GÜNDEM - 14 Kasım 2024 Perşembe 12:28

Bakan Uraloğlu: "Filistin’de yaşanan bu soykırımı asla unutmayacağız"

A
A
A

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, "Filistin’de yaşanan bu soykırımı asla unutmayacağız, unutturmayacağız. Filistin’i yüreğimizde taşıyacağız" dedi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, PTT’nin İsrail tarafından Gazze’de yapılan soykırımına dikkat çekmek ve Filistin halkına destek olmak için basımını yapacağı “Yüreğimde Filistin” konulu Anma Pulu Tanıtım Törenine katıldı. Burada konuşan Uraloğlu, “İsrail’in 1967 yılından beri sistematik olarak Filistinlilere karşı şiddeti 7 Ekim 2023 tarihinden itibaren tam anlamıyla bir soykırıma dönüşmüştür. Haksız bir kuşatmayla adeta açık hava hapishanesine dönüştürülen, dünyadan tecrit edilen ve ölüme terk edilen Gazze’deki mazlum Filistin halkına yapılan zulüm yürekleri dağlamaktadır” açıklamasında bulundu.

Bakan Uraloğlu:

“Masum bebeklerin katledilmesini hiçbir ideoloji meşru göremez”

İçinde çocukların ve kadınların olduğu on binlerce Filistinlinin şehit edildiğine dikkat çeken Uraloğlu, “İnsani yardımın kesildiği, güvenli bölge ilan edilen yerlerin bombalandığı, doktor ve hemşirelerin öldürüldüğü, ambulansların vurulduğu, insani yardımların ulaşımının engellendiği, kara, hava ve denizden ablukaya alınan topraklarda büyük bir insani kriz yaşanıyor. Masum bebeklerin katledilmesini, çadırlarında masum sivillerin yakılarak öldürülmesini hiçbir inanç, hiçbir ideoloji meşru göremez, gösteremez.” dedi.

Bakan Uraloğlu:

“Filistin’in özgürlüğü bizim için bir dava niteliğinde”

Uraloğlu, Filistin’in tüm İslam Âlemi nazarında büyük bir manevi değeri olduğunu vurgulayan Uraloğlu, “Filistin’in özgürlüğü bizim için bir dava niteliğinde. Bu zulme açıktan ve net bir şekilde hayır diyebilen tek dünya lideri de Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan. Onun şahsında birleşen aziz milletimiz dışında bu zulmün sona ermesine çok fazla gayret eden göremiyoruz. Türkiye olarak bu haklı davanın uluslararası hukuk ve insan haklarına uygun şekilde sonuçlandırılması ve İsrail’in hak ettiği cezayı alması için azami çaba gösteriyoruz. Başta Filistin olmak üzere tüm Ortadoğu’da kalıcı barışın tesisi için elimizden gelen her türlü katkıyı göstermeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Bakan Uraloğlu:

Bakan Uraloğlu, Türk milletinin her zaman Filistinlilerin yanında olduğunu anlatarak “15 Kasım 1988’de Filistin Devleti bağımsızlığını ilan ettiğinde Türkiye, Filistin Devleti’ni ilk gün tanıyan ülkeler arasında yer almıştır. Geçmişte de kardeştik bugün de ve gelecekte de bu kardeşliğimiz devam edecektir” dedi.

Anma pullarıyla Gazze’de yapılan soykırıma dikkat çekilecek

PTT’nin duayen savaş muhabiri, fotoğrafçı ve televizyon yapımcısı Coşkun Aral’ın çektiği fotoğrafları kullanarak hazırladığı “Yüreğimde Filistin” konulu anma pullarıyla Gazze’de yapılan soykırıma dikkat çekip kamu farkındalığını oluşturmasına verdikleri değeri ifade eden Uraloğlu, “Sayın Coşkun Aral’a da bazen bin bir sözcükle anlatamadıklarımızı tek bir karede anlatmayı başaran eşsiz fotoğrafları için teşekkür ediyorum. Eline, gözüne, objektifine, yüreğine sağlık diyorum. Bu eşsiz fotoğraflarla harmanlanan pullarımız da Filistinliler için beslediğimiz kardeşlik duygularını iliklerimize kadar hissedeceğimize inanıyorum” ifadelerini kullandı.

Bakan Uraloğlu:

"Bu soykırımı asla unutmayacağız, unutturmayacağız"

2013 yılında basılan ve üzerinde Mescid-i Aksa ile Sultan Ahmet Cami’nin bulunduğu Türkiye Filistin ortak pulu, iki ülke halkları arasındaki kardeşliği ölümsüzleştirdiğini kaydeden Uraloğlu, “Yarın itibariyle 105 bin tirajlı 1 anma pulu ile 5’er bin tirajlı 3 adet seri numaralı anma pulu, 7 bin 500 adet ilkgün zarfı ve bu ürünlerin içerisinde yer aldığı 5 bin pul portföyünü hem tedavüle hem de sizlerin takdirine sunacağız. Filistin’de yaşanan bu soykırımı asla unutmayacağız, unutturmayacağız. Filistin’i yüreğimizde taşıyacağız.” dedi.

“Pul bayrak gibidir”

Bakan Uraloğlu, pulun bir miras, kültür ve kimileri için vazgeçilmez bir tutku olduğunun altını çizerek “Pulları biraz dikkatle incelediğinizde basıldıkları dönemin sosyal, siyasal, ekonomik ve kültürel öğelerinden izler taşıdığını görebilirsiniz. Hepsinden de önemlisi pul basmak, aynı para basmak gibi bir bağımsızlık ve egemenlik alametidir. Pul bayrak gibidir.” dedi.

Osmanlı’nın 1 Ocak 1863’te ilk yapışkan posta pulunu bastığını ve 1875 yılında Genel Posta Birliği’nin kurucu üyesi olduğunu hatırlatan Uraloğlu, “İlk pul dizaynı Türk hükümdarlık amblemi olan tuğraydı. Bu pul İstanbul matbaasında çizildi ve milletimizin bağımsızlığının yeni bir emaresi olarak tarihteki yerini aldı. Böylece Osmanlı, Asya’da Rusya’dan sonra yapışkan posta pullarını basan ikinci bağımsız ülke oldu” ifadelerini kullandı.

1923 yılında Cumhuriyet’in kurulmasıyla birlikte de postacılık hizmetlerinin çok daha modern bir hale geldiğini vurgulayan Uraloğlu, Türkiye’nin kendi posta pullarını ustaca dizayn edip üretmeye devam ettiğini kaydetti.

PTT tarafından basılan pulların vatandaşların mektuplarında yer almanın yanı sıra basıldığı dönemin önemli olay ve gelişmelerini de gelecek nesillere aktaran tarihi bir belge niteliği de taşıdığını ifade eden Uraloğlu, “Tarihe Tanıklık Eden Koleksiyonlar sloganı ile ziyarete açılan müzemizde, 1863 yılında tedavüle sunulan ilk puldan günümüze kadar basılan tüm pullara yer verilerek eşsiz bir koleksiyon sergileniyor. Hatırlarsanız geçen yılki 29 Ekim’de de Cumhuriyetimizin ilanının 100’üncü yılına özel tasarlanan 100’üncü yıl pulumuzu da müze koleksiyonumuza ekleyerek, vatandaşlarımızın ilgisine sunmuştuk” şeklinde konuştu.

Ömer Faruk Karataş - Ali Oğulcan Arslan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Ertuğrul Sağlam: "Eğer disiplinden aksi bir sonuç çıkarsa hakkımı helal etmeyeceğim" Kocaelispor Teknik Direktörü Ertuğrul Sağlam, Sakaryaspor maçıyla ilgili yaşananlarla ilgili, "Eğer azıcık vicdan sahibi insanlarsa, disiplin sevk kararlarını gözden geçirirler" dedi. Trendyol 1. ekiplerinden Kocaelispor’da, Sakaryaspor derbisi sonrası Bandırma mesaisi bugün gerçekleştirilen antrenman ile sürdü. İdman öncesi Körfez Belediye Başkanı Şener Söğüt futbolcularla bir araya geldi. Söğüt, alınan derbi galibiyeti sebebiyle tüm takımı tebrik etti. Kocaelispor Teknik Direktörü Ertuğrul Sağlam ve oyuncular antrenman öncesinde gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Sözlerine geçtiğimiz hafta oynan Sakaryaspor maçını değerlendirerek başlayan Sağlam, ”Futbol geçmişle yaşanmıyor. O yüzden önümüze bakacağız. Sakaryaspor maçı bizim için 3 puandan ibaretti. Camia açısından farklı anlamlar taşıdığını tabii ki biliyorduk. Çok gergin bir maç oynadık ama soğukkanlılığımızı korursak kazanacağımızı biliyorduk. Maçın daha başında kalecilerimize yapılan tahrikler, maç boyu ve sonrasında da devam etti. Oyun çok kez durdu. Oyuncumun bacağına maytap geldi. Doğru düzgün futbol oynayacak ortam yoktu. Şundan çok mutluyum ki, karakterli oyuncularımız var. Tüm bunlara rağmen futbolcularımız hiçbir tahrik çalışmasına kulak asmadı ve onlara cevap vermedi. Maç sonunda oyunculardan rica ettim, ’İçeride sevinelim, sahada kalmayalım’ dedim. İçeriye girerken organize şekilde planlanmış saldırı oldu. Sonrasında öğrendik ki Markao disiplin kuruluna sevk edilmiş. Bu kadar tahriklere kapılmamış, ahlakıyla futbol oynayan insan sevk ediliyor. Markao’ya saldırıyorlar o da kendini savunuyor. Azıcık vicdan sahibi insanlarsa, kararlarını gözden geçirirler. Eğer aksi bir sonuç çıkarsa da onlara hakkımı helal etmeyeceğim” şeklinde konuştu. "Hedefimiz Süper Lig" Milli aranın ardından oynanacak olan Bandırmaspor maçı öncesi takımın moral ve motivasyonunu yüksek tutmak istediklerini belirten Sağlam, “Bizim hedefimiz Süper Lig’e çıkmak. Sezon başından beri bunu sürekli söylüyoruz. Bu hedefte taraftarımızın payı büyük olacak. Ancak şiddet ve küfürden uzak bir destek istiyoruz. Bu başarıya, fair-play çerçevesinde hareket eden bir camia olarak ulaşmak istiyoruz ve inşallah başaracağız” ifadelerini kullandı. Markao: "Olayları ben başlatsaydım daha fazla yaralı olurdu" Olayların odağındaki isimlerden golcü futbolcu Markao ise, "Sahaya adımımızı attığımız andan itibaren, bize karşı bir provokasyon vardı. Hem Sakaryaspor taraftarı hem kulüp çalışanları tarafından yoğun baskı gördük. Aslında ben oradaki baskıdan hiç etkilenmediğimi söyleyebilirim. Tünelde olanlara gelecek olursak, benim kavga etmeye niyetim hiç yoktu. Ben soyunma odasına ilerlerken önümde bir kişi bizim kaptanımıza saldırdı. Daha sonra tekrardan saldırmaya çalıştı ve ben arkadaşımı korumak istedim. Aile bireylerinden birisi saldırıya uğrarsa herkes tepki verir. Orada polis de vardı ancak saldırılar sonlanmadı. Benim herhangi birine saldırı yaptığım konusu gerçek dışı, bunun görüntüsü dahi yok. Ancak bize orada 10 kişi saldırmaya çalıştı. Aslında olayı benim başlattığımı söyleyip, benim üzerimden yorumlamaları çok komik. Eğer olayları ben başlatsaydım çok daha fazla sayıda yaralı olurdu” diye konuştu. "Yumruk atarak dudağımı patlattı" Tecrübeli sağ bek Ahmet Oğuz da, "Maçtan sonra olaylar olmasın diye takım arkadaşlarımı topladım, ’İçeride sevinelim’ dedim. Burada arbede çıkmasını istemedik ama takım arkadaşlarımı toplarken ilk önce Markao girdi. Markao’ya iki kişi saldırdı. Ayırmaya çalışırken, aradan kendini bilmez, saygısız bir insan yumruk atarak dudağımı patlattı. Sırtımda tırnak izleri vardı. Bizim aslında onlara çok güzel bir ders vermemiz lazım. Onlar da bizim stadımıza gelecekler ama biz onlar gibi yapmayalım. Çünkü biz futbol oynamayı seven bir takımız. Sürekli oyun durdu, oyunun bize izin verdiği dakikalarda biz hep oynamaya çalıştık. Ben böyle şeyler olsun istemiyorum yıl olmuş 2024. Galatasaray-Fenerbahçe maçlarında bile artık böyle şeyler kalmadı. Belki bizler için eşdeğer bir derbi ama böyle şeylere gerek yok çünkü futbol taraftarlarla güzel. Saygı çerçevesi içerisinde. Futbolda yenmek de var yenilmek de var. Bugün biz yendik ama yarın başka bir takımda bizi yenebilir. Dostluk içinde bitmesi en büyük temennimiz" şeklinde konuştu.