MAGAZİN - 16 Nisan 2024 Salı 10:13

Aksaray’da Kemal Sunal ve Yeşilçam izleri

A
A
A
Aksaray’da Kemal Sunal ve Yeşilçam izleri

Yönetmenliğini Kartal Tibet’in, yapımcılığını ise Türker İnanoğlu’nun üstlendiği ve 1985 yılında Kemal Sunal ile Perihan Savaş’ın başrolünü paylaştığı “Keriz” filminin çekildiği Aksaray’ın Gücünkaya köyü aradan geçen 39 yıla rağmen halen Yeşilçam’ın izlerini taşıyor.


Yeşilçam sinemasının unutulmazları arasına giren Kemal Sunal’ın 1985 yılında Aksaray’ın Gücünkaya köyünde çektiği “Keriz” filminin izleri aradan geçen 39 yıla rağmen halen o köyde yaşıyor. “Keriz” filminin çekimleri Aksaray’ın merkeze bağlı Gücünkaya köyünde gerçekleştirildi. 1985 yılında çekilen ve başrollerini Kemal Sunal ile Perihan Savaş’ın oynadığı, yönetmenliğini Kartal Tibet’in, yapımcılığını ise Türker İnanoğlu’nun üstlendiği, Halit Akçatepe, Müge Akyamaç, Ali Şen, Aliye Rona, İhsan Yüce, Nubar Terziyan, Turgut Özatay, Nuran Aykut, Yaşar Şener, Hakkı Kıvanç, Sırrı Elitaş ile Faruk Savun gibi birçok artistin oynadığı filmde o yıllarda köy halkı da oynayarak filme büyük katkıda bulundu. Aradan geçen 39 yıla rağmen görüntüsünden çok fazla bir şey kaybetmeyen müstakil ev yıkılmaya yüz tutmuş olsa da halen ayakta duruyor. Zülfü rolüyle filmde oynayan Kemal Sunal, Zülfüye rolüyle oynayan Perihan Savaş ile evlendiği ve düğünün yapıldığı köy evinde en dikkat çeken değişiklik yıpranmış olması.



Filmin ilk ismi farklıydı


O yıllarda “Keriz” filminde oynayan onlarca köy halkı çocuk olmalarına rağmen hala o günleri gülerek yad ederken, birçok sahnede oynayan köy halkından Ömer Ok (67) o günleri anlattı. Filmin ilk isminin farklı olduğunu belirten Ömer Ok, “1985’te çekildi film ve ben de oynadım. Köylümden de birkaç kişi vardı. ’Zülfi ile Züleyha’ diye ismi konulmuştu ama sonradan 4 kişinin kararı ile filmin ismi ’Keriz’ olarak değiştirildi. Kartal Tibet ‘Bunu beğenmedim’ dedi ve filmin ismi değişti. Ben kahveci rolündeydim. Figüranlık yaptım. Her sahnede de görünüyorum zaten” dedi.


Kemal Sunal ile oynadığı filmde Sunal’ın herkesi güldürmesine rağmen normal hayatta çok ciddi biri olduğunu belirten Ömer Ok, “Çok iyi hatıralarımız var. Ben Kemal Sunal’ı çoktan beri tanıyordum. İstanbul’da idim ben. Filmin çekildiği o günlerde Kemal Sunal’ın yeni aldığı arabasının anahtar yuvasına çocuklar ağaç sokmuşlar. 4 kapı da bozuluyor ve anahtar girmiyor. Arabayı 15 bin liraya yeni almıştı. Gittik anahtarcı getirdik ve kapıları açtık. Filmi 15 bin liraya çektiydi o dönemde, arabayı da 15 bin liraya yeni almıştı. Kemal Sunal aslında çok ciddi bir adamdı, hiç gülmezdi. Ama güldürmesini de biliyordu. Türkiye’yi çok güldürüyordu ama kendisi ciddi birisiydi, hiç gülmezdi” diye konuştu.



“Kemal Sunal’ın oynadığı ev bize ait”


Filmde oynayan köy halkından Serpil Ok (50) ise “Ben 8 yaşındaydım, oynadık filmde. Atın dibinde çocuklarla birlikte koşturduk. Gelin geliyor işte. Kemal Sunal’ın oynadığı o ev bize ait. Annemin babasının idi biz satın aldık. Çok artistler geldi köyümüze. Kemal Sunal, Perihan Savaş, İnci Hasan, Tamer Yiğit, Hülya Koçyiğit, hepsi de geldi köyümüze. Film çevirdiler, biz 8-10 yaşları arasındaydık. Biz de atın yanında seğmen olarak gidiyorduk” şeklinde konuştu.



Aksaray’da Kemal Sunal ve Yeşilçam izleri

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Matlı ailesinden BUÜ’ye önemli bağış Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Hastanesi Çocuk Göğüs Hastalıkları Bilim Dalı, Flexibl Bronkoskopi Ünitesindeki eksik cihazların Matlı ailesinin destekleriyle alınmasının ardından tam kapasite hizmet vermeye başladı. BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, desteklerinden ötürü teşekkür etmek amacıyla Önder Matlı’yı makamında ağırladı. Ziyarette BUÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Funda Coşkun ile bilim dalında görevli akademik ve idari personel de hazır bulundu. Hayırseverlerin desteği ile sağlık hizmeti aralıksız devam ediyor Bursa ve bölge iller açısından büyük bir öneme sahip olan Üniversite Hastanesi’nin çok daha nitelikli bir duruma gelmesi adına büyük bir çaba gösterdiklerinin altını çizen Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, yapılan desteklerin kendileri için son derece kıymetli olduğunu ifade etti. Matlı ailesi adına Önder Matlı’ya teşekkürlerini sunan Yılmaz; "Devletimizin bizlere sağladığı imkanlar ile hastanemiz ve tıp fakültemiz başta olmak üzere üniversitemizin her bölgesinde değerli yatırımlar yürütüyoruz. Ancak takdir edersiniz ki bütçemiz de bir yere kadar yetiyor. Sonrasında ülkemizdeki ve kentimizdeki hayırseverlerin desteği devreye giriyor. Bu noktada geçmişte olduğu gibi bir kez daha bizlere destek veren ve çok önemli katkılar sağlayan Matlı ailesine ve Önder Matlı Beyefendiye sağlamış olduğu bu destekten dolayı şükranlarımızı sunuyoruz. Bu destek ile hastanemiz ve bilim dalımız en iyi şekilde hizmet vermeye devam edecektir" dedi. "6 milyona hitap ediyoruz" Çocuk Göğüs Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Doç.Dr. Yakup Canıtez ise bölüm açısından son derece büyük bir öneme sahip olan Flexibl Bronkoskopi ünitesi cihaz bağışı nedeniyle müteşekkir olduklarını ifade etti. Canıtez; "Önder Matlı’dan böyle bir ricada bulunduğumda, hemen kabul ederek önemli ve hayırlı bir hizmete vesile olmuştur. Bursa Uludağ Üniversitesi Hastanesi Çocuk Göğüs Hastalıkları Bilim Dalı, Güney Marmara Bölgesinde yaklaşık 6 milyon nüfusa hitap eden ve bölgedeki 6 ilde bu alanda kurulmuş akademik faaliyet ve sağlık hizmeti sağlayan ilk ve tek merkezdir. Destekler sayesinde çok daha nitelikli hizmet vermeyi sürdürebileceğiz. Tekrar vesile olan herkese teşekkür ediyoruz" ifadelerini kullandı. Türkiye’de yaklaşık 10 ilin üniversite hastanelerinde var Hastane bünyesinde ilk kez 2020 yılında Prof. Dr. Nihat Sapan ve Doç. Dr. Yakup Canıtez tarafından kurulan Çocuk Göğüs Hastalıkları Bilim Dalı, Bursa ve bölgesi için önemli bir sağlık merkezi olma özelliği taşıyor. Halen Doç. Dr. Yakup Canıtez başkanlığında, 3 uzman hekim ile hizmet vermeye devam eden Bilim Dalı, aynı zamanda ülke genelinde yaklaşık 10 ilin üniversite hastanelerinde bulunuyor. Türkiye genelinde yeni gelişen bir uzmanlık alanı olan Çocuk Göğüs Hastalıkları Bilim Dalı, bu anlamda Bursa ve bölgedeki önemli bir boşluğu da doldurmuş oluyor.
Bursa Kış aylarında RSV enfeksiyonuna dikkat Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görev yapan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Taha Metin, kış aylarında çocuklarda sık görülen RSV (Respiratuvar Sinsityal Virüs) enfeksiyonuna karşı aileleri uyardı. RSV enfeksiyonunun genellikle küçük çocukların hastalığı olarak bilinse de yetişkinleri de etkileyebildiğini belirten Dr. Metin, hastalığın çoğunlukla hafif şikâyetlerle seyrettiğini söyledi. Ancak erken doğum öyküsü bulunan, bağışıklık sistemi zayıf olan, kronik akciğer ya da kalp hastalığı bulunan çocuklarda hastalığın daha ağır seyredebildiğine dikkat çekti. Metin, "RSV enfeksiyonu genellikle 38 dereceyi geçmeyen ateş, öksürük, hırıltı, burun akıntısı ve gözlerde yaşarma ile ortaya çıkabilmektedir" dedi. Her enfeksiyonda olduğu gibi RSV’de de çocuğun genel durum takibinin büyük önem taşıdığını vurgulayan Metin, ailelerin çocuğun etrafla ilgisini, beslenmesini ve aktivitesini yakından izlemesi gerektiğini ifade etti. Bu alanlarda sorun yoksa çocuğun genel durumunun iyi kabul edilebileceğini belirten Metin, "Hırıltı ve öksürük varlığı tek başına hastaneye yatış gerekçesi değildir. Hastaneye yatış gerekiyorsa kan oksijen düzeyini ölçüyor ve gerekirse oksijen desteği sağlıyoruz. Ayrıca sıvı ve beslenme desteği veriyoruz" diye konuştu. RSV’ye özgü bir tedavinin bulunmadığını belirten Metin, erken doğum öyküsü olan, kronik kalp ve akciğer hastalığı bulunan ve bağışıklık sistemi zayıf çocuklarda RSV’ye karşı koruyucu antikor tedavisi uygulanabildiğini söyledi. Metin, "Diğer viral enfeksiyonlarda olduğu gibi RSV’de de antibiyotikler rutin olarak kullanılmaz. Ancak viral enfeksiyon üzerine bakteriyel enfeksiyon gelişirse, doktor değerlendirmesiyle antibiyotik tedavisi başlanabilir" ifadelerini kullandı. Ateş ölçerken cilt kuru olmalı Çocuklarda ateş ölçümünün rektal, kulak, koltuk altı, alından ve ağızdan termometre ile yapılabildiğini dile getiren Dr. Metin, en sık kulak, koltuk altı ve alın ölçümlerinin tercih edildiğini söyledi. Ateş ölçümü sırasında cildin ıslak ya da nemli olmaması gerektiğini vurgulayan Metin, "Ateş en az iki kez ölçülmeli ve termometrelerin kalibrasyonu yapılmış olmalıdır. Unutulmamalıdır ki ateşin derecesinden çok çocuğun genel durumu önemlidir. Aktif ve iyi beslenen çocuk bizim için güven verici bir işarettir" dedi.
Adana Feke Belediye Başkanı Özen:" Hizmette ayrım yapmadan hareket ediyoruz" Adana’nın Feke İlçesi Belediye Başkanı Cömert Özen, "Hizmette merkez-kırsal ayrımı yapmadan hareket ediyoruz" dedi. Feke Belediye Başkanı Cömert Özen, ilçede hayata geçirilen hizmet ve yatırımlara ilişkin genel bir değerlendirmede bulundu. Özen, altyapıdan sosyal belediyeciliğe, kırsal mahallelerden ilçe merkezine kadar Feke’nin her noktasına dokunan bir anlayışla çalıştıklarını söyledi. Göreve başladıkları ilk günden itibaren planlı ve gerçekçi bir yol haritası izlediklerini belirten Başkan Özen, "Bir yıl boyunca önceliğimiz Feke’nin temel ihtiyaçlarını tespit etmek ve bu ihtiyaçlara kalıcı çözümler üretmek oldu. Kaynaklarımızı doğru kullanarak, ilçemize uzun vadede fayda sağlayacak çalışmalara odaklandık" şeklinde konuştu. İlçe genelinde yol, bakım ve onarım çalışmalarına ağırlık verdiklerini ifade eden Özen, "İlçe merkezimizde ve kırsal mahallelerimizde bozulan yolların bakım ve onarımlarını gerçekleştirdik. Ulaşımı kolaylaştıran, vatandaşımızın günlük yaşamını rahatlatan çalışmalar yaptık" diye konuştu. Kırsal mahallelere eşit hizmet vurgusu Feke’nin coğrafi yapısı nedeniyle kırsal mahallelerin özel önem taşıdığını dile getiren Başkan Özen, "Hizmette merkez-kırsal ayrımı yapmadan hareket ediyoruz. Kırsal mahallelerimizde yol, temizlik ve çevre düzenlemeleri başta olmak üzere birçok çalışmayı hayata geçirdik. Belediyecilik sadece yol yapmak, bina inşa etmek değildir. Vatandaşımızın yanında olmak, ihtiyaç anında destek vermek de bizim görevimiz. Sosyal dayanışmayı güçlendiren çalışmalara bu dönemde özellikle önem verdik" ifadelerini kullandı. "Feke’nin geleceğini birlikte inşa edeceğiz" İlerleyen döneme ilişkin hedeflerini de paylaşan Özen, "Bir yıl bizim için başlangıçtı. Önümüzdeki süreçte Feke’nin turizm, tarım ve sosyal yaşam potansiyelini daha da geliştirecek projeleri hayata geçireceğiz. Feke’nin geleceğini hemşehrilerimizle birlikte inşa etmeye devam edeceğiz" diyerek sözlerini tamamladı.
Kütahya Gediz’de yalnız yaşayan yaşlı adam için yardım dayanışması Gediz Belediye Başkanı Necdet Akel, zorlu kış şartlarında yaşam mücadelesi veren Eyüp Can’ın yardımına koştu. Yalnız yaşayan ve eski ahşap evi harabeye dönen Eyüp amca, belediye ve hayırseverlerin iş birliğiyle kurulan konteyner evine yerleşti. Kütahya’nın Gediz ilçesinde sosyal belediyecilik örneği bir kez daha sergilendi. İlçeye bağlı Çeltikçi Köyü nüfusuna kayıtlı olan ve uzun süredir Abide Köyü dışındaki metruk bir ahşap evde tek başına yaşam mücadelesi veren Eyüp Can için seferberlik başlatıldı. Eşyalarıyla üst üste, yıkılma tehlikesi taşıyan bir evde hayata tutunmaya çalışan Eyüp amcanın imdadına Gediz Belediye Başkanı Necdet Akel yetişti. Yalnızlığı ve imkansızlıkları nedeniyle zor günler geçiren yaşlı adam için Başkan Akel’in öncülüğünde, vatandaşların da desteğiyle modern bir konteyner ev temin edildi. Eyüp Can’ın eski evinin hemen yanına kurulan yeni yuvası, tüm temel ihtiyaçları karşılayacak şekilde hazırlandı. Artık başını güvenle sokabileceği sıcak bir yuvası olan Eyüp amcanın mutluluğu gözlerinden okundu. Yeni evine yerleşmenin sevincini yaşayan Eyüp Can, duygularını ifade ederken gözyaşlarını tutamadı. Yıllardır harabe bir evde korku içinde yaşadığını belirten Can, "Eski evim artık ayakta durmuyordu, tavanı üzerime çökecek diye geceleri uyuyamıyordum. Tek başıma ne yapacağımı bilemezken başkanımız elimden tuttu. Allah ondan ve sebep olanlardan razı olsun. Artık sobamı yaktığımda evimin sıcak olacağını biliyorum, bu benim için dünyalara bedel" dedi. Gediz’de insan odaklı hizmet anlayışını her şeyin üzerinde tuttuklarını vurgulayan Belediye Başkanı Necdet Akel, konuyla ilgili yaptığı açıklamada dayanışmanın önemine dikkat çekti. Başkan Akel, bir evin sadece dört duvardan ibaret olmadığını belirterek, "Eyüp amcamızın durumu bize ulaştığında gördüğümüz tablo gerçekten içler acısıydı. O ev artık bir insanın yaşamını sürdürebileceği halde değildi. Biz buna göz yumamazdık, görmezden gelemezdik. Çünkü bizim anlayışımızda bu şehirde kimse terk edilmez. El ele vererek ona güvenli, sıcak ve huzur dolu yeni bir yuva kazandırdık. Eyüp amcamızın gönlü ferah, ocağı sıcak olsun. Biz her zaman yaşlılarımızın ve yardıma muhtaç hemşerilerimizin yanındayız" ifadelerini kullandı.