EKONOMİ - 08 Kasım 2024 Cuma 13:37

TCMB Başkanı Karahan: “2024 ve 2025 yıl sonu enflasyon tahminlerimizi sırasıyla yüzde 44 ve yüzde 21 olarak yukarı yönlü güncelledik”

A
A
A
TCMB Başkanı Karahan: “2024 ve 2025 yıl sonu enflasyon tahminlerimizi sırasıyla yüzde 44 ve yüzde 21 olarak yukarı yönlü güncelledik”

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, “Enflasyon tahminlerimizde güncelleme yaptık. Enflasyonun 2024 yılı sonunda yüzde 44’e gerileyeceğini öngörüyoruz. 2025 ve 2026 yıllarında enflasyonun sırasıyla yüzde 21 ve yüzde 12 seviyesine gerileyeceğini tahmin ediyoruz" dedi.


TCMB Başkanı Fatih Karahan, TCMB İdare Merkezinde düzenlenen 2024’ün Dördüncü Çeyrek Enflasyon Raporu bilgilendirme toplantısında enflasyonun durumunu, enflasyona ilişkin öngörüleri, küresel ekonomik ve enflasyona dair gelişmeleri, para politikası stratejilerini ve aldıkları kararların finansal piyasalardaki etkilerini değerlendirdi. Karahan, iç talebin yavaşlamaya devam ederek enflasyondaki düşüşü destekleyici seviyelere geldiğini değerlendirdiklerini belirtti. Yavaşlamanın da etkisiyle cari işlemler açığında düşüşün sürdüğünü kaydeden Karahan, “Enflasyonun ana eğilimi öngördüğümüzden yavaş olsa da iyileşiyor. Para politikasındaki sıkı duruşumuzu, dezenflasyonun devamını sağlayacak şekilde sürdüreceğiz” açıklamasında bulundu.



“Küresel ölçekte ılımlı büyüme, merkez bankalarının parasal sıkılığı azaltabileceklerine işaret ediyor”


Karahan, küresel büyüme görünümünde önceki rapor dönemine paralel olarak kademeli toparlanma öngörüsünün korunduğunu belirtti. Aşağı yönlü risklerin daha fazla ağırlık kazandığını gözlemlediklerine işaret eden Karahan, “İmalat sanayi ve hizmetler sektörü arasında önceki rapor döneminde gözlenen farklılaşma da sürmekte. Öncü göstergeler ise, özellikle imalat sanayiinde aşağı yönlü risklerin bir miktar arttığına işaret ediyor. Küresel talep görünümü, jeopolitik riskler ve arz yönlü faktörler, emtia fiyatları üzerinde belirleyici olmaya devam ediyor. Enerji dışı emtia fiyatlarında son dönemde genele yayılan artışlar görülürken, jeopolitik gelişmeler özellikle enerji fiyatlarındaki oynaklığı artırdı. Enflasyon görünümüne bağlı olarak gelişmiş ülke merkez bankaları faiz indirim süreçlerine başladı. FED ilk faiz indirimini eylül ayında yaptı. Gelişmekte olan ülkelerde ise daha önceden başlayan faiz indirim sürecine yeni merkez bankalarının da dahil olduğunu görüyoruz. Küresel ölçekte ılımlı büyüme ve enflasyon görünümü, merkez bankalarının önümüzdeki dönemde de parasal sıkılığı azaltabileceklerine işaret ediyor” ifadelerini kullandı.



“Üçüncü çeyreğe ilişkin mevcut veriler, yurt içi talepte ılımlı seyrin devam ettiğini gösteriyor”


Merkez Bankası’nın yurt içi makroekonomik gelişmelere ilişkin tespitlerini paylaşan Karahan, “Yılın ikinci çeyreğinde yurt içi talebin yıllık büyümeye katkısı belirgin olarak azalırken, net ihracatın büyümeye pozitif katkısı sürdü. Bu dönemde yurt içi talep büyümeye 1,2 puan katkı verirken, net ihracatın katkısı 1,3 puan olarak gerçekleşti. Böylelikle büyümedeki talep kompozisyonu daha dengeli bir görünüm sergiledi. Üçüncü çeyreğe ilişkin mevcut veriler, yurt içi talepte ılımlı seyrin devam ettiğini gösteriyor. Bu dönemde perakende ve ticaret satış hacim endeksleri, bir önceki çeyreğe kıyasla bir miktar arttı. Bununla birlikte perakende satış hacim endeksine daha detaylı baktığımızda, altın hariç olarak artışın daha ılımlı olduğunu görüyoruz” diye konuştu.


Talep koşullarının enflasyondaki düşüşü destekleyici seviyelere yaklaştığını aktaran Karahan, göstergelerin üçüncü çeyrekteki çıktı açığının gerilediğini gösterdiğini ve bu gerilemenin yılın son çeyreğinde de devam edeceğini ifade etti. İç talepteki dengelenmeyle uyumlu olarak dış ticaret dengesindeki iyileşmenin devam ettiğini vurgulayan Karahan, ikinci çeyrekte cari açığın milli gelire oranının yüzde 1,7 seviyesine gerilediğini ve üçüncü çeyrekte ise birikimli cari açığın azalmaya devam edeceğini tahmin ettiklerini açıkladı.



“Temel mal enflasyonu düşük seyrini koruyarak, ana eğilimdeki söz konusu yavaşlamayı sürüklüyor”


Tüketici enflasyonunun ekim ayında yüzde 48,6 oranına gerileyerek, mayıs ayındaki tepe noktasına kıyasla önemli miktarda düştüğünü aktaran Karahan, “TCMB bünyesinde takip ettiğimiz göstergeleri bir bütün olarak incelediğimizde, ekim ayında enflasyonun ana eğilimindeki düşüşün sürdüğünü görüyoruz. Temel mal enflasyonu düşük seyrini koruyarak, ana eğilimdeki söz konusu yavaşlamayı sürüklüyor. Hizmet enflasyonundaki iyileşme ise öngörülerimizden daha yavaş gerçekleşiyor. Burada kira dışındaki kısımda daha belirgin olmak üzere kademeli bir iyileşme izliyoruz. Ekim ayında ise talebe duyarlı bazı hizmet kalemlerinde ılımlı bir seyir gözledik. Bu görünümün süreceğini değerlendiriyoruz. Gıda tarafında ise üçüncü çeyrekteki iyileşen görünüm, ekim ayında işlenmemiş gıda fiyatları kaynaklı olarak sekteye uğradı. Bu dönemde para politikasının görece etki alanı dışında olan taze meyve ve sebze grubunda yüksek fiyat artışı gözledik. Diğer taraftan taze meyve ve sebze dışındaki gıda enflasyonu daha düşük seyretti” şeklinde konuştu.



“Kiralarda yüksek fiyat artışı, sözleşme yenileme oranının üçüncü çeyrekte yükselmesinin etkisiyle sürdü”


Hizmet fiyatları dinamiklerine kira ve kira dışı şeklinde bakmanın daha sağlıklı olduğunu söyleyen Karahan, şu ifadelere yer verdi:


“Kiralar; deprem, kentsel dönüşüm, kira artış sınırlaması gibi nedenlerle diğer hizmet kalemlerinden ayrı ele alınması gereken, yapısal boyutu da olan bir husus. Nitekim kiralarda yüksek fiyat artışı, sözleşme yenileme oranının üçüncü çeyrekte yükselmesinin de etkisiyle geçtiğimiz çeyrekte de sürdü. Sağdaki grafikten takip edebileceğiniz üzere gerek PÖS verilerinden, gerekse konut değerleme raporlarından elde edilen kira artış oranlarının TÜFE yıllık kira enflasyonunun altında kaldığı ve gerilediği görülüyor. Kira sözleşmelerinde kullanılan referans oranlarının düşüşü, son çeyrekte aylık kira enflasyonunun yavaşlayacağına işaret ediyor. Bu konudaki kutu çalışmamıza bakmanızı tavsiye ediyoruz. Kira enflasyonundaki ataletin öngörülerimizden yüksek olduğunu değerlendirmekle beraber, kira hariç hizmetlerin daha belirgin yavaşladığını görüyoruz.”


Mevduat faizlerinde politika faizi, makroihtiyati politikalar ve piyasadaki likiditenin yanı sıra enflasyonun ve kur beklentilerin de belirleyici olduğunu kaydeden Karahan, para politikası duruşlarının ve makroihtiyati çerçevelerinin mevduat faizlerini, Türk lirasına geçişi ve tasarrufları destekleyecek seviyelerde kalmasını sağlayacağını belirtti.



“2024 ve 2025 yıl sonu enflasyon tahminlerimizi sırasıyla yüzde 44 ve yüzde 21 olarak yukarı yönlü güncelledik”


Orta vadeli tahminlerini de paylaşan Karahan, enflasyon görünümünde belirgin ve kalıcı bir iyileşme sağlanana kadar para politikasındaki sıkı duruşu sürdürmeyi esas aldıklarını söyledi. Ekonomi politikalarındaki eşgüdümün de artarak devam edeceğini tahminlerine yansıttıklarını kaydeden Karahan, “Bu çerçevede 2024 ve 2025 yıl sonu enflasyon tahminlerimizi sırasıyla yüzde 44 ve yüzde 21 olarak yukarı yönlü güncelledik. Enflasyonun 2026 yıl sonunda yüzde 12’ye gerileyeceğini öngörüyoruz. Orta vadede ise enflasyonun yüzde 5’te istikrar kazanmasını hedefliyoruz. Tahmin aralıklarının alt ve üst noktaları da 2024 yılı için yüzde 42 ve 46, 2025 yılı için yüzde 16 ve 26, 2026 yılı için ise yüzde 6 ve 18’e tekabül etmektedir” diye konuştu.



“Yıllık enflasyonun önümüzdeki dönemde istikrarlı olarak gerileyeceğini öngörüyoruz”


Para politikasındaki kararlı duruşlarının yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerindeki düzelme vasıtasıyla aylık enflasyonun ana eğilimini düşürmeye devam edeceğini de söyleyen Karahan, “Para politikasındaki temkinli duruşun sürdürülmesiyle yıllık enflasyonun önümüzdeki dönemde istikrarlı olarak gerileyeceğini öngörüyoruz. Bu süreçte finansal koşullardaki sıkılıkla beraber talep koşulları enflasyondaki düşüşe desteğini sürdürecek” dedi.


Toplantı, Karahan’ın Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Başkan Yardımcıları Osman Cevdet Akçay ve Hatice Karahan ile birlikte basın mensubu ve ekonomistlerin sorularını yanıtladığı bölümle devam etti.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya MHP Genel Başkan Yardımcısı Yıldız: "Bize kalırsa milletvekilliği dokunulmazlığında makul esas, kürsü dokunulmazlığıdır" Milletvekilliği dokunulmazlığı hususunda terör örgütü üyeliği ya da propagandası yapan, bir eylemden ceza almış ancak milletvekilliğine devam ederek dokunulmazlık kazananlar yönünde birçok soruyla karşılaştığını aktaran MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, "Biz dokunulmazlığı da milletimizin beklediği sınırlara çekmek zorundayız. Bize kalırsa milletvekilliği dokunulmazlığında makul esas, kürsü dokunulmazlığıdır” dedi. "Bir ve Birlikte Hilal’e Doğru Türkiye Toplantıları" çerçevesinde MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız’ın Sakarya’ya geldi. Serdivan Belediyesi Kültür ve Kongre Salonu’nda Düzce ve Bolu teşkilatlarının katılımıyla gerçekleşen toplantı, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Toplantıda konuşan MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, Cumhur İttifakı’nın sadece seçim için değil ülkeye iç ve dış kaynaklı kötü tutumlar karşısında milli ve ahlaki bir duruş olduğunu ifade etti. Yıldız, “Biz Cumhur İttifakı olarak özellikle seçim kanununda önemli değişikler yaptık. 40 yıldır devam eden bir barajı yüzde 7’ye düşürdük. Büyük haksızlıklara sebep olan artık oy uygulamasına son verdik. Her seçimden sonra bir tartışma başlıyor. Örgütler, yasa dışı silahlı terör örgütü özellikle milletvekilliği seçimlerinde kendince kendine hizmet etmiş eski militanlarını ceza almış olsa bile aday gösteriyor bazı yerlerde ve kesinleşmiş mahkeme kararı olmadığı için YSK adaylık karşısında aday olamaz diye herhangi bir direnç gösteremiyor. Bundan faydalanan örgütler, gerek belediyelerde gerek milletvekili seçimlerinde daha sonradan aldıkları cezalar kesin hüküm haline geldiklerinde elbette milletvekili sıfatını ve belediye başkanlığını kaybediyor ve bu seferde kıyameti koparıyorlar. “Efendim gözünüz neredeydi?, Bunu aday yapmasaydınız?” gibi tartışmalar çıkıyor. Bu tartışmaları bitirmek için öncelikle yapacağımız şey; biz bunu MHP olarak teklif edeceğiz ve bu hususlarda yeni kriterler getireceğiz” dedi. “Milletvekilliği dokunulmazlığında makul esas, kürsü dokunulmazlığıdır” Milletvekilliği dokunulmazlığı hususunda terör örgütü üyeliği yada propagandası yapan, bir eylemden ceza almış ancak milletvekilliğine devam ederek dokunulmazlık kazananlar yönünde birçok soruyla karşılaştığını aktaran Yıldız, “Biz dokunulmazlığı da milletimizin beklediği sınırlara çekmek zorundayız. Bize kalırsa milletvekilliği dokunulmazlığında makul esas, kürsü dokunulmazlığıdır” diye konuştu. “Hakaretsiz, tertemiz bir sosyal medya alanı oluşturmak zorundayız” Sosyal medya hususuna ilişkin konuşan Yıldız, “Her birimiz çocuklarımız dahil sosyal medyayı kullanıyor. Hakaretler, tehditler almış başını gidiyor ve biz bu hususta bir düzenleme yaptık. Ancak görüldüğü kadarıyla düzenlemeyi yaparken de malum çevreler kıyameti kopardı. ’Basına sansür geliyor, muhaliflerin sözü kısılacak’ gibi ipe sapa kalmaz, gerçeklerle alakası olmaya şeyler söylendi. İnşallah bu düzenlemeyi tekrardan ele alıp gerçekten ifade hürriyetinin önüne geçmeyen, insanların özel hayatını sıkıntıya sokmayan, hakaretsiz, tertemiz bir sosyal medya alanı oluşturmak zorundayız. Bu hususta da çalışmalarımız devam ediyor” şeklinde konuştu.
Elazığ Milli Savunma Bakan Yardımcısı Şuay Alpay, İsrail’in bölgeyi tehdit ettiğine dikkat çekti Elazığ’ın bölgesel, ulusal ve uluslararası geleceğini inşa etmek için gerekli tedbirlerin alınması amacı ile gerçekleştirilen Elazığ’ın Gelecek Tasavvuru Uluslararası Kongresi altı farklı salonda yapılan sunumlarla devam ediyor. Kongreye katılan Milli Savunma Bakan Yardımcısı Şuay Alpay, burada yaptığı açıklamada, "Biz bugün burada Elazığ için gelecek tasavvurunu uluslararası bir kongre ile konuşurken buna ev sahipliği yaparken maalesef dünyanın birçok yerinde, bölgemiz başta olmak üzere bölge giderek dünyanın geneli İsrail gibi terörist varlıklarla birlikte bir cehenneme doğru sürükleniyor. Bir ateş çemberinin içerisinde sürüklenip gidiyoruz" dedi. Elazığ’ın Gelecek Tasavvuru Uluslararası Kongresi, Ahmet Tevfik Ozan Fuar ve Kongre Merkezinde yoğun katılımla tamamlandı. Altı farklı salonda gerçekleştirilen oturum ve panellerde, Elazığ’ın bölgesel, ulusal ve uluslararası geleceğine dair önemli konular ele alındı. Kongrenin ikinci gününde ise “Geçmişten Geleceğe Din Tasavvuru” teması işlendi. Fırat Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Veysel Özdemir’in moderatörlüğünde düzenlenen panele, Milli Savunma Bakan Yardımcısı Şuay Alpay, İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Aktaş, Elazığ Valisi Numan Hatipoğlu, Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları, eski Devlet Bakanı Prof. Dr. Mehmet Aydın, eski Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Süleyman Ateş ve eski Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Fikret Karaman ve birçok protokol üyesi ile vatandaşlar katıldı. Panelistler, dinin toplumsal etkisi ve gelecekteki rolüne dair önemli değerlendirmelerde bulundu Kongrenin Türkiye Yüzyılı için önemli olduğuna dikkat çeken Milli Savunma Bakan Yardımcısı Şuay Alpay, "Kamu ve sivil toplum iş birliğinin en güzel modellerinden biri. Birlikte iş yapmak, birlikte bir arayış içerisinde olmak ve birlikte bir gelecek tasavvuru içerisinde olmak, bu faaliyeti icra edebilmek, böyle güzide bir ekip çalışmasının ortaya koyacağı hayırlı sonuçlarla birlikte hayırlı amaca ulaşacaktır. O sebeple de buraya ayrıca bir değer atfettiğimi de ifade etmek istiyorum. Burada yeniden aranızda bu şehrin bir evladı olarak bulunmaktan duyduğum memnuniyeti ifade ediyorum. Türkiye Yüzyılı sadece bir zaman dilimi değildir, Türkiye Yüzyılı bağımsızlık ruhumuzun ve millet olarak büyük ve güçlü Türkiye hedefi ve yaklaşımları içerisinde umuda doğru yaptığımız yolculuğumuzun adıdır. Türkiye Yüzyılı, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, onun büyük katkılarıyla ve başlattığı projeler ile birlikte yerli ve milli sanayi ve hamleleri, savunma sanayileri teknolojileri, bilim, teknik ve teknolojik yöntemlerin artırılması ve bu kazanımlarla birlikte dünyanın her tarafına uzattığımız barış ve dostluk eli ile birlikte bir medeniyet tahkim hamlesi ve mücadelesi ve aynı zamanda da ortak değerlerimizi daha fazla güçlendirmek, insanlık adına daha fazla doğru mesajların verilmesi adına umuda başlayan bir yolculuğun adıdır. Biz bugün burada Elazığ için gelecek tasavvurunu uluslararası bir kongre ile konuşurken buna ev sahipliği yaparken maalesef dünyanın birçok yerinde, bölgemiz başta olmak üzere bölge giderek dünyanın geneli İsrail gibi terörist varlıklarla birlikte bir cehenneme doğru sürükleniyor. Bir ateş çemberinin içerisinde sürüklenip gidiyoruz. Şunu ifade etmem ve paylaşmam gerekir ki, hiçbir gelecek tasavvurunun oluşturduğu vizyon, barıştan, adaletten, erdemden, cesaretten, liyakatten bağımsız soykırımı, zulmü, işgali, haksızlığı ve kan dökmeyi içinde barındırmaz” dedi. Elazığ’ın iyi bir noktada olduğunu ve daha ileriye taşınması için çalışmalara devam edeceklerini ifade eden İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Aktaş, "Şehrimizin aldığı kamu yatırımı itibariyle çok çok daha iyi bir noktada olduğumuzu ben şahsen ifade etmek istiyorum ve buna inanıyorum. Özellikle eğitim altyapımız, sağlık altyapımız, ulaşım altyapımız, kentleşmemiz. Hele hele 2020 ve 2023’te yaşadığımız depremlerden sonra şehir yağı stokumuzun çok hızlıca yenilenmesiyle birlikte belki de Türkiye’nin en dirençli şehri noktasına gelmiş bulunuyoruz. Bu noktada şehrimizin çok çok daha iyi bir konumda olduğunu ben ifade etmek istiyorum. Şüphesiz bunu yeterli göremeyeceğiz. Daha iyisi için el birliğiyle mücadeleye devam edeceğiz. Bu noktada biz Elazığlılar olarak cumhurbaşkanımıza şehrimize kazandırdığı sayısız yatırımlar için hele hele depremlerden sonra şehrimizi sahiplenmeleri ve şehrimizin tekrardan imarı noktasında verdikleri destekten dolayı bütün Elazığlılar olarak büyük bir teşekkür borcumuzun olduğunu özellikle ifade etmek istiyorum ve bir Elazığlı olarak kendisine şükranlarımı arz ediyorum bu vesileyle” diye konuştu. Türkiye’nin bölge için önemli ve stratejik bir konumda olduğunu belirten Elazığ Valisi Numan Hatipoğlu, “Dünyanın en önemli kriz bölgeleri Orta Doğu, Balkanlar, Kafkaslar. Bu kriz bölgelerinin tam ortasında bir barış ve istikrar adası. Geçmişiyle birlikte bu kriz bölgelerinde uzun süreli barışın yaşandığı tek nizamın kurulduğu bir medeniyetiz. Bugün geldiğimiz noktada yine bu kriz merkezlerinin tamamının yine aynı zamanda Türkiye’nin soluğuna ihtiyacının olduğunu bir kez daha görüyoruz. Orta Doğu ateş çemberine dönmüş durumda. Sadece Orta Doğu değil İslam dünyasının neredeyse tamamı cehalet de dahil olmak üzere kanla yoğruluyor. Bunda dış faktörler olduğu kadar veya dışarıdan dış mihraklar diyoruz. Ama zannediyorum oturup üzerinde özeleştiri yapmamız gereken çok önemli hususlar var” şeklinde konuştu. Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğlu ise, "Türkiye Yüzyılı’nda mührünü vuran şehirler arasında yerimizi şehir olarak alacağız. Elazığ’ın geleceğine dair sunacağınız değerli katkılardan dolayı her birinize ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum. Düşünce ve bilim şöleni niteliğindeki kongremizin şehrimiz adına ilham verici olmasını temenni ediyorum. Bir kez daha katılımınızdan dolayı ve katkılarınızdan dolayı her birinize şükranlarımızı sunuyor, her birinize ayrı ayrı saygı ve muhabbetlerimizi sunuyorum” dedi.
Kocaeli Özel gereksinimli bireylere özel beslenme semineri Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, engelli bireylere “Özel Gereksinimli Bireyler ve Beslenme” konulu eğitim semineri düzenlendi. Beslenme uzmanı tarafından verilen seminerde engelli bireylerin beslenme sorunları ve beslenmede nelere dikkat edilmesi gerektiği konusu ele alındı. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Darıca Belediyesi ve STK’lar iş birliğinde planlanan ‘’Özel Gereksinimli Bireyler ve Beslenme’’ eğitim semineri Darıca Adnan Menderes Kültür Merkezinde düzenlendi. Büyükşehir Belediyesi Sağlık ve Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Şube Müdürlüğü’ne bağlı uzman diyetisyen tarafından çok kapsamlı olarak hazırlanan seminer engelli ebeveynleri için de yol gösterici oldu. Seminerde engelli bireylerin engel durumlarına göre beslenme alışkanlıkları oluşturulması gerektiği vurgusu yapıldı. Hangi rahatsızlık alanında hangi diyet programlarının kullanılması gerektiği anlatıldı. Diyetleri tedavi yöntemleri konu başlıkları olarak Fenilketonüri (PKU) ve beslenme tedavisi, Down Sendromu ve beslenme tedavisi, Otizm Spektrum Bozukluğu ve beslenme tedavisi, Nörolojik Reterdasyonlar için Zihinsel Reterdasyon ve beslenme tedavisi, bedensel gereksinimli bireylerde obezitede tedavi edici diyet programları anlatıldı. Ayrıca Otizm Spektrum bozukluğu olan hastalara beslenme alışkanlığı olarak; glutensiz kazeinsiz diyet, feingold diyet, ketojenik diyet, düşük okzalat diyet, GAPS diyet önerildi. Uzman diyetisyen tarafından beslenmenin önemine dikkat çekilerek Fenilketonüri (PKU) rahatsızlığı olan bazı bireylerde bireyin sindirdiği gıdanın kana emiliminde veya metabolizmasında sorun yaşanıldığı belirtildi. Bu tip durumlarda ise; sindirim organlarımızın sağlıklı ve sorunsuz çalışmasına odaklanılması gerektiği, bireyin tanısına ve alerjik yanıtına özgü beslenme tedavisi oluşturulması önerisinde bulunuldu. Bağırsaklarda bulunan yararlı bakterilerin sayısını artırmak için glütenden uzak durması, kazeine ve laktoza alerjisi yoksa süt, yoğurt tüketilmesi gerektiği önerildi. Tedavi yöntemlerinin bir beslenme uzmanı, uzman hekim, aile ve birey ile birlikte planlanmasının önemi vurgulandı. Darıca’da yaşayan ve bedensel engeli bulunan Nejla Uğur beslenme eğitimiyle ilgili, ‘’Dengeli beslenme konusunda eksiklerimin olduğunu fark ettim. Eğitim çok faydalıydı, dengeli beslenme konusunda epey bilgi edindim. Engellileri bu konuda bilgilendirdikleri için bize değer ve kıymet verdikleri için teşekkür ediyorum. Beslenme konusunda bilmediklerimiz varmış. Tabi eksiklerimiz çok, bu eğitimlerin devamını diliyorum.’’ diyerek eğitimin faydalı olduğunu ifade etti. Epilepsi Yaşam Derneği Kocaeli Başkan Yardımcısı Nejla Yaşar “Bugün derneğimizin de içinde bulunduğu çok güzel bir program gerçekleştirdik. Özel gereksinimli çocuklarımız için sağlıklı beslenmeyle ilgili çok güzel bilgiler edindik. Otizim, Epilepsi ve Serebral Palsi gibi rahatsızlığı olan özel gereksinimli bireylerimize beslenme konusunda eğitim verildi” diyerek. Bunun gibi eğitimlerin geleceğinin müjdesini verdi. Seminere Darıca Belediyesi Başkan Yardımcısı Selma Gülenc, Darıca Belediyesi Başkan Yardımcısı Nurdoğan Yılmaz, Darıca Kent Konseyi Başkanı Orhan Pala, AK Parti Darıca Kadın Kolları Başkanı Sevgi Takan, Darıca BBP İlçe Başkanı Memet Yılmaz, Darıca Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürü Hüseyin Candemir, Darıca Milli Eğitim Müdürü Epilepsi Yaşam Derneği Kocaeli Temsilcisi ve Darıca Kent Konseyi Engelsiz Meclis Başkanı Ersin Başaran, Darıca Bir Umut Engelliler Dernek Başkanı Melek Arıkan ve engelli bireyler ile aileleri katıldı.
Elazığ Elazığ’da 5. Kitap Fuarı kapılarını ziyaretçilere açtı Elazığ Belediyesinin bu yıl 5’incisini düzenlediği kitap fuarı açılışı, yoğun katılımla gerçekleştirildi. Elazığ Belediyesi tarafından düzenlenen 5. Kitap Fuarı, Ahmet Tevfik Ozan Fuar ve Kongre Merkezinde düzenlenen açılış programıyla kapılarını okuyuculara açtı. Fuarda, 70’i ulusal yayın evi olmak üzere çok sayıda stant kuruldu. Birçok yazarın da 9 gün boyunca imza günü düzenleyeceği Kitap Fuarına ilk günden ziyaretçiler akın etti. Fuar açılış törenine, Milli Savunma Bakan Yardımcısı Şuay Alpay, İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Aktaş, Elazığ Valisi Numan Hatipoğlu, Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları ve birçok protokol üyesi ve vatandaşlar katıldı. Açılışta konuşan Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları, ’’Elazığ Belediyesi olarak 5’incisini gerçekleştirmiş olduğumuz kitap fuarımızın açılışını bugün coşkulu bir şekilde gerçekleştirdik. Elazığ’ımızın göz bebeği olan bu mekanda Ahmet Tevfik Ozan Fuar ve Kongre Merkezi’mizin bir tarafında Elazığ’ın gelecek tasavvuru adı altında ulusal bir kongre düzenliyoruz. Yaklaşık 290 bildirinin olduğu bir çok bilim adamının kongreye katkı sağladığı kongreni açılışını gerçekleştirdik. Yine fuar ve kongre merkezinin bir tarafında da hemşehrilerimizin uzun yıllardır her yıl hasretle beklemiş olduğu kitap fuarının açılışını gerçekleştirdik” dedi.
Gaziantep İstasyon Gaziantep’in açılışı yapıldı Gaziantep’in sürdürülebilir kalkınmasını desteklemek, dijital dönüşüm süreçlerine liderlik etmek ve güçlü bir girişimcilik ekosistemi oluşturmak amacıyla hayata geçirilen İstasyon Gaziantep’in açılışı kurdele kesimiyle yapıldı. Gaziantep Ticaret Odası, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ve Habitat Derneği iş birliğiyle kurulan ve sürdürülebilir kalkınmayı desteklemeyi, dijital dönüşüm süreçlerine liderlik etmeyi ve güçlü bir girişimcilik ekosistemi oluşturmayı amaçlayan İstasyon Gaziantep’in açılışı törenle yapıldı. Törene Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Gaziantep Valisi Kemal Çeber, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Gaziantep Ticaret Odası Başkanı Tuncay Yıldırım, milletvekilleri, iş insanları, kent protokolü ve vatandaşlar katıldı. "Gençlerimizin geleceğe umutla bakmasını sağlayacak değerli bir merkezin açılışını yapıyoruz" Gaziantep Ticaret Odası Başkanı Tuncay Yıldırım, "Bugün burada gençlerimizin geleceği umutla bakmasını sağlayacak şehrimizin yenilik potansiyelini açığa çıkaracak çok değerli bir merkezin açılışını yapıyoruz. İstasyon Gaziantep şehrimizin dijital dönüşümünde öncü rol üstlenmesinin yanı sıra güçlü bir girişimcilik ekosistemi kurmasını ulusal ve uluslararası alanında rekabet gücünü arttırmasını hedefleyen bir merkez. İşbirliği ruhuyla hareket ederek bu merkezin şehrimize kazandırılmasında bize yol arkadaşlığı yapan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ne, Büyükşehir Belediyesine, Habitat Derneğine ve Gaziantep Genç Girişimler Kurulumuza teşekkür ediyorum" dedi. "Gaziantep’imize istasyon Gaziantep’in hayırlı olmasını diliyorum" İstasyon Gaziantep ile ilgili bilgi veren ve hayırlı olmasını dileyen Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, "İstasyon bildiğimiz istasyon demek. Buraya gelecek duracak öğrenecek ve yoluna devam edip gidecek ve büyüyecek. Bütün mesele bu. Böyle bir tesisin hayata geçmesine katkı sunan herkese teşekkür ediyorum. Bu vizyondan dolayı herkese teşekkür ediyorum. Burada dijitalleşme, dijitalleşme deyince aklımıza her şey gelebiliyor ama dijitalleşme ürünleri artık kapı kapı satmak değil ürünleri dijital pazarlarda dünyaya ulaştırmaktır. Bu bunun için müthiş bir fırsat. Bunların hepsinin üretildiği ve girişimcilerin bir araya geldiği bu ekosistemin olduğu bir yer. Gaziantep’imize istasyon Gaziantep’in hayırlı olmasını diliyorum" ifadelerini kullandı. "İstasyon Gaziantep teori ile pratiği birleştiriyor" Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin de, "İstasyon Gaziantep teori ile pratiği birleştiriyor. İstasyon durak anlamına durmak anlamına gelir. Durup ilerlemek anlamına gelir. İstasyon burada kümeleştiriyor, durduruyor ve ilerletiyor. Bu merkezin hayata geçmesinde emeği olan herkese özellikle meta’ya habitata teşekkür ediyorum. Bu merkez sayesinde daha hızlı bir şekilde girişimciliğimizi çoğaltacağız" şeklinde konuştu. Gaziantep Valisi Kemal Çeber ise İstasyon Gaziantep’in gençleri daha donanımlı hale getirerek geliştireceğini ifade ederek, "Burası bir durak istasyon durak demek. Girişimciler buraya 1. ve 2. viteste gelecek ve burada duracak. Burada gerekli ikmalini yaptıktan sonra öyle bir gerilecek ki buradan giderken 5., 6. viteste gidecek. İstasyon gençlerimize bunu yapacak. Bu anlamda Gaziantep ile İstasyon Gaziantep birbirine çok uyuyor. İki tane buluşması gerekeni biz burada buluşturmuşuz. Çok önemli hizmetlere ve faydalara burası vesile olacak" diye konuştu. Konuşmaların ardından günün önemine dair hediye takdimi yapılarak kurdele kesiminin ardından İstasyon Gaziantep’in açılışı yapıldı.