POLİTİKA - 10 Kasım 2024 Pazar 13:04

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Önümüzdeki dönemde sınırlarımız boyunca oluşturduğumuz güvenli bölgenin eksik kalan halkalarını da tamamlayacağız”

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Önümüzdeki dönemde sınırlarımız boyunca oluşturduğumuz güvenli bölgenin eksik kalan halkalarını da tamamlayacağız”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Önümüzdeki dönemde sınırlarımız boyunca oluşturduğumuz güvenli bölgenin eksik kalan halkalarını da tamamlayacağız. Bir başka ifadeyle terör örgütleriyle ülkemiz sınırları arasındaki irtibatı tamamen keseceğiz” dedi.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Yeni Yerleşkesi’nin açılışını gerçekleştirdi. Daha sonra programda Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün sevdiği şarkılardan oluşan müzik dinletisinin gerçekleştirilmesinin ardından, kurumun tanıtımını içeren kısa film gösterildi. Erdoğan, daha sonra burada bir konuşma gerçekleştirdi. Erdoğan, Cumhuriyetin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ebediyetine intihalinin 86. Yıl dönümünde saygıyla yad ettiğini ifade etti. Malazgirt’ten beri bu toprakların vatan olması için canlarını ortaya koyan şehitlere, gazilere, kahramanlara rabbimden rahmet dilediklerini belirtti.


Milletin huzuru devletin bekası için sınırlar içinde ve dışında vazife yapan güvenlik güçleri Rabbim muhafaza eylesin diyen Erdoğan, “Artık ilk asrını geride bırakıp Türkiye Yüzyılına adım atan cumhuriyetimizin her alanda başarılı olması için çalışan emek veren ter döken tüm vatandaşlarımıza teşekkürlerimi sunuyorum. Milli mücadelenin başkomutanı Gazi Mustafa Kemal’in ifadesiyle ‘Hepimizin ortak hedefi ülkemizi muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkarmaktır.’ Hangi amaç işin olursa olsun bu milletin birlik ve beraberliğini bozmaya yönelik her söz, her tutum, her eylem doğrudan Gazi Mustafa Kemal’in emanetine ihanettir. İdeolojik bölücülükten ekonomik tetikçiliğe kadar geniş bir cephede izlerine rastladığımız marazi duruşların gerisindeki saikleri gayet iyi biliyoruz” diye konuştu.


“Atatürk istismarcıları son dönemde terör örgütleri ve onların çeşitli isimler altındaki uzantılarıyla kol kola girecek yan yana yürüyecek kadar zıvanadan çıkmışlardır”


Geçtiğimiz yıldaki anma toplantısında da ifade ettiğim gibi ‘Türkiye bir dönem gardırop Atatürkçülerinden çok çekmiştir’ sözünü hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün de sosyal medya Atatürkçülerinin hem Atatürk’e hem ülkemize hem de milletimizin birlik ve bütünlüğüne verdiği zarar Türkiye’nin yeminli düşmanlarıyla yarışır seviyeye ulaşmıştır. Öyle ki Atatürk istismarcıları son dönemde terör örgütleri ve onların çeşitli isimler altındaki uzantılarıyla kol kola girecek yan yana yürüyecek kadar zıvanadan çıkmışlardır. Atatürkçülük maskesi altında emperyalistlerin ülkemiz üzerindeki hain emellerine hizmet eden bu azgın güruhu milletimizin takdirine bırakıyoruz. Tarihin bir kesitini yüceltip geri kalan binlerce yıllık birikimi ve medeniyeti reddedenler varlıklarını yarınlara taşıyacak dayanaktan mahrum kalmış demektir. Ne gaziyi ne de cumhuriyetin kurumlarını değerlerini ve hedeflerini bu istismarcılara bu köksüz ideoloji bezirganlarına terk etmedik bundan böyle de terk etmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.


“Atatürk’ü putlaştırmak isteyenler kadar Atatürk’ü tamamen yok sayanlar da gazinin milletimizin gönlündeki yerini sarsamayacaktır”


‘Bir fani olarak Atatürk’ün yaptıklarını veya yapamadıklarını vicdanlı bir zeminde tartışmak tarihçilerin ve alanında uzman bilim insanlarının işidir’ diyen Erdoğan, “Nitekim bugün bizleri ağırlayan ve biraz evvel açılışını yaptığımız yeni binasında çok daha güzel hizmetler vereceğine inandığım Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu bu amaçla faaliyet gösteriyor. Atatürk’ü putlaştırmak isteyenler kadar Atatürk’ü tamamen yok sayanlar da gazinin milletimizin gönlündeki yerini sarsamayacaktır. Akıldan sağduyudan tarihi gerçeklikten kopuk değerlendirmeler de aynı şekilde bu durumu değiştirmeyecektir. Atatürk posterinin arkasına saklanarak ülke ve millet düşmanlarının değirmenine su taşıyanların onlarla omuz omuza yol yürüyenlerin riyakarlıkları artık kimseyi kandırmaya yetmiyor. Bilhassa gençlerimiz araştıran, soruşturan, mukayese eden berrak zihinleriyle kimlerin nerede durduğunu gayet iyi görüyor. Milli mücadeleyi zafere ulaştıran hattı müdafaa yoktur, satı müdafaa vardır. O satı vatan topraklarının tamamıdır şiarı hayatın her alanında rehberimiz olmayı sürdürüyor. Kendi kısır ç çıkarlarını ülkenin ve milletin ali menfaatlerinin önüne koyanların foyaları ortaya çıktıkça cumhuriyetimize de onun kurucularına da gençlerimiz daha sıkı sarılacaktır” şeklinde konuştu.


Cumhuriyete ve gazinin hatırasına sahip çıkmanın en somut ifadesi bu ülkeye ve millete verdiğiniz hizmetler yaptığınız eserler kazandırdığı değerler olduğunu bildiren Erdoğan, “Mevlana Hazretlerinin o hikmetli sözüyle söyleyecek olursak ‘Kamil odur ki koya dünyada eser eseri olmayanın yerinde yerler eser’. Kimin eserleriyle yaşadığını kimin yerinde yerler eser estiğini en iyi sizler biliyorsunuz. İşte biz de ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlendiğimiz günden beri bu anlayışla çalışıyor, koşturuyor, mücadele ediyoruz. Milletimizle birlikte güçlü, güvenli, huzurlu, müreffeh bir Türkiye’nin inşası için var gücümüzle çaba göstermeyi sürdürüyoruz. Elbette bu kutlu yolda önümüze engeller çıkabiliyor, tuzaklar kurulabiliyor. Ülkemizi hedeflerinden uzaklaştırmak, rayından saptırmak, kazanımlarından mahrum bırakmak için kirli senaryoların biri bitmeden diğeri sahneleniyor. Esasen cumhuriyet tarihimiz boyunca milletimiz her dönem farklı görünümler altında ama hep aynı gayeye hizmet eden nice sinsi oyunla boğuşmuştur” dedi.


Erdoğan, tek parti faşizminin Türkiye’nin gelişmesine, kalkınmasına, yeniden inşa edilen dünya düzeninde hak ettiği yeri almasına engel olan vizyonsuzluğunun bedelini ağır bir şekilde ödediklerini belirtti. Erdoğan, şayet gazinin ömrü ve sağlığı en azından bir 10 yıl daha ülkeyi yönetmeye el verseydi hiç şüphesiz ikinci cihan harbi sonrası bambaşka bir Türkiye göreceklerini maalesef gazinin vefatıyla bu fırsatı kaçırdıklarını söyledi.


Çok partili siyasi hayata geçtikten sonra da başımıza musallat edilen darbeler, zayıf koalisyonlar, kifayetsiz kadrolar Türkiye’nin küresel kalkınma yarışında geride kalmasına sebep olduğunu bildiren Erdoğan, “Tek başına savunma sanayimizin serencamı dahi bu tabloyu açıkça ortaya koymaya yeterlidir” dedi.


Türkiye’nin son 22 yılda siyasi istikrar ve güçlü yürütme sayesinde her alanda cumhuriyet tarihinin en büyük atılımlarını gerçekleştirirken de pek çok saldırıyı göğüslemek mecburiyetinde kaldığını ifade eden Erdoğan şu ifadeleri kullandı:


“ Terör örgütlerinin üzerimize salınmasından darbe girişimlerine siyasi mühendislik projelerinden ekonomimize yönelik sabotajlara kadar envai çeşit tehditle yüzleştik. Hamdolsun Allah’ın yardımı ve elbette aziz milletimizin güçlü desteği sayesinde hepsinin de üstesinden gelmeyi başardık.”


“Küresel krizlerin ve kendi dinamiklerimizdeki kimi kırılmaların etkisiyle bir süredir yaşadığımız ekonomik sıkıntıların birilerinin iştahını kabarttığını görüyoruz ve biliyoruz”


Küresel krizlerin ve kendi dinamiklerdeki kimi kırılmaların etkisiyle bir süredir yaşanan ekonomik sıkıntıların birilerinin iştahını kabarttığını gördüklerini ve bildiklerini söyleyen Erdoğan, “ Hemen şöyle tabloya bakıyorum. Gazinin şu ifadesi. ‘Arkadaşlar bundan sonra pek mühim zaferlere kavuşacağız. Fakat bu zafer süngü zaferleri değil, iktisat ve ilim ve irfan zaferleri olacaktır.’ Şu anda yaşadığımız budur. Küresel krizlerin ve kendi dinamiklerimizdeki kimi kırılmaların etkisiyle bir süredir yaşadığımız ekonomik sıkıntıların birilerinin iştahını kabarttığını görüyoruz ve biliyoruz. Hiç heveslenmesinler. Aldığımız tedbirler ve başarıyla uyguladığımız program sayesinde önümüzdeki yıllarda bu sıkıntıyı da geride bırakarak bir sınamadan daha alnımızın akıyla çıkacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın” ifadelerini kullandı.


Türkiye’nin güney sınırlarından kuşatma girişimini yaptıkları harekatlar ve oluşturdukları güvenli bölgelerle önemli ölçüde akamete uğrattıklarını belirten Erdoğan, “İnşallah önümüzdeki dönemde sınırlarımız boyunca oluşturduğumuz güvenli bölgenin eksik kalan halkalarını da tamamlayacağız. Bir başka ifadeyle terör örgütleriyle ülkemiz sınırları arasındaki irtibatı tamamen keseceğiz. Böylece ülkemizin siyasi ve ekonomik yol haritasını terör örgütleri üzerinden istedikleri gibi yönlendiren emperyalistlerin ve bölgemizdeki kuklalarının 40 yıllık oyununu bozacağız. Aynı şekilde siyasi istikrarıyla, sosyal barışıyla, ekonomik refahıyla devletimizle milletimiz arasındaki bağı tahkim ederek 85 milyonun tek yürek olarak atmasını temin edeceğiz. Bölücü terör örgütünü ülkemiz için bir tehdit kaynağı olmaktan çıkarmaya yönelik operasyonlarımızı çok katmanlı bir şekilde sürdürürken elimizin altındaki tüm araç, imkan ve fırsatları da sonuna kadar değerlendireceğiz” diye konuştu.



Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Önümüzdeki dönemde sınırlarımız boyunca oluşturduğumuz güvenli bölgenin eksik kalan halkalarını da tamamlayacağız”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Tatlısu köyü, Çileğin merkezi olacak Erzincan’da sektörün son gözdelerinden biri çilek oldu. Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu’nun talimatıyla merkeze bağlı Tatlısu köyü, çileğin merkezi olacak. Erzincan tarım sektöründe projeler ardı ardına hayata geçirilmeye devam ediyor. Son birkaç yıl içerisinde Merkeze bağlı Tatlısu köyünde çilek yetiştiriciliğinin başarılı sonuçlar vermesi, yılda 2 kez ürün alma imkanının olması, rakımı ve coğrafi şartlarına bağlı olarak hem kalite hem de aroma noktasında piyasanın taleplerine cevap veren ürün kalitesi ile Tatlısu köyünde yeni proje hayata geçirildi. Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu’nun talimatlarıyla harekete geçen Erzincan İl Özel İdaresi ve Erzincan Tarım ve Orman İl Müdürlüğü hazırlanan projeyi Erzincan İl Genel Meclisi’ne sundular. Erzincan İl Genel Meclisi’nin yüzde 75 destekle projeyi onaylamasının ardından Erzincan İl Özel İdaresi ve Erzincan Tarım ve Orman İl Müdürlüğü Tatlısu köyünde Çilek Yetiştiriciliğinin Geliştirilmesi projesini hayata geçirdiler. Hazırlanan projeye Tatlısu Köyü Muhtarı Mustafa Köse, çilek üreticileri Fikret Ateş ve Cevdet Kurt yoğun destek sağladılar. Erzincan Valiliği’nin himayesinde başlatılan proje kapsamında 20 dekarlık alana 100 bin adet çilek fidesi dikildi. Toprak hazırlığının yapılmasının ardından malçlama sistemi kullanılarak toprakla buluşan 100 bin çilek fidesi önümüzdeki yıldan itibaren meyve vermeye başlayacak. Erzincan Tarım ve Orman İl Müdür Vekili Serkan Kütük, Bitkisel Üretim ve Bitki Sağlığı Şube Müdürü Özcan Tekin ve teknik personellerle çilek dikimi yapılan sahalarda incelemelerde bulundular. Erzincan Tarım ve Orman İl Müdür Vekili Serkan Kütük, “Valimizin talimatları ve desteğiyle Erzincan İl Özel İdaresi ile birlikte hazırladığımız Çilek Yetiştiriciliğini Geliştirme projemize Erzincan İl Genel Meclis Başkanımız ve Meclis üyelerimiz destek sağladılar. Tatlısu köyümüz son birkaç yıldır çilek yetiştiriciliğinde büyük bir aşama kaydetti. Özellikle çilek üreticimiz Fikret Ateş, Bitkisel Üretim ve Bitki Sağlığı Şube Müdürlüğümüzle işbirliği içerisinde yaptığı çalışmalarla çilek yetiştiriciliğinde büyük başarı sağladı. Köydeki vatandaşlarımızın da istekli olduklarını görünce bir hafta içerisinde 20 dekarlık alanda 100 bin çilek fidesini modern tarım tekniklerini kullanarak, toprakla buluşturduk. Erzincan’da bu bölgeyi çileğin merkezi haline getirmek istiyoruz. İleriki dönemde burada yine projelerimiz devam edecek. Hem Erzincan’ın hem de bölge illerinin çilek ihtiyacını karşılama amacındayız.” dedi. Çilek üreticisi Fikre Ateş ise Tatlısu köyünün çilek merkezi olacağına tüm köy olarak inandıklarını ve bu minvalde yapılacak çalışmalara destek vermeye devam edeceklerini kaydederek, “iklimimiz, toprağımız ve suyumuz çilek üreticiliği açısından son derece uygun. Yetiştirdiğimiz çileklerin kalitesi de ortada. Bu durumda Erzincan içini ülkemiz için üretmeye ve katma değer sağlamaya devam edeceğiz. Projemize büyük destekler sağlayan Valimize ve tüm kurumlarımıza müteşekkiriz” diye konuştu.
Bayburt Bayburt Üniversitesinin bugüne kadarki uluslararası öğrenci sayısı 500’ü geçti Bayburt Üniversitesi, her geçen yıl uluslararası öğrenci sayısında kayda değer bir artış göstererek farklı ülkelerden gelen öğrencilere ev sahipliği yapmanın gururunu yaşıyor. Üniversite, 2016 yılından bugüne kadar 16 farklı ülkeden toplam 549 uluslararası öğrenciye sunduğu eğitimle öne çıkıyor. Bu büyüme, üniversitemizin dünya çapında tanınırlığını artırma ve uluslararası alanda daha fazla öğrenci çekme hedefini yansıtan uluslararasılaşma vizyonunu başarıyla gerçekleştirdiğini ortaya koyuyor. Önlisans ve lisans öğrenci sayısındaki artış ivmesi dikkat çekiyor 2016-2019 yılları arasında Bayburt Üniversitesinde önlisans ve lisans programlarına kayıtlı uluslararası artmaya başlayan öğrenci sayısında, 2020 yılından itibaren belirgin bir artış ivmesi yaşandı. 2016-2019 yılları arasında 12 öğrenciyle başlayan bu serüven, 2020’de 19, 2021’de 28, 2022’de 117, 2023’te ise 284 öğrenciye ulaştı. Bu yılla birlikte bugüne dek eğitim verilen uluslararası ön lisans ve lisans öğrenci toplam sayısı 511’e yükseldi. Bu büyük artış, Bayburt Üniversitesinin uluslararası öğrenciler için cazip bir eğitim kurumu haline geldiğini gösteren en önemli kanıtlar oldu. Lisansüstü eğitimde sınırları aşan bir ilgi yoğunluğu yaşanıyor Bayburt Üniversitesinin sadece lisans seviyesinde değil, aynı zamanda lisansüstü eğitim alanında da uluslararası öğrencilerin ilgisini çektiği görülüyor. 2016-2019 yıllarında yalnızca 3 olan lisansüstü uluslararası öğrenci sayısı, 2020’de 6’ya, 2021’de 9’a yükseldi. Bu sayı, 2022’de 23, 2023’te 33 ve 2024 yılı itibariyle son 8 yılın toplamında 38’e ulaştı. Lisansüstü öğrenci sayısındaki bu artış, Bayburt Üniversitesinin araştırma ve yüksek lisans programlarına yönelik uluslararası ilgiyi artırdığını kanıtlıyor. Bayburt Üniversitesinin, “Güvenli Şehrin Huzurlu Üniversitesi” sloganıyla yola çıkarak oluşturduğu samimi ve güvenli ortam, dünya genelinde daha fazla öğrenciye hitap etme başarısını sürdürüyor. Rektör Prof. Dr. Mutlu Türkmen, uluslararasılaşma başarısı üzerine paylaştığı tebrik mesajında şu ifadelere yer verdi: “ Her yıl daha fazla uluslararası öğrenciye ev sahipliği yaparak dünyanın dört bir yanından gelen gençleri eğitimle buluşturmanın gururunu yaşıyoruz. 2016’dan bu yana, uluslararası öğrenci sayımızdaki gözle görülür artış, üniversitemizin küresel bir çekim merkezi olma yolundaki kararlılığını ve başarılarını gözler önüne sermektedir. 2024 yılı itibarıyla, bugüne dek 16 farklı ülkeden toplam 549 uluslararası öğrencimizle Bayburt Üniversitesi olarak barış, dostluk ve bilimi kucaklamaya devam ediyoruz. Önümüzdeki yıl uluslararası öğrenci sayımızı genel toplamda 1000’e, sonraki yıl ise 2000’e yükseltme hedefine mevcut uluslararası öğrencilerimizin gönül elçilikleri sayesinde ulaşacağımıza eminim. Bu önemli başarıya katkı sağlayan tüm akademik ve idari personelimize, ülkemizi ve üniversitemizi tercih eden değerli öğrencilerimize teşekkür eder, her bir uluslararası öğrencimize Bayburt Üniversitesi çatısı altında başarılı ve verimli bir eğitim hayatı dilerim.”