GÜNDEM - 17 Eylül 2024 Salı 18:02

Emekli astsubaydan belediyenin önünde oturma eylemi

A
A
A
Emekli astsubaydan belediyenin önünde oturma eylemi

Amasya’da kirada yaşayan emekli astsubay Sıtkı Karadağ, doğup büyüdüğü eski tek katlı ahşap evin 181 metrekarelik arsasına yeni bir bina yaptırmak için sürdürdüğü girişimleri imar uygulamasına takılınca belediye önünde oturma eylemi başlattı.


Şamlar Mahallesi’ndeki evinin yerine yeni bina yaptırmak amacıyla sesini duyurmak için geçen hafta salı günü başlattığı bir günlük oturma eylemini bugünde sürdüren 62 yaşındaki Karadağ, “Kirada oturuyorum. Maaşımın yarıya yakını kiraya gidiyor. Müteahhide 4 katlı bina yaptırıp kendi evime başımı sokmak istiyorum” dedi.


Hazırladığı notlarda mahallenin altgeçit gibi sorunlarını da paylaşan Karadağ, eylemi sonuç alana kadar salı günleri sürdüreceğini vurguladı.


Amasya Belediyesi yetkilileri de Şamlar Mahallesi’nde imar çalışmasına başlandığını belirtti.



Emekli astsubaydan belediyenin önünde oturma eylemi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Rize Rize’de Sakal-ı Şerif kayıplara karıştı Rize’nin Akpınar köyünde 70 yıldır mübarek gün ve gecelerde köy camisinde sergilenen Sakal-ı Şerif çalındı. Olay Rize merkeze bağlı Akpınar Köyü’nde meydana geldi. Akpınar Köyü Camii cemaati 14 Eylül 2024 Cumartesi gecesi camilerinde Mevlid Kandili’ni idrak etmek istedi. Caminin Yatılı Kur’an Kursu’nda bulunan Cami Vakfı’nın odasındaki dolapta saklanan Sakal-ı Şerif’i Mevlid Kandili için camiye getirmek isteyen yöneticiler dolabı açtığında şoke oldu. Sakal-ı Şerif’in yerinde olmadığını gören yöneticiler çalındığını anlayınca hemen jandarmaya haber verildi. Camide inceleme yapan jandarma tarafından yaşanan hırsızlık olayı ile ilgili inceleme başlatıldı. “Mevlid Gecesi gidip kutuyu açıp bakıldığında orada olmadığı anlaşıldı” Köy sakinlerinden Muhammet Ergin, yaptığı açıklamada Sakal-ı Şerifi camiye getirmek için kutuyu açtıklarında orada olmadığını gördüklerini ifade ederek “Köyümüzden Sakal-ı Şerif alındı, götürüldü buradan. Ne zaman alındığı belli değil. Kandil gecesi mi alındı belli değil. Kandil gecesi mağdur olduk. Bunun bulunmasını, geri getirilmesini istiyoruz. Yakın zamanda inşallah bulunur. Mevlid gecesi gidip kutuyu açıp bakıldığında orada olmadığı anlaşıldı. Kamera kayıtlarında da bulamadılar. Çok büyük sıkıntı. Bulunması, buraya getirilmesi gerekiyor” ifadesi kullanıldı. “Rezil olduk” Mevlid Kandili’nde Sakal-ı Şerifi görmek istediklerini ama yerinde bulamadıklarını bu nedenle çok üzgün olduklarını dile getiren bir başka köy sakini Ali Yılmaz ise “Sakal-ı Şerif çalındı. Ne zaman çalındığı belli değil. Biz Mevlid’i Şerif Kandili’nde öğrendik. Bu köyümüzün en güzel emanetiydi. Akpınar Köyü olarak rezil olduk diyebilirim. Manevi değeri vardı. Köyün bereketiydi. Biran önce bulunmasını istiyoruz” şeklinde konuştu. Sakal-ı Şerif’in bir an evvel bulunmasını isteyen köylüler suçlu veya suçlularında cezalandırılmasını talep ediyor.
Manisa Kahramanlarla birlikte yürüdüler Manisa’da 19 Eylül Gaziler Günü anma programı dolayısıyla, ’Kahramanlarla yürüyoruz’ sloganıyla Manisa protokolü ile gazilerin yer aldığı kortej yürüyüşü gerçekleştirildi. Manisa Valiliği ile Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü işbirliğiyle gerçekleşen 19 Eylül Gaziler Günü anma programı 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’ndan Cumhuriyet Meydanına kadar gerçekleşen kortej yürüyüşü ile başladı. Yürüyüşte gençler Türk Bayrağı ve Atatürk posteri ile ‘Kahramanlarla Yürüyoruz’ pankartıyla yürüdü. Programa Manisa Valisi Enver Ünlü, Manisa Garnizon Komutanı Tuğgeneral Mehmet Can Tepedelen, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanvekili Anıl Ceylan, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rana Kibar, Manisa Emniyet Müdürü Fahri Aktaş, Yunusemre Kaymakamı Atilla Kantay, Şehzadeler Kaymakamı Fatih Genel, Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban, Şehzadeler Belediye Başkanvekili Gökay Budak, daire müdürleri, askeri erkan, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşları katıldı. Cumhuriyet Meydanında tamamlanan yürüyüşün ardından Vali Enver Ünlü, garnizon komutanı, büyükşehir belediye başkanvekili ile şehit yakını ve gazi dernekleri Atatürk ve Milli Egemenlik Anıtına çelenk sundu. Manisa Büyükşehir Belediyesi Halk Dansları ekibi etkinlikte bir gösteri gerçekleştirdi. "Sizler en büyük gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yaşayan birer temsilcilerisiniz" Günün anlam ve önemini belirten konuşmayı yapan Türkiye Muharip Gaziler Derneği Manisa Şube Başkanı Abdullah Karakaş, “19 Eylül Gaziler Günü Türk kahramanlığının cesaret ve fedakarlığının en büyük Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün şahsında taçlandığı bir gündür. Kurtuluş Savaşı’nı yürüten meclis, zaferin anısına 19 Eylül 1921 tarihinde Mustafa Kemal Atatürk’e gazilik ünvanı ve mareşallik rütbesini tevcih etmiştir. Eşsiz komutan bu ödülü aldıktan sonra yayınladığı bildiride ’Sakarya Muharebesi’nde kazanılan bu başarılı ordumuzun iradesidir. İradesi sayesinde düşman ordusunun iradesinin kırılması suretiyle alındığını belirtmiştik. Bu sebeple bu ödülün gerçek muhatabı yine ordumuzdur’ diyerek mareşallik rütbesini ve gazilik unvanını silah arkadaşlarına mal etmiştir. 19 Eylül Gaziler Günü Muharebe meydanlarında canlarını ortaya koyarak savaşan fedakar kahraman gazilerimizin şeref ve kahramanlık günüdür. Kahraman gaziler, gaziler gününüz kutlu olsun. Sizler en büyük gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yaşayan birer temsilcilerisiniz. Sizler şehitlerimiz ile birlikte cumhuriyetimizin ve temel taşlarımız gururla taşıdığınız gazi ünvanı Ata’mızdan bize, gazilerimizi intikal eden en büyük mirastır. 19 Eylül Gaziler Günü münasebetiyle Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün silah arkadaşlarını aramızdan ayrılan tüm gazilerimizi Çanakkale Kurtuluş Savaşı, Kore Kıbrıs Barış Harekatı, Güneydoğu, Irak, 15 Temmuz ve Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığı için toprağa düşen tüm şehitlerimizi, Türkiye Muharip Gaziler Derneği olarak rahmetle anıyor, hayatta olan kahraman gazilerimize sağlık ve esenlikler diliyorum” diye konuştu. Cumhuriyet Meydanında düzenlenen çelenk sunma töreninin ardından Manisa Valisi Enver Ünlü makamında şehit aileleri ve gazi derneklerinin temsilcilerini makamında ağırladı.
İstanbul “Dijital Benim İşim” projesi 4 yılda 43 milyon TL’yi aşkın sosyal değer üretti Millî Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü ve Vodafone Vakfı iş birliğiyle hayata geçirilen “Dijital Benim İşim” projesi, kadınları ekonomik ve sosyal hayata kazandırmaya devam ediyor. Projenin başından bu yana 43 milyon TL’yi aşkın sosyal değer elde edilirken, bu yıl proje için yapılan her 1 TL’lik yatırım 14 TL’nin üzerinde sosyal getiri sağladı. Toplumun dijitalleşmesine katkıda bulunmak, kadınların gelişimini desteklemek ve iş gücüne katılımını artırmak amacıyla hayata geçirilen “Dijital Benim İşim” projesi 3’üncü yılını tamamladı. Millî Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü ve Vodafone Vakfı iş birliğiyle hayata geçirilen projede bugüne kadar 20 ilde 35 bine yakın kadın kursiyere Dijital Okuryazarlık ve Dijital Pazarlama eğitimleri verildi. Projenin etkisini ölçmek için hazırlanan sosyal etki analiz raporuna göre, bu eğitimlerle 43 milyon TL’yi aşkın sosyal değer elde edilirken, bu yıl proje için yapılan her 1 TL’lik yatırım bir önceki döneme kıyasla 1,5 katına çıkarak 14 TL’nin üzerinde sosyal getiri sağladı. Millî Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürü Cengiz Mete, şöyle konuştu: “Millî Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü olarak, "Hayata mutlu bireyler hazırlamak için her zaman, her yerde, herkese eğitim" anlayışıyla çalışıyoruz. Bünyemizde Türkiye genelinde faaliyet gösteren 1000 halk eğitimi merkezi ve 31 olgunlaşma enstitüsünde 3 bin 741 adet yaygın eğitim kurs programıyla örgün eğitimin içinde veya dışında kalan bireylere yönelik açılan genel, meslekî ve teknik alanlardaki kurslar ve diğer faaliyetlerle hayat boyu öğrenme çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Ayrıca paydaşlarımızla, kursiyerlerimizin mesleki, sosyal, kültürel olarak geliştirilmesi amacıyla çeşitli projeler yürütüyoruz. Vodafone Vakfı ile hayata geçirdiğimiz Dijital Benim İşim Projesi de dijital dünyanın gücünü, kadınların potansiyeliyle buluşturmak üzere kamu ve özel sektör birlikteliğinin başarılı örneklerinden. Proje kapsamında eğitim verdiğimiz on binlerce kadının dijital alanda farkındalığının, bilgi ve becerilerinin artmasının mutluluğunu yaşıyoruz. Bu faydanın kadınların özgüvenine, motivasyonuna da yansıdığını görmek çok kıymetli.” Konu hakkında değerlendirmede bulunan Türkiye Vodafone Vakfı Başkanı Hasan Süel, “Amaç odaklı bir şirket olarak, dijital geleceğin toplumdaki her kesimi kapsaması için çalışıyoruz. “Dijital Benim İşim” de bu vizyonla hayata geçirdiğimiz bir proje. Temel amacımız, kadınları dijital dünyayla tanıştırarak onlara dijital okuryazarlık becerileri kazandırmak, kadınların sosyal hayatta güçlenmelerini sağlamak ve onları potansiyel dijital iş olanaklarıyla buluşturmak. Bu projeyle bugüne kadar 20 ilde 35 bine yakın kadına dijital okuryazarlık ve dijital pazarlama eğitimleri verdik. Projemizin etkisini de düzenli olarak ölçümlüyoruz. Son dönem sosyal etki raporumuza göre, projemiz kadınların yalnızca dijital bilgi ve becerilerini artırmıyor, aynı zamanda özgüven ve motivasyonlarının artmasında, dijital dünyanın önemine dair farkındalık kazanmalarında ve destekleyici ilişkiler geliştirmelerinde önemli rol oynuyor. Diğer yandan, projeye yaptığımız her 1 TL’lik yatırımın geçen döneme kıyasla 1,5 katına çıkarak 14 TL’nin üzerinde değer oluşturduğunu gördük. Tüm veriler, proje hedeflerine uygun ve yüksek etkili sonuçlar elde edildiğini gösteriyor. Vakıf olarak, kadınların yanında durmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu. Dijital bilgi ve becerilerde artış Yapılan açıklamaya göre, “Dijital Benim İşim” projesi kapsamında dijital okuryazarlık katılımcılarındaki en büyük değişim yaklaşık yüzde 44 ile bilgi ve becerilerindeki artış oldu. Projede görev yapan eğiticiler dijital okuryazarlık kursiyerlerindeki en büyük değişimin yüzde 67 ile dijitalleşmenin önemine dair farkındalık başlığı altında yaşandığını belirtti. Diğer yandan, dijital pazarlama kursiyerlerinin gözünden kendilerindeki en büyük değişim yüzde 43 oranında dijital pazarlama konusundaki bilgi ve becerilerindeki artış olurken, ikinci en yüksek değişim yüzde 32 ile iş geliştirmeye yönelik motivasyon alanında oldu. Eğiticiler, dijital pazarlama kursiyerlerindeki en büyük değişimin yüzde 75 ile destekleyici ilişkiler ve yüzde 70 ile özgüven ile dijitalleşmenin önemine dair farkındalık alanlarında yaşandığını belirtti. Projenin eğiticiler üzerinde de etkisi oldu. Buna göre, hem dijital pazarlama hem de dijital okuryazarlık eğiticilerinde en yüksek değişim bilgi, beceri ve yetkinlik gelişimi başlığında gerçekleşti. Dijital alışkanlıklarda değişim Analiz kapsamında Dijital Pazarlama Kampanya Yarışması finalistleriyle yapılan görüşmeler, yarışmanın itibar kazanma, özgüvenin güçlenmesi, planlama ve istikrarlı çalışma motivasyonu, iş büyütme, satış ve takipçi artışı gibi alanlarda olumlu etkiler oluşturduğunu ortaya koydu. Katılımcıların dijital beceri ve alışkanlıklarındaki değişimlere yönelik etki değerlendirildiğinde, davranış bazında en büyük gelişimin dijital araçların etkin kullanımı ile mobil platformlar ve internet üzerinden satış yapabilme konularında olduğu görüldü. Deprem bölgesine özel eğitim “Dijital Benim İşim” Projesi kapsamında verilen eğitimlere bu yıl ayrıca “Dijital Dünyaya Giriş” seminerleri eklendi. Adıyaman, Hatay ve Kahramanmaraş’ta 6 Şubat depremlerinden etkilenen kadınların iyi olma hallerine katkı sağlanması amacıyla bölgenin koşullarına uygun olarak geliştirilen seminer, halk eğitimi merkezleri ve konteyner kentlerde kadınlarla buluştu. 8 binin üzerinde kadına ulaşılan seminerlerle kadınların gündelik hayatlarında kullanabilecekleri dijital araçlar hakkında bilgi verildi. Katılımcıların en büyük gelişimi, yüzde 19 oranında bankacılık işlemlerini dijital araçlar üzerinden yapabilme konusunda olurken, cep telefonu ve internet üzerinden satış yapabilme başlıklarında ise yüzde 18’lik artış yaşandı. Seminerlerden sonra internet üzerinden alışveriş yapan kadınların sayısında önemli bir artış sağlanırken, e-Devlet ve e-Nabız gibi devlet kurumlarıyla ilgili işlemlerini dijital araçlar aracılığıyla yapan kadınların oranı ise yüzde 94’e çıktı. Seminerlere katılan kadınların yüzde 56’sı aldıkları eğitimden sonra internet ve cep telefonu ile yeni uygulamaları öğrenme ve kullanma isteklerinde artış olduğunu belirtti. Yatırımın Sosyal Getirisi (SROI) metodolojisi kullanıldı “Dijital Benim İşim Projesi Sosyal Etki Analizi” kapsamında uygulanan Yatırımın Sosyal Getirisi (SROI) metodolojisi, sosyal temelli projelerin oluşturduğu sosyal değerin hesaplanması için kullanılıyor. SROI yolu ile değişim, bu değişimi yaşayan ya da ona etki eden paydaşları kapsayacak şekilde hesaplanıyor. SROI analizinde, saha çalışmaları yolu ile paydaşlar üzerinde oluşturulan sosyal değişimi anlamak hedefleniyor ve bu değişimin, finansal değerler kullanılarak yansıtılması yolu ile değişimin hikayesi anlatılmaya çalışılıyor. Bu sayede, sosyal kazanım ve maliyetleri yansıtacak bir oranın hesaplanması mümkün oluyor. Buna göre, 2:1 oranında bir etki, 1 birimlik yatırımın 2 birimlik sosyal değer oluşturabildiğini dile getiriyor.
Aydın “Türk milletinin onurlu kahramanları gazilerimizdir” Milliyetçi Hareket Partisi 13. Dönem MYK Üyesi Burak Pehlivan, 19 Eylül Gaziler Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada tarih boyunca nice kahramanlık destanı yazan Türk Milleti’nin onurlu kahramanlarının gazilerimiz olduğunu söyledi. Türk milletinin ortak değerlerinin, milli birlik ve beraberlik ruhunun canlı sembollerinin gazilerimiz olduğunu kaydeden Pehlivan, “Bugün, milletimizin bağımsızlığı, vatanımızın birliği ve bütünlüğü uğruna canlarını hiçe sayarak kahramanca mücadele eden gazilerimizi onurlandırdığımız anlamlı bir gün olan 19 Eylül Gaziler Günü’nü idrak etmekteyiz. Türk milletinin sarsılmaz iradesi, vatan sevgisi ve bağımsızlık aşkı, tarih boyunca nice kahramanlık destanları yazmıştır. Bu destanların en onurlu kahramanları ise gazilerimizdir. Onlar, gözlerini kırpmadan cephelere koşmuş, canları pahasına vatanımızın bütünlüğünü korumuş ve bağımsızlığımızı muhafaza etmişlerdir. Bugün bizler huzur ve güven içerisinde yaşıyorsak, bunu aziz şehitlerimize ve kahraman gazilerimize borçluyuz” dedi. Pehlivan açıklamasının devamında “Gazilerimiz, Türk milletinin ortak değerlerinin, milli birlik ve beraberlik ruhunun canlı sembolleridir. Onların fedakarlıklarını unutmak, milletimizin tarihine sırt çevirmek anlamına gelir. MHP olarak, gazilerimizin her daim yanındayız ve onların sorunlarını çözmek, hak ettikleri saygıyı göstermek için çalışmaya devam edeceğiz. Bu vesileyle, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e “Gazi” unvanı verilişinin yıl dönümünü kutluyor, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, tüm şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi minnetle anıyor, hayatta olan gazilerimize sağlık ve huzur dolu bir ömür diliyoruz” ifadelerine yer verdi.
Nevşehir Rektör Aktekin, proje çalışmalarını yerinde inceledi Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi (NEVÜ) Rektörü Prof. Dr. Semih Aktekin, Kültür ve Turizm Bakanlığı, NEVÜ, Kapadokya Alan Başkanlığı, Nevşehir Müze ve Ürgüp Müze Müdürlüğü ve İtalya Tuscia Üniversitesi ile Japonya Tsukuba ve Kanazawa Üniversiteleri iş birliğiyle gerçekleştirilen projeleri yerinde inceledi. Nevşehir Müze Müdürlüğü başkanlığında Paşabağ ören yerinde bulunan Aziz Simeon Kilisesi’ndeki Nevşehir Restorasyon ve Konservasyon Bölge Laboratuvarı Müdürlüğü ile Tsukuba Üniversitesi kültür varlıklarını koruma bölüm uzmanları ve NEVÜ Sanat Tarihi Bölümü iş birliğinde iklim araştırması ve duvar resimlerinin korunmasına dair yürütülen çalışmalar hakkında yetkililerden bilgi alan Rektör Aktekin, daha sonra bir başka proje olan Nevşehir Müze ve Ürgüp Müze Müdürlüğü sorumluluk alanında yürütülen Nevşehir Restorasyon ve Konservasyon Bölge Laboratuvarı Müdürlüğü ile Kanazawa Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü iş birliğinde yürütülen 3 boyutlu dijital belgeleme ve sanal restorasyon projesi için hazırlanan görselleri inceledi. Farklı bilimsel disiplinlerden uzmanlar tarafından yürütülen bu çalışmaların önemine değinen NEVÜ Rektörü Aktekin, Doğal ve Kültürel Miras Turizmi alanında ihtisas üniversitesi olarak Doğal ve Kültürel Mirasın korunması ile ilgili yapılan her türlü proje ve çalışmalara olan desteklerini sürdüreceklerini söyledi.
Sakarya SUBÜ’nün ilk turuncu bayrağı göndere çekildi YÖK tarafından düzenlenen ‘Engelsiz Üniversite Ödülleri’ çerçevesinde ‘Mekanda Erişilebilirlik’ kategorisinde ödüle layık görülen SUBÜ Akyazı Sağlık Hizmetleri MYO’da turuncu bayrak göndere çekildi. Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) Akyazı Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından verilen ‘Engelsiz Üniversite Ödülleri’ çerçevesinde ‘Mekanda Erişilebilirlik’ kategorisinde ödüle layık görüldü. Bu doğrultuda bir tören düzenlenerek alınan turuncu bayrak göndere çekildi ve ‘Engelsiz Üniversite Bayrak Belgesi’ Akyazı Sağlık Hizmetleri MYO’da hazırlanan köşede yerini aldı. Törene SUBÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Oğuz Türkay, Akyazı Sağlık Hizmetleri MYO Müdürü Prof. Dr. Azize Alaylı, Engelsiz Üniversite Koordinatörü Dr. Öğretim Üyesi Selma Yılar, Engelsiz Üniversite Koordinatör Yardımcıları Dr. Öğretim Üyesi Fatma Tanrıkulu ve Öğretim Görevlisi Cansu Keskin ile akademisyenler ve idari personeller katıldı. YÖK; üniversite kampüs sınırları içerisinde engelli bireylerin tam, etkin ve eşit katılımını sağlamak için gerçekleştirilen çalışmaların tespiti ve başarılı bulunanların ödüllendirilmesi, ayrıca kamuoyunda farkındalık oluşturulması adına ‘Engelsiz Üniversite Bayrakları’ ve ‘Engelsiz Program Nişanları’ veriyor. Yapılan değerlendirmeler sonucu ‘Engelsiz Üniversite Bayrakları’; mekânda erişilebilirlik sağlayanlara turuncu, eğitimde erişilebilirlik sağlayanlara yeşil, sosyokültürel faaliyetlerde erişilebilirlik sağlayanlara ise mavi bayrak olmak üzere üç kategoride takdim ediliyor. Kazanılan bayraklar üç yıl boyunca geçerli oluyor. İlk ödülü almanın ve bayrağı göndere çekmenin mutluluğunu yaşadıklarını söyleyen SUBÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık, “Engelsiz Üniversite Koordinatörlüğümüzü ilk kurduğumuzda herkes için her anlamda erişilebilirlik sağlayan bir üniversite olma hedefiyle yola çıkmıştık. Bu anlamda yürüttüğümüz çalışmaların ilk meyvesini aldık. Bunun dışında Sağlık Bilimleri Fakültemiz ve Akyazı Sağlık Hizmetleri MYO’muz ‘Sosyokültürel Faaliyetlerde Erişilebilirlik’ kategorisinde iki adet mavi bayrak ödülüne, Sağlık Bilimleri Fakültemiz, Denizcilik MYO’muz ve Geyve MYO’muz ise ‘Mekânda Erişilebilirlik’ kategorisinde üç adet turuncu bayrak ödülüne üniversitemiz adına aday oldular. İnşallah kısa süre içerisinde bu adaylıklarımızdan da olumlu haberler alarak bayrak sayımızı artıracağız. Emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu. Engelsiz Üniversite Koordinatörü Dr. Öğretim Üyesi Selma Yılar ise özel gereksinimli öğrencilerin daha iyi koşullarda eğitim almaları için özverili çalışmalar yaptıklarına dikkat çekerek, bu kapsamda faaliyet yürüten akademik ve idari personel ile tüm öğrencilere katkılarından dolayı teşekkür etti.