POLİTİKA - 11 Aralık 2025 Perşembe 15:45

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "(Asgari ücret) "Komisyon çalışmalarında işverenleri temsilen yer alan TİSK heyetinden ellerini taşın altına koymalarını bekliyorum"

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "(Asgari ücret) "Komisyon çalışmalarında işverenleri temsilen yer alan TİSK heyetinden ellerini taşın altına koymalarını bekliyorum"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından gerçekleştirilecek olan çalışmalarda işverenleri temsilen yer alan Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) heyetinden ellerini taşın altına koymalarını beklediğini söyledi.


Cumhurbaşkanı Erdoğan, ATO Congresium’da gerçekleştirilen Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’nun (TİSK) 29. Olağan Genel Kurulu’na katıldı.


Burada konuşan Erdoğan, kurulun, Türkiye, Türk milleti, işverenler ve çalışma hayatının tüm paydaşları için hayırlara vesile olmasını, kurulda alınacak kararlarla belirlenecek yol haritasının işçi, işveren ve sendikasıyla iş dünyasının tamamı için faydalı sonuçlar getirmesini canı gönülden temenni ettiğini söyledi.


TİSK camiasının 2,3 milyon çalışanıyla tam 63 yıldır güçlü ve kurumsal bir varlık gösterdiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "‘Birlikte mümkün’ anlayışıyla çalışmalarını sürdüren TİSK ailesi ülkemizin gayrisafi yurt içi hasılasına 200 milyar dolar, ihracatına ise 100 milyar doların üstünde çok önemli katkılar sunuyor. Türkiye’nin en büyük 5 yüz sanayi kuruluşunun yer aldığı ISO-500’deki ilk 10 işletmemizin 7 TİSK camiası içerisindedir. İhracatımızın neredeyse yarısı TİSK bünyesindeki işletmeler tarafından gerçekleştiriliyor. Ayrıca TİSK, 40’ın üzerinde ulusal 10’u aşkın uluslararası platformda işverenlerimizi başarıyla temsil ediyor" ifadelerini kullandı.


"Dünya değişirken işletmelerimizin ve işverenlerimizin bu yeni gerçekliğe uyum sağlamasa kritik önemlidir"


TİSK’in icraat odaklı ve gerçekçi bir yaklaşımla hareket ettiğini memnuniyetle müşahede ettiklerini söyleyen Erdoğan, "Dünya değişirken, küreselleşme tüm hızıyla devam ederken, teknoloji baş döndürücü bir şekilde ilerlerken işletmelerimizin ve işverenlerimizin bu yeni gerçekliğe uyum sağlaması kritik önemdedir. Bu anlamda planlamadan seri üretime, istihdam politikasından proje uygulama süreçlerine, ihracat stratejilerinden dijital dönüşüme, reel sektörün tüm aktörlerinin yeni şartlara hızla adapte olması büyüme ve kalkınmanın yanı sıra küresel rekabette de elimizi güçlendiren ekonomimize dinamizm katan önemli faktörlerdir" açıklamasında bulundu.


Erdoğan, üç dönemdir refah ve istikrarı tehdit eden sımalarla mücadelede TİSK’in Türk milleti ve devletinin yanında olduğunu açık ve net bir şekilde gösterdiğini belirterek, "Dışarıdan aldıkları talimatlarla siyaset ve toplum mühendisliğine soyunan, vesayete vefa borcunu ödemeye çalışan kimi oluşumların aksine TİSK, kritik dönemeçlerde yerli ve milli bir duruş sergilemiştir" şeklinde konuştu.


"İşçi ve işveren arasındaki ilişkilerin adil, sürdürülebilir ve hakkaniyetli olması bizim için vazgeçilmezdir"


İşçi ve işveren arasındaki ilişkilerin adil, sürdürülebilir ve hakkaniyetli olmasının kendileri için vazgeçilmez olduğunu aktaran Erdoğan, "Bu ilişki sağlıklı bir zemine oturtulmadığında Allah muhafaza sömürü ve adaletsizliğe giden yol önümüzde açılacaktır. Bu da yalnızca sosyal barışın altını oymakla kalmayacak aynı zamanda birlik ve dayanışma iklimine de zarar verecektir. Geçmişte bunun acı örneklerini millet olarak hep birlikte yaşadık. Anadolu’nun gönül hamurunu mayalayan o büyük insan Mevlana Celaleddin-i Rumi Hazretleri bu konuda bizlere neler söylüyor? ‘Ekmeği öğrendim, sonra barış için ekmeğin bolca üretilmesi gerektiğini, sonra ekmeği hakça üleşmenin bolca üretmek kadar önemli olduğunu öğrendim.’ Diğer tüm alanlarda olduğu gibi işçi ve işveren arasındaki ilişkilerde de baktığımız yer hak ve adalet eksenindedir" dedi.


"Komisyon çalışmalarında işverenleri temsilen yer alan TİSK heyetinden ellerini taşın altına koymalarını bekliyorum"


Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun ilk toplantısının yarın gerçekleştirileceğine dikkati çeken Erdoğan, "Komisyon çalışmalarında işverenleri temsilen yer alan TİSK heyetinden ellerini taşın altına koymalarını bekliyorum. İşçi kardeşlerimize yönelik atacağınız her olumlu adım verimlilik, kazanç ve bereket olarak dönecektir. Hep söylerim, kefenin cebi yok. Dar dünyadan dar bekaya mal mülk değil, adalet, hakkaniyet, dürüstlük üzerine yaşanmış bir hayat ile hayır dualar götüreceğiz. İster siyasetçi ister işveren olalım eğer geride hayırla yad edilen bir miras bırakabiliyorsak işte asıl zenginlik budur. Bahtiyarlık kaynağı budur" ifadelerine yer verdi.


Devlet olarak, emekçilerin güvenli ortamlarda gönül huzuruyla ve rahatça çalışabilmesi için tüm imkanları azami ölçüde seferber ettiklerini kaydeden Erdoğan, hem sertifikasyon hem teftiş mekanizmalarını tam anlamıyla işletmeye özen gösterdiklerini söyledi. Ayrıca Erdoğan, İzmir, İstanbul, Bolu ve Kocaeli’nde meydana gelen facialarda ihmali olan kim varsa kamu ve belediye görevlileri dahil olmak üzere kimsenin gözünün yaşına bakılmadığını, işverenlerinde iş sağlığı ve güvenliği konusunda üzerlerine düşen tüm yükümlülükleri titizlikle yerine getirmesi gerektiğini sözlerine ekledi.


"2028 için belirlediğimiz 1,9 trilyon dolar milli gelir hedefine emin adımlarla yürüyoruz"


İktidar olarak ekonomiden demokrasiye hak ve özgürlüklerden güvenliğe uzanan geniş bir alanda son 23 yılda Türkiye’ye tarihi başarılar yansıttıklarının altını çizen Erdoğan,


"Dış politikada sözü, tavrı ve duruşu dikkatle takip edilen, sadece bölgesinde değil küresel ölçekte etki sahibi bir Türkiye’yi sabırla hep birlikte inşa ettik. Dış ticarette sizlerin de emekleriyle ihracatımızı 36 milyar dolardan aldık, kasım ayı itibarıyla 270 milyar doların üzerine çıkarttık. Milli gelirimiz 238 milyar dolardı. 2025 yılı üçüncü çeyrek rakamlarına göre 1,5 trilyon doları aşmış bulunuyoruz. Ekonomik büyümemiz 21 çeyrektir kesintisiz bir şekilde sürüyor. Deprem bölgemizin ihyası için harcanan 90 milyar dolara rağmen bunları başardık. 2028 için belirlediğimiz 1,9 trilyon dolar milli gelir hedefine emin adımlarla yürüyoruz. Merkez Bankası rezervlerimiz güçlenirken ülke risk primimiz düşüyor" diye konuştu.


"OVP’nin rehberliğinde enflasyonda nihayet hedefimiz olan tek haneli oranlara mutlaka ulaşacağız


Erdoğan, enflasyonda kasım ayında umutları artıran bir tabloyla karşılaştıklarını ve kasım ayında 0,87 gelen enflasyonun doğru yolda olduklarını teyit ettiğini kaydederek, "Hayat pahalılığının temel sebeplerinden biri olan fiyatlama davranışındaki bozulma da yavaş yavaş düzeliyor. Fırsatçılıkla mücadelemiz ise hız kesmeden devam ediyor. Orta Vadeli Program’ın (OVP) rehberliğinde enflasyonda nihayet hedefimiz olan tek haneli oranlara mutlaka ulaşacağız. Bu süreçte hep yaptığımız gibi reel sektörümüzün önerilerine taleplerine ve eleştirilerine kulak vereceğiz. Son kabine toplantımızda emek yoğun üretim yapan tekstil, hazır giyim, deri ve mobilya sektörlerine yönelik koruma programını 2026 yılında da devam ettirmeyi kararlaştırdık. İstihdamını koruyan KOBİ’lerimize çalışan başına verdiğimiz aylık 2 bin 500 liralık desteği 2026 senesinde 3 bin 500 liraya yükseltiyoruz. Ayrıca büyük ölçekli firmalarımızı da programa dahil ediyoruz. Böylece toplam 48 milyar liralık bir destekle 1 milyon 100 bin istihdamı koruyacak, emekçi ve sanayicimizin yanında olacağız. 2025 yılı için işverenlerimize asgari ücret desteği olarak her bir işçimiz için malumunuz bin lira veriyoruz. 2025 yılı Ocak-Kasım döneminde istihdamın korunması amacıyla 53 milyar lira kaynak kullandık. Kadın, Genç ve Mesleki Yeterlilik Belgesi Olanların Teşviki programında 24 ila 54 ay arasında sosyal güvenlik desteği sunuyoruz. Bu teşvik programının 2026 yılının sonuna kadar uzatılacağına dair müjdeyi de bugün burada paylaşmak istiyorum" ifadelerini kullandı.


İş dünyasının finansman yükünü hafifletmek amacıyla farklı programları devreye aldıklarına da değinen Erdoğan, Merkez Bankası’nın günlük reeskont limitini 300 milyon liradan 15 kat artışla 4,5 milyar liraya çıkardığını söyledi.


"Sadece ekonomimize maliyeti 2 trilyon doları bulan terör meselesini sonsuza kadar geride bırakmak istiyoruz"


İş dünyasının desteğini bekledikleri meselelerden bir diğerinin de ‘Terörsüz Türkiye’ süreci olduğunu belirten Erdoğan, "Sizleri, 40 kırk yıldır ülkenin ayağına pranga olan terör sorununun çözümünün ülkemiz aslından ne manaya geldiğini en iyi bilenlerdensiniz. Türkiye’nin bu yükten kurtulduğunda hangi ölçekte bir potansiyelin çarpan etkisiyle devreye gireceğini hepimiz tahmin edebiliyoruz. Sadece ekonomimize maliyeti 2 trilyon doları bulan terör meselesini artık sonsuza kadar geride bırakmak istiyoruz. Bunu da olabilecek en geniş toplumsal ve siyasal mutabakatla milletimizin değerleriyle örtüşen bir zeminde yapmanın hassasiyeti içindeyiz. Gayemiz belli; artık kan akmasın, ocaklara ateş düşmesin ve yürekler dağlanmasın. Türkiye bu sorunu gündeminden tamamen çıkarsın. Terörden beslenen odakların tahrip edici, tahrik edici söylemlerine rağmen iktidar ve ittifak olarak ilk günden itibaren hem samimiyetimizin hem de kararlılığımızı yeter ki bu sorun çözülsün diye en yüksek düzeyde olduğunu gösterdik. Yine ittifak olarak elimizle birlikte tüm gövdemizi taşın altına koyduk" dedi.


"Meclisimizde kurulan komisyon çok önemli bir misyon üstlendi"


Terörsüz Türkiye sürecine muhalefet partilerinin de dahil olması için daima yapıcı davrandıklarını, uzlaşmacı bir tavırla hareket ettiklerini aktaran Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:


"Meclisimizde kurulan komisyon kritik eşiklerde su koyuverenler olsa da gerek şeffaflık gerekse siyaset ve ilgili tüm tarafların katkısının alınması noktasında çok önemli bir misyon üstlendi. Milletimizin sürece dair umutlarını güçlendiren komisyonun aynı özgüvenli yaklaşımı son ana kadar devam ettireceğine inanıyorum. Komisyon raporunun sürecin önünü açacak öneri ve değerlendirmeleriyle müteakip adımlar için ortak bir perspektif çizmesini temenni ediyorum. Bunun yolu da sağduyuyla, samimiyetle hareket ederek bu tarihi süreci başta günlük siyasetin geçici tartışmaları olmak üzere küçük hesaplara kurban etmemekten geçiyor. Biz ilk günden beri bu hassasiyetimizi koruyoruz ve koruyacağız. ‘Yarımı yeme bütünü bölme’ anlayışıyla hiçbir yere varılmaz. Terörsüz Türkiye menziline ancak özgüvenle ve cesaretle ulaşabiliriz. Başarısız olmamızı bekleyenleri ancak bu şekilde hüsrana uğratabiliriz. Türkiye’yi yarım asırlık bu sıkıntısından ancak bu şekilde kurtarabiliriz."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Erdoğan "Türkiye satın alma gücü itibarıyla milli gelire bakıldığı zaman dünyada bu sene sonunda 11. sıraya yerleşecek" "Türkiye Yüzyılında Erzincanlı İş İnsanlarının Misyonu" programında konuşan İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Necmeddin Bilal Erdoğan, "Türkiye satın alma gücü itibarıyla milli gelire bakıldığı zaman dünyada bu sene sonunda 11. sıraya yerleşecek" dedi. İstanbul Beyoğlu’nda bir otelde "Türkiye Yüzyılında Erzincanlı İş İnsanlarının Misyonu" programı gerçekleştirildi. Programda konuşan Necmeddin Bilal Erdoğan, "Türkiye Yüzyılı, Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında, 21. yüzyıl dünyasına Türkiye’nin damga vurması iddiasının adı aslında. Tabii Türkiye Yüzyılı hedeflerini düşünürken, bu kadar iddialı hedeflere ulaşabilir miyiz diye düşünenler için bazı verilere bakmak lazım. Türkiye 25 sene önce aşağı yukarı 67, 68, 70 milyonluk Türkiye’ydi. Milli gelirimiz 200 milyar dolardı, kişi başına 3 bin dolar civarındaydı. Toplam 200 milyar dolar kadar bir milli gelirimiz var. Geldiğimiz nokta ne oldu? 86 milyonluk Türkiye milli gelir bir buçuk trilyon dolar. 200 milyar dolar nerede, bir buçuk trilyon dolar nerede. Yani 7 kattan fazla büyümüş bir Türkiye. Kişi başına milli gelir 3 bin dolarlardan bu sene itibarıyla neredeyse 18 bin dolara gelecek. Türkiye satın alma gücü itibarıyla milli gelire bakıldığı zaman dünyada bu sene sonunda 11. sıraya yerleşecek" dedi. "23 yılda yüzde 5,4 büyümüşüz" Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: "23 yılda ortalama yüzde 5,4 büyümüşüz. Bu 23 yılda neler oldu? Böyle küçük bir özet yapsak. Yüzyılın en büyük global ekonomik krizi, darbe girişimi, 17-25 Aralık olayları, iki günde iki tane inanılmaz büyüklükte asrın felaketi dediğimiz 15 milyon kişiyi etkileyen deprem, pandemi, bölgedeki savaşları düşünün. Yani Irak, Suriye, Ukrayna, Gürcistan, Mısır ve bölgedeki bütün bu karışıklık. Bütün bunlar olurken, 23 yılda yüzde 5,4 büyümüşüz. Bütün dünya yüzde 3,3 büyürken. Yani 200 milyardan bir buçuk trilyona böyle çıkıyoruz. Türkiye’nin ne kadar çok gücünün, enerjisinin, potansiyelinin olduğunu görmek için daha neyi görmemiz lazım." Programa, Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu, Hazine ve Maliye Bakanı Yardımcısı Osman Çelik, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Batuhan Mumcu, İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Necmeddin Bilal Erdoğan, İbn Haldun Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. İrfan Gündüz, eski futbolcu Mesut Özil ve iş adamları katıldı.
Manisa Demirci’nin 2 milyarlık altyapı yatırımı tamamlandı Manisa Su ve Kanalizasyon İdaresi (MASKİ) Genel Müdürlüğü tarafından Demirci ilçesinde hayata geçirilen yaklaşık 2 milyar liralık dev altyapı yatırımlarının tamamlanmasının ardından, projelerin resmikabul işlemleri gerçekleştirildi. İçme suyu hattı, abone bağlantıları, kanalizasyon hattı, atık su arıtma tesisi ve içme suyu deposu çalışmalarını kapsayan projelerle Demirci’nin altyapısı baştan sona yenilendi. Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Besim Dutlulu’nun 17 ilçeye eşit hizmet ulaştırma hedefi doğrultusunda çalışmalarını sürdüren MASKİ Genel Müdürlüğü, Demirci ilçesinde toplam 160 kilometrelik altyapı imalatını tamamladı. Kanalizasyon, yağmur suyu ve içme suyu hatlarının yanı sıra abone bağlantıları, içme suyu depoları ve atık su arıtma tesisi projelerinin kabul işlemleri yapıldı. Yaklaşık 2 milyar liralık yatırımın resmikabul işlemleri; İller Bankası Bölge Müdürü İzzet Günal, MASKİ Yatırım ve İnşaat Daire Başkanı Dr. Orhan Gökdemir, Demirci Belediye Başkan Yardımcısı İsmail Hakkı Gül ve teknik ekiplerin katılımıyla gerçekleştirildi. "Demirci uzun yıllar altyapı sorunu yaşamayacak" Demirci Belediye Başkan Yardımcısı İsmail Hakkı Gül, Manisa Büyükşehir Belediyesi ve MASKİ ile uyum içerisinde çalıştıklarını vurgulayarak, "El birliği ile tamamladığımız bu önemli proje sayesinde Demircimiz uzun yıllar altyapı sorunu yaşamayacak. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum" dedi. "Demirci daha modern bir görünüme kavuştu" Çalışmaları yerinde inceleyen MASKİ Yatırım ve İnşaat Daire Başkanı Dr. Orhan Gökdemir ise Demirci’nin altyapıdan üstyapıya kadar yenilendiğini belirtti. Gökdemir, "İlçemizde yürüttüğümüz altyapı çalışmaları başarılı bir şekilde tamamlandı. Yağmur suyu, kanalizasyon, içme suyu hatları ve abone bağlantılarıyla birlikte toplam 160 kilometrelik hat döşendi. Ayrıca 1000 metreküp ve 700 metreküplük iki adet içme suyu deposu inşa edildi. Yıllık 1 milyon 730 bin metreküp atık su arıtma kapasitesine sahip atık su arıtma tesisimizin de kabul işlemlerini gerçekleştirdik. Demirci’mize ve hemşehrilerimize hayırlı olsun" ifadelerini kullandı.
İstanbul Adıyaman, Kahramanmaraş ve Malatya Memleket Günleri Arnavutköy’de coşkuyla başladı Adıyaman, Kahramanmaraş ve Malatya’nın köklü kültürü, yöresel lezzetleri ve sahne programlarıyla üç gün sürecek Memleket Günleri Arnavutköy Şehir Parkı’nda yoğun katılımla başladı. Arnavutköy Belediyesi tarafından düzenlenen Adıyaman, Kahramanmaraş ve Malatya Memleket Günleri, Arnavutköy Şehir Parkı’nda kapılarını açtı. Açılış programına Belediye Başkanı Mustafa Candaroğlu, sivil toplum kuruluşları ve dernek başkanları ile çok sayıda vatandaş katıldı. Yöresel tatlar, el sanatları ve kültürel zenginlikler bir arada Adıyaman, Kahramanmaraş ve Malatya’nın kadim kültürünü Arnavutköy’e taşıyan etkinlik alanında, yöresel ürün stantları, el sanatları sergileri ve kültürel sunumlarla dolu dolu bir atmosfer oluşturuldu. Adıyaman’ın çiğ köftesi ve yöresel lezzetleri, Kahramanmaraş’ın dünyaca ünlü dondurması ve mutfağı, Malatya’nın kayısısı ve geleneksel ürünleri kurulan stantlarda ziyaretçilerle buluştu. Vatandaşlar, üç gün boyunca üç şehrin mutfak kültürünü yakından tanıma ve yöresel ürünleri inceleme imkanı buldu. Başkan Candaroğlu: "Birlik, emek ve kardeşlik Arnavutköy’ün ortak değeridir" Açılışta konuşan Arnavutköy Belediye Başkanı Mustafa Candaroğlu, Malatya, Adıyaman ve Kahramanmaraş’ın Anadolu’nun dayanışma geleneğini en güçlü şekilde temsil eden şehirler olduğunu vurguladı. Üç memleketin ortak paydasının birlik, emek ve kardeşlik olduğuna dikkat çeken Candaroğlu, Memleket Günleri ile bu güçlü kültürel mirasın Arnavutköy’de yeniden hayat bulduğunu ifade etti. Arnavutköy’ün Türkiye’nin dört bir yanından gelen insanları aynı mahallede, aynı sofrada buluşturan bir ilçe olduğunu belirten Candaroğlu, "Burada hangi memleketten geldiğimizin hiçbir önemi yoktur. Önemli olan birlikte yaşamanın, paylaşmanın ve kardeşliğin değerini bilmektir. Hamdolsun bu kardeşlik kültürünün izlerini ilçemizin 38 mahallesinin tamamında görmek mümkündür" dedi. Memleket Günleri’nin bu dayanışma ruhunun en güzel örneklerinden biri olduğunu dile getiren Candaroğlu, farklı kültürlerin Arnavutköy’ün zenginliği olduğunu vurgulayarak, "Yemeklerimiz, geleneklerimiz farklı olabilir ama paylaşıldığında hissettirdiği duygu aynıdır. Bu duygu kardeşliktir, dayanışmadır, muhabbettir" ifadelerini kullandı. Latif Doğan’dan coşkulu açılış konseri Memleket Günleri’nin ilk gününde sevilen sanatçı Latif Doğan sahne aldı. Alanı dolduran vatandaşlar, Latif Doğan’ın seslendirdiği türküler ve sevilen eserler eşliğinde unutulmaz bir akşam yaşadı. Konser, açılış coşkusunu zirveye taşıdı. Etkinliklerin ikinci gününde sevilen sanatçı Kıraç, Arnavutköy Şehir Parkı’nda sahne aldı. Kıraç’ın seslendirdiği sevilen şarkılar ve güçlü sahne performansı, alanı dolduran binlerce vatandaşa müzik dolu bir gece yaşattı. Konser boyunca hep bir ağızdan söylenen şarkılar, Memleket Günleri’nin kardeşlik ve birlik atmosferini daha da pekiştirdi. Adıyaman, Kahramanmaraş ve Malatya Memleket Günleri, pazar akşamına kadar Arnavutköy Şehir Parkı’nda yöresel lezzetler, kültürel etkinlikler ve sahne programlarıyla devam edecek. Organizasyon, İstanbul’un dört bir yanından gelen ziyaretçileri kardeşlik ve dayanışma atmosferinde bir araya getirmeyi sürdürecek.