POLİTİKA - 12 Eylül 2024 Perşembe 11:13

12 Eylül mağduru Solak: “Cezaevinde sol veya sağ ayırt etmeden hepimizi copla dövdüler”

A
A
A

Türk demokrasisine kara bir leke olarak geçen 12 Eylül 1980 İhtilali’nin mağdurlarından Erdal Solak, “Cezaevinde sol veya sağ ayırt etmeden hepimizi copla dövdüler” dedi.

12 Eylül Askeri Darbesi’nde hapishanede yatan ve işkence gören 65 yaşındaki Erdal Solak, Mamak Askeri ve Ulucanlar Cezaevi’nde yaşadıklarını İhlas Haber Ajansı’na anlattı. 1975 yılında lisede okurken siyasi hareketler içinde bulunmaya başladığını dile getiren Solak, “Erdal Solak Abidin Paşa Ülkü Ocakları’nda görev yaptım. 1977 ve 1978’de Ulucanlar Cezaevi’ne yattım. Sonra Mamak Cezaevi’ne geldim. Bende Türk milliyetçiliği fikri oluşmaya başladı. Münferit olaylardan 2 kere cezaevine girdim. İlk olarak 40 gün yattım. Sonra 78’in 4. Ayında tekrar öğrenim özgürlüğünü engellemeden şikayetçi oldular. Sonrasında 2,5 ay cezaevinde kaldım. Sonra 1979’da Mamak Cezaevi’ne girdim” ifadelerini kullandı.

“Cezaevinde sol veya sağ ayırt etmeden hepimizi copla dövdüler”

Dönemin polislerinden Zeki Kaman ve ekibi tarafından kendilerine 14 gün boyunca işkence yapıldığını söyleyen Solak, “ETGO (Esir Türkleri Kurtarma Ordusu) davasından hayali bir örgüte üye olmaktan yargılandım. Sonra bu davadan beraat ettim. Okuduğum okulda öğrenci yaralamasında ceza aldım. 5,5-6 yıl kadar Mamak Cezaevi’nde yattım. 1984’ün sonunda çıktım. Mamak Cezaevi işkence üzerine kurulmuş bir cezaevi. Darbeyi orada yaşadım. Sürekli copla bizi dövdüler ve falakaya yatırdılar. Sadece 1 saat havalandırmamız vardı. Geriye kalan 23 saat koğuş da yaşadık. 1 saat havalandırmanın yarım saati spor yaptırıyorlardı. Geriye kalan yarım saatte başımız dik veya eğik olmak şartıyla volta atıyorduk. Cezaevinde birçok kişi işkence sonunda hayatını kaybetti. Kamuoyuna ölenler için intihar etti dediler. Cezaevinde sol veya sağ ayırt etmeden hepimizi copla dövdüler” diye konuştu.

Ali Oğulcan Arslan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın “Türk milletinin onurlu kahramanları gazilerimizdir” Milliyetçi Hareket Partisi 13. Dönem MYK Üyesi Burak Pehlivan, 19 Eylül Gaziler Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada tarih boyunca nice kahramanlık destanı yazan Türk Milleti’nin onurlu kahramanlarının gazilerimiz olduğunu söyledi. Türk milletinin ortak değerlerinin, milli birlik ve beraberlik ruhunun canlı sembollerinin gazilerimiz olduğunu kaydeden Pehlivan, “Bugün, milletimizin bağımsızlığı, vatanımızın birliği ve bütünlüğü uğruna canlarını hiçe sayarak kahramanca mücadele eden gazilerimizi onurlandırdığımız anlamlı bir gün olan 19 Eylül Gaziler Günü’nü idrak etmekteyiz. Türk milletinin sarsılmaz iradesi, vatan sevgisi ve bağımsızlık aşkı, tarih boyunca nice kahramanlık destanları yazmıştır. Bu destanların en onurlu kahramanları ise gazilerimizdir. Onlar, gözlerini kırpmadan cephelere koşmuş, canları pahasına vatanımızın bütünlüğünü korumuş ve bağımsızlığımızı muhafaza etmişlerdir. Bugün bizler huzur ve güven içerisinde yaşıyorsak, bunu aziz şehitlerimize ve kahraman gazilerimize borçluyuz” dedi. Pehlivan açıklamasının devamında “Gazilerimiz, Türk milletinin ortak değerlerinin, milli birlik ve beraberlik ruhunun canlı sembolleridir. Onların fedakarlıklarını unutmak, milletimizin tarihine sırt çevirmek anlamına gelir. MHP olarak, gazilerimizin her daim yanındayız ve onların sorunlarını çözmek, hak ettikleri saygıyı göstermek için çalışmaya devam edeceğiz. Bu vesileyle, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e “Gazi” unvanı verilişinin yıl dönümünü kutluyor, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, tüm şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi minnetle anıyor, hayatta olan gazilerimize sağlık ve huzur dolu bir ömür diliyoruz” ifadelerine yer verdi.
Nevşehir Rektör Aktekin, proje çalışmalarını yerinde inceledi Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi (NEVÜ) Rektörü Prof. Dr. Semih Aktekin, Kültür ve Turizm Bakanlığı, NEVÜ, Kapadokya Alan Başkanlığı, Nevşehir Müze ve Ürgüp Müze Müdürlüğü ve İtalya Tuscia Üniversitesi ile Japonya Tsukuba ve Kanazawa Üniversiteleri iş birliğiyle gerçekleştirilen projeleri yerinde inceledi. Nevşehir Müze Müdürlüğü başkanlığında Paşabağ ören yerinde bulunan Aziz Simeon Kilisesi’ndeki Nevşehir Restorasyon ve Konservasyon Bölge Laboratuvarı Müdürlüğü ile Tsukuba Üniversitesi kültür varlıklarını koruma bölüm uzmanları ve NEVÜ Sanat Tarihi Bölümü iş birliğinde iklim araştırması ve duvar resimlerinin korunmasına dair yürütülen çalışmalar hakkında yetkililerden bilgi alan Rektör Aktekin, daha sonra bir başka proje olan Nevşehir Müze ve Ürgüp Müze Müdürlüğü sorumluluk alanında yürütülen Nevşehir Restorasyon ve Konservasyon Bölge Laboratuvarı Müdürlüğü ile Kanazawa Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü iş birliğinde yürütülen 3 boyutlu dijital belgeleme ve sanal restorasyon projesi için hazırlanan görselleri inceledi. Farklı bilimsel disiplinlerden uzmanlar tarafından yürütülen bu çalışmaların önemine değinen NEVÜ Rektörü Aktekin, Doğal ve Kültürel Miras Turizmi alanında ihtisas üniversitesi olarak Doğal ve Kültürel Mirasın korunması ile ilgili yapılan her türlü proje ve çalışmalara olan desteklerini sürdüreceklerini söyledi.
Sakarya SUBÜ’nün ilk turuncu bayrağı göndere çekildi YÖK tarafından düzenlenen ‘Engelsiz Üniversite Ödülleri’ çerçevesinde ‘Mekanda Erişilebilirlik’ kategorisinde ödüle layık görülen SUBÜ Akyazı Sağlık Hizmetleri MYO’da turuncu bayrak göndere çekildi. Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) Akyazı Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından verilen ‘Engelsiz Üniversite Ödülleri’ çerçevesinde ‘Mekanda Erişilebilirlik’ kategorisinde ödüle layık görüldü. Bu doğrultuda bir tören düzenlenerek alınan turuncu bayrak göndere çekildi ve ‘Engelsiz Üniversite Bayrak Belgesi’ Akyazı Sağlık Hizmetleri MYO’da hazırlanan köşede yerini aldı. Törene SUBÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Oğuz Türkay, Akyazı Sağlık Hizmetleri MYO Müdürü Prof. Dr. Azize Alaylı, Engelsiz Üniversite Koordinatörü Dr. Öğretim Üyesi Selma Yılar, Engelsiz Üniversite Koordinatör Yardımcıları Dr. Öğretim Üyesi Fatma Tanrıkulu ve Öğretim Görevlisi Cansu Keskin ile akademisyenler ve idari personeller katıldı. YÖK; üniversite kampüs sınırları içerisinde engelli bireylerin tam, etkin ve eşit katılımını sağlamak için gerçekleştirilen çalışmaların tespiti ve başarılı bulunanların ödüllendirilmesi, ayrıca kamuoyunda farkındalık oluşturulması adına ‘Engelsiz Üniversite Bayrakları’ ve ‘Engelsiz Program Nişanları’ veriyor. Yapılan değerlendirmeler sonucu ‘Engelsiz Üniversite Bayrakları’; mekânda erişilebilirlik sağlayanlara turuncu, eğitimde erişilebilirlik sağlayanlara yeşil, sosyokültürel faaliyetlerde erişilebilirlik sağlayanlara ise mavi bayrak olmak üzere üç kategoride takdim ediliyor. Kazanılan bayraklar üç yıl boyunca geçerli oluyor. İlk ödülü almanın ve bayrağı göndere çekmenin mutluluğunu yaşadıklarını söyleyen SUBÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık, “Engelsiz Üniversite Koordinatörlüğümüzü ilk kurduğumuzda herkes için her anlamda erişilebilirlik sağlayan bir üniversite olma hedefiyle yola çıkmıştık. Bu anlamda yürüttüğümüz çalışmaların ilk meyvesini aldık. Bunun dışında Sağlık Bilimleri Fakültemiz ve Akyazı Sağlık Hizmetleri MYO’muz ‘Sosyokültürel Faaliyetlerde Erişilebilirlik’ kategorisinde iki adet mavi bayrak ödülüne, Sağlık Bilimleri Fakültemiz, Denizcilik MYO’muz ve Geyve MYO’muz ise ‘Mekânda Erişilebilirlik’ kategorisinde üç adet turuncu bayrak ödülüne üniversitemiz adına aday oldular. İnşallah kısa süre içerisinde bu adaylıklarımızdan da olumlu haberler alarak bayrak sayımızı artıracağız. Emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu. Engelsiz Üniversite Koordinatörü Dr. Öğretim Üyesi Selma Yılar ise özel gereksinimli öğrencilerin daha iyi koşullarda eğitim almaları için özverili çalışmalar yaptıklarına dikkat çekerek, bu kapsamda faaliyet yürüten akademik ve idari personel ile tüm öğrencilere katkılarından dolayı teşekkür etti.
Edirne Keşan’da çeltik hasadı başladı Edirne’nin Keşan ilçesinde, ilk çeltik hasadı başladı. Keşan ilçesine bağlı Kılıçköy’de çeltik ektiği arazilerde hasada başlayan çeltik üreticisi Mehmet Emin Meriç, hasadın tüm üreticilere hayırlı ve bereketli olmasını diledi. Üreticilerin aylardır gözleri gibi baktıkları çeltik ürününde emeklerinin karşılığını almanın zamanının geldiğini kaydeden Meriç, “Bismillahirrahmanirrahim diyerek çeltik hasadına başladık. İnşallah hedeflediğimiz noktalara geliriz. Fiyatlar maalesef beklediğimiz doğrultuda oluşmadı. Orta tanedeki 65 randımanlı çeltiğin 25 TL fiyatlı çeltiğin maliyeti, dekarda ortalama 750 kilo verim hesabımız tutar ise dekarında 2 bin TL gibi bir zarar görünüyor” dedi. “750 kilo ile 800 kilo arasında değişebilir” Mehmet Emin Meriç, verim konuşmak için henüz erken olsa da, ekili alanlarda yapılan incelemelerde, dekardan 750 ile 800 kilogram arasında bir verim beklentisi oluştuğunu ifade ederek, “Beklentimiz bu düzeyde ama maliyetlerdeki yükseliş kazancın önüne geçiyor. İnşallah verim ve kalite beklentilerin üzerine çıkar ve öyle de devam eder. İcar fiyatları daha şimdiden 10 bin TL’nin üzerinde seyrediyor. Su ve ilaç maliyetleri çeltik üretiminin önemli gider kalemleri ve gelecek yıl ne olacak bilmiyoruz. Malımızı alınca seviniyoruz. Rakamları gördüğümüz zaman da aslında sevinmemiz lazım. İnşallah desteklemeler vaktinde ödenir ve zararımızı kurtarmış oluruz. Tekrardan tüm çiftçilerimize hayırlı olsun” diye konuştu.