SAĞLIK - 13 Ocak 2025 Pazartesi 12:20

Özgüven eksikliği yaşayanlar daha çok ‘Selfitis’ oluyor

A
A
A
Özgüven eksikliği yaşayanlar daha çok ‘Selfitis’ oluyor

Psikolog Hande Nacar Baş, sosyal medyanın hayatımıza girmesinin ardından her gün fotoğraflar çekip paylaşanların yaşadığı takıntı ve ardından ortaya çıkan ‘Selfitis’e yönelik, “Araştırmalar özellikle özgüven eksikliği yaşayan kişilerde bu hastalığın olma olasılığının daha yüksek olduğu sonucuna ulaşıyor” dedi.


Sosyal medyanın hayatımıza girmesinin ardından hemen her gün fotoğraflar çekip paylaşanların yaşadığı takıntıya yönelik ilk olarak 2014’te ortaya atılan ’selfitis’ kavramı giderek yaygınlaştı. Konuyla ilgili İhlas Haber Ajansı’na konuşan Onma Psikoloji’den Psikolog Hande Nacar Baş, “Özellikle özgüven eksikliği olan kişilerde dışardan gelen her bir beğeni, kişinin selfieler aracılığıyla bir onay arayışına dönüşebiliyor. Sağlıksız bir değerlilik algısı oluşturabiliyor. Fotoğraf çekilmediklerinde sanki sahip oldukları sosyal dünyadan koptuklarını hissedebiliyorlar” ifadelerini kullandı.


‘Selfitis’in her geçen gün arttığına vurgu yapan Psikolog Hande Nacar Baş, daha sonra şunları söyledi:


“Cep telefonlarının fotoğraf makinelerine dönüşmesi ve sosyal medya platformlarının bu paylaşımları teşvik etmesiyle, yeni bir psikolojik durumu gündeme getiriyor. Selfitis, kişinin kendi fotoğraflarını (selfie) düzenli olarak çekip, gün içerisinde birden fazla kez paylaşma davranışı olarak tanımlanıyor. Henüz resmi bir psikolojik tanı olmasa da, bu kavram literatüre girmiş durumda. Araştırmalar, özellikle özgüven eksikliği yaşayan bireylerde selfitisin daha yaygın olduğunu gösteriyor. Fotoğraf düzenleme uygulamaları ve filtreler sayesinde kişilerin ideal dış görünüşe ulaşması kolaylaşırken, paylaşılan fotoğrafların aldığı beğeniler de bu davranışın tekrarlanmasına yol açabiliyor. Beğeniler, kişide kısa süreli dopamin artışı oluşturarak, bu döngüyü sürdürülebilir hale getiriyor.”


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara SGK: “SGK, keyfi uygulamalarla değil, kanunlar ve diğer mevzuat çerçevesinde yönetilmektedir” Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin iddialarına ilişkin, “SGK, keyfi uygulamalarla değil, kanunlar ve diğer mevzuat çerçevesinde yönetilmektedir” açıklamasını yaptı. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun resmi X hesabından yapılan paylaşımda, “SGK, keyfi uygulamalarla değil, kanunlar ve diğer mevzuat çerçevesinde yönetilmektedir. Bu doğrultuda SGK’nın üzerinde haciz, şerh veya ipotek bulunan bir gayrimenkulü devralması mevzuat gereği ’satış kabiliyeti olmadığı için’ mümkün değildir. Bu konu, kamu yararı gözetmek adına büyük bir hassasiyetle uygulanmaktadır. SGK’nın uygulamalarında herhangi bir ayrımcılık veya keyfi işlem yapmadığını açıkça ortaya koymak adına ifade etmek isteriz ki bugüne kadar, SGK’ya birçok farklı siyasi partiye mensup belediyelerden bin 200’den fazla gayrimenkul devri gerçekleştirilmiştir ve bu devirlerin hiçbirinde haciz, şerh veya ipotek bulunmamaktadır. Üzerinde haciz, şerh ve ipotek bulunan taşınmazların SGK’ya devri için teklif edilmesi, ya sürece dair bilgi eksikliğinden ya da teklif edenin kamuoyunu aldatma çabasından kaynaklanmaktadır. Her iki durumda da bu yaklaşım, devlet ciddiyeti ile bağdaşmamaktadır. Üzerinde haciz, ipotek ve şerh olmayan satış kabiliyetine sahip gayrimenkul teklif ettiklerinde ne kadar şeffaf bir süreç yönetildiğine tüm belediyeler şahittir. Meseleyi siyasi bir zemine çekerek üzerinde tartışma oluşturmak yerine gerçekten borçlarını kapatmak isteyen belediyelere SGK olarak her türlü konuda yol gösterilmiştir ve bundan sonra da gösterilmeye devam edilecektir” ifadelerine yer verildi.