızın canını kurtaran, güneşe hasret kalan tüm madencilerimize teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız. Bugün maalesef, bu büyük vazifeyi yerine getiren kardeşlerimiz, Türkiye’de insani çalışma şartlarına maalesef sahip değiller. Bakınız 2024 yılının ilk 10 ayında toplamda 40 işçi, iş kazalarında hayatını kaybetti. ’Bu işin fıtratında var’ denilerek kazaları olağan karşılayan bir anlayışla kaderlerine terk edilen madencilerimiz; her an ölümle burun buruna çalışmak mecburiyetinde kalıyorlar. Tedbirlerin alınmadığı, denetimin yapılmadığı, çalışana değer verilmediği bir sistem fıtrat ile açıklanamaz. Bu fıtrat değil, ihmaldir” şeklinde konuştu. “Bu iktidar 54. Hükümetin 11 ayda sağladığı refahı 23 senede sağlayamadı” AK Parti’nin politikalarını eleştiren Arıkan, “54. Hükümetin 11 ayda gerçekleştirdiği denk bütçeyi 23 yılda yapamadı. 2025 yılı bütçesinin halini gördünüz. Yeni nesil siyaset, bizim siyaset anlayışımızın yeni versiyonudur. Yeni nesil siyasetten kastımız bir jenerasyon değişikliği değil, bir anlayış değişikliğidir. Bugün Türkiye’yi yönetenler ve onların ortakları 90’lar Türkiye’sinin travmaları üzerinden bir anlayışı milletimize dayatıyor. Biz 2020’lerin Türkiye’sine, 2020’lere uygun bir siyaset anlayışı getirmek istiyoruz. Bugün Türkiye’de siyaset kurumu gerek ekonomik gerekse toplumsal sorunlara yeterli kalıcı çözümler sunamamakta. Bunun en bariz örneği kararsız seçmenlerin artışıyla ilgili. Geçen ay kararsız seçmen oranı yüzde 30 iken, bu ay yüzde 35-37 bandına gelmiş durumda. Giderek artan bir eğilim söz konusu” diye konuştu. Arıkan, konuşmasında Saadet Partisi’nin yapacağı çalışmaları da partililerle paylaşarak yapılacak ilk seçimde iktidara geleceklerine vurgu yaptı. Arıkan’a konuşmasının sonunda Devrek bastonu ve çiçek takdim edildi. Salonda bulunan ve Saadet Partisi’ne üye olan 88 yaşındaki Seyide Şanal’a parti rozeti, Genel Başkan Arıkan tarafından takıldı. Kongrede, mevcut il başkanı Burak Erol tek liste ile güven tazeleyerek yeniden göreve seçildi.
Iğdır Iğdır FK - Boluspor maçının ardından Trendyol 1. Lig’in 19. haftasında oynanan Iğdır FK-Boluspor maçının ardından teknik direktörler mücadeleyi değerlendirdi. Trendyol 1. Lig’in 20. haftasında Iğdır FK, evinde karşılaştığı Boluspor’a 1-0 yenildi. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Iğdır FK Teknik Direktörü Osman Özköylü, "Çok iyi oynadığımız, mücadele ettiğimiz, galibiyeti hak ettiğimiz bir maçta mağlup olmanın üzüntüsünü yaşıyoruz. Son dakikada golü biz atsak sevinen biz olacağız ama o pozisyonun devamı geliyor, gol oluyor. Çok ciddi bir şanssızlık var üzerimizde, nasipsizlik var. Geçen hafta aynı şeyi yaşadık, bu hafta aynı şeyi yaşıyoruz. Çocuklar çok istiyor, hepimiz çok istiyoruz, çok çalışıyoruz. Bugün sahada mücadelemiz olağanüstü iyiydi, herkes çok gayretliydi. Yeni gelen arkadaşlarımızın katısı, enerjisi bize ekstra bir motivasyon oldu" dedi. Geçmişten kalan bir takım problemleri düzeltmenin zaman aldığını belirten Özköylü, "Geldiğimiz günden beri çok talihsizlikler yaşıyoruz. Antrenörlük hayatımda hiç olmayan bir dönem yaşıyorum, bu kadar mağlubiyeti hiç almadım. Burada yaşanan bir takım sıkıntılar, geçmişten kalan bir takım problemleri düzeltmek zaman alıyor. Geçen haftaki Karagümrük maçında biraz biraz oyunumuz sahaya yayılmaya başladı ama bunu sonuca yansıtmamız lazım" diye konuştu. Çözüm üreterek yollarına devam edeceklerini söyleyen Osman Özköylü, sözlerine şöyle devam etti: "İlk yarı birçok duran topu yakaladık, hepsini doğru kullandık, çok güzel organizasyonlar yaptık ama topu içeri sokamadık. Son dakikada da Ahmet’in kaçırdığı pozisyon ve gol yedik. Maalesef hak etmediğimiz, bizi çok üzen, yaralayan bir mağlubiyet oldu. Gerçekten üzgünüz, içimden bir şeyler söylemek geliyor ama inançlı insanlarız. Yaşadığımız bu durum takdiri ilahi, gayretin, çabanın sonucu bir yerde kırılacak, bir yerde sonuçlar bizim lehimize olacak. Ben buna inanıyorum ama tabii ki baktığınız zaman aşağı inen, küme düşme hattının içine giren Iğdır FK var. Bunu oturup konuşacağız, değerlendireceğiz, ne yapmamız gerekiyorsa ona göre çözümünü üretip yolumuza devam etmemiz gerekiyor." Boluspor cephesi Boluspor Teknik Direktörü Ufuk Kahraman ise, zor bir deplasmanda kazandıklarını dile getirerek, "Iğdır deplasmanı zor bir deplasman. Hem hava şartları hem dinlenen bir Iğdır takımı vardı. Transferlerinin fazlalığı bizim için bir önceki maçın analizi zor oldu. Analiz yaparak rakibin eksik ve güçlü yanlarını çalışarak geliyoruz buraya ama yine de ekibimi kutluyorum, rakibin geçişlerdeki zaaflarını bana ilettiler. Ben de taktiksel anlamda kurguları ona göre yaptım" ifadelerini kullandı. Uzatma dakikalarında attıkları gole de değinen Kahraman, "Çalıştığımız yerden gol attık. Son dakika da olsa maç 90 dakika ve artıları var. Mutluyum, oyuncularımı kutluyorum. Bundan sonra da Iğdır takımına başarılar diliyorum" şeklinde konuştu.
Aydın Kuşadası’nda Karadeniz rüzgarı esti Aydın’ın Kuşadası ilçesinde, bu yıl 2’ncisi düzenlenen Karadeniz Günleri Hamsi Festivali, renkli görüntülere sahne oldu. İki ton ekmek arası hamsinin ücretsiz olarak dağıtıldığı festivalde mangalların önünde metrelerce kuyruk oluştu. Karadenizli şarkıcıların da sahne aldığı etkinlikte Kuşadalılar horon tepip, doyasıya eğlendi. Türkiye’nin turizm başkenti Kuşadası’nda, Karadeniz Kültür ve Folklor Derneği ile Kuşadası Belediyesi iş birliğinde ‘Kuşadası Karadeniz Günleri 2’nci Hamsi Festivali’ düzenlendi. İsmail Cem Dostluk ve Barış Meydanı’nda gerçekleştirilen ve 3 gün süren etkinlikte, Karadeniz başta olmak üzere Türkiye’nin farklı yörelerine ait lezzetler, açılan stantlarda beğeniye sunuldu. Yoğun ilgi gören festivalde, Karadenizli birçok şarkıcı sahne aldı. Renkli görüntülerin ortaya çıktığı festivalde, Kuşadalılar çalınan kemençe ve tulumlar eşliğinde horon tepip, eğlendi. Festivalin son gününde ise kurulan mangallarda ve tavalarda mısır unuyla 2 ton hamsi pişirilip, ücretsiz olarak vatandaşlara dağıtıldı. Ekmek arası hamsi yemek isteyenler, dağıtım noktalarında 100 metreyi aşan kuyruk oluşturdu. 2 ton hamsi dakikalar içerisinde tükendi. Festivali, Kuşadası Kaymakamı İbrahim Keklik, Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel, belediye başkan yardımcıları ve meclis üyeleri de ziyaret etti. Başkan Günel’den birlik ve beraberlik mesajı Kuşadası Karadeniz Günleri 2’nci Hamsi Festivali’ne ev sahipliği yaptıkları için çok mutlu olduklarını belirten Başkan Ömer Günel, “Kentimizde yaşayan birçok Karadenizli hemşehrimiz var. Karadeniz dendiğinde benim aklıma bitmek ve tükenmek bilmeyen bir vefa ve dostluk geliyor. Kuşadası’nda Türkiye’nin 7 bölgesinden, 81 ilinden gelen hemşehrilerim yaşıyor. Kuşadası’nı bu kadar güzel ve yaşanması keyifli kılan bir kent yapan şey birbirimize hemşehrilik bağıyla bağlanmamız. O yüzden bu kentin belediye başkanı olmaktan dolayı gurur duyuyorum” diye konuştu.