GENEL - 27 Haziran 2023 Salı 09:48

Ankara’da kurban pazarlarında gece zor geçiyor

A
A
A
Ankara’da kurban pazarlarında gece zor geçiyor

Kurban Bayramı’na yaklaşılırken kurban pazarlarında bekleyiş devam ediyor.

Kurban Bayramı’na yaklaşılırken kurban pazarlarında bekleyiş devam ediyor. Kurbanlık hayvan üreticilerinin pazar alanlarında geceleri ise zor geçiyor.


Kurban Bayramı’na az bir süre kalmışken kurban pazarlarındaki bekleyiş devam ediyor. Hayvanlarının başında bekleyen üreticiler zor günler geçiriyor. Keçiören ilçesinde bulunan kurban pazarında üreticiler 20 gündür geceleri zor zamanlar geçiriyor. Pazarda bu sene durgunluk olduğunu söyleyen üretici, “Şu an herkes yattı istirahat ediyor. Sabah saat 08.00’den itibaren başlayacak. Bu sene biraz durgun geçti. Herhalde doyum sağlandı. İki hayvanımız kaldı. Fiyat ortalaması ise hisse başı 10 bin lira ile 12 bin lira arasında” ifadelerini kullandı.


Bir hayvan hastalanınca pazarcılar kesmek zorunda kaldı.


Başka bir üretici ise hayvanların ellerinde kaldıklarını söyleyerek müşterileri beklediklerini, “Hayvanlar pazarcıların elinde kaldı bu sene. Mal pahalı dediklerine bakmayın. Müşteri varsa Bağlum pazarına bekleriz. 100 tane koyun öylece duruyor. Küçükbaşlar hiç satılmadı. Her çadırda da 3 - 5 tane büyükbaş duruyor. Kalma şartları berbat. 10 bin lira para veriyoruz şuraya doğru düzgün tuvaleti bile yok. Bak banyo yokmuş. Hadi biz kalecikten geliyoruz Ankara’nın ilçesinden ama doğudan gelen arkadaşlar duş bile alamıyorlar. Bu paraya göre bu hizmet az” şeklinde ifade etti.


Pazarcılar çadır yerine başka seçenekler isteyerek, “Gecenin bu saatinde bu halimizi görüyorsunuz. Biz 4 senedir buraya geliyoruz. Her sene olduğu gibi mağduriyet yaşıyoruz. Hava yağışlı olduğu zaman çadırlar hep su alıyor. Geçen gün geldi kendisine de ilettik. Devlet büyüklerinden rica ediyoruz ki bu çadırlar yerine başka bir çözüm bulunsun. Biz buraya gelmeden önce ne kadar mağdur olacağımızı biliyoruz ama mecburiyetten geliyoruz. İş imkanı olmadığı için biz gelip burada bu soğukta yatıyoruz. Lütfen devlet bu konuya bir el atsın. Bir torba yem 300 liraydı. Biz şu an burada 370 liraya alıyoruz. 50 baş hayvan için 50 bin lira para harcıyoruz. Vatandaş ise bize diyor ki ben asgari ücretle çalışıyorum. Ücret 8 bin 500 dana ise 50 bin lira. Onun için satışlarımız az. Bir torba yeme seçimden sonra 70 lira zam geldi. Ne oldu da birden bu kadar zam geldi. Biz burada o yemi almaya mecburuz. Hayvan yem yemezse gün gün eriyor. Biz açta kalsak hayvanı aç bırakamayız” diye konuştu.


“350 kiloluk hayvana adam 50 bin lira para veriyor. Ben bu hayvanı kasaba kestirsem zaten 65-70 bin lira para eder”


Vatandaşın çok fazla fiyat kırdığından yakınan üretici, “Bu sene kurban biraz sıkıntılı geçti. Durumlar vahim, bütçeler kısıtlı. Biraz zor geçti ama umduğumuzu da bulduk çok şükür. 80 hayvanın içerisinde 10 hayvanımız kaldı. Pazar olarak illa ki sıkıntıları var. Ona da razı geleceğiz artık. Burası sonuçta kurban pazarı. İlla ki sıkıntısı olacak. Bu sene herhalde bayramı biraz zor göreceğiz. Halkımız anlayışlı olsun fırsatçılık yapmasın diye uğraşıyoruz ama halkımız yine fırsatçılık yapmaya çalışıyor. Herkeste para var aslında ancak biraz daha ucuza getirmeye çalışıyorlar. Bizde bunu kolay kazanmadık 400 bin liraya yem yedirdim ben. 350 kiloluk hayvana adam 50 bin lira para veriyor. Ben bu hayvanı kasaba kestirsem zaten 65-70 bin lira para eder. Alanın da satanın da razı olması lazım ama satıcı olarak biz razı değiliz. Bir daha ki bayrama burada şu an 130 çadır var ama 50 çadır bulamazlar. Bu iş çiftliklerin eline kalacak. Para yok diye ağlıyorlar ama bizden zenginler. Sadece dolapları nasıl etle doldururum hesabı yapıyorlar” ifadelerini kullandı.


Pazarlıkların çok uzun sürdüğünü belirten pazarcı, “Kantara gidip geliyoruz. Sadece kilosuna göre kurban keseceksen burada ne işin var kasaba git. Peygamber efendimiz en güzel hayvanı al diyor ama burada alıcı hayvanın haline bakmıyor ki. 50 kilo fazla çıkarda 1 sene yer miyim? Hesabı yapıyor. Biz bu malı alırken pazarda böyle bir pazarlık görmedik. Ben 100 tane hayvanı bir saat içerisinde alıyorum ama burada 20 günde zor satıyorum. Elinizi vicdanınıza koyun. Çadırcılara ikinci sınıf insan muamelesi yapmayın. Biz 20 gündür burada kalıyoruz. Ayıp bir şey değil. 20 gündür nefes alamıyorum, duşa giremiyorum, yüzümüzü yıkıyoruz yara alıyor. Ben de çocuklarıma ekmek götüreceğim. Şurada bir gün birisi yatsın ben tosunu bedava vereceğim. Bir tosun satacağım diye 3 saat pazarlık ediyoruz. Tamam sevabı var ama adam 40 çadır geziyor. Etin kilosu kasapta 350 lira ama burada kurban ettiğin hayvanın eti 220 liraya gelmiyor” şeklinde konuştu.


Kars’tan gelen bir başka üretici ise insanların pazarcıların masraflarından dolayı fırsat kolladığını söyleyerek, “Biz üretici olarak Kars’tan geldik buraya. Birkaç sene ara vermiştik. İyi ki vermişiz. İnsanlar ibadet için değil artık et fırsatçılığı için kurban kesiyorlar. Bakıyor kasapta et 350 lira geliyor pazara adamın memleketi uzak geri götüremez diyerek fırsatçılık yapıyor. Soruyorlar hayvan ne kadar 80 bin lira deyince 40 bin olmaz mı diyorlar. Ne emeklerle beslediğimiz hayvanlara dalga geçer gibi yarıdan az fiyat veriyorlar. Biliyor çünkü geri götürmemizde bir ayrı masraf. Bu iş artık ibadeti geçmiş ve dolabı nasıl et doldururum fırsatçılığı olmuş. Bizim halimizden anlamazlar, bizim nasıl şartlarda yaşadığımızı bilmezler. Bir gün şurada kalsalar bir tane hayvanı biz bağışlarız zaten. Acaba verir mi diye seni sınıyor. Biliyor çünkü buraya gelmek için çok masraf ettiğini. Allah ıslah etsin” ifadelerini kullandı.


Pazarlıkların yalan üzerine olmasından şikayet eden üretici, “Burada şu an 200 çadır varsa emin ol seneye 70-80 çadır bulamayacaklar. Üreticilerin bitmesi ile kasaba isyan etmeyeceksin. Bizleri bitirmeden siz düşüneceksiniz. Bir pazarlıkta adam bana dedi ki 50 bin lirayı geçemem. Birde yemin ediyor. Biraz büyük tosuna bakıyor 60 bin lira veriyor. Bu ibadeti artık böyle gerçekleştiriyor bu insanlar. Adama düve gösteriyorum. Bu bana büyük gelir ben koyun alacağım dedi. Yukarıdan canlı kilosu 120 liradan tosun almışta geliyor” diye konuştu.


İnsanların hareketleri ile kendilerini kırdıklarını söyleyen pazarcılar, “Adam içeri giriyor üstüm koktu ben nasıl eve gideceğim diye söyleniyor. Ben 20 gündür burada kalıyorum. 20 gündür size hizmet verebilmek için perişanız burada. Ayakkabılarının üstüne poşet geçirip gezmeleri bizi kırıyor. Aramızda ne fark var. Seneye gelmeyeceğiz zaten. Artık çiftliklerden 50 bin liraya alacakları hayvanları 100 bin liraya alırlar. Aman elimiz değmesin diye uğraşıyorlar. İbadet yapıyorsun sen elbette dokunacaksın. Al poşete eti kasaptan et alır gibi evine git şeklinde olmaz” ifadelerine yer verdi.


Artık daha fazla pazarlarda hayvan satmayacaklarını söyleyen üreticiler, “Babam bize bu işi bıraktırmıştı. Babam akıllı adammış büyüklerimizi dinlememiz gerekiyormuş” dedi.


Üreticiler pazar yerinde duş ve yatak olmamasından dolayı şikayet ederken şehir dışından geldikleri için yatacak yer bulamıyorlar. Çadırların önünde veya içinde koltuklarda ve yerlerde yatan üreticiler daha iyi Pazar yerlerinin yapılmasını istiyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Yaban hayatından getirilen hayvanların yaraları sarılıyor Konya’nın ilk ve tek hayvanat bahçesi olan Karatay Belediyesi Hayvanat Bahçesi ve İç Anadolu Hayvan Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi’nde yaban hayatında yaralı ve düşkün durumda olan 750 hayvan uzman veterinerler tarafından tedavi edildi. Karatay Belediyesi Hayvanat Bahçesi, çok çeşitli türde yüzlerce hayvana ev sahipliği yapıyor. Karatay Şehir Parkı’nın yanında yer alan Karatay Hayvanat Bahçesi, her gün yüzlerce kişinin ziyaret ettiği önemli bir merkez haline gelirken, yaban hayatında yaralı ve düşkün durumda olan hayvanların tedavisi ve rehabilitasyon süreçleri de burada tamamlanıyor. “2024 yılı boyunca yaban hayatından 750 hayvan rehabilitasyon merkezimize getirildi” Tesiste yaban hayatında yaralı ve düşkün durumda olan hayvanların tedavisi ve rehabilitasyon süreçlerinin tamamlandığını belirten Karatay Belediyesi Hayvanat Bahçesi Veteriner İşleri Müdürü Ufuk Ertürk, “Bu hayvanlar tesisimize genellikle Doğa Koruma ve Milli Parklar ekiplerince getiriliyor. Nadiren vatandaşlarımızın tespit edip, kendileri de getirdiği hayvanlar var. Genellikle yırtıcılar, sürüngenler ve kanatlılar olarak hayvanlar geliyor. Hayvanların doğada gördüğü zorluklardan oluşan yaralanmaları burada tedavi ediliyor. 2024 yılı boyunca yaban hayatından 750 hayvan rehabilitasyon merkezimize getirildi. Bunların 550 kadarını tedavi ve rehabilitasyon süreçlerini tamamlayıp doğal yaşam alanlarına geri bıraktık. Geri kalan kısmını ise tedavi süreci devam edenler var. Doğaya salınamayacak olanların bakım ve beslemelerini burada yürütüyoruz” dedi. “Göç dönemlerinde rehabilite edilecek, tedavi edilecek hayvan sayısında artış yaşıyoruz” Tesiste profesyonel bir sağlık ekibi ve bakıcı ekibi olduğunu belirten Ufuk Ertürk, “Hayvanlarımızın doğadaki yaşam standartlarını yapay olarak burada tesis etmeye çalışıyoruz. Malumunuz kış şartlarında bulunduğumuzdan dolayı ılıman iklim hayvanlarına doğal yaşam alanlarındaki iklimlendirmelerini sağlamaya çalışıyoruz. Zaten soğuk iklim hayvanlarının tam istediği bir mevsim şartları şu an tesisimizde doğal olarak sağlanmış durumda. Bu hayvanlar ekseriyetle göç dönemlerinde yaşanan yaralanma ve düşkünlük halleriyle bize geliyor. Göç dönemlerinde rehabilite edilecek, tedavi edilecek hayvan sayısında artış yaşıyoruz” diye konuştu. (TH-FM-
Diyarbakır Sahte internet sitesi ile araç kiralama hizmeti veren şebeke çökertildi: 15 tutuklama Diyarbakır merkezli “maske” operasyonunda, piyasanın altında sahte internet sitesi üzerinden araç kiralama hizmeti ile vatandaşları dolandıran şebeke çökertildi. Gözaltına alınan 15 şüpheli tutuklandı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde, Asayiş Şube Müdürlüğü Dolandırıcılık Büro Amirliğine bağlı ekipler piyasanın altında araç kiralama hizmeti verdiklerini söyleyen şebekeye yönelik "maske" operasyonu gerçekleştirdi. Dolandırıcılar, sahte internet siteleri üzerinden vatandaşa güven sağlayarak, siteden araç kiraladığını zanneden vatandaşları dolandırdı. Hesaplarına yatan parayı çekmek için ATM‘leri mesken edinen şüpheliler, teknik ve fiziki takiple tespit edildi. Dolandırdıkları paraları ATM’den çekerken kendi aralarında anlaşamayan, parayı bölüşemeyen şüphelilerin tartışmaları, ATM kamerasına yansıdı. 253 milyon TL‘lik şüpheli işlem Şüphelilerin hesaplarını inceleyen polis, müşterilerden kasko poliçesi, sigorta poliçesi ve depozitolu bedeli adı altında 253 milyon TL’lik şüpheli işlem yaptıklarını tespit etti. Operasyonun düğmesine basan polis, çok sayıda eve baskı yaptı. Bir şüphelinin müşterilerle irtibata geçtiği sim kartları saatinin kordonuna sakladığı polisin dikkatinden kaçmadı. Diyarbakır merkezli Mersin, Gaziantep ve Adana’da eşzamanlı operasyon yapan ekipler, 200‘e yakın olayı aydınlatırken şüphelilerin yaklaşık değeri 50 milyon TL değerindeki mal varlıklarına el koydu. “Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve nitelikli dolandırıcılık” suçlarından gözaltına alınan 15 şüpheli, çıkarıldıkları adli merciler tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Gaziantep Türkiye’nin aradığı anahtar ustası Gaziantep’in yanı sıra Türkiye’nin diğer illerine giderek özellikle kilitli kalan para kasalarını çok basit bir şekilde açan Ali Yetkin usta, yıllardır işini büyük titizlik ve dikkatle yapıyor. Gaziantep’te yarım asırdır yaptığı anahtarcılığı severek sürdüren 62 yaşındaki Ali Yetkin, “Anahtarını unutan veya kaybedenlerin sayesinde rızkımızı kazanıyoruz” dedi. Gaziantep’in Şahinbey ilçesinde yarım asırdır mesleğini büyük bir tutkuyla sürdüren anahtar ustası Ali Yetkin, kendi imkanıyla kurduğu iş yerinde yıllardır hem anahtarcılık hem de çilingirlik yapıyor. Kilitli kalan ev, iş yeri ve araba kapılarını açmanın yanı sıra kilitlenen para kasalarını da kendi kurduğu sistem ile açan Ali Yetkin usta, antika anahtarlardan, teknolojik yeni nesil anahtarlara her türlü kilit ve anahtarın ince işlerini yapıyor. Çalışma azmi ve el becerisi ile herkesin takdirini alan Ali Yetkin usta, tüm işlerini büyük bir incelik ve ustalık içerisinde yapıyor. "Türkiye’de açılmayacak kilitler imal ettim" Çocukluğundan bu yana tamirat işlerine ilgi duyduğunu söyleyen Yetkin, “Ben başarılı bir öğrenciydim ama maddi imkanlar nedeniyle okuyamadım. Ailem de beni mesleğe yerleştirdi. 12 yaşında mesleğe başladım, 14 yaşında iken kalfa oldum. Askere gidip geldikten sonra ustalık dönemim devam etti. Kendimi geliştirmek için gece gündüz çalıştım. Meslekte sürekli kendimi geliştirdim. İmkansızlıklardan dolayı makine üretimi yapamadım. Ancak kendi imkanlarım nispetinde her gün yeni bir şey geliştirdim. Türkiye’de açılmayacak kilitler imal ettim. Kasa kilitleri yaptım. Ürettiğim kilitleri birçok kente sattım. Açılmayan kilitleri imal ettim. Ürünlerim el emeği göz nurudur” dedi. "Hem çilingirim hem de anahtar ustasıyım" Mesleğini çok sevdiğini belirten Yetkin, “Ben işime aşığım. 62 yaşındayım ama halen kendimi geliştirmek için çabalıyorum. Kendimi geliştirmek zorundayım. Benim diğer ustalardan farkım hem çilingirim hem de anahtar ustasıyım. Kasa kilitçisi ev anahtarı yapamaz. Ev anahtarcısı da kasa anahtarı yapamaz. Ben her ikisini de yapabiliyorum. Çünkü ben işimi çok seviyorum. Zaten işini sevmezsen başarılı olamazsın” ifadelerini kullandı. "Benim için açılmayacak kasa ya da kapı yoktur" Her türlü para kasasını, kasaya zarar vermeden kendi imkanları yaptığı sistem sayesinde açabildiğini belirten Yetkin, “Para kasalarını kasalara zarar vermeden açabilmek için kendi yaptığım aparatlarım var. Onları kullanarak para kasalarını açabiliyorum. Benim için açılmayacak kasa yoktur. İşini seversen başarılı olursun, sevmezsen başarı olamazsın. Benim yaptığım kilitler patlamaz. Ben açılmayacak kilitler imal ediyorum. Benim diğer ustalardan farkım da budur. Anahtarcılık ayrı çilingircilik ayrıdır. İkisini birbirine karıştırmamak lazım. Anahtarcı, anahtar yapana denir. Çilingir ise kapı açana denir. Ben hem anahtarcıyım hem de çilingirim. Ben son nesilim. Benden sonra mesleğimi devam ettirecek yok. Bu özellikleri taşıyan başka kimse yok” şeklinde konuştu. "Anahtarını unutan veya kaybedenlerin sayesinde rızkımızı kazanıyoruz" Kilitli kasaları açmanın yanı sıra kilitli kalan iş yeri, ev ve arabaları da açtığını belirten Yetkin, “Kilitli kasa çok az oluyor. Ama evlerde insanlık hali anahtar unutulabiliyor. Kimi anahtarını evde unutuyor ya da kaybediyor. Kimi arabasının anahtarını arabada unutuyor, arabası kilitli kalıyor. Biz de anahtarını unutan veya kaybedenlerin sayesinde rızkımızı kazanıyoruz. Müşteri, ‘anahtarım kaybettim’ diyor. Ben de espri mahiyetinde ’iyi olmuş’ diyorum. Müşteri de espri yaptığım bildiği için ‘neden usta?’ diye soruyor. Ben de, ‘sen anahtarını kaybetmesen ben ekmek paramı nasıl kazanacağım’ diyorum. Müşteri kasasının, evinin ve arabasının anahtarını unutmazsa veya kaybetmese eve nasıl ekmek götüreceğim? Bu kazan nasıl kaynayacak? Elbette insanımızın anahtarını kaybetmesine üzülüyorum ama işim gereği de seviniyorum” diye konuştu.
Diyarbakır Sahte internet sitesi ile araç kiralama hizmeti veren şebeke çökertildi: 15 tutuklama Diyarbakır merkezli “maske” operasyonunda piyasanın altında sahte internet sitesi üzerinden araç kiralama hizmeti ile vatandaşları dolandıran şebeke çökertildi. Gözaltına alınan 15 şüpheli tutuklandı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde, Asayiş Şube Müdürlüğü Dolandırıcılık Büro Amirliğine bağlı ekipler piyasanın altında araç kiralama hizmeti verdiklerini söyleyen şebekeye yönelik maske operasyonu gerçekleştirdi. Dolandırıcılar, sahte internet siteleri üzerinden vatandaşa güven sağlayarak, siteden araç kiraladığını zanneden vatandaşları dolandırdı. Hesaplarına yatan parayı çekmek için ATM‘leri mesken edinen şüpheliler, teknik ve fiziki takiple tespit edildi. Dolandırdıkları paraları ATM’den çekerken kendi aralarında anlaşamayan, parayı bölüşemeyen şüphelilerin tartışmaları, ATM kamerasına yansıdı. 253 milyon TL‘lik şüpheli işlem Şüphelilerin hesaplarını inceleyen polis, müşterilerden kasko poliçesi, sigorta poliçesi ve depozitolu bedeli adı altında 253 milyon TL’lik şüpheli işlem yaptıklarını tespit etti. Operasyonun düğmesine basan polis çok sayıda eve baskı yaptı. Bir şüphelinin müşterilerle irtibata geçtiği sim kartları saatinin kordonuna sakladığı polisin dikkatinden kaçmadı. Diyarbakır merkezli 3 ilde Mersin, Gaziantep, Adana eşzamanlı operasyon yapan ekipler, 200‘e yakın olayı aydınlatırken şüphelilerin yaklaşık değeri 50 milyon TL değerindeki mal varlıklarına el koydu. “Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve nitelikli dolandırıcılık” suçlarından gözaltına alınan 15 şüpheli çıkarıldıkları adli merciler tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi. (RK-Y)