KÜLTÜR SANAT - 13 Eylül 2024 Cuma 18:58

TDK Başkanı Mert: “Türkiye Cumhuriyeti ve Azerbaycan Cumhuriyeti herhangi bir harf değişikliği yapmayacak"

A
A
A
TDK Başkanı Mert: “Türkiye Cumhuriyeti ve Azerbaycan Cumhuriyeti herhangi bir harf değişikliği yapmayacak"

Türk Dil Kurumu (TDK) Başkanı Prof. Dr. Osman Mert, Türk Dünyası Ortak Alfabe Komisyonu tarafından 34 harfte uzlaşıldığını söyledi. TDK Başkanı Mert, sosyal medyada ve basında yer alan haberlerin aksine Türkiye’de hiçbir harfin değişmeyeceğini açıkladı.


Türk Akademisi ve Türk Dil Kurumu iş birliğinde 9-11 Eylül tarihlerinde Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de Türk Dünyası Ortak Alfabe Komisyonunun 3. toplantısı yapıldı. Toplantı sonrasında 34 harften liste üzerinde uzlaşıldı. TDK Başkanı Prof. Dr. Osman Mert toplantının detaylarını ve uzlaşının önemini İHA muhabirine anlattı.



“Türkiye Cumhuriyeti ve Azerbaycan Cumhuriyeti herhangi bir harf değişikliği yapmayacak”


Ortak Alfabe Komisyonu’nun Bakü’de toplandığını dile getiren TDK Başkanı Mert, yaklaşık 100 yıl sonra ortak alfabede uzlaşıldığını belirtti. TDK Başkanı Mert, komisyonun uzlaşmasındaki bazı noktaların toplumda yanlış anlaşıldığını dile getirerek, “Mesela Türkiye Cumhuriyeti ve Azerbaycan Cumhuriyeti herhangi bir harf değişikliği yapmayacak. Orada çalışma metodumuz şuydu. Önce çalışma ilkelerini ve genel çerçeveyi belirledik. Bu toplantıda her lehçenin -Azerbaycan ve Türkiye Cumhuriyeti dışında- Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan’ın ihtiyaç duyduğu her harf ayrı ayrı belirlendi, tartışıldı. Her harf ayrı ayrı oylandı ve her harf oy birliğiyle kabul edildi. Burada bizim yaptığımız ya da bu komisyonun yaptığı 34 harflik bir alfabeyi kabul etmek değil. Böyle bir şey de söz konusu değil. Bizim yaptığımız Kazakça, Kırgızca Özbek Türkçesi için tamamına yakını aynı harflerden oluşan alfabeler oluşturmaktı. Onların ihtiyacını karşılayacak şekilde. Ama bu iş yapılırken Azerbaycan ve Türkiye Türkçesinin kullandığı alfabelerde herhangi bir değişiklik önerilmedi. Bizim için güzel yanı şu, bizim kullanmış olduğumuz 29 harf bütün lehçelerin alfabelerinde yer aldı" şeklinde konuştu.



“Anadolu’dan bir vatandaşımız Özbekistan’a gittiğinde oradaki her yazıyı, tabelaları okuyabilecek”


Kültürel birliğin birinci şartının yazıda birlik olduğunu kaydeden Mert, “Biz her şeyden önce bunun ilk adımını atmış olacağız. Anadolu’dan bir vatandaşımız Kırgızistan’a, Kazakistan’a, Özbekistan’a gittiğinde oradaki her yazıyı, tabelaları okuyabilecek. Bu lehçelerin bizim için anlaşılabilirlikleri farklı olsa da Türkçe kelime kökleri aynı. İnsanla ilgili, kültürle ilgili temel kelimelerimiz de aynı. Dolayısıyla bu konuda ciddi bir kolaylık olacak ve bu, halklarımızın mutlaka birbirine yaklaştıracak ve ekonomiden pek çok alana güzel gelişmelere sebep olacak” dedi.



“Eğitimden ekonomiye, siyasetten edebiyata kadar pek çok alanda Türk coğrafyası yakınlaşacak.”


Ortak Alfabenin kabulüyle Türk halkları arasında karşılıklı anlayış ve iş birliğinin teşvik edilmesinin hedeflendiğini ifade eden Mert, "Kabul edilen harfler ile birlikte eğitimden ekonomiye, siyasetten edebiyata kadar pek çok alanda Türk coğrafyası yakınlaşacak ve birlikte hareket kabiliyeti artacak” dedi.


Mert, bu gelişmenin sadece Türk dünyasının değil, dünyanın ve bölgenin geleceğini derinden etkileyecek bir adım olduğunu söyleyerek, “Bundan sonra Türk Dünyasındaki birlik ve beraberlik, iş birliklerinin güçlenerek artacağına inanıyorum” dedi.



“Ortak alfabe bizi ortak dile götürmez”


Dil ve alfabenin karıştırıldığını sözlerine ekleyen TDK Başkanı Mert, yeni bir ortak dil inşa edileceğini iddia edenlerin olduğunu kaydetti. Mert, “Ortak alfabe bizi ortak dile götürmez. Ortak dil başka bir kavramdır. Ve ortak dil gibi bir amaç da söz konusu değildir. Ama ortak iletişim diline ihtiyacımız var. Bunu karıştırmamak gerekir. Yani bugün nasıl İngilizce, uluslararasında bir anlaşma diliyse milletler üstü bir dilse bizim de bugün Türk dünyasında ortak bir iletişim diline ihtiyacımız var. Bu lehçelerden birinin bu işlevi yerine getirmesi gerekir. Fakat ortak alfabeyle bu konunun bir ilgisi yoktur. Yani alfabe değiştirmek, dil değiştirmek anlamına gelmez" dedi.


Sosyal medyaya ve medyaya yansıyan 34 harflik bir liste olduğunu bildiren Mert, listenin kabul edilen toplam işaret sayısı olduğunu kaydetti. 34 harfin kullanıldığı bir lehçe alfabesi olmayacağını belirten TDK Başkanı Mert, "Türk lehçelerinden 34 harfli bir alfabe kullanan olacak mı derseniz, hayır. Bu 34 harf bir alfabe değil. Biz bu toplantıda Kazak Türkçesi için, Kırgız Türkçesi için, Özbek Türkçesi için ayrı ayrı onların ihtiyacını en iyi karşılayacak alfabeleri geliştirdik. Yani şu an 3 yeni alfabe önerildi. Fakat bu 3 alfabenin 29 harfi ortak. Diğerleri fonem sayısına göre farklılık arz ediyor. Ama ısrarla şunu söyleyeyim. O gördüğümüz liste herhangi bir lehçenin alfabesi değil böyle bir yanlış algı var şu an benim gördüğüm kadarıyla. Sosyal medyada dolaşan bu liste üzerinde uzlaşılan harfler. Ama bir ülkenin alfabesi kesinlikle değil. Hepimizin kullandığı harflerin toplamı. Alfabeler oluşturulurken harfler o listeden seçildi. Bir dilde sadece anlam ayırt edici / fonem değeri taşıyan sesler alfabede işaretlenir. Dolayısıyla şu an Türkiye Türkçesinin ve Azerbaycan Türkçesinin kullandığı alfabelere bir harf eklemeye gerek yok. Yani bu, Türk Cumhuriyetleri 34 harfli yeni bir ortak alfabe kullanacak anlamına gelmiyor" dedi.



TDK Başkanı Mert: “Türkiye Cumhuriyeti ve Azerbaycan Cumhuriyeti herhangi bir harf değişikliği yapmayacak"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul 2024-2025 Sultanbeyli Kültür Sanat Sezonu, Yücel Arzen konseriyle açıldı 2024-2025 Sultanbeyli Kültür Sanat Sezonu, Yücel Arzen’in sahne aldığı konser ile açıldı. Konsere katılan müzikseverler, müzik ziyafeti yaşadı. Sultanbeyli Belediyesi tarafından, 2024 - 2025 Sultanbeyli Kültür Sanat Sezonu açılışı gerçekleştirildi. Dün açılışı yapılan 8. Sultanbeyli Kitap Fuarı’nın ardından, Necmettin Erbakan Kültür Merkezi’nde 2024-2025 Sultanbeyli Kültür Sanat Sezonu Açılış Töreni düzenlendi. Düzenlenen programda, AK Parti 28. Dönem İstanbul Milletvekili ve besteci, şair, ses sanatçısı ve piyanist Yücel Arzen Hacıoğulları sahne aldı. Yücel Arzen’in orkestra eşliğinde seslendirdiği birbirinden güzel şarkılar ile müzikseverler müzik ziyafeti yaşadı. Ayrıca kültür merkezinin salonuna kurulan fotoğraf sergisi de programa katılan vatandaşlar tarafından ziyaret edildi. Programın açılışında konuşan Sultanbeyli Belediye Başkanı Ali Tombaş, “2024- 2025 Kültür Sanat Sezonu’nu açmış bulunmaktayız. Sultanbeyli’de 8’incisini düzenlediğimiz kitap fuarımızın da açılışını yaptık. Görkemli heyecanlı yoğun bir katılımla kitap fuarımızı vatandaşlarımızın kitapseverlerin hizmetine açmış olduk. Bir hafta boyunca 80 yayınevinin, 150’ye yakın yazarın olduğu, söyleşilerin yapıldığı kitap fuarı da Sultanbeyli’mize hayırlı uğurlu olsun. Bu akşam çok kıymetli milletvekilimiz, değerli sanatçımız Yücel Arzen ile birlikte kültür sanat programını da açmış oluyoruz. Hayırlı ve mübarek olsun” dedi.
Kars Susuz şelalesi, tam anlamıyla turizme kazandırılmayı bekliyor Son yıllarda doğal güzellikleriyle ön plana çıkan Türkiye’nin saklı cennetlerinden biri olan Susuz Şelalesi, turizm potansiyeliyle dikkat çekiyor. Doğaseverlerin ilgisini çeken bu eşsiz mekan, etkileyici manzarasıyla ziyaretçilerini kendine hayran bırakıyor. Kars’ın Susuz ilçesindeki şelale, bölgedeki doğal yaşamın önemli bir parçasını oluşturuyor. Yaklaşık 75 metre yükseklikten dökülen şelale her mevsim bir başka güzelliğe bürünüyor. Kars-Ardahan karayolu güzergahın da bulunan şelale, bölgenin turizme ise yeterince katkı sağlayamıyor. Susuz Şelalesi’nin Kars turizmine aktif bir şekilde kazandırılması gerektiğine dikkat çeken Kültür, Turizm Bilim Uzmanı Mehmet Duman, “Doğa turizmi açısından Kars geniş bir yelpazeye sahip, doğa turizmi güzelliklerinden biri de Susuz Şelalesi oluyor. Susuz Şelalesi gerçekten bulunduğu konum itibariyle ve doğal çağlayan su güzelliğiyle adeta göz kamaştırıyor. Özellikle yöre halkı tarafından hem mesire alanları, hem de konum itibariyle çok tercih edilmektedir. Bizim Susuz Şelalesi’ni hem doğa turizmi açısından, hem de kültürel turizm açısından gezi rotalarına bırakabilmemiz amacıyla etrafındaki çalışmaların hızlandırılması ve şelalenin bulunduğu noktada yürüyüş rotalarının oluşturulması, yürüyüş yolarının oluşması ve çevre düzenlemesi yapılması Susuz Şelalesi’nin bulunduğu konumdan daha iyi bir noktaya getirecektir. Özellikle Trekking yürüyüşleri için Kars’ı tercih eden ziyaretçiler, bu bölgeyi de rahatlıkla gezip dolaşıp ve aynı zamanda doğal güzellikleriyle karşılaşacaklardır” dedi. Öte yandan, Susuz Şelalesi’nin turizme tam anlamıyla kazandırılması, yalnızca doğal güzelliklerin korunmasına değil, aynı zamanda yerel ekonominin canlanmasına da katkı sağlayacak. Susuz Şelalesi, doğal güzellikleriyle göz kamaştırıyor. 75 metre yükseklikten su düşüşüne sahip şelale havadan görüntülendi.