ÇEVRE - 14 Aralık 2025 Pazar 14:46

Tarım ve ekonomiye can suyu: Bayburt ve Gümüşhane’ye yeni yatırımlar

A
A
A
Tarım ve ekonomiye can suyu: Bayburt ve Gümüşhane’ye yeni yatırımlar

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, tarım ve ekonomiye katkı sağlayacak Bayburt ve Gümüşhane’ye yeni yatırımlar olacağını duyurdu.


Bakan Yumaklı, sosyal medya hesabından Bayburt ve Gümüşhane illeri için müjdelerde bulundu.



"Bayburt’a müjde"


Bakan Yumaklı, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:


"Bayburt’a müjde. Yelpınar Göleti’nde su tutuldu. 377 milyon lira yatırımla şehrimize kazandıracağımız gölet, 9 bin 900 dekar tarım arazisine can suyu olurken, ülke ekonomisine yıllık 85 milyon lira katkı sağlayacak. Hayırlı, uğurlu olsun."


"Bir müjdemiz de Gümüşhane’ye"


Aynı zamanda Gümüşhane’ye de müjde olduğunu belirten Yumaklı, "Ünlüpınar Barajı’nda su tutuldu. 373 milyon lira maliyetle hayata geçireceğimiz Baraj, 10 bin 930 dekar araziyi modern sulama sistemlerine kavuştururken, ekonomimize yıllık 93 milyon lira katkı sağlayacak. Hayırlı, bereketli olsun."



Tarım ve ekonomiye can suyu: Bayburt ve Gümüşhane’ye yeni yatırımlar

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır DİSİDER Başkanı Akbaş, 2025’i değerlendirip 2026 beklentilerini açıkladı Diyarbakır Sanayici ve İş İnsanları Derneği (DİSİDER) Yönetim Kurulu Başkanı Şeyhmus Akbaş, 2026 hedefleriyle ilgili "Bugün Diyarbakır iş dünyası, geçmiş yıllarla kıyaslanamayacak ölçüde güçlü, umutlu ve dinamiktir. DİSİDER olarak bu gelişimin öncü aktörlerinden biri olmaktan büyük bir gurur duyuyoruz. Diyarbakır’ın geleceğine, yatırıma, üretime, istihdama ve birlikte büyümeye inanıyoruz" dedi. DİSİDER Yönetim Kurulu Başkanı Akbaş, düzenlediği basın toplantısında 2025 yılını değerlendirirken, 2026 yılı için hükümetten ve yerel yönetimlerden beklentilerini sıraladı. 2025 yılının, ülke açısından zorlukların yanı sıra önemli fırsatları da içinde barındıran bir dönem olduğunu aktaran Akbaş, "Özellikle ülkemizin yakıcı sorunu olan, terörün tamamen sona ermesi, PKK’nın silah bırakma sürecinin tamamlanması ve örgütün kendini feshetmesi, bölgemiz için tarihi bir dönüm noktasıdır. Bu gelişme, iş dünyamızın motivasyonunu artırmış, yatırım iştahını güçlendirmiş ve toplumsal huzur ikliminin önünü açmıştır. Ekonomik açıdan bakıldığında; daralan ticaret hacmi ve finansmana erişimde yaşanan sıkıntılara rağmen, dövizin, yüksek enflasyonun kontrol altına alınmaya başlanması ve uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarından gelen olumlu sinyaller, iş dünyamız adına umut verici gelişmeler olmuştur" dedi. 2026 yılı için hükümetten beklentilerini sıralayan Akbaş, şu ifadeleri kullandı: "Terörsüz Türkiye sürecinin kalıcı şekilde tamamlanması ve toplumsal barışın güçlendirilmesi, girişimci, üretici ve sanayicilerimizin düşük faizli finansmana daha kolay erişebilmesi, ihracat yapan firmalara yönelik desteklerin artırılması, üretim ve turizm alanlarında yeni ve avantajlı teşvik paketlerinin hayata geçirilmesi, vergi, SGK ve elektrik borç faizlerinin silinmesi veya çok düşük faizlerle yeniden yapılandırılması, yatırım ortamının güçlendirilmesi, hukuk güvenliğinin artırılması ve sürdürülebilir büyüme için yeni bir anayasanın hayata geçirilmesi, kentsel dönüşüm ve konut projeleri için uzun vadeli, düşük faizli finansman imkânlarının sağlanması, Mersin-Diyarbakır demiryolu hattının yapılması, ilimizin çevre yollarının tamamlanması ve altyapı yatırımlarının artırılması, ülkemiz, bölgemiz ve ilimiz açısından kritik öneme sahiptir." Yerel yönetimlerle ilgili değerlendirme ve beklentilerini sıralayan Akbaş, şunları söyledi: "2025 yılı itibarıyla, kamuoyunun yerel yönetimlerden beklentileri, henüz istenilen seviyeye ulaşmamış olsa da Diyarbakır Büyükşehir ve ilçe belediyeleri, önceki dönemlerin gerilimli atmosferine kıyasla daha sakin, çatışmadan uzak ve hizmet odaklı bir yönetim çizgisi sergilemektedir. Bu yaklaşım, toplumsal huzur ve kent yönetimi açısından, iş dünyası olarak kıymetli ve önemli görüyoruz. Kimlik üzerinden ayrıştırmayan, insanı merkeze alan, şeffaf ve kapsayıcı bir yönetim anlayışının güçlendirilmesi, merkezi yönetimle daha etkin ve yapıcı bir diyalog kurulması, hizmet kalitesinin artırılması, dijital dönüşüm ve akıllı hizmetler standartlarda sunulması, yerel ekonomiyi canlandıran, üretim ve istihdam odaklı belediyecilik modellerinin hayata geçirilmesi, sürdürülebilir, planlı, yerinde ve adil kentleşme politikalarının uygulanması, gastronomi, kültür ve inanç turizmini daha fazla ön plana çıkartılarak, güçlü bir şehir markası stratejisinin oluşturulması, şehir içi ulaşımda yaşanan sıkışıklığa kalıcı ve bütüncül çözümler üretilmesi. Bu başlıklar, Diyarbakır’ın sosyal, ekonomik ve mekânsal gelişimi açısından büyük önem taşımaktadır." Son olarak DİSİDER’in 2026 hedeflerini dile getiren Akbaş, "Daha güçlü üretim, daha yaygın istihdam, daha yenilikçi girişimcilik, kadınlar ve gençlere yönelik daha kapsayıcı projeler, Dicle Üniversitesi, ilgili kamu ve özel kurumlarla daha etkin iş birliklerinin geliştirilmesi. Bugün Diyarbakır iş dünyası, geçmiş yıllarla kıyaslanamayacak ölçüde güçlü, umutlu ve dinamiktir. DİSİDER olarak bu gelişimin öncü aktörlerinden biri olmaktan büyük bir gurur duyuyoruz. Diyarbakır’ın geleceğine, yatırıma, üretime, istihdama ve birlikte büyümeye inanıyoruz" diye konuştu.
Gaziantep Prof. Dr. Koruk, endoskopi ve kolonoskopi ilgili bilgi verdi Medical Point Gaziantep Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü’nden Prof. Dr. Mehmet Koruk, gastroskopi ( mide endoskopisi ) ve kolonoskopi işlemlerine yönelik toplumda oluşan yanlış algılara dikkat çekti. Medical Point Gaziantep Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü’nden Prof. Dr. Mehmet Koruk, gastroskopi ve kolonoskopinin erken tanı açısından kritik öneme sahip olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Koruk, güncel uygulamalarda işlemlerin sedasyon (uyutarak) altında gerçekleştirildiğini ve hastaların genellikle işlem sırasında ağrı hissetmediğini söyledi. Prof. Dr. Mehmet Koruk, "Sindirim sistemi hastalıklarının tanı ve takibinde önemli yer tutan gastroskopi ve kolonoskopi işlemleri, kamuoyunda çoğu zaman ağrılı ve zor uygulamalar olarak algılanıyor. Oysa uzmanlar, bu işlemlerin günümüzde güvenli, kısa süreli ve hasta konforu gözetilerek uygulandığını belirtiyor" dedi. Gastroskopi yemek borusu, mide ve onikiparmak bağırsağı hastalıklarının tanısında kullanıldığını belirten Prof. Dr. Koruk, kolonoskopinin ise kalın bağırsak ve terminal ince barsak hastalıklarının değerlendirilmesinde temel tanı yöntemlerinden biri olduğunu kaydetti. Özellikle kolon kanserinin erken evrede tespit edilmesinde kolonoskopinin belirleyici rol oynadığını vurguladı. Prof. Dr. Mehmet Koruk, işlemlerin ertelenmesinin tanı sürecini geciktirebileceğine dikkat çekerek, mide ağrısı, uzun süreli reflü, kansızlık, nedeni açıklanamayan kilo kaybı, dışkıda kan, uzun süren kabızlık veya ishal gibi şikâyetleri olanlar ve ailesinde kolon ve mide kanseri olanların gastroenteroloji uzmanına başvurulması gerektiğini belirtti. Ayrıca belirli yaş grubundaki bireylerde, şikâyet olmasa dahi tarama amaçlı kolonoskopinin önerildiğini ifade etti.