POLİTİKA - 18 Eylül 2024 Çarşamba 16:24

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Anayasanın ilk 4 maddesiyle ilgili bizim açımızdan herhangi bir tartışma yoktur

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Anayasanın ilk 4 maddesiyle ilgili bizim açımızdan herhangi bir tartışma yoktur

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Tekrar altını çizerek söylüyorum. Anayasanın ilk 4 maddesiyle ilgili bizim açımızdan herhangi bir tartışma yoktur. Özellikle Cumhur İttifakı’nın böyle bir sıkıntısı, böyle bir derdi de yoktur” dedi.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara’da Yurtdışı Müteahhitlik Hizmetleri Başarı Ödülleri Töreninde konuştu.


Ödül alan firmaları ve temsilcilerini tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, emeği geçenleri kutladı.


Bu sene proje gelirlerinden Türk firmalarının aldığı payda kısmı bir düşüş olduğu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu düşüşün gelecek yıllarda süratle telafi edileceğine inandığını söyledi. Türkiye’yi büyüklüğüne, uluslararası konumuna ve saygınlığına yaraşır çizgide temsil eden müteahhitler ve müşavirlik firmalarıyla iftihar ettiklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan,” "Sektörün dünyadaki başarısı, Türk ekonomisi ve insan kaynağının uluslararası alanda ne denli güçlü olduğunu gösteriyor. Bu başarının, mevcut ekonomik konjonktürde gelmesi daha da anlamlıdır. Koronavirüs salgınıyla beraber global ekonomide bozulan dengelerin halen yerli yerine oturmadığını görüyoruz. Son 70 yılın zirvelerini gören enflasyonun sorun olmaktan çıkmasının biraz daha zaman alacağı anlaşılıyor. Kuzeyimizdeki savaşın olumsuz etkilerini henüz aşamadan İsrail’in Gazze’ye saldırıları sebebiyle artan gerilim ciddi bir endişe kaynağı olmayı sürdürüyor. Afrika’dan Asya’ya dünyanın farklı coğrafyalarında hemen her gün yeni bir krizle, yeni bir siyasi istikrarsızlıkla veya çatışmayla karşılaşıyoruz. Tüm bunların ülkeleri korumacılığa ve yeni yatırımlar noktasında aşırı ihtiyatlı davranmaya ittiğinin farkındayız. Avrupa’nın da aralarında olduğu birçok gelişmiş ekonomi, büyüme beklentilerini düşürmekte, büyüme oranlarını aşağı doğru revize etmektedir. Karşılaştıkları tüm bu zorluklara rağmen Türk şirketlerinin yakaladıkları ivmeyi korumasını çok kıymetli buluyoruz. Sizlerin şahsında tüm şirketlerimize, tüm girişimcilerimize, ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum."dedi.


-


Türk ekonomisinin lokomotif sektörlerinden olan inşaat sektörünün ülkedeki ideolojik çevrelerin haksız eleştirilerine maruz kaldığını ve kalmaya devam ettiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi;


“ "Tenkit sınırlarını aşan, neredeyse düşmanlık derecesine varan bir zihniyetle karşı karşıyayız. Bakınız bugüne kadar inşaat sektörünün gelişmesine, büyümesine yönelik her adımımız ’israf’ yaftası vurularak itibarsızlaştırılmaya çalışıldı. Havalimanlarından otoyollara, hükümet binalarından prestij projelerine kadar her alanda yapılan devasa işlerle ilgili tek bir takdir cümlesi kurulmadı. Oysa biraz ekonomi bilseler, biraz dünyayı tanısalar inşaat sektörünün ne derece kritik bir konuma sahip olduğunu anlayabilir."


İnşaat alanındaki her hamlenin 250’den fazla alt sektörü etkilediğinin altını çizen Erdoğan, ”Sadece ülkemizde 6 milyon insan doğrudan ve dolaylı olarak bu sektörden geçimini sağlıyor. Firmalarımızın yurt dışında aldığı işler hem ülkemize döviz kazandırmakta hem de Türkiye’nin marka değerini yükseltmektedir. Rakamlar, ülkemizin bu alandaki başarısını açıkça ortaya koymaktadır. Türk inşaat sektörü, yurt dışı faaliyetlerine 1972 yılında başladı. Aradan geçen 52 yıllık sürede firmalarımız 137 ülkede, 515 milyar dolar değerinde 12 bin 277 proje üstlendi. 2005 yılında toplam üstlenilen proje bedelinde ilk defa 10 milyar doları aştık” dedi.


2012, 2013 ve 2021 yıllarında 32 milyar dolarlık proje tutarlarıyla bu alanda rekor kırıldığını kaydeden Erdoğan,” 2023 yılında ise Rusya-Ukrayna çatması gibi tüm dünyayı etkileyen sorunlara rağmen yıllık proje büyüklüğü 28 milyar dolar olarak gerçekleşti. 2000’li yılların başında ortalama proje bedeli 21 milyon dolar iken 2023 yılında bu rakam 65 milyon dolara ulaştı. Yani her alanda, her başlıkta çok ciddi ilerlemeler kaydettik. Yılmadan, yorulmadan, engellere aldırmadan çalışarak bugünlere geldik. İnşallah bunları çok daha yukarılara taşıyacağız. Sektörün geleceğiyle ilgili tahminler bu noktada umutlarımızı artırıyor. En büyük 250 müteahhitlik firmasının toplam uluslararası gelirleri 2002 yılında 106,5 milyar dolar seviyesindeydi. 2023 üç yılında bu tutar 430 milyar dolar sınırına geldi. 2030’larda bunun 750 milyar dolara çıkması bekleniyor” diye konuştu.


Her yıl büyüyen bu pastadan Türk şirketlerinin de hak ettikleri payı alacağına inandığını belirten Erdoğan şunları söyledi.” "Şunun bilinmesini isterim, sizlerin başarısı ülkemizin başarısıdır. Yurt dışındaki başarılarınızla sadece ekonomimize değil ülkemizin dünya üzerindeki itibarına da büyük katkılar sağlıyorsunuz. Biz de hükümet olarak her ihtiyacınızda, her meselenizde sizin yanınızda olmaya gayret gösteriyoruz. İş adamlarımızın, müteahhitlerimizin, girişimcilerimizin meselelerini yaptığımız görüşmelerde sık sık dile getiriyor ve çözüm arıyoruz. İnşallah bundan sonra da sizin yanınızda olmaya devam edeceğiz.”


Müteahhitlik firmalarının bu başarılarının aslında Türkiye’nin itibarını, gücünü, vizyonunu, dış politikadaki başarısını net biçimde ortaya koyduğunu son 22 yılda ekonomiden dış politikaya geniş bir yelpazede devrim niteliğinde adımlar atıldığını ifade eden Erdoğan,” Rahmetli Menderes’in başlattığı, merhum Özal’ın bir üst aşamaya taşıdığı dış politika ufkunu daha da genişletmenin gayretindeyiz. Burada öncelikle şu tespiti yapmamız gerekiyor, Türk dış politikası uzun yıllar içe dönük, tabiri caizse idare-i maslahatçı bir karaktere sahipti. ’Risk almayalım, kimseyi ürkütmeyelim, belli aktörlerle aman karşı karşıya gelmeyelim. Bu anlayış kendi yakın coğrafyasını ilgilendiren meselelerde dahi Türkiye’yi uzun yıllar tribünlere mahkum etti. Bu içe kapanıklığın faturasını ekonomi, dış ticaret ve yatırımlar başta olmak üzere birçok başlıkta ödedik. Halen de ödüyoruz. 2002’den itibaren dış politikamızda önemli bir paradigma değişikliği tarih kültür medeniyet eksenimize hak ettiği ağırlığı vermeye çalıştık. Komşularımızla ilişkilerimizi farklı mekanizmalarla güçlendirdik. Türk devletleri teşkilatı vasıtasıyla kardeşliğimizi ve işbirliğimizi perçinledik. Pek çok bölgesel ve uluslararası kuruluşla ortaklıklar tesis ettik. Afrika açılımından Latin Amerika açılımına ve yeniden Asya girişimine kadar daha önce sınırlı varlık gösterdiğimiz bölgelerle yeni köprüler kurduk. 2002 yılında yani göreve geldiğimiz dönemde ihracatımız 36 milyar dolardı. Biz bunu 7 kat artışla 256 milyar dolara çıkardık. Nereden nereye bugün Türk ürünlerinin girmediği neredeyse hiçbir ülke kalmadı” açıklamasını yaptı.


Turizmde göreve geldiklerinde 13 milyon turist sayısının 56, 7 milyon turist rakamına ulaştığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 20 yılda ekonominin ortalama yüzde 5,4 büyüdüğünü kaydetti.



Milli gelirin tarihinde ilk kez 1, 1 trilyon doları aştığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “ Artık trilyonu konuşuyoruz. Neredeydik? Bakın şimdi neredeyiz? Uluslararası yatırımlarda 270 milyar dolar sınırına yaklaştık. Yurt dışı müteahhitlik hizmetlerinde biraz önce de ifade ettim. Göz kamaştıran bir başarı yakaladık. Her kıtayla hemen her ülkeyle ekonomik ilişkilerimizde katbekat artış yaşandı” dedi.


Dış misyonların sayısını da gelişen ekonomik ilişkilerle paralel olarak yükselttiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin 261 yurt temsilcilikle dünyanın en geniş üçüncü ağına sahip ülkesi olduğunu vurguladı.


Buna benzer başarı örneklerinin daha da çoğaltılabileceğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şunu da söylemek durumundayım. Dış politikada tüm bu açılımları yaparken çok sık eleştirilere maruz kaldık. Hiçbir temeli olmayan eksen kayması tartışması bunlardan biriydi. Türkiye Batı’dan uzaklaşıyor iftirası bunlardan biri. Avrupa’yla köprüleri atıyoruz paronoyası bunlardan biriydi. Daha bunun gibi nice haksız, tamamen safsatadan ibaret olan çoğu niyet okumasından öte hiçbir anlam ifade etmeyen bir sürü iddiayla uğraştık halen de uğraşıyoruz. 22 yıllık mücadele ve başarılarla dolu sürecin sonunda artık şu gerçeği çok biçimde görebiliyoruz” değerlendirmesini yaptı.



“Biz bunlara asla ve asla kulak asmıyoruz”


2024 Türkiye’sini 30-40 yıl öncesinin kalıplarına mahkum etmenin ülkeye yapılacak çok büyük bir haksızlık olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünya değişirken ekonomide, üretimde, teknolojide, yeni güç merkezleri ortaya çıkarken biz de kendimizi buna adapte etmek mecburiyetindeyiz. Türkiye’nin dış politikada kendine yeni rotalar keşfetmesi tenkit edilecek değil takdir edilecek, övgüyle karşılanacak bir çabadır. Türkiye’nin Afrika’da, Latin Amerika’da, Asya’da ne işi var demek, küresel siyaseti doğru bir şekilde okuyamamaktır. Dış politikamızı, bölgesel ve küresel meselelerdeki tutumumuzu anlamamakta ısrar edenler hatta anlayıp da inatla çarpıtanlar olduğunun farkındayız. Biz bunlara asla ve asla kulak asmıyoruz” şeklinde konuştu.


Türkiye’yi bölgesel ve küresel bir ağırlık merkezi haline getirmek için her imkanı değerlendirdiklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları kaydetti;


“ Uluslararası sistemde çeşitlenen ve artan bölgesel bloklar karşısında her yapı ve aktörle fırsat pencerelerini açık tutmaya çalışıyoruz. Dünyanın en hızlı büyüyen ekonomilerinin ve en büyük beş ekonomisinden üçünün bulunduğu Asya Pasifik ve Hint Okyanusu coğrafyasıyla işbirliğimizi güçlendirmemizden daha doğal hiçbir şey olamaz. Artık bayatlamış eksen tartışmalarının bizim nazarımızda geçerliliği yoktur.”



“Türkiye’nin ekseni de rotası da bellidir”


Türkiye’nin eksen ve rotasının belli olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Üyesi olduğumuz parçası, mensubu olduğumuz ittifaklarda bellidir. Her zaman söylüyorum, Türkiye olarak yüzümüz elbette batıya dönüktür. Ancak bu Doğu’’ya sırtımızı döneceğimiz Doğu’yu ihmal edeceğimiz, Doğu’yla ilişkilerimizi geliştirmeyeceğimiz anlamına kesinlikle gelmez. Siyah beyaz bir dünyada iki bloktan birinin tercih edilmek zorunda olduğu bir dünyada artık yaşamıyoruz. Kazan kazan temelinde dengeli, karşılıklı saygıyı esas alan bir yaklaşımla iş birliğimizi tüm ülkelerle tüm aktörlerle geliştirmeyi arzu ediyoruz. Son 22 yılda bunu yaptık ve yurt dışı müteahhitlik hizmetlerinde olduğu gibi çok önemli başarılar elde ettik. İnşallah bundan sonra da korkularla değil özgüven içinde hareket etmeyi sürdüreceğiz” dedi.



Türkiye’nin ekonomide, demokraside, küresel siyasetle hak ve özgürlüklerde hedeflerine ulaşabilmesi için yeni anayasa ihtiyacını sık sık dile getirdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sivil anayasa çağrısını bir kez daha yineledi. Erdoğan, “Siviller eliyle yapılmış tamamen sivil iradenin ürünü bir anayasa 15 Temmuz gecesi göğsünü tanklara siper eden kahraman milletimize karşı borcumuzdur. Darbe mahsulü mevcut Anayasanın yapılan tüm değişikliklere rağmen Türk demokrasisine yakışmadığını hepimiz çok ama çok iyi biliyoruz. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak milletimizi yeni, sivil ve kuşatıcı bir anayasa ile buluşturma irademizi farklı vesilelerle çok net biçimde ortaya koyduk. Yeni anayasadan neyi murat ettiğimizi, kırmızı çizgilerimizin neler olduğunu da şüpheye mahal bırakmayacak şekilde defalarca izah ettik” açıklamasını yaptı.


Demokratik siyasette, düşüncenin ifade edilmesine engel olunamayacağını söyleyen Erdoğan, “Şiddeti teşvik etmediği, terörü övmediği, hakarete varmadığı sürece katılmasak ve doğru bulmasak dahi farklı fikirlere müsamahayla yaklaşmak zorundayız. Bugüne kadar siyasette bu çizgiyi daima korumaya gayret ettik. Ancak maksimalist söylemlerin anayasa tartışmalarına katkı sunmak yerine bilakis ket vuracağını düşünüyoruz” dedi.



"Anayasanın ilk 4 maddesiyle ilgili bizim açımızdan herhangi bir tartışma yoktur”


Cumhurbaşkanı Erdoğan, HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nun Anayasa’nın 4 maddesi ile ilgili sözleriyle başlayan tartışmaya yönelik de açıklamalarda bulundu. Erdoğan,” Tekrar Altını çizerek söylüyorum. Anayasanın ilk 4 maddesiyle ilgili bizim açımızdan herhangi bir tartışma yoktur. Özellikle Cumhur İttifakı’nın böyle bir sıkıntısı, böyle bir derdi de yoktur. Partimizin bu konudaki duruşu tutumu, yaklaşımı gayet açıktır. Biz mümkün olan en geniş toplumsal mutabakatla yeni anayasa sürecini yönetmek ve başarıyla neticelendirmek arzusundayız. Biz milletimizi darbe anayasasından bir an önce Türkiye’nin önünü açmak istiyoruz. Siyaset kurumunun da yeni anayasa sürecine yapıcı ve mutedil bir anayasa anlayışıyla yaklaşması gerektiğine inanıyoruz” diye konuştu.



Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Anayasanın ilk 4 maddesiyle ilgili bizim açımızdan herhangi bir tartışma yoktur

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Cumhurbaşkanı Erdoğan, TFF Başkanı Hacıosmanoğlu ile beraberindekileri kabul etti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu ile beraberindekileri Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde kabul etti. Temmuz ayında gerçekleşen TFF Genel Kurulu’nda Başkan olarak seçilen İbrahim Ethem Hacıosmanoğlu ve yönetimini tebrik ederek konuşmasına başlayan Erdoğan, "Türkiye, genç ve dinamik nüfusuyla, rekabetçi ruhuyla köklerinden gelen kodlarında yer alan sportif anlayışla birçok spor dalında çok önemli başarılara imza atmış, çok büyük sporcular yetiştirmiş bir spor ülkesidir. Bu gerçekten hareketle biz de ülkemizde icra edilen bütün spor dallarını hükümetlerimiz dönemlerinde her zaman destekledik" ifadelerini kullandı. İnşa ettikleri tesisler, modern eğitim anlayışı ve sağladıkları ayni ile nakdi desteklerle tüm sporculara manevi anlamda cesaretlendirerek onlara ’başarabilirim’ duygusunu aşıladıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Kadın, erkek, olimpik, paralimpik farkı gözetmeksizin ülkemizi en iyi şekilde temsil eden tüm sporcularımızın yanında olmayı sürdüreceğiz. Türkiye’nin uluslararası alanda yıldızının parlaması için hiçbir fedakarlıktan çekinmedik, bundan sonra da çekinmeyeceğiz. Yüzlerce farklı branşta sporla ilgilenen, spora düşkün bir milletiz. Ancak futbolun milletimizin gönlünde çok müstesna bir yeri bulunuyor. Ülkemizde futbol, milyonlarca vatandaşımız tarafından amatör düzeyde de olsa ya oynanıyor veya ilgiyle takip ediliyor. Yaş, cinsiyet, sosyal statü, siyasi görüş fark etmeksizin futbolu, insanımızı buluşturan, geniş bir ortak payda, kaynaştırıcı bir güç olarak görüyoruz. Bu yüzden Türkiye Futbol Federasyonumuzun, futbolun başka pek az dalda bulunan bu gücünü milletimizin lehine artırmasını bekliyoruz. Esasen bu beklenti milletimizin tamamında mevcuttur. Milletimiz bizden gerginliği kısır çatışmaları değil kardeşliği dostluğu adil yönetim anlayışını ve her anlamda kaliteli futbolu teşvik etmemiz bekliyor. Milletimiz kısacası futbolda olumlu iklimin tesis edilmesini bekliyor. Elbette bunu beklerken rekabet kalitesinin seyir zevkinin marka değerinin ve başarılarının arttığını da görmek istiyor. Bu haklı beklentilere cevap vermek başta sorumluluk sahibi siz kardeşlerim olmak üzere hepimizin görevidir. Burada şunu özellikle vurgulamak isterim. Kulüplerimizin finansal yapıların düzeltilmesi müsabakaların adil bir şekilde yönetilmesi yöneticilerimizin ve medyamızın mesuliyetlerinin farkında olması, sporcuların sahadan fair play ruhuyla mücadele etmesi, genç futbolculara daha çok şans tanınması gibi başlıklarda daha hassas hareket ettiğimizde inanıyorum ki Türk futbolu tarihinin en parlak dönemini yaşayacaktır. Hiç şüphesiz asıl yük sizlerin omuzlarındadır. Kimsenin etkisi altında kalmadan vereceğiniz doğru kararlar inşallah Türk futbolunun önünü açacaktır." "Türk futbolunu diğer ülkelere örnek niteliğe kavuşturacak olan sizlersiniz" 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası’nda maruz kalınan türlü ayak oyunlarına rağmen elde edilen önemli başarı ile Türk futbolcusunun ne denli kabiliyetli olduğunu tüm dünyaya gösterdiğini bildiren Erdoğan, "Bu sene uluslararası yarışmalarda nelerle karşılaştığımızı sizlerde bizzat gördünüz. 2024 Avrupa Şampiyonası’nda maruz kaldığımız türlü ayak oyunlarına rağmen elde ettiğimiz önemli başarı Türk futbolcusunun ne denli kabiliyetli olduğunu olduğunu tüm dünyaya göstermiştir. Az evvel dile getirdiğim hususların uygulanması halinde bu başarıların yenilerini ekleyeceğimizden asla şüphe duymuyorum. Federasyonumuzun futbola husumetin ve holiganlığın girmemesi konusunda azami hassasiyet göstermesini bekliyorum. Şunu lütfen unutmayınız Türk futbolunu diğer ülkelere örnek niteliğe kavuşturacak olan sizlersiniz. Görüyoruz ki hem kulüplerimizin hem de futbol severlerin size yönelik büyük teveccühü söz konusu. Bu teveccühün beraberinde ağır bir mesuliyet getirdiğini sizlerde çok iyi biliyorsunuz. Her birinizin çalışmalarla bu güvene layık olacağına inanıyorum. Rabbim yar ve yardımız olsun diliyorum. Bu vesileyle Türk futbolunun gelişmesine ve bugünlere gelmesine katkı yapan tüm yöneticilerimizin sahalarda ter döken tüm sporcuları şükranla anıyorum. Görevinizde tekrar başarılar diliyorum" şeklinde konuştu. Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu da söz alarak şu ifadeleri kullandı: "Biz sizin yolunuzdan yürüyoruz. Sizin bizim çocuklara her alanda bağımsız bir ülke bırakmak için verdiğiniz mücadelenin birebir şahidiyim. O konuda bütün Türk milletinin önce bunu çok iyi değerlendirmesi lazım. Futbolun barışa kardeşliğe önce ulusumuz içerisinde sonra da uluslar arasında hizmet etmesini sağlamak futbolu her alanda ilgi duyulan toplumu geliştiren, harekete geçiren en önemli unsuru olduğu tüm dünyada var. Biz sizin gibi bir liderimiz olduğu için şanslıyız spor açısından." Kabulün sonunda TFF Başkanı Hacıosmanoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a A Milli Futbol Takımı kaptanı Hakan Çalhanoğlu’nun 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası’nda giydiği ve tüm takım tarafından imzalanmış birer A Milli Takım forması takdim etti. Kabulde, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Hamza Yerlikaya, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan, Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç, Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı ve AK Parti Ordu Milletvekili Mahmut Özer, NATO Parlamenter Asamblesi Başkan Vekili ve AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Muharrem Kasapoğlu ile TBMM İdare Amiri ve AK Parti İzmir Milletvekili Alpay Özalan da hazır bulundu.
Ankara ULAK Haberleşme, İGEF’24’te "milli 5G ürünleri" ile "UYGAR"ı tanıttı ULAK Haberleşme AŞ Genel Müdürü Ruşen Kömürcü, 5G’ye uyumlu baz istasyonlarının üretimine ilişkin hazırlık aşamasında olduklarını belirterek, "Türkiye’nin nihai takvimine göre biz de operatörlerimize hizmet sunmak üzere 5G hazırlıklarını sürdürüyoruz" dedi. Türkiye’nin yerli ve milli baz istasyonu üreticisi ULAK Haberleşme, Ankara Ticaret Odası (ATO) Congresium Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen İGEF’24 İç Güvenlik Ekipmanları Fuarı’nda ürünlerini sergiledi. ULAK Haberleşme AŞ Genel Müdürü Ruşen Kömürcü, İHA muhabirine yaptığı konuşmada, şirket olarak 2017’den beri milli baz istasyonu üretimi yaptıklarını anımsatarak, 4,5G’de ürettikleri baz istasyonlarıyla ülke çapında 3 bini aşkın noktada hizmet verdiklerini anlattı. Kömürcü, milli 5G konusunda da çalışmaya başladıklarını dile getirerek, "5G’ye uyumlu baz istasyonlarının üretimine ilişkin hazırlık aşamasındayız, bu ürünlerle ilgili belli testleri tamamladık. Türkiye’nin nihai takvimine göre biz de operatörlerimize hizmet sunmak üzere 5G hazırlıklarını sürdürüyoruz" diye konuştu. Kömürcü, fuarda sergilenen ürünler hakkında da bilgi vererek, şunları kaydetti: "Fuarda sergilenen UYGAR podu marifetiyle altyapısı olmayan, doğal afetlerin yaşandığı yerlerde, acil durumlarda belli ihtiyaçlar doğrultusunda iletişim ihtiyacını karşılayacağız. ANKA İnsansız Hava Aracı için hazırlanan UYGAR’ın, uçan network çözümü sayesinde altyapısı olmayan noktalarda, cep telefonları için baz istasyonu servisini 21 bin feetten 2,5 kilometreyi aşkın bir alana 20 saat süreyle İHA’nın uçuş süresi boyunca vermek mümkün. Dolayısıyla alt yapı olmayan, deprem gibi doğal afetlerin yaşandığı yerlerde, acil durumlarda belli ihtiyaçlar doğrultusunda iletişim ihtiyacını karşılayacağız."
İstanbul Ticaret Bakanlığı’ndan Necibe Batmaz’a ’Ahi Esnaf Beratı’ İstanbul Balat’ta 65 yıldır hizmet veren Balat Aile Kileri dükkanının sahibi Necibe Batmaz’a Ticaret Bakanlığı tarafından ’Ahi Esnaf Beratı’ verildi. İstanbul’un tarihi semtlerinden Balat’ta 65 yıldır hizmet veren Balat Aile Kileri dükkanının sahibi Necibe Batmaz’a Ticaret Bakanlığı tarafından ’Ahi Esnaf Beratı’ verildi. Ticaret Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan, Necibe Batmaz’ı dükkanında ziyaret ederek, ’Ahi Esnaf Beratı’nı takdim etti. Çok gururlu olduğunu söyleyen Necibe Batmaz, "Beni bu şekilde takdir ettikleri için çok mutlu oldum. 65 yıldır burada hizmet ediyoruz. Bu işi babam ile birlikte yapıyorduk. Babamı kaybettikten sonra, işimizi bırakmadım. Babamın vasiyeti üzerine bu işletmede hizmet vermeye devam ediyorum. Babamızdan kalan bakkal dükkanımızı ayakta tutmaya çalışıyoruz" dedi. 1963 yılında Necibe Batmaz’ın merhum babası Hüseyin Türkyılmaz tarafından Balat’ta kurulan işletme, halen kurulduğu yerde hizmet vermeye devam ediyor. Henüz 8 yaşındayken babasının yanında işe başlayan Necibe Batmaz tarafından da 40 yıldır işletilen Balat Aile Kileri, yıllardır kapıya gelen muhtaçları boş çevirmeyerek parası olmayanlara veresiye ürün veriyor. Babasının ’kapıya gelen hiç kimseyi boş çevirmeyin’ tavsiyesine uyarak bakkala gelen mahallelinin ihtiyaçlarını veresiye defterine yazarak gideren Necibe Batmaz, bir süre önce işletmeyi kapatma noktasına geldi ancak bir hayırseverin veresiye defterindeki borçları kapatmasıyla hizmetini sürdürmeye devam etti.
İstanbul Galatasaray İkinci Başkanı Metin Öztürk’ten, Fenerbahçe’nin şikayeti üzerine açıklama Galatasaray Spor Kulübü İkinci Başkanı Metin Öztürk, Fenerbahçe’nin sarı-kırmızılı kulübü 7 ayrı kuruma şikayet etmesi üzerine, "Kendileri tarafından gizli gizli desteklendiği artık apaçık belli olan, saçma sapan iddiaları arka arkaya sıralayıp, bu iddialar üzerinden devlet kurumlarına başvuruda bulunmanın sebebi, hafta sonu oynayacağımız derbi maçıdır. Plan açığa çıkmış, niyet hasıl olmuştur" dedi. Fenerbahçe Kulübü’nün, oyuncu maaşlarının düşük gösterilmesi, vergi kaçırmak, illegal bahis reklamı gibi konular nedeniyle Galatasaray’ı; Gençlik ve Spor Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, SPK, Spor Toto Teşkilat Başkanlığı, Bankalar Birliği ve TFF’ye resmi olarak şikayet etmesi üzerine Galatasaray Spor Kulübü İkinci Başkanı Metin Öztürk, açıklamalarda bulundu. Sarı-kırmızılı takımın resmi internet sitesi üzerinden yapılan açıklamada Öztürk, şu ifadeleri kullandı: "Hafta sonu oynayacağımız rakibimizin resmi sitesinde dün bir yöneticinin ağzından servis edilmiş açıklamalar, son dönemde kulübümüzü karıştırmak için planlanan oyunun arkasındakilerin kim olduğunun ortaya çıkması açısından oldukça önemlidir. Sahada kazanmayı beceremeyen bu zihniyetin, camiamızı saha dışına çekmek için oynadığı yeni oyuna hep birlikte şahit oluyoruz. Türkiye’de hukuktan, ahlaktan ve etikten en son bahsetmesi gereken kulüp bu konularda hepimize ders vermeye kalkmak gibi komik bir duruma düşmüştür. Kendileri tarafından gizli gizli desteklendiği artık apaçık belli olan, saçma sapan iddiaları arka arkaya sıralayıp, bu iddialar üzerinden devlet kurumlarına başvuruda bulunmanın sebebi, hafta sonu oynayacağımız derbi maçıdır. Plan açığa çıkmış, niyet hasıl olmuştur. Kulübümüzün hesabını veremeyeceği hiçbir konu yoktur. Aynı cesareti kendilerinden de bekliyoruz. Biz, bugün, tüm Galatasaraylılar olarak bizi karıştırmaya çalışanlara karşı daha güçlü bir şekilde birlikteyiz. Ve hafta sonu oynayacağımız maça tümüyle konsantreyiz."